Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Mekke’nin çevresindeki bir miktar alan olan “Mekke Haremi”nin (veya Harem-i Şerif) sınırlarını “alem” denilen, ilk defa Hazret-i İbrahim (aleyhisselâm)

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Mekke’nin çevresindeki bir miktar alan olan “Mekke Haremi”nin (veya Harem-i Şerif) sınırlarını “alem” denilen, ilk defa Hazret-i İbrahim (aleyhisselâm)"— Sunum transkripti:

1 Mekke’nin çevresindeki bir miktar alan olan “Mekke Haremi”nin (veya Harem-i Şerif) sınırlarını “alem” denilen, ilk defa Hazret-i İbrahim (aleyhisselâm) tarafından konulmuş olan taşlar belirlemektedir, daha sonra Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) tarafından yenilenmiştir. Bu sınırlar ile Mescid-i Haram arasındaki mesafeler yaklaşık 6-8 kilometre arasında değişmektedir. Hanefi mezhebine göre Medine hareminin Mekke hareminden farklı hükümler gerektirmesiyle beraber, Medine haremi yarıçapı 22 kilometre olan bir daireden ibarettir.

2 Mikat : Sınır Çizgisi Harem bölgesi ile beş Mikat yeri arasındaki bölgeye Hill denir. Harem’in manevî etkisi Hill bölgelerinin tümüne yayılır. Harem ve Hill bölgelerinin dışındaki yerlere Afak denir. Mikat sınırları dışında kalanlar umre için ihrama mikat sınırlarda veya daha önce girerler. Hill adı verilen bölgede yaşayanlar ihramını evinde giyer, yola öyle çıkar. Mekke’de oturanlar umre yapmak istedikleri zaman Harem bölgesinin dışına çıkarak ihrama girer Umre ziyaretinde Ten’im, Cir’ane ve Hudeybiye peş peşe sıralanırlar. Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm), Hazret-i Aişe (radıyallahu anha) ve Hazret-i Abdurrahman bin Bekr’e (radıyallahu anh) “Ten’im’de ihrama girip umre ziyaretlerini yapmaları”nı emretmiştir Türkiye, Suriye, Mısır, Mağrip, Kıta Avrupası tarafından gelenlerin mikatı Cuhfe’dir. Medine; Irak, İran ve diğer Doğu Ülkeleri; Kuveyt ve Necid; Yemen’den gelenlerin mikatları farklıdır Hadis-i şerif gereği mikat adı verilen yerlerden birinde veya daha önce ihrama girmek, hac için yapılması gereken ilk işlemdir. “Hiç kimse ihramsız olarak mikattan geçemez.” Mikat tayin edici noktadır, kilometre taşıdır, sınır çizgisidir. Mikat, Harem bölgesinin giriş kapısıdır. Bu giriş kapısına, sınır çizgisine gelindiğinde sanki ruhumuzun derinliklerinden bir ses yankılanır : “Dur! Tam sınıra geldin. Burası mikattır. Öyle gelişigüzel devam edemezsin. İhtiyat, edep, derin bir haşyet, saygı ve ihtiramla üstündekileri çıkar, bir kenara koy. Sadece iki parça kalsın üzerinde; dikişsiz ve beyaz iki parça. Beyaz seni temizleyecek. Ünvanından, kabilenden, aşiretinden, ulusundan, iradı olmayan kimliklerinden, mesleğinden, statünden, rütbenden. Sende herhangi bir insansın. Sıradan birisin. Değişmeye geldin. Üstündekilerinle birlikte tutkularını da bırak, öyle devam et.”

3 Ten'im Umre Mescidi'nin İç Görünüşü
Mekke’de bulunanlar Mekke-Medine otoyolu üzerinde ve Harem-i Şerif’e yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta bulunan Ten’im’e giderek ihrama girebil-mektedirler. Ten'im Umre Mescidi'nin İç Görünüşü

4

5 Hudeybiye, Mekke’nin batısında ve eski Cidde yolu üzerinde bulunmaktadır. Mekke’de bulunanların ihrama girdikleri yerlerden biridir. Hazret-i Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) Ashabıyla umre yapmak için hicretin 6.senesi, miladi 628 yılında Medine’den Mekke’ye girerken burada konaklamış ve Kureyş ile bir barış anlaşması yapmıştır. Sulh-u Hudeybiye Kur’an-ı Kerim’de “fethen mubina” (aşikar zafer) olarak nitelendirilmiştir. “Biz sana aşikâr bir fetih ve zafer ihsan ettik.” (Fetih, 48/1) Rasulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Hudeybiye’nin büyük bir fetih olduğunu şöylece izah etti: “Evet! Hudeybiye Sulhü en büyük fetihtir. Müşrikler, sizin kendi beldelerine gidip gelmenize ve işinizi görmenize razı olmuş, gidip gelirken de emniyet içinde bulunmanızı istemişlerdir. Onlar şimdiye kadar hoşlanmadıkları İslâmiyet’i de böylece sizlerden görecek, öğreneceklerdir. Allah, sizi, onlara galip getirecek, gittiğiniz yerden sağ salim ve kazançlı olarak geri döndürecektir! Bu ise, fetihlerin en büyüğüdür!” Umre maksadıyla yola çıkan Sahabîlerin sayısı 1400 kadar iken iki sene sonra Mekke’nin fethine gidildiğinde bu sayı on bini buluyordu. Hazret-i Abdullah bin Mesud (radıyallahu anh) gibi Sahabîler asıl fethi Mekke değil, Hudeybiye olarak kabul ederler. İmam-ı Zühri, “İslâm’da Hudeybiye Musalahasından önce, ondan daha büyük bir fetih olmamıştır.” der. Kuyu-Hudeybiye


"Mekke’nin çevresindeki bir miktar alan olan “Mekke Haremi”nin (veya Harem-i Şerif) sınırlarını “alem” denilen, ilk defa Hazret-i İbrahim (aleyhisselâm)" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları