Sunuyu indir
1
BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ
Öğretim Görevlisi: Yrd. Doç. Dr. Murat TEZER Hazırlayan: Gökçe ÇAKARTAŞ
2
Hipotez kavramının açıklanması.
KONU AKIŞI Hipotez kavramının açıklanması. Amaç, Önem, Sayıltı, Sınırlılık, Tanım, Uygulama kavramlarının açıklanması. Hipotez, Amaç, Önem, Sayıltı, Sınırlılık, Tanım kavramlarına yönelik özet bilginin verilmesi. Evren ve Sayım – Örneklem ve Örnekleme kavramlarının açıklanması. Konu ile ilgili soruların cevaplandırılması.
3
HİPOTEZ (Denence / Varsayım) nedir?
Araştırmalarda, olaylar ya da değişkenler arasında var olduğu söylenen / kestirilen ilişkiye; araştırma dilinde hipotez (hypothesis) denir. Bir araştırmanın olası sonucuna yönelik yapılan bilimsel tahmin önerisi, önermesidir.
4
Hipotez; denenen yargıdır
Hipotez; denenen yargıdır. Bu yargı ise ölçülebilen ya da ölçülebilme olasılığı görünen en az 2 değişken arasındaki ilişkiyi, önceden kestiren; gözlemlere yön vermek ve verileri yorumlayabilmek için, geçici olarak kabul edilen ilişkisel bir yargıdır.
5
HİPOTEZ Kavramının Özellikleri
Denence, belli bir kuramsal yapıya dayalı olmalıdır. (Araştırmacı her aklına gelen ilişkiyi denence olarak ifade edemez.) Denence, araştırma sonunda verilecek karar için veri toplar, araştırmacıya rehberlik eder. Veri toplamayı sistemleştirir ve ona yön verir.
6
HİPOTEZ Kavramının Özellikleri
Kuram geliştirmeye yardım eder. Araştırmacının, sınama sürecini uygulamasını zorlaştırmasına karşın, araştırmada yansızlığı artırır. Kavramların ve sunulan fikirlerin sınanmasını sağlar.
7
İyi bir Hipotezde aranan önemli nitelikler:
Kuramsal bir temele dayalı olmalıdır. Bilinenlerle önemli bir çelişki içerisinde olmamalıdır. Değişkenler arası ilişkiyi tanımlamalıdır. Sınanabilir olmalıdır. Mevcut zaman ve olanaklarla sınanabilecek şekilde sınırlı olmalıdır. Açık, basit, anlaşılır ve işlevsel bir şekilde ifade edilmiş olmalıdır.
8
Hipotezlerin ifade ediliş şekilleri önemlidir
Hipotezlerin ifade ediliş şekilleri önemlidir. Denenceler; hemen hemen her zaman geniş zamanlı cümlelerle anlatılır. Çünkü sınanmak istenen yargı, geçmişe, şimdiye ya da geleceğe özgü değildir. Örnek: “Sigara akciğer kanserine neden olur.” “Zeki öğrenciler daha çabuk öğrenir.” “Ödüllendirme, öğrenme sürecini hızlandırır.”
9
Az önce verilen her denence örneğinde en az 2 DEĞİŞKEN vardır.
*Sigara içme-akciğer kanseri *Zeka düzeyi-öğrenme hızı *Ödüllendirme-öğrenme süreci *** Hipotezi sınayabilmek için en az 1 karşılaştırma yapmak zorunludur.
10
HİPOTEZ TÜRLERİ Hipotezler; araştırma sorusunda değişkenler arası ilişkileri tahmin etmek amacıyla iki farklı şekilde kurulurlar: Araştırma(Alternatif-Research) Denencesi (Ha - H1) 2) İstatistiksel(Sıfır-Null-Farksızlık) Denencesi (Ho)
11
1) Sıfır (Null) Hipotez: (Ho)
Karşılaştırmalarda taraf tutmayan, değişkenler arası ilişkisizliği savunan ifadedir. Değişkenler arasında farkın veya ilişkinin olmadığını belirtir.
12
2)Alternatif Hipotez(Ha-H1)
Değişkenler arasında farkın veya ilişkinin var olduğunu belirtir.
13
İnternet Kullanım Süresi
Örnek: Çocukların internet kullanma süreleri, akademik başarılarını etkilemekte midir? İnternet Kullanım Süresi Bağımsız D. (X) Akademik Başarı Bağımlı D. (Y)
14
Verilen örnekte: Sıfır Hipotez: Çocukların internet kullanım süresi, akademik başarılarını etkilemez. (İnternet kullanım süresi ile akademik başarı arasında fark / ilişki yoktur.) Alternatif Hipotez: Çocukların internet kullanım süresi, akademik başarılarını etkiler veya çocukların internet kullanım süresi azaldıkça /arttıkça, akademik başarı azalır / artar.
15
Verilen örneğin formüle edilmesi:
Çoklu zeka ve akademik başarı arasında ilişki (korelasyon) olmadığına dair sıfır hipotez: Ho: r = 0. Çoklu zeka ve akademik başarı arasında ilişki / fark vardır şeklindeki alternatif hipotez aynı zamanda yönsüzdür çünkü ilişkinin var olup olmadığı ilişkin herhangi bir yargı içermemektedir: H : r çz - ab 1 çz - ab 1
16
Verilen örneğin formüle edilmesi:
Çoklu zeka ve akademik başarı arasında POZİTİF yönde ilişki vardır. Öğrencilerin zeka düzeyleri arttıkça akademik başarıları da artar şeklindeki alternatif hipotez aynı zamanda TEK yönlüdür çünkü ilişkinin var olduğunu ve yönünü belirtmektedir. H : r 1 çz - ab
17
Örnek: Bilgisayar destekli öğretim veya geleneksel öğretim yapılan öğrencilerin başarı puanları arasında fark var mıdır?
18
Verilen örneğin incelenmesi:
BDÖ veya geleneksel öğretim yapılan öğrencilerin ortalama başarı puanları arasında fark yoktur: Ho: = 0. BDÖ veya geleneksel öğretim yapılan öğrencilerin başarı puanları arasında fark vardır. (Farkın yüksek / düşük olduğu belirtilmediği için Yönsüz Alt. Hip.) H : BDÖ Başarı Puanı Yüksek, (Geleneksel Düşük): H : (Tek Yönlü Alt. Hip) BDÖ Başarı Puanı Düşükse: H : (Tek Yönlü Alternatif Hipotez) bdö - g 1 bdö - g 1 bdö > g 1 bdö < g
19
S O R U Problem Cümlesi Ho H Yönsüz H Tek Yönlü
Çocukların akademik başarıları ile ailelerin sosyo-ekonomik düzeyi arasında ilişki var mıdır? Bilgisayar bağımlısı olan ve olmayan öğrencilerin akademik başarı puanları arasında fark var mıdır? ? 1 1 S R U O
20
Araştırmanın AMACI; Yapılan / yapılacak olan çalışmanın hedeflerini ortaya koyan ifadedir. Çalışmanın neyi araştırmayı planladığı bu bölümde açık-net olarak ifade edilir. Nesneldir. Problem cümlesi içerisinde de yer alabilir. Araştırma sonucunda çözülmek istenen sorunun bölümlerini ve bunlar arasındaki ilişkilere odaklanmaktadır. Öncelikle genel amaç, sonrasında ise genel amacı gerçekleştirebilmek için hangi alt amaçların gerçekleştirileceği ifade edilir.
21
Örnek: Araştırma Problemi: BDÖ’nün öğrencilerin problem çözme becerilerine ve başarılarına etkisi nedir? Araştırmanın Amacı: BDÖ ve geleneksel öğretimin uygulandığı öğrencilerin problem çözme becerileri ve başarılarına etkisini incelemektir.
22
Örnek: Araştırmanın Alt Amaçları: BDÖ’nün öğrencilerin problem çözme becerileri üzerinde etkisi var mıdır? Geleneksel öğretimin öğrencilerin problem çözme becerileri üzerinde etkisi var mıdır? BDÖ’nün öğrencilerin akademik başarısı üzerinde etkisi var mıdır? BDÖ ve geleneksel öğretim uygulanan öğrencilerin problem çözme becerileri arasında anlamlı bir fark var mıdır?...
23
Araştırmanın ÖNEMİ; Yapılan araştırma sonucunda kime, neye, hangi oranda katkı getirileceğinin ifade edildiği bölümdür. (Bilim dalına, kuramsal bilgilere, ülkenize/iyileştirilme ölçütlerine… katkısının açıklanması.)
24
SAYILTILAR (Varsayım -Assumption)
Araştırmada bazı başlangıç noktalarının, kanıtlanmasına gerek görülmeden, ‘Doğru’ olarak kabul edilmesi gerekebilir. Bu kabule sayım (sayıltı, faraziye, ‘assumption’) denir. Varsayımlar doğru olarak kabul edilip, araştırma gerçekleştirilir. Araştırma süresince sayıltı herhangi bir biçimde doğrulanamaz / reddedilemez.
25
Araştırmada yer alan VARSAYIMLAR bölümüne yer alabilecek bazı örnekler:
1) Seçilen örneklem grubu evreni yansıtmaktadır. 2) Testlerin uygulandığı öğrenci grubu; testleri tarafsız ve ciddi bir şekilde cevaplamıştır. 3) Araştırmacı tarafsız davranmıştır…
26
Hipotez – Sayıltı Farkı
Denenmek üzere geliştirilmiş yargı. Sayıltı: Denenmeyen yargıdır.
27
SINIRLILIKLAR Araştırmanızın temelini; uygulanması ve sonuçları açısından sınırlarını belirlediğiniz bölümdür. Araştırmanızda yapmak istediğiniz ancak bazı nedenlerden dolayı gerçekleştiremediğiniz durumların ifade edildiği bölümdür.
28
Araştırmada yer alan SINIRLILIKLAR bölümüne yer alabilecek bazı örnekler:
1) Araştırma yöntem açısından genel tarama modeli ile sınırlıdır. 2) öğretim yılında Kurtuluş İlkokulu 5. sınıfta öğretim görmekte olan öğrencilerle sınırlıdır. 3) Uygulanan test; kaynak grubun sadece geometrik becerilerini ölçmeye yöneliktir…
29
TANIMLAR Araştırmada yer alan anahtar kelimelerin ne ifade ettiklerine ve tanımlarına yer verilen bölümdür. Araştırmanın temelini oluşturacak olan kavramların neler olduğunun, işlevsel (gözlenebilir, somut) olarak açıklanmasıdır. *** Yapılacak olan kuramsal temel; literatür taraması sonucu / kendinizin oluşturduğu cümlelerle ifade edilebilir.
30
Araştırmanın Giriş Kısmı
Bölüm 1 – Giriş 1.1. Problem Durumu 1.2. Araştırmanın Amacı 1.3. Problem Cümlesi ve Alt problemler Problem Cümlesi Alt Problemler 1.4. Araştırmanın Önemi 1.5. Varsayımlar 1.6. Sınırlıklar 1.7. Tanımlar / Kuramsal Temel
31
EVREN (Population - universe)
Araştırma sonuçlarının genellenmek istendiği canlı/cansız elemanlar bütünüdür. Araştırmanın sorularını cevaplayabilmek için ihtiyaç duyulan büyük gruptur. Araştırma sonucunda verilerin analizi ile elde edilecek olan yorumları yansıtan gruptur.
32
EVREN (Population - universe)
HEDEF EVREN Target Population ULAŞILABİLİR EVREN Accesible Population
33
HEDEF EVREN (Target P. ) Ulaşılması hemen hemen imkansız olan evrendir ve araştırmacının ideal seçimidir. Araştırma konusu: Lise öğrencilerinin öğrenme stratejileri ve motivasyonları ile akademik başarıları arasındaki ilişki. HEDEF EVREN: TC’deki tüm lise öğrencileri
34
ULAŞILABİLİR EVREN (Acc. P. )
Araştırmacının gerçekçi seçimidir ve ulaşılabilir olandır. Araştırma konusu: Lise öğrencilerinin öğrenme stratejileri ve motivasyonları ile akademik başarıları arasındaki ilişki. ULAŞILABİLİR EVREN: ……….. ilindeki lise öğrencileri olabilir. Ankara
35
Evren Birimi (Çalışma Evreni)
Araştırma sonuçlarının geçerli olacağı, evrenin sınırlandırılmış parçasıdır. Ulaşılabilen evrendir, bu yönü ile somuttur. Araştırmacının, ya doğrudan gözleyerek ya da ondan seçilmiş bir örnek küme üzerinde yapılan gözlemlerden yararlanarak, hakkında görüş bildirebileceği topluluktur.
36
Evren Birimi Araştırma konusu:
İlköğretim öğrencilerinin okuma alışkanlıkları Evren birimi: İlköğretim öğrencileri Liselerdeki disiplin suçları Evren birimi: Lise öğrencileri
37
Evrendeğer - Parametre
Evrenin, bilinmek istenen (ortalama, standart sapma vb.) değerlerine denir. Evrene ilişkin özelliklerin sayı ile belirtilen değerlerine denir. Evrenden elde edilen verilerden hesaplanan ve evreni betimlemek için kullanılan değerlerdir.
38
SAYIM Evrenin tüm birimlerine ulaşılarak bilgilerin toplanmasına SAYIM denir. Sayım yapılabilmesi için ; öncelikle evren birimlerinin tanımlandığı bir çerçevenin olmasını gerektirir.
39
SAYIM Örneğin; bir ülkenin ayrıntılı nüfus özelliklerini belirlemek; ileride yapılacak sosyal ve ekonomik araştırmalar için örnekleme sürecinde evrenin bazı parametrelerinin (varyans, ort. vb) bilinmesine duyulan ihtiyaç, ancak sayım ile giderilebilir.
40
ÖRNEKLEM (Sample) Belli bir evrenden, belli kurallara göre seçilmiş ve seçildiği evreni temsil yeterliği olduğu kabul edilen küçük kümedir. Özellikleri hakkında bilgi toplamak için çalışılan evrenden seçilen sınırlı parçadır. ** Araştırmalar çoğunlukla; örneklem kümeler üzerinde yapılır ve alınan sonuçlar, ilgili evrene genellenir.
41
ÖRNEKLEM (Sample) Örneklem üzerinde çalışmanın 3 temel nedeni vardır:
1) Maliyet güçlükleri 2) Kontrol güçlükleri 3) Etik zorunluklar
42
ÖRNEKLEM (Sample) ** Ayrıca her evreni tümü ile incelemeye gerek de olmayabilir. Örneğin; bir kişinin vücudundaki kanın tümü boşaltılıp incelenmeden de kan grubu belirlenmesi vb amaçlı “kan tahlilleri” yapılıp, temsili sonuçlar alınabilir.
43
ÖRNEKLEM DEĞER Örneklemden elde edilen verilerden hesaplanan ve örneklemi betimlemede kullanılan değerlere örneklem değer / istatistik denir.
44
ÖRNEKLEME (Sampling) Evrenden örneklem alma işidir.
Evrenin özelliklerini belirlemek, tahmin etmek amacıyla onu temsil edecek uygun örnekleri seçmeye yönelik süreci ve işlemleri tanımlar.
45
(Moser ve Kalton, 1971, s.82; Simon, 1969, s.259.)
Örnekleme Örneklemenin temel kuralı yansızlıktır. Araştırmacının kişisel yanlılığı, (gönüllülerin ya da en kolay bulunabilecek ünitelerin… vb alınması) gibi özel etkenleri önleyebilmek için yansızlık kuralına sıkı sıkıya bağlı kalmak zorunluluğu vardır. (Moser ve Kalton, 1971, s.82; Simon, 1969, s.259.)
46
Örnekleme Yapılmasının Avantajları
İnsan ve maddi kaynakların çok daha az kullanılması (İnsan kaynakları: Yönetici, koordinatör, anketör, insan gücü… Maddi kaynaklar: Anketlere, ulaşıma, araç gerece, insan gücüne… ayrılan bütçe) Bilgilerin daha kısa sürede ve daha kolay toplanması
47
Örnekleme Yapılmasının Dezavantajları
Sayım ile elde edilecek bilgilerin doğruluk derecesi; > Örneklemden elde edilen bilgiler (Örnekleme hatası nedeniyle) Sayımlarda yetişmiş büyük bir ekibin kolayca bulunamaması, uygulamanın kontrolündeki güçlükler, elde edilecek bilgilerin doğruluğunu önemli ölçüde tehdit edecek örnekleme sapmaların oluşması.
48
Örnekleme Yapılmasının Dezavantajları
Yanlış alanda ve yanlış birimler üzerinde uygulamanın yapılması, zor gelen bir uygulamadan kaçınılarak, plan dışı kolay bir uygulamaya başvurulması
49
Örneklemenin Yapılması
Çalışma evreninin tanımlanması Evrendekilerin listelenmesi Örnekleme türünün belirlenmesi Örneklem büyüklüğünün kararlaştırılması Örneklemin alınması Temsililiğin sınanması
50
Örnekleme Türleri Eleman Örnekleme / Element Sampling
2) Küme (Grup) Örnekleme / Cluster Sampling
51
Evren Örneklem Örnekleme
52
ELEMAN ÖRNEKLEME ÖRNEKLEME TÜRLERİ
“Örnekleme birimi; tek bir evren biriminden oluşabilir.” temelinde yapılıyorsa, bu süreç eleman örnekleme olarak ifade edilir. Evrendeki elemanların tek tek, eşit seçilme şansına sahip oldukları durumda yapılan örneklemedir. Örnekleme tekniklerinden en yalını ve en çok kullanılanıdır.
53
KÜME ÖRNEKLEME ÖRNEKLEME TÜRLERİ
“Örnekleme birimi; birden fazla evren biriminden oluşan gruplar olarak da tanımlanabilir.” temelinde yapılıyorsa, bu süreç küme örnekleme olarak ifade edilir. Evrendeki kümelerin tek tek, eşit seçilme şansına sahip oldukları durumda yapılan örneklemedir.
54
- EVREN ÖRNEKLEM Evren Değer Ortalama ( ) Standart Sapma ( )
SAYIM Evren Değer Ortalama ( ) Standart Sapma ( ) Örneklem Değer Ortalama ( X ) Standart Sapma(S) - TAHMİN
55
...Tesekkürler...
56
...Sorunuz var mı?
57
...Kaynakça... Bilimsel Araştırma Yöntemleri, Pegem Akademi Yayınları. Şener Büyüköztürk s.54-71 Bilimsel Araştırma Yöntemi, Nobel Yayın Dağıtım. Prof. Dr. Niyazi Karasar s Sosyal Bilimler İçin İstatistiğe Giriş. Pegem A Yayıncılık. Şener Büyüköztürk s.4-5
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.