Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Göktürk Kağanlığı Göktürler İle İlgili Bİlgiler Göktürklerin Tarihteki Önemi

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Göktürk Kağanlığı Göktürler İle İlgili Bİlgiler Göktürklerin Tarihteki Önemi"— Sunum transkripti:

1 Göktürk Kağanlığı Göktürler İle İlgili Bİlgiler ------------------------------------------------------------ Göktürklerin Tarihteki Önemi ------------------------------------------------------------- Dikkatli Dinleyen 1 Kişiye Küçük Bir Ödülümüz Var

2 Göktürk Kavramı Ve Gelenleri  Göktürkler, Türk Tarihinde Türk adını ilk kez devlet unvanı olarak kullanan Türk Devleti olarak karşımıza çıkar. Göktürkler, Türk Dünyasının yeniden doğuşunu ve günümüz Türk Devletlerinin temelini teşkil etmiştir.  Göktürkler! Türk unvanını devlet ismi olarak kullanan ilk Türk Devleti olarak karşımıza çıkar. Göktürkler hakkındaki tarihi vakalara değinmeden önce belirtmekte fayda varki ; Göktürk ibaresi, yakın tarihte yapılan kategorizasyon çalışmaları neticesinde yakın tarih tarihçileri tarafından ayırt edici olması amacıyla kullanılmıştır. Söz konusu siyasi yönetim, kendisine Göktürkler değil Türk Devleti demektedir. Orhun kitabelerinde geçen ÖkÜk Türük ibaresinden türetilerek önce Kök, ve telafuzu kolaylaştırmak için Gök Türk olarak adlandırılmıştır. Bizde anlaşılır olması amacıyla bu devletten Göktürkler olarak bahsedeceğiz.  Göktürkler, Türk Tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Hun döneminde, Türklük kavramı ve Türk kültürü göçebe düzenin etkisiyle oldukça zayıftı. Göktürkler döneminde Kültürel değerleri güçlenerek Türk Kimliğinin etnisiteside güçlenmiş, tarihin derinliklerinde Türk’lüğün yayılma sürecinde çok önemli etkileri olmuştur. Göktürkler, Hun İmparatorluklarının yıkılmasıyla Asya steplerine yayılan Hun topluluklarından biri olan Aşina kabilesine dayanır. 6. YY’da bugünki Moğolistanın Kuzey Batısı konumunda bulunan Altay eteklerinde, bölgede büyük bir imparatorluk haline gelen Juan-Juan İmparatorluğuna bağlı yaşayan Aşina kabilesi, İmparatorluğun Demir ve Dökme Çelik işçiliğini yapmaktaydı. Aşina kabilesi, Aynı zamanda kendi içerisinde de siyasi olarak teşkilatlanmakta olan bir topluluktu.

3 Bumin Kağan Dönemi (546-552) Bumin, 540 yılında yönetime geçerek Aşina kabilesinin Han’ı oldu. Aşina kabilesi, Bumin’in yönetiminde ticari faaliyetler amacıyla Çine doğru ilerlediler. Bu dönemde bölgede önemli bir güç konumunda olan Topa İmparatorluğu zayıflamış, Doğu-Batı Topa İmparatorluğu olarak bölünmüş ve birbirleriyle ihtilaf halindeydiler. Batı Topa İmparatorluğu, rakibi Doğu Topa ve Juan-Juan İmparatorluklarının baskılarına karşı Aşina kabilesiyle iyi ilişkiler içerisine girmeye çalışıyordu. Bumin Han, 546 yılında oymağının ürünlerini sunmak ve ticari ilişkilerini güçlendirmek amacıyla batı Topa’ya elçi gönderdi. Aynı dönemde Töles adı ile ortaya çıkan Kaokü’ler Juan- Juan’lara saldırma hazırlığı içindeydiler. Bumin Han, tabi olduğu Juan-Juan İmparatorluğuna hizmet etmek için siyasi bir manevrada bulunarak Töleslerle savaşır ve kesin bir yenilgiye uğratarak Tölesleri dağıtarak tabi olan Töles topluluklarınıda kendisine bağlar. Bumin Han, bu hamlesiyle hem Töles topluluklarınıda içine katarak güçlenir hemde Juan-Juan İmparatorluğuna yaptığı hizmetle siyasi bir manevra yapmış olur. Bumin Han, bu galibiyetten cesaret alarak Juan-Juan Başbuğunun kızını ister. Ancak Başbuğ, Bumine elçi göndererek “Siz Bizim Demircilik Yapan Adi Kölelerimizsiniz, Buna Nasıl Cesaret Edersiniz” mesajını iletir. Bumin Han, bu duruma sinirlenerek elçiyi öldürür ve iyice zayıflayan Batı Topa İmparatorunun kızını ister. Zor durumda olan Batı Topa, Bumin ile akrabalık yapmayı kabul eder ve 551 yılında Bumin Han ile Batı Topa Prensesi evlenir. Böylelikle Bumin Han ile Batı Topa İmparatorluğu ittifak kurmuş olur 552 yılında ise Batı Topa ile birleşerek Juan-Juan İmparatorluğuyla savaşa girişir. Bu savaşın sonunda Juan-Juan İmparatorluğunu kesin bir yenilgiye uğratarak Yabgu’luğunu ilan eder. Göktürkler, bu tarihte fiili olarak kurulmuş ve ilan edilmiş olur. Bumin Kağan, 552 yılında Göktürkler Devletini kurdu, ancak aynı sene vefat etti. Vefatıyla Göktürklerin Sağ Yabguluğuna oğlu Kolo, Sol Yabguluğa ise yine oğlu İstemi gelmiştir..KağanBumin

4 Kolo (Kara) Dönemi (552-555) Kolo, kısa bir süre yönetimde kalmıştır. Kısa süreli yönetimi döneminde Juan-Juan İmparatorluğu yıkıldıktan sonra Moğolistan bölgesini Göktürklere bırakarak bir kısmı Topa Devletinin steplerine, bir bölümü ise Avrupa’ya doğru ilerleyerek bölgedeki devletlere sığınırlar. Göktürkler ve Topa devletleri arasında yapılan anlaşma gereği, Topa Devletine sığınan Juan-Juan’lar Göktürklere teslim edilir ve 555 yılında öldürülürler. Juan-Juan’ların yıkılmasından sonra Göktürkler yüzünü Moğolistan ve Tibet’e çevirir. Ancak Kolo, daha fazla ilerleyemeden vefat eder ve yerine kardeşi Mukan gelir. YÜZÜ İLE ALAKALI BİLGİ BULUNMAMAKTADIR

5 “ ” Mukan Dönemi (555-572) Mukan uzun bir süre Göktürklerin Hakanı oldu. Mukan Han dönemi Göktürklerin yükselme dönemi olarak tarihe geçmiştir. Mukan yönetimindeki Göktürkler, Batı Topa ile İttifak ederek Moğolları ve Tibetlileri yenerek topraklarını genişletirler. Batı Topa İmparatorluğu 557 yılında yıkılınca bu devletin kalıntılarıda Göktürklere katılır. Topa İmparatorluğu, bu dönemde tarih sahnesinden silinerek Türk topluluklarının içerisine karışmıştır. Mukan, toprakları içerisinde güçlenmeye çalışan Juan-Juan topluluklarının üzerine büyük bir saldırı düzenler. İleri gelen beyleri öldürülen ve halkı kılıçtan geçirilen Juan-Juan’ların siyasi birlikleri dağılır ve Çin topraklarına sığınırlar. Göktürkler ile Çin arasında dostluk politikaları gereği kaçan Juan-Juan’lar Göktürklere teslim edilir. Mukan han bu topluluklarıda öldürerek bölgedeki Juan-Juan kalıntılarınıda temizlemiş olur. Juan-Juan’lardan sonra Doğu Kitaylarıda yıkarak topraklarını genişletir ve Kıtayların Koreye doğru göçlerini sağlar. Kuzey bölgesinde bulunan Kırgızların egemenliği altına alır, kuzey bölgesindeki diğer dağınık boylarıda kendisine katarak bozkırdaki Türk egemenliğini sağlamış olur. Mukan imparatorluğun doğu kanadını yönetiyordu. Doğudaki ilerleyiş ve genişlemeyle birlikte Batı bölgesini idare eden Sol Yabgu İstemi’de Altayların Batısını, Isık gölü ve Tanrı dağlarına kadar olan bölgeyi hakimiyeti altına almıştı. İstemi Yabgunun Batıdaki baskısıyla Sasaniler ve Bizans ile ilişkiler kurulmaya başlandı. Önemli bir ticaret kaynağı olan İpek yolunun denetimi konusunda Sasanilerle iyi geçiniliyor ve ortak hareket ediliyordu. İstemi, Bölgedeki diğer Türk İmparatorluğu Akhunların üzerine gitmek için Sasanilerle iş birliği yaparak Akhun imparatorluğunu yıktılar ve topraklarını Sasaniler ile birlikte paylaştılar. İstemi ile Sasani’ler arasındaki iyi ilişkiler İpek yolunun denetimi nedeniyle anlaşmazlığa dönüştü. İstemi Sasani’lere karşı Bizans ile iyi ilişkiler kurmaya başladı. Bizans, ipek yolu ticaretinin Sasaniler aracılığıyla yapılmasından memnun değildi. Bu sebeple İstemi yabgu ile ittifak yapıldı. Bu ittifaktan sonra 19 yıl sürecek Bizans-Sasani savaşları başladı. İran’ın Müslümanlığa geçişi de bu mücadele döneminde gerçekleşmiştir. Mukan döneminde Çin’in iç karışıklarla boğuşması ve Doğu/Batı olarak bölünmesi Göktürklerin işini kolaylaştırır. Mukan döneminde, Göktürk İmparatorluğu bölgedeki hakimiyet alanları genişleyerek Bozkır İmparatorluğu haline gelmiştir. İç karışıklıklar nedeniyle güçsüz kalan Çin İmparatorluğu, Göktürklerin desteğini almak ve yağmalarından korunmak için Mukan Han’a bolca armağan ve elçi göndermiştir. Boy beylerine ve ileri gelenlerine paylaştırılan bu armağanlar, aynı zamanda Çin-Göktürk bağlılığını pekiştirir. Mukan, bunun üzerine Çin’e sıkça elçi gönderir. Çine giden elçilerin genellikle bol armağanla geri dönmesi üzerine elçilik Türk soylularının çok istediği bir görev haline geldi. Elçilik bu dönemde Türk gelenekleri içerisine girerek kurumsallaşmıştır. Mukan 572 yılında vefat eder. Yerine vasiyeti üzerine oğlu değil kardeşi Tapo geçer.

6 Tapo Dönemi (572 - 581) Tapo, yönetime geçtiği dönemde ağabeyi gibi çin ile iyi ilişkiler kurarak, çin’in iç karışıklıklarından istifade etmeye çalışır. Çin’den sürekli gelen armağanlar üzerine çin ile ticaret gelişmeye başlar. Onbin kadar türk tüccar çine yerleşir. İyi ilişkiler çerçevesinde bu tüccarlar geniş ayrıcalırlarla çinde ticaret yapmaktadır. Türk tüccarlar çin ekonomisini yavaş yavaş eline geçirmeye başlar. Çin ile ticaretin artması ve lüks tüketim maddelerinin kolay ve bol bulunması üzerine türk boyları arasında çin kültürü yayılmaya başlar. Türk beyleri arasında çin yaşam biçimi özentisi oluşur. Hatta bir misyonerin “çin’lilerin zenginlik kaynağının budizmden kaynaklandığı” sözüne tapo’yu ikna eder. Bunun üzerine tapo, budist olur ve bir tapınak ile bir buda heykeli yaptırır. Hatta budizmi korumak ve yaşatmak için seferberlik ilan eder. Çin yaşam biçimine ve inanışlarına özenen tapo, ikiye bölünen çin’in iki imparatorluğu (doğu-chou/batı-tsi) ilişkilerinde iki imparatorluk arasındaki dengeyi korumakta başarısızlığa uğrar. 577 yılında doğu ve batı çin (chou ve TSİ) arasında savaş meydana gelir. Batı çin (chou), doğu çin (TSİ) yi yenilgiye uğratır ve ortadan kaldırır. Bu savaştan sonra göktürkler ile chou arasında anlaşmazlıklar başlar ve iki imparatorluğun arası açılır. Bu olayın üzerine tapo, ordusu ile çin’in içlerine doğru ilerleyerek pekin bölgesini yağmalar. Chou’ların TSİ prensini kaçırmalarına göz yumunca da saygınlığı azalır. Tapo, yönetimi altında bulunan imparatorluğun doğu bölümünü idare etmekteydi. Batı kanadı kardeşi istemi yabgu tarafından idare ediliyordu. İstemi yabgu, uzun süre imparatorluğun batı kanadını yöneterek bölgesinde önemli bir güç haline gelmişti. Aslında sağ yabgu olan tapo’ya bağlıydı ancak kazandığı zaferler ve elde ettiği güç ile kendi kararlarını vererek hareket ediyordu. İstemi’nin tapo’dan bağımsız hareket etmesi göktürkleri zora sokan faktörlerden biri olmuştu. İstemi 576 yılında öldüğünde yerine oğlu tardu geçti. Tapo’nun yönetimi bu tarihten sonra zayıflamaya başladı. Çin ile iyi ilişkiler kuramayan tapo, imparatorluğun zayıflamasını önleyemedi. Tapo, hakimiyeti altında bulunan imparatorluğun doğu kanadını ikiye ayırarak kendi kontrolü altında olmak üzere doğu tarafına kardeşi kolo’nun oğlu ışbara’yı, batı tarafınıda küçük kardeşi jotan’ı tayin etti. Tapo ile chou ve TSİ arasındaki anlaşmazlıklar her iki ülkeninde iç işlerini önemli ölçüde etkiledi ve karışıklıklara neden oldu. Çin, bu karışıklıklarla mücadele etmekteyken önemli bir gelişme meydana geldi. Sui sülalesi, çin’in içinde bulunduğu karışıklığıda fırsat bilerek çin’in egemenliğini eline geçirdi. Bu müdahaleyle çin ilk kez ulusal bir birliğe kavuştu ve 400 yıla yakın bir süre devam eden kargaşa sona erdi. Çinin ulusal birliği gerçekleştirdiği 581 yılında tapo kağan vefat eder ve yerine kolo (kara) kağanın oğlu ışbara geçer. Tapo’nun ölümüyle birlikte yönetim kavgası baş gösterir. BUNLAR GİBİ 20’NİN ÜZERİNDE DÖNEM VARDIR

7 Göktürklerin Alfabesi Göktürk Alfabesi 38 harflidir. 4 ünlü ve 34 ünsüz harften oluşur. Sağdan sola doğru yazılır.

8 BİLGİLENDİRME

9 Türklerin siyasal varlık olarak tarih sahnesine çıkmaları, Milattan önceki yüzyıllara, Hiungnu`lar dönemine kadar geriye gitmektedir. Hunlar döneminde yazının kullanıldığına ilişkin bazı kayıtlar olmakla birlikte, bu yazının niteliği hakkında açık bilgilere sahip değiliz. Bu yüzden Türklerin kullandıkları kesin olarak bilinen ilk alfabe Göktürkler döneminde yaygınlık kazanan Göktürk alfabesidir. Son yıllarda Issık-Göl yakınındaki bir kurganda bulunan iki satırdan oluşan yazı, Göktürk alfabesi karaterinde olup, M.Ö. V.-IV. yüzyıllara tarihlenmektedir. Bu yüzden de Göktürklere bağlanan ilk Türk yazısının Göktürk Kağanlığı`nın kuruluşundan yüzyıllarca önce bulunduğunu kabul etmek gerekmektedir.

10 Göktürkçe Bazı Kelimeler İlk Türk alfabesinden günümüze kalan en büyük kalınıtılar Göktürkler döneminde dikilen yazıtlarda karşımıza çıkmaktadır. Çözülüp değerlendirilmeleri ancak XIX. yüzyıl sonunda mümkün olmuştur. Bunlardan ilk bulunanları Yenisey Irmağı boyundaki yazıtlar olmuştu. 1889’da da Orhon yazıtları diye anılan iki büyük yazıt daha ortaya çıkarılmıştı. Öteki yazıtlardan farklı olarak bunların arka yüzlerinde Çince metinler de vardı. Yani Ankara’daki Augustus Tapınağı’nda olduğu gibi iki ayrı dilde yazılmışlardı. Danimarkalı Türkolog Wilhelm Thomsen, 1893’te bu yazıtları çözmüş, böylece bunların Kültigin ve Bilge Kağan tarafından diktirildikleri, yazının Türklere özgü bir alfabe, dilin de eski Türkçe olduğu meydana çıkarılmıştı.Göktürkler döneminde dikilen yazıtlar Anıtların öneminden ötürü Orhon alfabesi diye de anılan Göktürk alfabesinin kökenine gelince, bu konuda çok farklı görüş ve iddialar bulunmaktadır. Bu alfabede kullanılan işaretler, Runik diye adlandırılan eski Iskandinav yazısındaki işaretlere benzediğı için Runik karakterli sayılmış ve o alfabeyle ilişkilli olabileceği öne sürülmüştür.Yazıyı çözen Thomsen, bu Türk alfabesinin Arani alfabesinden türemiş olabilece görüşünü savunmuştu. Buna karsın Aristov gibi Rus bilginleri, bu yazıdaki işaretlerin eski Türk damgalarından alınmış olabileceğine dikkatleri çekmiştir. A. Cevat Emre ise, Göktürk yazısının Sümer yazısı ile aynı kökten gediğini varsaymıştır. Bütün bu değişik, hatta çelişik savlar arasinda söylenebilecek şey, bilim çevrelerinde en çok Thomsen’ın görüşünün tutunduğudur.

11 1.Göktürk Devleti Kısa  Göktürkler Türk adıyla kurulan ilk devlettir. Başkentleri Ötüken, ilk hükümdarları Bumin Kağan’dır. Avar hakimiyetine son verilerek kurulan Göktürk Devleti, doğuda Japon Denizi, batıda Hazar Denizi, güneyde Hindistan, Kuzeyde Sibirya steplerine kadar sınırlarını genişletmiştir.  Bumin Kağan, ülkenin batısının yönetimini kardeşi İstemi Yabgu’ya vermiştir. Bumin Kağan ise devlet başkanı olarak Ötüken’den doğu bölgelerini yönetmiştir. İstemi Yabgu batı yönünde fetih hareketlerinde bulunmuş, Akhunlara karşı Sasanilerle birleşmiş ve bu devletin toprakları Göktürkler ve Sasaniler arasında paylaşılmıştır. Çin’in içişlerine karışması sonucunda 582 tarihinde ülke ikiye ayrılmıştır.  Doğu Göktürkleri 630 yılında, Batı Göktürkleri ise 659 yılında Çin egemenliğine girerek yıkılmışlardır.

12 2.Göktürk Devleti Kısa ESARET DÖNEMI: I. KÖK TÜRK DEVLETI’NIN PARÇALANıP YıKıLMASı ILE, ÇININ EGEMENLIĞINDE GEÇEN 50 YıLLıK DÖNEME DENIR. ESARET DÖNEMINDE TÜRKLER SıK SıK ÇINE KARŞı AYAKLANDıLAR. 682 SENESINDE KUTLUK KAĞAN’ıN BAŞLATTıĞı AYAKLANMA BAŞARıLı OLDU. TÜRKLER ÇINLILERI TOPRAKLARıNDAN ATARAK YINE BAĞıMSıZLıKLARıNA KAVUŞTULAR.(682). II. KÖK TÜRK DEVLETI’NIN KURUCUSU: KUTLUK KAĞAN (İLTERIŞ) II. KÖK TÜRK DEVLETI’NIN KURULUŞ TARIHI: 682 II. KÖK TÜRK DEVLETI’NIN BAŞKENTI: ÖTÜGEN II. KÖK TÜRK DEVLETI’NIN EN PARLAK DÖNEMI: BILGE KAĞAN DÖNEMI – BILGE KAĞAN ÜLKEYI KARDEŞI KÜLTİGİN VE VEZIRI TONYUKUK ILE YÖNETMIŞTIR. – BILGE KAĞAN, KÜLTIGIN VE VEZIR TONYUKUK UN SıRAYLA VEFAT ETMESI ILE KUTLUK DEVLETI (II. KÖK TÜRK DEVLETI) GÜCÜNÜ YITIRMEYE BAŞLADı. BU VAZIYETTEN FAYDALANAN UYGURLAR, KARLUKLAR, BASMİLLER, II. KÖK TÜRK DEVLETI’NI YıKTıLAR.(744) – TÜRK TARIHININ VE TÜRK EDEBIYATıNıN ILK YAZıLı ÖRNEĞI OLAN ORHUN YAZıTLARı, II. KÖK TÜRK DEVLETI ZAMANıNDA YAZıLMıŞTıR. ORHUN YAZıTLARıNıN YAZıLıŞı VIII. YÜZYıLıN BAŞLARıNA DAYANıR. BU YAZıTLAR VEZIR TONYUKUK (725), KÜLTIGIN (732) VE BILGE KAĞAN (735) ADıNA DIKILMIŞTIR. YAZıTLARıN DILINI 1893 YıLıNDA DANIMARKALı DIL BILIMCI WILHELM THOMSEN (VILYıM TOMSEN) ÇÖZMÜŞTÜR.

13 ORHUN KİTABELERİ

14 Tanrı dek Tanrıdan olmuş Türk Bilge Kağan "Tanrı dek Tanrıdan olmuş Türk Bilge Kağan bu çağda kağan oturdum. Bu sözümü tüketene dek işitin. En başta yeğenim, oğlum güneydeki soyum, boylarım, güneyde Şadpıt beğleri, kuzeyde Tarkat buyruk beğleri, Otuz Tatar, Dokuz Oğuz beğleri ve boyları, bu sözümü iyice işit, katıca dinle" diye başlar Kültiğin Yazıtı. Orhun Yazıtlarının şüphesiz hepsi çok çok önemlidir Türkler için ama, bunların içinde en önemlisi hangisi diye sorsalar, bu şüphesiz Kültiğin yazıtıdır. Çünkü 4 metre yüksekliğindeki bu muhteşem yazıtı Bilge Kağan kendisi sağ iken yazdırmış ve ölen inisi (küçük kardeşi) Kültiğin (Gültekin) anısına diktirmiştir. Resimde, müzeye alınmadan önceki asıl yerinde görünüyor. Buradan tam metnini okuyun, içinde böyle muhteşem cümleler yazılı Doğu yüzü dize 22: "Türk Oğuz beğleri, boyları işit: Üstte gök çökmese, altta yer delinmese, senin ilini töreni kim bozup yıkabilirki? Türk boyları, ökün! (uyan / kendine gel)"

15 Anitlar  Tonyukuk Anıtı: 724-726 yılları arasında dikilmiştir. Bu anıtı diktiren ve üzerindeki yazılan yazdıran Bilge Tonyukuk’tur. Anıtta Türk milletinin Çin tutsaklığından kurtuluşu ve İlteriş Kağan zamanında Göktürklerin Oğuzlarla, Kırgızlarla ve Çinlilerle yaptığı savaşlar anlatılmakta; bütün bu olaylarda Bilge Tonyukuk un rolü özellikle belirtilmektedir.  Bilge Tonyukuk, başvezirlik ve başkumandanlık yapmış olan büyük bir siyasetçidir. Göktürk devletinin politikasına uzun zaman yön vermiş, akıllı ve hikmet sahibi bir devlet adamıdır. Bilge Tonyukuk, aynı zamanda edebiyatımıza hatıra türünün ilk temsilcisi ve ilk Türk tarihçisidir. İki parça hâlindeki anıtında, içinde bulunduğu olayları sade ve sanatsız bir şekilde, halk diliyle anlatmıştır. Olayları sözü uzatmadan, ana çizgileriyle vermiş; yeri geldikçe milletin ders alması için öğütlerde bulunmuştur. Zaman zaman atasözlerine ve deyimlere başvurmuştur.  Kültigin Anıtı: 732’de Türk kağanı Kültigin için Yollug Tigin tarafından yazılmıştır. Anıtta kağanın ölümü ve adına düzenlenen yas töreni anlatılmıştır.  Bilge Kağan Anıtı: 735’te dikilmiştir. Bilge Kağan’ın yiğitlikleri ve Türk milletine iletmek istediği mesajlar anıtın içeriğini oluşturur. Anıtta Bilge Kağan’ın ağzından devletin nasıl büyüdüğü anlatılmıştır.

16 HAZIRLAYAN SINIF: EFE CAN DAYILAR


"Göktürk Kağanlığı Göktürler İle İlgili Bİlgiler Göktürklerin Tarihteki Önemi" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları