Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
ÖĞRETİM MATERYALİ GELİŞTİRME
2
Sosyal bilgiler öğretim programında yer alan beceri, değer ve kavramların öğrencilere kazandırılmasında materyal kullanımı büyük öneme sahiptir. Sosyal bilgiler derslerinde materyal kullanımı aynı zamanda öğrencinin her safhada derse aktif katılımını sağlaması yönüyle, yapılandırmacı yaklaşım ile de örtüşmektedir.
3
Sosyal bilgiler öğretiminde materyallerin etkili şekilde kullanımının sağlayacağı kalıcı öğrenmeler eğitim sisteminin çıktılarının kalitesinin artırılması adına önemli yarar sağlayacaktır. Materyal kullanımı derslerdeki soyut bilgileri somutlaştırarak öğrenmeyi kolaylaştırırken aynı zamanda öğrencinin derse olan ilgisini de arttırır.
4
Sosyal bilgiler dersinin öğretiminde materyallerin etkili şekilde kullanımının sağlayacağı faydalara ulaşmak için materyalin hazırlanması aşamasında dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Derslerde materyal kullanımından hedeflenen faydaların gerçekleşmesi için hazırlanan materyalin kaliteli ve amaca uygun olması gerekmektedir. Bu nedenledir ki ilgi çekici ve etkili materyallerin hazırlanması esnasında dikkat edilmesi gerekli hususlar bulunmaktadır.
5
Öğretim Materyali Geliştirme Aşamaları Nelerdir?
Öğrencilere kazandırılması gereken hedefler ve kazanımlar belirlenir. Etkinliklerde hangi içerik ve sürecin yer alacağı tasarlanır. Hedef ve kazanımları gerçekleştirecek etkinliklerde yer alan materyaller tasarlanır. Materyal tasarlama ve hazırlama ilkelerine göre materyal için gerekli araç gereçler belirlenir.
6
Araç gereçler materyal hazırlama ve tasarlama ilkelerine uygun bir şekilde kullanılarak materyal oluşturulur. Materyalin öğretim sürecinde uygulaması yapılır. Uygulama sonuçları değerlendirilir ve geliştirilir.
7
MATERYAL HAZIRLAMADA DİKKAT EDİLECEK HUSULAR
Öğretim materyallerinin öğretmen, öğrenciler ve hem öğretmen hem de öğrenciler tarafından oluşturulması gerekiyorsa uyulması gereken bazı ilkeler vardır. Bu ilkeler Şahin Yanpar ve Yıldırım (1999:27-31) tarafından aşağıdaki şekilde ifade edilmektedir:
8
Materyalde Yer Alan Bilgiler Doğru ve Güncel Olmalı
Materyallerin amacına uygun kullanılabilmesi için doğruluğu tartışılmayan materyaller tercih etmek gerekir. Öğretmen doğru bilgiyi bilmeli ve buna uygun materyal seçmeli ve hazırlamalıdır. Ayrıca öğretmenler sürekli olarak bilgilerini güncelleyip, öğrencileri de güncel kaynaklara yönlendirmelidir. Örneğin, "ürettiklerimiz" konusunu anlatan bir Sosyal Bilgiler öğretmeni, geçmiş tarihteki veriler yerine en güncel verileri kullanmayı tercih etmelidir. Öğretmenin güncel olmayan bilgiler kullanması aynı zamanda doğru olmayan bilgiler kullanması anlamını da taşımaktadır.
9
Öğretim materyali, basit, sade ve anlaşılabilir olmalıdır.
.Öğretim materyallerinin öğretim ortamındaki en önemli rolü, öğretim ortamının, öğrenci için daha etkin ve anlamlı kılınmasıdır. Bu nedenle, hazırlanacak materyaller, konuyu basitleştirebilen, öğrenci için anlaşılmasını kolaylaştıran ve gereksiz bilgilerle dolu olmayan bir özellik taşımalıdır. Materyal fazla ayrıntılı olursa öğrencilerin belleklerinde anlamlı kodlamaları güçleşir.
10
Öğretim materyali, ders programlarını destekleyici biçimde dersin hedef ve kazanımlarına uygun seçilmeli ve hazırlanmalıdır. Materyal, dersin ve konunun hedeflediği kazanımlara ulaşmaya hizmet edecek nitelikte olmalıdır. Materyal ne kadar iyi hazırlanmış olursa olsun, dersin hedeflerine hizmet etmiyorsa öğretim etkinliği düşük olacaktır. Örneğin eksen eğikliğini anlatırken dünya haritasından değil model küreden yararlanılmalıdır. Türkiye'nin yeryüzü şekilleri anlatılırken madenlerin dağılışı haritası, dersin öğretim etkinliğine fayda sağlamayacağı gibi öğrencilerin dikkatlerinin dağılmasına da neden olacaktır.
11
Öğretim materyali, dersin konusunu oluşturan bütün bilgilerle değil, önemli ve özet bilgilerle donatılmalıdır. Öğretim materyallerinin kullanılış amacı, öğretmen tarafından tasarlanan ve uygulanan öğretim etkinliklerinin desteklenmesidir. Hazırlanacak materyaller, konunun ana hatlarını sunan, anlaşılması güç olabilecek konuları açıklayan, içeriği soyuttan somuta taşıyabilen ve görsel-işitsel hatta tüm duyu organlarını harekete geçiren özellikleri kullanarak anlaşılmayı kolaylaştıran türden olmalıdır.
12
Öğretim materyalinde kullanılacak görsel özellikler materyalin önemli noktalarını, vurgulamak amacıyla kullanılmalı, aşırı kullanımdan kaçınılmalıdır. Görsel-işitsel özelliklerin öğrencinin dikkatini çekmede ve öğrenciyi güdülemede etkin olduğu bir gerçektir. Ancak, amaca hizmet etmeyen ve gereğinden fazla kullanılan görsel-işitsel ögeler öğrenci dikkatini dağıtabilir ve öğrenme güdüsünü yok edebilir.
13
PowerPoint'te hazırlanmış bir sunumda, öğrencilerin dikkatini sunuma çekmek için ilk sayfada ses kullanımı bu amaca hizmet edebilir. Ancak, sunumun her aşamasında aynı sesin kullanılması artık öğrencinin dikkatini çekme özelliğini kaybedip, öğrenci için bıktırıcı ve dikkatini dağıtıcı olabilir.
14
Öğretim materyalinde kullanılan yazılı metinler, görsel-işitsel ögeler, öğrencinin pedagojik özelliklerine uygun olmalı ve öğrencinin gerçek hayatıyla tutarlılık göstermelidir. Materyal hazırlanırken öğrencilerin pedagojik özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Materyaller, öğrencinin gerçek hayatıyla öğretim ortamı arasında bir köprü kurmasına yardımcı olabilmelidir. Ayrıca materyalin içeriği de öğrencilerin seviyesine uygun nitelikte olmalıdır. Materyallerdeki yazı puntoları alt sınıflardaki öğrenciler için daha büyük üst sınıflar için de daha küçük olmalıdır.
15
Kullanımı çok karmaşık olan öğretim materyalleri öğrenciyi öğrenme ortamında pasif kılabileceği gibi, öğretim ortamını da öğretmen merkezli hale getirebilir. Bunun sonucunda öğretim materyalinin, öğrencinin yaratıcılık, problem çözme ve analitik düşünme gibi eğitimde çok kritik kabul ettiğimiz özelliklerini geliştirmesi beklenemez.
16
Öğretim materyali, öğrenciye alıştırma ve uygulama imkanı sağlamalıdır.
Öğrenciler için en etkin öğrenme ortamları, öğrencilerin aktif olduğu ortamlardır. Öğrenci için, öğrenme ortamındaki etkinliklere katıldığı ölçüde kalıcı izli öğrenme gerçekleşir.
17
Öğretim materyalleri mümkün olduğunca gerçek hayatı yansıtmalıdır.
Öğretim ortamlarının düzenlenmesinin en temel amacı, gerçek hayatı sınıf ortamına taşıyabilmektir. Ancak, gerçek hayata ulaşılamadığı durumlarda en yakın modeller seçilmelidir.
18
Kan dolaşımının gerçek olarak sınıf ortamında çocuğa gösterilmesi mümkün değildir. Fakat, hazırlanacak iyi bir kan dolaşım modeli ile çocuk uygulamalı olarak kan dolaşımını kavrayabilir. Bu anlamda teknolojik temelli materyaller oldukça olumlu özellikler gösterir.
19
Öğretim materyali her öğrencinin erişimine ve kullanımına açık olmalıdır.
Kullanılacak her türlü materyal bütün öğrencilerin kullanabileceği ve yararlanabileceği türden olmalıdır. Öğretimsel materyallerin kullanımı, bazı öğrencilerin sahip olabileceği özel niteliklerin değil, her öğrencide bulunulduğun da inanılan ortak yeteneklerin ve özelliklerin kullanılmasını gerektirmelidir.
20
Bir bilgisayar yazılımı öğretim materyali olarak kullanılacak ise bütün öğrencilerin yazılımı kullanmaları için gerekli bilgisayar bilgisine ve becerisine sahip olması gerekir. Aksi takdirde, böyle bir materyal sadece bilgisayar kullanma becerisine sahip olan öğrenciler için etkin olacaktır.
21
Sınıftaki öğrencilerin düzeyine ve bilgilerine göre yapıp kullanabilecekleri materyaller seçilmelidir. Bazılarının ya da çok azının bildiği durumlarda herkesin kullanılan materyali anlaması sağlanmalıdır. Örneğin Sosyal bilgiler dersinde sınıfta bilgisayar destekli proje sunumları yapılacaksa her seferinde farklı öğrenci gruplarının sunum yapması sağlanabilir. Böylece tüm öğrenciler bilgisayar temelli materyallerden yararlanarak derse aktif katılmış olur.
22
Zaman içinde tekrar kullanılacak materyaller dayanıklı hazırlanmalı, bir defalık kullanımlarda zarar görmemelidir. Materyal hem kullanılması kolay hem de uzun ömürlü olmalıdır. Öğretmenin materyali hazırlamasının uzun zaman alması durumunda öğrencilerin dikkati dağılacaktır. Ayrıca materyal farklı sınıflarda da kullanılabilecek nitelikte olması öğretmene tasarruf sağlayacaktır. Öğrenciler farklı öğrenme hızlarına sahip olduğu için materyal en azından öğrencilerin tamamının öğrenmesi gerçekleşinceye kadar kullanılabilecek dayanıklılıkta olmalıdır.
23
Hazırlanan öğretim materyalleri, gerektiği taktirde, kolaylıkla geliştirilebilir ve güncelleştirilebilir olmalıdır. Günümüzde hızla gelişen teknoloji, içeriklerin ve öğrencilerin öğrenme ihtiyaçlarının da hızla değişmesine neden olmaktadır. Eğitim ortamının gerçek hayatla tutarlılık göstermesini sağlamak ve öğrencinin ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için, kullanılan materyallerin içeriğinin mutlaka gerçek ve en güncel bilgileri içermesi gerekir. Bu yüzden, öğretim materyalleri, içerikte meydana gelen yenilikleri ve gelişimleri yansıtabilen türde ve güncelleştirilebilir yapıda olmalıdır.
24
Materyal hazırlarken yakın çevreden her türlü yardım için çaba harcanmalı ve yardım alınmalıdır.
Gerek öğretmen gerekse öğrenciler çevreyi tanımalı ve materyal oluştururken yararlanmalıdır. Sosyal bilgiler öğretim programının içeriği gündelik hayattan pek çok kesite yer verdiği için bu derse yönelik materyal tasarımında pek çok kişi ve kurumdan yardım alınabilir.
25
Öğretim Yöntemlerine Uygunluk
Öğretim materyali, öğretim yöntemine bağlı olarak geliştirilir. Öğretmen öncelikle derste kullanacağı öğretim yöntemi veya yöntemlerini belirleyip buna bağlı olarak da öğretim materyali seçer veya geliştirir. Yönteme uygun materyal seçilmemesi durumunda öğretim etkinliğinin verimliliği düşecektir. Örneğin, öğretim yöntemi olarak gözlem gezisini kullanan bir öğretmen için kavram haritası uygun bir materyal değilken, beyin fırtınası yöntemini kullanan bir öğretmen için uygun olacaktır.
26
Sınıf Ortamının Fiziki Özellikleri
Sınıf ortamının fiziki özelliklerinin öğrenme ve öğretim üzerinde çok önemli etkileri vardır. Sınıfın büyüklüğü, öğrenci sayısı ve oturma düzeni materyal seçimini etkilemektedir. Büyük ve kalabalık sınıflarda özellikle arka sıralarda oturan öğrenciler materyali tam olarak göremeyebilirler. Ayrıca grup çalışması içeren materyal seçimlerinde sınıfın oturma düzeni dikkate alınmalıdır.
27
Materyalin hazırlama ve kullanım kılavuzları oluşturulmalıdır.
Bu materyalin ayrıntısına göre değişir. Böylece daha sonra hazırlayıp kullanabilecekleri kalıcı bir doküman ortaya çıkmış olur.
28
Materyal Seçiminde Uygulanacak Ölçütler (Materyallerin Öğretim Değerini Saptama)
Seçilen materyal öğretim programıyla uyumlu mu? Materyalin içerdiği mesajlar doğru ve güncel mi? Materyalde açık ve anlaşılır bir dil kullanılmış mı? Materyal öğrenciyi güdüleyici ve ilgiyi sürekli tutacak özelliklere sahip mi? Materyal öğrencinin katılımını sağlayıcı özelliklere sahip mi? Materyal, teknik özellikleri açısından yeterli mi? Materyalin etkili olduğunu kanıtlayacak veriler var mı? Materyal, önyargılardan arındırılmış bir yapıda mı? Materyalin kullanımına ilişkin gerekli kullanma kılavuzları ve diğer metinler mevcut mu?
29
ÖĞRETİM MATERYALİ HAZIRLAMA İLKELERİ
Öğretim faaliyetlerinde materyal kullanımı birden fazla duyu organına hitap eder ve öğrencilerin derse olan ilgisini artırarak öğrenmeyi kolaylaştırır ve bilginin kalıcılığını sağlar. Materyallerden beklenen faydanın gerçekleşmesi materyalin hazırlanma aşamasında dikkat edilmesi gerekli ilkeler bulunmaktadır.
30
Bilinenden Başlama İlkesi
Sosyal Bilgiler derslerinde öğrencilerin yaşları düşünüldüğünde en iyi öğretimin somuttan soyutta, bilinenden bilinmeyene ve basitten karmaşığa olması gerekmektedir.
31
Çoklu Örnek İlkesi Bir kavramın daha iyi öğrenilebilmesi için çok sayıda örnek verilmelidir. Bu sayede kavramlar daha net bir şekilde anlaşılabilir.
32
Seçicilik İlkesi Algılama seçici olduğundan dolayı öğretim materyalinde vurgulanmak istenen önemli elemanlar, ilk bakışta dikkati en çok çekecek şekilde yerleştirilmelidir.
33
Yenilik İlkesi Öğrencilerin öğrenilmiş bilgilerine yapılan bir ekleme veya bu bilgilere zıt bir durum ilgiyi çeker ve dikkati canlı tutar. Bu nedenle hazırlanacak materyalde öğrencilerin mevcut bilgilerine katkı sağlayacak yeni bilgiler bulunmalıdır.
34
Basitlik İlkesi Materyalin basit olması öğrencinin algılamasını ve akılda kalıcılığını arttıracaktır. Bu sebepten dolayı materyalde verilmek istenen mesajla ilgisi olmayan ögelere yer verilmemelidir.
35
Öğrenciye Uygunluk İlkesi
Materyal hazırlanırken öğrencilerin pedagojik (yaş, zeka düzeyi ve geçmiş yaşantıları) özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır. Mümkün olduğu kadar öğrencinin günlük yaşamında karşılaştığı ögelerden oluşmalıdır.
36
Tasarımda Geştalt psikolojisinin ilkelerinin de dikkate alınması gerekir. Bunlar:
Benzerlik Yakınlık Kapalılık Süreklilik ilkeleridir.
37
Benzerlik İlkesi: Temelde benzer, yalnızca detayda farklılıkları olan noktalar, biçimler, renkler ve sesler bir bütün ya da algısal bir grup oluştururlar. Örneğin, benzer saçma diziler, birbirine uymayan dizilerden daha kolay akılda kalabilmektedir. Tekerlemelerde olduğu gibi.
38
Yakınlık İlkesi: Parçalar, çizgiler ve gölgeler, düzlemde birbirine yakın ise algılanabilir grup oluştururlar.
39
Kapalılık İlkesi: Kapalı figürler açık figürlerden daha kolay kavranır ve hatırlanır.
40
Süreklilik İlkesi: Birbirinden kopuk bir şekilde bir doğru üzerinde uzanan objeler sürekli bir doğru gibi, açık ve kırılmış figürler tamamlanmış ve kapalı bir figür gibi görünür.
41
Görsel Tasarımda Amaçlar
Bilgi verme ve öğretim amaçlı görselleri tasarlarken, materyalin, mesajın kaynağı (öğretmen) ile alıcı (öğrenen birey) arasındaki iletişimi geliştirme açısından temel olarak 4 ana amaca hizmet etmesi gözetilir: Okunaklılığı garantilemek, Verilmek istenen mesajı yorumlamaya harcanan emeğin miktarını azaltmak, İzleyenlerin etkin katılımını sağlamak, Verilmek istenen mesajın en önemli kısmına odaklanılmasını sağlamak.
42
Görsel Unsurlar Bir öğrenme etkinliği için seçilen görsel ögeler konunun özelliğine göre değişebilir. Görsel unsurlar üç bölümde ele alınabilir: Gerçekçi Benzeşik Şematik
43
Gerçekçi (realistic) görseller, üzerinde durulan gerçek nesneyi gösterir. Örneğin bir arabanın resmi gerçekçi bir görsel olarak kullanılabilir. Burada gerçekçi renklerin kullanılmış olması gerçekçiliğin derecesini yükseltir. Bu durum, renk ögesinin öğretim amaçlı kullanılmasına iyi bir örnektir. Ancak hiç bir resim veya simge tamamen gerçekçi olamaz. Gerçek nesnelerin, üç boyutlu resimlerde bile aktarılamayan yanları mutlaka vardır.
44
Benzeşik (analojic) görseller, bir kavramı veya konuyu açıklamak için o kavrama benzer başka bir kavramla ilgili bir şey göstererek benzerliklere dikkat çekme işlevini görürler. Bu tür görseller, öğrencilerin eski bilgileri kullanarak yeni bilgileri yorumlamalarına ve bu yolla öğrenmelerin gerçekleşmesine yardımcı olurlar.
45
Şematik (organizational) görseller, akış şemaları, grafikler, haritalar, şematik ve sınıflama çizelgelerini kapsar. Bu tür görseller, kavramlar ve ana noktalar arasındaki ilişkileri göstererek öğrenenlerin konunun içerik yapısını görmelerine yardımcı olurlar.
46
Yazılı Unsurlar Görsel materyallerin çoğunda görsel unsurların yanında yazılı unsurlar da yer alır. Bir görsel materyal hazırlarken, resim vb. unsurların yanında yazılı unsurlara da gerektiği zaman yer vermek gerekir.
47
Yazı Tipi (Harf Stili): Bir materyalde kullanılan yazı tipi görseldeki diğer ögelerle uyum içinde olmalıdır. Dolaysız bir şekilde verilecek mesajlar için öğretim amaçlı görsellerde süslü yazı tipleri yerine düz yazı tipleri seçilmelidir. Burada asıl amaç yazıların kolay okunabilir olmasıdır.
48
Stil Sayısı (Stil Çeşitliliği): Bir görselde veya arka arkaya kullanılacak bir grup görselde ikiden fazla yazı tipi kullanılmamalıdır. Ayrıca bu yazı tipleri uyum içinde olmalıdırlar. Metinler bilgisayarda hazırlandığı zaman değişik yazı şekillerini kullanmak insana çekici gelir. Ancak etkili bir iletişim için "Kalın, Yatık, Altı Çizili, Yazı Boyutu" gibi biçimlemeler en fazla dört çeşit ile sınırlandırılmalıdır.
49
BÜYÜK HARF: Bir metinde yazıların en iyi derecede okunabilir olmalarını sağlamak için yalnızca küçük harf ve ancak gerektiği yerlerde veya zorunlu durumlarda büyük harf kullanmak gerekir. Küçük başlıklar büyük harflerle yazılabilir ancak üç sözcükten fazla olan ifadeler ve cümleler küçük harf kuralına uygun yazılmalıdır. Büyük harflerde bütün harflerin boyutları aynı olduğu için gözün harfleri ayırt etme gücü azalmakta ve bu nedenle de okuma hızı düşmektedir. Oysa küçük harflerde her harfin boyutu ve şekli farklı olduğundan göz, harfleri daha kolay seçebilmekte ve okuma daha kolay olmaktadır.
50
BİR METİNDE YAZILARIN EN İYİ DERECEDE OKUNABİLİR OLMALARINI SAĞLAMAK İÇİN YALNIZCA KÜÇÜK HARF VE ANCAK GEREKTİĞİ YERLERDE VEYA ZORUNLU DURUMLARDA BÜYÜK HARF KULLANMAK GEREKİR. KÜÇÜK BAŞLIKLAR BÜYÜK HARFLERLE YAZILABİLİR ANCAK ÜÇ SÖZCÜKTEN FAZLA OLAN İFADELER VE CÜMLELER KÜÇÜK HARF KURALINA UYGUN YAZILMALIDIR. Bir metinde yazıların en iyi derecede okunabilir olmalarını sağlamak için yalnızca küçük harf ve ancak gerektiği yerlerde veya zorunlu durumlarda büyük harf kullanmak gerekir. Küçük başlıklar büyük harflerle yazılabilir ancak üç sözcükten fazla olan ifadeler ve cümleler küçük harf kuralına uygun yazılmalıdır.
51
Renk: Harflerin rengi arka planın (zeminin) rengiyle zıt bir renkte olmalıdır. Renk ögesini bu şekilde kullanmanın bir amacı metni okunabilir hale getirmek ve ayrıca gerektiğinde dikkatleri çekmek amacıyla gerekli yerlerde vurguya ihtiyaç duyuyor olmaktır.
52
Harf Boyutu (Punto): Bir bülten panosuna asılan bir metnin veya poster olarak hazırlanan bir metnin; uzak bir mesafeden okunabilir olması beklenir. Bu gibi durumlarda yazıların harf boyutları okunabilirlikleri açısından çok önem kazanır.
53
Bu konudaki yaygın uygulama, küçük harflerin boyutunun her 3 metrelik mesafe için 1.3 cm yüksekliğinde olmasıdır. Bir sınıf ortamında bu kural, 9 metre uzunluğundaki bir sınıfın en arka sırasında oturan bir öğrencinin kullanılan materyaldeki yazıları okuyabilmesi için harflerin yazı boyutunun (yüksekliğinin) yaklaşık 4 cm olması anlamına gelebilir. Bu konuda uyulması gerekli bir başka kural da hitap edilen yaşın gereklerine uygun bir yolun izlenmesidir.
54
Satırlar Arasındaki Boşluklar: Satırlar arasındaki boşluklar da okumayı kolaylaştırması veya zorlaştırması açısından önemlidir. Eğer satırlar birbirlerine çok yakın iseler belirli bir uzaklıktan net olarak okunamazlar. Eğer satırların arasında çok boşluk varsa satırlar birbirlerinden kopukmuş gibi bir izlenim verirler. İyi okunabilir bir metin için satırlar arasında bırakılacak ideal boşluk miktarı (dikey boşluk) küçük harflerin boyutundan birazcık küçük olmalıdır.
55
Tepegöz, saydam bir madde (asetat, transparency) üzerindeki yazı, resim vb. şeyleri büyülterek bir ekrana, duvara, tahtaya veya perdeye yansıtan ders aracıdır.
56
Yapısal/Biçimsel Elemanların Kullanım İlkeleri
Çizgi Şekil Alan Boyut Doku Renk
57
Çizgi Görsel tasarım ögeleri arasında en sık kullanılanlardan biridir. İzlenmesi istenilen yolu göstermek için, dikkati bir noktaya çekmek için, şekilleri ayırmak veya birleştirmek için sıklıkla kullanılırlar. Yatay çizgiler; derinlik, hareketsizlik, sakinlik, dikey çizgiler; güç ve kuvvet, eğik ve köşegen çizgiler; hareket izlenimi verir (Yalın, 2008). Ayrıca çizgiler derinlik vermek için de kullanılırlar. Çizgiler, bulundukları yere göre anlam kazanırlar. Bazen ufku, bazen izlenecek güzergâhı, bazen de iki cisim arasındaki sınırı temsil edebilirler.
58
Şekil Şekil, bir yüzey üzerinde yaratılan iki boyutlu biçimlerdir. Farklı şekiller bir araya getirilerek anlamlı bir bütün oluşturulabilir. Bazı şekillerde mesajlar, herhangi bir iç detaya yer vermeden sadece siluet şeklinde iletilebilir (ör: kuş, kalp, vb.) Dikkatleri çekmek için olağandışı bir şekil kullanılabilir. Basit şekiller karmaşık şekillere göre daha kolay anlaşılır ve hatırlanır.
59
Alan Görsel bir materyalde alan, kapalı ya da açık alanlar olarak ikiye ayrılır. Örneğin bir bülten tahtasındaki resim, grafik, yazı gibi materyallerle doldurulmayan boş kısımlar açık alanlar, bu materyallerle doldurulan kısımlar ise kapalı alanlardır. Boş alanlar genellikle, bir müziğin notaları arasındaki duraklamalar gibi kompozisyonun bir parçası olarak kullanılır. Görsel ögeler ve kelimeler etrafında bırakılan boş alanlar kalabalık, karışıklık duygusuna engel olur. Bu nedenle, bir tasarımda boş alanların dağılımı, görsel ögelerin yerleştirilmesi kadar önemlidir.
60
Görsel ögelerin yerleştirilmesinde, dikkatleri belirli ögelere çekmek için etkili yöntemlerden biri "üçüncü kural" tekniğinin kullanılmasıdır. Bu teknikte, bir resim alanı yatay ve dikey olmak üzere eşit aralıklarla çizilen çizgilerle üçe ayrılır. Çizgilerin kesişim noktaları ile ortaya çıkan dört nokta ilgi merkezini oluşturan öğelerin yerleştirilmesi için kullanılır.
61
Üçüncü Kural Tekniği
62
Yapılan araştırmalarda insanların en çok sol üst köşeye yerleştirilen nesneleri hatırladıkları bulunmuştur. Bu nedenle görsel materyaldeki (bir resim, bir poster olabilir) en önemli öge mümkünse sol üst köşeye yerleştirilmelidir. Eğer önemli ögenin kompozisyon gereği başka yerlere yerleştirilmesi gerekiyorsa, izleyenlerin dikkatleri renk, doku, çizgi gibi tasarım ögeleriyle oraya yönlendirilmelidir.
63
Boyut Cisimlerin boyutu göreceli olup çevresindeki bilinen şekillere ve nesnelere göre anlam kazanmaktadır. Cisimlerin renkleri ve gri derecesi de boyut algısını etkiler. Materyalde yer alan cisimlerin boyutuna iletilmek istenilen mesaja dayalı olarak karar verilmelidir. Resimlerde yer alan kitabın boyutu yanındaki diğer objelerle anlam kazanmaktadır.
64
a b c Dikdörtgenin boyutu (a) bizim için çok fazla bir anlam ifade etmiyor. Dikdörtgeni arkasında biri olduğunda (b) masa boyutunda; önünde araba olduğunda (c) ise, bina boyutunda algılıyoruz.
65
Öğretim amaçlı materyallerde, bir görselin boyutuna "materyaldeki boş alan" veya "görselin güzelliğine" göre karar verilmemelidir. Görselin boyutuna, istendik mesajı nasıl iletebileceğine dayalı olarak karar verilmelidir. Bu anlamda, görselde yer alan detayların (bilgi) miktarı ve öğrencilerin sınıf düzeyi görselin boyutunun ne kadar olması gerektiği hakkında bir fikir verebilir.
66
Doku Doku üç boyutlu materyal ve nesnelerin dokunma duyusuyla hissedilebilen yüzey özelliğidir. Genellikle dikkatleri nesneye çekmek veya bütünlüğü arttırmak amacıyla kullanılır (Yalın, 2008). Görsellerin birçoğu iki boyutlu olmasına rağmen, bu görsellerde doku veya gerçek materyaller kullanılarak üçüncü bir görünüş boyutu oluşturulabilir.
67
Renk Renkler her zaman ilgi çekici unsurlardır. Ancak fazla kullanıldığında dikkat dağıtır. Bu nedenle materyali tasarlarken ilgili konuya ve öğrencinin gelişim özelliklerine uygun renkler seçilmelidir. Renk gerek elle yapılan gerekse bilgisayar temelli materyaller için gereklidir. Renk algılama üzerinde önemli bir etki yaratır.
68
Renkler; Görüntünün gerçekliğini artırmak Benzerlik ve farklılıkları vurgulamak Önemli noktalara veya ayrıntılara dikkat çekmek Duygusal bir etki yaratmak Hareket etkisi kazandırmak amacıyla kullanılır.
69
Renk kullanımı ile ilgili özellikler maddeler halinde aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Materyal hazırlarken renk ögesi kullanılmalıdır. Renkler her zaman dikkat çekicidir. Renkler önemli bilgileri ayırt etmede zıtlık yaratılarak kullanılabilir. Örneğin açık renk üzerine koyu renk ya da koyu renk üzerine açık renk gibi.
70
Renkler öğrenenlerin gelişim özelliklerine uygun olarak kullanılabilir
Renkler öğrenenlerin gelişim özelliklerine uygun olarak kullanılabilir. Küçük yaştakiler için parlak renkler daha dikkat çekicidir. Renklerle bilgilerin gruplanması da sağlanabilir. Her bir bilgi bütünü bir renkle ifade edilebilir. En önemli bilgiler canlı renklerle ayırt edilmelidir.
71
Renk bir materyalde çok aşırı kullanılmamalıdır
Renk bir materyalde çok aşırı kullanılmamalıdır. Kullanılan renkler estetik bir bütün oluşturmalı, dikkati dağıtacak şekilde karmaşık olmamalıdır. Renkler gerçek yaşamdakine uygun olarak kullanılmalıdır.
72
Bir renk, kendisini çevreleyen renkler dikkate alınmadıkça doğru olarak değerlendirilemez. Bir rengin diğer bir renkle ilişkisini daha iyi anlayabilmek için renk çemberi adı verilen bir diyagram geliştirilmiştir.
73
Renk çemberinde en parlak renk çemberin üst tarafına, en koyu renk ise çemberin alt tarafına yerleştirilmiştir. Aradaki renkler parlak renkten koyu renge doğru sıralanır. Yan yana bulunan renkler sürekli birleştirerek sonsuz sayıda renk oluşturulabilir.
74
Çember, sadece renkler arasındaki ilişkileri göstermekle kalmamakta, renklerin sıcaklık özelliklerini de ortaya koymaktadır. Renklerin imgeleme üzerindeki etkisi üzerine yapılan araştırmalarda, bazı renklerin diğer renklere göre daha sıcak ya da daha soğuk göründükleri ve renklerin insanın ruh hali üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Mavi, yeşil ve mor renkler "soğuk renkler" olarak algılanmakta, kırmızı, turuncu ve sarı ise "sıcak renkler" olarak değerlendirilmektedir. Buna göre, renk çemberinin yarısı sıcak renklerden, diğer yarısı da soğuk renklerden meydana gelmektedir.
75
Renk çemberinde birbirine bitişik olan renklere (ör: turuncu-kırmızı) uyumlu renkler denilmektedir. Çember üzerinde tam karşı karşıya gelen renkler (ör: mor-sarı) ise, tamamlayıcı ya da bütünleyici renkler olarak adlandırılmaktadır. Çembere dikkat edildiğinde birbirini bütünleyen iki renkten birinin sıcak, diğerinin soğuk renkten meydana geldiği görülecektir. Kırmızı ve yeşil, turuncu ve mavi, mor ve sarı ayrı ayrı bir çift oluştururlar. Bütünleyici renkler yan yana geldiklerinde birbirlerinin etkisini artırırlar ve en net biçimde görünürler. Uyumlu renkler ise, yan yana geldiklerinde birbirlerinin gücünü kırarak birbirlerini olduklarından daha zayıf gösterirler.
76
Buna göre, bir resimde zemin ile şekil arasında bir zıtlık aranıyorsa, şekil kendi rengini bütünleyen bir renk zemini üzerine yerleştirilebilir.
77
Bir diğer uygulama grafik alanı ile ilgilidir
Bir diğer uygulama grafik alanı ile ilgilidir. Bir poster ya da bülten tahtası tasarlarken, koyu mor bir fon üzerine sarı bir başlık, başlığın daha parlak ve net bir biçimde görünmesini sağlayacaktır. Kırmızı, yeşil fon üzerinde daha parlak görünürken, turuncu fon üzerinde daha cansız ve zayıf görünür. BAŞLIK BAŞLIK BAŞLIK
78
Yapılan araştırmalarda, öğrencilerin kırmızı olarak gördüklerini daha uzun süre hatırladıkları bulunmuştur. Dolayısıyla, özellikle hatırlanması istenen materyaller için kırmızı renk kullanılmalıdır. Diğer yandan, mavi ögeler dikkatleri en az çeken ögelerdir. Görsellerde az önemli olan ögeler için mavi renk kullanılmalıdır. İnsanlar ilk önce sarı nesnelere bakma eğilimindedirler. Bir görselde önemli ögeler ya da anahtar kelimeler sarı renk kullanılarak ön plana çıkarılabilir. Ayrıca, okunabilirlik açısından en iyi renk kombinasyonu sarı zemin üzeri siyah yazıdır. EĞİTİM ŞART BENİ SAKIN UNUTMA ÇOK OKUMAM LAZIM
79
Renk Ögesinin Kullanımında Temel İlkeler
Önemli objelere dikkat çekmek için bu objelerde parlak ve açık renkler kullanılmalıdır. (Ancak gözü rahatsız eden veya görülemeyecek derecede açık renkler kullanılmamalıdır.) Etkili renk kombinasyonları kullanılmalıdır. Aynı ekranda farklı iki yerde yanıp sönen veya parlak nesneleri kullanmaktan kaçınılmalıdır.
80
Önemli noktalara dikkat çekmek için farklı renkler kullanılmalıdır.
Bir materyalde kullanılan renk sayısı sınırlandırılmalıdır. Metinlerde ve resimlerde zemin rengine zıt renkler kullanılmalıdır. Birden çok görsel objede tutarlı zemin rengi kullanılmalıdır (hepsinde renk aynı olmalı). Sosyal olgulara uygun renkler kullanılmalıdır.
81
Materyal Kullanımının Genel İlkeleri
Görsel objeleri fikirlere örnek sağlamak için mümkün olduğunca çok kullanınız. Karmaşık görsel objeleri basitleştirin veya adım adım tekrar oluşturunuz. Her görsel obje için metni minimum seviyeye indirin. En fazla 6 satır ve her bir satır için de en fazla 6 kelime kullanınız.
82
Grafik/Resim Objeleri
Bu objeler ne çok soyut ne de çok gerçekçi olmalıdır. Aşina olunmayan objelerin büyüklüğünü göstermek için bir ölçek kullanınız. Rahatsız edici arka plan (zemin) kullanmayınız. Eğer derinlik hissi yaratmak önemli ise, ön zeminde başka bir obje kullanarak bunu sağlayınız. Görsel objeyi ikiye bölecek yatay çizgiler kullanmaktan kaçınınız. Bilgiyi sunmak için grafikler kullanınız. Kalın ve düzgün yazı tipini tercih ediniz.
83
Metin Objeleri Aynı görüntüde farklı yazı tipleri kullanmayınız.
Bir noktaya dikkat çekmek için yan, kalın, renkli ve altı çizili yazı tipini tercih ediniz. Sadece gerektiğinde büyük harf kullanınız. Başlığı görüntünün ortasına yerleştiriniz. Anahtar kelimeler içeren kısa, öz, anlamlı ve tanımlayıcı başlıklar kullanınız. Satırlar arasındaki boşluk, kelime yüksekliğinin 1/2’si kadar olmalıdır.
84
Yapı Görsellik mümkün olan en basit şekilde olsun; aşırı detaylardan kaçınınız. Sayfa görüntüsünün dengeli olduğundan emin olunuz. Tepegöz asetatları ve slaytlar için yatay format kullanınız. Görsel objeler okunabilir olsun; eğer kullanıcı okuyamıyorsa, o malzemeyi kullanmayınız. Dengeli, sıralı ve sola-yanaşık bir yapı kullanınız.
85
Her sunu basit, sade ve anlaşılır olmalıdır
Her sunu basit, sade ve anlaşılır olmalıdır. Gerektiği kadar bilgiyi içermeli ancak ayrıntıları kapsamamalıdır. Ana çerçeveyi sunmalıdır. Ayrıntılar sunan tarafından açıklanmalıdır. Tepegöz asetatları için 6-7 satırdan fazla ve her satıra 6-7 sözcükten fazla kullanılmamalıdır. Bilgisayarda ise 4-5 satırı geçmemelidir.
86
EKRAN TASARIMI Bilgisayar temelli bir materyalde ekran tasarımı son derece önemlidir. Öğrenen için yeterince ilgi çekici hazırlanmalıdır. Bir ekranda en fazla 4-5 satır ve en fazla 20 sözcük kullanılmalıdır. Basit koyu harf tipleri tercih edilebilir. Çok gösterişli yazılar dikkat dağıtabilir.
87
Ekrandan ekrana tutarlılık sağlamak için satır genişliği ve satır aralığına önceden karar verilmelidir. Tek satır yorucudur. Bilgisayar temelli sunumlar 1.5 satır aralığı olabilir. Boşluklar olmalıdır. Her tarafı dolu bir ekran algılamayı zorlaştırır. Koyu fon üzerine açık, yada açık renk üzerine koyu olacak şekilde zıtlık ekranda olmalıdır. Şekil-zemin algısı özelliğine dikkat edilmelidir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.