Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
KONU DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ
3
A-DEMOKRASİ NEDİR? Yunanca ‘‘demos’’ (halk) ‘‘kratos’’ (iktidar-egemenlik)anlamında kullanılır. İlk ortaya çıktığı ülke eski Atina’dır. Demokrasinin bir tek tanımı olmayabilir, ancak demokrasiyi demokrasi yapan temel özellikler vardır. Bu özelliklerden hareketle bir uygulamanın veya yönetimin demokratik olup olmadığına karar verebiliriz. Demokrasinin hukuk devleti, insan haklarına saygılı, özgürlükçü, eşitlikçi, katılımcı, sosyal, adaletçi, uzlaşmacı olma vb. özellikleri vardır. Bu özellikler farklı kişilik ve kültürel özelliklere sahip bireylerin, grupların, toplulukların birlikte yaşamalarına ortam hazırlar.
5
Demokrasinin Temel İlkeleri
a.Milli Egemenlik: Yönetme yetkisinin millete ait olması demektir. Demokraside egemenlik halka aittir. Halkın iradesi ve egemenliği, belirledikleri temsilciler aracılığıyla gerçekleşir. Halk temsilcilerini seçer; temsilciler de halk adına yasalar yapar. Ülke bu yasalara göre yönetilir.
7
b. Seçme Seçilme Hakkı: Seçme ve seçilme hakkı, demokrasinin sağladığı temel haklardan biridir. Temsilciler seçimle belirlenir. Halk, temsilcilerine kendisi adına yönetme yetkisini belirli bir süre için verir. Demokrasilerde serbest seçim, açık sayım ilkesi geçerlidir.
9
c. Katılım: Demokrasiler etkin ve aktif yurttaşlara gereksinim duyar
c. Katılım: Demokrasiler etkin ve aktif yurttaşlara gereksinim duyar. Yurttaşlar seçme ve seçilme haklarıyla yönetime iradesini yansıtır; bunun yanında sivil toplum kuruluşlarındaki etkinliğiyle hakların takipçisi olur.
10
d. Özgürlük: Özgürlük, bireyin, başkalarının haklarına zarar vermeden istediğini yapabilmesidir. Demokrasinin olmadığı yerde özgürlük ve insan hakları, özgürlük ve insan haklarının olmadığı yerde de demokrasi olmaz. e. Eşitlik: Eşitlik, hakların kullanılmasında ayrım yapılmamasıdır. Demokraside eşitlik, yasalar önünde eşitliktir. Yasalar herkese aynı biçimde uygulanır; herhangi bir kişiye, aileye, zümreye ayrıcalık tanınmaz.
12
f. Çoğulculuk: Demokraside her görüşe, anlayışa, inanışa saygı gösterilir. Bu görüş ve anlayışların siyasi partilerle temsil edilmesine fırsat verilir. Seçimlere birden fazla siyasi parti katılır. Böylece farklı görüş ve düşünceler yönetimde kendini ifade olanağı bulur. g. Çoğunluk: Demokraside çoğunluk ilkesi aranır. Seçimlerde Çoğunluğu elde eden parti iktidar olur. Diğer Partilerde muhalefeti oluşturur. Demokraside çoğunluğun yanında azınlığında hakları korunur.
14
h.Hukuk Devleti: Hukuk Devleti, yurttaşlarına hukuk güvenliği sağlayan, yöneticilerinde hukuka bağlı olduğu devlettir. Hukuk Devletinde Yasalar anayasaya uygundur; yargı bağımsızdır. Devletin yaptığı bütün işler yargı denetimine açıktır. Tüm vatandaşlar kanun önünde eşittir. Demokrasilerde hukukun üstünlüğü ilkesi benimsenir. İktidar hiçbir kimse ya da grubun tekelinde değildir.
15
ı. Hoşgörü: Demokrasi hoşgörü rejimidir
ı.Hoşgörü: Demokrasi hoşgörü rejimidir. Farklılıklar ve farklı unsurlar demokraside birbirlerine tahammül etmeyi, birbirleriyle uzlaşmayı öğrenirler. i.Kuvvetler Ayrılığı: Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı ilkesi uygulanır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi (yasama. yürütme, yargının ayrı organlarda temsil edilmesi) iktidar tekelini kıran bir uygulamalıdır.
17
B-İNSAN İRADESİNE VERDİĞİ ÖNEM BAKIMINDAN DEMOKRASİ
Demokrasinin İnsana ve İnsan İradesine Verdiği Önem Demokrasilerde insana değer verilir, insana değer kazandıran özellik ise onurdur. Onur, hem insanın kendisine duyduğu özsaygıyı hem de insana başkalarının gösterdiği değeri, saygıyı ifade eder. İnsan, sahip olduğu değeri doğuştan kazanır; sahip olduğu doğal yetileri sayesinde bu değeri hak eder.
18
.İnsanın özgürlüğünün ulusal ve uluslararası belgelerle güvence altına alınmasında demokrasinin benimsenmesi ve insana en yüksek değerin verilmesi yatar. .Demokrasinin insanı temel alması, insan hak ve özgürlüklerine, iradesine değer vermesi sırf insan olmasından dolayıdır. Demokrasilerde, yönetilenlerin iradesini yansıtan bir meclis vardır.
20
CUMHURİYET ve DEMOKRASİ
.Cumhuriyet; devlet başkanı da dahil olmak üzere, devletteki bütün organların seçimle iş başına gelen kişilerden oluştuğu ya da seçimle iş başına gelen kişilerce atandığı yönetim şeklidir. .Demokrasinin temel özelliği, seçim ve temsil ilkelerine dayanmasıdır. Yani halkın seçtiği temsilciler eliyle siyasi iktidarı kullanmasıdır. Demokratik cumhuriyetlerde, meclisi ve ülkenin başkanını belli aralıklarla halkın seçmesi temeldir.
22
.Demokrasilerde düşüncelerin içeriği ne olursa olsun, saygı gösterilmelidir.
Anayasamızın 25.maddesi: Herkes düşünce ve kanaat hürriyet özgürlüğüne sahiptir. Demokrasinin anlamına uygun bir biçimde yaşatılması ancak yaşam biçimine dönüştürülmesiyle mümkündür. Demokrasinin yaşam biçimine dönüştürüldüğü toplumlarda yaşam; huzur, güven ve barış içinde sürmektedir.
23
ATATÜRK’ÜN MİLLİ EGEMENLİGE VERDİĞİ ÖNEM
Atatürk: ‘‘Toplumda en yüksek özgürlüğün, en yüksek eşitlik ve adaletin devamlı şekilde sağlanması ve korunması ancak tam anlamıyla milli egemenliğin kurulmuş olmasına bağlıdır. Bu nedenle Özgürlüğün de eşitliğin de adaletinde dayanak noktası milli egemenliktir.
25
C-YAŞAM BİÇİMİ OLARAK DEMOKRASİ
Demokrasi insan doğasına en uygun yönetim biçimi olarak görülmektedir. Bunun nedeni, insanın doğuştan sahip olduğu özgürlük, eşitlik vb. haklarının en iyi gerçekleştirdiği ortamın demokrasi ile sağlanabilmesidir. İnsanlar ancak demokratik düzen de doğuştan sahip oldukları olanakları değerlendirebilir ve geliştirebilirler.
27
•Demokrasi toplumun tüm bireylerinin gelişimini sağlayacak bir yönetim biçimidir.
Demokrasilerde her bireyin ayrı bir değer olduğu kabul edilir ve değerin korunup geliştirilmesi amaçlanır. •Demokrasi sadece bir yönetim biçimi olarak anlaşılmamalıdır; o bir yaşam biçimidir. Demokrasi yaşanılarak öğrenilebilecek özelliklere sahiptir. Yaşanılırsa yaşatılmış olacaktır.
28
•Demokratik tutum ve tavırlar çok kimlikli, değişik inançlı ve çeşitli kültürlerin bir mozaik oluşturacak şekilde bir arada yaşamasına olanak verir. •Demokrasinin yaşam biçimine dönüşmesi, demokrasinin ilkelerinin ailede, okulda, toplumda yani hayatın her alanın da yaşanılır hale getirilmesiyle mümkündür. Okulda, evde toplumda yaşanmadığında demokrasinin varlığından da söz edilmez. Okulda demokratik kuralların işlendiği bir ortamla karşılaşan çocuk, evde demokratik kuralların işlenmediği bir ortamla karşılaştığında demokratik yaşantıyı içselleştirmekte zorlanacaktır.
29
•Demokrasi bütün kurum ve kurallarıyla uygulanıyor olmalı
•Demokrasi bütün kurum ve kurallarıyla uygulanıyor olmalı. Yani ülkede seçimle belirlenmiş meclis, sivil toplum kuruluşları, siyası partiler, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, seçme-seçilme hakkı vb. olmalı. •Demokrasiyi yaşam biçimine getirmiş kişiler aile içinde tatil yerini belirlerken tüm aile üyelerinin fikirlerini alırlar. Çocukları arasında ayrım gözetmezler
30
BİLGİ: Demokrasiyi bir yaşam biçimine dönüştürecek hak ve özgürlüklerini kullanabilecek bireyler ancak eğitim yoluyla yetişebilir. Demokratik bir eğitim de demokratik bir ortamda gerçekleşebilir.
32
Demokrasiyi içselleştirmek yaşam biçimine dönüştürmek için;
•Demokrasinin ilkelerine sahip çıkılmalı •Haklarını sorumluluklarını bilen bireyler olmalı. Sorumluluklarının farkında olmalı •Hiçbir zorlama ve müdahale olmadan çağdaş demokrasi hayatın her alanın da uygulanmalı ve bireyler bu uygulamaları gönüllülük temelinde kullanıyor olmalı.
34
•Bireyler çevresinde ki problemlere yapıcı, şiddetten uzak, katılımcı ve barış içersinde çözüm üretmeli. Demokrasinin yaşam biçimi haline gelmesinin de kitle iletişim araçlarının ve sivil toplum kuruluşlarının önemli rolü vardır.
35
D-FARKLILIKLARIMIZ ZENGİNLİĞİMİZDİR
Toplumda ki bireyler farklılıklarıyla toplumun birlik ve beraberliğine katkı yaparlar. Farklılıklar doğaldır ve yaşamı anlamlı kılar ve zenginleştirir. Bireylerin beslenme, barınma, sevgi, saygı duyma gibi ortak ihtiyaçları vardır. Farklılıklar toplumun bir parçasıdır. Toplum bireylerle bir bütün olarak anlam kazanır. Bireysel farklılıklar bireyleri eşsiz ve özel kılar. Çünkü her birey sahip olduğu farklılıklarıyla toplumu geliştiren bir unsurdur.
36
Farklılıklara Saygı: Farklılıklarımız, birbirimizi tamamlayan zenginliklerimizdir. Bu nedenle saygı duyulmalıdır. Bu saygı kişiye, farklı inançlara, görüşlere, yaşayış biçimine saygıdır. Herkesin hayat tarzına, düşüncesine, inancına, farklılığına ve varlığına saygı göstererek insanlık onuru yüceltmek, korumak ve kollamak zorunludur. Demokrasinin temel şartlarından biri, farklılıklara saygı göstermektir.
38
Ortak Paydalarda Birleşmek
Farklı fikirlere, düşüncelere demokratik özgürlükler çerçevesinde saygı duyulmalıdır; farklılıklar bir gerginlik ve ayrıştırma sebebi değil, bir kültür zenginliği ve karşılıklı yardımlaşma, bir ilerleme aracı olarak algılanmalıdır. Toplumun kutuplaşması toplumun birlik ve beraberliğine zarar verir. Farklılıkları ahenkli hale getirmek ise birlik, beraberlik ve dayanışmaya katkı yapar.
39
E-EŞİTLİĞE DOĞRU Kadın Hakları, Cinsiyet Eşitliği
Cinsiyet eşitliği, her iki cinsiyetin de tüm kamusal ve özel yaşam alanlarında eşit seviyede yetki sahibi olması, bu alanlarda eşit seviyede görünür olmasına anlamına gelir. Kadın-erkek eşitliği kadınların ve erkeklerin aynı hak ve yükümlülüklerine sahip olması ve herkesin toplum içinde aynı fırsatlara sahip olması demektir.
42
Atatürk Ve Kadın Hakları
Atatürk, kadın ve erkeğin toplumun her alanında eşit yer almasını istemiştir. 1926’da Türk Medeni Kanunu ile kadınlar eşitlik, tek eşlilik gibi medeni haklarını elde etmişlerdir. Kadınların ve erkeklerin ancak birlikte toplumun ilerlemesine ve güçlenmesine katkı sağlaması gerektiği inancı ile 1934 yılında Atatürk’ün öncülüğünde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Kadınların eğitim imkânları artırılarak avukat, doktor, mühendis, arkeolog, pilot vb. farklı meslek alanlarında görev yapmaları yolu açılmıştır.
44
F-HERKES FARKLI HERKES EŞİT
Ayrımcılık Nedir? Ayrımcılık, bir devletin ya da toplumun bazı üyelerinin, ötekilerine sağlanan belli hak ve ayrıcalıklardan yoksun bırakılmasıdır.Reddetme, kısıtlama, dışlama ayrımcılık olarak nitelendirilecek eylemlerdir
46
Ayrımcılık Türleri 1.Irk Ayrımcılığı İnsan hak ve özgürlüklerinin eşit ölçüde kullanılmasını engellemeye yönelik ırk, renk, soy ya da ulusal veya etnik kökene dayanarak ayrıma, dışlama, kısıtlamadır. Bir ırkın diğer bir ırktan üstün olduğu kabulüne dayanır. 2. Cinsiyet Ayrımcılığı: Kadınların siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, kişisel veya diğer alanlardaki kadın ve erkek eşitliğine dayanan hak ve özgürlüklerinin kullanmalarını engellemeye yönelik cinsiyete dayalı ayrımcılıktır.
48
3. Engelli Ayrımcılığı: Engelli kişilerin topluluk yaşamına diğerleriyle eşit düzeyde katılım için gerekli fırsatları sınırlıdır. Zaman içindeki olumlu düzenlemelere rağmen, engelliler içindeki olumlu düzenlemelere rağmen, engelliler eşit fırsatlara erişim ve toplumsal yaşama katılımda sosyal dışlanma, hoşgörüsüzlük, şiddet, kötü muamele, düşük gelir gibi, engellerle karşılaşabilmektedir. 4.Yabancı Düşmanlığı Bilinmeyen kişilere ya da yabancılara hissedilen tiksinti ya da nefret duygusudur.
49
5. Din Ayrımcılığı Din ayrımcılığı, insanın inançlarından dolayı dışlanması, hak ve özgürlüklerinin kısıtlamaya uğramasıdır. Oysa inanç ve vicdan özgürlüğü insanın temel hak ve özgürlüklerindendir. sağlanması öngörülmektedir. 3. T.C. Anayasası Anayasa’nın kanunun önünde eşitliği düzenleyen 10. Maddesi, herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep, vb. sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğunu belirtmektedir
51
Ayrımcılığa Karşı ve Duyarlı Olalım
Ayrımcılığın temel sebebi ön yargılarımızdır. Ön yargılarımız kimi zaman gerçeklerin, hak ve özgürlüklerin önüne geçer. Bu da ayrımcı davranışlar sergilememize sebep olur. Ayrımcılığın önlenmesi yasalardan önce bizim davranışlarımızla sağlanabilinir. Her birimize bu konuda sorumluluklar düşmektedir. Her tür ayrımcılığın ortadan kaldırılması için tüm insanların her şeyden önce “insan” olduğu ve “eşit” olduğu anlayışını benimsememiz gerekmektedir. Bu anlayışla toplumun bir üyesi olarak evde, okulda, mahallede, her yerde ayrımcılık içeren davranışlardan kaçınmalı, ayrımcılık yapanlara mücadele etmeliyiz.
52
G-ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASIYIM
Karşılaşılan sorunların birden fazla sebebi ve sonucu olabilmektedir. Çünkü olaylarda çok boyutluluk özelliği vardır. Bu özellik, sorunların çözümünde alternatif seçenekleri olanaklı yapmaktadır. Demokratik bir toplumda sorunların çözümü hukukun üstünlüğü ilkesine göre gerçekleştirilir. Toplumda yaşayan her birey sorun çözümünde hak, özgürlük ve sorumluluk temelinde davranışlar göstermelidir.
54
DEMOKRASİ Herkes haklarını ve özgürlüklerini bilmelidir. Kuvvet, şiddet ve her türlü hukuk dışı yolla sorunları çözmeye çalışmak hem toplumun bir arada yaşama isteğine aykırıdır hem de yeni sorunların doğmasına neden olur -Şiddet ve hukuk dışı yolları sorunlar için uygun bir çözüm yolu değildir. Çünkü sorunları şiddet ve hukuk dışı yöntemlerle çözmeye çalışmak yeni sorunların ortaya çıkmasına sebep olabilmektedir. Gömleğin ilk düğmesini yanlış ilikleyince diğerleri de yanlış iliklenmiş olacaktır. Çözüm süreçlerinde kuvvete ve şiddete başvurmadan demokratik yolları kullanmak önemlidir.
56
Ğ-ETKİLİ İLETİŞİM İÇİN
BİRLİKTE YAŞAMA KÜLTÜRÜ *Farklı kültürel kimlikleri olan değişik grupların bir topluluk içinde varlıklarını sürdürülebilmeleri gerekir. Her kültür, kendi içinde diğerleriyle eşit ölçüde değerlidir. Bu nedenle herkes birbirini hiçbir sınır koymaksızın karşılıklı kabul edip tanımalıdır. *Herkesin fikirlerini ifade etmesine olanak sağlamak birlikte yaşamak için temeldir. Ailede, okulda, mahallede, arkadaşlar arsında ve toplumda birlikte yaşama açısından farklılıklara saygı, başkalarının fikirlerini ifade etmelerine fırsat tanıma, diyalog ve etkili iletişimin önemli rolü vardır. Eğitim de karşılıklı ön yargıların törpülenmesine katkı yapar.
57
İLETİŞİM
58
H-EL ELE BERABERCE YARDIM İÇİN İŞBİRLİĞİ
İnsanların hayatları boyunca tek başına gerçekleştiremeyeceği işler vardır. Bu nedenle işbirliği ve iş bölümü önemlidir. Sadece insanların değil, toplumların da birbirine ihtiyacı vardır. Yaşadığımız toplumdaki insanlarla değil, diğer ülkelerde yaşayan insanlarla da yardımlaşma ve dayanışma içerisinde bulunabiliriz.
59
TOPLUMSAL DAYANIŞMA NEDİR?
Dayanışma; topluluğu oluşturan bireylerin bir konuda, duygu, düşünce ve karşılıklı işbirliği içinde olmalarıdır. İyi yaşamamıza yardımcı olacak unsurlardan birisi dayanışmadır. Dayanışma sayesinde insanlar daha çabuk ve daha çok iş yapabilir. Atalarımız bu konuda “Bir elin nesi var, iki elin sesi var” diyerek birlik, beraberlik ve dayanışmanın önemini vurgulamışlardır. Yaşamak, zorlukları yenmek, başarı yolunda mesafe kazanabilmek için insanların birbirlerinin güçlerine, fikir ve düşüncelerine ihtiyaçları vardır.
60
ÖĞRETMENİMİZ HAYRİYE KİŞİN
61
HAZIRLAYANLAR SAMET AKDENİZ MEHMET ATALAY
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.