Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ERKEN ORTAÇAĞ’DA AVRUPA

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ERKEN ORTAÇAĞ’DA AVRUPA"— Sunum transkripti:

1 ERKEN ORTAÇAĞ’DA AVRUPA
İKTİSAT TARİHİ ERKEN ORTAÇAĞ’DA AVRUPA

2 AVRUPA MEDENİYETİNİN SOSYAL VE COĞRAFİ ÇEVRESİ
Avrupa’nın Coğrafi Özellikleri Avrupa toprakları önemli farklılıklar göstermekteydi Kuzey bölümü daha çok ovalarla kaplıydı Kuzey ile Güneyi ayıran topraklar arasında bir dizi dağ tepe bulunuyordu Dağların ayırdığı bölgeler arasında iklim farklılıkları bulunuyordu Ulaşım Kuzey ovalarında denize doğru yavaş akan nehirler bulunmaktaydı. Bu nehirler gemiciliğe elverişli olduğu için ağır ve hacimli malların taşınmasına imkan veriyordu. Kuzey Batı Avrupa kıyıları girintili çıkıntılı olduğu için liman şehirleri bulunmakta, bu da denizciliği teşvik etmekteydi. Kuzey ve Güney Avrupa’yı ayıran dağlar geçilmez değildi. Bu nedenle kara taşımacılığı yapılabilmekteydi.

3 AVRUPA MEDENİYETİNİN SOSYAL VE COĞRAFİ ÇEVRESİ

4 AVRUPA MEDENİYETİNİN SOSYAL VE COĞRAFİ ÇEVRESİ
İklim ve Bitki Örtüsü Kuzeybatı Avrupa iklimi Akdeniz’den daha nemlidir, çünkü Atlantik’ten esen rüzgarlara açıktır. Doğuya gidildikçe yazlar sıcak, kışlar soğuk geçer Kuzeybatı Avrupa’nın büyük bir bölümü ormanlarla kaplıdır Yağışların bol olması nedeniyle bataklıklar bulunmakta, tarım sadece kuru bölgelerde yapılmaktadır Kuzey Avrupa’da tarımda kullanılan hayvanlar daha çok atlar ve sığırlardı. Akdeniz bölgesinde ise eşek, koyun ve keçi ağırlığı oluşturmaktaydı.

5 AVRUPA MEDENİYETİNİN SOSYAL VE COĞRAFİ ÇEVRESİ
Maden Kaynakları Kömür ve maden yataklarının mevcut olduğu topraklar; Belçika Kuzey Fransa Orta Ren Silezya

6 ORTAÇAĞ AVRUPA TOPLUMU
Ortaçağ Avrupa toplumu üç etkiye tabi idi. Bunlar; Roma İmparatorluğu’nun Mirası Cermenlerin Etkisi Kilisenin Etkisi a-) Roma İmparatorluğu’nun Mirası Ortaçağ Avrupa toplumu Cermenler tarafından çökertilen Roma İmparatorluğu’nun kültürü kurumları ve geleneklerinden etkilenmiştir. Bu etki Güney ve Güneydoğu Avrupa bölgelerinde daha yaygındı.

7 ORTAÇAĞ AVRUPA TOPLUMU
b-) Cermenlerin Etkisi Sezar’ın birlikleri Cermenlerle ilk karşılaştıklarında Cermenler çobanlık ve çiftçilik yapan yarı göçebe topluluklardı. Cermen toplumunda toprakta kömünal mülkiyet söz konusuydu. Her yıl aşiret liderleri toprakları kabilenin üyeleri arasında yeniden dağıtmaktaydı. Ancak hayvanlarda özel mülkiyet söz konusuydu. Bu yeniden dağıtım toplum üyeleri arasında servet farklılıklarını engellemekteydi. Ancak Romalılar ile yürütülen lüks mal ticareti Cermenlerin bu eşitlikçi yapılarının bozulmasına neden oldu. c-) Kilisenin Etkisi Kilise dönemin önemli bir sosyal ve siyasal müessesesiydi. Pek çok manastır, tarım üretiminin merkeziydi. Kilise yüksek bürokrasiyi temsil etmekteydi. Kilise önemli ölçüde maddi servete sahipti. Kilise devlet gibi fonksiyon gücüne sahipti. Kilise = Devlet

8 ORTAÇAĞ’IN EKONOMİK DÖNEMLERİ
Erken Ortaçağ: 476 – 1000 yıları arasını ifade etmektedir. Bu dönemde Avrupa siyasi kargaşa ve ekonomik düşüş içerisindeydi. Uzak mesafeli ticaret kesintiye uğradı. Bu dönemde Avrupa’da feodal yapı ve malikaneler ekonomisi gelişti. İleri Ortaçağ: 1000 – 1350 yılları arasını ifade etmektedir. Bu dönemde yaygın ve hızlı ekonomik kalkınma görüldü. Müslümanlara karşı haçlı seferleri yapıldı. Avrupa içinde göç ve kolonizasyon faaliyetleri yaygınlaştı. Dışarıda ticari üsler kurma faaliyetleri yaygınlaştı. Geç Ortaçağ: 1350 – 1450 yılları arasını ifade etmektedir. Ekonomik kriz yaşandı. Salgınlar nedeniyle nüfus azaldı.

9 ERKEN ORTAÇAĞ İstilalar ve Feodal Örgütlenme
Batı Roma’nın yıkılmasıyla Avrupa yaklaşık yarım bin yıl sürecek bir kargaşa dönemine girmiştir. Çeşitli gruplar istilalar gerçekleştirmiştir. Cermenler: İlk istila dalgası Cermenler tarafından gerçekleştirilmiştir. İstila sonucunda Avrupa’da barbar krallıklar ortaya çıkmıştır. Müslümanlar: İkinci istila dalgası Müslüman fetihleriyle ortaya çıkmıştır. 711 yılında Kuzey Afrika’dan gelerek İspanya’yı fethettiler. 732’de Korsika, Sicilya ve Sardunya’yı ele geçirerek Akdeniz’i Müslüman gölü haline getirdiler. Macarlar ve Vikingler: Üçüncü istila dalgası Macarlar ve Vikingler tarafından gerçekleştirildi.

10 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME

11 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
İstilaların Sonuçları Bu üç istila sonucunda Avrupa’da iktisadi ve kültürel birlik doğdu. Avrupa istilalara karşı savunma bilinci olarak feodalizmi geliştirmiştir. Avrupa’da birçok bölgede barbar krallıklar ortaya çıkmaya başlamıştı. Bu barbar krallıkların orduları kılıç ve kalkanla donatılmış amatör askerlerden oluşmaktaydı. Bu ordu daha sonra, iyi donatılmış, atlı profesyonel askerlerle güçlendirildi. Daha önceleri sadece ok ve mızrak kullanan atlı askerle, Müslümanlarla girilen savaşlardan öğrenilen üzenginin kullanılmaya başlanmasıyla güçlendi. Üzengi: Eyere yapıştırılmış ayak koyma yeri. Ok atarken attan düşmemeyi sağlamaktaydı.

12 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
Şarlman’ın dedesi Charles Martel, bu yeni savaşçılara askeri hizmetleri karşılığında toprakları mülk olarak dağıtma uygulaması başlattı. Bu durum şövalye sınıfının doğmasına neden oldu. Şövalye: At üzerinde mızrak ve kılıçla dövüşen, kalkan ve zırhla korunmuş profesyonel savaşçıya verilen isimdir. Şövalye sınıfı zorunlu olarak azdı. Çünkü bir bölgenin çok sayıda şövalyeyi finanse edebilmesi mümkün değildi. Bu yeni savunma sistemi beraberinde yeni bir siyasi örgütlenmeyi de getirdi: Feodalizm Feodalizm: Büyük arazilere sahip lord ya da senyör denilen kişilere korunma ve adalet karşılığında mal ve hizmet üreten kölelerle, serfler ve hür köylülerin alt tabakasını meydana getirdiği dikey olarak örgütlenmiş sosyal ve siyasal organizasyona denir.

13 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
Feodalizm Kral: Tepede ülkenin bütün topraklarının Tanrı tarafından kendisine bağışlandığına inanılan bir kral bulunmaktaydı. Derebeyi, Lord, Senyör: Çeşitli bölgelerde farklı isimler alan bu kişiler kralın topraklarını korumaktaydı. Vassal: Bir derebeyinin himayesinde, ona bağlı olan kimseye denir. Fief: Kralın çeşitli parçalara ayırarak vassallara emanet ettiği topraklardır. Feodal Sözleşme: Bir fiefin bağışlanması, senyör ve vassal arasında birbirlerine karşı hak ve görevleri belirleyen sözleşme niteliğindeydi. Vassal tarafından senyöre bağlılık yemini edilerek sözleşme resmiyet kazanıyordu. Serf: Hür fakat toprağa bağlı köylüye denir.

14 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
Tarım 10. yüzyılda Avrupa’nın büyük bir kısmı malikanelerden oluşmaktaydı. Malikane: Bir şato ve çevresindeki topraklardan oluşan köylünün güvenliği, aristokrat sınıfın geçimi ve otoritesini sağlayan kurumdur. Şatonun bölünemezliği nedeniyle koruma ve güvenliğin sağlanmasında ölçek ekonomisi kuralları işlemekteydi. Bir malikane için en etkin ekonomik büyüklük, güvenlik sağlamanın marjinal maliyetinin, korunması sağlanan işgücünün ürettiği üründen lordun vergi şeklinde aldığı payın değerine eşit olduğu noktadır. Malikane dört bölümden oluşmaktaydı. Yerleşim yeri Tarlalar Çayırlar Koruluk ve ormanlar

15 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
Açık Tarla Sistemi ve Ağır Saban Akdeniz Avrupa’sında toprak yumuşak olduğu için hafif saban kullanılmaktaydı. Hafif saban: Toprağı altüst etmeyen, sadece gevşeten bu nedenle toprağın çapraz olarak ikinci kez sürümünü gerektiren sabandır. Kuzey Avrupa’da sert ve yoğun topraklı bataklıklar olduğu için ağır saban kullanılmaktaydı. Ağır Saban: 6. yüzyılda Slavlar tarafından kullanılmaya başlandı. Sekiz öküzle çekilen, toprağı derinden ters yüz eden sabandır. Hafif Saban - Çapraz sürüm gerektirdiğinden genelde tarlalar kare şeklinde ekilmekteydi. Ağır Saban – Manevra kabiliyeti sınırlı olduğu için tarlalar genelde uzun çizgiler halinde ekilmekteydi.

16

17 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
Açık Tarla Sistemi Hububat tarımı ve hayvancılık aynı malikane içinde yapıldığı için tarlalar çitlenmiyordu. Sadece ekim yapılan tarlalar çitleniyordu. Bu sayede hem çitleme masrafları oluşmuyor, hem de hayvan otlamasında ölçek ekonomisinden yararlanılıyordu. Açık tarla sisteminde lordun ve köylülerin paylarını oluşturan çizgiler tarlalar arasında dağılmış bir şekilde bulunuyordu. Tarlalar genelde 25 çizgiden oluşmaktaydı. Bunun nedeni ikiye ayrılabilir; a-) Tek bir merkezi tarlada üretim yapmanın riskini önlemeyi amaçlayan sigorta sistemi olarak görülmekteydi b-) Köy topluluğunun her üyesine kalitesi ve yerleşim yerine uzaklığı farklı topraklardan eşit pay verme düşüncesinin varlığı Lordun bir yandan tembelliği önlemek için köylüyü denetlemesi, diğer yandan gelirini en yüksek düzeye çıkarmak istemesi

18 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
İkili ve Üçlü Tarla Rotasyonu Malikanelerde ilk başlarda ikili tarla rotasyonu hakimken daha sonraları üçlü tarla rotasyonuna geçilerek verim artırılmıştır. İkili Tarla Rotasyonu: Tarlanın bir bölümüne kış ekimi yapıldığı, diğer bölümününse nadasa bırakıldığı sistemdir. Üçlü Tarla Rotasyonu: Kışın buğday, arpa, çavdar ekimi, ilkbaharda yulaf ve baklagil ekimi yapıldığı, üçüncü bölümde ise nadasa bırakıldığı sistemdir. Ortaçağ’da tarım ortaklaşa yürütülmek zorundaydı. Bu nedenle sistem herhangi bir yeniliğe kapalıydı. Korular, hayvanların yazın otlamasını sağlıyordu. Çayırlar ise hayvanların kışın beslenme ihtiyacını karşılıyordu. Yerleşim merkezi, su kaynağına yakın bir yerde ve köyü dış dünyaya bağlayan bir yolun üzerinde bulunmaktaydı.

19

20 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
Malikanede Sosyal Yapı Lordların bir veya birden çok malikanesi olabilirdi. Lordun doğrudan yararlandığı topraklara rezerv (demesne) adı verilmekteydi. Bu yapının en alt tabakasını serfler ve hür köylüler oluşturmaktaydı. Bu dönemde tipik işgücü organizasyonu serfler ve hür köylüler üzerine inşa edilmişti. Serfin yükümlülükleri Angarya: Köylünün ve serfin rezervde genelde haftada üç gün çalışmak ve bu iş için gerekli saban, öküz ve aletlerden kendi payına düşeni getirmek zorunda olmasına denir. Bu dönemde pazar imkanlarının sınırlılığı angaryayı en etkin iş organizasyonu haline getirmiştir. Mirastan Pay: Serf öldüğü zaman lord serfin mirasından pay alabilirdi. Ödeme: Serfin kızı evlendiğinde lorda ödeme yapmak zorundaydı. Ayrıca kümes hayvanı ve yumurta da vermekteydi. Toprağa Bağlılık: lordun izni olmadan toprağı terk etmek mümkün değildi.

21 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
Ticaret 476’da barbar krallıkların kurulmasıyla 5. yüzyılda Akdeniz ticaretinin sona erdiği iddia edilmektedir. Bu görüşe iki bilim adamı (Pirenne ve Dopsch) itiraz etmiştir. Alfons Dopch Cermen istilacılarının barbar olduğu görüşüne karşı çıktı. Onların bir zamanlar sanıldığından daha medeni olduklarını iddia etmiştir. Bu nedenle ticareti kesintiye uğratmamışlar, aksine miras olarak sürdürmüşlerdir demiştir. Henri Pirenne 6. yüzyılda Marsilya’nın hâlâ Batı Avrupa’ya Doğu Akdeniz mallarını arz eden büyük bir ticaret merkezi olduğunu iddia etmiştir. Bu tezin ana kanıtlarından biri Mısır’da yapılan papirüsün ithal edilmesidir. Pirenne’nin iddiası Akdeniz ticaretinin 5. yy’da Cermen istilası yüzünden değil, 7. yüzyıldaki Müslüman fetihleri dolayısıyla sona erdiğidir.

22 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
Robert S. Lopez Lopez’e göre Akdeniz ticaretinin sona ermesi Müslüman fetihlerinin hemen ardından olmamıştır. Yaklaşık 50 yıl daha sürmüştür. Kesintinin nedeni ise Bizans ve İslam imparatorlukları arasındaki düşmanlıktır. F. Vercauteren Buna göre Akdeniz ticareti 4. yüzyıl ile 9. yüzyıl arasında dalgalanma göstermiştir.

23 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
Şehirler İstilacılar 5. yy’da şehirlere çok zarar verdi. Şehirlerin bir kısmı kendini koruyabildi, bir kısmı çok tahrip oldu, bir kısmı da tamamen ortadan kalktı. Bu dönemde şehirlerin devamlılığını sağlayan unsurlar; Surlar: İstilacılara karşı tek güvenlik kaynağıydı. Kolay kolay yıkılmaz nitelikteydi. Hıristiyan kilisesinin kurumları: Hıristiyanlık bir şehirli diniydi. Katedraller pazar yerine yakındı, bir barış ve güven ortamı sağlıyordu. Manastırlar üretimin merkezini oluşturmaktaydı.

24 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
Şehirler Avrupa’da şehirlerin başlangıcını inceleyen Edith Ennen üç farklı bölge tespit etmiştir. Kesintiye Uğramayan Şehirler: Akdeniz Bölgesi’nde herhangi bir kesinti söz konusu değildi ancak bir daralma mevcuttu. Kesintiye Uğrayan Şehirler: İngiltere, Fransa, Belçika, İspanya’nın bir bölümü ve Tuna ve Balkan Bölgeleri’nde şehirler Ortaçağ’a girerken kayboldu. Ancak daha sonra yeniden merkezileşti. Ortadan Kaybolan Şehirler: Eski Roma İmparatorluğu’nun dışında kalan bölgede şehirler tamamen ortadan kalktı.

25 İSTİLALAR VE FEODAL ÖRGÜTLENME
Sanayi Ortaçağ’ın başlarında sınai üretim sınırlıydı. Sanayi içe kapalıydı. Bunun nedeni taşıma maliyetlerinin yüksekliğidir. Pazarlar ve ticaret kaybolmasa da değerli mallar ticarete konu oluyordu. Günlük basit ve bayağı malların ticareti sınırlıydı. Uzak mesafeli ticaret neredeyse ortadan kalmıştı. Ortaçağ’da daha çok kendi kendine yeterlik söz konusuydu. Bu dönemde malikaneler sınai üretim merkezleriydi.

26 İLERİ ORTAÇAĞ’DA AVRUPA
İKTİSAT TARİHİ İLERİ ORTAÇAĞ’DA AVRUPA

27 AVRUPA’DA SİYASİ İSTİKRARIN SAĞLANMASI
10. Yüzyıl Öncesinde Avrupa Erken Ortaçağ’da (10. yüzyılda) Avrupa fakir idi Sayısız kırsal birimden meydana geliyordu Bu birimler büyük ölçüde kendi kendine yeten malikanelerdi Halk dini, sosyal ve siyasi gerekçelerle içine kapanmıştı Para kullanımı hemen hemen kaybolmuştu Nüfus az, üretim kıt, yoksulluk aşırıydı Değerler sistemi kuvvet ve inançlara dayalı bir toplumdu Savaşçılık ve din adamlığı saygı gören mesleklerdi İşçiler aşağılık serfler olarak görülüyordu Bu olumsuz yapı 10. yy’dan itibaren değişmeye başlamıştı

28 AVRUPA’DA SİYASİ İSTİKRARIN SAĞLANMASI
10. Yüzyıl Avrupa’sı 10. yy’da Orta ve Batı Avrupa’nın, istilacıların yıkıcı etkilerinden kurtuluş ve yeniden toparlanma dönemi oldu Bu toparlanmada en önemli faktör Ortaçağ devletler sisteminin ortaya çıkışıydı Bu küçük devletlerin yönetiminde siyasi istikrara kavuşan Avrupa, dışa karşı daha saldırgan politikalar izlemeye başladı. Bu saldırgan politikaların göstergeleri; Haçlı akınları ile Müslümanlara karşı girişilen saldırılar Avrupa içindeki göç ve kolonizasyon hareketleri Avrupa dışında ticari üsler kurma çabalarıdır.

29 AVRUPA’DA SİYASİ İSTİKRARIN SAĞLANMASI
Avrupa’nın Genişlemesi Güney: Güneyde 1061 ile 1091 arasında Normanlar, Sicilya’daki Arap egemenliğine son verdiler. Güneybatı: Güneybatıda genişleme İber yarımadasının Hıristiyan prensler tarafından Araplardan alınması şeklinde oldu Güneydoğu: Güneydoğu’da 11. yy’dan 13. yy’a kadar Haçlılar, Müslüman bölgelerine başarılı seferler düzenlediler ve Ortadoğu’da Hıristiyanlık hükümdarlıkları kurdular Doğu: Doğu Avrupa’da Almanlar doğuya doğru genişlediler. Bu genişleme hareketi 1300’lere kadar sürdü.

30 EKONOMİK BÜYÜME Ekonomik Büyüme ve Nedenleri
Bu dönem aynı zamanda bir ekonomik genişleme dönemidir. 11. yy’dan itibaren; Ticaret genişlemiş Yeni şehirler doğmuş Mevcut şehirler büyümüş Ekonomik ihtisaslaşma doğmuştur Henri Pirenne Avrupa’nın gösterdiği bu genişlemenin dış bir faktörün etkisiyle meydana geldiğini iddia etmektedir. Bu dış faktörler; Haçlı Seferleri Bizans ve İslam dünyasıyla olan ticari ilişkilerin geliştirilmesidir.

31 EKONOMİK BÜYÜME Ekonomik Büyüme ve Nedenleri
Bir grup iktisat tarihçisi ise Pirenne’nin bu tezini reddederek büyümeyi iç faktörlere dayandırmışlardır. Bunlar; Teknolojik Gelişme: Daha fazla hayvan ve su gücünden yararlanmayı ve böylece üretim girdilerini daha etkin bir şekilde bir araya getirmeyi sağlayan teknik ve kurumların ortaya çıkışı Nüfus Artışı: Artan nüfus beraberinde göçü getirmiştir. Bu sayede yeni üretim alanları ortaya çıkmış ve pazar ekonomisi gelişmiştir. Ortaçağ’da ekonomik gelişmenin merkezleri; Kuzey İtalya Güney Alçak Ülkeler (Belçika – Hollanda – Lüksemburg) Hansa Şehirleri Bu dönemde İtalya Avrupa’nın en gelişmiş bölgesi idi.

32 NÜFUS Nüfus Yapısı ve Gelişimi Ortaçağ döneminde Avrupa’da nüfus;
Doğum oranları yüksekti. Bu nedenle Avrupa nüfusu gençti. Ölüm oranları da yüksekti. Bu nedenle nüfus artış hızı düşüktü Doğum Oranlarının Yüksekliği; Avrupa’da nüfus seyrekti Büyük salgına kadar nüfus yavaş, fakat sürekli arttı Çeşitli kültürel faktörler nedeniyle doğurganlık sınırlanmaktaydı Hiç evlenmemişlerin oranı yüksekti Evlilik yaşı oldukça ileriydi, bekarlık toplum tarafından övülmekteydi Ekonomik nedenlerle evlilikten kaçılıyordu İlkel doğum kontrol yöntemleri uygulanıyordu Ancak yine de doğum oranları yüksekti. Avrupa’nın ayakta kalması bununla açıklanır.

33 NÜFUS Nüfus Yapısı ve Gelişimi
Ölüm Oranlarının Yüksekliği: Sanayi öncesi toplumların temel özelliklerin biri her çeşit felakete karşı aşırı zayıf olmalarıdır. Bu da ölüm oranlarını artırmaktadır. Nedenleri; Savaşlar: Savaşlar genellikle yaygın kırımlara neden oluyordu. Açlık: Belli dönemlerde ortaya çıkan kıtlık ve açlıklar salgın hastalıkların temel nedeniydi Salgınlar: Felaketten kaynaklanan ölümlerin en tehlikelisi salgınlardı. Veba: yılları arasında 80 milyonluk Avrupa nüfusunun 25 milyonu ölmüştür Tifüs Humma Dizanteri Grip

34 ŞEHİRLERİN DOĞUŞU VE BÜYÜMESİ
10. ve 12. yüzyıllarda Avrupa’da şehirlerin doğuşu, Batı Avrupa tarihinde bir dönüm noktası oldu. 11. yüzyıldan itibaren şehirler birer değişim ve imalat yeri haline geldi Şehirler birer değişim yeri olmaya başlayınca sınai faaliyetler de malikanelerden şehirlere kaydı Şehirlerin büyümesinin temelinde yığınlar halinde göç hareketi bulunuyordu İnsanlar biri itici, diğeri çekici gücün etkisiyle şehirlere göç ediyorlardı İtici Güç: Pek çok serf malikanede sıkıntı çekiyordu. Bu durumdan kurtulması ancak o bölgeyi terk etmesine bağlıydı. Çekici Güç: Şehirler bir yenilik unsuru, talihi deneme şansı idi. Şehir yeni ve dinamik bir dünya idi. “Şehir havası insanı hür yapar” sözü bir atasözü haline gelmişti.

35 ŞEHİRLERİN DOĞUŞU VE BÜYÜMESİ
Şehirleşme ve Feodalizm Şehirlerin doğuşunun önemli bir siyasal sonucu feodal olmayan bir yönetim şeklinin ortaya çıkmasıdır. Malikane kuralları tüccar için uygun değildi. Bu nedenle şehirlerde iş yapmak daha kârlıydı. Şehirler bulundukları bölgenin lordu ile anlaşma yaparak kiraların, pazar vergilerinin ve para cezalarının bir kısmını lorda veriyorlar, bunun karşılığında şehir halkının haklarına saygı gösterilmesini istiyorlardı. Şehirlerin kârlı olması nedeniyle pek çok feodal yönetici yeni şehir kurma yoluna gitti. Bu yeni şehirlere, sakinlerinin sahip olacağı hürriyetleri belirten imtiyaznameler bağışlandı. Fransa ve İngiltere’deki krallar bu imtiyazların garantörü oldular. Böylece krallar ve şehir halkı arasında bir ittifak doğdu. Bu ittifak Fransa ve İngiltere’de milli monarşilerin kurulmasına neden oldu.

36 ŞEHİRLERİN DOĞUŞU VE BÜYÜMESİ
Çin ve Bizans Şehirleri ile Ortaçağ Şehirleri Çin ve Bizans şehirlerinde tüccarlar ve esnaf sosyal olarak üstün bir mevkiye sahip değildi Bunlar servet sahibi olsalar bile aşağı bir sosyal statüde olmaktan kurtulamıyorlardı Yüksek sınıfın kırsal idealleri tüm topluma nüfuz etmişti Şehir kendi başına bir varlık değildi, kır ve şehir devamlılığının içinde bir parçaydı Ortaçağ şehirleri ise kırsal kesimden ayrı ve bağımsızdı Fiziki anlamda şehir kırdan duvarlarla, hendeklerle ve yollarla ayrılmıştı Bir insan şehir kapısından geçtikten sonra farklı kurallara tabi oluyordu

37 ŞEHİRLERİN DOĞUŞU VE BÜYÜMESİ
Şehir Örgütlenmesi Feodal dünyada tipik olarak dikey bir düzenleme geçerliydi İnsanlar arasındaki ilişkiler; Fief ve Hizmet Bağış ve Bağlılık Yemini Lord, Vassal, Serf gibi kavramlarla düzenlenmekteydi Şehirde ise eşitler arasında işbirliği ile karakterize edilen bir düzenleme geçerliydi.

38 TEKNOLOJİK YENİLİKLER
İleri Ortaçağ Öncesindeki Yenilikler MÖ 2500 yılından itibaren Batı dünyasında teknolojik ilerlemeler sona erdi MS 6. ve 11. yy’lar arasında ortaya çıkan yenilikler daha çok tarımla alakalıydı. Bunlar; Ağır saban Üçlü tarla rotasyonu Yeni bir at koşum sistemi Çivili at nalı Bu yenilikler 11. yy’dan itibaren özellikle Kuzey Avrupa’da tarımsal büyümenin temelini oluşturuyordu.

39 TEKNOLOJİK YENİLİKLER
6. ve 11. Yüzyıl Teknolojik Yenilikleri Ağır Saban Kuzey Avrupa’nın sert ve yoğun topraklarını tarıma elverişli hale getirmekteydi İnsan emeğinden tasarruf sağlamaktaydı Toprağın uzun çizgiler halinde sürülmesine imkan sağlamaktaydı. Bu sayede toprak daha rahat kurumaktaydı Üçlü Tarla Rotasyonu Farklı mevsimlerde değişik ürünlerin ekilmesini sağlıyordu Hasat kötülüğüne ve onu izleyen kıtlığa karşı sigorta görevi görüyordu Sürüm işlemlerinin daha düzenli olmasına neden olarak yeni toprak açma faaliyetlerini hızlandırıyordu Köy topluluğunun üretimini yaklaşık %50 artırmaktaydı Baklagil üretimine imkan vererek köylülere protein yönünden daha zengin bir beslenme imkanı sağlamaktaydı Toprağı azot bakımından zenginleştirerek kış üretimine katkı sağlamaktaydı

40 TEKNOLOJİK YENİLİKLER
6. ve 11. Yüzyıl Teknolojik Yenilikleri Çivili At Nalı ve Yeni At Koşum Sistemi Atın gücünden daha etkin bir şekilde istifade etmeyi sağlamaktadır Geleneksel koşum sistemi öküzlerin bünyesine göre düzenlenmişti ve at için elverişsizdi Yeni koşum sistemi atın çekebileceği yükü 4-5 kat artırmaktaydı At Koşum Sistemi ve Sermaye Malları Atın öküzün yerini alması, daha pahalı fakat buna karşılık daha etkin bir sermaye malının, daha ucuz fakat daha az etkin bir sermaye malının yerine ikame edilmesi demekti Daha etkin araçların kullanımı verimde artışı, verimde artış ise daha pahalı ve etkin sermaye araçlarının kabul edilmesini sağladı

41 TEKNOLOJİK YENİLİKLER
Diğer Teknolojik Yenilikler Rönesans dönemindeki yeniliklerin birçoğu Avrupa dışında ortaya çıkmıştır Ağır saban - Slav Rüzgar değirmenleri – İran Çıkrık – Çin Matbaa – Çin Etkin at koşum sistemi – Asya Avrupa 12. yüzyıldan itibaren bu yenilikleri alarak daha da geliştirmiştir. Bu yenilikler; Rüzgar değirmenleri: Avrupa’da ilk kez 12. yy’ın sonlarında görüldü. Bu, Sanayi İnkılabı’nın ilk habercisi olarak kabul edilir. Dikey Tezgah: 10. yy’ın ortalarında Flandra’da bulundu. Çıkrık ve Gözlük: 13. yy’ın ortalarında Avrupa’da görüldü Saat ve Ateşli Top: 14. yy’ın başlarında ortaya çıktı. Yelkenli Gemiler: Ortaçağ’ın sonlarında kürekli gemilerin yerini aldı.

42 TEŞEBBÜS VE KREDİ ALANINDAKİ GELİŞMELER
İş Tekniklerindeki Gelişmeler 11. yy’dan itibaren Avrupa’da iş tekniklerinde önemli gelişmeler yaşandı Panayırların düzenlenmesi Ticari temsilcilerin yaygınlaşması Yeni muhasebe tekniklerini doğuşu Çek, ciro ve sigortanın ortaya çıkışı gibi Piyasalarda kredi mekanizması gelişti. Bu durum tasarrufları artırdı Ortaçağ İtalya’sında yeni bir ortaklık türü olan Commenda ortaya çıktı Commenda: Ortaçağ İtalya’sında bir tarafın sermaye koyduğu, diğer tarafın da dış ticareti yürüttüğü ortaklık türüdür. Commenda’nın ekonomik önemi, toplumun likit fona sahip bütün üyelerinin dolaylı yolla da olsa üretim sürecine katılabilmesiydi

43 TEŞEBBÜS VE KREDİ ALANINDAKİ GELİŞMELER
İş Tekniklerindeki Gelişmeler 15. yy’a doğru Commenda, yerini daha gelişmiş bir ortaklık şekli olan Kumpanya’ya bırakmıştır. Kumpanya: İlk başta kumpanyalar kan bağına sahip kişiler arasında kurulan bir ortaklıktı. Daha sonra içine giderek yabancıları da almaya başladı. Kumpanya’larda sermaye ihtiyacı mevduat ile karşılandı. Bu sayede ticaret ile bankacılık sektörü birbirine yakınlaştı Poliçenin gelişmesi bu ilişkiyi daha da yakın hale getirdi Poliçe: Paranın bir bölgeden bir başka bölgeye transfer edilmesini sağlayan araçtı. Sermayeyi oldukça likit ve uluslararası ölçüde mobil hale getirdi Bütün bu gelişmeler sonucunda ekonomik büyüme arttı. Ücretler, kârlar ve kiralar arttı. Ancak faizler artmadı. Bunun nedeni tasarrufların fazla olmasıydı.

44 PARA ALANINDAKİ GELİŞMELER
Para Alanındaki Gelişmeler 10. yy’dan itibaren nüfus çoğaldı, ekonomi gelişti ve daha iyi bir para sistemine ihtiyaç doğdu Bu dönemdeki paralardan birkaçı; Cenova – Genovini Floransa – Florin Venedik – Ducat Ortaçağ’da uluslararası seviyede haklı bir şöhret yapan paralar, Florin ve Ducat’tı. Bu paralar yıllarca ağırlıklarını ve ayarlarını korudular.

45 PARA ALANINDAKİ GELİŞMELER
Para Alanındaki Gelişmeler Bu dönemde para kıtlığı yaşanmaktaydı. Para kıtlığından kurtulmanın yolları; Kredinin geliştirilmesi Madeni para dışında ödeme araçlarının yaygınlaştırılması Paranın altın ve gümüş ayarının bozulmasıydı Paranın ayarındaki bozulmaların nedenleri; Altın ve gümüş arzının elastikiyetinin düşük olması Ekonominin gelişerek daha çok paraya dayalı hale gelmesi Nüfus ile gelir artışı nedeniyle paraya olan talebin artması Hükümet harcamalarında artış olması Enflasyondan menfaat sağlayan sosyal grupların baskısı Ödemeler dengesinde açıkların olması

46 TARIM Tarımsal Genişleme
Avrupa’nın bu dönemde ilerlemesinin arkasında tarımsal üretimde yaşanan genişleme yatıyordu. Yeni toprakların üretime açılması; Malikane içindeki bataklıklar kurutularak, orman ve korular ise temizlenerek tarla haline getirildi. Çayır ve meralar ekili alanlara dönüştürüldü. 10. yy’da kıt nüfusa karşı toprak bolluğu vardı. Kolonizasyon; Bu dönemde yaygın olarak kolonizasyon faaliyetlerine girişildi Elbe Nehri’nin doğusunda Slav kabilelerin yaşadığı bölgeler, Avrupalılar tarafından iskan edildi.

47 TARIM Malikane Bünyesindeki Değişiklikler
Şehir hayatı ve ticaretin yeniden canlanması Ortaçağ’daki doğal ekonomi düzenini gereksiz kıldı Zamanla sınai faaliyetler şehirlerde toplanmaya başladı Ekonominin parasallaşması ile lordlar ayni ödemeleri nakdi ödemelere çevirdi Lordlar rezerv topraklarını parçalara bölerek sabit bir ödeme karşılığında kiraya verdiler Lordla, vassal ve serf arasındaki anlaşmalar geleneksel olmaktan çıkarak sözleşmelere dayalı hale geldi Böylece serf ve köylüler ortakçı ya da kiracı durumuna geldi Lordlar krallarla da ilişkilerini parasal ilişkilere çevirdi. Böylece merkeziyetçi milli devletlerin doğuşunun temeli atıldı.

48 TİCARET Ticaretin Doğuşu ve Çeşitlenmesi
Batı Avrupa malikanesi hiçbir zaman kendine yeterli değildi yy’da şehirlerin gelişmesiyle birlikte ticaret hacmi ve ticaret konusu malların sayısı arttı Avrupa Doğudan sürekli mal alıyor, ihracat yapmıyordu. 12. yy’da Avrupa artık satmak için yeni mallara sahip olmaya başladı. Bu sayede ticaret dengesinde değişme başladı. Akdeniz ticaretinin karakteri değişti, Akdeniz ticareti artık Kârlı olmaya başladı. 12. yy’da Avrupa’da bölgesel ihtisaslaşma başladı. Bordo şarapları bunun kanıtıdır. Avrupa içi ticaret Kuzey ile Güney arasında karadan yapılıyordu.

49 TİCARET Ticaretin Doğuşu ve Çeşitlenmesi
12. yy’da Champagne panayırları, Avrupalı Kuzeyli ve Güneyli tüccarların buluşma noktasıydı. Bu panayırlarda hemen hemen bütün işlemler krediyle yürütülüyor, bir panayırın sonundaki borçlular ve alacaklılar kredi mektuplarıyla bir sonraki panayırda hesaplaşabiliyorlardı. Deniz yollarının gelişmesiyle Champagne panayırı fonksiyonunu yitirdi, Bruj’deki pazarların önemi arttı. Ortaçağ’da önemi giderek artan bir diğer ticaret alanı Kuzey denizleriydi. Bu ticarete Hansa adında örgütlenmiş Alman ticaret şehirleri hükmediyordu Hansa: Ortaçağ’da, önce 13. yy’da Alman liman şehirleri Hamburg ve Lübeck tarafından kurulan daha sonra da iki yüz kadar şehir ve kasabanın katılması ile ortaya çıkan ticari birliğin adıdır.

50 TİCARET Ticaretin gelişimi
Ortaçağ’da Kuzey’in ticaret hacmi sürekli artmıştır. Bunun göstergeleri; Kıyı ticaretine bağlı liman şehirlerinin büyümesi Panayır ve pazarların kurulması Ekonominin daha çok paraya dayalı hale gelmesi Ticari metotlarda gelişmeler yaşanması

51 SANAYİ Sanayi Dallarında Durum Ortaçağ toplumu tarıma dayalıydı.
İmalat faaliyetleri Erken Ortaçağ’da malikanelerde toplanmıştı ve bir ek gelir kaynağı olarak görülüyordu. İleri Ortaçağ’da ise imalat faaliyetleri şehirlere yönelmişti. Dokumacılık: Ortaçağ’da en geniş ve yaygın sanayi kolu dokumacılıktı. 11. yy’dan itibaren bazı bölgelerde ihtisaslaşma ortaya çıktı. Yün en önemli hammadde, yünlü kumaş en önemli mamul üründü. Metalurji: Dokuma endüstrisine göre daha küçük, fakat ekonomik açıdan daha önemli bir sanayi kolu idi. Demir: Silah ve zırh talebi bu endüstriyi geliştirmiştir. Dericilik: Semerlerde, koşum takımlarında ve mobilyacılıkta kullanılıyordu.

52 SANAYİ Sanayide Yaşanan Gelişmeler
10 ve 12. yy’larda imalat faaliyetleri şehirlere kaydı İmalat faaliyetleri artık ihtisaslaşmış kişilerce yürütülmekteydi Sanayinin ölçeğinde artış yaşandı. 10. ve 11. yy’lardan itibaren 14. yy’a kadar üretim genişledi. Üretimdeki bu artışa rağmen sınai üretim birimleri Ortaçağ dönemi boyunca hep küçük kaldı. Ortaçağ’da ideal üretici sınıfı kalfa ve çırakların yardımıyla üretim yapan ustalardı. Şehirlerde imalat faaliyetlerini yürüten esnaflar, loncalarda örgütlenmişlerdi. Esnaf loncalarının şehir ticareti üzerindeki tekelci uygulamalar nedeniyle doğduğu kabul edilir.

53 SANAYİ Loncalar Loncalar, aynı meslek dalında faaliyet gösteren esnafın, karşılıklı yardım ve destek için bir araya geldiği meslek birlikleridir. Bu birliklerin dini ve sosyal amaçları ile ekonomik fonksiyonları çoğu kez birbirine karışmıştır Loncalar tüccar kapitalistlerin ekonomik ve siyasi güçlerine bir tepki olarak ortaya çıkmışlardır Esnaf loncaları; İşin kalitesini garanti altına alır Tüketiciye adil fiyatlarla malların ulaşmasını sağlar Esnafı toplumun değerli bir üyesi haline getirir Loncalara yöneltilen eleştiriler; Teknik gelişmeye engel oldukları iddia edilir Etkin iş organizasyonunu engelledikleri iddia edilir Büyük işletmelerin kurulmasını engelledikleri iddia edilir Tekelci özelliklerinin olduğu iddia edilir

54 İKTİSAT TARİHİ GEÇ ORTAÇAĞ’DA AVRUPA

55 EKONOMİK KRİZ Ekonomik Kriz
Daha önceleri Rönesans dönemindeki sanat, kültür ve mimarideki hareketlilik ekonomik canlılığın da göstergesi olarak kabul ediliyordu. Ancak bu dönemde şimdi azalan üretimin, düşen hayat standartlarının ve yaygın hoşnutsuzluğun var olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle Rönesans Dönemi, ekonomik düşüş dönemi olarak görülmektedir.

56 EKONOMİK KRİZ Carlo Cipolla
Carlo Cipolla’ya göre 15. yy’da ekonomi hâlâ esnek ve dinamikti. Cipolla’nın bu görüşüne neden olan unsurlar; Bu dönemde İngiliz kumaş sanayinde üretimin ve ihracatın artması Braban’da kumaş üretiminin kuzeye doğru yayılması Avrupa’nın pek çok kısmında bölgesel refahın alanlarının oluşmasıdır. Cipolla’ya göre bu dönemde uluslararası işbölümü yeniden şekillenme sürecindeydi. Avrupa’da büyüme dönemi 14. yy’ın başlarında sona ermiştir. Bunun nedenleri; Devri Hareketler: Bu düşüş, ekonomik hareketlerin devri niteliğinin bir sonucudur Mali Nedenler: Krizin başlangıcı bu dönemde Avrupa’da yaşanan mali sıkıntılardır İklim Değişmeleri: Krizin ortaya çıkmasının nedeni iklimde yaşanan değişmelerdir.

57 EKONOMİK KRİZ 14. Yüzyıldaki Krizin Nedenleri Devri Hareketler
Mevcut teknoloji içinde genişlemenin optimal noktasına varılınca geriye dönüş kaçınılmazdı. 1300’lerde Avrupa böyle bir doyma noktasına gelmiştir Mevcut teknolojiye göre nüfus yoğun hale gelmiş ve tarımda azalan verimler kuralı işlemeye başlamıştır Bu durum yiyecek kıtlığına, salgınlara ve hastalıklara yol açarak krize neden olmuştur Mali Nedenler Avrupa’da ’lerde başlayan Yüzyıl Savaşları nedeniyle savaş ekonomisi içine girdi Bu durum vergi gelirlerine ihtiyacı artırdı ve ağır vergileme sistemi oluştu Krallar mali ihtiyaçları karşılamak için borçlanma yoluna gitti Ekonomideki likidite sıkıntısı derinleşti, fiyatlar hızla yükseldi, kriz oluştu. Savaşların yüksek ekonomik ve sosyal maliyeti en çok Fransa’da etkili oldu.

58 EKONOMİK KRİZ 14. Yüzyıldaki Krizin Nedenleri İklim Kötüleşmesi
14. yy’da ortaya çıkan iklim kötüleşmesi hasadı olumsuz etkilemiş, bazı ürünler ekilemez olmuştur Aşırı sıcak geçen yaz ayları veba mikrobunun taşıyıcısı olan siyah farelerin aşırı çoğalmasına neden olmuştur Bu ise salgın hastalıkları beraberinde getirmiş ve nüfus azalmıştır. (Bu açıklamaya yapılan itiraz, zirai daralmanın iklim değişmesinden önce başlamış olmasıdır)

59 TARIM Tarımda Yaşanan Gelişmeler Özet
Salgın sonucunda nüfus azaldı ve kıt bir faktör haline geldi Toplam talep, nüfustaki azalmaya paralel bir şekilde düştü Ortalama köylü işletmeleri büyüdü Nüfusun düşmesi rezervler üzerinde olumsuz bir etkide bulundu Lordlar ekim alanlarını çayırlara dönüştürdü Talep daraldı, arz arttı ve fiyatlar düştü Fiyatlardaki düşüşten şehirli nüfus fayda sağladı (kırda ise geçimlik üretim yapan köylü)

60 TARIM Salgın Öncesinde Durum
Avrupa ekonomisinde darboğazlar yaşanmaktaydı. Demografik baskı sonucunda düşük verimli topraklar üretime açıldı Bu yüzden toprağın ve işgücünün marjinal prodüktivitesi azaldı Toprak nüfusa göre kıt bir faktör haline geldi, değeri yükseldi Buna karşılık ücretlerde düşüş yaşandı Bunun sonucunda kıtlıklar ve ardından salgınlar geldi Yaşanan veba salgını sonucunda Avrupa’da 25 milyon insan öldü

61 TARIM Salgın Sonrasındaki Durum
14. yy ortasında yaşanan büyük nüfus kırımı üretimin iki temel faktörünün (toprak ve emek) kıtlık durumlarını çarpıcı bir şekilde değiştirdi İşgücünün %25 oranında azalması onu yetersiz hale getirdi Bunun sonucunda köylüler; Malikanelerde kendi şartlarını hakim kılmaya çalıştılar Daha yüksek ücret talep ettiler Angaryaların nakdi ödemelere çevrilmesini talep ettiler Daha düşük kiralar teklif ettiler Lordlar bu tekliflere fazla yanaşmayınca köylü isyanlarına yol açtı

62 TARIM Talep ve Üretim Toplam talep, nüfustaki azalmaya paralel bir şekilde düştü Daha az yiyeceğe ihtiyaç olduğundan tarım en verimli topraklarla sınırlandırılarak ekim alanları daraltıldı Bu dönemde Avrupa’da pek çok köy boşaltıldı Üretim daha verimli topraklarda sürdürüldü, dolayısıyla verim arttı Böylece köylünün istediği gibi üretebileceği ve satabileceği bir ürün fazlası ortaya çıktı

63 TARIM Köylü İşletmeciliği ve Rezervler
Bu dönemde ortalama köylü işletmeleri büyümüştür Köylü nüfusun salgınlar nedeniyle azalması, küçük ve parçalanmış işletmelerin bütünleşmesi ve büyümesi sonucunu doğurmuştur Bu bütünleşme; Miras Kiraların düşürülmesi Toprak satın alınması yoluyla gerçekleşti. Nüfusun düşmesiyle rezervler işgücü sıkıntısı içine girdi Rezerv toprak sahipleri, bu nedenle daha az işgücü gerektiren işlere yöneldiler Bağcılık faaliyetleri yaygınlaştı, keten, kendir ve boya maddeleri için üretim arttı Lordlar için en alternatif kullanım şekli ekili alanların çayırlara dönüştürülmesiydi

64 TARIM Fiyat Gelişmeleri
Azalan nüfus nedeniyle şehirlerde talep daralmış, ancak köylü işletmelerinin büyümesiyle oluşan verim artışı sonucunda ürün arzı artmıştı. Bu nedenle fiyatlarda düşüş yaşanmıştı. Tarımsal malların fiyatlarının düşüşü köylü ve şehirli kesimlerin refahını farklı şekilde etkiledi Köylüler nakdi gelirlerinin azalması nedeniyle zarar gördüler. Ancak geçimlik üretim yapan köylü, daha büyük ve verimli topraklara sahip olduğu için bu kriz döneminden kazançlı çıktı. Şehirlerde ise sınai ürünlerin fiyatları çok fazla düşmedi. Bu nedenle başlangıçta düşen fiyatlardan başlangıçta şehirli nüfus faydalandı. Ancak zamanla köylünün gelirinin azalmasıyla şehirli tüccar ve esnaf müşterilerinin büyük kısmını yitirdi

65 TİCARET VE SANAYİ Yeni Teknikler ve Şehirler
Toplam ticaret hacmi bu dönemde düşüktü Tüccarlar daralan iş hacmi karşısında işlemlerini rasyonelleştirmek için çift girişli muhasebe sistemini benimsediler 15. yy’ın firmaları daha küçüktü Büyük firmalar iflas riskini azaltmak için holdinglere benzer bir organizasyon geliştirdiler Ticarette bölgesel kaymalar ortaya çıktı Floransa ve Venedik rakiplerini sindirdiler 14. yy’da Cenova Panayırı, Champagne Panayırı’nın yerini aldı Kuzey’de Antwerp giderek Bruj’un yerini aldı Alman Hansa’sı rakiplerine imtiyaz kaptırmamak için resmi bir örgüt haline geldi

66 TİCARET VE SANAYİ Sınai Mal Üretimi ve Loncalar
Sanayide mamul mal üretimi salgından sonra düştü Kırsal talep köylünün azalan satın alma gücü nedeniyle azaldı Şehirli nüfus artan nispi gelir nedeniyle lüks mallara yöneldi Yeni sanayi merkezlerinde özellikle de kırsal bölgelerde üretim artıyordu Loncalar talepteki düşüşten sonra arzı kontrol etmek için; Düzenlemelerini sıklaştırdılar Üretimlerini sınırlandırdılar Çalışma şartlarını belirlediler Mesleğe giriş şartlarını zorlaştırdılar

67 TİCARET VE SANAYİ Mamul Mal Üretimi
Sınai üretimde genel bir düşme söz konusuydu 16. ve 17. yüzyıllarda bazı şehirlerde sınai üretimde düşme görülmekteydi. Bu şehirler; Flaman Flandra Kuzey İtalya’dır. Yeni sanayi merkezlerinde, özellikle de kırsal bölgelerde sınai üretim genişlemekteydi. Madeni üretimde ise Ortaçağ’ın sonlarında bir genişleme görülmekteydi.

68 SANAYİNİN KIRSAL BÖLGELERE GÖÇÜ
Sanayinin Şehirden Kıra Göçü Ortaçağ’ın sonlarında sanayi şehirlerden kırlara doğru kaymaya başladı Büyük çapta dokuma sanayi, küçük çapta demir sanayi göç etti Bu göçün nedenleri; Su gücüyle çalışan basit makinelerin (su değirmenleri) sanayide artan ölçüde kullanılması; Bu yolla Un öğütülüyor Kumaş kalıplanıyor Boya maddeleri eziliyor Demir ocaklarına hava pompalamak için güç kaynağı oluyordu

69 SANAYİNİN KIRSAL BÖLGELERE GÖÇÜ
Sanayinin Şehirden Kıra Göçü Şehir sanayilerinin talep yapısındaki gelişmelere uyma konusunda yeterli esnekliği gösterememesi Şehirlerdeki lonca düzeni esnekliğin önünde engel teşkil ediyordu İşgücünün kırsal bölgede daha ucuz olması Şehirde esnaf kırda olmayan bazı vergileri ödemek zorundaydı Kırsal kesimde sınai faaliyet işçi için ek bir marjinal faaliyetti. Kırsal sanayide daha az kontrol ve sınırlama bulunmaktaydı

70 SANAYİNİN KIRSAL BÖLGELERE GÖÇÜ
Tüccar Kapitalist ve Putting-Out Bu yapı içinde farklı bir sınai organizasyon tarzı ortaya çıktı; tüccar kapitalist; İplikçiye ham yünü, dokumacıya ipliği temin ediyor Sermaye yoğun nitelikte olan işlemleri doğrudan kendi kontrolünde gerçekleştiriyor Kırsal kesimde çalışan esnaf ile pazar arasındaki bağı meydana getiriyor Esnafı düzenli aralıklarla dolaşarak hammaddeyi dağıtıyor, mamulleri topluyordu Modern kapitalizmin ilk tezahürü olan ve Putting-Out Sistemi olarak adlandırılan bu düzenlemede; Esnaf, tüccar için çalışıyor Tüccar hammaddeyi temin ediyor İş için parça başına ücret ödüyordu


"ERKEN ORTAÇAĞ’DA AVRUPA" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları