Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
-Piyanist- Roman Polanski
2
Roman Polanski Polonyalı bir ailenin çocuğu olarak 18 Ağustos 1933’te Paris’te doğdu. İlk sahneye çıkışı 1954’te Bir Kuşak ile olur. Öğrencilik döneminde ilk filmi Break Up The Party’yi çeker.İlk tanınan filmi 1962’de çektiği “Suda Bıçak” olur. Dünyanın her yerinde çalışıyor. Bilinmesi Gerekenler Polanski, filmlerde uğursuzluklara işaret eden bir dehşet havası yaratır. Filmleri genelde yabancılaşma, soyutlanma ve aldatma üzerine kuruludur. Ve absürt bir dünya görüşü ile bezenmiştir. Örnek olarak “Cul De Sac-Çıkmaz” (gözlerden uzak bir otelde geçen tuhaf olaylar) ve Rosemary’nin Bebeği” (jinekolojik korku hikayesi) verilebilir. Polanski’nin fırtınalı özel hayatı göz önünde bulundurulacak olursa karanlık konulara merak duyması pek şaşırtıcı gelmiyor. Yönetmenin annesi toplama kampında ölmüş, genç Roman sadist Nazilerce hedef tahtası olarak kullanılmış, hamile karısı Sharon Tate ve üç arkadaşı 1969’da Charles Manson kültürünün üyelerince öldürülmüş ve Polanski 1979’da Jackson Nicholson’ın evinde 13 yaşında bir kızla cinsel ilişkiye girdiği iddiasıyla tutuklanmıştı. Yönetmen yasal işlemler başlatılmadan Fransa’ya kaçmış, sürgündeki Polanski filmleri daha hafif bir hal almıştı: Thomas Hardy uyarlaması “Tess” (1980), eğlenceli komedi “Korsanlar” (1986) ve Harrison Ford’lu gerilim “Frantic-Çılgın” (1989).
3
Film Hakkında Piyanist filmi yönetmenin kendi yaşam öyküsünün aynası niteliğindedir. II. Dünya Savaşı sırasında, Varşova’nın varoş sokaklarında yaşam savaşı veren bir adamın hikayesini konu alan film, 55. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye Ödülü’ne layık görüldü. Drama türünde yılında çekilmiştir. Anahtar Kelimeler Sömürgecilik, Irkçılık, Nazizm, Almanya, Üstün Irk
4
Özet Polanski, II. Dünya Savaşı’na sömürgecilik ve ırkçılık olgusu bağlamında yaklaşmakta Yahudi asıllı Polonyalı besteci Wladyslaw Szpilman’ın başından geçen trajik olaylar anlatılmaktadır. Wladyslaw Szpilman, Polonyalı başarılı bir piyanisttir. 2. Dünya Savaşı’nda Almanların Polonya’yı işgal etmesiyle hayatı kabusa döner. Yahudi olduğu halde şans eseri toplama kamplarına gitmekten kurtulur ve Varşova’nın varoşlarında yaşamaya başlar. Daha sonra Wilm Hosenfeld isimli bir Alman subayının yardımıyla hayatta kalmayı başarır. Film göstergebilimsel analiz yöntemikullanılarak sömürgecilik ve ırkçılık olgusu bağlamında incelenmiştir. Filmde Almanya’nın Yahudilere uygulamışolduğu baskı ve kurduğu tahakküm gözler önüne serilmiş ve örnekler eşliğinde dönemin sosyo-ekonomik,sosyo-politik ve sosyo- kültürel durumu aktarılmaya çalışılmıştır.
5
Görülmesi Gerekenler Paranoyak katil Catherine Deneuve’ün 60’lı yılların Londra’sında aklını iyice kaçırdığı bir psikolojik korku filmi olan “Tiksinti” (1965). 1930’lu yılların Los Angeles’ında geçen ve Polanski’nin Hollywood formatında çalışıp yine de kendi imzasını belli edebileceğini kanıtladığı, hırs ve çürümüşlük üzerine kurulu olan “ Chinatown-Çin Mahallesi” (1974).
6
KAYNAKÇA- wikipedia.org ticaret.edu.tr anadolusanat.org
7
HAZIRLAYAN YAĞMUR TANRIVERDİ
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.