Sunuyu indir
1
4. ÜNİTE ALLAH’IN VARLIĞI VE BİRLİĞİ: TEVHİT
2
1. Allah’ın Varlığı ve Birliğinin Delilleri 2
1. Allah’ın Varlığı ve Birliğinin Delilleri 2. Allah’ın Varlığı ve Birliğine İnanma 3. Allah’ın Sıfatları 4. Kur’an’da Allah’ın İsimleri
3
1. Allah’ın Varlığı ve Birliğinin Delilleri Bakan, baktıklarını gören ve gördükleri üzerinde düşünen insan için Allah’ın varlığı ve birliği çok açıktır. Kur’an’da Allah’ın varlığına ve birliğine inanma ona gönülden bağlanma mümin olmanın temel şartıdır. Tevhit, İslam dininin özünü oluşturur. İslam dininde de tevhit inancının kesin bilgiye dayalı olarak temellendirilmesi gerekir.
4
Evrendeki her şey, Allah’ın varlığına ve birliğine işaret etmesi açısından bir delildir. Bu yüzden Allah; insanın yaratılışı,yağmurun ölü toprağı canlandırması, içilen su, tutuşturulan ateş, göklerin ve yerin yaratılışı, güneş ve ay, bulutlar, rüzgâr, denizde seyreden gemiler ve gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişi örneklerinde olduğu gibi insanı yaratılışa tanıklık etmeye çağırır.
5
Bu anlamda Kelam ilminin en temel amaçlarından biri Allah’ın varlığını ispat etmektir. Allah’ın var olması bir zorunluluk olarak görüldüğü için bu konudaki çalışmalara “İspat-ı Vacip” denilmiştir.
6
Bu delillerden bazıları şunlardır: a. Hudûs Delili b. İmkân Delili c
Bu delillerden bazıları şunlardır: a. Hudûs Delili b. İmkân Delili c. Kemal Delili d. Gaye ve Düzen Delili e. Fıtrat Delili f. Temanu Delili
7
a. Hudûs Delili Hâdis, sözlükte “Yok iken sonradan var olan şey” anlamındadır. Çoğulu hudûstur. Sonradan meydana gelen, dolayısıyla yaratılmış olan şeye hadis, onun yaratıcısına da muhdis denir. Evren, her şeyiyle sonradan meydana gelmiş (hadis) bir varlıktır. Buna göre evrenin yaratılmış olmasından hareketle bir var edicinin (muhdis) bulunması aklî bir zorunluluktur.
8
Hiçbir şey kendiliğinden meydana gelmemiştir
Hiçbir şey kendiliğinden meydana gelmemiştir. Bir kitabın kendi kendine yazılamayacağı ya da bir binanın bir yapıcısı olmadan durup dururken ortaya çıkamayacağı gibi kâinat da bir yaratıcı olmadan meydana gelemez.
9
Bunu şu şekilde de ifade edebiliriz: Âlem, sonradan meydana gelmiştir ve sonradan meydana gelen her şeyin bir yaratıcısı vardır. O hâlde âlemin de bir yaratıcısı vardır ki o da Allah Teâlâ’dır.
10
b. İmkân Delili Varlığı zorunlu olup yokluğu düşünülemeyen sadece Allah’tır ki bu yüzden ona “Vâcibu’l- Vücûd” denilmiştir. Yokluğu kabul edene ya da var olmak için başka bir sebebe ihtiyaç duyana da “mümkün” denir. Mümkün olan varlığın var olması da yok olması da imkân dâhilindedir.
11
Evren, her şeyiyle mümkün bir varlıktır
Evren, her şeyiyle mümkün bir varlıktır. Kendisini varlık sahasına çıkaracak bir yaratıcıya muhtaçtır. Âlem, içindeki her şeyle beraber mümkün bir varlıktır ve her mümkün, kendisini var eden bir vacibe ihtiyaç duyduğuna göre de bu vacip, varlığı zorunlu olan Allah’tır.
12
c. Kemal Delili Evrendeki her şey, bir yönüyle eksiktir ve kemale doğru bir özlem duyar. İnsandaki sonsuzluk arzusu ve ölümsüzlük isteği onun sonlu olan şeylerle tatmin olmadığını gösterir. Bu sonsuzluk ve kemal düşüncesi insana ne kendisinden ne de dış âlemden gelebilir. Çünkü her ikiside eksik ve sonludur.
13
Bütün vasıflarıyla kemal derecesinde olan bir yaratıcı olduğu düşüncesi ve buradan hareketle kemale ulaşma isteği bizi şu sonuca götürür; Ben kâmil (yetkin) ve ebedî bir varlık olmadığım hâlde bu düşünceye sahibim. Bu fikrin bana kendi benliğimden gelmesi ise mümkün değildir. Öyleyse bu düşünce kemal sahibi ve ebedî bir varlıktan geliyor olmalı ki o da Allah Teâlâ’dır.
14
d. Gaye ve Düzen Delili Her şeyin yaratılmasının bir sebebi ve hikmeti vardır ki buna “gaye” denir. Evrende var olan bütün varlıklar; bir ölçü, düzen ve uyum içinde hareket ederler. Yaratılan hiçbir şey başıboş olmayıp kendisi için belirlenmiş bir amaca doğru yol alır. Örneğin bütün yaratılmış varlıkların insana hizmet etmek için planlandığı rahatlıkla gözlemlenebilir.
15
Yeryüzündeki varlıklar belli bir sistemin devam etmesi için birbirlerinin yaşantısına destek verip yardım etmektedir. İnsandan hayvana, bitkilerden en küçük organizmalara kadar hiçbir şey gelişi güzel hareket etmez. Evren ve evrendeki düzenin kendiliğinden veya şuursuz maddeler eliyle gerçekleştiği düşünülemez.
16
Varlıklar arasındaki bu karşılıklı yardımlaşma ve dayanışmalar bilinçli bir tasarıma işaret etmektedir. Her şeyi belli bir düzen içerisinde yaratan ve onlara amaç belirleyerek yarattıkları arasında gerekli uyumu sağlayan bir yaratıcı olmalıdır ki bu da Allah’tır.
17
e. Fıtrat Delili İnsanın yaratılışı başlı başına bir sanat harikasıdır
e. Fıtrat Delili İnsanın yaratılışı başlı başına bir sanat harikasıdır. Tarih boyuncu tüm milletlerin mutluk surette bir yüce varlığa inandıkları gözlemlenmiştir.İnsan, vicdan ve idrakini; gaflet, kibir ve inatla örtmediği sürece bir yaratıcının varlığına inanmakta zorluk çekmez. Her şeye gücü yeten ve kendisine sığınılan bir yaratıcı fikri herkesin içinde vardır.
18
Nitekim insanın yardıma ihtiyaç hissettiği zor zamanlarında hemen her şeyden vazgeçerek Allah’a yöneldiği görülür. İnsan zorda kaldığı her anda ona sığınıp ondan yardım ister. Bu yöneliş, Allah’ın varlığının apaçık delillerinden sayılır.
19
f. Temanu Delili Temanu, sözlükte birbirine mani olma, engelleme ve çekişme demektir. Bu delil, birden fazla ilah olamayacağını anlatmak için kullanılır. İlah, kendisinden daha üstün hiçbir gücün olmadığı varlık demektir. İlah’ın bu anlamı onun ortak kabul etmeyeceğini gösterir.
20
Birden fazla ilah olması ve onların aralarında çekişme halinin tasavvuru da mümkün değildir. Bu çekişme durumunda âlemin yok olacağı ve düzenin bozulacağı açıktır. Bütün bunlar tek bir ilah anlayışını zorunlu kılmaktadır.
21
2. Allah’ın Varlığı ve Birliğine İnanma Allah’ın varlığına ve birliğine inanıp ona gönülden bağlanmak İslam inancının en temel ilkesi ve mümin olmanın ilk şartıdır. İman, varlığı yaratan ve ona şekil verip idare eden bir yaratıcının varlığını kabul etmektir. Kur’an’da, “Sizin ilahınız bir tek ilahtır. Ondan başka ilah yoktur…” buyrulmuştur.
22
İslam dininde Allah’ın birliğine “tevhit” adı verilmektedir
İslam dininde Allah’ın birliğine “tevhit” adı verilmektedir. Tevhit, bir şeyin bir ve tek olduğuna hükmetmek olduğu gibi Allah’ın zatını, aklın tasavvur edeceği ve zihnin canlandırabileceği her şeyden tenzih etmek (uzak tutmak) anlamına da gelir.
23
3. Allah’ın Sıfatları Allah, gönderdiği peygamberler ve kitaplarla da kendini tanıtmış, varlığını ve birliğini vurgulamıştır. Kur’an’da onun doğru tanınmasının önemi üzerinde hassasiyetle durulur. O, sıfatlarıyla ve eserleriyle tanınır. Bu yüzden Kur’an’da Allah’ın sıfatları sıkça geçer.
24
A. Subûti Sıfatlar: Allah’ın; hayat, ilim, semi, basar, kudret, irade, kelam ve tekvin sıfatlarına subûti sıfatlar denir. Subûti sıfatlar, Allah’ın “ne olduğu” ile ilgilidir. Bu sıfatları bilmek onu tanımak açısından önemlidir.
25
1. Hayat Hayat sıfatı, Allah’ın diri ve canlı olduğu anlamına gelir
1. Hayat Hayat sıfatı, Allah’ın diri ve canlı olduğu anlamına gelir. O, sonu olmayan ebedî bir varlık olarak ölümsüzdür. Allah’ın hayatı, yarattıklarında olduğu gibi geçici değildir. Varlığının kaynağı yine kendisidir. Hayat sahibi olan Allah, aynı zamanda hayat verendir. Her şey, canlılığını ona borçludur. O, bütün yaşamın kaynağıdır.
26
2. İlim İlim sıfatı, Allah’ın her şeyi bildiği anlamına gelir
2. İlim İlim sıfatı, Allah’ın her şeyi bildiği anlamına gelir. Hiçbir şey ona gizli kalmaz. O, ilmiyle her şeyi kuşatır. O, her şeyi hakkıyla bilir ve onun ilmi hiçbir şeyle sınırlandırılamaz.
27
3. Semi Semi sıfatı, Allah’ın her şeyi işittiği anlamına gelir
3.Semi Semi sıfatı, Allah’ın her şeyi işittiği anlamına gelir. Hiç bir şey ona gizli kalmaz. O, hiçbir maddi araca ihtiyaç duymadan her şeyi duyar. O’nun işitmesine hiçbir şey engel olamaz. Allah’ın her şeyi işittiğini bilmek, kişinin ifade ve söylemlerini kontrol etmesini sağlar.
28
4. Basar Basar sıfatı, Allah’ın her şeyi gördüğü anlamına gelir
4. Basar Basar sıfatı, Allah’ın her şeyi gördüğü anlamına gelir. Onun görmesi yaratılmışlarla kıyaslanamaz. Hiçbir şey ona gizli kalmaz ve görüş alanının dışına çıkamaz. Allah’ın her şeyi görmesi kişinin davranışlarında dikkatli olması sonucunu doğurur.
29
5. Kudret Kudret sıfatı, Allah’ın her şeye kadir olduğu anlamına gelir
5. Kudret Kudret sıfatı, Allah’ın her şeye kadir olduğu anlamına gelir. Onun her şeye gücü yeter. Hiçbir şey onu aciz bırakamaz. O, hiç kimseyle de bu gücünü paylaşmaz. Bütün kâinat onun tasarrufu altındadır. Onun her şeye muktedir olması haksızlıklarla mücadele eden insana sabır, güven ve ümit verir.
30
6. İrade İrade sıfatı, Allah’ın irade sahibi olduğu anlamına gelir
6. İrade İrade sıfatı, Allah’ın irade sahibi olduğu anlamına gelir. O, bir şeyi yapmayı istediğinde ona sadece ”Ol.” der ve o da hemen oluverir. Hiçbir şey onun iradesi önünde duramaz. O dilemeden hiçbir şey gerçekleşmez.
31
7. Kelam Kelam sıfatı, Allah’ın konuşması anlamına gelir
7. Kelam Kelam sıfatı, Allah’ın konuşması anlamına gelir. O, herhangi bir maddi araca ihtiyaç duymadan konuşur. Kur’an’a da Allah’ın sözü anlamında “Kelâmullah” denir. Allah’ın peygamberlerine vahyetmesi, gönderdiği kitaplar ve ilettiği ilhamlar bu kelam sıfatının sonuçlarıdır. Ayrıca bütün mahlûkat birer ayet olarak yaratıcısının imzasını taşır Bu mesajlar, Allah’ın varlığı ve birliğini ifade eder.
32
8. Tekvin Tekvin sıfatı, Allah’ın yaratıcı olduğu anlamına gelir
8. Tekvin Tekvin sıfatı, Allah’ın yaratıcı olduğu anlamına gelir. O, bu ezelî sıfatıyla yoktan var eden ve benzersiz yaratandır. Onun rızık vermesi ve cezalandırması gibi bütün fiilleri bu yaratma sıfatıyla ilgilidir. Bu yaratma işi bir defada olup biten bir şey olmayıp sürekli ve devam eden bir faaliyettir.
33
B. Zatî Sıfatlar: Allah’ın vücud, kıdem, beka, vahdaniyet, muhalefetü’n li’l-havâdis, kıyam bi nefsihi gibi sıfatlarına zatî (selbî) sıfatlar denir. Bu sıfatları bilmek onu tenzih etmek açısından önemlidir.
34
Tenzih etmek, onu eksiklik ve noksanlıklardan uzak tutmak olduğu gibi onun hakkında kötü zan, yanlış düşünce ve tasavvurlardan da kaçınmak anlamına gelir. Bu sıfatlarla ortaya konan anlamların zıddı reddedilir. Bu anlamda selbî sıfatlar, Allah’ın “ne olmadığı” nı açıklar.
35
1. Vücud Vücud, sıfatı Allah’ın var olması demektir
1. Vücud Vücud, sıfatı Allah’ın var olması demektir. O, varlığında şüphe olmayan ve yokluğu düşünülemeyendir. 2. Kıdem Kıdem sıfatı, Allah’ın ezelî olduğu anlamına gelir. Onun başlangıcı yoktur. Sonradan yaratılmış değildir. O, öncesi olmayan ilktir.
36
3. Beka Allah’ın ebedî olduğu anlamına gelir. Onun sonu yoktur
3. Beka Allah’ın ebedî olduğu anlamına gelir. Onun sonu yoktur. O, ölmeyen diridir. Ondan sonra da hiçbir şey yoktur Vahdaniyet Allah’ın bir olduğu anlamına gelir. O, benzeri olmayan bir tektir. Eşi ve ortağı yoktur. Kur’an’da, İhlas suresi onun birliğini vurgulayan en önemli surelerden biridir.
37
5. Muhâlefetün li’l-Havâdis Allah’ın yarattıklarından hiçbirine benzemediği anlamına gelir. O, sıfatlarında ve fiillerinde, sonradan yaratılmış olanlara benzemez. Allah, zamanla ve mekânla kayıtlı değildir. O, sıfatlarında da eşsizdir. Örneğin güç ve kudretinde sınır olmadığı gibi merhametinde de benzeri yoktur. Hiçbir şey hiçbir konuda onun dengi ya da benzeri olamaz.
38
6. Kıyam bi Nefsihî Allah’ın hiçbir şeye ihtiyaç duymaksızın bizzat var olması anlamına gelir. Ondan başka her şey var olmak ve varlığını devam ettirebilmek için başka bir varlığa ihtiyaç duyar. Allah’ın varlığı kendindendir. O, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan yegâne ilahtır.
39
4. Kur’an’da Allah’ın İsimleri İsim, bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya ve bildirmeye yarayan söz demektir. Bir varlığın ismini bilmek onu tanımanın ilk adımıdır. Bu anlamda isimle, kendisine işaret edilen şeyin varlığı ve özellikleri söz konusu edilir.
40
Allah’ın isimleri denince de onun varlığı ve sıfatları akla gelir
Allah’ın isimleri denince de onun varlığı ve sıfatları akla gelir. Kur’an’da, “En güzel isimler Allah’ındır. Ona o güzel isimlerle dua edin…”49 buyrulmuştur. Buna göre Allah’ın isimlerine “el-Esmâu’l-Hüsnâ” (En Güzel İsimler) denir. Bu isimlerin her biri onun ilahlığının birer ifadesidir.
41
Allah’ı isimleriyle tanımak ve bu isimlerden hareketle onun vasıflarını öğrenmek gerekir. Kur’an’da, bu isimlerle ona dua edilmesi öğütlenmiştir. Allah’ın güzel isimlerinin bazıları onun yarattığı canlılara olan lütuf ve şefkatini gösterir.
42
Örneğin merhamete ihtiyacı olan biri, onun Rahman, Rahîm gibi isimleriyle dua eder. Bolluk isteyen biri Rezzak, Vehhab veya Latif gibi isimlerini kullanır. İzzet ve itibar arayan biri onun Aziz, Celil veya Mecîd isimleriyle çağrıda bulunur Çarşamba Amasya Anadolu İmam-Hatip Lisesi
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.