2001 TÜRKİYE KRİZİ ADU, Aydın İktisat Fakültesi Ekonomi ve Finans Bölümü Finansal Kriz Analizleri Dersi
ÖNEMLİ SONUÇLARI... Milli gelir 200 milyar dolardan 140-150 milyar dolara indi. Kişi başına yıllık gelir 1083 dolar azaldı. Paranın alım gücü üçte bire düştü. Çoğu kalifiye 1.5 milyon kişi daha işsizler ordusuna katıldı. Ekonomi yüzde 8.5 oranında küçüldü, enflasyon yüzde 70‘leri aştı.
KRİZİN NEDENLERİ : İÇ VE DIŞ ETKENLER Ekonominin dış dünya ile bütünleşme derecesi yükseldikçe dünya ekonomisindeki istikrarsızlık/durgunluk durumları, dış dünya ile bütünleşen ülkelerde aynen yaşanmaya başlar. Türkiye’de yaşanan geçmiş dönem krizlerinde dış etkenlerin bu anlamda rolü büyüktür. Dış etkenler kadar ülkede yürütülen ekonomi politikaları, ekonominin yapısı ve bu yapının sağlamlığı kadar bu yapının ekonomi politikalarıyla uyumu, siyasal iktidarların becerisi ve saydamlığı gibi iç etkenler de yaşamış olduğumuz geçmiş dönem krizlerinde büyük rol oynamıştır.
DIŞ ETKENLER 2001 HEMEN ÖNCESİ VE HEMEN SONRASI KRİZLERİNİN DIŞ ETKENLERİ 1997 – 99: Uzak Doğu ve Güneydoğu Asya ülkelerindeki (Asya Kaplanları Tayvan, Singapur, Hong Kong ve Güney Kore başta olmak üzere) kriz; diğer gelişmekte olan ülkelerden sermaye kaçışını da tetiklemiştir. Kriz başta bölgedeki yatırımcı Japonya’yı ve dünyayı tehdit eder boyuta varmıştır. Ülke paralarında büyük çaplı devalüasyonlar ve dünya pazarının daralması bu krizin diğer dış etkenlerindendir. 1998: Asya krizinin Rusya’ya intikali, Rusya’nın moratoryum ilanı ile bölgeden sermaye kaçışı ve kredi faizlerinin artışıyla, Rusya pazarının daralması, rublenin devalüasyonu bu krizin dış etkenleri arasındadır. 2000: ABD’de Nasdaq’da çöküşün başlaması; ABD’de durgunluk işaretleri ve sermaye kaçışı da 2000 krizinin dış etkenlerindendir.
2001 KRİZİNİN TEMEL DIŞ ETKENLERİ (I) Arjantin krizinin Latin Amerika’ya ve diğer gelişmekte olan ülkeler gibi Türkiye’ye yayılması. ABD’de 11 Eylül terörüyle birlikte savaş göstergelerinin ortaya çıkışı ve Nasdaq’daki çöküşün diğer hisselere de yayılması, ABD’de büyük boylu şirketlerin iflasları ile ABD’de durgunluğun yayılması. 2001 krizinin dış etkenlerindendir.
2001 KRİZİNİN TEMEL DIŞ ETKENLERİ (II) 1-DIŞ TİCARET HADLERİNİN ÜLKENİN DEZAVANTAJINA SEYİR İZLEMESİ Petrol fiyatlarındaki artış ile birlikte, dış ticaret hadlerinin Türkiye’nin aleyhine dönmesi. 11 Eylül’ün ABD'nin Irak'ı işgal etmesiyle, Ortadoğu'nun istikrarı ve bu bölgeden dünya piyasalarına güvenli şekilde petrol ihracının sağlanması konularında endişelerin artması petrol fiyatlarını artırdı. 2- İHRAÇ MALLARINA RAKİP MALLAR SATAN VEYA BAŞLICA İHRACAT PAZARLARIMIZ OLAN ÜLKE PARALARININ DEVALÜASYONU. 1997’deki Asya paralarının devalüasyonu rakip mallar satan, hem de önemli pazar olan; 1998’deki Rusya devalüasyonu ise rakip mal satmayan fakat önemli ihraç pazarı olan ülke devalüasyonlarına örnektir. 1996-2000 yıllarında Türkiye ihracat artışının duraklamasındaki etkenlerden biri de budur. Bundan ötürü, 2001 krizinin önemli nedenlerinden biri bu durumdur.
2001 KRİZİNİN TEMEL DIŞ ETKENLERİ (IV) 3-Türkiye’nin başlıca ihraç pazarı olan gelişmiş ülkelerde konjonktürel durgunluk ve politika gereği ayırımcılık. Türkiye’nin başlıca ihracat pazarlarında, başta Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri ABD ve (1992 sonrasında) Rusya’da durgunluk ve ekonomik daralma. 1999’un ilk yarısında A. Öcalan’ın yakalanmasını izleyen Alman kamuoyu tepkisiyle turist gelişinin (ve ihracat artışının) durması ve 1995’te Türkiye’nin ortak gümrük tarifesini kabul ederek AB’nin tavizli ticaret yaptığı ülkelere pazarını açarken, bu ülkelerin benzer tavizleri Türkiye’ye tanımalarının engellenmesi aleyhe bir ayırımcılık örneğidir.
2001 KRİZİNİN TEMEL DIŞ ETKENLERİ (V) 4- Küresel veya Bölgesel (reel) faizlerde hızlı yükseliş 1991 Körfez Savaşı ya da 1998 Rusya krizi ile birlikte artan bölge rizikosunun fırlattığı faizler buna örnek gösterilebilir. Borçlanarak yaşayan devlet ve özel kesim için bu artışlara, TL devalüasyonu da eklendiğinde, faiz yükünün TL üzerinden boyutu 2001 krizini tetikler düzeye gelmiştir. 5- Kısa vadeli sermaye kaçışı Sermaye kaçışlarının krizi patlatma etkisi önce finansal piyasalarda TL dış değerinin düşüşünü, rezerv azalışıyla birlikte para arzının daralmasını, faiz haddinin fırlamasını sağlamış borsa büyük düşüşler yaşamıştır. Mali piyasalardaki bu sarsıntılar, iç piyasada yarattıkları daralışla birlikte, talep daralması yoluyla reel üretim kesimlerini etkilemiştir.
2001 KRİZİNİN TEMEL İÇ ETKENLERİ (I) 1-Sermaye Hareketleri ile, Mal-Hizmet Pazarlarının Serbestleştirilmesi 1990’lı yıllarda sermaye hareketleriyle birlikte mal-hizmet pazarlarını da tam serbestleştiren Türkiye, günümüze kadar çok dikkat çekici bir deneme yaşamıştır; bu deneme, Latin Amerika ülkelerininkiyle tam örtüşmektedir. 1990’dan 1997’ye kadar iki kriz atlatmak (1991 ve 1994) pahasına da olsa, Türkiye, ekonomisini büyütmüştür; ancak bunun karşılığında artan iç ve dış borçlar, finansal kırılganlığı artırmıştır. Nitekim 1998’de yeniden girilen kriz ortamında borçların artık toplamı GSMH’yı (2001) aşar olmuştur; borçlar artarken GSMH 1990’lı yılların başındaki düzeye gerilemiştir.
2001 KRİZİNİN TEMEL İÇ ETKENLERİ (II) 2- CİB (Cari İşlemler Bilançosu) Açıkları Mali serbestlikte, sermaye girişleri, TL’de aşırı değerlenmeyi ve CİB açıklarını büyüten başlıca nedendir.
2001 KRİZİNİN TEMEL İÇ ETKENLERİ (III) 3- Kamu-İç/Dış Borç Stoku KAMU DIŞ BORÇ STOKU: Türkiye’de 70 sonlarında yaşanan krizin ardından kamu kesiminin ekonomik rolünün azaltılması politikası güdülmüştür. Bu bağlamda pek çok kurumsal düzenlemeye gidilmiştir. Merkezi ve yerel yönetimlerin yeniden düzenlenmesi Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT)’in özelleştirilmeye başlanması Sermaye gelirlerine uygulanan vergiler düşürülmüştür. Kamu yatırımları alt yapı yatırımlarına yöneltilmiş, ihracata yönelik sektörlere teşvikler verilmiştir. Bu nedenlerle, 1990’ların başında kamu gider ve gelirler arasındaki farkın ve dolayısıyla kamusal borç stokunun çok arttığı gözlenmiştir.
2001 KRİZİNİN TEMEL İÇ ETKENLERİ (IV) 3- Kamu-İç/Dış Borç Stoku (devamı) 1980 öncesi yıllarda bu stok GSMH’nın en çok üçte biri civarındayken, 1980 sonrası sürekli yükselmiş, en şiddetli artış ise 1998-2001 arasında (%69.1’den %125’e) ortaya çıkmıştır. Buna karşılık 1978 krizi öncesi yılların krizlerinde bu öğenin payı yoktur. Kamu borçlarını krizler boyunca, özellikle son krizle birlikte, giderek artıran başlıca öğe banka ve şirketlerin içine düştüğü durumdur. Krizlerde çok sayıda banka ve şirket güç duruma düşmekte, borçlarını ödeyememekte, taahhütlerini karşılayamamaktadır; bu arada kimi kurtarılmak için devletin kucağına düşmekte, kimi tasfiye olurken borçları devlet üstlenmektedir.
2001 KRİZİNİN TEMEL İÇ ETKENLERİ (V) 4- Likidite krizi (Kasım 2000) Krizin ortaya çıkma nedeni olarak; Telekom ve Türk Hava Yolları'nın özelleştirilmesinde gecikmeler sonucu, yabancılar tarafından "istikrar programı" hedeflerinin zamanında gerçekleştirilemeyeceği konusunda bir güven bunalımının yaratılması ve bu sebeple bir Alman bankasıyla bir ABD bankasının bir gecede 7 milyar doları aşan bir meblağı geri çekmeleri gösterildi. 22 Kasım’da başlayarak, bankacılık kesiminde bir likidite talebi doğmuştur. IMF Programına uygun olarak, Merkez Bankası piyasaya likid sürememiş ve Aralık 2000’de faiz oranları % 2000’lere ↑ çıkmıştır.