FRİGYALILAR KİBELE GORDİON Frigyalılar Anadolu’ya Boğazlar yoluyla gelmişler, Eskişehir, Afyonkarahisar ve Ankara yörelerine yerleşmişlerdir. M.Ö. 750’den sonra güçlü bir devlet kuran Frigyalılar ‘ın başkenti Polatlı yakınlarındaki Gordion ’dur. Kral Midas döneminde bütün Orta ve Güneydoğu Anadolu’ya egemen oldular. Kimerlerin saldırılarıyla M.Ö. 676’da yıkılmıştır. Krallarla yönetilen Frigyalılar askerliğe fazla önem vermedikleri için düzenli ve güçlü bir orduya sahip değillerdi. Sadece sarayı ve kralı koruyan bir ordu bulunuyordu. Tarım toplumu olan Frigyalılar , bundan dolayı bereket tanrıçası Kibele’yi en büyük tanrıları kabul etmişlerdir. GORDİON KİBELE
Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşmışlardır. Başlıca zenginlik kaynağı tarım olduğu için farım faaliyetlerini koruyan kanun- lar yapmışlardır. Fenike alfabesini kullanmışlardır. Edebiyat alanında hayvan hikayeciliğini (FABL) sanatının öncüsü olmuşlardır. Tarımın yanında maden işçiliği ve işlemeciliği de gelişmiştir. Dış ticarette maden işlemeciliğine dayalı mallar önemli yer tutmuştur. Dokumacılıkta TAPATES adı verilen halı ve kilimler oldukça ünlüydü. Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşmışlardır. Başlıca zenginlik kaynağı tarım olduğu için farım faaliyetlerini koruyan kanunlar yapmışlardır. Saban kırmanın ve öküz kesmenin ölümle cezalandırılması bu duruma kanıt olarak gösterilebilir. FABL TAPATES
LİDYALILAR SARDES KREZUS Lidyalılar, Frigler ‘ in yıkılmasından sonra Gediz ve Küçük Menderes vadileri arasında kalan bölgede Giges önderliğinde başkenti Sardes olan bir devlet kurmuşlar dır. En parlak dönemi Kral Krezus devridir. Kimerleri Anadolu’dan çıkartan Lidyalılar, sınırlarını Kızılırmak’a kadar genişletmişlerdir. Ege kıyılarındaki lim- an kentlerin çoğu Lidyalıların eline geçmiştir. Ancak Pers saldırılarına dayanamayan Lidya devleti M.Ö. 546 yılında yıkılmıştır. Anadolu tanrılarının yanında Yunan tanrılarına da tapmış- lardır. Ticarete önem veren Lidyalılar, bu amaçla Efes’ten Başlayarak Mezopotamya’ya kadar uzanan “Kral Yolunu” yapmış SARDES KREZUS
Sardes’te dünyanın ilk serbest ticaret bölgesi oluşturulmuştur. Takas usulünün gelişen ticareti karşılayamaması üzerine M.Ö. 700 yıllarında Lidyalılar tarihte ilk parayı kullanmışlardır. Lidyalıların parayı icat etmeleri, alışverişi kolaylaştırmış, ekonomik hayatı canlandırmıştır. Sermaye birikimine ve finans sektörünün oluşma- sına ortam hazırlamıştır. Paranın kullanıma başlamasıyla takas usulü orta- dan kalkmıştır. Fenike alfabesini kullanmışlardır. Lidyalılar bilim adamlarına destek vermiştir. Dokumacılık ve madencilikte ilerlemişlerdir. Özellikle kuyumculukta İlk Çağda en ileri düzeye ulaşmışlardır. Lidya devletinin yıkılmasının sebebi Ticaret faaliyetleriyle zenginleşen Lidyalılar, Anadolu’da ücretli askerlik sistemini kurmuşlardır. Ancak bu askerler arasında dil ve taktik birliği olmadığı gibi vatan-millet sevgisi de yoktu. İLK PARA
İYONLAR * Hammadde ihtiyaçlarının karşılanması Önemli İyon şehir devletleri Milet, Efes, Foça ve Smyrna ’dır. Her biri bağımsız bir devlet olan İyon şehirleri, önceleri krallık, M.Ö 500 yıllarından itibaren asillerin kurduğu oligarşik hükümetler, sonra da demokratik hükümetler tarafından yönetilmiştir. Lidyalılar, İyonyalılar ‘ ın Anadolu ve Ön Asya ile ticaret yapmalarını engellemişlerdir. Bunun bir sonucu olarak İyonyalılar deniz ticaretine önem vermişler ve koloniler kurmuşlardır. İyonyalılar ‘ ın Koloniler Kurmasının Sebepleri; * Hammadde ihtiyaçlarının karşılanması * Üretim fazlası mallar için pazar bulunması * Askeri gücün artırılmak istenmesi * Diğer devletlere askeri, siyasal ve ekonomik alanlarda üstünlük sağlama düşüncesi etkili olmuştur.
İyonya’da Bilim ve Sanatın Gelişmesinin Sebepleri; Anadolu’da bilimsel faaliyetler İyonya’da en yüksek noktasına ulaşmıştır. İyonya’da Bilim ve Sanatın Gelişmesinin Sebepleri; * Denizcilikle uğraşan İyon şehirlerinin zenginleşmesi * Uygarlıkların kesişme noktasında olması * Bilimle uğraşanların zenginler tarafından desteklenmesi * Ön Asya’dan gelen ticaret yollarının bitiş noktasında bulunması * Düşünce özgürlüğünün gelişmesi etkili olmuştur. Özgür düşüncenin varlığı felsefenin ve bilimin gelişmesini sağlamıştır.
URARTULAR Urartu devleti, Doğu Anadolu’da Asya kökenli Huriler tarafından kurulmuştur (M.Ö. 900). Merkezi Tuşpa (Van) olan Urartular, yaklaşık iki yüzyıl boyunca Doğu Anadolu’da önemli bir güç oluşturmuşlardır. M.Ö. 600 ’ lerde Medler tarafından yıkılmışlardır. Krallıkla yönetilmiştir. Ülkeyi eyaletlere ayıran Urartular, valileri merkezden atayarak merkezi otoriteyi güçlü tutmayı amaçlamışlardır. Urartular, mezarlarını ev ve oda biçiminde yapmışlar, mezarlara ölünün değerli eşyalarını koymuşlardır. Bu durum, Urartularda öldükten sonra hayatın devam ettiğine dair inancın yaygın olduğunu göstermektedir. Urartular tarım, hayvancılık ve madencilikle uğraşarak geçimlerini sağlamıştır. Tarımı geliştirmek için sulama kanalları yapmışlardır. Bunların en önemlisi 80 km uzaktan su getiren ŞAMRAN KANALI dır. Urartularda kaya işçiliği, maden işlemeciliği ve su mimarisi gelişmiştir. Asur çivi yazısını ve hiyeroglif yazısını kullanmışlardır.
BABİLLER (MÖ 2100- MÖ 539) Sami kökenli kavimlerdendir. En etkili oldukları dönem Hamurrabi dönemidir. Kral Hamurrabi iktidarını kurduğu orduya ve yaptığı yasalara dayandırmıştır. Böylece tarihin bilinen ilk monarşik idaresini kurdu. Hamurrabi Mezopotamya'daki yasaları toplayarak konularına göre sistemli hale getirdi. Ayrıca yasalarında kısasa kısas özelliğine yer verdi. Hamurrabi'den sonraki süreçte devlet zayıfladı. Hititler bu devlete son verdi. Babilliler, Hititlerin yıkılmasından sonra ASUR EGEMENLİĞİNE girdiler. Medlerle ittifak yaparak Asur Devleti'ni yıktılar. ikinci kez devlet kurdular. Mezopotamya'nın en son devleti alan II. Babil'e Persler son vermiştir. Babiller, tıp ve astronomi alanında ilerlemişlerdir. Başlıca geçim kaynakları tarım ve ticarettir. Mimari açıdan Mezopotamya’nın en gelişmiş uygarlığı Babillerdir. Babil’in Asma Bahçeleri bu alandaki en güzel örnektir.
Asurlular (MÖ 2000 - MÖ 609) Mezopotamya'nın Asur şehrinde yaşamışlardır. Hayvancılık ve ticarete önem vermişlerdir. Bu süreçte Anadolu'da koloniler kurmuşlardır. Kolonilerden en önemlisi Kayseri Kültepe'de kurulmuş olan Kaneş idi. Kaneş'te yapılan araştırmalar sonucu Anadolu'daki ilk yazılı belgeler bulunmuştur Bu durum Anadolu'ya yazıyı Asurluların getirdiğini göstermiştir. Tarihte bilinen ilk kütüphaneyi Ninova'da kurmuşlardır. Hititlerin yıkılmasından sonra Ön Asya'da güçlü bir devlet olarak ortaya çıkmışlardır. Med-Babil ittifakı Asur devletine son vermiştir Doğu ve Güney Doğu Anadolu'yu, Suriye'yi, Filistin'i ve Mezopotamya'yı egemenliklerine almışlardır.