MERKANTİLİZM NEDİR ?
HAZIRLAYANLAR Anıl AŞIKOĞLU 1130703007 Ecem Elise TİRYAKİ 1130703009 Cansu DEMİR 1130703011 Safiye ÖNAL 2120703313 Çağla YÜKSEL 1130703030 İlknur AYKAÇ 1130703084
16. YY'DA BATI AVRUPA'DA BAŞLAMIŞ EKONOMİK BİR TEORİDİR. Ekonomik servet veya anapara devletin elinde tuttuğu altın gümüş miktarı veya ticari değer ile temsil edilir. TİCARİ DENGE Diğer devletlerle olan ilişkiler ve devletin elinde bulundurduğu altın gümüş miktarı oluşturur bu dengeyi oluşturur. ''BİR MİLLETİN REFAHI ANAPARANIN MİKTARINA BAĞLIDIR VE KÜRESEL HACMİ DEĞİŞMEZ.''
MERKANTİLİZM SANAYİ DEVRİMİ ORTA ÇAĞ MERKANTİLİZM SANAYİ DEVRİMİ ( Orta Çağ'ın sonu Sanayi Devrimi'nin başları arasında kalan bir dönemdir. 1500-1800 )
ARAÇ – AMAÇ Tüccarların teşvik edilmesi, insan ve para bolluğu sanayinin ve ihracatın gelişmesi, devletin koruyucu rolü... Bu düşüncelerin bir kısmı da tüccarlar tarafından orataya konuyor. ''ÜLKEYE NE KADAR ÇOK ALTIN VE GÜMÜŞ SOKARSANIZ ÜLKE O KADAR ZENGİN OLUR VE YATIRIMCI İÇİN O KADAR FİNANSMAN KAYNAĞI OLUR. ''
NÜFUSA İLİŞKİN GÖRÜŞLER ISTIRAP ÇEKMEK TEDAVİ EDİCİDİR FIRSAT VERİLİRSE EMEKÇİ TEMBEL OLUR YÜKSEK ÜCRETLER AYYAŞLIK CİNSEL ZEVKLERE DÜŞKÜNLÜK AHLAKİ BOZULMALAR YOKSULLUK EMEKÇİYİ ÇALIŞKAN KILAR
MANDEVILLE'ye göre : Yoksul çocukların maliyetine kamunun katlandığı okullara gönderilmelerini, erken yaşta işe gitmelerini öneriyordu. İş yerine okula gitmenin tembellik yarattığına inanıyordu.
John Law: Zenginlerin yapacağı tasarrufu ve yoksulların çalışkan olmalarını teşvik etmek için tüketim üzerine vergi konması gerekir.
DAVID HUME : Çalışkanlığı teşvik etmek için ılımlı vergileri desktelemek gerektiğini, aşırı vergilemenin teşvikleri yok edeceğini düşünmüştür.
Avrupa'ya altın ve gümüşün gîrîşî enflasyona sebep oldu. PARASAL TEZLER Avrupa'ya altın ve gümüşün gîrîşî enflasyona sebep oldu. Ticaretin gelişmesi ile sürümdeki para miktarının artması gerektirir. Bu olgu bütün merkantilistlerce kabul edilir. Ama bunun için altın ve gümüş bolluğu yeterli değildir. Miktar teoremi denen teoriler merkantilist yazarkar tarafından ortaya kondu. ''Bodin'in miktar teorisine göre fiyatların artmasının nedeni Avrupa'ya gelen değerli madenlerdir.'' ''Kötü para iyi parayı piyasadan kovar, iyi para elde tutulur. Biz bugün bunu GRESHAM YASASI adıyla tanımlıyoruz.''
Fortrey, paradan başka hiçbir şeyin ucuz olmaması gerektiği inancıdır Fortrey, paradan başka hiçbir şeyin ucuz olmaması gerektiği inancıdır. O dönemde erzak pahalıysa insanlar zengin, erzak ucuzsa insanlar yoksul demektir. Ayrıca yüksek fiyatlar emekçilerin hayat düzeyini düşürerek onları daha çalışkan kılardı. Child: '' Ünlü yumurta tavuk ilişkisine değinerek düşük faiz oranı zenginliğin sonucu değil nedenidir.'' der. Yasal faiz oranının düşürülmesinin ancak para bolluğu sayesinde mümkün olduğunu söylüyor.
Merkantilistlerin sonuncularından belki de en önemlisi, KEYNES'tir. KEYNES'in merkantilistlere göre para arzı,faiz oranı, yatırım miktarı arasındaki ilişkilere aittir. Merkantilizm bu düşünceleri ''Erken KEYNESCİLİK'' olarak nitelendirilir.
MERKANTİLİST DÜŞÜNCENİN ORTAYA ÇIKIŞI Aslında yaklaşık olarak 16. Yy başında 18. yy sonuna kadar olan dönemi kapsayan merkantilist dönemin benzer, tek bir düşünce etrafında kenetlenip, o yönde politikalar ürettiğini söylemek oldukça güç hatta imkansızdır. Ortaçağ'ın bitimini sembolize eden reform ve rönesans hareketleri yeni iktisadi görüşleri ve beraberinde feodal iktisat düzeninin sonunun geldiğini de haber veriyordu.
İngiltere'deki iktisadi değişim, Almanya veya Fransa'dan daha farklı bir süreci yaşamaktaydı. Denilebilir ki; Ortaçağ siyasi yapısında yaşanan kökten değişiklikler ve sonucunda milli devletlerin yavaş yavaş tarih sahnesinde çıkmaya başlaması uluslararası kapsamda yaşanan ticari devrim ve ortaçağ iktisat sisteminde yaşanan çöküş, merkantilizm olarak adlandırılan dönemin kapılarını açmıştır.
KAYNAKÇA Modern Dünya Sistemi / Wallerstein Genel Teori / Keynes Büyük Larousse
KONUNUN GENEL ANLATIMI
MERKANTİLİZM 16. Yy’da Batı Avrupa’da başlamış ekonomik bir teoridir. Merkantilizm’e göre bir milletin refahı anaparanın miktarına bağlıdır ve küresel hacmi değişmez. Ekonomik servet veya ticari değer ile temsil edilir. Bu da diğer devletlerle olan ticari dengenin olumlu yönde olması ile gerçekleşir. Merkantilizm’e göre yönetim ekonomide korumacı bir rol oynamalı, dış satımı desteklemeli ve dış alımı sınırlandırmalıdır. Bu fikirler üzerinde duran ekonomik sisteme MERKANTİLİST SİSTEM denir. Merkantilizm Orta Çağ’ların sonları ile Sanayi Devrimi arasında kalan dönemdir (1500-1800). Avrupa’ya özgüdür. Orada doğmuş ve gelişmiştir. Döneme damgasını vuran iktisadi faaliyet türü ticarettir. Ticaretteki artış geçimlik tarımı yıktı ve piyasaya yönelik üretim yapmasına yol açtı. Sanayi üretimde ise, ev sanayisi şeklinde başlayan sanayi kapitalizmin ilk biçimi ortaya çıktı (Puttin out ya da Verlay Sistemi). Bu sistemde sermaye sahibi ham maddeyi evlerinde çalışmak isteyenlere veriyor. Daha sonra bu tip üreticiler bir üretim merkezinde gerçekleşiyor. Bu dönemin kapitalist sınıfını sanayiciler, büyük tüccarlar ve bankacılar oluşturmaktadır. Bu dönem keşifler çağıdır. Bulunan yeni ülkelerden Avrupa’ya değerli madenler getirilmiştir. Gelen değerli madenler Avrupa’da fiyatların hızla artmasına yol açmıştır. Bu çağ içerisinde denizcilikte de ilerlemeler ortaya çıkmıştır. Bunların yanı sıra bütün dünyada ticari faaliyetlerle yayılma gösteren Avrupa, sömürgecilik yapmıştır ve bu da sermaye birikiminin önemli bir yolu olmuştur. Bu arada İngiltere yönüne yönelik şiddetli talep nedeniyle büyük toprak sahiplerinin kapattıkları kamu arazileri vardır. Buna “ Çitleme Hareketi” denir. Topraklar büyük ölçüde koyun beslemeye yönelik tahsis edilmiştir. İlk sermaye birikiminin yolları bunlardır. Dünya ölçeğinde ticaret, değişik ülke tacirlerinin çıkarlarını çatışır hale getirmiş güçlü devletlerin tüccarları diğer tüccarlara karşı korunmuştur. Yani dış ticarette tekelci zihniyet oluşmuştur. Bu sayede güçlü devletler oluşmuştur.
Ticari faaliyette gelişmeler yaşanırken ticari faaliyete yönelik dini tavırda değişmeler olmuştur. Calvin bir eylemi değerlendirmede niyeti kıstas olarak faizi ve ticareti meşru kabul etmiştir. Yeter ki günahkar hayatına sürükleyecek aşırı kazançlar peşinde koşulmasın. Calvincilik ticareti yalnızca hoş görmekle yetinmemiş, ayrıca ticaret etkinliğini yüceltmiş ve ermişliğin bir işareti saymıştır. Zenginlik peşinde koşmak en yüce amaç durumuna getirilmiştir. Değerli madenleri ülkede tutmak ve bu madenlerin dışarıya çıkmasını engellemek merkantilizmin ana amacı olmuştur. Bunun iki yolu vardır. Dış ticaret Sömürgecilik Merkantilizmin diğer bazı özellikleri şunlardır : Üretimde imalat üstünlüğünün kabulü. Himayecilik ( Korumacılık) Milli ekonomik Birlik, Mutlak Merkeziyetçi Devlet Öğretisi Zenginlik peşinde koşmak en yüce amaç durumuna getirilince , devletin görevleri de bu çerçevede belirlenmemiştir. Bunun için zenginliğin gelişmesinin koşullarını araştırmak gerekmiştir. Denis’in İktisadi Uyumlar Teorisi’ne bakılırsa ; Araç/Amaç Tüccarların teşvik edilmesi insan ve para bolluğu sanayinin ve ihracatın gelişmesi, devletin koruyucu rolü... Bu düşüncelerin bir kısmı da tüccarlar tarafından ortaya konuyor. Altın gümüşü ülkeye ne kadar çok sokarsanız ülke o kadar zengin olur ve yatırımcı için finansman kaynağı olur.
MERKANTİLİST DÜŞÜNCENİN ORTAYA ÇIKMASI Aslında yaklaşık olarak 16. Yy başından 18. Yy sonuna kadar olan dönemi kapsayan merkantilist dönemin benzer, tek bir düşünce etrafında kenetlenip, o yönde politikalar ürettiğini söylemek oldukça güç, hatta imkansızdır. Feodalizmin Kıta Avrupa’sı genelinde ortadan kalkışının farklı farklı tarihlerde gerçekleşmesi, merkantilist düşüncenin ortaya çıkışı ve gelişmesinin de benzer farklılıkları beraberinde getirmiştir. Ortaçağ’ın bitimini sembolize eden Reform ve Rönesans hareketleri yeni iktisadi görüşleri ve beraberinde feodal iktisat düzeninin sonunun geldiğini de haber veriyordu. Yaşanan bu değişim, feodal yapının özelliklerine uygun bir biçimde, yerel bazda gerçekleşmekteydi. Yukarıda da belirtildiği üzere ülkeden ülkeye farklılıklar gözlemlenmekteydi. Bir ada ülkesi olmasının da getirdiği avantajla milli birliğini daha önce tamamlayan İngiltere’deki iktisadi değişim, Almanya veya Fransa’dan daha farklı bir süreci yaşamaktaydı. Denilebilir ki; Ortaçağ siyasi yapısında yaşanan kökten değişiklikler ve sonucunda milli devletlerin yavaş yavaş tarih sahnesine çıkmaya başlaması uluslararası kapsamda yaşanan ticari devrim ve Ortaçağ iktisat sisteminde yaşanan çöküş, merkantilizm olarak adlandırılan dönemin kapılarını açmıştır. Bu dönemde bir yandan kantitatif yöntemler geliştirilirken söz konusu dönemin sonlarına doğru liberalizme öncülük eden görüşler ortaya çıkmaya başlamıştır. İktisat politikalarının bir devleti güçlü kılma yolunda hizmet verecek şekilde belirlenmesi gerektiği düşüncesi de bu değişimde etkili olan bir başka etkendir.
NÜFUSA İLİŞKİN GÖRÜŞLER Merkantilistler bir ülkenin nüfusunun artmasından yanadır. Kalabalık nüfus iş gücünü arttırarak maliyetleri düşürecek bu da ihracatta avantaj sağlayacaktır. Nüfus üzerine teorilere bakacak olursak; Istırap çekmek tedavi edicidir Fırsat verilirse emekçi tembel olur Ücretlerin asgari düzeyin üstüne çıkarılması ahlaki bozulmalara yol açar Yoksulluk emekçiyi çalışkan kılar ve daha iyi yaşamasına neden olur. gibi teorileri vardır. Mandeville’ye göre yoksul çocukların maliyetİne kamunun katlandığı okullara gönderilmemelerini; erken yaşta işe girmelerini öneriyordur. İşe gitmek yerine okula gitmek tembellik yaratır gibi bir düşüncesi vardı. Jhon Law; zenginlerin yapacağı tasarrufu ve yoksulların çalışkan olmalarını teşvik etmek için tüketim üzerine vergi konulmasını önermiştir. David Hume; çalışkanlığı teşvik etmek için ılımlı vergileri destekledi aşırı vergilerin teşvikleri yok edeceğini düşünmüştür.
PARASAL TEZLER Ticaretin gelişmesi sürümdeki para miktarının artmasını gerektirir. Bu olgu bütün merkantilistlerce kabul edilir. Ama bunun için sadece altın ve gümüş bolluğu yeterli değildir. Para, has para özelliğini korumalıdır. Avrupa’da altın ve gümüşün bol miktarda girişi enflasyona neden oldu. Bu süreç içinde miktar teoremi denen teoriler merkantilist yazarlar tarafından orataya kondu. Bodin’in Miktar Teorisi’ne göre fiyatların artmasının nedeni Avrupa’ya gelen değerli madenlerdir. Fortrey paradan başka hiçbir şeyin ucuz olmaması gerektiği inancındadır. O dönemde erzak paralıysa insanlar zengin, erzak ucuzsa insanlar yoksul demektir. Merkantilistler, para bolluğunun ticari işlerin finansmanını kolaylaştırdığını söylerler. Child, ünlü yumurta tavuk ilişkisine değinerek düşük faiz oranı zenginliğin sonucu değil nedenidir demiş . Yasal faiz oranının düşürülmesinin ancak para bolluğu sayesinde mümkün olduğunu söylüyor. Yani yasaların belli iktisadi faaliyetleri belirleme gücü yoktur, demiştir. Merkantilistlerin savunucularından belki de en önemlisi KEYNES’tir. Keynes’in merkantilistlere özgüsü para arzı, faiz oranı, yatırım miktarı arasındaki ilişkilere aittir. Merkantilizm bu düşünceleri “Erken Keynescilik” olarak nitelendirir.