Nûmân bin Beşîr - radıyallâhu anhümâ- şöyle anlatır:
Babam beni Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e götürdü ve: “–Ben, sâhip oldu ğ um bir köleyi bu o ğ luma verdim.” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem:
“–Bu hibeyi çocuklarının hepsine yaptın mı?” buyurdu. Beşîr: “–Hayır, yapmadım.” dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz:
“–Allah’tan korkunuz; çocuklarınız arasında adâletli davranınız!” buyurdu. Bunun üzerine Beşîr, hibesinden döndü ve derhâl o ba ğ ışını geri aldı. (Müslim, Hibât, 13)
Başka bir rivâyete göre de Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: “–Bu ba ğ ışına benden başkasını şâhit göster.” buyurdu ve:
“–Çocuklarının sana iyilik yapmada eşit olmaları seni sevindirir mi?” diye sordu. Beşîr: “–Elbette sevindirir.” cevâbını verdi. “–O hâlde sen de böyle yapma (onlar arasında eşit davran)!” buyurdu. (Müslim, Hibât, 17)
Sahâbînin biri Peygamber Efendimiz’in yanında otururken, yanına küçük o ğ lu geldi. O da çocu ğ u kucaklayıp öptü ve dizine oturttu. Az sonra küçük kızı da geldi. Adam onu dizine de ğ il, yanına oturttu.
Bunu gören Peygamber Efendimiz dayanamadı. Ona: “–Çocuklar arasında adâleti gözetmeli de ğ il miydin?” buyurdu. Kız ile o ğ lana farklı davranmamak, birini di ğ erine tercih etmemek gerekti ğ ini söyledi.