Kırım ve Kırım Türkleri Onİkinci Bölüm Doç.Dr. Giray Saynur Derman Kırım ve Kırım Türkleri Uluslararası İlişkiler Bölümü
Öğrenme Hedefleri Bu üniteyi çalıştıktan sonra: Kırım Türkleri hakkında bilgi sahibi olabileceksiniz. Ukrayna ve Rusya’nın Kırım Politikası hakkında bilgi sahibi olacaksınız.
İçindekiler KIRIM VE KIRIM TÜRKLERİ Kırım Tarihi Rus Hakimiyeti Kırım Tatar Milli Hareketi
KIRIM VE KIRIM TÜRKLERİ
Kırım Karadeniz’e hakim olması, coğrafi, ticari ve stratejik yönden önemli bir bölge olasından dolayı birçok devletin hakimiyet kurduğu bir yerdir. Bölgede ilk Türkler M.S IV. yüzyılda görülmüştür.
Kırım’a Yerleşen İlk Türkler Kırım’a yerleşen ilk Türk kavmi olan Hunlar, Kırım’ı ele geçirmiş olmalarına rağmen kalıcı bir iz bırakmamışlardır. Kırım’ın kültürel ve etnik yapısında en etkili ve kalıcı olan Türk kavmi ise, Peçenekleri yenerek bu bölgede iki yüz yıl hüküm süren Kıpçaklardır. Daha sonra da, Osmanlılar ve Kırım Hanlığı bölgede Türk hakimiyetini sürdürmüşlerdir. Kırım’a Yerleşen İlk Türkler
1774 tarihinde Osmanlı hakimiyetinden çıkan Kırım, 1783 yılından itibaren Rus himayesi altına girmiştir. Rusya Kırım’ı ilhak ettikten sonra bölgede Slavlaştırma politikası izlemiştir. Rusya’nın temel amacı, Kırım’ı Rusya’nın bölünmez bir parçası haline getirerek, bölgeyi sıcak denizlere inmede bir basamak olarak kullanmaktır.
İkinci Dünya Savaşı’nın son dönemlerine denk gelen bu dönemin en önemli özelliği Stalin’in Sovyet Rusyası’nın coğrafi olarak çok önemli yerlerde yaşayan ve Rus olmayan halklara olan güvensizliğidir. Rusya’nın, Kırım Tatarları’nın Almanlarla işbirliği yaptığı iddaları 1944 sürgünü için gerekli ortamı yaratmıştır.
Sürgüne ilişkin kesin rakam vermek mümkün olmasa da 200 Sürgüne ilişkin kesin rakam vermek mümkün olmasa da 200.000 civarında Kırım Tatarının sürüldüğü tahmin edilmektedir. Kırım Tatarları sürgün edildikleri yerlerde “özel yerleşime” tabi tutulmuşlardır.
Stalin’in ölümünün ardından başa geçen Nikita Kruçev, 1956 yılında yumuşama politikası ile söz konusu özel yerleşime son vermiş ve sürgüne uğrayan birçok halka geri dönebilme hakkı tanınmıştır. Ancak bu hak Kırım Tatarlarına tanınmamıştır. Kırım Tatarları bu hakka 1989 yılında kavuşmuştur.
Kırım Tatarlarının büyük çoğunluğu Özbekistan’a ve Orta Asya Cumhuriyetlerinde sürgünde yaşamışlardır. Kırım Tatarları, Orta Asya’da bölgenin gelişimine katkıda bulurken, Orta Asya halklarından hem etkilenmiş hem de onları etkilemişlerdir.
Rusya, bölegedeki Türk-İslam izlerini silmeyi amaçlayarak, birçok yerin adını Yunanca kökenli isimlerle değiştirmiştir. Bu şekilde Kırım’ın Osmanlılardan ya da daha eski Türk-İslam devletlerinden kalma bir yer değil de, Hristiyan ortadoks bir geçmişe sahip olduğu havası yaratılmak istenmiş ve burada hakimiyet sürmüş Türk devletlerinin işgalci olduklarına inandırılmaya çalışılmıştır.
Rusların bu istilacı siyasetinden yüz sene sonra, Kırım Tatarcasının yanında Rusça tercümesi olması şartıyla İsmail Gaspıralı, Çarlık Rusyası’ndan gazete çıkarma iznini almıştır.
Gaspıralı, Tercüman adıyla çıkardığı gazetesinde Rus rejimine karşı ılımlı yaklaştı ve görüşlerini, üstü kapalı ve yumuşak bir şekilde Rus Hükümetini kızdırmayarak dile getirdi. 1905 yılında ilan edilen basın özgürlüğü ile gazetesi Tercüman’da sansür baskısı nedeniyle yıllarca yumuşak bir tutum izlediğini net bir şekilde yazdı.
Tercüman, 35 yıl(1883 - 1918) süre ile Rusya’da çıkan Türk gazeteleri arasında en uzun ömürlü gazetedir. Tercüman, 1903’e kadar haftada bir, 1903-1906 arasında haftada iki, 1906-1908 arasında haftada üç, 1908-1912 arasında haftada iki ve 1912’den sonra ise günlük olarak yayınlanmıştır.
İsmail Gaspıralı, yeni eğitim modeli ve islamın modernleşmesi gibi fikirleriyle 19.yüzyılın ikinci yarısına ve 20.yüzyılın başlarına damga vurmuş, sadece Kırım Tatarlarıyla kalmamış Türk kökenli halkları da etkilemiştir. Gaspıralı’nın, “Dilde, Fikirde, İş’te Birlik” sloganı Türk dünyasında önemli izler bırakmıştır.
İsmail Gaspıralı, “Usul-ü Cedid” diye adlandırılan ilk mektebini 1884 yılında açmıştır. 1895’de Rusya İmparatorluğu dâhilinde “Usul-ü Cedid” mekteplerinin sayısı 100’u geçmiş, Gaspıralı’nın öldüğü 1914 yılında ise bu sayı 5.000’e ulaşmıştır.
Gaspıralı’nın önderlik ettiği reformlar ve açtığı mektepler etrafında yetişen genç aydın zümre, Çarlık Rusyası’nın yıkılmasından sonra 9 aralık 1917’de Kırım Tatar Milli Kurultayı’nı topladı. Hükümet başkanı olarak Kırım ve Doğu Avrupa Müftüsü Noman Çelebi Cihan seçildi.
Kırım Tatarlarının özerklik girişimi Bolşevikler tarafından bastırılmıştır. 1921 yılından itibaren Tatar edebiyatında ve sanatında önemli gelişmeler olmuş; Tatarca, Rusça ile birlikte resmi dil olarak kabul edilmiştir.
Sürgünde olan halk bulunduğu bölgeye uyum sağlamış ancak, anavatana dönme arzusundan hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Kırım Tatar Milli Hareketi 1944 yılından itibaren gelişmeye başlamış ve sürgüne gönderilen halkın ana vatana dönmeleri ilk hedef olarak belirlenmiştir.
Rus Hükümeti, sorunu baskıcı yollarla çözemeyeceğini anlayarak 1967 Eylül’ünde Kırım Tatarlarının eski haklarını geri verilmesine ilişkin bir kararname çıkarmıştır. Bu kararnameyle Rusların asıl amacının Kırım Tatarlarının ilk hedefi olan ana vatana dönüşü gerçekleştirmek değil, Kırım Tatarlar arasında hızla yayılan ve günden güne taraftarı artan Milli Hareketin önünü kesmek, bölmek ve Kırım Tatarlarını sürgün edildikleri yerde kalmalarını sağlamaktı.
1989 Kasım’ında SSCB, II. Dünya Savaşı yıllarında haksızlığa uğrayan halkların her türlü haklarını garanti altına alacağını beyan eden bir deklarasyon yayınlamıştır. 1990 sonrasında Kırım Tatarlarının durumları Sovyet dönemi ile karşılaştırılamayacak derecede iyileşme göstermiştir.
Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasının ardından Kırım Ukrayna’ya bağlı özerk bir cumhuriyet statüsüne geçmiştir.
Kırım Parlamentosu 6 Mart 2014 tarihinde Rusya’ya bağlanma kararı almış, Mart 16’da yapılan ve Kırım Tatarlarının protesto ederek katılmadığı referandumda çıkan %96.8’lik Rusya’ya bağlanma kararıyla Ukrayna’dan bağımsızlığını ilan ederek Rusya’ya bağlanma talebinde bulunmuştur.
Rusya da Kırım’ın bağımsızlığını tanımış, Kırım’ın talebini kabul etmiş ve günümüzde Kırım Rusya’ya bağlanmıştır. Ancak uluslararası alanda hala Ukrayna’ya bağlı bir bölge olarak görülmektedir.
Kırım’ın 2005’te yapılan nüfus sayım sonuçlarına göre nüfusu 1. 994 Kırım’ın 2005’te yapılan nüfus sayım sonuçlarına göre nüfusu 1.994.300’dür. Bölgede Ruslar çoğunluktadır. Bölgede etnik grupların dağılımı; Ruslar: %58.32, Ukraynalılar: %24.32, Kırım Tatarları: %12.1, Beyaz Ruslar: %1.44, diğer Tatarlar: %0.54, Ermeniler: %0.43, ve Yahudiler: %0.22 şeklindedir.