Alkol- Madde Bağımlılığı
Bağımlılık Herhangi bir konuda desteklenmek için bir şeye veya birisine bağlı olmaktır. Neden Bağımlılık Yapan Maddelere Gereksinim Duyulur: - Merak, Büyüdüğünü ispatlama çabası, Bir gruba ait olma çabası, Ebeveyni örnek alma, Öfke, meydan okuma, Eğlence.
Madde Bağımlılığı: Madde bağımlılığının temel niteliği, madde ile ilişkili önemli sorunlara karşın kişinin maddeyi sürekli bir biçimde kullandığına işaret eden fizyolojik, bilişsel ve davranışsal bir grup belirtinin varlığıdır. Bağımlılık belirtileri birçok madde için benzerlik göstermekle birlikte belirli gruplarda belirtiler daha sessizdir.
Bağımlılık, 12 aylık bir dönem içinde herhangi bir zamanda ortaya çıkan, aşağıda sıralanan belirtilerden üç ya da daha fazlasının bulunması ile tanımlanır: 1- Aşağıdakilerden biri ile tanımlandığı üzere tolerans gelişmiş olması: A- İntoksikasyon ya da istenen etkiyi sağlamak için belirgin olarak azalmış etki sağlanması, B- Sürekli olarak aynı miktarda alkol (madde) kullanılması ile belirgin olarak azalmış etki sağlanması,
2- Aşağıdakilerden biri ile tanımlandığı üzere yoksunluk gelişmiş olması: A- Söz konusu alkole özgü yoksunluk sendromu B- Yoksunluk semptomlarından kurtulmak ya da kaçmak için alkol alınır 3- Alkol (madde) çok defa, tasarlandığından daha yüksek miktarlarda ya da daha uzun bir süre alınır. 4- Alkol (madde) kullanımını bırakmak ya da denetim altına almak için sürekli bir istek ya da boşa çıkan çabalar vardır.
5- Alkol (madde) sağlamak, alkolü kullanmak ya da alkolün etkilerinden kurtulmak için daha çok zaman harcanır. 6- Alkol (madde) kullanımı yüzünden önemli toplumsal, mesleki etkinlikler ya da boş zamanlarını değerlendirme etkinlikleri bırakılıp ya da azaltılır. 7- Alkolün (maddenin) sebep olduğu alevlendirmiş olabileceği, sürekli olarak var olan ya da tekrarlayıcı bir biçimde ortaya çıkan fizik ya da psikolojik bir sorunun olduğunun bilinmesine karşılık alkol alımına devam edilir.
Madde Kötüye Kullanımı Madde kötüye kullanımının temel niteliği tekrar tekrar madde kullanımına bağlı yineleyen ve önemli olumsuz sonuçlarına karşın uyum bozucu bir biçimde madde kullanımının olmasıdır. Kötüye kullanım, 12 aylık bir dönem içinde ortaya çıkan, aşağıdakilerden bir ya da birden fazlası ile kendini gösteren , klinik açıdan belirgin bozulmaya da sıkıntıya yol açan uygunsuz madde kullanımıdır. Bunlar; 1- Kişi, işte, okulda ya da evde alması gereken beklenen başlıca sorumlulukları almama ile sonuçlanan yineleyici bir biçimde madde kullanımı.
2- Fiziksel olarak tehlikeli durumlarda yineleyici bir biçimde madde kullanımı. 3- Madde ile ilişkili, yineleyici bir biçimde ortaya çıkan yasal sorunlar. 4- Maddelerin etkilerinin neden olduğu ya da alevlendirdiği, sürekli ya da yineleyici toplumsal ya da kişilerarası sorunlara karşın sürekli madde kullanımı.
Madde Entoksikasyonu Temel niteliği yakın bir zamanda bir maddenin alımına ya da bir maddeyle karşılaşmaya bağlı olarak o maddeye özgü, geriye dönüşlü bir sendromun gelişmesidir. Madde entoksikasyonu sıklıkla madde kötüye kullanımı ya da bağımlılığı ile birlikte olur.
Belirtiler -Algı bozuklukları -Uyanıklık -Dikkat -Düşünme -Yargılama -Psikomotor davranış ve kişilerarası davranışlar alanlarındadır. **Belirtiler kişiden kişiye değişir.
Madde Yoksunluğu Temel niteliği uzun süreli ve fazla miktarda madde kullanımının azaltılması ya da kesilmesine bağlı olarak fizyolojik ve bilişsel uzantıları olan, o maddeye özgü uyum bozucu davranışsal değişikliklerin olmasıdır. Maddeye özgü sendrom, belirgin sıkıntıya ya da toplumsal, mesleki ya da önemli diğer alanlarda işlevsellikte bozulmaya neden olur.
Alkol ve Bazı Maddelerin Etkileri Alkol: Çeşitli alkol türleri olduğu için alınan alkolün miktarını saptayıp karşılaştırabilmek amacıyla ‘standart içki’ tanımlaması yapılmıştır. 1 Standart içki; 1 tek sert içki (40ml %40’lık votka, rakı), 1 kadeh şarap (150ml, %12) ya da 1 küçük bira (330ml,%5) eşittir. Hepsinin içinde ortalama 10gr. etil alkol vardır.
ABD’deki ‘National İnstitude on Alcohol and Alcoholism’ isimli resmi kuruluşun verilerine göre alkolün kişinin bedensel sağlığına zarar vermemesi için yetişkin bir erkekte haftada 14, yetişkin bir kadında haftada 7 standart içkiyi geçmemelidir.
Trafikte yasal ‘kan alkol düzeyi’ (KAD) 50mg/dl (0. 50promil, %0 Trafikte yasal ‘kan alkol düzeyi’ (KAD) 50mg/dl (0.50promil, %0.05)’dir. Trafik kazası yapma riski, kan alkol düzeyi 50mg/dl iken en az 2 kat, 150mg/dl iken 25 kat artar. **Kan alkol düzeyi: alınan alkol miktarı, alkolün alınma hızı, cinsiyet ve vücut ağırlığına bağlıdır. Kadınlarda yağ oranı daha fazla olduğu için görece daha az alkolle daha yüksek KAD oluşabilir.
Alkolün karaciğerde yıkım hızı sabittir (saatte 15mg/dl ya da saatte yaklaşık bir standart içki). Bu nedenle alınan alkol miktarı ile kan alkol konsantrasyonu doğrudan artar. *Çay içmek, soğuk duş ya da egzersiz alkolün etkilerini azaltmaz!!!
Kan alkol düzeyi 300mg/dl olduğunda bilinç kaybı, 400mg/dl koma, 500mg/dl’de (ölümcül doz) solunum depresyonuna bağlı ölüm görülebilir.
Alkol Kullananlara Kullanım Şekli ve Sonuçları ile İlgili ‘KESS’ soruları: - İçkiyi azaltmaya ya da Kesmeye çalıştığınız oldu mu? Alkol kullandığınız için Eleştirildiğiniz oldu mu? İçtiğiniz için kendinizi Suçlu ya da kötü hissettiğiniz oldu mu? Sabah kalktığınızda, kendinize gelmek için alkol aldığınız olmuş mudur?
Genel tıbbi ortamda karşılaşılan hastaları değerlendirebilmek için National İnstitute on Alcohol Abuse (NIAA) tarafından pratik bir sınıflandırma önerilmiştir: 1- Düşük Riskli İçicilik: Riskli durumlarda içmez (Örn: araç kullanımından önce). Alkol kullanımı erkeklerde haftada 14 içki ya da bir seferde 4 içki, kadınlarda haftada 7 içki ya da bir kerede 3 içkiden fazla değildir.
2- Riskli İçicilik: Riskli durumlarda ya da önerilen düşük risk düzeyinin üstünde içer. Hastanın kişisel ya da aile öyküsünde alkolle ilgili problemler vardır. 3- Problem İçicilik: Riskli durumlarda ya da önerilen düşük risk düzeyinin üstünde içer ya da alkolle ilgili tıbbi ya da davranışsal problemler vardır ya da KESS sorularından 1- 2’sinin son 1 yıl içinde pozitif olması.
4- Alkol Bağımlılığı: KESS sorularının 3-4’üne pozitif yanıt ya da aşağıdakilerden en az birinin bulunması: İçme kompülsiyonu İçilen miktarın kontrol edilememesi Alkolün etkilerine tolerans Yoksunluk belirtileri
Kronik Alkolizme Bağlı Ruhsal, Fiziksel Bozukluklar: 1- Alkolü Bırakma Sendromu: Uzun süre alkol alan kişiler alkolü bırakınca değişik derecede bırakma belirtileri gösterirler. -Nörolojik Belirtiler: Tremor, dizatrik konuşma, derin tendon refleksinde artma, baş ağrısı. -Otonomik Belirtiler: Taşikardi, terleme, kan basıncı değişikliği, bulantı, kusma, ağız kuruluğu, halsizlik. -Ruhsal Belirtiler: Bunaltı, uyku bozukluğu, kısa süreli görme-işitme-dokunma varsanıları.
2- Deliryum Tremens Yalnızca alkol bağımlılığında alınan alkol miktarının azaltılmasına veya tümüyle kesilmesine bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Genellikle alkolü bıraktıktan ya da azalttıktan sonraki 2-4 günde ortaya çıkar.7-10 gün içinde yatışır. Alkol alımının kesilmesinden ya da alınan alkol miktarının azaltılmasından sonra 2-3 gün içinde canlı ve sürekli görsel veya işitsel varsanıların olması durumudur (1 kaç aya kadar sürebilir).
3- Alkol Hallüsinozisi: Genellikle on yıldan uzun süre ağır alkol kullanan kişilerde alkol bırakıldıktan ya da azaltıldıktan 2-3 gün sonra canlı, sürekli görme, işitme varsanıları ve bilincin açık olması ile belirli bir bozukluktur. Birkaç hafta ya da ay kadar sürebilir.
4- Korsakov Psikozu: Uzun süre aşırı miktarlarda alkol alımından sonra görülmektedir. Tablodan B1 (tiyamin) eksikliği sorumlu tutulmaktadır. Hastalar genellikle çok uzak geçmişte olan olayları yakın geçmişten daha iyi anımsarlar. Yaşanan olayları anlatmak için masal uydururlar (konfabulasyon).
5- Alkol Bunaması: Uzun süreli alkol alımından sonra alkol alımının bırakılmasıyla birlikte en az 3 hafta süren ve bu nedenle açıklanamayan demansların alkole bağlı oldukları düşünülür. Ağır bellek- yargılama bozukluğu, soyut düşünme yetisinde yitim, kişiliğin yozlaşması vardır.
7- Biyolojik Bozukluklar 6- Alkol Psikozu Kronik alkol kullanımında, ağır kıskançlık ve aldatılma kuşkuları ile belirli bir psikoz durumu ortaya çıkartır. 7- Biyolojik Bozukluklar Karaciğer sirozu, gastrit, akut pankreatit, alkolik kardiyomyopati, fetal alkol sendromu….vs
Alkol Bağımlılığında Kullanılan Spesifik Farmakolojik Tedaviler: Caydırıcı: Disulfıram (Antabus): Etil alkolün yıkımı sırasında ortaya çıkan ve toksik etkilere sahip olan asetaldehitin birikmesini sağlar. Son alkol alımından en az 12 saat sonra başlanır. Alkol kullanmak istemediğini belirten hastalarda bir başkasının gözetiminde ilacı alması tavsiye edilir. Hastaya ilacın etkisi anlatılarak hastadan onay alınır. Disulfıram kullanan hasta dayanamayıp alkol alırsa, yarım saat içinde yüzde kızarma, bulantı-kusma, göğüste sıkışma, çarpıntı belirtiler ortaya çıkar.
Antidipsojenikler (İçme isteğini azaltanlar): Naltrekson (Ethylex): Uzun etkili bir opiyoid antagonistidir. Alkolün, orta beyin bölgesindeki ödül yolunu uyararak verdiği pozitif etkiyi (keyfi) azaltır. Alkol ile birlikte alındığında herhangi bir akut reaksiyon oluşturmaz. Acomprasate (Campral): Nörotransmitter dengesini stabilize eder. Alkol kullanımına dönme olasılığını azaltır.
MSS Narkotik Etki Eden Maddeler: Opioidler: Opium ve türevleri ile yarı sentetik, sentetik opium benzeri narkotikler bu grupta yer alır. Morfin, kodein, eroin, metadon. MSS’e narkotik etki eden bütün maddeler terapötik dozlarda kullanılmaları halinde az, daha yüksek dozlarda kullanılmaları halinde ise şiddetli tolerans ve bağımlılık gelişir.
Opioidlere bağımlılık ve tolerans başlıca 3 devrede oluşur: 1- Başlangıç dönemi: İlk aşama ve kararsızlık dönemidir. Bu maddelere alışmama yönünde çabalarda bulunurlar. Tıbbi yardım aramazlar. Kullanılan maddenin dozunun arttırılmasıyla ikinci döneme geçilir. 2- Opioide doyma dönemi: Bu dönemde hasta zevk için değil ihtiyacını gidermek, anksiyeteyi azaltmak için kullanılır. Yoksunluk krizine girmemek için bu maddeyi 3-4 saatlik aralarla kullanırlar. 3- Kaşeksi dönemi: Kişi bu maddelerin tam bir entoksikasyonu altındadır. Depresif bir durum gösterir. Kaşeksi oluşabilir.
Eroin: Morfinden daha güçlü analjezik etkiye sahiptir. Eroinin bağımlılık yapma potansiyeli morfinden daha güçlüdür. 1-2 defa kullanılması ile bağımlılık ve süratle tolerans gelişir.
Eroinin etkileri: Başlangıçta endişe, sıkıntı ve ruhsal gerginliği azaltır ve öfori yapar. Geçici ferahlık verir, rüya alemine daldırır ve düşünceler zorluk yaşanmadan akar. Ancak eroinin verdiği enerji ve neşe hali geçici bir reaksiyondur. Daha sonra zindelik yerini yorgunluğa, uyuşukluğa bırakır. Hareketlerde azalma, hareket etmeye karşı isteksizlik ve çevreye karşı ilgisizlik gelişir. Eroin libidoyu ve seksüel performansı depreşe eder. Eroinin başlangıç dönemi çok kısa sürer. Bu sırada şiddetli bağımlılık oluşur. Kişi artık eroini zevk almak için değil 3-4 saatlik aralarla krize girmemek için alır.
Morfin Opiumdan elde edilen bir alkaloiddir. Morfinin etki süresi 4-5 saattir. Morfinin MSS ve periferik etkileri vardır.
Morfinin MSS etkisi değişkendir Morfinin MSS etkisi değişkendir. 5-10mg gibi terapötik dozlarda morfin baş dönmesi, zihinsel bulanıklık ve analjezi meydana getirir. Disfori, korku ve heyecana neden olur. Bulantı, kusma, yüzde ve burunda kaşıntı, uyuşukluk, uyku, dikkat toplamada azalma meydana getirir. Periferik etkisi, kardiyovasküler sistem, sindirim sistemi, ürogenital sistem, endokrin sistem e metabolizma üzerinedir.
MSS Depresanları Barbitüratlar: Anksiyete ve uykusuzlukta kullanılan ilaçlardır. Bu ilaçlar hem fiziksel hem de psikolojik bağımlılık yaparlar. Barbitüratların toksik dozu değişkendir. Akut doz aşımında koma ve ölüm görülebilir. Barbitüratlar MSS depresanları ile birlikte alınmamalıdır. Barbitüratların yoksunluk semptomları ciddidir ve hatta ölüme bile yol açabilir. Bu nedenle ilaç birden bırakılmamalı ve doz yavaş yavaşazaltılmalıdır.
İnhalanlar: Oda ısısında gaz veya sıvı formda olan maddelerdir. Suda çözünürler. 4 genel kategoride ele alınabilir: 1- Volatil solventler 2- Aerosoller 3- Gazlar ve anestezikler 4- Nitrit türevleri
İnhalanlar genellikle MSS baskılarlar ve neşeyi arttırırlar İnhalanlar genellikle MSS baskılarlar ve neşeyi arttırırlar. Alınan miktar kontrol edilmediği için tehlikelidirler. Sık görülen yan etkileri; Ağız ülserleri GİS problemleri Anoreksiya Konfüzyon Baş ağrısı ve ataksidir.
MSS Uyarıcı Etki Eden Maddeler Kokain: Kokain koko bitkisinden elde edilen uyarıcı bir maddedir. Kokain damar yoluyla ya da buruna çekilerek alınır. Etki süresi 20-80 dakikadır. Hangi yolla alınırsa alınsın, alındıktan kısa bir süre sonra karaciğerde metabolize olur ve idrarla atılır. Kokainin atılımı çok hızlı değildir, idrarda alımından sonraki 3-4 gün boyunca saptanabilir.
Kokain fiziksel bağımlılıktan çok psikolojik bağımlılık yapar. Başlıca klinik etkileri; Taşikardi, hipertansiyon, Kaslarda gerilme, kasılmalar, Öfori, Yorgunluk hissi, Uyku gereksiniminde azalma, İştahta azalma, halüsinasyonlar görülebilir.
Amfetaminler: Amfetaminler sentetik ilaçlardır ve semptomimetik ilaçların bir bölümünü oluşturur. Yağda kolay erimeleri sebebiyle MSS’ne kolay nüfuz ederler ve psikostimülan etki oluştururlar. Amfetaminlerin ağız yoluyla alınmasını takiben nabız hızlanır, tansiyon yükselir ve solunum sayısı artar. Damar yolundan alındığında dolaşım bozuklukları ve ani ölümler görülebilir. Amfetaminler ayrıca canlılık, güçlülük ve neşe verirler. Uykuyu önlerler. amfetaminlerin uzun süre kullanımıyla bağımlılık ve tolerans gelişir.
MSS Hallüsinojen Etki Eden Maddeler Hallüsinojenler grubu içinde birçok madde yer almakta olup bunlar normal dozlarda alındığında renk, koku gibi duyusal algıların şiddetlenmesine, rengin daha canlı, kokunun daha keskin algılanmasına ve özellikle görsel nitelikte illüzyon ve halüsinasyonlara yol açar.
LSD (Liserjik Asit Dietilamid) LSD çok etkilidir halüsinojenler içerisinde en kuvvetli olandır ve eşik dozu 20-30 mikrogramdır. Akut negatif tecrübeler (bad trip, kötü yolculuk) LSD kullanımının en belirgin sonucudur. Akut negatif tecrübeler ilk kez kullananlarda olasıdır. LSD etki süresince, kişiyi gerçek dünyadan soyutlar. LSD kullanıcıları uçacaklarına inanarak binaların tepelerinden atlayabilirler. Kör olana kadar güneşe bakabilir, gözlerini yuvalarından çıkarabilir ve hatta cinayet işleyebilirler.
Esrar: Esrar, Hint keneviri bitkisinin yapraklarının işlenmesiyle elde edilir. Keyif verici ve sarhoş edici etkisinden başka, birçok sektörde hammadde olarak olarak kullanılır. Tarihte, psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılırdı. Etkisi daha çok alınma yoluna bağlıdır. Eğer solunum yolu ile alınırsa etkisi 2-4 saat, sindirim yolu ile alınırsa 5-12 saat sürmektedir.
Esrarın alınması ile birlikte kişide, öfori-marazi neşe, rüya hali, resim, müzik, ses gibi uyaranlarda artma görülmektedir. Esrarın alınması ile zaman algısı değişir. Zaman çok uzamış olarak algılanır. Derealizasyon ve depersonalizasyon görülür. Geçmişte yaşanan olaylar canlı olarak tekrar yaşanır. Paranoid durumlar görülebilmektedir.
Meskalin: Kaktüs bitkisinden elde edilen meskalin oral yolla alınır ve hızla emilir. Genellikle 30-40 dak. içinde etkisi başlar ve etkisi 12 saat sürer. Meskalin kullanan bireylerde zaman algısı bozulmuştur. Gözlerini kapattıklarında şekiller ve renkler görebilirler. Meskalin ayrıca neşe verir.
Psilosibin: Mantar bitkisinden elde edilen psilosibin, oral yolla alınır. Etkisi 25-40 dakika içinde başlar ve etkisi 8 saat sürer. Hipertansiyon Taşikardi Ateş Pupil dilatasyonu Deride karıncalanma İstem dışı hareketler Algısal değişiklikler
Fensiklidin: Sentetik bir maddedir. Oral, IV, sigara şeklinde içilerek ya da buruna çekilerek alınır. Tüm yollardan iyi emilir ve etkileri 6-8 saat sürer. Uçma hissi yaratır, Öfori, Algısal bozukluklar, Kusma, Ataksi, Ajitasyon.
Ekstazi: Genellikle oral yoldan alınır. Oral yolla alındığında yaklaşık 30-40 dakika sonra etkisini göstermektedir. İlacın etkisi 3-4 saat sürmektedir. Kısa dönem hafıza ve iştah kaybı, Uykusuzluk, Ağrı eşiğinde yükselme, Dehidratasyon, Göz bebeklerinde büyüme, Isı regülasyonunda bozulma, Sıvı kaybı gibi etkileri vardır.
Nikotin Bağımlılığı (Sigara Tiryakiliği) Günde 2 paket ve üzerinde sigara kullanımı ile ilk sigaranın sabah kalktıktan sonraki ilk yarım saat içinde içilmesi ağır nikotin bağımlılığına ve yoksunluk belirtilerinin şiddetli olabileceğine işaret etmektedir.
Sigarayı bırakmada: Bireysel ve grup görüşmeleri, Davranışçı yaklaşım, Farmakolojik tedaviler kullanılmaktadır.
Nikotin Yerine Koyma Tedavileri Nikotin bandı, nikotin sakızı ya da inhalanlar: Sigara bırakıldığında yaşanan nikotin yoksunluk belirtilerini (uykusuzluk, tütün arayışı, huzursuzluk, sinirlilik…) azaltırlar. Bupropion (Zyban, Wellbutrin): Sigara içme isteğini azaltıcı etkisi olan dopaminerjik sistem üzerinden etki eden bir antidepresandır. Vareniklin (Champix): Nikotinin mesolimbik sistemde dopamin salınımını tetiklemesini engeller.
Hemşirelik Süreci:
Tanılar: Etkisiz Bireysel Başetme Kendine - Çevresine Zarar Verme Riski Sağlığı Sürdürmede Etkisizlik Bağımlılık Probleminin İnkarı Zarar Görme Riski Uyku Bozukluğu Umutsuzluk Anksiyete
Sosyal İzolasyon Özbakım Eksikliği Rolleri Yerine Getirememe Yetersiz Aktivite Düzeyi Duyusal- Algısal Değişiklikler Düşünce Süreçlerinde Değişme Kendine Zarar Verme Riski İntihar Riski Enfeksiyon Riski