ÇATIŞMA ÇÖZME BECERİLERİ
KONU BAŞLIKLARI: Çatışmanın tanımı Çatışmanın nedenleri Çatışma çözme stratejileri Etkin dinleme Ben dili Empati
Çatışma denilince aklınıza neler gelmektedir? Çatışma, bir ya da birden çok kişi herhangi bir konu üzerinde anlaşamadığı zaman ortaya çıkar. Genellikle insanların gereksinimleri, dürtüleri, istekleri birbiriyle ters düştüğü zaman aralarında çatışma çıkar.
Sizce çatışma yaşamın doğal bir parçası mıdır? Kişiler zaman zaman farklı düşündüklerinde çatışma yaşanabilir, bu insan olmanın bir özelliğidir. Çatışma yaşamın doğal bir parçasıdır. Her kişi zamanın her anında çatışma yaşayabilir; sinemaya mı tiyatroya mı gidileceği, eve saat kaçta dönüleceği konusunda anlaşmaya varma gibi konularda arkadaşları ya da ailesi ile çatışma yaşayabileceği gibi, hangi kazağı giyeceği konusunda kendi içinde de çatışma yaşayabilir.
ÇATIŞMANIN NEDENLERİ: Karşılanmayan psikolojik gereksinimler - ait olma - güç - özgürlük - eğlenme
ÇATIŞMANIN NEDENLERİ: Kaynakların sınırlı olması - zaman - para - mal
ÇATIŞMANIN NEDENLERİ: Farklı değerler - inançlar - öncelikler - ilkeler
ÇATIŞMA ÇÖZME STRATEJİLERİ Çatışmaları çözerken kullanılan çatışma çözme yolları ilk çocukluk yıllarından itibaren öğrenilmeye başlanır. Çatışma anında bu yollar doğal olarak devreye girer ve farkında olmadan kullanılır.
ÇATIŞMA ÇÖZME STRATEJİLERİ Bu yolların her biri farklı hayvan adları ile sembolize edilecektir. - oyuncak ayı -köpek balığı - tilki - kaplumbağa -baykuş
Kaçınma, Geri Çekilme Bu yolu benimseyen kişiler sorunları ortaya çıkarıp, çözmekten kaçınırlar. Çatışmalardan kaçarlar, çatışma yaratan kişilerden uzak dururlar, çatışmaları çözmeye çalışmanın boş bir çaba olduğuna inanırlar. Çaresizlik duyguları yaşarlar. Çatışmalarla yüzyüze gelmek yerine fiziksel ya da psikolojik olarak geri çekilmeyi tercih ederler. Bu bir tür kendi kabuğuna çekilme davranışıdır ve böyle kişiler hem kendi gereksinimlerini hem de başkalarının gereksinimlerini göz ardı ederler.
Kaçınma, Geri Çekilme Kaçınma, geri çekilme türü çatışma çözme yolu kaplumbağa ile sembolize edilmektedir. Kaplumbağa dış çevre ile ilişkisi olmayan, sırtında taşıdığı evinde yaşayan bir hayvandır.
Verme, Yatıştırma Böyle kişiler için kendi istekleri ve gereksinimleri önemli değildir, her zaman diğer insanların isteklerini ve gereksinimlerini vermeye çalışırlar. Onlar için insan ilişkileri çok önemlidir, başkaları tarafından hep kabul edilmeyi ve sevilmeyi isterler. İnsanların birbirlerine zarar vermeden sorunları hakkında konuşamayacaklarına inandıkları için bir tatsızlık çıkmaması gerektiğine inanırlar. Çevrelerindeki kişilere “amaçlarımdan ve gereksinimlerimden vazgeçiyorum yeter ki beni sev “ mesajını verir gibidirler.
Verme, Yatıştırma Verme, yatıştırma türü çatışma çözme yolu oyuncak ayı ile sembolize edilmektedir. Oyuncak ayı insanları mutlu etmektedir ve sevimlidir.
Güçlü Olma, Hep Kazanma Bu kişiler gereksinimlerini karşılayabilme çabasındadırlar. Çatışmalarda kendi çözümlerini dayatırlar, karşılarındaki kişileri zorlarlar, gerekirse zor da kullanırlar. Her zaman kendi amaçları ön plandadır, onlar için ilişkiler önemsizdir. Diğer insanların onları kabul etmesine, sevmesine önem vermezler, ne pahasına olursa olsun kazanmak isterler. Çatışma ortamını kazan-kaybet ortamı olarak görürler, amaçları ise hep kazanan olmaktır, onlar için kazanmak güç ve gurur kaynağıdır.
Güçlü Olma, Hep Kazanma Güçlü olma, hep kazanma türü çatışma çözme yolu köpek balığı ile sembolize edilmektedir. Köpek balıklarının tek amacı avını yakalamak, yemek ve karnını doyurmaktır.
Problemi Görme, Uzlaşma Yolları Arama Bu kişiler kendi amaçlarını gözetirken ilişkilere de önem vermeyi ihmal etmezler. Bu kişiler hep uzlaşma ararlar, kendi çıkarlarından vazgeçerken, karşılarındaki kişileri de kendi çıkarlarının bir kısmından vazgeçmeye ikna ederler. Her iki tarafın da kazanabileceği çözüm yolları bulmaya çalışırlar; kazan-kazan yaklaşımını benimserler ve her iki tarafın da kazanabilmesi için özveride bulunabilirler.
Problemi Görme, Uzlaşma Yolları Arama Problemi görme, uzlaşma yolları arama türü çatışma çözme yolu tilki ile sembolize edilmektedir. Tilki oldukça kurnaz ve akıllıca çözüm yolları bulabilen bir hayvan olarak bilinmektedir.
Problem Çözme, Tartışabilme, Yüzleşebilme Hem amaçlarına hem de ilişkilerine çok önem verirler.Tartışmaya açıktırlar, hem her iki tarafın amaçlarına hem de ilişkilerin sürdürülmesine aynı derecede önem verirler. Çatışmaları, taraflar arsındaki gerilimi azaltarak ilişkileri geliştirici bir araç olarak görürler. Her iki tarafı da tatmin eden çözümler arayarak ilişkiyi sürdürürler. Böyle bir çözüm yolu bulunmadıkça tatmin olmazlar. Genellikle bu tür bir çatışma çözme yoluyla taraflar uzlaşarak aralarında bir anlaşmaya varabilirler ve her iki taraf ta kazanır.
Problem Çözme, Tartışabilme, Yüzleşebilme Bu tür çatışma çözmeyi sembolize eden hayvan baykuştur. Baykuş aklı, düşünmeyi, zekayı temsil ettiği için problem çözme, tartışabilme ve yüzleşebilmenin sembolü olarak kullanılır.
BİR SENARYO… Caddede otomobilinizi park etmek için uygun bir yer aramaktayken, caddenin sağında park etmiş iki otomobil ve bunların arasında da bir otomobilin rahatlıkla park edebileceği uygun bir yer gördünüz. Bu park yerine geri geri girmenin daha kolay olacağını düşünerek az ileri gidip, geri vitese takıp, tam da geri geri gelerek park yerine girmeye hazırlanırken, arkadan bir başka sürücünün aynı park yerine otomobilinin ön tarafını soktuğunu gördünüz. Bir an için gözünüz ikinci sürücüye kaydı. İkinci sürücü hiç de aldırış etmez bir tavırla hala park yerine girmeye çalışmaktadır.
Verdikleri Tepkiler: Oyuncak ayı, çünkü başkalarının iyiliğini düşünüyorum, onları kırmak istemiyorum. Kaplumbağa, çünkü sorun çıkmasını istemiyorum, kavga etmek istemiyorum. Köpekbalığı, çünkü hakkımı savunmam gerekiyor.
Verdikleri Tepkiler: Tilki, çünkü her iki tarafın da bazı şeylerden vazgeçerek bir anlaşma yapması gerektiğini düşünürüm. Baykuş, çünkü en iyi yol konuşmaktır, her iki tarafın da hakkını savunmaktır.
ETKİN DİNLEME Etkin dinleme, konuşmacının bütün dikkatini, kendi anlattıklarına ve duygularına yoğunlaştırabilmesini sağlar. Etkili dinleme sessiz kalınırken, etkili bir biçimde diğer kişiyle birlikte olmaktır. Etkili dinleme, dinleyenin çok şey duymasını değil, konuşmacının kendi anlattıklarını duymasını sağlamaktır.
ETKİN DİNLEME Etkin dinlemede dinleyen kişi; Cesaretlendirir, Soru sorar, Tekrar eder, Özetleme yapar, Göz iletişimi kurar,
Vücut dilini kullanır, Duyguları yansıtır, Baş sallama ya da “hı hı” gibi onaylama davranışlarında bulunur.
BEN DİLİ Günlük yaşamda konuşmalarda iki tür iletişim dili kullanılmaktadır - sen dili - ben dili
Sen Dili… Konuşmalarda sen dili kullanıldığında dinleyen kişi kendini suçlanmış ve yargılanmış hisseder. Konuşmacının kendisi ile ilgili olumsuz duygu ve düşünceler içerisinde olduğu kanısına varabilir. Konuşmacının mesajları dinleyiciyi etkilemez ve değişmesini sağlamaz, kişilerin öfkelerini artırır. Dinleyicinin hata yapmakta olduğu vurgulanır. “Ödevini yapmamışsın, sorumsuzsun”
Ben Dili… Ben dili kullanıldığında, konuşmacı dinleyiciye kendi kaygılarını içeren mesajlar gönderir. Dinleyici ben dili ile yollanan mesajları aldığı zaman, davranışlarının karşı taraf üzerinde bıraktığı olumsuz etkileri öğrenir. Ben dili ile verilen mesajlar açıktır ve kişi kendi duygu ve düşüncelerini karşısındaki kişiyi suçlamadan belirtir.Böylece dinleyiciye onun isteklerini yapmak ya da yapmamak konusunda karar verebilme olanağı sağlar. “Ödevini yapmadığın zaman çok üzülüyorum, derslerinde başarılı olman için ödevlerini zamanında yapman gerekli”
EMPATİ Empati, insanın kendini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır. Empati, “karşımızdaki kişinin ayakkabılarını giymek”tir. Yani o kişiymiş gibi davranmaktır ve hissetmektir.
Duruma Öteki Açısından Bakma… KURNAZ TİLKİNİN GERÇEK DÜNYASI Tilki: ormanda tek başına dolaşıyordum, çok fazla dostum yoktu, hep birileri ile sohbet etmek, şakalaşmak istemiştim. Siyah karganın ağaçtan ağaca konmasını izlemek, üzerimden uçarak geçmesi, dalların üzerinden adeta dans ederek dolaşması çok hoşuma gitmişti. Kargayı gördükçe hep onunla konuşmak istemiştim.
Bazen keşke ben de uçabilsem, ağaçlara konabilsem, gökyüzüne ulaşabilsem diye üzülmüşümdür. Ne zaman kargaya yaklaşmaya kalkışsam hep yanımdan uzaklaşmıştır, oysaki ben onunla konuşmak, dertleşmek istemişimdir. Bazen yalnızlığımı karganın o güzel sesini dinleyerek unutmuşumdur. Ormanda öyle günler yaşıyordum ki ufacık bir ses bile bana dostane geliyordu.
O günde kargayı ağacın üzerinde gördüm, onunla konuşmak çok istiyordum, gözlerim miyop olduğu için uzağı çok iyi göremem. Ben sadece siyah karganın dalda sesini çıkarmadan durduğunu fark ettim, meğer ağzında peynir varmış, peyniri hiç fark etmedim. Ağacın altına giderek kargayı konuşturmaya çalıştım, niyetim sadece onunla dost olmaktı ve sesini dinleyerek yalnızlığımı unutmaktı.
Onun sesini gerçekten çok beğeniyordum, bunu ona da söyledim Onun sesini gerçekten çok beğeniyordum, bunu ona da söyledim. Söylediklerim karşısında karga dayanamadı ve ağzını açtı, ağzını açıp da ötmeye başlayınca ben de “yaşasın” diye bağırmak için ağzımı açtım. Onun benimle konuşmasına çok sevinmiştim. Ağzımı açtığım gibi beyaz bir şey ağzıma düştü, ne olduğunu anlayamadım, birden bire boğazımdan aşağıya gitti, ağzımda kalan tattan peynir olduğunu anladım .
Karga peyniri yediğim için bana kızıyordu, etraftaki diğer hayvanlar da, masalı okuyan çocuklar da beni suçluyorlardı, herkesin bana bağırması beni çok korkuttu ve kaçtım, ormanın içinde kayboldum. Karga asıl niyetimi açıklamama hiçbir zaman fırsat vermedi, hep beni kötü olarak tanıttı, oysaki ben ormanda reddedilmiş ve yalnız kalmış bir zavallıydım, tek istediğim dost edinmekti.