YRD. DOÇ. DR. Kadri KULUALP HASTALIKLAR BİLGİSİ
İnsan Vücudunun Genel Yapısı Çeşitli kimyasal ve fiziksel olaylarla canlılığını sürdüren sistemler ve bu sistemleri meydana getiren organ ve dokulardan oluşan canlı organizmaya İNSAN VÜCUDU denir. Vücudumuzdaki bütün organ ve sistemler bir uyum içerisinde çalışır ve insan vücudunun canlı ve sağlıklı kalması için görev yaparlar. Bütün organlar; kan damarları ve sinirlerle birbirlerine bağlıdır. Bu nedenle, insan vücudunu meydana getiren organ, sistem ya da dokularda meydana gelen her hangi bir sorun bütün vücudu etkileyebilir.
Dokuların biçimsel ve işlevsel birimler olan organları oluştururlar. Hücre İnsan vücudunun temel yapı birimidir. Yetişkin bir insanda yaklaşık olarak 100 trilyon hücre vardır. Hücreler, oluşturdukları dokuya göre farklı özellikler gösterebilirler. Doku Bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olan, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alakaları olan aynı kökten gelen hücreler topluluğudur. Organ Dokuların biçimsel ve işlevsel birimler olan organları oluştururlar. Sistem Fizyolojik olarak aynı işlevi gören yapısal organ birlikleri de vücudun sistemlerini meydana getirmektedir
İNSAN VÜCUDUNUN SİSTEMLERİ
İnsan Vücudundaki Sistemler, fizyolojik olarak aynı işlevi gören yapısal organ birlikleridir. Mükemmel bir organizma olan insan vücudunda, vücudun yaşamsal faaliyetlerini sağlıklı ve yeterli seviyede devam ettirebilmesi için bütün organların sağlıklı olarak çalışması gerekir. Organların sağlıklı ve birbirleriyle uyumlu hareket etmeleri sistemlerin sağlıklı olmasını, vücudumuzdaki sistemlerin sağlıklı çalışması da bütün vücudumuzun sağlıklı olmasını sağlar.
SİNDİRİM SİSTEMİ VE HASTALIKLARI
Sindirim Sistemi Nedir Sindirim Sistemi Nedir? Vücudumuzun yaşamını sürdürebilmesi için karbonhidrat, yağ, protein, vitamin, su ve mineraller gibi maddelere ihtiyaç vardır. Bu maddeleri de çeşitli besinler yoluyla elde ederiz. Fakat, besinlerle gelen bu maddeler, vücudun kullanabilmesi için fazla büyüktür. İşte, vücuda alınan bu besin maddelerinin ve içeriklerinin kana ve hücrelere geçebilecek kadar küçük parçalara ayrılması işlemine sindirim denir. Bu olayı gerçekleştiren sisteme de sindirim sistemi adı verilir.
Sindirim Sisteminin İşleyişi
Sindirim bir dizi mekanik ve kimyasal işlemler sonucu gerçekleşir Sindirim bir dizi mekanik ve kimyasal işlemler sonucu gerçekleşir. İlk olarak sindirim ağızda başlar. Ağızda, öncelikle besinler dişler yardımı ile ufak parçalara ayrılarak, mekanik olarak sindirime tabi tutulur. Bu arada, tükürük salgısı ile de besinler bir yandan yumuşatılırken bir yandan da içeriğindeki karbonhidratlar sindirime tabi tutulur. Ağızda çiğnenen besinler yutak yardımı ile yemek borusuna oradan da mideye ulaştırılır. Mide bir yandan kasılıp gevşeyerek mekanik sindirim yaparken bir yandan da mide özsuyu yardımı ile besinlerdeki proteinlerin kimyasal sindirimini gerçekleştirir. Mideden ince bağırsağa geçen besinler artık iyice küçük parçalara ayrılmıştır. İnce bağırsakta besinlerin karbonhidrat, protein ve yağları iyice sindirilerek kana karışmak üzere emilir. Son olarak besinlerden geriye kalan posa kalın bağırsağa ulaşır. Kalın bağırsakta ise posada kalan su ve mineraller emilir. Besin maddelerinin vücudumuz tarafından kullanılmayan kısımları da vücuttan atılmak üzere anüse yollanır.
Sindirim Sistemi Organları 1. AĞIZ: İnsanda sindirim ağızda başlar. Ağızda sindirime yardımcı olan dişler, dil ve ağza açılan tükürük bezleri bulunur. Ağızda; dışarıdan alınan besin maddeleri dişler yardımıyla mekanik olarak, tükürük içinde bulunan enzimle kimyasal olarak sindirime uğratılır.
Sindirim Sistemi Organları Tükürük Bezleri: Kulak altı (Parotis), dil altı (sublingual) ve çene altı (submandibular bez) olmak üzere, ağızda üç çift tükürük bezi bulunur. Tükürük içerisinde amilaz, mukus, Na+ ve Ca++ iyonları vardır. Tükürükte bulunan amilaz pişmiş nişastayı kimyasal olarak parçalayabilir. PH`ı nötre (7-8) yakındır.
Sindirim Sistemi Organları Diş: Dıştan içe doğru üç önemli yapıdan oluşur. 1- Mine 2- Fildişi (dentin) 3- Dişözü (pulpa) Ergin bir insanda 32 adet diş bulunur. Dişler, besinlerin mekaniksel olarak parçalanmasını sağlar. Dişin dıştan içe doğru kesiti incelendiğinde mine, dentin ve öz olmak üzere üç bölüm ayırt edilir.
Sindirim Sistemi Organları Dil, çizgili kaslardan yapılmış olup, tat almaya, besinleri karıştırmaya, yutmaya ve konuşmaya yarar. Sindirim sisteminin yardımcı organlarından biri olarak görev yapmaktadır.
Sindirim Sistemi Organları Ağzın İşlevleri 1- Sindirim sisteminin ilk açıklığı olup besinlerin alınarak, dişlerle mekanik, tükürükteki amilaz ile kimyasal olarak ilk sindiriminin başlatılması. Ağızda bulunan dil organı, ayrıca tükürükle ıslanarak çözünmeye başlayan gıdaların tat duyusunu alır. 2- Fonasyon (Konuşma): Konuşma esnasında ses çıkartmak için akciğerlerden gelen havaya, dil dudaklar ve dişler yardımıyla son şeklini verir ve konuşma sesleri oluşur. 3- Solunum temel olarak solunum sisteminin giriş açıklığı olan Burun boşluğunun (cavum nasi) görevidir. Ancak, burun boşluğu tıkanıklıkları veya hava açlığı duyulan durumlarda ağız yardımcı bir solunum aygıtıdır. 4- Ağız ve ağzı oluşturan ya da çevreleyen yapılar, yüz estetiğinin temel elemanlarıdır.
Sindirim Sistemi Organları 2.FARENKS (YUTAK): Ağız boşluğuyla yemek borusu arasında bir kapı oluşturan yapıdır. Farenks’in bir özelliği de soluk borusu ve yemek borusu arasında bir bağlantı bulundurmasıdır. Farenks oral solunumun yegane aracısıdır. Dil besinleri yutağa doğru iter. Bu sırada soluk borusu gırtlak kapağı ile kapatılır.
Sindirim Sistemi Organları Farenks’in Bölümleri 1.Nasopharynx, yutağın burun boşluğunun arkasında kalan kısmıdır. 2.Oropharynx, yutağın ağız boşluğunun arkasında kalan kısmıdır. 3.Laryngopharynx (hypopharynx), yutağın C3 ve C6 boyun omurları hizasında kalan kısmıdır.
Sindirim Sistemi Organları Farenks’in Görevleri 1. Farenks, birçok organizmada hem sindirim sisteminin solunum sisteminin parçasıdır. 2. Hem havanın hem de besinin farenksin içinden geçmesinden dolayı, epiglottis adı verilen ve bağ dokudan oluşan bir kapak, yutma sırasında soluk borusunun girişini kapatarak besinin buraya kaçmasını önler. Farenks konuşmada da etkilidir.
Sindirim Sistemi Organları 3.ÖZEFAGUS (YEMEK BORUSU): Özefagus, farenks ile mideyi birbirine birleştiren, yaklaşık olarak 25 cm uzunluğunda önemli bölümü kastan yapılmış tüp biçiminde bir organdır. Bu organda sindirim gerçekleşmez. Özefagusun üst sınırı 6. boyun omuru hizasında, alt sınırı da 11. sırt omuzu hizasındadır.
Sindirim Sistemi Organları Özefagus kas liflerinden zengin bir dokuya sahiptir. Bu kasların ritmik olarak ‘’kasılıp gevşemeleriyle’’, yutulan lokmalar özefagus yoluyla mideye taşınırlar. Nitekim baş aşağı duran bir insan bile, ağzındaki lokmayı yuttuğunda özefagusun bu ritmik kasılmalarının yardımıyla lokma mideye kadar taşınır. Sözünü ettiğimiz bu ritmik kasılma ve gevşeme hareketlerine “Peristaltik hareketler” denir.
Sindirim Sistemi Organları Özefagustaki peristaltik hareketler Yutulan lokma özefagus boşluğuna geldiğinde, bu bölge kasılır. Bu sırada kasılan bölgenin hemen altındaki bölge gevşektir. Kasılmış olan bölgede özefagus boşluğu daralacağından, içindeki lokmayı bir alttaki gevşek bölgeye iter. Bu kez biraz önce gevşek olan bolüm kasılarak, içindeki lokmayı bir alttaki gevşek bölgeye gönderir. Bu sırada ilk kasılan bölge gevşer ve yeni gelecek olan bir lokmaya hazır olur. Bu biçimde lokmalar mideye kadar taşınırlar. Bu olayların düzenlenmesinde, Özefagus kaslarını kasılmaya yönelten sinir sisteminin çok büyük rolü vardır.
Sindirim Sistemi Organları 4. MİDE: Özefagusun sonuyla duodenumun (onikiparmak bağırsağı) başlangıcı arasındaki bağlantıyı sağlamaktadır. Sindirim kanalının en geniş bölümü midedir. Midenin iki deliği, iki yüzü ve iki de kenarı bulunmaktadır. Midenin ilk deliği (buna midenin giriş deliği de diyebiliriz) mide ile özefagusun birleştiği, ağızlaştığı noktadadır. Bu deliğe "Kardia deliği" denir. Kardia deliği 11. sırt omuru hizasındadır. Göğüs ön duvarından 10 cm derindedir.
Sindirim Sistemi Organları Besinlerin mekanik sindirimi, midenin kasılıp gevşeme hareketi ile devam eder. Kimyasal sindirim ise mide öz suyu içinde bulunan mide asidi ve enzimler tarafından gerçekleştirilir. Böylece, besinler parçalanarak küçük moleküller hâline getirilmiş olur. Proteinlerin sindirimi midede başlar. Midede sadece proteinlerin kimyasal sindirimi gerçekleştirilmektedir. Mide, büyük miktarda yiyeceklerin geçici olarak depolandığı organdır. Rahatlıkla 1.5 litre sıvıyı içinde tutabildiği gibi, maksimum 4 litre sıvı tutma kapasitesi vardır.
Sindirim Sistemi Organları Mide üç tabadan oluşmaktadır. En dışta zar (periton) , ortada kas, en içte ise mukoza tabakaları bulunur. Midenin en içindeki mukoza tabakasında bulunan mukoza hücreleri, şekil değiştirerek mide bezlerini oluşturur. Mide bezleri önemlidir çünkü mide öz suyu salgılarlar. Mide öz suyunda; hidroklorik asit (HCl), pepsin enzimi ve lap enzimleri bulunur. Hidroklorik asit hem diğer enzimlerin etkinliğini artırır, hem de besinlerle gelen mikropları öldürür. Midemiz bu asitten etkilenmez, çünkü mukoza tabakasının ürettiği mukus mide çeperini korur. Aksi halde mide delinir ve ülser oluşur. Ayrıca mukus ve mide kaslarının hareketi sayesinde mideye gelen besinler yumuşar. Bu da midede gerçekleşen mekanik sindirimdir.
Sindirim Sistemi Organları Proteinlerin kimyasal sindirimi ilk olarak midede gerçekleşir. Mide öz suyu, pepsin ve lap enzimleri sayesinde proteinler yapı taşlarına ayrılmaya başlar. Midede sindirim besinlerin çeşidine göre 1- 4 saat sürer. Bu süre içinde mide alt kapısı piloris, ara ara açılarak besinlerin, ince bağırsağın (duadenum) on iki parmak bağırsağı kısmına aktarılması sağlanır. Mide, içine giren yiyeceklerin kimyasal ve fiziksel olarak parçalandığı bir yerdir. Mide içini örten ve mukoza denilen örtü dokudan sindirim sıvıları salgılanır. Mide içinde yiyecek varsa, her 20 saniyede bir dalgalar meydana getirerek sıvı ile katıyı birbirine karıştırır (Kimus). Sonuçta krem kıvamında yarı sıvı bir materyal meydana gelir. Meydana gelen karışım ince bağırsaklar tarafından emilecek seviyeye geldiyse, azar azar miktarlarda, piloris kanalını geçerek duodenuma geçer. Sıvıların mideyi terk etmesi katılardan daha hızlıdır ve mideyi boşaltması yaklaşık 20 dakikayı alır. Katı-sıvı karışımı materyalin mideyi terk etmesi ise yaklaşık 1.5 saati bulmaktadır.
Sindirim Sistemi Organları Mide salgı yapan bir organdır. İç duvarlarında bulunan hücre ve bezler birçok önemli salgılar üretir: sindirim enzimleri, hormonlar, hidroklorik asit, intrinsik faktör (B12 vitamininin ince bağırsak son kısmından emilmesi için bu faktörün varlığı şarttır). Mide kendi çıkardığı asitten kendini korumak için yapışkan, alkalen-bazik bir mukus da üretir. Mide iç yüzeyindeki epitel hücreler midede bulunan farklı hücre çeşitlerinden biridir ve midenin iç yüzeyinde yer alır. Bu hücrelerin salgıladığı bikarbonat bakımından zengin mukus, midenin iç yüzeyinin aşınmasını ve mide özsuyundaki asidin bu dokulara zarar vermesini engeller.
Sindirim Sistemi Organları Genel bir kural olarak, daha doğrusu normal koşullarda besinlerin akışı özefagustan mideye, mideden de duodenuma doğrudur. Ancak bu değişmez bir kural değildir. Bazı durumlarda örneğin kusma sırasında, midedeki besinler ters bir akışla özefagusa, oradan da ağız yoluyla dışarı atılabilir. Bazı mide ülserinde olduğu gibi, duodenumdaki safralı sindirilmiş besinler mideye geri akabilir. Mideye doğru olan bu geri akıma “Regürjitasyon” denir. Regürjitasyon mideden özefagusa doğru da olabilir. Diğer bir anlatımla, sindirim kanalında besinlerin normal yollarının tersine olarak, bir bölgeden bir başka bölgeye geri geçmelerine regürjitasyon (geğirme) denir. Regürjitasyon normal bir olay değildir.
Sindirim Sistemi Organları 5. Duodenum (Oniki parmak bağırsağı): İnce bağırsağın ilk bölümü olan bu organ ince bağırsağın jejenumu ile midenin arasındaki bağlantı kısmıdır. İnce bağırsağın toplam uzunluğu 6-7 m kadardır, ancak bu uzunluğun ilk 25 cm ‘lik bölümü duodenuma aittir. Yani duodenum, incebağırsağın en kısa bölümünü oluşturmaktadır. Genel olarak C harfine benzetebileceğimiz duodenum, pankreas başını çevrelemektedir.
Sindirim Sistemi Organları Duodenuma karaciğerin safra salgısı (koledok kanalı ile) ve pankreasın sindirim enzimleri (virsung kanalı ile ) boşaltılır. Duodenumda karbonhidrat, protein ve yağların sindirimi gerçekleşir. Yağların sindirimi, karaciğerden gelen safra salgısının etkisiyle ilk kez burada başlar. (safra bir enzim değildir. Yağları yapı taşına ayırmaz, yağ damlacıklarına dönüştürür.)
Sindirim Sistemi Organları Duodenumdan sekretin ve kolesistokinin adı verilen iki hormon salgılanır. Bu hormonlar safra kesesinden safra salgısını, pankreasın dış salgısını ve midenin hareketlerini düzenlerler. Duodenuma ayrıca pankreastan ve karaciğerden salgı salınımı yapılmaktadır. Pankreas salgısı, günde 700-3000 ml, karaciğerin safra salgısı ise 300-1000 ml kadardır.
Sindirim Sistemi Organları Pankreas salgısı çok sayıda sindirim enzimi ve bikarbonat içerir. Bu enzimlerden pankreas amilazı, polisakkaritleri disakkaritlere, tripsin ve kimotripsin; proteinleri peptidlere, karboksipeptidaz ise peptidleri aminoasitlere hidrolize eder. Pankreas lipazları adı verilen bir dizi enzim ise trigliseritleri, kolesterol ve fosfolipidleri parçalar. Pankreasın bikarbonat yönünden zengin salgısı, duodenuma gelen asidik kimusun asitliğini nötralize etmektedir.
Sindirim Sistemi Organları Safra salgısı yağların sindirimi için çok önemlidir.Safra, yağların, sulu ortamda bir araya toplanıp büyük kitleler oluşturmasını engeller. Safranın etkisi ile yağlar ufak yağ damlaları haline getirilir. Bu işleme yağların emülsifikasyonu denilmektedir. Emülsifiye edilen yağlara lipaz enzimi kolayca etki ederek onları daha küçük moleküllere parçalayabilmektedir.
Sindirim Sistemi Organları 6. Jejenum: Jejunum, ince bağırsağın orta kısmıdır, duodenum ile ileum arasında bulunur. Yetişkin insanlarda boyu 2-8 metre arasında değişir. pH seviyesi yaklaşık 7-8 aralığındadır.
Sindirim Sistemi Organları 7. İleum: İleum, ince bağırsağın son kısmıdır. İnsanlarda yaklaşık 4 metre uzunluğunda olduğu belirtilmektedir. İleoçekal valf adı verilen bir kapak ile çekumdan ayrılır. PH seviyesinin yaklaşık 7-8 arasında olduğu bilinmektedir.
Sindirim Sistemi Organları 8. Çekum (Kör Bağırsak): Kalın bağırsak sindirilmeyen maddeleri toplama ve atma işini görür. İnce bağırsakla kalın bağırsağın birleştiği yerde kör bağırsak (çekum) bulunur. İnsanda, bu kör bağırsağın ucunda, körelmiş bir çıkıntı apandis bulunur. Kalın bağırsak rektum denilen bir yapı ile sonlanır. Rektumun dışa açılan kısmına anüs denir. Kalın bağırsakta ince bağırsaktan farklı olarak villuslar bulunmaz ve kimyasal sindirim yapılmaz. Kalın bağırsakta sindirim gerçekleşmez. Sindirilmiş besinlerden geriye kalan posa kalın bağırsakta ilerlerken su ve minerallerin emilimi gerçekleştirir.
Sindirim Sistemi Organları Sindirim sisteminin anatomisinde kalın bağırsak, ince bağırsak ile anüs arasındaki kısımdır. Toplam uzunluğu 1.5 metre olup, sindirim sisteminin 1/5’ini oluşturur. Başlangıcında yer alan çekumda çapı en geniştir, sonra kolon boyunca gittikçe daralır, anal kanaldan hem önce yer alan rektumda epeyce bir genişler.
Sindirim Sistemi Organları 9.Kolon: Kalın bağırsak için kullanılan genel bir terimdir. Asıl olarak çekumdan rektuma kadar ki kısım için kullanılır. Kendi içinde 1.Ascending kolon, 2.Transverse kolon, 3.Descending kolon ve 4.Sigmoid kolon olmak üzere 4 kısma ayrılır.
Sindirim Sistemi Organları 10.Rektum:Kalın bağırsakta, veya kolonda, kimusta bulunan su emilir. Kalın bağırsakta tuzlar aktif taşıma ile emilir, su da osmoz yoluyla onları takip eder. Sindirilmemiş posa ve kalın bağırsakta yaşayan bakterilerden oluşan dışkı rektuma gider, anüsten atılana kadar orada depolanır.
ÖZET OLARAK Sindirim sisteminin yapı taşları ağız, özefagus, mide, ince ve kalınbağırsaklardır. Bu yapıların hemen hepsi dışarıdan alınan gıdaların mekanik parçalanmasını, sulandırılmalarını, enzimatik parçalanmalarını ve kana absorbsiyonlarını gerçekleştirmektedir. Mekanik parçalama; çiğneme ve mide-bağırsak düz kaslarının kasılması ile, Sulandırma ve enzimatik parçalama ise sindirim sistemi yapılarının salgıladıkları salgılar ile yapılmaktadır. Mide ve kalınbağırsaklar sindirim fonksiyonlarına ilaveten depo görevi de yapmaktadır. Büyük oranda absorbsiyonun yapıldığı yer ise ince bağırsaklardır. Duodenuma boşalan karaciğerin safra salgısı ve pankreasın ekzokrin salgısı sindirimde önemli role sahiptir.