SÖZCÜKTE ANLAM
EŞ ANLAMLI (ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER Yazılışları ve okunuşları farklı, anlamları aynı olan kelimelere eş anlamlı kelimeler denir. Eş anlamlı kelimeler, aynı varlık veya kavramı karşılarlar. Cevap - Yanıt Hız - sürat Sınav - İmtihan Kanıt - Delil İsim - Ad Özgür - hür
Aşağıdaki sözcüklerin karşısına eş anlamlılarını yazalım. Hediye Aşağıdaki sözcüklerin karşısına eş anlamlılarını yazalım. Hediye ........................... Kırmızı …………………….. Hayat ………………………… Misafir ……………………. beyaz ………………………… Mana …………………….. ırmak …………………………. Şahıs ………………….... Müsaade………………………… Zelzele ……………......... İçten ………………………… Kelime ……………………. Surat ………………………… İstiklal ……………………. Anı ………………………… Öğretmen………………….. İmkan ……………………….. Nasihat ……………………
ZIT (KARŞIT) ANLAMLI SÖZCÜKLER Anlamca birbirinin karşıtı olan kelimelere zıt (karşıt) anlamlı kelimeler denir. Yüksek - Alçak Kuru - Islak Şişman - Zayıf Çalışkan - Tembel Eğri - Doğru Doğu - Batı
Aşağıda verilen kelimeleri zıt anlamlılarıyla eşleştiriniz. Uzun İyi Güzel Kuzey Açık Ucuz İçeri Ön İleri Büyük Deli Arka Küçük Akıllı Çirkin Geri Kapalı Kısa Kötü Dışarı Güney Pahalı
Not: Fiillerin olumlu olumsuz çekimleri karşıt anlamlılıkla karıştırılmamalıdır. Okumak - okumamak Gülmek - gülmemek Ağlamak - ağlamamak
SESTEŞ (EŞ SESLİ) SÖZCÜKLER Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan sözcüklere sesteş (eş sesli) sözcükler denir. YAZ Yaz (Mevsim) Yaz (Yazı Yazmak) Yaz mevsimini çok severim . Dostlarıma sürekli mektup yazarım.
GÜL Gül (çiçek) Gülü seven dikenine katlanır. Gül (Gülmek) Niçin gülüyorsun ? KAZ Kaz (Kazmak) İnşaatçılar yeni okulun temelini kazıyor. Kaz (hayvan) Arkadaşımla göç eden kazları seyrettik.
Aşağıdaki sözcükleri farklı anlamlarıyla(sesteş) örnekteki gibi kullanınız. Diz :……………………………………………………………………………………………….. Diz :……………………………………………………………………………………………….. Kara :………………………………………………………………………………………………… Kara :………………………………………………………………………………………………… At :………………………………………………………………………………………………… At :……………………………………………………………………………………………….. Taş :……………………………………………………………………………………………….. Taş :……………………………………………………………………………………………….. Bin :………………………………………………………………………………………………… Bin :…………………………………………………………………………………………………
Not: Sesteşlikle çok anlamlılık karıştırılmamalıdır Not: Sesteşlikle çok anlamlılık karıştırılmamalıdır. Adamın kolu, kapının kolu Not: Söylenişleri farklı olan kar-kâr, hala-hâlâ, adet-âdet, alem-âlem gibi sözcükler sesteş sayılmamalıdır
TERİM (TERİMSEL) ANLAMLI SÖZCÜKLER Bilim, sanat, spor ya da çeşitli meslek dallarıyla ilgili özel kavramları karşılayan sözcüklerdir. Maçta top taca çıktı. Bugün yapım eklerini inceleyeceğiz. Bu akşamki oyun üç perdeden oluşuyormuş.
Aşağıdaki cümlelerde terim anlamda kullanılan sözcükleri cümlenin karşısındaki boşluğa yazın. Tiyatro için gerekli kostümleri alıp hemen gelin. ………kostüm…….…… Kendine aldığı tuvali arkadaşına vermiş. ……………………………… Bugünkü dersimizde ışık konusunu işledik. ……………………………… Minik kardeşim okulda notaları öğrenmiş. …………………………….. Güneş, gezegenlere ışık ve ısı verir. …………………………….. Doktor çürük dişine dolgu yaptı. ………………………………
YANSIMA SÖZCÜKLER Çalılıktan çıtır çıtır sesler geliyordu. Doğadaki seslerin taklit edilmesinden doğmuş sözcüklere yansıma sözcük denir. Gıcırtı, tıkırtı, şırıltı, horultu, çıtır çıtır, şırıl şırıl gibi. Çalılıktan çıtır çıtır sesler geliyordu. Dişlerini gıcırdatmadan konuş lütfen. Cam şangır diye kırıldı. Çocuk topu patlattığı için üzgündü.
NOT: Yansıma sözcüklere benzeyen fakat işitmeye dayalı olmadığı için yansıma olmayan bazı sözcükler vardır. Deniz pırıl pırıl parlıyordu Arkadaşlarımı görünce gözlerim ışıldadı. Kuşlar sabaha kadar öttüler. Aslanın kükremesi tüm hayvanat bahçesini inletti.
Aşağıdaki cümlelerde geçen yansıma sözcüklerin altını çizin. Çaydanlıktaki su fokurdamaya başladı. Rüzgarın uğultusu hiç dinmedi. Neden fısıldayarak konuşuyorsunuz? Sineğin vızıltısından bir türlü uyuyamadım. Duvardaki camın çerçevesi çatlamış. Babamın horultusu salondan duyuluyordu.
SOMUT VE SOYUT ANLAMLI SÖZCÜKLER Varlığını beş duyu organımızın (göz, kulak, burun, dil, deri) herhangi birisiyle algılayabildiğimiz kavramlara somut anlamlı sözcük; beş duyu organımızın herhangi biriyle algılayamadığımız ancak hayatımıza olan etkilerinden dolayı var kabul ettiğimiz kavramları ifade eden sözcüklere soyut anlamlı sözcük denir.
SOMUT SOYUT Elma Tebeşir Koku Çığlık Rüya Sevinç Akıl Fikir
NİCEL VE NİTEL ANLAMLI SÖZCÜKLER Nicel Anlam: Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen, azaltılıp arttırılabilen durumunu belirten sözcüklerin taşıdığı anlama nicel anlam denir. Son iki günde soğuk çok arttı. Yüksek dağlar karlıydı. Bahçeyi alçak bir duvarla çevirdiler. Merkeze yakın bir semtti.
Nitel Anlam: Bir kavramın sayılamayan, ölçülemeyen, miktarı tespit edilemeyen durumunu belirten sözcüklerin taşıdığı anlama nitel anlam denir. Alçak insan başkasını hiç düşünmez. Galiba biraz soğuk bir şaka oldu. Bize ilginç öyküler okurdu. Çardakta kara üzümler sarkıyordu.
NOT: Bazı sözcükler kazandığı anlama göre nicel de olabilir nitel de. Yaptığı işte iyi para kazanıyordu. (Nicel) İyi bir insandı. (Nitel) Bu soğuk havada senin soğuk esprilerini çekemem. Nicel Nitel Bu şehrin havası sıcak olduğu gibi insanları da sıcaktır. (Nitel) Nicel
GERÇEK (TEMEL) ANLAM Bir sözcüğün ilk ve asıl anlamına gerçek anlam denir. Yani bir sözcüğün söylendiği anda zihnimizde uyandırdığı ilk çağrışım gerçek anlamdır.
BAŞ KOL BACAK AYAK Papatyalardan yaptığı tacı başıma taktı. Ağaçtan düşünce kolum kırıldı. BACAK Bisiklet sürmek ,bacak kaslarını güçlendirir. AYAK Çok yürümekten ayaklarım ağrıdı.
YAN ANLAM Sözcüğün zaman içinde temel anlamına biçimce veya görevce bağlı olarak kazandığı yeni anlama yan anlam denir. Temel anlam dışındaki gerçek anlamdır.
BACAK BAŞ AYAK KOL Yarmaz öğrenciler kapının koluna boya sürüyor. Masanın dört bacağı var. BAŞ Yokuşun başına kadar arabayla çıktık. AYAK Taburenin bir ayağı kırık.
MECAZ ANLAM Sözcüğün gerçek anlamı dışında başka bir anlamda kullanılmasına mecaz anlam denir.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili kelimelerin gerçek anlamla mı yoksa mecaz anlamda mı kullanıldığını bulunuz. Bu ağır sözler karşısında donakaldım. Çantası ona çok ağır geliyordu. Çocuk sıcak pideyi koşa koşa eve götürdü. Bana sadece o, sıcak davranıyor. Yarın hava çok soğuk olacakmış. Arkadaşının soğuk sözleri onu üzmüştü. Böyle boş işlerle uğraşmamalısın. Bahçedeki boş havuza bakıp yazı hatırladı. Dedem açık fikirli bir insandı. Evden çıkarken kapıyı açık unutmuşlar. MECAZ ANLAM
YAKIN ANLAMLILIK Yazılışları farklı olduğu gibi anlamları da birbiriyle tam örtüşmeyen ama yakın durumları karşılayan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Eş-dost Soğuk-serin Yalan –yanlış Kırılmak-darılmak-gücenmek-küsmek Doğru-dürüst
ÇOK ANLAMLILIK Sözcüğün kullanıldığı cümleye göre farklı anlamlar kazanmasıdır. Evden çıktım. (içeriden dışarıya gitmek) Merdivenleri çıkmış.(tırmanmak) Kravatın boyası gömleğe çıktı. (bulaşmak)
GENEL VE ÖZEL ANLAM Bir türü karşılayan sözcüklere genel; türün bir üyesini karşılayan sözcüklere özel anlamlı sözcük denir. Her çiçekten bal alınmaz. (genel) Balkondaki çiçeği suladım. (özel) Kitap insanın en iyi dostudur. (genel) Bu kitabı arkadaşımdan aldım. (özel) Varlık>canlı>bitki>çiçek>gül>kırmızı gül
Aşağıdaki cümlelerde anlatımın özelden genele mi, genelden özele mi olduğunu yazınız. Çiçekler içinde en çok karanfili severim.(………………….) Tavşan çok hızlı koşan bir hayvandır. (………………………) Ailemizin en küçük bireyi Ahmet’tir. (…………………..….) Portakal çok sulu bir meyvedir. (……………………………...) Alfabemizin ilk harfi “a”dır. (…………………………………….) Sınıfın en çalışkanı Serdar’dı. (………………………………….) İstanbul, ülkemizin en güzel ilidir. (…………………………..)
HAZIRLAYAN : TÜRKÇE ZÜMRESİ