4. İnsanların Seviyelerine Göre Konuşmak

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ZOR İNSANLARLA BAŞA ÇIKMA
Advertisements

AHLAKİ TUTUM VE DAVRANIŞLAR
Hz.muhammed’in ahlakı.
Hz. Peygamber ve İnsanlık Onuru
HZ. MUHAMMED GÜVENİLİR BİR İNSANDI
TEVAZU Tevazu yani alçakgönüllülük, kibirlenmenin zıddıdır.
İlköğretim DKAB Dersi 4. Sınıf 5. Ünite Sunusu
Konu: Allah’a Güvenmek ( Tevekkül )
İSLAM ESASLARI (İSLAMIN ŞARTLARI)
KUL HAKKI BAŞKALARINA ZARAR VERMEK:
1 BEKLENEN VE GERÇEKLER 1 -VELİ OLARAK,ANNE BABA OLARAK EVLATLARIMIZDAN NE BEKLİYORUZ… KENDİMİZ İÇİN PLANLADIĞIMIZ ANCAK GERÇEKLEŞTİREMEDİĞİMİZ HAYALLERİMİZİ.

OZAN KAYA 156 3/A ARKADAŞLIK ÖDEVİ.
İLAHİ GÖREVLER.
ZİHİNSEL HAZIRLIK Çevrenizdeki insanların sizinle nezaket kurallarına uygun konuşmaları hoşunuza gidiyor mu? Niçin?
Hoşgörü, her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumudur. Hoşgörülü olabilmek için insanın öncelikle karşısındakini anlaması, ona.
PCcolog İYİLİK ŞİİRİ PCcolog Derse girerken bir kitabı hediye paketi yaptırıp derse öyle girin.
AİLEM VE DİN pedagojiformasyon.com.
ALTIN ÖĞRENCİ KRİTERLERİ
Merhametli - Hoşgörülü ve Affediciydi
MERHAMET …sevgidir..
Mehmet AYDOĞAN Nusaybin Emire Gözü Anadolu Lisesi
MERHAMET …sevgidir..
İNSANIN PAYLAŞMA VE YARDIMLAŞMA İHTİYACI
DEĞERLER EĞİTİMİ SEVGİ VE SAYGI.
Başkalarına Zarar Vermek- Kul Hakkı
3. Sempatik ve Esprili Konuşmak
Sorumluluk Bilinci.
3. Kardeşler Arasındaki İlişkiler
Hicret Olayı.
2. Çocukların Anne Babaya Karşı Sorumlulukları
Hz. Muhammed (s.a.v.) Sabırlı ve Cesaretliydi
GÜNGÖREN ANADOLU LİSESİ DEĞERLER EĞİTİMİ PROGRAMI
İNSANIN PAYLAŞMA VE YARDIMLAŞMA İHTİYACI
1. Anne Babanın Çocuklara Davranışı
2. Nezaket.
ERGENLİK DÖNEMİ VE GENÇLERLE İLİŞKİLER
3. İYİLİKTE YARIŞMALI VE YARDIMLAŞMALIYIZ
Rasulullah (sav) buyurdular ki ;
Hz. Muhammed (s.a.v.) Bilgiye Önem Verirdi
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Hazırlayan: İsmail TÜRKMENOĞLU
4. Kendimize Karşı Sorumluluklarımız :
İnsanın Çabası: EMEK ve RIZIK
İnsan İradesi ve Kader İnsanı diğer varlıklardan ayıran en temel özellikler, -akıl -irade AKIL, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, doğruyu yanlıştan ayırt.
MERHAMET VE ADALET.
4. Küçükleri Sevmek, Büyükleri Saymak
ALLAH’A GÜVENMEK (TEVEKKÜL)
EYVAH ÇOCUĞUM ARTIK ERGEN!
Büyüklere Saygı, Küçüklere Sevgi Göstermek
İSKENDERUN SAHİL MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ.
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ
6. Akrabalarımıza Karşı Sorumluluklarımız
Bir zamanlar dünyaya gelmeye hazırlanan bir çocuk varmış.
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ
HZ. MUHAMMED (s.a.v.) HAKKI GÖZETİRDİ
Haydar Akın Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Kutlu Doğum Haftası Programı. Her kim benden sonra unutulan sünnetimi yaşatır ise beni sevmiş olur.Kim de beni severse benimle beraber olur. Hz. Muhammed(s.a.v)
İNSAN HAKLARI VE ÖZGÜRLÜKLERİ
ÜNİTEMİZDEN NELER ÖĞRENDİK
EYVAH ÇOCUĞUM ARTIK ERGEN!
Sosyal ve kültürel hayat. Peygamberlikten önce Hz. Peygamber’in Mekke şehir devletinde herhangi bir görevi yoktu. O, peygamberlikten önce olduğu gibi,
MANEVİ TEMİZLİK KALP TEMİZLİĞİ
Bugün neler öğreneceğiz?
Güzel Söz Söyleyelim Hikmet SIRMA.
Bugün neler öğreneceğiz?
MERHAMET …sevgidir..
Kimsesizlere Yardım Hz. Muhammed (s.a.v), hayatının her aşamasında fakir ve kimsesizlerle yakından ilgilenmişti. Onun bu güzel tavrı başta sevgili eşi.
5. Sınıf 3. Ünite: ADAP VE NEZAKET
Sunum transkripti:

4. İnsanların Seviyelerine Göre Konuşmak

İnsanların olayları algılama biçimi onların sosyal, kültürel ve ekonomik durumlarına göre farklılık arzeder. İnsanlığın büyük öğretmeni Sevgili Peygamberimiz her yaştan insana İslam’ı anlatırken onların seviyelerini göz önünde bulundurarak anlatırdı.

Hatta sahabelerden Muâviye b Hatta sahabelerden Muâviye b. Hakem diyor ki: “Resûlullahtan önce ve sonra ondan daha iyi bir öğretmen görmedim. Hiçbir zaman bana kızmadı, beni ayıplamadı ve incitmedi.” Bu durum Peygamberimizin çevresine karşı ne kadar duyarlı olduğunu ve insanları önemsediğini göstermektedir.

Peygamberimiz, bir peygamber olduğu için her seviyeden, her çeşit insanla görüşüyordu. Bunların içinde devlet başkanları, zengin ve soylu kimseler olduğu gibi, fakirler, köleler, yetimler, kadınlar ve çocuklar da bulunuyordu. O, yaşam tarzları, yaşları ve huyları birbirinden faklı insanlarla ilişkisini doğru, sağlıklı ve etkili bir biçimde sürdürüyordu. Her zaman onlarla iyi ilişki kuruyor, onlara nazik ve içten davranıyordu.

İnsanlara Allah’ın emirlerini anlatırken onların anlayacakları şekilde ve ihtiyaçlarına göre anlatırdı. Karşısındaki insanların ihtiyaçlarına göre en gerekli cevabı verirdi. Mesela; “Amellerin en hayırlısı hangisidir?” diye soran birine, “Vaktinde kılınan namaz” derken, diğerine, “Ana babana iyilik etmendir” şeklinde cevap vermişti.

Peygamberimizin bu şekilde cevap vermesi, karşısındaki kişinin hangi noktada eksikliği olduğunu bilmesinden kaynaklanmaktadır. O, çevresindekileri iyi tanır ve onların ihtiyaçlarını dikkate alırdı.

Peygamberimizin insanlara bazı şeyleri yasaklarken bunu aşama aşama yapması onun peygamberlik görevini yerine getirirken insanların ruh halini ne kadar önemsediğini de gösterir

. Çöl halkından olan ve şehir kurallarını fazla bilmeyen bedevilerin bazen kaba saba ve yüksek sesle konuşması, Efendimizin çevresindeki sahabelerin canını sıkardı. Fakat Peygamberimiz onların incitilmelerini kesinlikle istemezdi.

Peygamberimizi hayranlıkla izleyen sahabeler de böylece insanlara nasıl davranılması gerektiğini öğrenmiş olurlardı. Onun bu herkese karşı anlayışlı tavrı İslam dininin insanlar arasında sevilmesini ve kabullenilmesini kolaylaştırdı. İnsanların kalplerinde birbirlerine karşı sevgi ve saygı oluşturdu.

5. Empati Kurmak

Empati kendini başkasının yerine koyarak düşünme ve karar vermektir Empati kendini başkasının yerine koyarak düşünme ve karar vermektir. Sadece kendini düşünmemek, başkalarının da benzer istekleri, hayalleri, üzüntüleri olabileceğini hissedebilmektir.

Peygamber Efendimiz bir gün ashabından birine, “Yezid b Peygamber Efendimiz bir gün ashabından birine, “Yezid b.Esed, söyle; Cennete girmek ister misin?” diye sormuştu. Sahabe “Evet Ya Resûlallah” deyince Hz. Peygamber ona, “Kendin için istediğini kardeşlerin için de iste!” diyerek başkalarını da düşünme ve hissetmeye çalışma konusunda onu uyarmıştır.

Peygamberimiz söz ve davranışlarında insanlara kaba davranmaz, kimseye de böyle davranılmasını istemezdi. İki kişinin üçüncü kişiyi dışlayarak aralarında konuşmalarının uygun olmadığını,bunun yalnız kalan kişiyi üzebileceğini belirtirdi.

Peygamberimiz, sadece kendini düşünmezdi Peygamberimiz, sadece kendini düşünmezdi. Şahsına yapılan haksızlıklarda öfkelenmez ve intikam peşinde koşmazdı. Ama başkalarının çektiği sıkıntılara ve dışlanmalara tavır koyardı.

Herkesin köleleri aşağıladığı bir dönemde Hz Herkesin köleleri aşağıladığı bir dönemde Hz. Peygamber, onlarla aynı sofraya oturur, arkadaşlık yapar ve onlara önemli görevler verirdi. Böylece kalplere ve zihinlere herkesin eşit olduğu düşüncesini yerleştirirdi.

Çevresindekiler onun bu tavrı sayesinde herkesin aynı hayatı paylaştığını, haksızlık karşısında aynı şeyleri hissedebileceğini kavramış olurdu. Bir gün karşısında heyecanlanıp titreyen birisinin hâlini görünce; “Arkadaş titreme! Ben kral değilim. Ben de senin gibi kurutulmuş et yiyen bir kadının çocuğuyum.” buyurarak onu rahatlattı. İnsanlık onurunu yücelten bu tavrıyla bütün insanlığa iyi bir örnek oldu.

Ashabının ona gösterdiği saygı ve hürmete rağmen o kendisini sıradan ve halktan biri görür, onlar gibi yaşardı. Peygamberlikten dolayı hiçbir zaman kendisine ayrıcalık gösterilmesini istemezdi. O, “Bir köle nasıl yemek yerse ben de öyle yemek yerim. Köle nasıl oturuyorsa ben de o biçimde otururum.” derdi.

İnsanlar arasında bazen yanlış anlaşılmalar olabilir ve hataya düşülebilir. Peygamber Efendimiz böyle bir durumda “Hatasından dolayı özür dileyen kardeşinin özrünü kabul etmeyen cennette yanıma gelmesin!” diyerek bu konudaki tavrını ve düşüncesini açık bir şekilde ortaya koymuştur.

Hendek savaşından önce Medine’nin etrafına hendek kazılırken bütün sahabeler çalışıyor, bir an önce işlerini bitirmeye gayret ediyorlardı. Yiyecek bir şey bulamadıklarından, açlıklarını bastırmak için karınlarına taş bağlıyor, o şekilde hendek kazmaya devam ediyorlardı.

Peygamberimizde kendisini onlardan farklı görmeden eline kazmayı alıyor, çalışıyor, o da açlıktan karnına taş bağlıyordu. Kuba Mescidi’nin ve Medine’deki Mescid-i Nebi’nin inşaatında da Peygamberimiz bir işçi gibi çalışmış, sahabelerle sırtında kerpiç taşımıştır.