(Systema digestorium)

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ANATOMİ VE FİZYOLOJİ DOLAŞIM SİSTEMİ 10 – 14 Şubat 2014.
Advertisements

Hazırlayan :Emre GÜNDOĞAN
Prof. Dr. Alpaslan GÖKÇİMEN
Besin nedir?.
SOLUNUM SİSTEMİ.
ANATOMİ VE FİZYOLOJİ SOLUNUM SİSTEMİ KONULAR
SAĞLIK Sağlık Okuryazarlığı - Kadın Üreme Sistemi -
ÜST BATIN MR.
Sindirim Sistemi.
Sindirim.
SAĞLIKLI BÜYÜYELİM Mustafa Kemal Demir.
SAĞLIK Sağlık Okuryazarlığı - Sindirim Sistemi -.
ANATOMİ VE FİZYOLOJİ Dolaşım Sistemi 10 – 17 Mart 2014.
5.Sınıf fen bilgisi dersi sunusu Besin nedir?
GASTROİNTESTİNAL SİSTEM (SİNDİRİM SİSTEMİ)
*HAZIRLAYANLAR *ECE MISIRLI *KÜBRA EREL
Hadi birlikte bir keşfe çıkalım…
Yrd. Doç. Dr. Gülşah SEZEN VEKLİ
Vücudumuzdaki Sistemler Canlılar ve Hayat
SOLUNUM SİSTEMİ Solunum sistemi, kandaki karbondioksit gazının oksijen gazı ile yer değiştirmesini sağlayan sistemdir. Solunum Sistemi Solunum sisteminde.
VÜCUDUMUZUN BÖLÜMLERİ:
EMİR DUMAN YASIR ESER aslIHAN DUMAN beyza karataş
KONU:SİNDİRİM SİSTEMİ ALİ DAĞDEVİREN
A. SİNDİRİME GİRİŞ Üretici Tüketici Sindirim; Mekanik sindirim
KONU:SİNDİRİM SİSTEMİ
SOLUNUM SİSTEMİ.
DOKULAR.
Prof.Dr.Şenol ERTÜRKOĞLU
Yrd. Doç. Dr. Gülşah SEZEN VEKLİ
SİNDİRİM SİSTEMİ -SYSTEMA DİGESTORİUM
DUYU ORGANLARI Çözümlü Konu Testi.
BESİNLER ve SİNDİRİM SİSTEMİ
( ) Sindirim ağızda başlar anüste biter
Çakırhöyük ilköğretim okulu
Ders: Fen ve Teknoloji (4
ORBİTA ANATOMİSİ.
Boşaltım Organları (Organa Urinaria)
(Systema digestorium)
DOLAŞIM SİSTEM (Systema circulatorium) Prof. Dr. Nihat Ekinci.
Solunum Sistemi Anatomisi
(Systema digestorium)
SİNDİRİM SİSTEMİ 8. HAFTA
Sindirim Sistemi Prof.Dr. Yalçın KIRICI Anatomi AD.
Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN
SİNDİRİM.
SİNDİRİM SİSTEMİ VE HASTALIKLARI
Hücre Vücudumuz hücrelerden oluşmuştur.
OSSA MEMBRİ İNFERİORİS
Sindirim Sistemi Yrd. Doç. Dr. Bahadır Namdar
SOLUNUM SİSTEMİ (Systema Respiratorium) Prof. Dr. Nihat EKİNCİ.
SEMRA ARSLAN OMURGASIZ HAYVANLAR BİYOLOJİSİ. 3. KARIN (Abdomen) 1-Karın vücudun üçüncü ve en büyük bölgesini oluşturur. 2-Segment sayısı diğer bölgelerden.
ORGANLARIM. Akciğer, hava soluyan omurgalılardaki temel solunum organıdır. Ana görevi atmosferdeki oksijeni kan dolaşımına nakletmek ve dolaşımdaki karbondioksiti.
FEN VE TEKNOLOJİ İYİ DERSLERRR .
Sindirim sistemi.
SİNDİRİM sistemi
SİNDİRİM SİSTEMİ Hastalıklar Bilgisi Ders -3. Sindirim Nedir ? Büyük moleküllü besin maddelerinin, sindirim sistemi organlarında parçalanarak, kana geçebilecek.
SİNDİRİM SİSTEMİ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ ATAKAN KARPINAR CELIL DAĞ SIYABEND TURGUT BÜŞRA ALEV MEVLANUR ZİYREK ÇAĞLARÖZÇELIK.
SİNDİRİM SİSTEMİ VE HASTALIKLARI
HAYVANSAL DOKULAR.
Meme Dokusunun İç Yapısı
SİNDİRİM SİSTEMİ.
Systema digestorium Önder ORHAN.
SİNDİRİM SİSTEMİ.
DOLAŞIM SİSTEMİ (Systema circulatorium) Canlılarda dışarıdan alınan besin maddelerini ve oksijeni hücrelere taşımak ve hücrelerde meydana gelen metabolizma.
KONU:SİNDİRİM SİSTEMİ
1/9. 2/10 Mekanik Sindirim Ağızda, dişler yardımı ile başlar. Dil de yardımcı rol oynar. 2/9.
MUHAMMED KUZU. DUYU ORGANLARIMIZIN YAPILARI Canlılık faaliyetlerimizi sürdürebilmemiz için çevremizde ve bünyemizde oluşan değişikliklerden anında haberdar.
MUHAMMED KUZU. DUYU ORGANLARIMIZIN YAPILARI Canlılık faaliyetlerimizi sürdürebilmemiz için çevremizde ve bünyemizde oluşan değişikliklerden anında haberdar.
Sunum transkripti:

(Systema digestorium) SİNDİRİM SİSTEMİ (Systema digestorium) Hazırlayan Prof. Dr. Nihat EKİNCİ

Besin Sindirim Emilim Sindirim kanalı Sindirim sistemi

SİNDİRİM KANALI Ağız, Yutak, Yemek borusu, Mide, İnce bağırsaklar, Kalın bağırsaklar ve anüs’ten meydana gelen bu kanal ortalama 8-10 m uzunluktadır.

Sindirim Kanalının Tabakaları tunica mucosa, tunica submucosa, tunica muscularis tunica serosa veya adventitia’dan

Ağız: Dudaklar Yanaklar Damak Dil Dişler

Dudaklar

Yanaklar

Damak

Gingivae (dişeti): Ağız içerisini döşeyen mukozanın alt ve üst çenedeki diş kavislerini (proc. alveolaris) ve dişlerin boynunu (cervix dentis) örten kısmına gingivae denir. Ağız mukozasından daha kalındır.

Dil

Dilde bulunan papillalar: Papillae vallatae (circumvallatae) Bu papillalar acıya karşı duyarlıdır. Papillae fungiformes: Tatlı ve tuzluya karşı duyarlıdır. papillae lentiformes denir. Papillae foliatae: Yaprak şeklinde papillalar Ekşiye karşı duyarlıdır. Papillae filiformes: Bunlar tat tomurcukları içermez. Bu papillalar arasında bulunan uzun ve konik şekilli olanlarına papillae conicae

Dil kasları: Dil içerisinde farklı yönlerde uzanan çizgili kaslar; ekstrinsik kaslar ve intrinsik kaslar Ekstrinsik kaslar m. genioglossus, m. styloglossus, m. hyoglossus ve m. palatoglossus’tur. M. genioglossus mandibula’nın iç yüzünden başlar. Dilin alt yüzünden dile girer ve dilin arkaya kaçmasını önler. Dilin güvenlik kası olarak isimlendirilir.

İntrinsik kaslar; dil içerisinde başlayıp, dil içerisinde sonlanan kaslar olup dilin şeklini değiştirirler. M. verticalis linguae, m. transversus linguae, m. longitudinalis superior ve m. longitudinalis inferior’dur.

Dentes (dişler): Besinlerin çiğnenmesini sağlayan dişler alt ve üst çenedeki diş kavislerine (processus alveolaris) dizilmişlerdir. İnsanda farklı zamanlarda çıkan iki diş grubu (süt dişleri ve kalıcı dişler) vardır.

Süt dişleri Doğumdan 6 ay sonra çıkmaya başlayan dişlere süt dişleri (dentes decudui) denir. Bunlar alt ve üst çenede 10’ar tane olup toplam 20 tanedir ve 2 yaşında tamamlanırlar. Her bir yarım çenede 2 tane kesici diş (dentes incisivi), 1 tane köpek dişi (dens canini) 2 tane azı dişi (dentes molares) Formülü 2İ, 1C, 2M olarak yazılır.

Kalıcı dişler Altıncı yaştan sonra süt dişleri dökülerek yerine kalıcı dişler (dentes permanentes) çıkmaya başlar. Toplam 32 tane olan kalıcı dişler, her bir yarım çenede 2 kesici diş (dentes incisivi), 1 köpek dişi (dens canini) ve 2 küçük azı dişi (dentes premolares) ve 3 büyük azı dişi (dentes molares) olarak bulunur. Formülü 2İ, 1C, 2P, 3M olarak yazılır. Üçüncü molar dişe akıl dişi (dentes serotinus) denir. Bu diş 17-30 yaşları arasında çıkar.

Dişin anatomik Yapısı Bir dişin anatomik olarak üç kısmı vardır. Ağız içerisinde gözüken kısım corona dentis, Diş etinin tutunduğu boyun kısmı cervix dentis ve Kemik içerisinde gömülü olan kısım radix dentis adını alır. Radix dentisin ucunda (apex radicis dentis) bir delik (foramen apicis dentis) bulunur. Bu delikten dişe ait damar ve sinirler girer. Premolar ve molar dişler birden fazla köke sahip iken kesici ve köpek dişlerde birer tane kök bulunur.

Corana dentis’i dıştan örten tabakaya diş minesi (substantia adamantina), Rradix dentisi dıştan örten yapıya cementum (substantia ossea) denir. Minenin ve cementumun altındaki tabakaya dentinum (substantia eburnea) denir. Dişin ortasında bulunan boşluğa cavitas dentis denir. Bu boşlukta pulpa dentis denilen diş özü bulunur. Cavitas dentise foramen apicis dentis yoluyla damar ve sinirler girer.

Yutak (pharynx): Sindirim sisteminin ağız boşluğundan sonra gelen bölümü olup ağız boşluğu, burun boşlukları ve larynx’in arkasında yer alır. Kas ve zarlardan yapılmıştır. Yutak (pharynx)

Yaklaşık 15 cm uzunluğunda olup kafatası tabanından 6 Yaklaşık 15 cm uzunluğunda olup kafatası tabanından 6. boyun omuru hizasına (cricoid kıkırdağın alt kenarı) kadar uzanır. Pharynx’in en dar yeri yaklaşık 1.5cm olup alt ucunda yani özofagus ile birleştiği yerde bulunur. pharynx

Pharynx boşluğuna cavitas pharyngis denir Pharynx boşluğuna cavitas pharyngis denir. Pharynx önde komşu olduğu boşluklara göre üç kısımda incelenir.

Pars nasalis pharyngis: Burun boşluğunun arkasında bulunur Pars nasalis pharyngis: Burun boşluğunun arkasında bulunur. Üst sınırını kafa tasının tabanı, alt sınırını yumuşak damağın arka kenarı oluşturur. Solunum ve işitme organları ile ilgili olan bu bölüm diğer bölümlerden daha geniş olup sürekli açıktır. Önde choanae denilen geçitler ile burun boşluklarına bağlanır. choanae

Dış duvarında Östaki borusunun (tuba auditivae) yutağa açılan deliği (ostium pharyngeum tuba auditiva) bulunur. Östaki borusu orta kulak boşluğunu yutağa bağlar ve orta kulak boşluğunun hava basıncını ayarlar. Bu deliğin etrafındaki mukozada bulunan lenf folliküllerine tonsilla tubaria (Gerlach bademciği) denir. Pars nasalis pharygis’in arka duvarındaki lenfatik yapıya ise tonsilla pharyngealis denilir. tonsilla pharyngealis ostium pharyngeum tuba auditiva

Pars oralis pharyngis: Yutağın yumuşak damak ile hyoid kemik arasında kalan kısmıdır. Ön tarafta isthmus faucium aracılığı ile ağız boşluğuna bağlanır. Yan duvarında ise arcus palatoglossus ve arcus palatopharingeus ile bu arcus’lar arasında da tonsilla palatina bulunur. isthmus faucium tonsilla palatina arcus palatopharingeus

Pars laryngea pharyngis: Yutağın larynx’in arkasında bulunan bölümü olup hyoid kemik ile 6. boyun omurunun alt kenarı arasında bulunur. Aşağıda özofagus ile devam eder. Önde aditus laryngis aracılığı ile larynx’e bağlanır. Larynx ile arasında oluşan çıkmaza recessus priformis adı verilir. aditus laryngis recessus priformis özofagus

Pharynx’in yapısı: Pharynx içten dışa doğru dört tabakadan (tunica mucosa, tunica fibrosa, tunica muscularis, tunica adventitia) oluşur. Pars nasalis pharyngis’i döşeyen mukoza burun boşluklarını döşeyen mukoza karakterinde (yalancı çok katlı silindirik epitel), pars oralis ve pars laryngea pharyngis’i döşeyen mukoza ise ağız boşluğunu döşeyen mukoza (çok katlı yassı epitel) karakterindedir. Tunica fibrosa sağlam bağ dokusu özelliğindedir.

Pharynx’in kas tabakası oldukça kalın olup çizgili kaslardan oluşur ve constrictor (dış) kaslar ve levator (iç) kaslar olarak iki kısımda incelenir. Konstriktör kaslar yutma esnasında yukarıdan aşağıya doğru kasılarak gıdaları özofagusa doğru iterler. Levator kaslar ise yutma ve konuşma esnasında pharynx’i kaldırır ve genişletirler.  levator kaslar constrictor kaslar

oesophagus diaphragma Yemek borusu (oesophagus): Yaklaşık 25 cm uzunluğunda pharynx ile mide arasında uzanan kas yapılı bir borudur. Cartilago cricoidea veya 6. boyun omuru hizasından başlar 10. göğüs omuru hizasında diaphragma’da bulunan kendine ait geçitten (hiatus oesophagus) geçerek 11. göğüs omuru seviyesinde mide ile birleşir. oesophagus diaphragma

Oesophagus pars cervicalis, pars thoracica ve pars abdominalis olarak üç kısımda incelenir. Pars cervicalis: Boyunda uzanan kısmı olup ön tarafında trachea, arka tarafında boyun omurları, yan taraflarında ise boyun damar sinir paketi ve troid bezinin yan lobları bulunur. trachea troid bezi oesophagus boyun omuru

Pars thoracica: Göğüste bulunan parçası olup mediastinum superius’ta göğüs omurlarının önünde, trachea’nın arkasında yer alır. Aorta’nın arka sağ tarafından geçerek mediastinum posterius’a girer ve aşağı doğru ilerler. Diaphragmadan geçerek karın boşluğuna girer. oesophagus aorta

Pars abdominalis: Karında bulunan parçası olup özofagusun en kısa parçasıdır. 10. göğüs omuru yüksekliğinde orta çizginin biraz solunda başlar. 11. göğüs omuru yüksekliğinde midenin kardiasında sona erer. mide

Özofagus sindirim kanalının, appendix vermiformis’den sonraki en dar bölümüdür. Normal olarak 4 yerde darlık gösterir.

Bunlardan birincisi başlangıç yerinde, ikincisi bronchus principalis sinister’le çaprazlaştığı yerde, üçüncüsü arcus aortae’yi çaprazladığı yerde, dördüncüsü de diaphragmadan geçtiği yerde bulunur. Başlangıç yerindeki birinci darlık, en dar yeridir ve yaklaşık 1,5 cm kadardır. Bu darlık klinik uygulamalar esnasında buradan geçebilecek aletlerin çapı bakımından önemlidir.

Özofagusun esas fonksiyonu besin ve sıvıların farinksten mideye taşınmasını sağlamaktır. Mukozası çok katlı yassı epitel ile döşenmiştir.

Özofagusun kas tabakasının 1/3 üst kısmı çizgili kastan, 1/3 alt parçası düz kastan, 1/3 orta kısmı ise hem düz kas hem çizgili kastan meydana gelir. 

Mide (gaster: ventriculus): Sindirim sisteminin en geniş parçası olup özofagus ile duodenum arasında bulunur. Karın boşluğunun üst kısmında orta hattının biraz solunda ve diaphragma’nın hemen altına yerleşmiştir. Sağ tarafında karaciğer, sol tarafında dalak bulunur. Arkada pankreas, diaphragma, sol böbrek ve böbrek üstü bezi ile önde 7.-9. kıkırdak kaburgalar, diaphragma ve karın ön duvarı ile komşudur. gaster

Midenin şekli şahıslar arasında farklılık gösterdiği gibi aynı şahısta dolu veya boş olmasına, kişinin pozisyonuna göre de değişir. Midenin hacmi yeni doğanda 30 cc, buluğ çağında 1000 cc, erişkinde 1500 cc, kadardır. Midenin iki deliği, iki duvarı ve iki kenarı vardır.

ostium cardiacum ostium pyloricum Mideyi özofagusa birleştiren deliğe ostium cardiacum, duodenuma birleştiren deliğe ostium pyloricum (L1 seviyesinde) denir. Ostium cardiacum; Th11 seviyesinde bulunur ve ağızdan itibaren uzaklığı yaklaşık 40 cm’dir. ostium cardiacum ostium pyloricum

curvatura gastrica minor incisura cardiaca Midenin ön duvarına paries anterior, arka duvarına paries posterior denilir. Ön ve arka duvarların birleşmesiyle oluşan ve sağa bakan kenara curvatura gastrica minor, denir. Bu kenardaki en derin noktaya incisura angularis denir. Midenin sola bakan kenarına curvatura gastrica major denilir. Özofagusun sol kenarı ile curvatura gastrica major arasında meydan gelen çentiğe incisura cardiaca denir. Sağ kenar konkav ve kısa iken, sol kenar konveks ve uzundur. curvatura gastrica minor incisura cardiaca incisura angularis curvatura gastrica major

fundus gastricus pars cardiaca Midenin kısımları: Mide anatomik olarak 5 kısımda incelenir. 1-Pars cardiaca: Midenin ostium cardiacum çevresindeki kısmıdır. 2-Fundus gastricus: Incisura cardiaca’dan geçen yatay düzlemin yukarısında kalan mide bölümüdür. Diaphragmanın altında bulunan bu kısmın içerisinde daima bir miktar gaz bulunur. fundus gastricus pars cardiaca

3-Corpus gastricum: Inc. cardiaca’dan geçen yatay düzlem ile inc 3-Corpus gastricum: Inc. cardiaca’dan geçen yatay düzlem ile inc. angularis’den geçen yatay düzlem arasında kalan mide bölümüdür. Midenin en çok genişleyebilen kısmıdır. corpus gastricum

4-Pars pylorica: Inc. angularis’ten geçen yatay düzlem ile pylorus arasında kalan kısımdır. Corpusa yakın olan geniş bölümüne antrum pyloricum, pylorus’a yakın olan dar bölümüne canalis pyloricus denilir. canalis pyloricus antrum pyloricum

5-Pylorus: Midenin duodenum ile birleşen bölümüdür 5-Pylorus: Midenin duodenum ile birleşen bölümüdür. Burada mide ile duodeum arasındaki geçişi kontrol eden düz kastan meydana gelen bir sfinkter (m. sphincter pyloricus) bulunur. m. sphincter pyloricus

Midenin yapısı: Mide duvarı tunica mucosa, tunica submucosa, tunica muscularis ve tunica serosa olmak üzere 4 tabakalıdır. tunica mucosa tunica submucosa tunica muscularis tunica serosa

Tunica mucosa: Mide mukozası oldukça kalın bir tabakadır ve mide boş iken mukoza yüzeyinde plicae gastricae denilen mukoza katlantıları oluşur. Mide dolduğunda bu plikalar yassılaşarak kaybolur. plicae gastricae

Mide mukozasının curvatura gastrica minor’a yakın kısmında pilika bulunmaz ve burası düz bir kanal şeklindedir. Sıvı maddelerin geçtiği bu kanala Waldeyer’in mide caddesi denir. Waldeyer’in mide caddesi

Mukoza yüzeyindeki küçük kabartılara areae gastricae denilir Mukoza yüzeyindeki küçük kabartılara areae gastricae denilir. Bu kabartılar üzerinde faveolae gastricae adı verilen mide bezlerinin açıldığı çukurcuklar bulunur. areae gastricae faveolae gastricae

Mide yüzeyini örten epitel basit tek katlı prizmatik tiptedir ve bu hücrelerin hepsi mukus salgılar. Salgılanan mukus, epitel yüzey üzerinde kalın bir tabaka oluşturarak hücreleri mide asidinin ve pepsinin zararlı etkisinden korur.

Stres, psikosomatik faktörler ve aspirin gibi prostaglandin sentezini inhibe eden ve gastrik irritasyona neden olan maddeler yüzey epiteli ve koruyucu mukus tabakasını bozabilir ve sonuçta ülser oluşabilir.  

Mide, besinlerin sindirilmesinde görev aldığı gibi aynı zamanda hem ekzokrin hem de endokrin organ olarak da görev yapar. Mide, ağızda başlayan karbonhidrat sindirimini devam ettirir, sindirilmiş yiyecekleri salgıladığı hidroklorik asit (HCl) ile karıştırarak kimus (chyme) adı verilen viskoz bir kitle haline dönüştürür ve pepsin enzimi ile protein sindirimini başlatır. Mide duvarı pek çok maddenin absorbsiyonu için bir engel oluşturur, ancak alkol, basit şekerler, bir miktar su ve bazı ilaçlar absorbe edilebilir. 

Tunica submucosa: Gevşek bağ dokusundan oluşmuştur Tunica submucosa: Gevşek bağ dokusundan oluşmuştur. Kan ve lenf damarları ile sinir pleksusları bu tabakada yer alır. Tunica submucosa

Tunica muscularis: En içte oblik, ortada sirküler ve dışta longitudinal olmak üzere üç yönde düzenlenmiş düz kas liflerinden oluşmuştur. Sirküler seyirli düz kas lifleri pylorus’da kalınlaşarak pilorik sfinkteri oluşturur. pilorik sfinkteri

Tunica serosa: Mideyi en dıştan örten peritoneum’dan ibarettir. 

İnce bağırsaklar (intestinum tenue): Yiyeceklerin sindiriminin ve emiliminin yapıldığı yer olan ince bağırsaklar sindirim kanalının en uzun parçasıdır.

İnce bağırsaklar ostium pyloricum’dan başlayıp valva ilioceacalis’e kadar uzanır ve uzunluğu canlılarda 5 m, kadavrada ise 6-7 m’dir. ostium pyloricum valva ilioceacalis

Karın boşluğunun orta ve alt kısımlarını işgal eder Karın boşluğunun orta ve alt kısımlarını işgal eder. İnce bağırsakların etrafını kalın bağırsaklar çepeçevre kuşatır. Mideden itibaren duodenum, jejunum ve ileum olmak üzere üç bölüme ayrılır.

12 parmak bağırsağı (duodenum): Sindirim kanalının mideden sonra gelen kısmı olan duodenum 25 cm uzunluğunda olup ince bağırsakların en kısa ve kalın kısmıdır. Duodenum göbek seviyesinin üstünde yerleşmiş olup dört bölümde incelenir. duodenum

1-Pars superior: Duodenum’un ilk parçası olup pylorus’tan başlar ve 5 cm kadardır. Mideye yakın kısmı ampulla (bulbus duodeni) olarak isimlendirilir ve intraperitoneal olarak yerleşmiştir. Pars superior

2-Pars descendens: Duodenum’un ikinci bölümü olup yaklaşık 8-10 cm’dir 2-Pars descendens: Duodenum’un ikinci bölümü olup yaklaşık 8-10 cm’dir. Bu bölümün arka duvarında pylorus’tan 10 cm uzakta bulunan papilla duodeni major’a ductus choledochus ve ductus pancreaticus açılır. papilla duodeni major

3-Pars horizontalis: Yaklaşık 8 cm uzunluğunda olan bu bölüm horizontal olarak sağdan sola doğru uzanır ve pars ascendens ile devam eder. Pars horizontalis

4-Pars ascendens: Yaklaşık 2 4-Pars ascendens: Yaklaşık 2.5 cm uzunluğunda olup yukarı doğru uzanarak jejunum ile devam eder. Duodenum ve jejunum arasında meydana gelen kıvrıma flexura duodenojejunalis denir. Bu kıvrım lig. suspensorium duodeni (Treitz bağı) ile karın arka duvarına bağlanmıştır. lig. suspensorium duodeni flexura duodenojejunalis

Boş bağırsak ve kıvrımlı bağırsak (jejunum ve ileum): İnce bağırsakların 6-7 m’lik en hareketli bölümünü jejunum ve ileum oluşturur. Flexura duodenojejunalis’den başlar valva ileocaecalis’te sonlanır.

Jejunum ve ileum arasında kesin bir sınır yoktur Jejunum ve ileum arasında kesin bir sınır yoktur. Ancak uygulamada ilk 2/5’i jejunum, son 3/5’i ileum olarak kabul edilir. Jejunum karın boşluğunun sol üst tarafını, ileum ise karın boşluğunun sağ alt tarafını işgal eder. jejunum ileum

Jejunum ileum’dan biraz daha kalın ve daha kırmızı renklidir Jejunum’da lenf follikülleri dağınık olarak bulunurken ileumda bir araya toplanarak Peyer plakları’nı (folliculi lymphatici agregati) meydana getirirler. Her plak 10-200 nodülden oluşur ve çıplak gözle görülebilir. İnsanda yaklaşık 30 adet Peyer plağı vardır. folliculi lymphatici agregati

Jejunum ve ileum’u karın arka duvarına asan periton yapısına mesenterium denir.

İnce bağırsaklar sindirim kanalının ortak özelliği olan dört tabakalı duvar yapısına sahiptir. Ancak emilim yüzeyini artırmak için mukoza ve submukoza tabakaları bazı özelleşmeler gösterir. Bunlara plica circulares, villi intestinales (villus) denir. villi intestinales

Plicae circulares: İnce bağırsakların iç yüzeyinde oluşan yarımay veya daire şeklindeki katlantılardır. Duodenum ve ileumda da bulunmasına rağmen jejunumda çok iyi gelişmiştir. Plicae circulares

Villi intestinales (villuslar): Villuslar 0. 5-1 Villi intestinales (villuslar): Villuslar 0.5-1.5 mm uzunluğunda mukozanın lümene doğru yaptığı parmak şeklindeki uzantılardır, sayıları mm2'de 10-40 kadardır. En fazla duodenumda ve proksimal jejunum’da bulunurlar. Ayrıca duodenum submukozası Brunner bezleri adı verilen bezler de içerir. Bunlar mukus salgılayan bezlerdir Villi intestinales

Kalın bağırsaklar (intestinum crassum): Sindirim kanalının ileumdan sonra başlayan ve anüsde sona eren bölümü olup yaklaşık 1.5-2 m uzunluğundadır. Kalın bağırsaklar ince bağırsakların etrafını bir çerçeve şeklinde kuşatmış olup büyük kısmı retroperitoneal yerleşimlidir. En geniş yeri başlangıç kısmı (caecum)’dır ve genişliği giderek azalır.

Kalın bağırsakların görünümü ince bağırsaklardan farklıdır Kalın bağırsakların görünümü ince bağırsaklardan farklıdır. Kalın bağırsaklar daha geniş lümene sahiptir ve tunica muscularis’i ince bağırsaklardan farklı özellikler gösterir. Kalın bağırsağın dıştaki longitudinal kas tabakası bazı bölgelerde bir araya gelerek şeritler oluşturur. Bunlara taenia coli (taenia libera, taenia mesocolica, taenia omentalis) denilir. taenia coli

Tenyalar arasında kalan kısımlar kese şeklinde şişkinlikler yapar, bunlara haustra coli adı verilir. Kalın bağırsakların dış kısmında appendices epiploicae denilen yağ birikintileri vardır. Kalın bağırsaklar, caecum, colon, rectum ve canalis analis olarak 4 bölüme ayrılır. haustra coli appendices epiploicae

Kör bağırsak (caecum): Kalın bağırsağın başlangıç bölümü olup sağ fossa iliaca’da bulunur. Genişliği 7.5 cm, uzunluğu 6 cm kadardır. İleum’un son kısmı ile caecum arasındaki deliğe ostium ilealis denir. Bu delikte, kalın bağırsağa geçen maddelerin tekrar ince bağırsağa dönüşü engelleyen bir kapak (valva iliocaecalis) bulunur. valva iliocaecalis caecum

Ceacum’un arka iç duvarında ostium ilialis’in 2 cm aşağısında, aşağıya doğru uzanan çıkıntıya appendix vermiformis denir. appendix vermiformis

Uzunluğu 5-15 cm olan appendix vermiformis’in pozisyonu çok değişkendir. Bol miktarda lenfoid doku ihtiva eder.

Colon: Kalın bağırsağın ceacum’dan sonra gelen ve rectum’a kadar uzanan bölümü olan colon; colon ascendens, colon transversum, colon descendens ve colon sigmoideum olarak 4 kısma ayrılır. colon transversum colon descendens colon ascendens colon sigmoideum

Çıkan kolon (colon ascendens): Ceacum’un devamı şeklinde başlar Çıkan kolon (colon ascendens): Ceacum’un devamı şeklinde başlar. Yaklaşık 15 cm kadardır. Yukarı doğru yükselerek karaciğerin alt yüzüne kadar uzanır. Burada bir kıvrım yaparak (flexura coli dextra) sola döner. Peritonun arkasında bulunur. colon ascendens

Yatay kolon (colon transversum): Flexura coli dextra’dan başlayıp sola doğru uzanarak dalağın alt ucuna kadar gelir. Burada bir kıvrım (flexura coli sinistra) yaparak aşağıya doğru yönelir. colon transversum

Kolonun en uzun ve en hareketli kısmı olup yaklaşık 50 cm’dir Kolonun en uzun ve en hareketli kısmı olup yaklaşık 50 cm’dir. Colon transversum sağdan sola doğru geçerken açıklığı yukarıya bakan V harfi şeklinde bir kıvrım yapar. Bu kıvrımın alt ucu bazen pelvis boşluğuna kadar uzanır. Colon transversum’u karın arka duvarına bağlayan periton oluşumuna mesocolon transversum denilir. Colon transversum intraperitoneal olarak yerleşmiştir. mesocolon transversum

İnen kolon (colon descendens): Yaklaşık 25 cm uzunluğunda olup flexura coli sinistra’dan başlar. Aşağı doğru retroperitoneal olarak uzanır. colon descendens

Sigmoid kolon (colon sigmoideum): Pelvis minor girişinde colon descendens’in devamı şeklinde başlar ve 3. sakral omur hizasına kadar uzanır. Buradan itibaren rektum ile devam eder. S şeklinde olup yaklaşık 30-40 cm uzunluğundadır. Her tarafı peritonla örtülü olduğu için hareketlidir. Mesocolon sigmoideum ile karın arka duvarına bağlıdır. colon sigmoideum

Kolon mukozasında da mikrovillus bulunur. Bunlar esas olarak ince bağırsaklardan gelen kimus içerisindeki su, bir kısım besin maddeleri ve çeşitli elektrolitlerin emiliminde görev alırlar. Ayrıca kolon içerisinde var olan bağırsak florası, insan enzimleri tarafından sindirilemeyen bir kısım maddelerin sindirimini sağlar. Bu mikroorganizmalar tarafından üretilen çeşitli maddeler de tekrar geri emilir.

Rectum: Kalın bağırsağın son kısmı olup yaklaşık 12-13 cm uzunluğundadır. S3 hizasından başlar, aşağıya doğru seyrederken diaphragma pelvisi deler ve koksiksin alt ucunun 3-4 cm aşağısında canalis analis ile uzanır. Rectum

Aşağıya doğru uzanırken sakrum ve koksiksin eğriliklerine benzer şekilde eğrilikler gösterir. Rectum mukozasında longitudinal ve transvers seyirli plikalar (plica transversalis recti) bulunur. Longitudinal plikalar rektum dolduğunda kaybolur fakat transvers plikalar sabittir. Transvers plikalar genellikle 3 adettir. Bunlardan iki tanesi solda bir tanesi sağda ve ortadadır. Ortada olan plika (Kohlrausch plikası) rectumu fonksiyonel olarak iki kısma ayırır. Kohlrausch plikası

Yukarıda kalan kısımda daima feçes bulunurken aşağıda kalan kısımda feçes bulunmaz. Rectum’un altta kalan bu kısmına ampulla recti denir. Ampulla recti 500-700 ml hacme sahiptir. Kolon hareketleri ile feçes rektuma itildiğinde normal olarak defekasyon isteği ortaya çıkar ve rektumda kontraksiyon, anal kanalda da gevşeme görülür. Defekasyonda internal ve eksternal anal sfinkterler de görev alır ve bunların çalışması sinirsel kontrol altında olur.

Canalis analis: Sindirim kanalının son kısmıdır ve rektumdan sonra başlar ve anüsle sonlanır. Yaklaşık 3-4 cm uzunluğundadır. Canalis analis’in tümü kaslarla sarılmıştır. Bu kaslardan çizgili olanı ve isteğimizle çalışanına m. sphincter ani externus, düz kas özelliğinde olan ve isteğimiz dışında çalışanına ise m. sphincter ani internus denir. Bu kaslar sürekli olarak canalis analis’i kapalı tutar. Sadece defakasyon esnasında açılırlar. m. sphincter ani externus

Anal kanalın iç yüzünde uzunlamasına seyreden mukoza plikaları (columnae anales: Morgagni plikaları) bulunur. Bu plikalar 5-10 adettir ve bunların altında venler bulunur. Bu venlerin genişlemesi hemoroide sebep olur. Columna analis’lerin alt uçları genişler ve birbirleri ile birleşerek valvula analis’i oluşturur. Valvula analis’in altında kalan kısım çok katlı yassı epitelle örtülmüştür. Çok katlı yassı epitel derinin epidermisi ile devam eder. columnae anales m. sphincter ani internus