YEME BOZUKLUKLARI
YEME BOZUKLUKLARININ ETİYOLOJİSİ
Yeme Bozukluğu Nedir? Yeme bozuklukları, yeme davranışında şiddetli bozukluklarla belirlidir. (DSM IV-TR) Yeme Bozuklukları anoreksiya nevroza , bulimiya nevroza, tıkınırcasına yeme bozukluğu ve bir tanı grubuna girmeyen yeme bozuklukları gibi psikiyatrik hastalıkların içinde yer aldığı bir tanı grubudur.
Yeme Bozukluğu Nedir? Anoreksiya Nevroza Bulimiya Nevroza Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu Adlandırılamayan Yeme Bozuklukları Obezite
Anoreksiya Nevroza Anoreksiya Nevroza, bireyin olağan sayılan en az vücut ağırlığına sahip olmayı reddetmesi, kilo almaktan aşırı korkması ve vücut biçimini ya da boyutunu algılamada belirgin bozukluk sergilemesidir. (DSM IV-TR)
Bulimia Nevroza Bulimia Nevroza, kendisinin yol açtığı kusma, laksatiflerin, diüretiklerin, lavmanların ya da diğer ilaçların yanlış yere kullanımı; hiç yemek yememe ya da aşırı egzersiz yapma gibi uygunsuz dengeleyici davranışların izlediği yineleyen tıkınırcasına yeme epizotlarıyla belirlidir. (DSM IV-TR)
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu, yineleyen tıkanırcasına yeme örüntüsü, bu sırada kendini kontrol etmede güçlük çekme, hızlı yeme, tek başına yeme gibi özellikleri içerir. Kilo kaybı yaşanmaz. Çıkarma davranışı içermez.
Adlandırılamayan Yeme Bozuklukları Bu kategori herhangi özgül bir yeme bozukluğu için tanı ölçütleri karşılanamayan yeme bozuklukları içindir. Örnekleri arasında şunlar vardır: Bayanlarda düzenli menstruasyonlarının olması dışında anoreksiya nevrozanın bütün tanı ölçütleri karşılanmaktadır. Belirgin kilo kaybının olmasına karşın kişinin o sıradaki vücut ağırlığının olağan sınırları olması dışında anoreksiya nevrozanın bütün tanı ölçütleri karşılanmaktadır. Büyük miktarlarda yiyeceği sürekli çiğneyip tükürme ancak yutmama.
Obezite Obezite, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu oluşur. Alınan enerji miktarının tüketilen enerji miktarından fazla olduğu durumlarda ortaya çıkar. DSM IV’de yer almaz çünkü psikolojik ya da davranışsal bir sendromla tutarlı bir şekilde ilişkili olduğu saptanmamıştır.
Anoreksiya Nevroza Tanı Ölçütleri Yeme Bozukluğu Nedir? Beden ağırlığı beklenin %85 altında Kişinin bedenini algılama biçiminde bozukluk olması Amenore Şişman olmaktan aşırı korkma Anoreksiya Nevroza Tanı Ölçütleri
Bulimia Nevroza Tanı Ölçütleri Yineleyen tıkınırcasına yeme epizotları Kendini değerlendirirken vücut biçimi ve ağırlığından etkilenme 3 ay süreyle en az haftada iki kez Uygunsuz dengeleyici davranışlar
Yeme Bozukluğu İle İlişkili Sorunlar Depresyon Benlik algısı Beden İmgesi İntihar Cinsellik Genetik Sosyokültürel etmenler Aile Tutumu Cinsel istismar
Dünya Genelinde Yeme Bozuklukları: Ergen ve üniversite öğrencisi olan Amerikalı kadınların %10-13’ü yeme bozukluğu yaşamaktadır ve ergenlik dönemindeki kızların yaklaşık %1-3’nün yaşadığı yeme bozukluğu tanı alacak kadar ciddidir (Akt. Korkut Owen,2011) Son zamanlarda yetişkin nüfusun üçte biri, 6-17 yaş arasındaki çocuk ve gençlerin %11’i obezitedir. Son yirmi yılda Amerika‘da obezite ikiye katlanmıştır. 6. ve 7. sınıflardaki kızların %83’ü yeme bozuklukları anlamında risk grubundadır(Akt. Korkut Owen, 2011) Anoreksiya kadınlarda, erkeklere göre on kattan daha fazla oranda görülür; genel yaygınlık oranı %1’dir (Akt. Davison ve Neale, 2011)
Türkiye’de Yeme Bozuklukları: Ülkemizde 14-19 yaş arasındaki kız ve erkek lise öğrencileri ile çalışılan bir araştırmada, grubun %2.5’inde bulimia, %2’sinde anoreksiya bulunmuştur. Üniversite öğrencileriyle yapılan bir araştırmada yeme bozukluğu sıklığı kızlarda %6 ve erkeklerde %2 olarak bulunmuştur. 2002 yılında yapılan bir araştırmaya göre obezite oranı erkeklerde %11,2 kızlarda ise %9,4’tür. Bu oran yüksek SED’e bağlı çocuklarda daha yüksektir.
Tedavi Yöntemleri Biyolojik Tedaviler: Antidepresan kullanımı belli bir düzeyde başarılı sonuçlar vermektedir. Bulimia hastaları yan etkilerden dolayı, ilaç tedavisini yarıda bırakma eğilimindedirler. İlaçları kullanmayı bıraktıklarında belirtilerin yeniden ortaya çıktığı gözlenmiştir. Son çalışmalar Fluoxetine (Prozac) üzerine yoğunlaşmıştır.
Anoreksiyanın Tedavisi: Bu bozukluğun tedavisi iki yönlüdür. En önde gelen amaç tıbbi komplikasyonları ve ölüm olasılığını uzaklaştırmak için hastaya kilo alması konusunda yardımcı olabilmektir. İkinci olarak, alınan kilonun korunması amaçlanır.
Bulimianın Tedavisi: Blumianın tedavisi birkaç boyuta yönelik olarak düzenlenmektedir. Anoreksiya çalışmaları ile karşılaştırıldığında son yıllarda bulimianın tedavisine ilişkin çok daha fazla oranda araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalar bilişsel davranışçı modeli temel almaktadır. Bulimianın tedavisinde temel amaç, normal yeme örüntüsünü geliştirebilmektir. Hastaların günde üç öğün yemeleri, arada atıştırmalar yapmaları ve bunları çıkarmamayı öğrenmeleri gerekir.
Bulimianın Tedavisi: Bilişsel davranışçı tedavi: Bu tedavide bulimia hastası, toplumun fiziksel çekiciliğe ilişkin standartlarını sorgulamaya yüreklendirilir. Yüksek kalorili bir yiyecekten bir lokma almanın hiçbir şey kaybettirmeyeceği; bunun tıkınırcasına yemeği tetiklemeyebileceği öğretilir.
RİSK ETMENLERİ Ergenlik dönemi Medya(Güzellik ve incelik vurgusu) Çarpık beden algısı Düşük kendilik değeri Sosyal destek eksikliği Fiziksel görünümde mükemmeliyetçilik Aile ile ilgili etmenler Düşük akademik başarı Düşük SED