Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI"— Sunum transkripti:

1 DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
YEME BOZUKLUKLARI DOÇ.DR. MUSTAFA KOÇ

2 GENEL BİLGİ Hem aneroksiya nervoza(AN) hem de bulimia nervoza(BN),
Olağan dışı yeme davranışı Vücut kilosu ile aşırı ilgili olma ve Beden imgesinin çarpıklığına ilişkin inançlarla ilgilidir.

3 Aralarındaki Temel Fark
AN da hasta ideal vücut ağırlığının %85’ni altına düşmüştür. BN da ise hasat vücut ağırlığını biraz altında yada üstünde olarak bunu korur.

4 Sınıflama Aneroksiya Nervoza Bulimia Nervoza Pika Ruminasyon

5 Aneroksiya Nervoza DSM-IV Tanı Ölçütleri
A. Tanı Ölçütü: Yaş ve boya göre olağan sayılan en az kiloda olma ya da bunun üzerinde bir vücut ağırlığına sahip olmayı kabul etmeme (beklenenin % 85 inin altında vücut ağırlığına sahip olmaya yol açan kilo kaybı). B. Tanı Ölçütü Beklenenin altında vücut ağırlığına sahip olmasına rağmen kilo almaktan ya da şişman biri olmaktan aşırı korkma. C. Tanı Ölçütü Vücut ağırlığı ya da biçimini algılamada bozukluk olması,kendini değerlendirmede D. Tanı Ölçütü vücut ağırlığı ya da biçiminin anlamsız bir etkisinin olması,ya da o sırada vücut ağırlığının düşük olmasının önemini inkar etme. E. Tanı Ölçütü Menarş sonrası amenore, yani en az üç ardışık menstrüel döngüsü olmaması .

6 Tipleri: 1. Kısıtlı Tip 2. Tıkanırcasına Yeme/Çıkartma Tipi

7 Etyoloji AN olan gençlerin ergenliğe uyum sağlama zorlukları olabilir.
Çoğunlukla özerklik duygusundan yoksundurlar ve ana-babanın aşırı baskısı altında oldukları düşüncesini taşırlar. Ölüm derecesinde açlık çekmeleri, vücutlarını denetim altında tutmanın bir yolu olarak bağımsızlık adına açılan bir bayraktır denilebilir. Bozuk aile ilişkilerine odaklanan ilginin başka bir yöne çevrilmesi çabaları olarak ortaya çıkabilir. Aşırı başarısızlık korkusu ya da başarı tutkusu çok yüksek olan kişilerde AN bir öz denetim yolu olarak seçilebilir.

8 Klinik Belirti ve Bulgular
AN başlıca belirtisi kilo almaktan aşırı korkmaktır. Bu hastalar, bulunmaları gereken vücut ağırlığının alt sınırına dahi tahammül edemezler(olması gerekenin %85). Yemek yemeyerek kilo vermeyi sağlarlar ancak bu durum, hastalığın ilerleyen dönemlerine dek bir iştah kaybın neden olmaz. Beden imgelerinde çarpıklıklar vardır.

9 Klinik Belirti ve Bulgular(devam)
AN kısıtlı tipine sahip hastalar aileleri ile birlikte ve genel yerlerde çoğu zaman yemeğe karşı koyarlar. AN çıkartmalı alt tipine sahip olan hastalar yedikten sonra uygun olmaya yöntemlerle yediklerini çıkartırlar. Menarş sonrası kadınlarda en az üç menstrüel döngünün olmaması (amenore) gerekir. An olan hastalar yemek yerken bir düzen içinde ve eti çok küçük parçalar bölerek yemek gibi uyum bozucu yeme davranışları geliştirebilirler. AN yemekle ilgili kompulsif davranışlar, depresyon anksiyete eşlik edebilir.

10 Klinik Belirti ve Bulgular(devam)
İleri derecede kilo kaybına eşlik eden fiziksel belirtiler: Hipotermi Ödem, Bradikardi,* Hipotansiyon İnce yumuşak ve yeni doğan çocuklarda görülene benzer bir saç görünümü(lanugo) vardır. * kalp atım hızının normalin altında olması haline verilen addır.

11 Klinik Belirti ve Bulgular(devam)
%18’lere varan daha çok tıbbi komplikasyonlara ya da intihara bağlı mortalite* oranı vardır. Tıbbi komplikasyonlar arasında elektrolit denge bozukluğu, dehidratasyon, özefageal ve gastrik erozyonu vardır. *1000 kişi başına ölümlerin sayısının oranıdır

12 Dehidratasyon Belirtileri ve Bulgular
Dehidratasyon hücre dışı sıvıların kaybedilmesidir Belirtiler devam Bulantı, kusma, diyare, su alımında azalma, idrar çıkışında artma, susuzluk, baş dönmesi, adale krampları, yorgunluk, kilo kaybı, ateş, konfüzyon, cilt kuru, kalp hızı artar, kan basıncı düşer, gözler çöker.

13 Klinik Belirti ve Bulgular(devam)
AN olan hastalar dirençli olabilir ve hastaneye yatırılması gerekir. Tedavide ilk amaç hastanın tıbbi açıdan bakım gereklerini yerine getirmektir. Tıbbi bakım gerekleri sağlandıktan sonra beslenmesi gözlem altında yapılır kilosu belirli bir düzeye ve yeme davranışları bir düzene girdikten sonra taburcu edilir. Gerekirse hasta psikiyatriye yönlendirilir.

14 AN’ da Gidiş Ve Sonlanım
AN gidişi büyük ölçüde değişkendir. Az sayıda hasta kendiliğinden düzelir, bir kısmı ise giderek kötüleşerek ölüme kadar gidebilir. Bir çok tedavi yaklaşımının bir arada kullanılması gerekir. Tedavi uzun zaman alabilir. Sosyal destek sistemlerinin mutlaka işbirliği içinde olması gerekir. Ölüm, intihar ve tıbbi komplikasyonlara bağlıdır ve bunun oranı %18 dir.

15 Tedavi AN olan hastalar belirtilerini gizler ve tedaviye dirençlidirler. Olmaları gereken vücut ağırlığını %20 sinin altında olan hastaların hastaneye yatırılmaları gerekir. Tedavide öncelik tıbbi bakım gereklerinin yapılmasıdır. Tedavinin başlangıç amaçları; Beslenmeyi sağlamak Elektrolit ve hidratasyon dengesizliğini gidermek olmalıdır.

16 Tedavi(devam) Gözlem altında verilen öğünler, Kilonun izlenmesi ve
Hastanede uygulanacak programlar; Gözlem altında verilen öğünler, Kilonun izlenmesi ve Ruhsal eğitimler Sosyal destek

17 Tedavi(devam) AN tedavisinde ilaçların etkin olduğu belirlenmemiştir.
Eşlik eden psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde (depresyon gibi) ilaç kullanılabilir.

18 Bulimia Nervoza Bulimia Nervoza Tanı Ölçütleri
A. Tanı Ölçütü: Yineleyen tıkınırcasına yeme epizodlarının olması. Bir tıkınırcasına yeme epizodu aşağıdakilerden her ikisi ile belirlidir: (1) aynı zaman diliminde ve benzer koşullarda çoğu insanın yiyebileceğinden hiç tartışmasız çok daha fazla miktarda olan yiyeceği belirli bir zaman diliminde (örn. herhangi bir 2 saatlik süre içinde) yeme (2) bu epizod sırasında yeme kontrolünün kalktığı duyumunun olması (örn. yemeyi durduramayacağı ya da ne yediğini ya da ne kadar yediğini kontrol edememe duygusu)

19 Bulimia Nervoza Tanı Ölçütleri (devam)
B.Tanı Ölçütü: Kilo almaktan sakınmak için, kendisinin yol açtığı kusma, laksatiflerin, diüretiklerin, lavmanların ya da diğer ilaçların yanlış yere kullanımı, hiç yemek yememe ya da aşırı egzersiz yapma gibi uygunsuz dengeleyici davranışlarda tekrar tekrar bulunma. C. Tanı Ölçütü:Tıkınırcasına yeme ve uygunsuz dengeleyici davranışların her ikisi de 3 ay süreyle ortalama olarak en az haftada iki kez ortaya çıkmaktadır. D. Tanı Ölçütü:Kendini değerlendirirken anlamsız bir biçimde vücudun biçimi ve ağırlığından etkilenir.

20 Tipleri Çıkartma Olan Tip: Bulimia Nervozanın o sıradaki epizodu sırasında kişi düzenli olarak kendi kendine kusmuş ya da laksatifler, diüretikler ya da lavmanları yanlış yere kullanmıştır. Çıkartma Olmayan Tip: Bulimia Nervozanın o sıradaki epizodu sırasında kişi, hiç yemek yememe ya da aşırı egzersiz yapma gibi diğer uygunsuz dengeleyici davranışlarda bulunmuş ancak kendi kendine kusmamış ya da laksatifler, diüretikler ya da lavmanları yanlış yere kullanmamıştır.

21 Etyoloji BN olan hastalar toplumun zayıf olmaya verdiği önemden çok etkilenirler. Depresyon evren ortalamasının üstündedir. Anne-baba tarafından yeterince görülmeyen ilgi, onay, güven vb. duyguların oluşturduğu boşluğu tıkanırcasına yemek yiyerek doldurmaya çalışırlar.

22 Klinik Belirti ve Bulgular
BN, tıkanırcasına yeme ve kilo almaktan kaçınmak için ödünleyici davranışlar gösterme ile belirlidir. BN çıkartmalı olan tipinde hastalar kendi kendilerini kustururlar. BN çıkartma olmayan tipinde hastalar, tıkanırcasına yemek yedikten sonra hiç yemek yememe ve aşırı spor yaparlar. Kilo almaktan kaçınmak için ödünleyici davranışlarda bulunsalar da sahip oldukları kiloyu korumayı sürdürürler. BN menstrüel düzensizlikler ortaya çıkabilir, ancak tanı koymak için bu belirtiler gerekmez.

23 Klinik Belirti ve Bulgular(devam)
Vücut kiloları ve biçimleri kendilik değerlendirmenin temelini oluşturur. BN olan hastalar belirtiler üzerinde bir denetimleri olmadıklarını bildirirler. Çoğu zaman öfkeli ve dürtüsel davranışları kontrol edemezler. BN hastalarda maddeyi kötüye kullanma ve rastgele cinsel davranışlar görülür. BN sonlanımı genelde AN daha iyidir. Eloktrolit dengesizliği BN da vardır.

24 Gidiş ve Sonlanım BN uzun zaman içinde alevlenip yatışan bir gidişi vardır. Yakın dönem sonlanım değişkendir fakat AN dan daha iyi bir solanım vardır. Zorla kusmaya bazı fiziksel bozukluklar eşlik etmektedir.(tükürük bezlerinde büyüme, çürükler vb). Hastalar kusmayı sağlamak için ipeka kullanabilirler, yüksek dozlarda kullanıldığı taktirde ishal, düşük tansiyon, nefes darlığı ve kalp atışlarının ritmini bozma gibi yan etkileri vardır.

25 Tedavi BN olan hastalar AN olan hastalar gibi belirtileri gizlemeyebilirler ve tedaviye ilişkin daha işbirlikçidirler. Tedavi psikoterapi ve ilaç terapisi şeklindedir. Psikoterapi bireysel ,grup ve aile şeklinde yapılabilir. Duygu durum bozukluğu belirtileri olmasa bile antidepresan ilaçlar yaralı olabilir.

26 PİKA Pika’nın temel özelliği yenilebilir olmayan maddelerin en az bir ay süreyle sürekli olarak yenmesidir. Yenilen maddenin niteliği yaşa göre değişiklik gösterir. Bebekler ve küçük çocuklar tipik olarak; boya, sıva, tel, saç ya da elbise kumaşı yerler.

27 PİKA Daha büyük çocuklar ise; Ergen ve erişkinler ise;
hayvan dışkıları, kum, böcek, yaprak ya da çakıl taşı yiyebilirler. Ergen ve erişkinler ise; kil ya da toprak tüketebilirler.

28 PİKA Yiyeceğe karşı kaçınma yoktur.
Bu davranış gelişimsel olarak uygunsuz olmalıdır kültürel bir davranışın parçası olmamalıdır. Yenilebilir olmayan maddelerin yenmesi diğer mental bozukluklarda da (örn. Yaygın Gelişimsel Bozukluk, Mental Retardasyon) görülür.

29 Bu Bozukluğa Eşlik Eden Bozukluklar:
Pika sıklıkla Mental Retardasyonla ilişkilidir. Olgularda vitamin ya da mineral (örn. çinko) yetersizlikleri görülebilir. Yenilen maddeye bağlı ortaya çıkan tıbbi durumlar olabilir.

30 Hastalığı Hazırlayıcı Etkenler:
Yoksulluk, ihmal, ana-baba denetiminin eksikliği, gelişimsel gecikmeler bu durum için riski artırır.

31 Hastalığın Başlangıcı:
Pikanın başlangıcı bebeklik döneminde olabilir. Birçok durumda bozukluk bir kaç ay sürer ve daha sonra kaybolur. Nadiren ergenlik dönemine ya da daha az sıklıkla erişkinliğe dek uzayabilir. Mental Retardasyonu olan bireylerde bu davranış erişkinlik döneminde azalabilir.

32 Ailesel Özellikler: Genel bir ailesel özellik bildirilmemekle birlikte
yoksulluk, ihmal, ana-baba denetiminin eksikliği, gelişimsel gecikmeler bu durum için riski artırır.

33 Ayırıcı Tanı: 18-24 aylardan önceki dönemde yenilebilir olmayan maddelerin ağıza götürülmesi ya da yenmesi oldukça yaygındır ve Pikanın varlığını göstermez. Pika tanısı ancak davranışın sürekli olduğuna karar verildiğinde (yani en azından bir aydır olmalıdır) ve bireyin gelişimsel düzeyi için uygunsuz olduğunda konmalıdır.

34 Pika Bozukluk İçin Tanı Ölçütleri
A. Tanı Ölçütü: En az 1 ay süreyle, yenilebilir olmayan maddeleri sürekli olarak yeme. B. Tanı Ölçütü: Yenilebilir olmayan maddelerin yenmesi gelişim düzeyine göre uygun değildir. C. Tanı Ölçütü: Bu yeme davranışı kültürel açıdan onanan bir uygulamanın bir parçası değildir. D. Tanı Ölçütü: Bu yeme davranışı sadece başka bir mental bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkıyorsa bile (örn. Mental Retardasyon, Yaygın Gelişimsel Bozukluk, Şizofreni) ayrıca klinik değerlendirmeyi gerektirecek derecede ağırdır.

35 RUMİNASYON BOZUKLUĞU Tanısal Özellikler: Ruminasyon Bozukluğunun temel özelliği bebeklik döneminde ya da çocuklukta olağan bir gelişim ve işlevsellikten sonra ortaya çıkan ve en az bir ay süren yiyeceklerin yineleyen regürjitasyonu (Yenilen yiyecek ve içeceklerin, kusma olmaksızın ağıza geri gelmesi. ) ve yeniden çiğnenmesidir. Kısmen sindirilmiş yiyecek belirgin bir bulantı, tiksinme, öğürme ya da ilişkili sindirim sistemi bozukluğu olmadan ağıza getirilir. Yiyecek daha sonra ya ağızdan dışarı atılır ya da sıklıkla çiğnenerek yeniden yutulur. Bu belirtiler sindirim sistemi ya da tıbbi bir durumla ilişkili değildir

36 Bu Bozukluğa Eşlik Eden Bozukluklar:
Ruminasyon Bozukluğu olan bebekler regürjitasyon dönemleri arasında aç ve huzursuzdurlar. Çocuğun belirgin olarak aç olması ve büyük miktarlarda yiyecek yemesine karşın yemekten hemen sonra oluşan regürjitasyonuna bağlı olarak malnütrisyon(kötü beslenme) gelişebilir. Kilo kaybı, beklenen ağırlıklara ulaşamama ve hatta ölüm oluşabilir (bildirilen ölüm oranları % 25 kadar yüksektir). Daha büyük çocuklarda ve erişkinlerde bozukluk sürekli ya da dönemler şeklinde olmasına karşın malnütrisyon görülme olasılığı daha düşüktür.

37 Bu Bozukluğa Eşlik Eden Bozukluklar
Uyaran azlığı, ihmal, zorlu yaşam koşulları, anababa- çocuk ilişkisindeki sorunlar gibi psikososyal sorunlar hazırlayıcı etkenlerdir. Bakım veren kişi başarısız besleme deneyimlerinden sonra ya da regürjite edilen materyalin kötü kokusundan dolayı istek ve cesaretini kaybeder ve bebekte uyarı yoksunluğu gelişebilir. Bazen Bebeklerde ya da küçük Çocuklarda Beslenme Bozukluğu da gelişebilir.

38 Hastalığın Başlangıcı:
Ruminasyon Bozukluğunun başlangıcı gelişme geriliği ile birliktedir. Başlangıç yaşı 3-12 aylar arasındadır. Mental Retardasyonu olan bireylerde bu bozukluk kuraldışı olarak daha ileri gelişim dönemlerinde de ortaya çıkabilir. Bebeklerde bozukluk sıklıkla kendiliğinden kaybolur. Bazı şiddetli olgularda ise hastalığın gidişi süreklidir.

39 Ruminasyon Bozukluğu İçin Tanı Ölçütleri
Tanı Ölçütü: Olağan bir işlevsellik döneminden sonra, en az 1 ay süreli olarak, yiyeceklerin yinelenen regürjitasyonu ve yeniden çiğnenmesi Tanı Ölçütü: Bu davranış, eşlik eden bir gastrointestinal ya da genel tıbbi bir duruma bağlı değildir (örn. özefageal reflü) Tanı Ölçütü: Bu davranış sadece Anoreksiya Nervoza ya da Bulimia Nervozanın gidişi sırasında ortaya çıkmamaktadır. Bu semptomlar sadece Mental Retardasyon ya da bir Yay­gın Gelişimsel Bozukluğun gidişi sırasında ortaya çıkı­yorsa bile ayrıca klinik değerlendirmeyi gerektirecek de­recede ağırdır.


"DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları