1. TEŞBİH 2. İSTİARE 3. KİNAYE 4. MECAZ-I MÜRSEL 5. TEŞHİS 6. İNTAK 7. TECAHÜL-İ ARİF 8. HÜSN-İ TA’LİL 9. MÜBALAĞA 10. TEZAT 11. TEVRİYE 12. TELMİH 13.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
EDEBİ SANATLAR
Advertisements

YALANCI ÇOBAN “Öyküleyici Metin”.
Cümlede , fiillerin anlamını etkileyen kelimelere ne ad verilir?
Noktalama İşaretleri.
MUHAMMED İKBAL GÖK MERVE KARTAL
Boş ver be yaşı başı. gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver
İSTİKLAL MARŞI KAHRAMAN ORDUMUZA.
SÖZ SANATLARI.
ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ KUTLU OLSUN ÇANAKKALE DENİZ ZAFERİ KUTLU OLSUN
RUBAİ.
AŞIK EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ (KOŞMA). OZANLARIMIZ.
SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNE …
Mümkün Olmuyor Ağlamak Ama
BAYRAK. BAYRAK Bayraksızlar, bayrak sızlar, Yere düşse bayrak sızlar, Nerden bilsin kıymetini Soysuz sopsuz bayraksızlar.
Anne Mümkün Olmuyor Ağlamak Ama Sol Yanım Acıyor Necdet YILMAZ 2008
BENZETME (TEŞBİH) Aralarında anlamca ya da nitelikçe ilgi kurulan iki şeyden, nitelik bakımından zayıf görünenin daha güçlü olanına benzetilmesidir. Benzetme.
ÖZEL MÜZEYYEN ÇELEBİOĞLU İLKÖĞRETİM OKULU.
SÖZCÜKTE ANLAM.
ŞİİR BİLGİSİ ZEHRA YOLCU 6-A.
Benim gönül dostlarım: Dünyanın dört bir kö ş esinden derledi ğ im çiçekler.
KAFİYE VE REDİF ÖRNEKLERİ
EDEBİ SANATLAR
Hazırlayan:Gözde Haznedar 6/B 987
EDEBİ SANATLAR.
Su Kasidesi Ve Açıklaması
MASAL KAHRAMANLARI Oyhan Hasan BILDIRKİ SEVGİYE SUSAMAK.
ANLAMLARINA GÖRE SÖZCÜKLER.
Ömer Hayyam Rubailer BÖLÜM-2
KIZILCAHAMAM ANADOLU LİSESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ
BOZKIRDA YAZ SAATLERİ Ceyhun Atıf Kansu
türkçe performans ödevi
Kafiye ve Redifler Sorular ve Cevapları.
TÜRKÇE / Şiir Türleri ve Söz Sanatları
EDEBÎ SANATLAR t.
YAPIM VE ÇEKİM EKLERİ.
BAYRAKSIZLAR                                              
Çanakkale Şehitlerine İthaf Olunur
Çanakkale Şehitlerine İthaf Olunur
ÜNLEMLER.
ŞİİRDE ŞEKİL ÖZELLİKLERİ
2. SINIFLAR BİLGİ YARIŞMASINA HOŞGELDİNİZ
KAFİYE (UYAK) KAFİYE REDİF.
Hangi cümlenin yüklemi isim tamlamasıdır
KAFİYE ( UYAK ) : Dize sonlarındaki ses benzerliklerine “uyak” denir.Dize sonların- daki ses,anlam ve görevce farklı sözcük,ek ya da seslerden oluşur.
ZAMİRLER.
Ekler sorular.
SINAVLARDA ÇIKMIŞ SORULAR SUNUSU
YAZIM KURALLARI.
BİRAZ DA BİZ ÖLELİM Merve ÖZDEMİR - DEM.
ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİN ANISINA..
ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE
HOCA DEHHANİ GAZEL-XIII. YÜZYIL SAYFA:
SÖZ SANATLARI Abartma (Mübalağa)
EDEBÎ SANATLAR MUSA GÜNERİGÖK
EDEBÎ SANATLAR 4/25/2017.
Ahmet Eren Köksal ZamirlerZamirler. ZAM İ R NE DEMEK İsimlerin yerine kullanılan sözcüklerdir.Bütün zamirler sıfatlardan farklı olarak isim çekim eki.
OTUZ BEŞ YAŞ.
SELÇUK TÜREYEN 19 MAYIS ANADOLU LİSESİ UZMAN TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ.
Sunu/Slayt Paylaşım Sitesi
BEYŞEHİR MESLEKİ TEKNİK VE ANADOLU LİSESİ
GENEL TEKRAR - 6 CÜMLE ÖĞELERİ - VURGU – ARASÖZ FEM DERSHANELERİ
1. Kendin çö z kendin tara Değmesin el başına Ben yârime kavuştum Darısı el başına Bu dizelerdeki en belirgin s ö z sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
EDEBİ SANATLAR.
EDEBİ SANATLAR Edebi Sanat:
Kelime Türleri.
ANLATIMDA TEMA VE KONU TEMA KONU Ana Düşünce.
SÖZCÜKLERDE ANLAM OLAYLARI
SÖZ SANATLARı. Güzel konuşmak, yazmak, sözün etkili olmasını sağlamak için söz sanatlarına başvururuz. Örneğin; “Sen çok güzelsin” sözünü etkisizin artırmak.
EDEBİ SANATLAR Teşbih (Benzetme): Aralarında benzerlik ilgisi kurulan varlık veya kavramlardan nitelikçe zayıf olanın, kuvvetli olana benzetilerek anlatılmasıdır.
EDEBİ SANATLAR.
Sunum transkripti:

1. TEŞBİH 2. İSTİARE 3. KİNAYE 4. MECAZ-I MÜRSEL 5. TEŞHİS 6. İNTAK 7. TECAHÜL-İ ARİF 8. HÜSN-İ TA’LİL 9. MÜBALAĞA 10. TEZAT 11. TEVRİYE 12. TELMİH 13. TARİZ 14. TEKRİR 15. TENASÜP 16. LEFF ÜNEŞR 17. İSTİFHAM 18. TEDRİC 19. NİDA 20. CİNAS 21. ALİTERASYON 22. SECİ

1. TEŞBİH: Sözü daha etkili duruma getirmek için aralarında ilgi bulunan iki unsurdan güçsüzü olanı güçlü olana benzetmektir. Benzetmede dört unsur bulunur: a.) Benzeyen b.) Benzetilen c.) Benzetme Yönü d.) Benzetme Edatı

1. TEŞBİH (Devamı): Bu öğelerin kullanılıp kullanılmaması açısından da üç çeşit benzetme vardır. — Binalar (Benzetilen) Kale (Benzeyen) Gibi (Benzetme Edatı) olduğundan içeri girilemiyordu. — Çocuk tilki gibi kurnaz biriydi. — Minik yavrucak elma gibi kıpkırmızı yanaklarıyla gülücükler saçıyordu.

2. İSTİARE: Benzetmenin asıl unsuru olan benzeyen ve benzetilenden yalnızca biri kullanılarak yapılır. A.)Açık İstiare: Benzeyenin bulunmayıp yalnızca benzetilenle yapılan istiaredir. B.)Kapalı İstiare: Benzetilenin bulunmayıp yalnızca benzeyenle yapılan istiaredir.

2. İSTİARE (Devamı): Örnekler: — Bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor.(A.i) — Ay, altın ağaçlardan yere damlıyordu. (K.i) — Ülkemizde üniversiteden mezun olmuş pek çok fidan artık iş de bulamıyor. (A.i) — Bahar gelince bir ağızdan şarkılar söyler kuşlar. (K.i)

3. KİNAYE: Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlamda kullanmaktır. Uyarı: Kinayede daha çok mecaz anlam kastedilir. Örnekler: — Mum dibine ışık vermez. — Hamama giren terler. — Taşıma su ile değirmen dönmez.

4. MECAZ-I MÜRSEL: Benzetme amaç güdülmeden bir sözün ilgili olduğu başka bir söz yerine kullanılmasıdır. Örnekler: — İşe alınman için dün şirketle görüştüm. (İnsan) — Yarın nöbeti 9/H sınıfı yapacak. (Öğrenci) — Toplantıya Milliyet gazetesinin güçlü kalemleri de geldi. (Yazar)

5. TEŞHİS: İnsan dışındaki canlı cansız varlıklara insan özelliği kazandırmaktır. Her teşhiste aynı zamanda kapalı istiare vardır. Örnekler: — Güzel gitti diye pınar ağladı. — Menekşeler külahını kaldırır. — Bir sarmaşık uyanıyordu uykusunda Geriniyordu bir eski duvarın sıvasında.

6. İNTAK: İnsan dışındaki varlıkları konuşturmaktır. Her intak sanatında teşhis sanatı vardır; ancak her teşhiste intak sanatı yoktur. Örnekler: — Deniz ve Mehtap sordular seni: Neredesin? — Maymun şunu anlatmak istemişti fikrince: Boşa gitmez kötüye bir ceza verilince.

7. TECAHÜL-İ ARİF: Anlam inceliği oluşturmak için herkesçe bilinen bir gerçeği bilmiyormuş gibi aktarmadır. Örnekler: — Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz. — Sular mı yandı, neden tunca benziyor mermer? Geç fark ettim taşın sert olduğunu.

8. HÜSN-İ TA’LİL: Sebebi bilinen bir olayın meydana gelişini, gerçek sebebinin dışında başka, güzel bir nedene bağlamadır. Örnekler: — Gül bahçesi sevgiliden haber geldiği için süslendi ve güzel kokular süründü. — Yoksun diye bahçemde çiçekler açmıyor bak.

9. MÜBALAĞA: Sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi olduğundan daha çok ya da olduğundan daha az göstermektir. Örnekler: — Manda yuva yapmış söğüt dalına, Yavrusunu sinek kapmış. — Alem sele gitti gözüm yaşından. — Bir ah çeksem dağı taşı eritir.

10. TEZAT: Aralarında ilgiden dolayı, birbirine zıt kavramları bir arada kullanmaktır. Örnekler: — Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz. — Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? — İçimde kar donar, buzlar tutuşur, Yağan ateş midir, kar mıdır bilmem.

11. TEVRİYE: İki değişik anlamı olan bir sözcüğün bir dize ya da beyitte iki anlamının da kullanılmasıdır. — Tahir Efendi bize kelp demiş İltifatı bu sözde zahirdir Maliki mezhebim benim zira İtikadımca kelp Tahirdir. — Bu kadar letafet çünkü sende var, Beyaz gerdanında bir de ben gerek.

12. TELMİH: Söz arasında herkesin bildiği bir olaya ya da kişiye işaret etme sanatıdır. — Vefasız Aslı’ya yol gösteren bu, Kerem’in sazına cevap veren bu. — Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor teshidi, Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi. — Ekmek Leyla oldu bire dostlarım, Mecnun olup ardı sıra giderim.

13. TARİZ: Bir kişiyi iğneleme,bir konuyla alay etme veya sözün tam tersini kastetmedir. — Müftü Efendi bize kafir demiş. Tutalım ben ona diyem müselman. Lakin varıldıktan ruz-ı mahşere, İkimiz çıkarız orda yalan. — O kadar zeki ki bütün sınıfları çift dikiş gidiyor.

14. TEKRİR: Anlatımı güçlendirmek için bir sözü sık sık tekrar etmektir. — Beni bende demen, ben değilim, Bir ben vardır, bende benden öte. — Ben güzele güzel demem, Güzel benim olmayınca.

15. TENASÜP: Anlam yönünden birbiriyle ilgili sözcükleri bir arada kullanmaktır. — Deli eder insanı bu dünya, Bu gece, bu yıldızlar, bu koku, Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç. — Artık demir almak günü gelmişse zamandan, Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

16. LEFF-Ü NEŞR: Bir dizede iki ya da daha fazla kavramdan bahsettikten sonra diğer dizede onlarla ilgili açıklama yapmaktır. — Gönlümde ateştin, gözümde yaştın, Ne diye tutuştun, ne diye taştın. — Ben bir sedefim, sen nisan bulutu, Ver damlaları, al yuvarlak inciyi.

17. İSTİFHAM: Anlatımı daha etkili hale getirmek için cevap alma amacı gütmeden soru sormaktır. — Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? — Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? — Şu karşıma göğüs geren taş bağırlı dağlar mısın?

18. TEDRİC: Birbiriyle ilgili kavramların bir derece gözetilerek sıralanmasıdır. — İki asker, mızrak mızrağa, kılıç kılıca, hançer hançere vuruşmaya başladı. — Makber, makber değil; bir türbe, türbe değil; bir mabet, mabet değil; bir küre, küre değil; bir sonsuz uzay.

19. NİDA: Şiddetli duyguları, heyecanları coşkun bir seslenişle anlatmadır. Daha çok ay, ey, hay, ah ünlemleriyle yapılır. — Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü! — Ey benim sarı tamburam! Sen ne için inlersin? — Çatma kurban olayım ey nazlı hilal!

20. CİNAS: Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcüklerin bir arada kullanılmasıdır. — Niçin kondun a bülbül kapımdaki asmaya Ben yarimden ayrılmam götürseler asmaya. —Kalem böyle çalınmıştır yazıma, Yazım kışıma uymaz, kışım yazıma.

21. ALİTERASYON: Dize ya da mısrada ahenk oluşturacak şekilde, aynı sesin veya hecenin tekrarlanmasıdır. — Eylülde melül oldu gönül soldu lale Bir kaküle meyletti gönül geldi bu hale. — Seherde seyre koyuldum semayı deryayı. — Kara toprak içinde kara karıncayı karanlık gecede görür.

22. SECİ: Düz yazıda cümle içinde yapılan uyağa denir. — İlahi, kabul senden, ret senden; şifa senden, dert senden, İlahi iman verdin, daim eyle; ihsan verdin, kaim eyle. — Ten cübbesi çak gerek, gönül evi pak gerek. — Ey gönlümün nuru, gönüllerin süruru! — De gül idim ben sana mail, sen ettin aklımı zail.