RAMAZANDA NİYETLERİMİZİ HALİS HALE GETİRMELİYİZ eminyavuzyigit@hotmail.com UZMAN İMAM HATİP BAŞAKŞEHİR MÜFTÜLÜĞÜ DOLAPDERE SAN. SİT. CAMİİ BAŞAKŞEHİR/İSTANBUL
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM قُلْ إِن تُخْفُواْ مَا فِي صُدُورِكُمْ أَوْ تُبْدُوهُ يَعْلَمْهُ اللّهُ وَيَعْلَمُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأرْضِ وَاللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ “De ki: “İçinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerdeki her şeyi, yerdeki her şeyi de bilir. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.» ( Ali imran 29)
RAMAZAN AYI VE ORUÇ İNSANIN İRADESİNİ GÜÇLENDİRİR RAMAZAN AYI VE ORUÇ İNSANIN İRADESİNİ GÜÇLENDİRİR. İNSAN ORUÇLU İKEN DAHA RAHAMANİ DÜŞÜNÜR ,ÇÜNKÜ ŞEYTANLAR BAĞLI VE NEFİSLER SÖNÜK İNSAN BU ARADA NİYETLERİNİ HALİS HALE GETİRE BİLİRSE İSLAMIN TEMELİNİ OLUŞTURMUŞ OLUR. ÇÜNKÜ EFENDİMİZ SAV; AMELLER NİYETLERE GÖREDİR BUYURUYOR:
DİNİMİZDE TÜM AMELLER NİYETLERE GÖRE DEĞER BULUR: َالَ رَسُولُ اللّهِ ﺼﻠﻌﻡ: إنَّمَا اﻻعْمَالُ بِالنِّيَّاتِ وَإنَّمَا لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى، فَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ الى اللّهِ وَرَسُولِهِ فَهِجْرَتُهُ الى اللّهِ وَرَسُولِهِ، وَمَنْ كَانَتْ هِجْرَتُهُ الى دُنْيَا يُصِيبُهَا أوِ امْرَأةٍ يَنْكِحُهَا فَهِجْرتُهُ الى مَا هَاجَرَ إلَيْهِ Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki:"Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resûlü için ise, onun hicreti Allah ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceği bir dünyalığa veya nikâhlanacağı bir kadın için ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeyedir.» (Buhari Bedul Vahy 1)
Zeyd b. Sabit (r.a)'ten şöyle dediği rivayet edilmiştir: لاَّ يَسْتَوِي الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ غَيْرُ أُوْلِي الضَّرَرِ وَالْمُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ فَضَّلَ اللّهُ الْمُجَاهِدِينَ بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ عَلَى الْقَاعِدِينَ دَرَجَةً وَكُـلاًّ وَعَدَ اللّهُ الْحُسْنَى وَفَضَّلَ اللّهُ الْمُجَاهِدِينَ عَلَى الْقَاعِدِينَ أَجْراً عَظِيماً "Müminlerden savaşa katılmayıp oturanlarla, Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad edenler bir değildir…» (Nisa suresi 95) ayeti inince, Allah Elçisi bunu yazmamı istedi. Tam bu sırada bir a'ma olan Abdullah İbn Ümmi Mektûm gelerek; "Ey Allah'ın Resulü cihada gücüm yetseydi, ben de gider düşmanla savaş yapardım" dedi. Bunun üzerine Cenab-ı Hak aynı ayetin devamında; "Özürsüz olarak (savaşa katılmayıp oturanlar)" istisnasını indirdi» (Buhari Cihat 31)
İSALM DİNİ İYİ NİYET VE SAMİMİYYETLE YAŞANMALIDIR “Halbuki onlara, ancak dini Allah’a has kılarak, hakka yönelen kimseler olarak O’na kulluk etmeleri, namazı kılmaları ve zekâtı vermeleri emredilmişti. İşte bu dosdoğru dindir.» (Beyyine suresi 5)
HANGİ NİYETTE OLURSAN OL ALLAH BİLİR لِّلَّهِ ما فِي السَّمَاواتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَإِن تُبْدُواْ مَا فِي أَنفُسِكُمْ أَوْ تُخْفُوهُ يُحَاسِبْكُم بِهِ اللّهُ فَيَغْفِرُ لِمَن يَشَاءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَاءُ وَاللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ “Göklerdeki her şey, yerdeki her şey Allah’ındır. İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de Allah sizi, onunla sorguya çeker de dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter.» (Bakara suresi 284)
İYİ NİYET VE KÖTÜ NİYET FARKI..! قالَ رسولُ اللّهِ ﺼﻠﻌﻡ: مَنْ أخَذَ أمْوَالَ النَّاسِ يُرِيدُ آدَاءَهَا أدَّى اللّهُ عَنْهُ، وَمَنْ أخَذَهَا يُرِيدُ إتلَْفَهَا أتْلَفَهُ اللّهُ تَعالى Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki: "Kim, ödemek arzusu ile insanların malını alır ise, Allah (onun borcunu) ona bedel edâ eder. Kim de telef etmek niyetiyle halkın malını alırsa Allah onu telef eder.» (Buhari İstikraz 2)
İNSANIN SALAH BULMASI KALBİN TEMİZLİĞİ İLE İLGİLİDİR ألا وإن في الجسد مُضْغَةً إذا صلَحت صلح الجسد كله، وإذا فسدت فسد الجسد كله، ألا وهي القلْبُ “Dikkat edin! İnsanın bünyesinde bir et parçası vardır. Eğer o salah bulursa bütün ceset salah bulur; eğer o bozulursa bütün ceset bozulur. Dikkat edin o, kalbtir.» buyurulmaktadır.» (Buhari İman 39)
EFENDİMİZİN (SAV) ANLATTIĞI BU OLAYLA İNSANIN İÇİNİN DIŞA YANSIMASINA MÜTHİŞ BİR ÖRNEK TEŞKİL EDİYOR: «İçinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir.»(Ali İmran, 29) İYİ NİYET VE SAMİMİYYET ABİDESİ ÜÇ İNSAN; Ebû Abdurrahmân Abdullah ibn Ömer ibni’l Hattâb (RA)’den rivayet edildiğine göre Rasûlullah (SAV) şöyle buyururken işittim demiştir: “Sizden önceki yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar, geceyi geçirmek için bir mağaraya sığındılar, dağdan kopan bir kaya mağaranın ağzını kapattı, bunun üzerine birbirlerine şöyle dediler: “İyi amellerinizle dua etmekten başka sizi bu kaya parçasından hiç birşey kurtaramaz.”
İçlerinden birisi :Allah’ım benim çok yaşlı annem ve babam vardı; onlardan önce ne çocuklarıma ne de hizmetçilerime akşam sütünü içirmezdim. Birgün uzak bir yere odun toplamaya gitmiştim, onlar uyuyuncaya kadar dönemedim, akşam sütlerini sağıp yanlarına gelince onları uyur halde buldum, onları uyandırmayı ve onlardan önce ev halkının birşey yeyip içmesini uygun görmedim, süt kabı elimde olduğu halde onların uyanmalarını bekledim, nihayet şafak söktü, çocuklar açlıktan sızlanıyorlardı, derken annem babam da uyandılar ve akşam sütlerini içtiler. Allah’ım eğer bu işi senin rızanı kazanmak için yapmışsam bu kaya sıkıntısını bizden uzaklaştır, diye yalvardı kaya biraz aralandı, fakat çıkılacak gibi değildi.
İkinci kimse şöyle dedi: Allah’ım amcamın bir kızı vardı, onu herkesten çok seviyordum (başka bir rivayete göre : bir erkek bir kadını ne kadar severse ben de onu o kadar seviyordum.) Ona sahip olmak istedim, o kabul etmedi, bir kıtlık yılı amcamın kızı çıkıp geldi, kendisini bana teslim etmek şartıyla ona yüzyirmi altın verdim, kabul etti ona sahip olacacağım zaman (diğer bir rivayete göre cinsi muameleye başlamak üzereyken) dedi ki: “Allah’tan kork, haksız olarak bekarlık mührümü bozma” ben de Allah’tan korkarak bu çok sevdiğim kadından uzaklaştım. Verdiğim altınları da ona bıraktım. Allah’ım eğer ben bu işi senin rızanı kazanmak için yapmışsam, bu belayı üzerimizden gider diye yalvardı. Kaya biraz daha açıldı fakat çıkılacak gibi değildi.
Üçüncüleri de :Allah’ım vaktiyle birçok işci tuttum, ücretini almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim, ücretini almadan giden işcinin ücretini çalıştırdım, bu ücretten pekçok mal çoğaldı, birgün bu adam çıkageldi ve bana “Ey Allah’ın kulu ücretimi ver” dedi. Ben de ona: “Şu gördüğün develer, koyunlar ve köleler senin ücretinden meydana gelmiştir” dedim. “Ey Allah’ın kulu benimle alay etme” deyince, “Seninle alay etmiyorum diye cevap verdim. Bunun üzerine o; malların hepsini sürüp götürdü, hiç birşey bırakmadı. “Rabbim eğer bu işi sırf senin rızanı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar” diye yalvardı mağaranın ağzını kapatan kaya iyice açıldı onlar da çıkıp gittiler. (Buhârî, Büyu’ 98; Müslim, Zikir 100.)
Bu hadisi şeriften cıkarılacak sonuca baktığımızda iyi niyet,ihlas ve samimiyyetle yapılan davranışların Allah’ü Tealayı hoşnut ettiği belirtilmektedir. Onun bu hoşnutluğun insanı hem dünyada hem ahirette bir çok sıkıntılardan kurtarmakta , her iki cihanda da bahtiyar olmasını sağlamaktadır. Efendimizin(SAV) anlattığı bu kıssada ana babaya hizmet, nefse hakimiyyet ve insan hakkına hürmetin önemi belirtilmektedir. İyi niyet ve Samimiyyetle yapılan ve dine uygun fiiller her zaman ve her yerde sahibini şereflendirdiğini görmemize ve buna göre bize hareket alanı tayin etmemize yardımcı oluyor. Her şeyin başı İYİ NİYETLİ VE SAMİMİ olmaktan geçer.
NİYETLERİMİZDEN DOLAYI ALLAH BİZİ UYARIYOR: يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تُبْطِلُوا صَدَقَاتِكُمْ بِالْمَنِّ وَالْاَذٰى كَالَّذٖى يُنْفِقُ مَالَهُ رِئَاءَ النَّاسِ وَلَا يُؤْمِنُ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِ فَمَثَلُهُ كَمَثَلِ صَفْوَانٍ عَلَيْهِ تُرَابٌ فَاَصَابَهُ وَابِلٌ فَتَرَكَهُ صَلْدًا لَا يَقْدِرُونَ عَلٰى شَیْءٍ مِمَّا كَسَبُوا وَاللّٰهُ لَا يَهْدِى الْقَوْمَ الْكَافِرٖينَ «Ey iman edenler! Allah'a ve ahiret gününe inanmadığı hâlde insanlara gösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddetli yağmurun kendisini çıplak bıraktığı bir kayanın durumu gibidir. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez.» (Bakara suresi 264)
SONUÇ OLARAK İYİ NİYET 1)İYİ NİYET DÜNYA VE AHİRETTE İNSANA MÜKAFAAT KAZANDIRIR. 2)İYİ NİYET AMELLERİN ALLAH KATINDA DEĞER BULMASINA VESİLE OLUR 3)İYİ NİYETLE YAPILAN İŞ VE AMELLERİN HAZZI İNSANI MANEVİ LEZZETE ULAŞTIRIR. 4)AMELLER NİYETLER GÖRE AHİRETTE DEĞER BULACAKTIR.
DUAMIZ ALLAHIM NİYETLERİMİ HALİS VE TEMİZ EYLE ALLAHIM SAMİMİ NİYETLERLE İBADET VE KULLUK YAPABİLİMEYİ BİZLERE İHSAN EYLE ALLAHIM GİZLESEKTE AÇIĞA VURSAKTA İÇİMİZİ BİLEN SENSİN, İÇİMİZİ SENİN İSTEDİĞİN GİBİ YEŞERT YA RABBİ YA RAB SANA H.Z. MERYEM GİBİ KENDİMİZİ SANA HALİSHANE NİYETLE ADAMAYI İHSAN EYLE HZ İSA GİBİ SAF OLABİLMEYİ BİZLERE VE ÜMMETİ MUHAMMEDE NASİP EYLE AMİN