İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HUKUKU Arş. Gör. Yusuf GÜLEŞCİ
Çalışanların Yükümlülükleri ve Hakları
Çalışanların Yükümlülükleri İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemlerine Uyma Yükümlülüğü 2. İş Sağlığı ve Güvenliği Kurlu Çalışmalarına Katılma Yükümlülüğü 3. İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerine Katılma ve İşbirliği İçinde Olma Yükümlülüğü
İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemlerine Uyma Yükümlülüğü İşyerinde İSG sağlamak amacıyla işveren, işyeri hekimi iş güvenliği uzmanı tarafından verilen, mevzuata uygun talimatlara ve alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. Çalışanların alınan önlemlere ve belirlenen kurallara uygun davranmamaları, kendi güvenliklerinin yanı sıra diğer çalışanların da ve işyerinin güvenliği de tehlikeye düşürecektir. TBK m. 417/2: «İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür». TBK m. 396/2: «İşçi, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle yükümlüdür».
İş Sağlığı ve Güvenliği Kurlu Çalışmalarına Katılma Yükümlülüğü İSGK m. 22: Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde işveren, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalarda bulunmak üzere kurul oluşturur. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun kurul kararlarını uygular.
İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimlerine Katılma ve İşbirliği İçinde Olma Yükümlülüğü Çalışanların İş Sağlığı Ve Güvenliği Eğitimlerinin Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik Çalışanların yükümlülükleri MADDE 9 – (1) Çalışanlar, uygulamaya konulan eğitim programları çerçevesinde iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine katılır, eğitimlerde edindiği bilgileri yaptığı iş ve işlemlerde uygular ve bu konudaki talimatlara uyarlar.
Çalışanların Hakları Önleyici Nitelik Taşıyan Haklar Katılım hakkı Çalışmaktan Kaçınma Hakkı Tehlikeli Bölgeyi Terk Etme Hakkı İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Fesih Hakkı Şikayet Hakkı Tazmin Edici Nitelik Taşıyan Haklar Maddi tazminat Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Manevi Tazminat
Katılım hakkı Çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması MADDE 18 – (1) İşveren, görüş alma ve katılımın sağlanması konusunda, çalışanlara veya iki ve daha fazla çalışan temsilcisinin bulunduğu işyerlerinde varsa işyeri yetkili sendika temsilcilerine yoksa çalışan temsilcilerine aşağıdaki imkânları sağlar: a) İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda görüşlerinin alınması, teklif getirme hakkının tanınması ve bu konulardaki görüşmelerde yer alma ve katılımlarının sağlanması. b) Yeni teknolojilerin uygulanması, seçilecek iş ekipmanı, çalışma ortamı ve şartlarının çalışanların sağlık ve güvenliğine etkisi konularında görüşlerinin alınması.
(2) İşveren, destek elemanları ile çalışan temsilcilerinin aşağıdaki konularda önceden görüşlerinin alınmasını sağlar: a) İşyerinden görevlendirilecek veya işyeri dışından hizmet alınacak işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer personel ile ilk yardım, yangınla mücadele ve tahliye işleri için kişilerin görevlendirilmesi. b) Risk değerlendirmesi yapılarak, alınması gereken koruyucu ve önleyici tedbirlerin ve kullanılması gereken koruyucu donanım ve ekipmanın belirlenmesi. c) Sağlık ve güvenlik risklerinin önlenmesi ve koruyucu hizmetlerin yürütülmesi. ç) Çalışanların bilgilendirilmesi. d) Çalışanlara verilecek eğitimin planlanması. (3) Çalışanların veya çalışan temsilcilerinin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği için alınan önlemlerin yetersiz olduğu durumlarda veya teftiş sırasında, yetkili makama başvurmalarından dolayı hakları kısıtlanamaz.
Çalışmaktan Kaçınma Hakkı Madde 13 – Çalışmaktan Kaçınma Hakkı (1) Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhâl kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilir. (2) Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır. .. (5) Bu Kanunun 25 inci maddesine göre işyerinde işin durdurulması hâlinde, bu madde hükümleri uygulanmaz.
Tehlikeli Bölgeyi Terk Etme Hakkı Madde 13 – (3) Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda birinci fıkradaki usule uymak zorunda olmaksızın işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gider. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz.
İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Fesih Hakkı Madde 13 (4) İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir. Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personeli, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılır.
Şikayet Hakkı Madde 18 (3) Çalışanların veya çalışan temsilcilerinin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği için alınan önlemlerin yetersiz olduğu durumlarda veya teftiş sırasında, yetkili makama başvurmalarından dolayı hakları kısıtlanamaz
İş Kazası ve Meslek Hastalığına yakalanan her işçi SGK’dan geçici / sürekli iş göremezlik ödeneği / geliri alma hakkına sahiptir. tedavi süresince (geçici İÖ), en az % 10 iş göremez (sürekli İG) Koşullarının oluşması şartıyla malullük aylığı veya ölüm aylığı alma hakkına sahiptir. (% 60 malul) İşçi işverenden SGK tarafından karşılanamayan zararlarını tazmin edebilme hakkına sahiptir. İSG önlemlerini almayan ve denetim görevini yerine getirmeyen işverenin, bundan dolayı zarara uğrayan çalışana veya hak sahiplerine karşı tazminat ödeme sorumluluğu vardır.
Maddi Tazminat Çalışan, işverenin İSG hükümlerini ihlal eden bir davranışı sonucunda İKMH yakalanmışsa ve bundan dolayı malvarlığında zarar oluşmuşsa maddi tazminat talebinde bulunma hakkına sahiptir. TBK m. 53 Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar. TBK m. 417/3 : İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir.
İşverenin Sorumluluğunun Niteliği İşverenin hukuki sorumluğunun kusur esasına mı yoksa kusursuz sorumluluk esasına mı dayandığı konusunda uzun yıllar hem öğreti içinde hem de öğreti ile Yargıtay arasında görüş birliği sağlanamamıştır. Kusursuz Sorumluluk Öğretide bir görüş tarafından, İş Kanununda işverenin iş kazasından sorumluluğunu düzenleyen bir hüküm bulunmaması ve Türk Borçlar Kanunundaki kusur esasına dayalı sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk örtülü yasa boşluğu yarattığından, bu boşluğun risk esasına dayalı tehlike sorumluluğu ile doldurulması gerektiği ileri sürülmüştür.
İşverenin Sorumluluğunun Niteliği Kusur Sorumluluğu Diğer bir görüş: işverenin iş kazasından doğan sorumluluğunun temelinde kusur esasına dayalı sorumluluk bulunmaktadır. Türk-İsviçre borçlar hukuku sisteminde esas olan kusur esasına dayalı sorumluluktur. Dolayısıyla kusursuz sorumluluğun uygulanabilmesi için bunun yasada açıkça öngörülmesi gereklidir. Bu itibarla, işverenin iş kazasından doğan sorumluluğunun kusursuz sorumluluk esasına dayalı olduğunu ileri sürebilmek için, bu yönde açık bir yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır. 4857 sayılı İş Kanununun 77. maddesi, Türk Borçlar Kanununun 417. maddesi, 6331 sayılı Kanunun 4. maddesinde ise, sorumluluk türü düzenlenmemekte, sadece işverenin yükümlülükleri ifade edilmektedir.
İşverenin Sorumluluğunun Niteliği Kusur Sorumluluğu Diğer bir görüş: işverenin iş kazasından doğan sorumluluğunun temelinde kusur esasına dayalı sorumluluk bulunmaktadır. Türk-İsviçre borçlar hukuku sisteminde esas olan kusur esasına dayalı sorumluluktur. Dolayısıyla kusursuz sorumluluğun uygulanabilmesi için bunun yasada açıkça öngörülmesi gereklidir. Bu itibarla, işverenin iş kazasından doğan sorumluluğunun kusursuz sorumluluk esasına dayalı olduğunu ileri sürebilmek için, bu yönde açık bir yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır. 4857 sayılı İş Kanununun 77. maddesi, Türk Borçlar Kanununun 417. maddesi, 6331 sayılı Kanunun 4. maddesinde ise, sorumluluk türü düzenlenmemekte, sadece işverenin yükümlülükleri ifade edilmektedir.
İşverenin Sorumluluğunun Niteliği Yargıtay uzun yıllar tehlike esasına dayalı kusursuz sorumluluk görüşünü benimseyen Yargıtay da 2006 yılından itibaren bu görüşünden dönmüş ve işverenin meydana gelen iş kazasından doğan sorumluluğunun kusur esasına dayalı olduğunu kabul etmiştir. «İşyerinde meydana gelen iş kazaları nedeniyle işverenin hukuki sorumluluğunun niteliği sorunu öğretide ve uygulamada zaman içerisinde farklı görüş ve uygulamaların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yargıtay’ın önceki kararlarında da benimsediği bir görüşe göre, işverenin bu açıdan sorumluluğu kusura dayanmaktadır. Çünkü İsviçre ve Türk Hukuk Sisteminde özel bir düzenleme söz konusu olmadıkça asıl olan kusur sorumluluğudur»
İşverenin Sorumluluğunun Niteliği İstisna: Tehlike Sorumluluğu TBK m. 71: Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur. Bir işletmenin, mahiyeti veya faaliyette kullanılan malzeme, araçlar ya da güçler göz önünde tutulduğunda, bu işlerde uzman bir kişiden beklenen tüm özenin gösterilmesi durumunda bile sıkça veya ağır zararlar doğurmaya elverişli olduğu sonucuna varılırsa, bunun önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletme olduğu kabul edilir. Özellikle, herhangi bir kanunda benzeri tehlikeler arzeden işletmeler için özel bir tehlike sorumluluğu öngörülmüşse, bu işletme de önemli ölçüde tehlike arzeden işletme sayılır.
b. Bedensel zarar MADDE 54- Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1 b. Bedensel zarar MADDE 54- Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1. Tedavi giderleri. 2. Kazanç kaybı. 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar
MADDE 55- c. Belirlenmesi Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz. Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda da uygulanır
Manevi tazminat MADDE 56- d. Manevi tazminat Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.