T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ERZURUM BÖLGE EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ Nükleer Savaş ve Korunma ALİ RIZA YARALI ERZURUM BÖLGE EĞİTİM Ve ARAŞTIRMA HASTANESİ SİVİL SAVUNMA UZMANI
Nükleer Savaş ve Korunma GİRİŞ Nükleer silah deyimi bize; atom çekirdeğini hatırlatmaktadır. Çünkü bir atomun parçalanması ya da iki atomun birleşmesi halinde açığa çıkan enerjiden istifade edilerek nükleer silahlar yapılmış ve geliştirilmiştir. Bu enerji, gerçekte çok fazla ise de faydalanılan kısmı gayet azdır.
Nükleer Savaş ve Korunma Fakat bir bombada milyarlarca atom bir anda parçalandığı ya da birleştiği için açığa çıkan enerji astronomik rakamlarla konuşulacak düzeye ulaşmakta ve bu enerjiyi anlatacak birim, bildiğimiz ölçülerden farklı, onların dışında bir şey olmaktadır. Bu kısa açıklama, atom ve hidrojen silahlarının ayrı esaslara göre yapıldıklarını ve klasik silahlardan başka nitelikte olduklarını göstermeyecektir.
Nükleer Savaş ve Korunma Atom silahları (Nükleer silahlar), fisyon olayından istifade edilerek yapılmıştır. Bu olay, bazı ağır metal (uranyum, plutonyum gibi) atomların nötron bombardımanı sayesinde eşit olmayan iki parçaya ayrılmasıdır. Bu esasa göre yapılan silahlar için enerji birimi kiloton (KT), 1.000 ton T.N.T (Dinamit) nin yıkma gücüne eşit bir basıncın ifadesidir.
Nükleer Savaş ve Korunma Hidrojen silahları (Termonükleer silahlar), füzyon olayından faydalanılarak yapılmıştır. Bu olay bazı ağır hidrojen (döteryum, trityum gibi) atomlarının çok şiddetli ısı karşısında birleşmeleridir. (Bu ısıyı ancak bir atom infilakı verebilmektedir)
Nükleer Savaş ve Korunma Bu esasa göre yapılan silahlar için kudret birimi megaton (MT) dur. Megaton 1.000.000 ton T.N.T.nin yıkma gücüne denk bir basınçtır. Gerek atom, gerekse hidrojen silahları infilak ettirildikten sonra yaptıkları etkinin özelliklerinden hiçbir fark göstermediklerinden hepsine birden NÜKLEER SİLAH deyimini kullanmakta bir sakınca yoktur
Nükleer Savaş ve Korunma NÜKLEER SİLAHLARLA KLASİK SİLAHLAR ARASINDAKİ FARKLAR Nükleer silahlarla klasik silahların karşılaştı-rılması bize şu sonuçları vermektedir. 1. Klasik silahlar bir amaç (Yan etkileri hariç) için kullanıldıkları halde, nükleer silahlar aynı anda birçok etkiyi birden yapabilmektedirler.
Nükleer Savaş ve Korunma 2. Klasik silahlarda etki alanı olarak sokak ya da binalar kabul edildiği halde, nükleer silahla-rın en küçüğünün (Nominal bomba=20KT.'luk) etki alanını kilometrelerle ifade etmek Gerek- mektedir.
Nükleer Savaş ve Korunma 3. Klasik silahlarda en ağır etkili bir tahrip bombasının etki süresi saniyenin 1/100'ü olduğu halde nominal atom bombasındaki basınç etki süresi 7/10 saniye; nominal bombanın 500 katı olan 10 M. T'luk Hidrojen bombasında 5 saniyedir.
Nükleer Savaş ve Korunma 4. Klasik silahlardan olmayan radyolojik etki, nükleer silahların infilakı halinde diğer etkilerle birlikte radyolojik etkileri de ölüm ve hastalık saçar. Ayrıca silahın yerde veya yere yakın infilakında radyoaktif serpinti tehlikesi doğar.
Nükleer Savaş ve Korunma ATOM VE HİDROJEN BOMBALARI ARASINDAKİ FARKLAR Bu silahların belirtilmesi gereken başlıca farklılıkları şunlardır; 1. Hidrojen silahları istenilen kudrette yapılabildiği halde atom silahları için sınırlı kudret söz konusudur. 2. İki silahın etki alanları değişiktir. Aynı ağırlıkta olan iki silahtan; hidrojen silahlarının etki alanı yarıçapı atom silahlarının 2,5 katıdır.
Nükleer Savaş ve Korunma NÜKLEER SİLAHLARIN ETKİLERİ Bir nükleer infilakta, ilk önce silahın kudretine göre yarıçapı değişen bir ateş topu hasıl olur. Ateş topunun merkezindeki ısı, güneşteki ısıdan 2 - 3 defa daha faz-ladır. İşte aşağıda incelemeye başlayacağımız bütün etkiler etrafa bu ateş topundan yayılmaktadır. Nükleer silahların etkileri; Ani Etkiler ve Kalıntı Etkiler olarak ikiye ayrılır.
Nükleer Savaş ve Korunma 1) Ani Etkiler (Patlamadan sonra ilk 1 dakika içerisinde meydana gelir) Işık Isı Ani Nükleer Radyasyon Basınç (Blast) Elektromanyetik Pals
Nükleer Savaş ve Korunma 2) Kalıntı Etkiler (Radyoaktif Serpinti) Radyoaktif serpinti bomba patladıktan 30 - 60 dakika sonra başlar. Nükleer infilakın bütün etkilerini 100 kabul edersek, bu etkilerden: %35'i Isı (Işık ile birlikte gelmektedir). %5i Ani Nükleer Radyasyon %45'i Basınç (Blast) %15'i Kalıntı Etki (Radyoaktif Serpinti) olarak karşımıza çıkmaktadır.
Nükleer Savaş ve Korunma ANİ ETKİLER 1. Işık Nükleer şimşek adı da verilen bu ışık güneşten birkaç defa parlak olduğu için pırıl pırıl güneşli bir günde bile bir nükleer infilakı rahatça haber verebilecek niteliktedir. Ancak, muay-yen mesafeler için çıplak göze, direk ulaştığı takdirde 15-45 dakika süren geçici bir körlüğe sebep olmaktadır. Nükleer şimşekten korunmak için saydam olmayan her çeşit ekrandan istifade edebiliriz. Bu ekran, ince bir kağıt bile olabilir. (Işığın öldürme gücü olmadığından % hesabında ayrıca yer verilmemiştir).
Nükleer Savaş ve Korunma 2. Isı Nükleer ısı radyasyonları, nükleer şimşeğin beraberinde gelmektedir. Bu sebeple belirli bir uzaklıkta ve açıkta bulunan şahıslar için çok tehlikeli olurlar. Isı radyasyonlarının özellikleri: Devamlıdır, Çok süratlidir, Çevre, ısısını ani olarak yükselttiğinden geniş çapta yangınlara sebep olur, Mesafe ile azalır, Nüfus hassası yoktur, şeklinde özetlenebilir.
Nükleer Savaş ve Korunma Bu özelliklere göre ısı radyasyonları incelenirse görülür ki ışık hızındadırlar ve silahın kudreti ile değişen ve saydam olmayan bir hail (ekran) tarafından hailin tutuşma ve yanma kabiliyeti ile ters orantılı olarak durdurula-bilmekte ya da şiddeti azaltılabil-mektedir. Yine bu yüzden belirli çevrelerde çok şiddetli (yanma kabiliyetinde olan her şeyin tutuştuğu) ve yine belirli çevrelerde çabuk tutuşan maddelerin çıkardığı yangınlar görülmektedir.
Nükleer Savaş ve Korunma 3. Ani Nükleer Radyasyon Öldürme kudretinde olan bir etki de ani nükleer radyasyondur. Bu etkilerden söz edilince hemen akla gelen en önemli tehlikeler; alfa ve beta partikülleri ile nötronlar ve gama ışınlarıdır. Bunlardan: a) Alfa Partikülleri (Zerreleri) 2 nötron, 2 protonu olan pozitif elektrik yüklü partiküllerdir. Menzilleri birkaç santimetre içinde olup nüfuz kabiliyetleri yoktur
Nükleer Savaş ve Korunma b) Beta Partikülleri (Zerreleri) Negatif elektrik yüklü ve çok küçük kitlesi olan bir iyondur. Menzili 4-5 metre kadar olup nüfuz kabiliyeti bulunmamaktadır. c) Nötronlar Elektrik yükü olmayan fakat atom çekirdeklerinden fırladıkların-da radyoaktif olmaya müsait cisimlerin atomlarını parçalayıp onları suni olarak radyoaktif hale getiren zerrelerdir. Büyük tehlike yaratacak kabiliyettedirler fakat menzilleri 100 metreden biraz fazladır.
Nükleer Savaş ve Korunma d) Gama Işınları ve Gama Işınlarının Özellikleri Yüksek frekanslı elektromanyetik dalgalar halinde yayılan bu etkinin hem uzun menzilli ve kitlesiz oluşu, hem de engel tanımayan bir nüfuz kabiliyeti bulunuşu tehlikeyi çoğaltmaktadır. Bu sebeple Ani Nükleer Radyasyon denince hemen "Gama Işınları" akla gelir.
Nükleer Savaş ve Korunma Gama Işınlarının Özellikleri Devamlıdır, Çok süratlidir, Hissedilmez, Büyük bir nüfuz hassası vardır, Kısa bir süre için tesirlidir, Öldürücüdür, Cansızlara etkisi yoktur.
Nükleer Savaş ve Korunma Şu halde gama ışınları bir dakika ya da biraz fazla devamlılığı olan, ışık yayılan, duyu organları ile varlı-ğını anlamak mümkün olmayan ve hücreleri iyonize ederek insanı hasta edip öldürebilen bir tehlikedir. Bunlardan daha önemlisi bu ışınları hiçbir engelin tamamen durdurma imkanı sağlayamamasıdır.
Nükleer Savaş ve Korunma Önemli özelliği kısa bir süre için etkili oluşu-dur ve cansızlara etkisi olmadığından herhangi bir yan etkisi söz konusu değildir. Örneğin: Gama ışını etkisinde kalmış gerek su, gerek çiğ ve pişmiş gıda maddelerinin içilip yenilmesin-den bir zarar doğmayacağı gibi maden, taş ve toprak gibi diğer maddeler de ayrıca bir tehlike teşkil etmezler.
Nükleer Savaş ve Korunma Burada korunma yönünden en çok üzerinde durulması gereken, özellikle gama ışınlarının nüfuz kabiliyetidir ve sorulacak bir soru vardır; "Madem ki gama ışınlarını hiçbir engel tamamen durduramıyor, o halde hangi engel, ne kadar durdurma imkanı tanır?"
Nükleer Savaş ve Korunma Bu sorunun cevaplandırılması suretiyle korun-manın esasları da verilmiş olacaktır. Hailler (engeller), yoğunluklarına göre gama ışınlarını durdurma yeteneğine sahiptir. Yoğunluğu en çok olan madde, en fazla yarı kalınlık veren maddedir. Bildiğimiz maddelerin yoğunlukla-rına göre hangi kalınlıkların yarı kalınlık sayı-labileceğini şöyle sıralayabiliriz.
Nükleer Savaş ve Korunma Sıkıştırılmış toprak için 15cm Kurşun için 1,25cm Çelik için 3,75cm Beton için 12,50cm Briket için 15 cm Tuğla için 15 cm Taş için 15 cm Ağaçlar için 20/25cm Su için 33 cm
Nükleer Savaş ve Korunma 4. Basınç (Blast) Ateş topundan yayılan yoğun ısının genişleyerek havayı itmesi sureti ile meydana gelen basınç etkisi, infilak yerindeki boşluğu dışarıdan soğuk havanın hücum etmesi yüzünden iki yönlü olarak görülür. İlk tesir sırasında tamamen yıkılmayan binaların, emme safhası da denilen ikinci safhada yıkılmaları bu sebeptendir.
Nükleer Savaş ve Korunma Tesir ve Zarar şiddet mesafesi
Nükleer Savaş ve Korunma Genel etki tablosunda %45 olarak gösterilen basınç etkisinin özellikleri: Devamlıdır, Yavaş seyreder (Ses hızından), Endirekt yangınlar çıkarır, Bina ve köprüleri yıkar.
Nükleer Savaş ve Korunma Bu özellikleri biraz açarsak korunma bakımından bazı faydalı sonuçlar elde etmek mümkün olur. Silahların kudretine göre devamlılık süresi değişen etki, diğer etkiler gibi ışık hızında değil, ses hızında etrafa yayılmaktadır (340 m/s). Bu yavaş gidiş, bilhassa açıkta bulunanların diğer tesirlerinden zarar görmemeleri halinde basınçtan korunma için zaman kazanımını mümkün kılar.
Nükleer Savaş ve Korunma Nükleer şimşek kendileri için bir ikaz vazifesi görecek ve bu şahıslar korunacak bir yer tedarik edebileceklerdir. Bina ve köp-rüleri yıkar diye kısaca ifade edilmesinin sebebi büyük bir yıkma ve parçalama gücünün varlığını anlatmaktır. O kadar ki 20 KT.-luk bombanın killi toprak sathında infilakı halinde 90 metre yarı-çapında ve 12 metre derinliğinde bir kuyu (krater) açabildiği söy-lenirse basınç gücünün azameti kolayca anlaşılacaktır. Hele bu silah 10 MT.luk ise bu kraterin derinliği 51, yarıçapı 660 metre olacaktır.
Nükleer Savaş ve Korunma Böyle bir basıncın harap edeceği binalarda bir-çok elektrik kontağı, havagazı patlaması ve daha çok mevcut ateşin dağılması sonucunda sayısız yangın başlangıçları da görülecektir. Bu yangın-lar endirekt yangınlar diye adlandırılmışlardır.
Nükleer Savaş ve Korunma 5. Elektromanyetik Pals Elektromanyetik pals, elektronik devreler kullanı- lan modern cihazları bozmak, istenmeyen sinyal çıkarmasına neden olmak suretiyle malzeme hasarlarına neden olur.
Nükleer Savaş ve Korunma KALINTI ETKİLERİ (Radyoaktif Serpinti) Gelecekteki savaşların tehlikelerinden belki en büyüğü olan nükleer silahların, yurt ölçüsünde karış karış, taş taş korunulması gereken tek etkisi müteakip tehlikedir. Bu tehlike "Kalıntı Etkileri" veya "Radyoaktif Serpinti" diye de adlandırılabilir. Bu tehlikenin meydana gelebilmesi için nükleer bombanın yere veya yere yakın infilak ettirilmesi şarttır.
Nükleer Savaş ve Korunma Örneğin; İkinci Dünya Savaşı sırasında Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki şehirleri üzerine atılan 20'şer kilotonluk atom bombaları 305 metre (1000 feet) yükseklikte patladıkları için havada infilak sayılır. Zira 20 kilotonluk bomba için serpinti hasıl edebilecek en fazla yükseklik 180 metredir.
Nükleer Savaş ve Korunma Verilen örnekten çıkarılan sonuç şudur; Nükleer silahlar kudretlerine (ateş topu yarıçaplarına) göre değişen belirli bir yüksekliğin üzerinde infilak ederse radyoaktif serpinti tehlikesi meydana getirmez-ler. İşte her silah için başka olan bu yüksekliğe "KRİTİK YÜKSEKLİK" denir. Bu yükseklikten başla-mak üzere daha aşağıya inildikçe serpinti tehlikesi artacak ve satıhtaki infilakta en çok olacaktır.
Nükleer Savaş ve Korunma Bunun sebebi satıh infilaklarında arz sathında bulunan taş, toprak, sıva, tuğla gibi maddelerle kalay, nikel, demir, bakır, alüminyum ve daha akla gelebilecek her çeşit maddelerin veya toprak içindeki filizlerin en fazla parçalana-bilmesi ve en fazla nötron etkisine maruz kalarak en fazla radyoaktif hale gelebilmesidir.
Nükleer Savaş ve Korunma Radyoaktif hale gelen bu parça ve zerreler kısmen ateş topu içinde eriyerek hatta buharlaşarak atomik bulutu teşkil edecekler ve atmosfer dahilinde (mümkün olursa troposferin bittiği yere yani 30000 metreye kadar) yükseleceklerdir. İşte ateş topu ile birlikte yükselen bu parça ve zerrelerin yerçekimine uyarak yeniden arz sathına dökülmesi olayına "RADYOAKTİF SERPİNTİ= FALL-OUT" diyoruz.
Nükleer Savaş ve Korunma Kalıntı tehlike, yer sıfır noktası ve dolayları için elbette yalnız radyoaktif serpintiden ibaret değildir. İnfilak yerinde meydana gelen çukur (krater) ve çukurun etrafında radyoaktif hale gelmiş, fakat ağırlıkları ya da yerden kopmamaları yüzünden yükseleme-miş o kadar çok şey vardır ki sadece bunların varlığı bile o bölge-yi yaşanmaz durumda saymak için kafidir, yükselenlerin de en ağır olanları yine yer sıfır dolaylarına serpilecek, üstelik burada alfa ve beta tehlikesi ile fisyona iştirak etmeyen ya da fisyon artığı sayılacak kritik maddelerin tehlikesi de en yüksek düzeyde bulunacaktır (Niga bölgesi).
Nükleer Savaş ve Korunma Daha hafif olan radyoaktif toz ve zerreler, atomik bu-lutun çıka-bildiği yükseklikte rüzgarların şiddeti ve yönüne göre bir taraf-tan sürüklenecek, bir taraftan da dökülmeye devam edeceklerdir. Bu sürükleniş ve dökülüş sebebiyle arz sathında teşekkül edecek serpin-ti sathının şekli yaklaşık olarak kenarları çok girintili çıkıntılı basık bir elipse veya puro sigarasına benzeye-cektir. denebilir.
Nükleer Savaş ve Korunma Bu sahanın 10 megatonluk bir hidrojen bomba-sına göre teorik eni, boyu hakkında fikir edinmek gerekirse; Yüksekte esen rüzgarların müsait olması halinde eni 80, boyu 1600 kilometreye, müsait olmaması halinde eni 160 ve boyu 800 kilometreye ulaşacaktır
Nükleer Savaş ve Korunma Böyle bir saha içinde birçok şehir ve kasaba bulunacağı gibi sayısız köy, çiftlik, mandıra, sınai ya da iktisadi tesis, bağ, bahçe, tarla bulunacak ve işte bizim asıl problemimiz buralarda oturan ve çalışanların korunması olacaktır.
Nükleer Savaş ve Korunma Radyoaktif Serpintinin Özellikleri
Nükleer Savaş ve Korunma 1. Kalıcıdır Ani tesirlerde "Devamlıdır" anlatımı kullanıldığı ve süre verildiği halde serpinti tehlikesi için "Kalıcıdır" denilmiştir. Bunun sebebi radyoaktif serpinti tozlarının düştükleri yerden uzaklaştırılmaları bazı şartlarda mümkün olabildiği halde yok edilmeleri ya da çürüme hızını artırma olanağının bulunmamasındandır.Serpinti tozlarını yakmak dahi yok etmek için yeterli değildir.
Nükleer Savaş ve Korunma 2. Nereye Gideceği Önceden Bilinmez Devletin kiminle ne zaman ve hangi şartlar altında düşman duruma geçeceği bilinmeyeceği gibi, komşu devletlerden hangisinin böyle bir durumda kalacağı da kestirilemez. Seferberlik ve savaş ilanından sonra bile hangi hedef bölgelerini, hangi gün ve saatte, hangi kudrette bir silahla taarruza uğrayacağı bilinemez.
Nükleer Savaş ve Korunma Bütün bunlardan başka 20-30000 metre yüksek-te esen rüzgarın şiddet ve yönünü tespiti de nükleer saldırıdan sonra yapılırsa ancak faydalı olabilmektedir. O halde bir hassas bölgede ve muhtemelen yer sıfırda,
Nükleer Savaş ve Korunma önceden tahmin edilen bir silahın tahmin edilen yükseklikte patlatıldığını kabul etsek; yalnız rüzgar sebebiyle tehlikenin ne tarafa gideceğini ve nereleri etki altına alacağını bilmek bir yana, tahmin dahi edemeyiz. Serpintinin, yurt ölçüsünde tedbir alınmasını gerektiren özelliği budur.
Nükleer Savaş ve Korunma 3. Geniş Sahaları Kaplar Ani tesirlerin etki alanlarından söz edilirken yer sıfırları merkez kabul olunan ve belirli yarıçapları bulunan etki alanları belirtilmiş-tir. Halbuki serpinti tesiri için durum tamamen değişiktir. Bu etki yalnız yer sıfır ve dolaylarını değil, infilak yeri ile hiç ilgisi olma-yacak kadar geniş ve uzak mesafeleri tehdit eder. Öyle ki komşu-larımızdan herhangi birisi nükleer taarruza uğrasa ve yurdumuz yüksekten esen rüzgarların esişi yönünde bulunsa, silahın serpinti tesiri birçok şehir, kasaba, köy ve tesislerimizi etki altına alabile-cektir.
Nükleer Savaş ve Korunma 4. Duyu Organları İle Varlığı Anlaşılmaz Yer sıfır civarında başka ve daha uzak yerlere dökülen radyoaktif partiküllerin kitleleri öyle küçüktür ki bunların gözle görülmesi, bir çoğunun bir araya gelmesi halinde bile mümkün değildir. Bu kadar küçük kitlelerin yere düştüğünde ses çıkaramayacağı meydandadır. Kokusu ve özel bir lezzeti olmadığına göre "Duyu organları ile anlaşılmaz." deyiminin çok uygun bir ifade olduğu sonucuna varıl-maktadır. Tehlikenin bu özelliği yüzünden; varlığı-nı anlamak, derecesini ölçmek için Radyak Aletleri kullanılır.
Nükleer Savaş ve Korunma 5. Öldürücüdür Öldürme mekanizmasına, ani nükleer radyasyon etkisi içinde bulunan gama ışınlarından söz edi-lirken değinilmişti. Burada, "Hücrenin iyonize olmasına sebep olur" demekle yetineceğiz.
Nükleer Savaş ve Korunma 6. 7x10 Kaidesine Göre Çürür Çürümenin zaman ile olan ilgisi ileride yeniden ele alınacak ve 7x10 kuralı anlatılacaktır. Tehli-kenin bu özelliği çürümenin ilk anlarda çok hızlı bir tempo ile devam etmesine karşılık, zaman uzadıkça çürüme hızının azaldığını ifade ediyor. biliriz.
Nükleer Savaş ve Korunma Kızgın bir demirin soğumasında olduğu gibi bir demir çubuğu ateşte kızdırırsak rengi beyaza yakın olur. Ateşten çıkarınca hemen kırmızıya ve siyaha döner. Fakat "Asıl rengini aldı" diye-rek elimizde tutmamız mümkün müdür? Bunun mümkün olabilmesi için çok zamana ihtiyaç bulunduğunu hepimiz
Nükleer Savaş ve Korunma 7. Tehlike İnfilaktan 30-60 Dakika Sonra Başlar İnfilak anında radyoaktivite diye bir problem yoktur. Sadece yersıfır ve dolaylarında kalıntı tesirleri (Radyoaktif hale gelip de emilememiş büyük parçalar, fisyon artıkları, nötronlar, alfa ve beta zerreleri) vardır ki buralarda zaten ani tesirler en yüksek düzeydedir.
Nükleer Savaş ve Korunma Serpinti atomik bulut halinde yükselen radyo-aktif haldeki parça ve zerrelerin yeryüzüne dökülmesi demek olduğu, bu çıkış ve iniş için zamana muhtaç bulunduğundan tehlike silahın kudretine ve infilak ettirildiği yüksekliğe bağlı olarak infilaktan en az 25-30 en çok 60 dakika sonra başlamaktadır.
Nükleer Savaş ve Korunma Serpintinin bu özelliği, bilhassa tehlike (hasar) bölgesinde bulunan kılavuzlar ve bu bölgede yaşayan halk için hayati önemde bir çok işler görülmesini, hazırlıkların yapılmasını mümkün kılmıştır.
Nükleer Savaş ve Korunma Radyasyon Hastalıkları Özellikleri yeter bir açıklıkla anlatıldığı serpinti sebebiyle tehlikeye maruz kalanlar iki ayrı şekil-de hasta olurlar.
Nükleer Savaş ve Korunma 1. Radyasyon Hastalığı Gama ışını neşreden kaynak bizden az ya da çok bir uzaklıktadır. Bu kaynak bize nükleer radyasyon, vücudu-muzdaki organları meydana getiren dokuların hücrelerin-de iyonizasyon ve sonuç olarak hücrelerin ölümüne sebep olur. Hücre ölümü ile yerine koyma organındaki aksama hastalanmayı, bu olayın devamı ise ölümü doğurur.
Nükleer Savaş ve Korunma 2. Radyoaktif Zehirlenme Nükleer radyasyon kaynakları nefes alınırken solunum yol ve organ-larına, bulaşmış yiyecek ve içeceklere dikkat edilmezse sindirim organlarına açık yara veya yaralardan doğruca kana yani dolaşım sistemine girebilir. İşte radyoaktif zehirlenme bu tür hastalanmaya verilen addır. Bu hastalanma şeklinde kaynak hangi yol veya yollar-dan olursa olsun vücuda girmiştir. Şualanma yakından olmaktadır. Hasta (zehirlenen), her türlü korunma olanağından yoksundur.
Nükleer Savaş ve Korunma Hastalık Belirtileri Serpinti tehlikesi insanı çabucak öldürüveren bir tehlike değildir. Etki insan vücudunda zamanla harabiyete sebep olur. Belirtileri azar azar meydana çıkar. Zaman uzadıkça belirtileri çoğalarak hastalık gelişir ve nükleer radyasyon almaya devam edilirse bir hafta veya haftalar sonra ölümle sonuçlanır. Biriktirildiği tespit edilen radyasyon miktarı az ölçüde, yahut hastalanan şahıs çok mukavemetli ve artık hastanın radyasyon alması önlenmiş ise istirahat ve iyi bir bakım ile iyileşecektir.
Nükleer Savaş ve Korunma Ancak burada belirtilere değinmeden hastalık yapabilecek dozlarla, ölüme sebep olabilecek dozların, kesin ölüm dozu ile herkes için tehlikesiz biriktirilebilecek dozun açıklanması gerekir. En aşağı düzeyde başlayıp %100 ölüm dozuna kadar olmak üzere radyasyon etkileri şöyledir.
Nükleer Savaş ve Korunma 75 röntgene kadar :Herkes için tehlikesiz alınabilecek radyasyon miktarı 75 röntgen : Savaş dozu 150 röntgen : Hastalık başlangıç dozu 300 röntgen : Ölüm başlangıç dozu 450 röntgen : %50 öldürücü doz 600 röntgen : Herkes için %100 ölüm dozu
Nükleer Savaş ve Korunma Gerek radyasyon hastalığı, gerekse radyoaktif zehirlenmesi seyri ve sonucu itibariyle hastalık belirtileri başka başka olmadığından hissedildiği ya da başkaları tarafından fark edildiği andan itibaren bu belirtiler;
Nükleer Savaş ve Korunma Halsizlik, isteksizlik, bitkinlik, Mide bulantısı, baş dönmesi, Mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, Kusma, şiddetli baş ağrısı, Kusma, ateş yükselmesi, kanlı ishal, Kusma ve kanlı ishalin devam etmesi, ölüm. Şeklinde yaklaşık bir sıraya sokulabilir.
Nükleer Savaş ve Korunma Radyasyondan Korunmada Ana Prensipler Nükleer infilakın kalıntı tesirleri, radyoaktif çürüme tamamlanıncaya kadar derece derece korunma zorunluluğu bulunan ve korunma kurallarına uymayanları öldürebilen kesin bir tehlikedir. Bu büyük tehlikeden korunmada üç ana prensip vardır.
Nükleer Savaş ve Korunma 1. Mesafe Tehlikeden korunma durumunda bulunan canlı ile radyo-aktif kaynak yahut radyoaktiviteli alan arasındaki mesa-fenin canlının korunması bakımından başlı başına rol oynadığı bilinmelidir. Zira böyle bir alandaki canlının aldığı radyoaktivitenin üçte biri dört metre yarı çapında bir daire içinden, yarısı 7,5 metre yarıçapında bir daire içinden, dörtte üçü 30 metre yarıçapında bir daire içinden, geri kalanı da daha uzaktan gelir.
Nükleer Savaş ve Korunma Bunu başka türlü söylemekte mümkündür. Radyoaktif kaynakla arasındaki uzaklık dört metre olan bir canlı bu kaynaktaki şiddetin üçte birinden, uzaklığı 7,5 metre olan canlı yarısından, uzaklığı 30 metre olan canlı ise dörtte üçünden korunmuş (masun) dur.
Nükleer Savaş ve Korunma Örneğin: Radyoaktiviteli bir alandaki şiddet 240 r/s. olsun. Başka korunma olanağı bulunmayan bir insan bu alana 4 metre uzaklıkta ise bu insanın vücudunda bir saatte 160 röntgenlik, 7,5 metre uzaklıkta ise 120 rönt-genlik ve 30 metre uzaklıkta ise 60 röntgenlik bir birik-me (AKÜMÜLATİF) doz olacaktır. O halde serpinti sığınağı yapmak için seçilecek yerin; bir binadaki üst kat yerine bodrum, kenarda bulunan oda yerine ortadaki bir oda olmasına dikkat edilmelidir.
Nükleer Savaş ve Korunma 2. Engel Tehlikeden korunma zorunluluğunda olan canlı ile radyoaktif kaynak arasında ne kadar fazla yarı kalınlık sağlayan bir engel varsa o canlının göstereceği etki aynı ölçüde az olacaktır. Ani tesirler incelenirken Ani nükleer radyasyon içindeki gama ışınlarının daha aktif oldukları belirtilmiştir. Ser-pintiden intişar eden gama ışınları ise diğerlerine oranla az aktiftir. Bu sebeple korunma bakımından gereken yarı kalınlıklarda değişiklikler vardır.
Nükleer Savaş ve Korunma Az aktif oldukları bilinen kalıntı tesirlerinden korunmayı sağlayacak yarı kalınlık hesaplarının: Çelik için : 1.8 cm. Beton için : 5.6 cm. Briket, tuğla,taş, kerpiç ve sıkıştırılmış toprak için : 7 cm. Gevşek toprak için : 8 cm. Üzerinden yapılması amaca yetecektir.
Nükleer Savaş ve Korunma Nükleer tesirinden korunma örnekleri
Nükleer Savaş ve Korunma Üzerinden yapılması amaca yetecektir. Ancak çok uzun süreli bir korunma söz konusu olduğundan ne kadar fazla yarı kalınlık sağlanırsa, sığınak diye seçilen yerdeki koruma faktörünün o kadar yüksek yani sığınağın içinde-kileri o kadar iyi koruyacağı anlaşılır.Aşağıdaki resim-lerde bir nükleer saldırı sırasında ne gibi hallerde ne şekilde hareket edilmesi gerektiği gösterilmektedir.
Nükleer Savaş ve Korunma 3. Zaman Her şeyden önce bilinmelidir ki zaman, sığınakta da açıkta da aynı şekilde çalışır. Daha doğrusu dışarıdaki etkisi ile sığınak-taki etkisi arasında zamanla azalma bakımından hiç fark yoktur. Fakat uzun süre korunulması gereken bu tehlikeden zaman ile çok yakın bir ilgisi vardır ve tehlikeyi yok eden tek unsurdur. Tehlikenin özelliklerinden söz ederken anlaşıldığı gibi çürüme ilk anlarda çok hızlıdır. Zaman uzadıkça hızından kaybederek devam eder ve sona erer.
Nükleer Savaş ve Korunma Açık Alanda Korunma
Nükleer Savaş ve Korunma İnfilak anını (H) harfi ile gösterelim ve bir saat sonraki radyoaktivite şiddetini 1000 r/s. farz edelim. Çürümenin zamanla nasıl oluştuğunu inceleyelim. H + 1 de 1000 r/s. ise H + 7 de 100 r/s. e H + 7x7 (2 gün) de 10 r/s. e ve H + 7x7x7 (15 gün) de 1 r/s. ve düşer H + 7x7x7x7 (3 ay) de ise 0.1 r/s. olacaktır. Başlangıç olarak ele alınan H +1 den 45 dakika sonra şiddetin yarıya indiği de bilindiğine göre hakikaten serpintinin çürümesi önce çok süratli olduğu halde zaman uzadıkça hız azalmaktadır. İşte bu kuralın yukarıdaki zaman şiddet tablosuna 7x10 KAİDESİ denilmektedir
Nükleer Savaş ve Korunma Köprü Gibi bir engel altında Korunma
Nükleer Savaş ve Korunma BİR NÜKLEER SALDIRI OLDUĞUNDA ALINACAK TADBİRLER 1. Dışarıda iseniz; Patlama ışığını görür görmez, hemen çukur bir yere veya duvar dibine veya kuytu bir yere YATIN! Kollarınızı başınızın üstünde kavuşturun! (gözler kapalı olacak veya ışığı görmeyecek) Dizlerinizi karnınıza doğru çekip KAPANIN! Çıplak yerlerinizi (giysilerinizle) ÖRTÜN ! Bu durumunuzu ışık, yakıcı hava hareketi ve yıkılmalar sona erene kadar koruyun (1 dk.)
Nükleer Savaş ve Korunma Bombanın patladığını kuvvetli ışıktan hemen anlayın. Sonra da kalkıp telaş etmeden en yakın sığınağa yönelin; SIĞINAĞA GİRMEDEN ÖNDE 30-60 DK. ZAMANINIZ VAR! Ağzınızı ve burnunuzu tozlara karşı bir bezle, elbise parçasıyla vb. koruyun. Sığınağa girmeden önce giysinizdeki tozu mutlaka çırpın, süpürün. Gerekirse değiştirin. El, yüz, saçlar ve diğer çıplak kalmış yerlerinizi mutlaka yıkayın. Sığınakta kullanacağınız gerekli malzemeleri alın ve sığınağa girin.
Nükleer Savaş ve Korunma 2. Evde veya İş Yerinde iseniz ; YAT, KAPAN, ÖRTÜN! Fakat cam kırıklarından ve düşen eşyalardan korun- mak için: Sırtınızı pencereye dönün.Masa, ranza, koltuk altlarına / arkalarına yatın.Tehlike geçince doğruca sığınağa gitmek üzere yukarıda belirtilen hazırlıkları yapın.
Nükleer Savaş ve Korunma SIĞINAĞA GİRMEK İÇİN 30-60 DK ZAMANINIZ VARDIR! 3. Araçta iseniz; Parlak ışığı görür görmez: Aracı ve motorunu durdurun. Hemen açık yerlerinizi kapatın Ellerinizi başınızın üzerine koyun ( başınızı koruyun). Sırtınız camlara dönük olarak, dizlerinizin üzerine kapanın.YAT, KAPAN, ÖRTÜN! Tehlike geçince sığınağa giriş hazırlıklarına başlayın. Telaş etmeyin.
NÜKLER SAVAŞ ve KORUNMA KONULU SUNUMUZ BİTMİŞTİR. İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM ALİ RIZA YARALI ERZURUM EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ SİVİL SAVUNMA UZMANI
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ERZURUM BÖLGE EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ Biyolojik Savaş ve Korunma ALİ RIZA YARALI ERZURUM BÖLGE EĞİTİM Ve ARAŞTIRMA HASTANESİ SİVİL SAVUNMA UZMANI
Biyolojik Savaş ve Korunma GİRİŞ Yüzyıllardır olduğu gibi günümüzde de dünyada barışın sağlanabilmesi için uluslararası kuruluşlar tarafından çalışmalar yapılmakta, devletler arası antlaşmalar düzenlenmekte, buna rağmen savaşları önlemek mümkün olamamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da silahlanma yarışı sürüp gitmektedir.
Biyolojik Savaş ve Korunma Savunma amaçlı olduğu iddia edilen bu silahlar şüphesiz savaşa mani olmak için caydırıcı bir unsurdur da. Silahlanma saldırı veya caydırıcı amaca yönelik olabilir. Ama kullanılacağı mekan yerküremiz ve yerküremizde yaşayan insandır. Bu insanlar tarafından meydana getirilen şehirler, sanayi tesisleri, ulaşım, haberleşme, enerji vb. uygarlık abideleridir.
Biyolojik Savaş ve Korunma Bunları neden söylüyoruz; bilindiği gibi günümüzde savaşlar cephelerde yapılmamaktadır. Yani yalnız silahlı kuvvetler arasında cereyan etmemektedir. Savaşan ülkeler asker ve sivil olarak top yekün bu acımasız, yok edici kavganın içinde yer almaktadır. Doğrudan insana yönelik olarak yapılan sıcak savaşlarda kullanılan silahları, şu başlıklar altında saymak mümkündür.
Biyolojik Savaş ve Korunma Klasik ve modern silahlar, Nükleer silahlar, Kimyasal silahlar, Biyolojik silahlar, Kozmik ve elektronik silahlar, Meteorolojik silahlar, Psikolojik silahlar. Tüm bu silahların hedefi kesinlikle insanlardır. Gerçekte hepsi de büyük tehlike arz ederler. Fakat nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlar özel bir sınıfa dahildir. Çünkü, duyu organları ile keşifleri mümkün değildir. Bu nedenle insan hayatı daha çok tehlike altındadır.
Biyolojik Savaş ve Korunma TANIMI Biyolojik savaş; insan, evcil hayvan ve faydalanılan bitkilerde ölüm veya zarar meydana getirmek, malzeme-yi hasara uğratmak amacıyla mikroorganizmaların veya bunların toksinlerinin (zehirlerinin) kasten kullanılması-dır. Bakteriler, Riketsialar, Virüsler, Funguslar, Protozoalar gibi mikroorganizmalar biyolojik savaş maddesi (ajanı) olarak kullanılabilir.
Biyolojik Savaş ve Korunma BİYOLOJİK SAVAŞ MADDELERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ Biyolojik savaş maddelerinin belli başlı özellikleri şunlardır: Üretimleri kolay ve ucuzdur. Depolama şartlarına ve dış şartlara dayanıklıkları fazladır. Enfeksiyon yetenekleri fazla olup,salgın yapabilmektedir. Hastalık yapmaktadır. Vücuda çeşitli yollardan girer. Kuluçka devreleri genellikle kısadır. Teşhis ve tedavileri güç olup, çok zaman almaktadır. Öldürücüdür.
Biyolojik Savaş ve Korunma BİYOLOJİK SAVAŞ MADDELERİNİN VÜCUDA GİRİŞ YOLLARI Solunum Sistemi, Sindirim Sistemi, Deri, Tenasül Organları, Göz Konjiktivaları ile
Biyolojik Savaş ve Korunma Biyolojik ajanın vücuda giriş yollarına göre tehlike oranı artar. Örneğin; ŞARBON hastalığı mikrobu deri yolu ile alınırsa ölüm oranı %5 - 20 civarında iken, solunum yolu ile alındığında ölüm oranı %99'a kadar çıkar. Yine VEBA deri yolu ile bulaştığında ölüm oranı %20-30 iken, solunum yolu ile alındığında ölüm oranı %95'e kadar çıkar. Tüberküloz basilleri solunum yolu ile akciğer-lere girince hastalık VEREM olur. Aynı basiller sindirim yolu ile alı-nırsa bağırsakta bağırsak hastalığı olur. TİFO mikrobu yaralar-dan geçerse az, sindirim yolu ile alınırsa çok tehlikeli olur.
Biyolojik Savaş ve Korunma BİYOLOJİK SAVAŞA KARŞI SAVUNMA Biyolojik silahlara karşı savunma tedbirlerinden sorumlu makam Sağlık Bakanlığıdır. Ancak, diğer Bakanlık ve ilgili kuruluşlar da kendi hizmetleri ile ilgili savunma ted-birleri konusunda gerekli önlemleri almak durumundadır-lar. Örneğin; bitki ve hayvanlarda ortaya çıkacak hastalık- lara karşı tedbirler Tarım ve Köy işleri Bakanlığınca, Biyolojik Ajan ile kirlenmiş sahaların temizlenmesi Çevre Bakanlığı, İtfaiye ve Sivil Savunma vb. kuruluşlarca yapılmaktadır.
Biyolojik Savaş ve Korunma Biyolojik silahların kullanımını önleyecek veya kullanıldıklarında bunları etkisiz hale getirebilecek hiç bir kesin önlem pratik olarak yoktur, yakın gelecekte de olmayacaktır. Bu tür silahların üretilmesi, depolanması ve kulla-nılması oldukça ucuz, ancak bunlardan korun-ma, tedavi yöntemleri ise oldukça pahalı ve zordur. Etkili bir savun-ma için iyi eğitilmiş personele, çok etkili haber alma birimlerine, kaliteli ve etkili koruyucu malzeme, tespit ve teşhis araç ve gereç-lerine, çok çabuk ve etkili bir şekilde organize olan Sağlık, Sivil Savunma ve İtfaiye teşkilatlarına gerek bulunmaktadır.
Biyolojik Savaş ve Korunma BİYOLOJİK SAVAŞ MADDELERİNDEN KORUNMA TEDBİRLERİ 1- Genel Tedbirler a) Sağlık, İtfaiye, Sivil Savunma ve diğer ilgili personel ve halk, biyolojik savaş hakkında bilgilendirilmelidir. b) Bunlara hijyen kural ve esasları öğretilmelidir. c) Bütün yurtta aşı, serum, ilaç, hastane, doktor ve sağlık personeli yeterliliği sağlanmalıdır. d) Planlanan aşılar zamanında yapılmalı ve gerekli sıhhi tedbirler alınmalıdır.
Biyolojik Savaş ve Korunma e) Biyolojik savaş maddelerine karşı koruyuculuk sağlayan malzemeler (maske, koruyucu elbise, kitler) temin edilmeli ve kullanılması öğretilmelidir. f) Şahsi ve çevresel temizliğe dikkat edilmelidir. g) Su ve besin maddeleri temiz olarak kapalı kaplar-da bulundurulmalı ve gerektiğinde kaynatılmalıdır. h) Hastalıklar, ilgili yerlere derhal haber verilmeli-dir. I) Yetkililerin emir ve talimatlarına uyulmalıdır.
Biyolojik Savaş ve Korunma 2- Bireysel Tedbirler a) Varsa maske tak. b) Kirlenmiş sahadan en kısa sürede uzaklaş. c) Hiç bir şeye el sürme ve yere atılmış eşyaları alma. d) Elbiseni düğmele, eldivenlerini giy ve açık yerlerini kapat.(kesik ve yaralar, yara bantı ile kapatılmalıdır.)
Biyolojik Savaş ve Korunma e) Yakınında sığınak varsa sığınağa gir. f) Yanındaki içecek ve yiyecekten başkasını yeme. g) İçecek ve yiyecekleri kaynat. h) Kullanılacak malzeme ve araçları sterilize et. ı) Vücudunu temiz tut. j) Hastalık halinde derhal doktora müracaat et. k) Şaşırma, heyecanlanma ve şayialara inanma.
Biyolojik Savaş ve Korunma Kişisel dekotiminasyon
Biyolojik Savaş ve Korunma 3- Toplu Korunma Toplu olarak korunma sığınaklar ile sağlanır. Sığınakların havalandırma tertibatlarının filtreli olması, giriş ve çıkışlarının iyi izole edilmesi gereklidir. Ayrıca sığınaklarda personele yetecek temizlik ve tedavi madde-lerinin bulundurulması gereklidir.
Biyolojik Savaş ve Korunma 4- Sığınaklarda Uyulması Gerekli Kurallar a) Sığınağa girenlerin temizliği yapılmalıdır. b) Kontrol ve muayeneden geçirilmeyen gıda maddeleri ile su sığınağa sokulmamalıdır. c) Yiyecek ve içeceklerin kapalı kutularda bulundurulması, yiyeceklerin pişirilmeden yenmemesi ve suların kaynatılmadan içilmemesi gerekir. d) Çöp ve dışkıları naylon torbalara doldurulup ağızları bağlı tutulmalı ve dezenfekte edilmelidir.
Biyolojik Savaş ve Korunma BİYOLOJİK SAVAŞ MADDESİ İLE KİRLENEN PERSONEL VE EŞYANIN TEMİZLENMESİ Biyolojik taarruzdan sonra temizlenmek için en basit ve en tesirli usul, su ve sabunla yıkan-mak ve yıkamaktır.
Biyolojik Savaş ve Korunma Personel Dekontininasyonu
Biyolojik Savaş ve Korunma 2- Eşyaların Temizlenmesi Kirlenen elbise ve çamaşır ile diğer eşyalar ilk fırsatta sabunlu veya deterjanlı su ile yıkanır ya da kaynatılarak temizlenir. Koruyucu maske, filtre elemanları çıkarıla-rak dış ve iç kısımları temiz bir bezle temizlenir, sonra ılık sabunlu suda yıkanır ve dezenfektan kimyasal eri-yikler kullanılarak temizlenir.
Biyolojik Savaş ve Korunma Malzemenin dekontiminasyonu
Biyolojik Savaş ve Korunma 3- Yiyecek ve İçeceklerin Temizlenmesi Biyolojik madde ile kirlenen yiyecek ve içeceğe çok fazla dikkat edilir. Yiyecek ve içecekler hastalık meydana getiren tabii kaynaklardır. Sağlık personeli tara-fından yenmelerine ve içilmelerine müsaade edilmedikçe kullanılmaz. Ancak aşağıdaki temizleme işlemleri yapıldıktan sonra yenilebilir ve içilebilir. a) Taze sebze ve meyvelerin kirli kısımları kesilerek atılır ve bol su ile yıkana-rak temizlenir. b) Et ve buna benzer maddelerin 1-2cm. kalınlığında üst kısımları kesilip atıla-rak veya pişirilerek temizlenir. Kuru yiyecek maddeleri için kaynatarak pişirme en iyi yoldur.
Biyolojik Savaş ve Korunma c) Ambalajlı yiyecek maddeleri ise; (Sağlam ve dayanıklı ambalajlar kirlenme ihtimalini azaltır) karton ambalajlı yiyecek maddelerinde, ambalajın dış kısımları kireç kay-mağı veya kimyasal bir madde ile silinir.Kuruduktan son-ra dış kısımları atılır ve kullanılacak hale getirilmiş olur.
Biyolojik Savaş ve Korunma d) Teneke ve cam veya plastik ambalajlı yiyecek maddeleri kutusu açılmadan evvel 15 dakika suda kaynatılarak veya su ve sabunla yıkanarak veyahut mikrop öldürücüde dezenfekte edilerek temizle-nir. Kural olarak açıktaki bütün sular dökülmelidir. Ancak bu gibi sular kullanmak mecburiyetinde kalınırsa su iyice kaynatılmalı (en- az 15 dakika ) ve içine su arıtma tabletleri atılmalıdır. Kapalı kap ve su şişelerindeki su, dış yüzeyleri temizlenmek suretiyle içilecek hale getirilir. Çeşme ve akarsuların suları tıbbi kontrolden geçme-den içilmemeli ve kullanılmamalıdır.
Biyolojik Savaş ve Korunma Yiyeceklerin dekontiminasyonu
Biyolojik Savaş ve Korunma 4- Binaların Temizlenmesi Özellikle ahşap binaların temizlenmesi güçtür. Binalar kireç kaymağı ile fırçalanarak veya süngerle, sıcak sabunlu su ile veya çamaşır sodası ile yıkanarak veyahut havalandırılarak temizlenir. Ayrıca binalar, biyolojik temizle-yici madde kullanılarak da temizlenir.
Biyolojik Savaş ve Korunma 5-Açık Yerlerin Temizlenmesi Güneş ışığının birçok mikroorganizmaları öldürücü etkisi olduğundan, genel olarak açıktaki gölgesiz yerleri temiz-leyebilir. Bununla beraber alçak ısılarda gölgeli bölgeler saatlerce tehlikeli olarak kalabilir. Geniş bölgelerin temiz-lenmesi mümkün değildir. Ancak, kirletildiğinden şüphe edilen önemli bölgeler, kimyasal temizleyiciler ve kostik soda eriyiği gibi temizleme maddeleri kullanılarak temiz-lenir.
Biyolojik Savaş ve Korunma ŞARBON (ANTRAKS) VE DİĞER BİYOLOJİK AJANLARLA GERÇEKLEŞTİRİLEN TEHDİTLER KARŞISINDA ÖNERİLEN TEDBİRLER Bilindiği gibi zaman zaman şarbon basili içeren mektuplarla yapılan tehditler meydana gelmektedir. Bunlardan birçoğu boş zarf iken, bazılarında tozlu materyaller mevcuttur. Bu kılavu-zun amacı bu tip olayların nasıl ele alınacağı konusunda tav-siyelerde bulunmaktır.
Biyolojik Savaş ve Korunma PANİĞE KAPILMAYIN Şarbon organizmaları deride, Mide-barsak sisteminde veya akciğerlerde enfeksiyon oluşturabilirler. Bunun oluşabilmesi için organizmanın hasarlı deriye temas etmesi, yutulması veya solunum yoluyla ince partiküller halinde alınması gereklidir. Hastalık şarbon sporlarıyla karşılaşılmasından hemen sonra uygun antibiyotiklerle yapılacak bir tedaviyle önlenebilir. Şarbonun bir kişiden diğerine bulaşımı yoktur.
Biyolojik Savaş ve Korunma Şarbonun gizli bir saldırı ajanı olabilmesi için çok ince partiküller halinde havayla karışması gerekir. Bunu yapmak oldukça zordur. Çok büyük teknik yetenek ve özel ekipman gerektirir. Eğer bu küçük partiküller solunduğunda hayatı tehdit eden akciğer hastalıklarına neden olabilir. Ancak erken tanı ve tedavi etkilidir.
Biyolojik Savaş ve Korunma ÜZERİNDE ŞARBON TEHDİTİ YAZILI ŞÜPHELİ PAKET VEYA MEKTUP ALINDIĞINDA; Ağız ve burunu kapatan toz maskesi ve plastik eldiven kullanın. Zarfı sallamayın ve şüpheli mektubun içeriğini dökmeyin. Zarfı veya paketin içindeki içeriğin sızıntısını engellemek için plastik bir torbaya veya benzer bir kaba koyun Eğer içine koyacak bir şey yoksa zarfı veya paketi giysi, kağıt veya çöp bidonu gibi bir şeyle kapatın ve bunu açmayın. Odayı terk edin ve kapıyı kapatın. Hiç kimsenin buraya girmemesi için bölgeyi boşaltın. Tozun veya şüpheli içeriğin yüzünüze bulaşmasını engellemek için, ellerinizi sabun ve suyla yıkayın
Biyolojik Savaş ve Korunma Daha sonra Eğer evdeyseniz uzman ekiplerin gelmesi için 112 ve 155'i veya bulunduğunuz ildeki İl Sivil Savunma Müdürlüğünü arayınız. İş yerindeyseniz yine uzman ekiplerin gelmesi için 112 ve 155'i veya bulunduğunuz ildeki İl Sivil Sav. Müdürlüğünü arayınız. Durumdan bina güvenlik görevlinizi ve amirlerinizi haberdar ediniz. Bu şüpheli mektup ya da paket ilk fark edildiğinde odada bulunan herkesin bir listesini yapın. Bu listeyi hem bölgenizdeki sağlık yetkililerine, hem de soruşturmayı yönetecek olan güvenlik ekiplerine veriniz.
Biyolojik Savaş ve Korunma İÇİNDE TOZ OLAN BİR ZARF VARSA VE BU TOZ YÜZEYE DÖKÜLMÜŞSE; Tozu temizlemeye çalışmayın. Dökülen içeriği derhal elbise, kağıt veya çöp bidonu gibi bir şeyle kapatın ve bunu açmayın. Odayı terk edin ve kapıyı kapatın. Hiç kimsenin buraya girme-mesi için bölgeyi boşaltın. Tozun veya şüpheli içeriğin yüzünüze bulaşmasını engellemek için, ellerinizi sabun ve suyla yıkayın. Daha sonra Eğer evdeyseniz uzman ekiplerin gelmesi için 112 ve 155'i veya bulunduğunuz ildeki İl Sivil Savunma Müdürlüğünü arayınız.
Biyolojik Savaş ve Korunma İş yerindeyseniz yine uzman ekiplerin gelmesi için 112 ve 155'i veya bulunduğunuz ildeki İl Sivil Savunma Müdürlüğünü arayınız. Durumdan bina güvenlik görevlinizi ve amirlerinizi haberdar ediniz. Bu toz ile kirlenmiş olan giysilerinizi mümkün olduğu kadar çabuk çıkartın, plastik bir torbaya veya ağzı mühürlenebilecek bir kaba koyun. Giysinin konduğu bu torba veya kap olaya müdahale eden birimlere veril-melidir.
Biyolojik Savaş ve Korunma Sabun ve suyla mümkün olduğu kadar çabuk bir duş alın. Çamaşır suyu veya benzer maddeleri derinize tatbik etmeyin. Eğer mümkünse odada veya bölgede olup, toz ile temas eden herkesin bir listesini yapın. Bu listeyi daha sonraki tıbbi takip de kullanılmak üzere ye-rel sağlık ekibine ve soruşturmayı yürütecek olan güvenlik güçlerine iletin.
Biyolojik Savaş ve Korunma ŞÜPHELİ MADDENİN HAVA İLE TEMASI DURUMUNDA; Bölgede ki vantilatörleri veya havalandırma birimlerini kapatınız. Derhal bölgeyi terk ediniz. Diğerlerini bu bölgeden uzak tutmak için kapıyı kapatın. Daha sonra; Eğer evdeyseniz uzman ekiplerin gelmesi için 112 ve 155'i veya bulunduğunuz ildeki İl Siv. Sav. Müdürlü-ğünü arayınız.
Biyolojik Savaş ve Korunma İş yerindeyseniz yine uzman ekiplerin gelmesi için 112 ve 155'i veya bulunduğunuz ildeki İl Sivil Savunma Müdürlüğünü arayınız. Durumdan bina güvenlik görevlinizi ve amirlerinizi haberdar ediniz. Mümkünse binanın tüm havalandırma sistemini kapatın.
Biyolojik Savaş ve Korunma Mümkünse kirlenmenin olduğu bölgede bulunan herkesin bir listesini yapın. Bu listeyi daha sonraki tıbbi takip de kullanılmak üzere yerel sağlık ekibine ve soruşturmayı yürütecek olan güvenlik güçlerine iletin.
Biyolojik Savaş ve Korunma ŞÜPHELİ PAKETLERİ VE MEKTUPLARI NASIL AYIRMALI; Şüpheli paketlerin ve mektupların bazı karakteristik özellikleri şunlardır; Fazla sayıda yollanmış olma, Elle ve kötü yazılmış tarzda yazı, Hatalı unvanlar, Unvan var-isim yok, Genel ifadelerin hatalı yazımı, Yağ lekeleri, uçuk renkler ve koku, İade adresinin bulunmaması,
Biyolojik Savaş ve Korunma Aşırı ağırlık, Şişkin veya düzgün olmayan zarflar, Çıkıntı yapmış alüminyum folyo tel, Zarf üstündeki aşırı güvenlik önlemi, (selobant, paket lastiği gibi emniyet önlemleri) Görünür bozulmalar, Tik-tak sesleri, Zarf üzerinde "KİŞİYE ÖZEL" veya "GİZLİ" gibi kısıtlayıcı ifadeler olması, Pul üzerindeki damganın iade adresiyle alakasız şehir ismi içeriyor olması,
Biyolojik Savaş ve Korunma Konulu sunumuz bitmiştir İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM ALİ RIZA YARALI ERZURUM EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ SİVİL SAVUNMA UZMANI
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ERZURUM BÖLGE EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ Kimyasal Savaş ve Korunma ALİ RIZA YARALI ERZURUM BÖLGE EĞİTİM Ve ARAŞTIRMA HASTANESİ SİVİL SAVUNMA UZMANI
Kimyasal Savaş ve Korunma GİRİŞ Yüzyıllardır olduğu gibi günümüzde de dünyada barışın sağlanabilmesi için uluslararası kuruluşlar tarafından çalışmalar yapılmakta, devletler arası antlaşmalar düzenlenmekte, buna rağmen savaşları önlemek mümkün olamamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da silahlanma yarışı sürüp gitmektedir.
Kimyasal Savaş ve Korunma Savunma amaçlı olduğu iddia edilen bu silahlar şüphesiz savaşa mani olmak için caydırıcı bir unsurdur da. Silahlanma saldırı veya caydırıcı amaca yönelik olabilir. Ama kullanılacağı mekan yerküremiz ve yerküremizde yaşayan insandır. Bu insanlar tarafından meydana getirilen şehirler, sanayi tesisleri, ulaşım, haberleşme, enerji vb. uygarlık abideleridir.
Kimyasal Savaş ve Korunma Bunları neden söylüyoruz; bilindiği gibi günü-müzde savaşlar cephelerde yapılmamaktadır. Yani yalnız silahlı kuvvetler arasında cereyan etmemektedir. Savaşan ülkeler asker ve sivil olarak top yekün bu acımasız, yok edici kavganın içinde yer almaktadır. Doğrudan insana yönelik olarak yapılan sıcak savaşlarda kullanılan silah-ları, şu başlıklar altında saymak mümkündür.
Kimyasal Savaş ve Korunma Bunları neden söylüyoruz; bilindiği gibi günümüz-de savaşlar cephelerde yapılmamaktadır. Yani yal-nız silahlı kuvvetler arasında cereyan etmemektedir. Savaşan ülkeler asker ve sivil olarak topyekun bu acımasız, yok edici kavganın içinde yer almaktadır. Doğrudan insana yönelik olarak yapılan sıcak savaşlarda kullanılan silahları, şu başlıklar altında saymak mümkündür.
Kimyasal Savaş ve Korunma - Klasik ve modern silahlar, - Nükleer silahlar, - Kimyasal silahlar, - Biyolojik silahlar, - Kozmik ve elektronik silahlar, - Meteorolojik silahlar, - Psikolojik silahlar.
Kimyasal Savaş ve Korunma Tüm bu silahların hedefi kesinlikle insanlardır. Gerçekte hepsi de büyük tehlike arz ederler. Fakat nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlar özel bir sınıfa dahildir. Çünkü, duyu organları ile keşifleri mümkün değildir. Bu nedenle insan hayatı daha çok tehlike altındadır.
Kimyasal Savaş ve Korunma Kimyasal silahlardan etkilenen insanlar
Kimyasal Savaş ve Korunma KİMYASAL SAVAŞIN TANIMI Kimyasal özelliği nedeniyle öldürücü, yaralayıcı ve tahriş edici özellikler gösteren, sis ve yangın meydana getiren Katı, Sıvı, Gaz ve Aerosol halindeki maddeler ile yapılan savaştır.
Kimyasal Savaş ve Korunma KİMYASAL SAVAŞ MADDELERİNİN GENEL AYIRIMI 1. Fiziksel Durumlarına Göre Katı, Sıvı, Gaz, Aerosol.
Kimyasal Savaş ve Korunma 2. Fizyolojik Etkilerine Göre a. Zehirleyici Kimyasal Maddeler : Sinir gazları, Yakıcı gazlar Kan zehirleyici gazlar, Boğucu gazlar, Uyuşturucu gazlardır.
Kimyasal Savaş ve Korunma b. Kargaşalığı Bastıran Gazlar Gözyaşı getiren gazlar, Kusturucu gazlar. c. Kimyasal Maddelerin Kullanımlarına Göre Savaş gazları (zayiat verdiren gazlar), Yangın maddeleri, Sis maddeleri, Bitki öldürücüler.
Kimyasal Savaş ve Korunma d. Arazide Kalma Özelliklerine Göre Uçucu gazlar (atıldığı anda 10-30 dakikadan daha fazla kalmayan gazlardır), Kalıcı gazlar (30 dakikadan daha uzun süreli kalan gazlardır).
Kimyasal Savaş ve Korunma Kimyasal Silahtan etkilene yapılan ilkyardım
Kimyasal Savaş ve Korunma KİMYASAL MADDELERİN SEÇİM VE KULLANIMINI ETKİLEYEN GENEL FAKTÖRLER Kimyasal maddenin etkin bir şekilde kullanımı, onun fiziksel ve kimyasal özellikleri ile meteorolojik şartlara bağlıdır Kimyasal maddenin etkinliğinin süre- si saldırıda kullanılan maddenin fiziksel karakterine, miktarına, silah sistemine, kullanıldığı bölgenin arazi yapısına, saldırıya uğrayan kitlenin kimyasal maddeyi nötralize etme yeteneğine bağlıdır.
Kimyasal Savaş ve Korunma .Kimyasal Saldırıya Hava Şartlarının Etkisi Sıcaklık, sıcaklık farkı, rüzgar, nem vb. meteorolojik parametreler kimyasal ajanların performansını etkiler. Ajanların buharlaşması ve yayılması sıcaklık ve rüzgar hızı ile artar. Nemin fazla olması Iperit'in etkinliğini artırır. Yağmur ise bazı sıvı ajanların kontaminasyonunu yıkayabilir. Tabloda bazı ajanların hava şartlarına bağlı olarak kalıcılığı verilmiştir.
Kimyasal Savaş ve Korunma BAZI KİMYASAL AJANLARIN KALICILIĞI Kimyasal Savaş Ajanı HAVA ŞARTLARI Güneşli Hafif Rüzgarlı 20 C Civarı Nemli ve Rüzgarlı 10 C Sakin ve Güneşli Karlı -10 C Civarı GA 1-4 1/2-6 saat 1-2 gün - 2 hafta GB 1/4-4 saat 1/4-1 saat 1-2 gün GD 2-5 gün 3-36 saat 1-6 hafta VX 3-21 gün 1-12 saat 1-16 hafta H 2-7 gün 1-2 gün 2-8 hafta
Kimyasal Savaş ve Korunma 2. Kimyasal Savaş Maddelerinin Vücuda Girme Yolları Buhar, Gaz ve Aerosol halinde zehirli maddeler solunum yoluyla, katı ve sıvı partiküller halinde olan zehirli maddeler deri yoluyla, yiyecek ve içecek maddelerine bulaşmış zehirli maddeler sindirim yoluyla girerler.
Kimyasal Savaş ve Korunma KİMYASAL SAVAŞ MADDELERİNİN KULLANMA ŞEKİLLERİ Püskürtücü aletler veya spray-tanklarla, sıvı veya aerosol şeklinde, topçu mermileri, roket veya torpido mermileri içinde, mayınlarla, füzelerle, uçak bombalarıyla.
Kimyasal Savaş ve Korunma SAVAŞ GAZLARININ ÇEŞİTLERİ Savaş gazları, cilde temas ettiği, personel tarafından solunduğu veya sindirim yolu ile alındığı zaman öldürücü ve zarar verici etkiler meydana getirirler. Standart savaş gazları şunlardır; Sinir gazları, Yakıcı gazlar, Kan Zehirleyici gazlar, Boğucu gazlar, Kusturucu gazlar, Göz Yaşartıcı gazlar, Uyuşturucu gazlar.
Kimyasal Savaş ve Korunma SAVAŞ GAZLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ VE KORUNMA Zehirleme gücü çok yüksektir, Renksiz, kokusuz, havadan ağırdır, Yapıları kolaylıkla bozulmaz, Üretimleri kolay ve ucuzdur, Havaya, suya ve kimyasal maddelere karşı dayanıklıdır.
Kimyasal Savaş ve Korunma 1. Sinir Gazları Sıvı, gaz veya buhar halinde bulunurlar. Renksiz ve tatsızdırlar. Sıvı halinde ise kahverengidirler. Sinir gazları solunum ve cilt yoluyla vücuda girer. Kişinin sinir sistemini etkiler, kasları felce uğratarak solunum ve dolaşım sistemlerini durdurup ölüme neden olur.
Kimyasal Savaş ve Korunma Sinir gazları Tabun GA, Sarın GB, Soman GD, VX Grubu, gazlardır. G Grubu gazları solunum yoluyla vücuda girer. Yeterli miktarda alındığı takdirde 1-2 dakika içerisinde ölüme sebebiyet veren gazlardır. Öldürücü dozu 1 Miligram kadardır. VX Grubu sinir gazları son zamanlarda geliştirilmiştir. G Grubundan daha öldürücüdür. Buhar ile solunum sistemlerinden veya sıvı ise deriden nüfuz edebilir. Atıldıkları yerler-de uzun müddet kalabilirler. Öldürücü dozu 0,4 Miligramdır.
Kimyasal Savaş ve Korunma a) Fizyolojik Etkileri: Sebepsiz ağız ve burun akıntısı, göğüs tıkanıklığı, solunum güçlüğü, görme bulanıklığı, gözbebeklerinin küçülmesi, kaslarda seğirme, bulantı ve kusma, aşırı terleme ve idrar tutamama, baş ağrısı, denge bozuk-luğu, şaşkınlık, miskinlik, sebepsiz sıçrama, çırpın-ma, koma ve ölüm.
Kimyasal Savaş ve Korunma b) Korunma: Sinir gazlarından korunmak için gaz maskesi, koruyucu elbise, eldiven ve bot birlikte kullanılmalıdır. Sığınak veya sığınma yerine girilmelidir. Şayet, sinir gazına maruz kalınmışsa, nefesinizi tutunuz ve örtünerek derhal kapalı bir yere giriniz. Yukarıda belirtilen fizyolojik etkiler görüldüğünde bir ATROPİN iğnesi yapınız.
Kimyasal Savaş ve Korunma (Etkileri geçmediği takdirde 15'er dakika ara ile 2 nci Atropin iğnesi yapınız) Cilde bulaşmış ise pudra veya benzeri bir madde dökünüz 5-10 dakika sonra sabunlu su ile yıkayınız. Elbiselere bulaşmış ise bulaşan yeri kesip atınız veya elbiseyi çıkarınız. Göze kaçmış ise gözü su ile en az 30 saniye yıkayınız.
Kimyasal Savaş ve Korunma DİKKAT: SİNİR GAZINA MARUZ KALDIĞINIZDAN EMİN OLMADIKÇA ATROPİN İĞNESİNİ YAPMAYINIZ. ATROPİN İĞNESİ KULLANILDIKTAN SONRA KASLARI GEVŞETMEK İÇİN DİAZEPAM TABLETİNDEN 1 ADET ALINIZ. Evde iseniz, Gaz Alarmı verilince daha önceden hazırlamış oldu-ğunuz sığınma yerlerine gidiniz. Taşıtta iseniz; taşıtın kapı ve pencerelerini, havalandırma tesisatını kapatınız. Rüzgarı karşını-za alarak hızla uzaklaşınız.
Kimyasal Savaş ve Korunma 2. Yakıcı Gazlar Genellikle sıvı ve buhar halinde bulunurlar. Gözleri cildi veya solunum yollarını yakmak suretiyle zayiata sebep olan geç tesirli kimyasal harp maddesidir. Yaptığı zehir-lenmenin belirtileri genellikle 4-6 saat içerisinde ortaya çıkar. Bazı çeşitleri acı verirler. Renkleri renksizden ko-yu kahverengine kadar değişen yağlı sıvılardır. Buhar halindeyken normal olarak görünmezler. Bir kısmının kokuları olup sarımsak, acı badem, ıtır gibi kokuları vardır (İperitler, Arsenikler).
Kimyasal Savaş ve Korunma a) Fizyolojik Etkileri: Gözlerde sulanma ve yanma, gözlerde ışığa karşı duyarlılık, göz kapaklarının şişmesi, öksürük ve boğulma hali, gözlerde, boğaz ve nefes borularında iltihaplanma, ciltte kızarıklıklar ve kabarcıklar, bulantı ve kusma. b) Korunma: Göz kapaklarını açık tutarak bol su ile uzun süre yıka. Tenine bulaşan sıvıyı yara temizler gibi sürtmeden sil. Koruyucu merhem sür. Bol su ile yıka. Elbiseni temizle ya da çıkar at.
Kimyasal Savaş ve Korunma 3.Kan Zehirleyici Gazlar Kalıcı olmayan çabuk tesirli gazlardır. Kandaki oksijenin vücut doku ve hücreleri tarafından alınmasını önlemek suretiyle ölüme sebep olur-lar. (Hidrojen Siyanür, Siyanojen Klorid, Arsin)
Kimyasal Savaş ve Korunma a) Fizyolojik Etkileri: Burun ve boğazda Tahribat, Titreme ve öksürük, Göğüs darlığı ve boğulma hali, Solunum hızlanması, Güç ve ağır solunum, Baş ağrısı, baş dönmesi, sersemleme, Bulantı ve kusma, Boğazlarda ve nefes borusunda şiddetli acı, Şiddetli baş ağrısı. b) Korunma: Varsa maskeni tak, Sığınak veya sığınma yerine gir, Açık ve temiz havaya çık.
Kimyasal Savaş ve Korunma 4. Boğucu Gazlar Boğucu gazlar solunum yoluyla vücuda girerler. Nefes yolları ve akciğerleri tahrip etmek suretiyle solunum sistemini etkilerler. Kanın ödemine neden olarak akci-ğerler sıvı ile dolar ve oksijen yetersizliğinden ölüme neden olabilirler. Çok uçucu olan bu gruptaki gazlar genellikle renksiz ve yeni biçilmiş çayır, çürümüş saman ve mısır püskülü kokusu gibi kokuları vardır (Fosgen, Difosgen).
Kimyasal Savaş ve Korunma a) Fizyolojik Etkileri: Göğüste darlık ve solunum güçlüğü, Öksürük ve gözlerde yaşarma, Yorgunluk, dudaklarda morarma, Burun ve boğazlarda tahriş ve akıntı, Bulantı ve kusma b) Korunma: Varsa maskeni tak. Gazlı sahadan uzaklaş. Sığınak ve sığınma yerlerine gir. Oksijen cihazı tatbik edilir (Suni solunum yaptırılmaz).
Kimyasal Savaş ve Korunma 5. Kusturucu Gazlar Bu gazlar genellikle katı haldedirler. Isındıkça buharlaşır, yoğunlaşır, zehirli aerosoller oluştururlar. Kusturucu gazlar, genel olarak ayaklanmalarda ve kargaşalıkları bastırmada kullanıldığı gibi zehirli gazların tesirlerini artırmak amacıyla bu gazlarla da birlikte kullanılır.
Kimyasal Savaş ve Korunma a) Fizyolojik Etkileri: Burun ve boğazda tahriş, Öksürme ve aksırma, Boğazda ve nefes borusunda şiddetli acı, Bulantı ve kusma, Şiddetli baş ağrısı. b) Korunma: Varsa maskeni tak. Sığınak veya sığınma yerine gir. Açık ve temiz havaya çık.
Kimyasal Savaş ve Korunma 6. Gözyaşartıcı Gazlar Genellikle gözlerde yanma, yaş gelmesi ve şiddetli baş ağrısı yaparak, ayaklanma ve nümayişlerde kullanılan gazlardır. a) Fizyolojik Etkileri: Gözlerden bol yaş gelmesi, Cilt ve burun içerisinde iğnelenme, Şiddetli baş ağrısı, Bulantı ve kusma. b) Korunma: Varsa maskeni tak. Ovuşturmadan gözler silinir. Su ve sabunla yıkanır
Kimyasal Savaş ve Korunma 7. Uyuşturucu Gazlar Buhar ve aerosol halinde atılırlar. Solunum yoluyla etkilerler. Zihni ve fizyolojik bozukluklar felç, körlük, sağırlık ve akıl hastalıkları yapar. a) Fizyoloik Etkileri: Tansiyon yükselmesi, baş dönmesi, kalp çarpıntısı, ağız ve ciltte kuruma, görüşte bulanıklık, kusma ve kabızlık, uyuşukluk ve sersemleme, hayal görme ve sayıklama. b) Korunma: Varsa maske takılır, koruyucu elbise giyilir. Temiz-lenmek için deterjan, sabun, su malzeme temizliği için Hidrokloritik ve Alkolsosik eriyikleri kullanılır.
Kimyasal Savaş ve Korunma KİMYASAL SALDIRIDAN ÖNCE YAPILACAK HAZIRLIKLAR Kimyasal savaş hakkındaki gerekli bilgileri öğrenin, çevrenizdekilere öğretin.Ev ve işyerinizin iç kısımla-rında penceresi en az ve korumaya elverişli bir odası-nı sığınma yeri olarak hazırlayın.Hazırladığınız sığın-ma yerine dışarıdan içeriye gaz sızmasını önlemek için pencere kenarlarını ve kapı aralıklarını bant, yapışkan sünger ve macunla kapatın.
Kimyasal Savaş ve Korunma Kimyasal savaşın ektilerine karşı korunma sağlayan malzemeleri temin etmeye çalışın ve kullanmayı öğrenin. Kendi kendinize yardım ve ilk yardım esaslarını öğrenin. Besinlerinizi gaz geçirmeyen cam ambalaj veya kutularda koruyun. İkaz ve alarm işaretlerini öğrenin.
Kimyasal Savaş ve Korunma KİMYASAL SALDIRI SIRASINDA ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER Evinizde veya işyerinizde iseniz; Önceden hazırlamış olduğunuz sığınma odasına girin. Kapatılmış pencere ve kapı aralıklarını, ek önlem olarak sulandırılmış çamaşır suyuna batırılmış bez, battaniye veya benzeri battaniye ile örtün. Tehlike geçinceye kadar bekleyin.
Kimyasal Savaş ve Korunma Eğer gözlerinizde yanma varsa bu gaz sızıntısının belirtisidir. Gözlerinizi bol suyla yıkayın. Ağız ve burunu ıslatılmış bez arasına konulmuş ıslak pamukla kapatın. Sızıntı olduğunu tahmin ettiğiniz bölgeyi, önce sulandırılmış çamaşır suyu ile daha sonra sabunlu su ile yıkayın. Radyoyu dinleyin ve açıklamalara uyun.
Kimyasal Savaş ve Korunma Dışarıda iseniz; Sığınma yerlerine girmeden önce; Üzerinize gaz bulaşmış olabilir. Derhal elbiselerinizi çıkartıp bir poşet içine koyun. Cildinizi bol su ile yıkayın. Yukarıdaki tedbirleri alın. Taşıt araçlarında iseniz; Pencere, kalorifer ve havalandırma sistemlerini kesinlikle kapalı tutarak en seri şekilde sığınma yerine girin.
Kimyasal Savaş ve Korunma KİMYASAL SALDIRIDAN KORUNMA VE İLK YARDIM Toplu Korunma : Tehlike anında yakınınızdaki güvenli, kapalı bir yere girin. Paniğe ve heyecana kapılmayın. Yapılacak uyarılara göre hareket edin.
Kimyasal Savaş ve Korunma Kişisel Korunma : - Varsa gaz maskesi takın. Sis ve duman içine girmeyin. Üzerinize gaz bulaşmışsa çıkartıp poşet içerisine koyun ve hemen temiz bir elbise giyin. - Elbise dışında kalan çıplak deriye koruyucu merhem sürün ya da pudra dökün. - Daha önce korumaya almadığınız yiyecekleri yemeyin. - Açık su kaynaklarındaki suları içmeyin. - Alkol ve sigara kullanmayın.
Kimyasal Savaş ve Korunma İlk Yardım : - Gazdan gözünüz etkilenmişse bol sabunlu su ile yıkayın. - Yüzünüzü, kulağınızı ve boynunuzu su ile temizleyin. - Mümkün olduğunca hareketten kaçınılarak, lüzumsuz enerji sarf etmeyin. - Gazdan etkilenen kişiyi yürütmeyin ve konuşturmayın. - Etkilenen kişiye alkollü içki ve sigara kullandırmayın. - Etkilenen kişiye şekerli su, çay ve kahve içirin. - İlk fırsatta en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.
Kimyasal Savaş ve Korunma KİMYASAL SAVAŞ MADDELERİNDEN KİŞİSEL TEMİZLENME 1. Kişisel Temizlenme Kimyasal bir taarruza maruz kalan bir kişi ciddi yaralanmalardan hatta ölümden kaçınmak için mümkün olan süratle vücudun açıktaki kısımlarını temizler. Eğer temizlenme çabuk ve tam olarak yapılmamış ise ilk yardım tedbirleri lüzumludur. Vücudun temizlenmesi için uygun malzeme su, sabun veya koruyucu merhemdir.
Kimyasal Savaş ve Korunma a) Gözlerin ve Yüzün Temizlenmesi: Kimyasal maddeler vücudun deri kısımlarına nazaran gözlerden daha çabuk emilirler. Zayiattan kaçınmak için gözlerin, yüzün ve maskenin temizlenmesi lüzum-ludur. Temizlenmeye göz, yüz ve maskenin içerisinde bütün kim-yasal maddelerin temizlendiğine emin oluncaya kadar devam edilir. b) Cildin Temizlenmesi: Ciltten kimyasal maddelerin temizlen-mesinde sürat lüzumludur. Eğer kimyasal madde cildin içine girerse temizlenme veya tesirsiz hale getirme imkansız olabilir.
Kimyasal Savaş ve Korunma 2. Kişisel Teçhizatın Temizlenmesi Kişisel teçhizatın temizlemesi aşağıda belirtilmiştir. a) Koruyucu Maske: Kauçuk maskenin dışı sıvı kimyasal gazları emeceğinden koruyucu maske kirlendikten sonra hemen temizlenir. Maskenin dış kısımları temiz bir bezle temizlendikten sonra sabunlu su ile yıkanır, kurulanır. Maskenin iç kısmı temiz bir bezle silinir. DİKKAT: Filtre ve maske süzgeçlerine su değdirilmemesine dikkat edilir.
Kimyasal Savaş ve Korunma b) Elbise: Elbise aşağıda belirtilen şekilde temizlenir. -Kimyasal gaz buharlarına maruz kalmış olan elbise güneş ışığında 4 ila 8 saat veya bütün bir gece havalandırılmak suretiyle temizlenir. -Kimyasal gaz buharlarına maruz kalan kimyasal koruyucu elbise temizlemeyi gerektirmez. Çapı 1.3 cm'den daha büyük olan lekelerle kirlenen koruyucu dış elbiseler ve çapı 3 mm den daha büyük olan lekelerle kirlenen emprenye elbiseler tehlikelidirler. Bu durumda elbise derhal çıkarılır ve ilk fırsatta değiştirilir.
Kimyasal Savaş ve Korunma c) Bot Kılıfları ve Botlar: Bot Kılıfları veDeri botlar kirlenmeden sonra mümkün olur olmaz sabunlu su, su veya kireç kaymağı ile temizlenir. Temizlendikten sonra yakıcı gazların botlardan geçişini geciktiren koruyucu yağ kullanılır.
Biyolojik Savaş ve Korunma Konulu sunumuz bitmiştir İLGİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM ALİ RIZA YARALI ERZURUM EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ SİVİL SAVUNMA UZMANI