DEĞERLER EĞİTİMİ NEZAKET KURALLARI.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Onlara sahip olduklarınızın en iyisini veriniz.”
Advertisements

Resimlerle Abdest ve Namaz
Bunu okursanız iyi olur
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
Ankilozan Spondilit hastaları için Günlük egzersiz programı
SERVİSTE UYULMASI GEREKEN KURALLAR ve SERVİS TÜRLERİ
SOSYAL YAŞAM, İŞYERİ, İŞ YEMEĞİ VE GÖRGÜ KURALLARI
Bir süre önce, başka bir kadınla çıkmaya başladım ve bu aslında
AŞIRI SICAKLARIN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNE OLUMSUZ ETKİLERİ
Görgü kuralları nelerdir?...
e) Tanışma ve Tanıştırılmada Dikkat Edilmesi Gereken Kurallar
Göksun - Sarız Yolu Tekir Dağı
Bir toplumda var olan, uyulması gereken saygı ve incelik kurallarıdır
BİR ÖYKÜMÜZ VAR.
İLKYARDIM NEDİR Herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması yada.
Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde, yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden birinde bir kadın.
YEMEK A D A B I.
Zor insanla başa çıkma yolları
ÜÇ İHTİYAR MİSAFİR ÖYKÜSÜ
Ne kadar yaşadığımız değil nasıl yaşadığımız önemlidir
ZARF (BELİRTEÇ).
Din Görevlisi:.
İdris Düzcan Maarif Müfettişi İzmir
PROTOKOL VE GÖRGÜ KURALLARI
İSTANBUL ESNAF ve SANATKARLAR ODALARI BİRLİĞİ.  İnsanlar seyahate çıkarak iş baskısını, sorunları, stresi can sıkıntısını arkada bırakmak isterler.Çünkü.
İLKÖĞRETİM Bilgisayar ve Sağlık.
Sen hangisini seçerdin?
Şiddetle itiraz ettim: "Ama ben seni seviyorum!!!"
OMUZ EGZERSİZLERİ.
2.SINIF OKUL HEYECANIM < 2. BÖLÜM >.
SOFRADAKİ GÖRGÜ KURALLARI
GÖRGÜ – NEZAKET KURALLARI
Güvenli İnternet Kullanımı
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
KÜL KEDiSi-SINDRELLA Hazırlayan: Emine KOÇAK- 7/A
VERIMLI DERS. İ N S A N I N 1.MESLEĞİNİ, 2.ÖZEL HAYATINI 3.AİLESİNE SAĞLAYACAĞI İMKANLARI 4.TOPLUMDAKİ YERİNİ B ELİRLER.
NEZAKET VE GÖRGÜ KURALLARI
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ
ÇOCUKLARDA MAHREMİYET EĞİTİMİ
BEDEN DİLİ.
EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAKIRKÖY İLKOKULU
Görgü Kuralları İnsanlar arasında saygı ve anlayışa dayanan, öğrenilmesi gereken kurallardır.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ
MİSAFİRLİKTENEZAKET ve GÖRGÜ KURALLARI
DÜZENLİ OLMAK.
DEĞERLER EĞİTİMİ NEZAKET KURALLARI.
Temel Cimnastik Duruşları
YEMEKTE GÖRGÜ KURALLARI
Yazdırma: Yazıcınız bizim yazıcılarımız gibi yazdırmayabilir; bu nedenle birkaç deneme baskısı yaptığınızdan emin olun. Nesneler tam anlamıyla hizalanmıyorsa,
HASTALARI ZİYARET ETMEK DİN KÜLTÜRÜ DERSİ Bakalım Peygamber Efendimiz Bu Konu Hakkında Ne Demiş?
Yemekte Uyacağımız Görgü Kuralları..
Bilgisiyar Karşısında Nasıl Oturmalıyız?
MESLEKİ AHLAK KURALLARI
OKULDA,SINIFTA VE SOSYAL ÇEVREDE UYULMASI GEREKEN GÖRGÜ KURALLARI
KUVER AÇMA Standart Kuver Malzemeleri : Molton Masa örtüsü Kapak örtü
4. SERVANTLARIN HAZIRLIĞI
Tranş, kesilip parçalanmadan bütün halde pişirilen et yemekleri, balıklar, tavuk ve diğer kümes hayvanları ile av etlerinin temizlenip dilimlenmesi ve.
“Mizan Plas” (Mise en Place) nedir? Kısaca açıklayınız.
Sen hangisini seçerdin?
Ankilozan Spondilit hastaları için Günlük egzersiz programı
DEĞERLER EĞİTİMİ NEZAKET
PROTOKOL VE GÖRGÜ KURALLARI FERİDUN SAKA (EĞT.BİL.UZM. ) MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI EĞİTİMİ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME DAİRESİ BAŞKANLIĞI
UNUTULAN OSMANLI ADETLERI. 1. Zimem Defteri  Ramazan günlerinde zenginler bakkal, manav gibi dükkânlara giderdi ve zimem defterini çıkarmalarını isterdi.
Yrd.Doç.Dr. Reha KILIÇHAN Erciyes Üniversitesi Turizm Fakültesi 2018
Ne kadar yaşadığımız değil nasıl yaşadığımız önemlidir
YATAK İÇİ DÖNME EGZERSİZLERİ Amacı: 1.Onu rahatlatmak, 2.Dolaşımı hızlandırmak, 3.Vücudun belirli bir bölgesinde uzun süre basınç, uygulamasını önlemek,
İŞ HAYATINDA UYULMASI GEREKEN KURALLAR HAZIRLAYAN İLAYDA DEMİR 9/C 194.
LOHUSALıK DÖNEMI. LOHUSALıK DÖNEMINDE BAKıM DO Ğ UM SONRASı EVE DÖNEN KADıN, DO Ğ UM ŞEKLI NE OLURSA OLSUN MÜMKÜN OLDU Ğ U KADAR DINLENMELIDIR. DINLENME.
Sunum transkripti:

DEĞERLER EĞİTİMİ NEZAKET KURALLARI

TANIŞMA VE TANIŞTIRMA Tanıştırılmak istenen kişiler için ne olursa olsun birbirlerinden izin alınması gerekir. Tanıştırmadan önce iki tarafın birbirini tanıyor olabileceğinden şüphe edilirse “Tanışıyor musunuz?” diye sorulabilinir. Zaten tanışılan, görüşülen birine tanıştırılmak durumunda kalındığında, tanıştıran kişiyi bozmamak için tanıştırma işinin bitmesi beklenir ve tanıştıran kişi güç durumda bırakılmaz . Tanışma işi olup bittikten sonra durumu açıklamak daha uygundur. İsmi unutulan bir kişiye soyadı sorulduğunuda ismini de söyler. Eğer soyad sorulursa isim ile birlikte söylenmelidir. Tanışmadan sonra: “Memnun oldum.” “Şeref duydum.” gibi kibarca bir cümle kullanmak gelenek olmuştur.

KONUŞMA VE DİNLEME

Konuşma Konuşmayı her zaman rütbece, sosyal durumca ve yaşça büyük olan açar. Konuşma sırasında bir şey anlaşılmadığında “anlayamadım efendim” denir. Kendisine hitap edilen kimse şapkasını sol eline alır. Ancak karşı taraf şapkasını takması için bir harekette bulunduğunda şapkasını tekrar takabilir

TELEFONLA KONUŞMA Sabah saat 10:00 dan önce akşam saat 22:00 dan sonra telefon edilmez. Telefonu kim ettiyse, konuşmaya onun son vermesi gerekir.

Dinleme Konuşan kişinin gözüne bakılmadır

Yapılmaması Gerekenler: Başkalarının kendi aralarında alçak sesle konuşmalarına kulak kabartmak Gözleri yerlerde, havalarda veya eşyaların üzerinde gezdirmek Esnemek Söz kesmek

SELAMLAŞMA

Selamla birlikte, birkaç sözle hal-hatır da sorulur. NE ZAMAN SELAMLANMAZ Erkek, sokakta tanıdık bir kadına yalnız başına rastlayınca onun görmemezlikten geldiğini sezerse, o zaman selam vermeden geçebilir. Göz ucu ile selama izin verdiğini görürse selamlar. Tanıdık kişiler sıkılıp utanabilecekleri durumda görüldüklerinde görmemezlikten gelinir ve selamlanmaz. Caddeden, uzaktan geçen tanıdıklar selamlanmaz çünkü bağırıp çağırarak selamlamak doğru değildir.

Erkek, sokakta tanıdık bir kadına yalnız başına rastlayınca onun görmemezlikten geldiğini sezerse, o zaman selam vermeden geçebilir. Göz ucu ile selama izin verdiğini görürse selamlar. Tanıdık kişiler sıkılıp utanabilecekleri durumda görüldüklerinde görmemezlikten gelinir ve selamlanmaz. Caddeden, uzaktan geçen tanıdıklar selamlanmaz çünkü bağırıp çağırarak selamlamak doğru değildir.

Karşılık Verme Selamı kim verirse versin karşılık verilmelidir. Kadınlar erkeğin selamına baş eğmesiyle karşılık verirler; eğer kadını selamlayan yaşlı bir kişi ise bu baş eğmesi daha derin olur ve bu karşıdakinin selamı ile eş zamanlı olmalıdır.

EL SIKMA VE ÖPME Büyük adamların elleri sıkılırken ve kadınların elleri öpülürken vücut biraz öne doğru eğilir.

El Öpme Türk toplumunda; geleneğe göre yalnız küçükler büyüklerin ve saygıdeğer kişilerin ellerini öperler. Genç kızların ve bekar kadınların elleri öpülmez. Yalnız toplumda bir mevki tutmuş ve belli bir yaş haddine ulaşmış bekar kadınların elleri öpülebilinir. Batı toplumunda genç kadınların da elleri nazikçe öpülür. Bu durumda el alna konmaz. Öptürmek için elini uzatan ve buna alışık olan kadının eli her zaman öpülür. Bu kadın yaşlı ise el alına götürülür. Bir kadının elini öpülüyorsa,  yanındakinin de eli öpülür. El öptükten sonra el sıkılmaz.

EL SIKMA El sıkmak için her zaman sağ el uzatılır Sağ el dolu ise sol el uzatılabilir; bu da ancak sağ eldekileri sol ele çabucak geçirilemeyeceği zaman uygundur. Ancak böyle bir durumda af dilemek gereklidir. Takdim edilen kişinin el uzatması beklenir ancak, takdim edilen kişi kadınsa el uzatmak zorunda değildir. El sıkılırken karşıdakinin yüzüne bakılır. Eli tutup sıkmamak hakaret anlamına gelir. Aynı yaşta, aynı cinsten, aynı sınıftan kişiler arasında el sıkışmak gerekince üzerinde düşünülmez. El uzatılır ve sıkışılır. Kutlamalarda el sıkma ve tebrik en büyükten başlayarak yapılır. Kimi zaman üstteki kurallara ayrı şekilde yanlışlıkla ast büyüğe, erkek kadına elini uzatabilir. Bu durumda bilmezlikten gelerek el tutup sıkılmalıdır. Uzatılan el havada kalmamalıdır. Bir yerden ayrılırken herkesin eli tek tek sıkılmaz. Baş ile selam verilip, ev sahibesinin eli sıkılır.

ZİYARET Ziyaretler insanlar arasındaki ilişkileri iyileştirip, toplum içindeki bağları pekiştirir

Ziyaret, bir kişinin izin alarak bir başkasını görmeye gitmesidir Ziyaret, bir kişinin izin alarak bir başkasını görmeye gitmesidir. İzin almadan yapılan ziyaretler ancak sıkı dostalar arasında olur. Ziyafetlere bildirilen saatten on dakika önce gidilmelidir. 
Çok erken davranmak, ev sahibini zor durumda bırakabileceği gibi, 
çok gecikmek de saygısızlık olur. En çok on beş, yirmi dakika gecikilebilinir. 
Yüksek mevki sahipleri, ya da toplumun öyle tanıdığı kişiler en son gelirler. Ziyaretler öğleden sonra veya akşam üzeri yapılır. Akşam yemeği zamanında hiçbir aileye ziyarete gitmek doğru değildir

ZİYARETE GİDERKEN Bir ziyarete giderken yolda içki ve tütün içilmemelidir. Sigara içerek bir evden içeri girmek kabalıktır. Eve girerken, kapının zilini çalarak veya seslenerek, izin istenir. Kapı zili en fazla üç defa çalınır. İlkinde ses verilmezse, bir dakika kadar sonra ikinci kere çalınır. İkinci de ses verilmez ise yine birkaç dakika sonra tekrar çalınır. Üçüncü defa da cevap verilmezse 4 rekât namaz kılacak kadar bekledikten sonra gidilmelidir.

Kapının açılması beklenirken evin içini görmeyecek şekilde durulmalıdır. Kapıyı tanınmayan bir kişi açarsa, aradığını sormadan önce, ziyaretçi kendini takdim etmelidir. Kalabalıkça yapılan ziyaretlerde kapıdan ilk önce yaşlı erkekler, sonra kadınlar içeri girer. Ziyaret için gidilen evde şapka, pardösü, baston, şemsiye ve buna benzer şeyler antreye bırakılır. Ev sahibi kadın, bir erkeğin palto veya ceketinin çıkarılmasına yardım etmez ancak konuk çok yaşlı ise yardım edebilir.

ZİYARET YERİNDE Eve girildiğinde girilen yer misafir odası ise, odanın ortasına kadar giderek değil kenarda beklenir. Evde ev sahibinin gösterdiği yere oturulur. Ev sahibi boş salona giren ziyaretçileri beş dakikadan çok bekletmemelidir. Eşyalar, tablolar, kütüphanedeki kitaplar, fotoğraflar ile oynanmaz. Devam eden müzik yayını vb şeyleri değiştirilmez. Odada otururken, odaya evin büyüklerinden birisi veya bir misafir girdiği zaman ayağa kalkılır ve yer verilir. Misafirliğe giden bir kimse, sigarasını yakmadan önce ev sahibinden izin istemek ve nerede içebileceğini sormak zorundadır.  

İKRAM Ev sahibi ne ikram ederse, kabul edilir. Kabul gününün en yaşlı, ya da en yüksek mevki sahibi konuğuna çayı ev sahibinin kendisi ikram eder. Misafirlere ikramda bulunurken üç kereden fazla ısrar edilmemelidir.

SOHBET Konuşurken bakışlarımızı bütün salondakiler üzerinde gezdirilir. Ev sahibinin o günkü hâline göre, üzüntü veya sevincine ortak olunur. Ziyaretçiler ev sahibini çok tutmaya çalışmayarak diğer misafirlerle de ilgilenebilmesine fırsat vermelidirler.

ZİYARETİN SÜRESİ Ziyaretin nedenine göre süresi de değişir. Akşamüsü çayları, ev hayırlama ziyaretleri 3-4 saatten uzun tutulmamalıdır. Lohusa, hasta ve başsağlığı ziyaretleri 1 saatten uzun tutulmamalıdır. Ziyafet ziyaretleri ise yemeklerin geliş düzenine göre tatlı sonrası çay ve meyve ikramından sonra uygun bir zamanda bitirilmelidir. Konuşmanın bitmişe benzeyen bir yerinde kalkıvermek en uygundur. Yalnız, çok meraklı ve ciddi bir konu üzerinde konuşulurken damdan düşer gibi kalkıp gitmeye davranan ve bu güzel konuşmanın yarıda kesilmesine neden olan bir kimse, kabalık ve patavatsızlık etmiş demektir. Yatıya kalınıyorsa üç günden fazla kalınmamalıdır.

HASTA ZİYARETİ Ziyaretine gideceğimiz hastanın, hasta yakının ya da doktorunun iznini almalıyız. Bazı hastalıklarda hastanın yanına girilmesine doktor izin vermeyebilir. Yakın akraba ve dostlar hastalandığında hemen ziyarete gidilmelidir. Hastanın odasına girerken ne çok üzgün; ne de çok neşeli bir tavır sergilemeli, hastaya normal bir insan muamelesi yapılmalıdır. Hastalar, ziyarete gelenlere hastalıklarına dair bir şeyler anlatırlar. Hastanın veya yakının anlattıkları sabırla dinlenmelidir. Olabildiğince korku ve endişeleri giderilmeye çalışılmalıdır.

Tıp eğitimi olmayan kişilerin, doktorluk taslamaları doğru değildir. Hastanın yanında onun neşesini kaçıracak hiçbir şey anlatılmamalı, aksine hastalıkla ilgili olumlu hikayeler biliyorsak onlar anlatılmalıdır. Hasta yakınlarına bir ihtiyaçları olup olmadığı sorulur. Hastanın yatağına oturulmamalıdır. Tercihen ayak ucuna doğru bir sandalye veya koltukta oturulmalıdır. Hasta iyileşince hastalığı süresinde kendisini görmeye gelenlere ziyaretle teşekkür eder.

SOFRA ADABI

Zamanlama: Akşam yemeği davetleri çoğu zaman saat “19. 00-19 Zamanlama: Akşam yemeği davetleri çoğu zaman saat “19.00-19.30” arasında başlar. Oda: Oda iyice aydınlatılmalı ve havalandırılmalıdır. Işıkların yakılması ve misafirlerin toplanmasıyla odanın ısısı kendiliğinden artacağını hesaba katarak oda ısısının ayarlanması da gerekir. Masa örtüsü, çatal bıçak takımı, yemek takımı, bardaklar, peçeteler ve masa üzerinde süs olarak kullanacağınız çiçekler arasında bir renk uyumu yakalanması masayı çok daha güzel gösterecektir.

Masa örtüsü Masa örtüsünün ütülü olması ve  üzerinde katlama çizgisi olmamasına özen göstermek gerekir. Masa örtüsü seçerken kumaşta dikkat edilmesi gereken bir konudur.  Keten, dantel veya muşamba örtü kesinlikle konulmamalıdır. Muşamba örtü masa örtünüzün altında ve görünmeyecek şekilde konabilir ancak tek başına muşamba örtü serilmesi doğru değildir.

TABAKLAR Servis tabağı: En alta konur. Ana yemek tabağı: Servis tabağının üzerine konur. Ara  sıcak tabağı: Ana yemek tabağının üzerine konur. Çorba kasesi: En üstte bulunur. Ancak ara sıcak tabağının üzerine direkt olarak konmaz, bir tabak ile konur. Çorba bittiğinde tabak ile kaldırılır. Salata tabağı: Çatal – bıçak dizildikten sonra daha rahat yerleştirilir.

SOFRA ADABI Masada davranış: Büyüklerin ve onur konuklarının oturmasını beklenmelidir. Büyükler peçetesini açmadan diğerleri açmamalıdır. Sandalyede dik, kol ve dirsekler sofraya dayanmadan oturulur. Dirsekler yandakini rahatsız etmemek için fazla açılmaz. İki el birden masa altında olmamalı, en az bir el yukarıda olmalıdır. İki elinde yukarıda olması tercih edilir. Sofra başında din, politika gibi ağır konular işlenmez; daha çok eğlendirici ve herkesi ilgilendirici konulardan bahsedilir.

YEMEK SERVİSİ SIRASI Yemek servisi sırası: Çorba Ara sıcak servisi Börek Ana yemek Balık Tatlı Meyve Çay – kahve

MASADA KAÇINILMASI GEREKEN DAVRANILAR Cep telefonu, anahtarlık vs. yemek masasının üzerine koymak Çok gerekmedikçe okumak, yazmak ve not almak Çatal-bıçağı sağdan sola, soldan sağa aktarmak Konuşurken çatal bıçağı havada sallamak Başkalarıyla aynı anda konuşmak Ağızda lokma varken konuşmak Ağız şapırtdatmak; çorbayı höpürdeterek, çubuk makarnayı çekerek yemek Aksırıp, sümkürmek Dişleri kürdanla karıştırmak Sandalyeyi sallayıp gıcırdatmak

YEMEK YERKEN Yemeğe başlamak için ev sahibesinin işareti beklenmelidir. Ev sahibesi herkesin yemeği gelince işaret verecektir. Henüz yemek gelmeden bir ekmek koparıp ağıza atmak doğru bir davranış değildir. Büyük ziyafetlerde, örneğin düğün yemeklerinde yemeğe başlamak için diğerlerini beklemek gerekmez; tabağına yemek konan herkes hemen yemeğe başlayabilir.

Alışılmamış ve yemesi zor olan yiyecekler denemek amacıyla alınmamalıdır. Ancak almak zorunda kalındığında açıkça nasıl yeneceği sorulmalı ya da bunu yemesini bilen kişi sessizce taklit edilmelidir. Sunulan yemeklerden biri istenmediğinde “Teşekkür ederim” demek yeterlidir Yemek yerken sofradaki diğer kimselere; sürahiyi, tuzluğu vermek gibi hizmette bulunmak gerekir. Yemek çok hızlı veya çok yavaş yenmemelidir.  Sofradaki diğer kişilerle uyum sağlayarak yenmelidir.

Çatala bir lokmadan fazla yemek alınmamalıdır. Lokma ağza götürülürken çok eğilerek sırt kamburlaştırılmamalıdır. Çiğnerken ağızın kapalı olması gereklidir. Ağız dolu iken konuşulmamalıdır. Kesilerek yenmesi gereken yiyecekler çok ses çıkartılarak kesilmemelidir. Dudaklar yağlı olarak kalmamalıdır.

Yemekten arzu edilmeyen bir madde çıktığında Yemeğin içinde istenmeyen bir madde görünürse (taş, kıl vs.) hiç kimseye belli etmeden üstü yemekle kapatılmalıdır. Eğer yemeğe devam edilebiliniyorsa kalanı yemeğe devam edilmeli. Eğer devam edilemiyorsa, devam ediyor gibi davranılmalıdır. Ağza çiğnenemeyecek bir madde gelirse (kılçık, kemik parçası, kıkırdak vs.) kimseye göstermeden kağıt peçeteyle çıkarılmalı ve tabağın içine konmalı.

OTURMA VE YÜRÜME

OTURMA Topuklar ve dizler birbirine bitişik, ayak uçları hafif dışarı bakar şekilde oturulur. Kadınlar otururken dizleri birbirine bitişik olmalıdır. Hafif yana doğru eğimli olabilir Erkekler ise dizelerini çok ayrımadan oturmalıdır. Bacak bacak üstüne atılarak oturulabilinir ancak, büyükler, devlet büyükleri, patronlar vb. kimselerle oturuluyor ise bacak bacak üstüne atmak tercih edilmemelidir. Kadınlı erkekli ufak bir toplulukta, bir kadın ayağa kalktığı zaman, ortamdaki erkeklerin de ayağa kalkması gerekir. Kadın ortamdan biraz uzaklaştığında tekrar oturabilirler. Kadın geri döndüğünde yine erkeklerin ayağa kalkması ve kadın oturduğunda erkeklerin oturması gerekmektedir. Sandalye sürerek veya iterek değil kaldırarak başka bir yere konur

YAPILMAMASI GEREKENLER Ata biner gibi ters oturmak Sandalyenin kenarına oturmak Ayakları sandalyenin bacaklarına dolamak Koltuğa gömülmek Sandalyede geriye yaslanmak Başkasının sandalyesinin arkasına elini dolamak Bacakları ayırarak oturmak Bacakları başka bir sandalyeye uzatmak Sofrada bacak bacak üstüne atmak İki kişinin oturabileceği bir alanı tek kişi olarak kaplamak

YÜRÜME Vücut dik, vücudun ağırlık merkezi hep ortada kalcak şekilde karşıya bakılarak yürünmelidir. Kalabalık caddelerde sokağın tamamını işgal edecek şekilde kolkola yürümek doğru değildir. Bir kadın ve bir erkek kolkola yürüyebilir ancak iki erkek kol kola yürüyemez. Karşılaşan iki kişi birbirine yol verirken yüzlerini birbirine dönerek yol verirler. Şemsiye veya baston yüyürken vücuda paralel taşınır.

YAPILMAMASI GERENLER Bir sağ bacağa, bir sol bacağa ağırlık vererek yürümek Çok uzun adımlar atmak Kolları arkada bağlayarak yürümek Kolları fazla sallamak Ani duruşlar yapmak (arkadan gelenler çarpabilirler ) Yere veya havaya bakmak

CENTİLMENLİK KURALLARI SOSYAL ORTAMLARDA DAVRANIŞ Tiyatro ve sinemaya iki erkek, iki kadın olarak, dört kişilik bir grup halinde gidildiğinde erkekler kenara oturup kadınları ortaya alırlar. Otelde oturan, otelde kalan kadınlar odalarının kapısına kadar götürülmez., asansöre, yada antreye kadar uğurlanır. Yemek salonuna girerken, erkekler kadınlara sol kollarını, üniforma giymiş askerler ise sağ kollarını verirler. Kadınlara kol vermek için, kol hafifçe kavisleştirilir; kadın biraz geride tutulur ve vücuduna hiç değmeden ilerlenir.

Bir asansöre binerken; ya da inerken kadın önde bulunur Bir asansöre binerken; ya da inerken kadın önde bulunur. Asansör kapıları kendi kendine açılmıyorsa, kapıyı erkek açar ve bayanı içeri alır, sonra kapıyı kapayarak düğmeye basar. Kadının ineceği kata gelince yine kapıyı açıp kadının çıkmasına yardım eder. Merdivenden çıkarken önce kadın çıkar, inerken ise erkek önde olmalıdır. Otomobilde kadının yeri arka sağ taraf olmakla beraber seçim kadına aittir. Erkek otomobildeki yerini ancak kadın yerleştikten sonra almalıdır. Bir erkek bir kadınla yolculuk ediyorsa, ilk önce kendisi iner, sonra kadının valizini alır ve yardım ederek onu indirir. Bir kadına refakat eden bir erkek, bir otobüsten ya da otomobilden ilk önce iner ve kadına inmesi için yardım eder. Taksiye binerken ise önce erkekler biner sonra erkekler iner.

Bir kadına asla suni çiçek hediye edilmez. Bir erkek, bir kadının ahlakı hakkında yanlış fikir uyandıracak şekilde ve yakınlıkta konuşmamalıdır. Erkekler dışarı çıkan bir kadına kapıyı tutmalıdır. Erkek, kadın odaya girdiğinde ayağa kalkar ve oturuncaya kadar bekler,. İnsanların devamlı olarak girip çıktığı büyük toplantılar istisnadır.

BİR KADIN İLE SELAMLAŞMAK Erkek, sokakta tanıdık bir kadına yalnız başına rastladığında kadının kendisini görmemezlikten geldiğini sezerse, o zaman selam vermeden geçebilir. Göz ucu ile selama izin verdiğini görürse selamlar. Kadın, elini erkekten önce uzatır. Erkeğin önce uzatması görgüsüzlük olarak kabul edilir. Bunun nedeni, kadın elini uzatmak zorunda değildir başı ile selam verebilir; böyle bir durumda erkeği eli havada kalacağından, kadın eğer sıkacak ise elini uzatması ve kimsenin zor durumda kalmamasıdır. Bir erkek bir kadını, yakın tanıdık da olsa, bile olsa, herkesin dikkati çekilecek şekilde çağırmamalıdır.

HANIMEFENDİLİK KURALLARI

Yanında bir erkek bulunan kadın sokakta ahbabıyla karşılaştığında ve konuşmak istediğinde refakatinde bulunan erkekten özür dileyerek konuşmalıdır. Bir erkekle birlikte yürüyen bir kadın çantasını dış tarafa alır. Bir yere gidildiğinde, kadın arabasını parkeden erkeği beklemelidir. Yemekle meşgul bir ahbabını böylece selamlayan bir kadın, onun sofrada olduğunu aklında tutmalı ve sözü çok uzatmamaya çalışmalıdır

BİZİ İZLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER