BOLU 06290300 BURAK YURT
BOLU Genel Bilgiler İL TRAFİK KODU : 14 Yüzölçümü : 8458 km ² Coğrafya : Bolu ili Yurdumuzun Batı Karadeniz Bölgesinde, 30º 32’ ve 32º 36’ doğu boylamları, 40º 06’ ve 41º 01’ kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. 8458 km² alanı olan İlimizin batısında; Sakarya ve Düzce, güneybatısında; Bilecik ve Eskişehir, güneyinde; Ankara, doğusunda; Çankırı ve Karabük, kuzeyinde; Zonguldak illeri vardır. İlin merkez ilçe haricinde 8 İlçesi, 4 beldesi ve 511 köyü vardır. ; Coğrafi Konumu Bolu’nun doğusunda Çankırı, kuzeydoğusunda Karabük, kuzeyinde Zonguldak ve Karadeniz, batısında Düzce, güneyinde Ankara bulunmaktadır Topoğrafya :
BOLU Dağlar: İl topraklarının % 56’ sını kaplamaktadır. lin güneybatı - kuzeydoğu istikametinde Bolu Dağları; en yüksek yeri 1980 m. ile Çele Doruğu, ve Abant Dağları (1748 m.), Gerede'nin kuzeyinde Arkot (1877 m.) ve Göl Dağları (1112 m.)dır. En güneyde ilk iki sıradan daha yüksek olan ve genel olarak Köroğlu Dağları (en yüksek yeri 2499 m.) adı verilen volkanik dağlar uzanır. Bolu'nun güneyindeki uzantısı Seben Dağları 1854 m. Mudurnu civarında Ardıç Dağları 1443 m. Güneydeki Çal Tepesi ise 1640 m. yüksekliğindedir. Ovalar: İl Yüzölçümünün % 8’ini kaplayan ovalar genel olarak batı – doğu istikametinde uzanırlar. 725 m. yükseltideki Bolu Ovası ve 1300 m. yükseltideki Gerede Ovaları en genişleridir. Diğer ovalar ise Yeniçağa Ovası, Mudurnu Ovası ve Göynük ilçesinin güneyinde Himmetoğlu Ovasıdır. Akarsular: Bolu’da en önemli akarsular Büyüksu, Mengen Çayı, Aladağ Çayı, Mudurnu Çayı , Göynük Suyu, Çatak Suyu ve Gerede Çayıdır.
BOLU Göller : Yörede morfolojik yapının karmaşıklığı, akarsu sayısının çokluğu, yükselti farklılıkları ve eğimin fazlalığı gibi faktörler çok sayıda gölün oluşmasına neden olmuştur. Havzaların ve çanakların yüzölçümlerinin küçüklüğü göllerin de küçük alanlı olması sonucunu doğurmuştur. Abant Gölü, Yeniçağa, Çubuk, Sünnet, Yedigöller, Karagöl, Sülüklügöl, Karamurat en önemli göllerdir. İklim : Bolu genellikle Batı Karadeniz ve Karadeniz iklim tiplerinin içinde yer almaktadır. Bunun yanında güneybatı bölümlerinde Marmara ve İç Anadolu iklim tipleri de görülmektedir. Son 52 yıllık verilere göre ortalama günlük güneşlenme süresi 5 saat 49 dakika, yıllık yağış 536 mm. yıllık ortalama yağışlı gün sayısı ise 137 gündür. Bitki Örtüsü :Bolu'da hakim bitki örtüsü ormanlardır. İl topraklarının %55'i ormanlarla kaplıdır. Karadere, Seben ve Aladağ Ormanları yurdumuzun en zengin ormanlarıdır. Hakim ağaç türleri kayın, gürgen, ıhlamur, dişbudak, meşe, kızılağaç, karaağaç, kavak, köknar ve sarıçamdır. Ulaşım: Ankara–İstanbul karayolu üzerinde bulunan Bolu’ya sadece kara yolu ile ulaşım sağlanabilmektedir.
BOLU - Tarihçe Tarihçe :M.Ö. 1200’lü yıllarda bütün Hitit toprakları gibi Bolu da Friglerin elindeydi. M.Ö. 6. asırda Persler bölgeye hakim oldular. M.Ö. 336’da Büyük İskender Persleri yenerek Anadolu’nun bir çok yeri gibi Bolu’yu da ele geçirdi. Büyük İskender’in ölümü üzerine Makedonya yıkılınca Bolu bölgesinde Bitinya Krallığı kuruldu. Yazılı belgeler, o dönemlerden kalan arkeolojik eserler ve tarih kaynaklarına göre, Trak göçleri sonunda Sakarya ve Filyos Nehrinin yayı içine yerleşen halk "Bithyn" ismi ile anılıyordu. Bu yüzden Bolu'nun da içinde bulunduğu Kuzeybatı Anadolu'ya "Bithynia" denilmiştir. Bithynler tarafından Salonia Campus denilen Bolu Ovası ve çevresinin adı Romalılar tarafından “Claudio Polis” olarak değiştirilmiştir. Bolu isminin de “Polis”ten geldiği sanılmaktadır. Üç tepe üzerinde kurulmuş olan şehir içte ve dışta surlara sahipti. Şehrin kuzeyinde Halı Hisarı bölgesinde bu surların kalıntıları görülebilmektedir. 1071 Malazgirt zaferinden sonra batıya yayılan Türkmenler 3 yıl sonra Bolu’ya yerleştiler. Selçuklu Devleti’nin komutanları Artuk, Tutuk, Danişmend, Karateki ve Saltuk Beyler Süleyman Şah’ın emrinde İstanbul sınırına dayandılar. Bu akınlar sırasında Bolu, Horasanlı Aslahaddin tarafından fethedilmiştir.
BOLU - Tarihçe Bolu Yöresine Osmanlı akını ilk kez Osman Gazi tarafından başlatılmıştır. Bolu yöresinin tümüyle fethedilmesi ise Orhan Gazi döneminin ilk yıllarına (1324 - 1326) rastlar. Bir başka rivayete göre Osmanlılar zamanında bölgede, bol olarak Uluğ - Alim olması nedeniyle önceleri “Bol Uluğ”, zamanla yöre “BOLU” olarak isimlendirilmiştir. Yıldırım Beyazid'in ölümü ile başlayan şehzadeler savaşına Bolu, birçok kez sahne oldu. Bolu, Ankara Savaşı sonrası Timur’un talan ettiği bölgelerin dışında kaldığı gibi, bu tehlike bitinceye kadar, Osmanlı Devleti’nin 2. kurucusu sayılan Çelebi Mehmet’i de Kızık Yaylasında barındıran belde olmuştur. Çelebi Mehmet’in Osmanlı Devleti’nin birliğini sağlamasından sonra ise Bolu, düzenli bir yönetime kavuştu. 1324 – 1692 yılları arasında Bolu, 36 kazası olan bir sancak beyliği idi. XVI. Yüzyılda Bolu, ikinci derece Şehzade sancaklarından biri oldu. 2. Bayezit döneminde Şehzade Süleyman (Kanuni) buraya atandı. 1683-1792 yılları arasında Bolu, Voyvodalıkla yönetildi. II. Mahmut zamanında ise Mutasarrıflığa dönüştürüldü. (1811) Tanzimat sonrası Bolu; Kastamonu eyaletine bağlandı (1864). 1909 yılında ise tekrar Mutasarrıflığa dönüştürüldü.
BOLU - Tarihçe Bolu Yöresine Osmanlı akını ilk kez Osman Gazi tarafından başlatılmıştır. Bolu yöresinin tümüyle fethedilmesi ise Orhan Gazi döneminin ilk yıllarına (1324 - 1326) rastlar. Bir başka rivayete göre Osmanlılar zamanında bölgede, bol olarak Uluğ - Alim olması nedeniyle önceleri “Bol Uluğ”, zamanla yöre “BOLU” olarak isimlendirilmiştir. Yıldırım Beyazid'in ölümü ile başlayan şehzadeler savaşına Bolu, birçok kez sahne oldu. Bolu, Ankara Savaşı sonrası Timur’un talan ettiği bölgelerin dışında kaldığı gibi, bu tehlike bitinceye kadar, Osmanlı Devleti’nin 2. kurucusu sayılan Çelebi Mehmet’i de Kızık Yaylasında barındıran belde olmuştur. Çelebi Mehmet’in Osmanlı Devleti’nin birliğini sağlamasından sonra ise Bolu, düzenli bir yönetime kavuştu. 1324 – 1692 yılları arasında Bolu, 36 kazası olan bir sancak beyliği idi. XVI. Yüzyılda Bolu, ikinci derece Şehzade sancaklarından biri oldu. 2. Bayezit döneminde Şehzade Süleyman (Kanuni) buraya atandı. 1683-1792 yılları arasında Bolu, Voyvodalıkla yönetildi. II. Mahmut zamanında ise Mutasarrıflığa dönüştürüldü. (1811) Tanzimat sonrası Bolu; Kastamonu eyaletine bağlandı (1864). 1909 yılında ise tekrar Mutasarrıflığa dönüştürüldü.
Mondros Mütarekesi’nin yürürlüğe girmesi ve İzmir’in işgal edilmesinin ardından Bolu yöresinde ilk Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Gerede’de örgütlendi. Bolu 1. Dünya Savaşı’nda ve sonrasında düşman işgaline uğramadı fakat maddi zarar gördü. Mustafa Kemal Paşa önderliğinde yapılan milli mücadele dönemlerinin sonunda Bolu, 10 Ekim 1923'de Mutasarrıflık devrini tamamladı ve vilayet haline getirildi.
BOLU - Turizm
Yedigöller Milli Parkı Bolu'nun 42 km. kuzeyinde 1636 Ha. büyüklüğündeki Yedigöller havzası kayan kütlelerin , vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan,yüzeysel ve yer altı akışlarıyla birbirine bağlı , kuzeyden güneye 1500 m. mesafede sıralanmış 7 gölden oluşmuştur. Bu göllerden dördü büyük, üçü ise nispeten küçüktür ve yazın sıcak aylarda kururlar. Bu yedi gölü içine alan 550 hektarlık alan 1965 yılında "MİLLİ PARK" olarak korunmaya alınmıştır. Milli Park içindeki göllerin isimleri; Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl'dür. Bu göller aralarında 100 m. yükselti farkı bulunan iki plato üzerindedir. Ortalama 780 m. yükseklikte olan platodaki göllerin en büyüğü Büyükgöl'dür. Alanı 24895 m², en derin yeri ise 15m.'dir. 238 adet bitki türünü içeren Milli Park, yurdumuzun en güzel karışık doğal ormanlarına sahiptir. Başlıca ağaç türleri olan kayın, gürgen, meşe, kızılağaç, akçaağaç, karaağaç, titrek kavak, sarı ve kara çam, köknar, ıhlamur ve dişbudak ağaçları yüksek boylu ve düzgün gövdelidir. Yaban av hayvanlarından ayı, domuz, kurt, tilki, sansar, sincap, geyik, karaca ve tavşan ile avlanmaya müsait kuşlardan yabani ördek, yabani güvercin ve keklik vardır. Yılın belli zamanlarında göllerde ücret karşılığı sportif olta balıkçılığı yapılabilmektedir. Deringöl yanında bulunan balık üretme istasyonundan ücret karşılığı canlı alabalık alınabilir. Doğa güzelliği ve bitki örtüsü bakımından kamping için çok uygun olan park içinde Orman Bakanlığına ait 40 yatak kapasiteli bungalov evler mevcuttur.
ABANT GÖLÜ Abant Gölü Bolu'nun 34 km. güneybatısında Abant Dağları üzerinde tabii bir göldür. 125 hektar genişliğinde bulunan gölün denizden yüksekliği 1325 m.dir. Yeraltı suları ile beslenir. En derin yeri 45 m.dir. Abant Gölü ve çevresinin 1150 Hektarlık kısmı “Tabiat Parkı” olarak koruma altındadır. Göl çevresi zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Çam, köknar, meşe, gürgen, akça ağaç, kayın ağaçları ve birçok ağaççık,çok yıllık odunsu bitkiler, tıbbi bitkiler ve çiçeklerle kaplı olan Abant Tabiat Parkı, yılın her ayında, insanların akınına uğradığı bir yerdir. Göl kenarı ve su içi de çeşitli su bitkileriyle doludur. Nadir su bitkilerinden olan sarı ve beyaz nilüferler adeta gölün üzerini kaplamıştır. Gölde bulunan meşhur Abant Alabalığı "SALMO TRUTTA FARİO VARYETTE ABANTİCUS" olarak literatüre geçmiştir. Balık meraklıları yılın belirli zamanlarında, ücret ödeyerek bu balığı avlayabilmektedirler.
ABANT GÖLÜ Göl çevresindeki ormanlarda av hayvanlarından ; tavşan, tilki, çakal, kurt, ayı, domuz, geyik, karaca, sincap, gelincik; su kuşlarından ; yaban kazları, yaban ördekleri, balıkçıl, sakarmeke, karabatak, turna; yırtıcılardan ; şahin, doğan, atmaca, baykuş; diğer kuşlardan ; toygar, alakabak, karatavuk, bülbül, ispinoz ve saka görülmektedir. Yöre ormanları geyikler için en uygun yaşam ortamına sahiptir. Bu bölgedeki geyik varlığının normal bir seviyeye ulaşmasını sağlamak amacı ile Abant’ın doğusunda etrafı çevrili bir sahada geyik üretme istasyonu tesis edilmiş ve tabii üretim çalışmaları özenle sürdürülmektedir. Her yıl bir miktar geyik doğal yaşama bırakılmaktadır. D-100 karayoluna 22 km. mesafede ve çevresi 7 km. olan gölde; piknik, kamping, sportif olta balıkçılığı, yürüyüş, bisikletle, faytonla, atla gezinti bu tabiat parkının vazgeçilmez aktiviteleridir.
GÖLCÜK Bolu'nun 13 km. güneyinde suni olarak yapılmış bir set gölüdür. Yükseltisi 1206 m. olan gölün yüzeyi 4.5 Hektar, çevresi de yaklaşık 1.300 metredir. Etrafı çam ve köknar ağaçları ile kaplı gölün her mevsim görüntüsü muhteşemdir. Doğanın olağan üstü güzelliğiyle kaplı olan gölün hemen kenarında Orman Bakanlığı'nın misafirhanesi olan şirin bir ev bulunmaktadır. Gölün etrafında bu tesisten başka kır gazinosu adıyla bir restaurant vardır. Göl ve etrafı “Orman İçi Dinlenme Yeri” olarak Milli Parklarca koruma altındadır. Çok şirin ve küçük olan bu göl çevresine araçla girilmemektedir. Gölde alabalık üretme istasyonu bulunmaktadır. Kış ve yaz aylarında bölge halkı ve yurdun her yerinden günübirlik gezmek, görmek, dinlenmek ve piknik yapmak amacıyla bir çok ziyaretçi gelmektedir. Göl çevresinde konaklama imkanı yoktur. Bu şirin göle ulaşım, Şehir merkezindeki terminalden kalkan Seben ve Kıbrıscık ilçe minibüsleri ile sağlanabilir. Yaz aylarında ise Kaplıca Birlik tarafından seferler düzenlenmektedir.
KARTALKAYA Ülkemiz genelinde yeşil doğası, ormanları, doğal güzellikleri, gölleri, dağları ve yaylaları ile ünlü olan Bolu İli, özellikle kış turizminde de ülke çapında çok önemli bir yere sahiptir. Kartalkaya Kayak Merkezi ve Gerede İlçemizde bulunan Esentepe, İlimizde kış sporlarının yapılabildiği yerlerdir. Ayrıca Köroğlu Dağı ve Sarıalan Bölgesine önümüzdeki yıllarda yapılması planlanan tesislerle Bolu, kış turizminde yeni bir merkeze daha kavuşacaktır. Kartalkaya Kayak merkezi en önemli kış turizm merkezlerimizden birisidir. Bolu şehir merkezinden Ankara istikametine 10 km. gittikten sonra D-100 karayolundan güneyeye dönülür ve 28 km. sonra 2000 m. rakımında Kartalkaya'ya ulaşılır. Bu tırmanış sırasında yol kenarında yöremizin en güzel yaylaları görülebilir.Bolu’nun 38 km. güneyinde yer alan Kartalkaya Kayak Merkezinde, toplam 1500 yatak kapasiteli, her türlü aktivite ve konfora sahip tesisler mevcuttur. Kartalkaya'da toplam pist uzunluğu 30 km.'dir. Otellerin toplam 14 adet lift ve değişik eğimlerde 28 adet pisti bulunmaktadır. 15 Aralık – 15 Nisan arasında toplam 120 gün boyunca kış sporlarının yapılabildiği bölge kayak sporundan hoşlananların akınına uğrar. Kar kalınlığı zaman zaman 2,5 – 3 metreyi bulmaktadır. Kartalkaya’da bulunan otellerden kayak malzemesi kiralanabilir ve kayak öğretmenlerinden ders alınabilir.
SON