A.ÇEVREMİZDE SAYISIZ MADDE VARDIR Maddeleri Nasıl Niteleriz? Çevremizde gördüğümüz, kullandığımız nesnelerin tümü maddedir. Taş, su, hava, ağaç gibi. Maddeleri duyu organlarımızla algılarız. Renklerini görürüz, seslerini duyarız, kokularını, tatlarını alırız.Maddeleri algılarken niteleme yaparız. Maddeleri nitelerken acı – tatlı, yumuşak – sert gibi zıt anlamlı özellik çiftlerini kullanırız
Yumuşak – Sert Çizilmeye dayanıklı maddeler sert maddelerdir. Örneğin, tebeşiri tırnağımızla çok kolay çizebiliriz ancak çelik tavayı çizemeyiz. Tebeşire kolayca şekil verebiliriz ama çeliğe veremeyiz. Çelik, tebeşirden daha serttir. Tebeşir çeliğe göre yumuşak, pamuğa göre serttir. Saydam – Opak Gözlük camları gibi baktığımızda arkasını görebildiğimiz, ışığı geçiren maddelere saydam madde deriz. Normal cam saydamdır ancak buzlu cam ışığı biraz geçirdiği için yan saydamdır. Tahta, altın, demir, yün kumaş gibi maddeler ışığı geçirmez. Bu maddelere opak maddeler denir.
Parlak – Mat Altın parlak, kumaş ise mattır. Çelik kaşık parlak, tahta kaşık mattır. Ayna gibi ışığı tam olarak yansıtan maddeleri parlak, tam olarak yansıtmayan maddeleri mat olarak nitelendiririz. Sağlam – Kırılgan Demir gibi kolayca kınlamayan,kopmayan maddeleri sağlam olarak nitelendiririz. Bir maddenin sert olması sağlam olduğunu göstermez. İkisi de sert olduğu hâlde çelik kâse, porselen kâseden daha sağlamdır. Porselen kâse gibi dayanıklılığı az olan, kolayca kırılabilen maddeleri kırılgan diye nitelendiririz.
Esnek-Berk Pürüzlü – Pürüzsüz Saçlarımızı toplamak için kullandığımız saç lastikleri esnektir. Kırılmadan kolayca bükülebilen maddelere esnek maddeler deriz. Tahta çubuk gibi bükülemeyen maddelere ise berk deriz. Berk maddeler lastik, sünger gibi esnemez. Pürüzlü – Pürüzsüz Elimizi yüzeyinde kolayca kaydırabildiğimiz maddeleri pürüzsüz olarak nitelendiririz. Kayganlık özelliği az olan maddeleri ise pürüzlü olarak nitelendiririz. Masanın yüzeyi pürüzsüz, halınınki ise pürüzlüdür. Esnek-Berk
Suda Batma – Suda Yüzme Yapraklar suda yüzerken taş suyun içinde batar. Maddelerin suda yüzmesi ya da batması maddenin cinsine bağlıdır. Tahtadan yapılan kocaman bir sal suda yüzerken küçük bir çay kaşığı batar. Suda Islananlar -Suda Islanmayanlar Havlu, peçete, pamuklu bez gibi maddeler suyu çeker. Çelik, plastik gibi maddeler suyu çekmez.
Mıknatıs Tarafından Çekilme ve Çekilmeme Demir, çelik ve nikelden yapılan maddeler mıknatıs tarafından çekilir, cam, tahta gibi maddeler mıknatıs tarafından çekilmez. Renk – Koku Maddeler farklı renklerde olabildiği gibi aynı renkte de olabilirler. Un, tuz, şeker farklı maddeler olmalarına rağmen beyaz renktedir. Hava, su gibi maddelerin de renksiz olduklarını söyleriz.
BİR MADDEYİ BİRÇOK ŞEKİLDE NİTELEYEBİLİR MİYİZ? Maddeleri nitelerken ve sınıflandırırken anlaşmazlıklar yaşayabiliriz. Örneğin, cam hem saydam hem de kırılgandır. Suda batar, serttir, parlak ve pürüzsüzdür. Bu nedenle maddeleri nitelerken ve sınıflandırırken kesin sınırlar çizemeyiz. Anlaşmazlıklarda ortaya çıkan farklı düşünceleri tartışarak, akla ve bilime uygun olarak değerlendirmeliyiz. Atatürk de kurduğu çağdaş devletin ileriye, yeniye, güzele ulaşmasını sağlamak için akıl ve bilim kurallarıyla hareket etmiştir. Atatürk’e göre bilime ve akılcılığa dayanan uygarlık yolu, toplumlar için vazgeçilmez bir yoldur. “Benim manevi mirasım bilim ve akıldır.” sözüyle bilime ve akla verdiği önemi vurgulamıştır.
Fen – Teknoloji – Toplum – Çevre Maddelerin Kullanım Alanları Günlük yaşamımızda kullandığımız eşya ve aletler, kullanıldıkları işlere uygun özelliklerde yapılır. Örneğin, görmemizi kolaylaştıran gözlük saydam bir madde olan camdan yapılır. Masa, sandalye, dolap gibi ev eşyaları sert ve sağlam madde olan tahta ve çelikten yapılır.Yatak, koltuk gibi eşyalarda yumuşak ve esnek maddeler kullanılır. Genellikle rahat etmemizi sağlayan konforlu eşyalar yumuşak esnek maddelerden yapılır. Alet ve makinelerin kullanımında ise sağlam ve sert maddeler kullanılır.
Maddeler Kullanım Alanlarına Göre Nasıl Adlandırılır? Madde, Cisim, Malzeme, Alet, Eşya Maddeler kullanıldığı yere göre farklı isimler alır ancak bazı durumlarda birinin yerine öteki kullanılır. Örneğin, cetvel bir eşyadır ama kullanım alanından dolayı alet olarak da isimlendirilir. Aynı şekilde şapkayı hem eşya hem de cisim olarak isimlendiririz.Bazen maddeleri isimlendirirken belirsizlikler olur. Böyle durumlarda akılcılık ve bilimsellik ilkelerine uygun hareket etmeliyiz.
Madde: Çevremizde gördüğümüz hemen her şey maddedir Madde: Çevremizde gördüğümüz hemen her şey maddedir. Hava, su, toprak, taş, kalem, silgi gibi boşlukta yer tutan ve kütlesi olan varlıkları madde olarak isimlendiririz. Cisim, malzeme, alet ve eşya olarak adlandırdığımız her şey maddedir. Cisim: Maddenin şekil verilmiş hâline cisim deriz. Şekil verilebilme özelliklerinden dolayı yalnızca katı maddeler cisim olabilir Tabloda ağaç ve çelikten yapılan cisimleri inceleyiniz Eşya:Bir işimizde kullandığımız; evde, okulda bulunan, çantamızda taşıdığımız nesnelerdir. Giyecek, masa, sandalye, dolap gibi cisimler birer eşyadır. Eşyalar eskir ama uzun süre dayanır. Birkaç kullanımdan sonra atılmaz.
Alet: Maddelere şekil vermek, onlar üzerinde bir iş yapmak için kullandığımız cisimlerdir. Örneğin, çekiç, makas tornavida, toplu iğne gibi cisimler alettir.Aşçı, marangoz, terzi, ayakkabıcı, çiftçi gibi meslek grupları işlerini yaparken birçok alet kullanırlar. Malzeme:Bir maddenin ya da cismin oluşmasında kullanılan birçok maddeden biri malzemedir. Örneğin, ekmek yaparken kullanılan su, un, maya, tuz birer malzemedir.Malzeme olan maddeler eşyalar gibi uzun süre dayanmaz. Kısa sürede biter ve yenisi alınır.Kâğıt havlu malzemedir. Bitince yenisini alırız.Kumaş havlu ise eşyadır. Uzun süre kullanırız.
Katı Maddeler Taş, tahta, hamur gibi maddeler katı maddelerdir. Katılar akışkan değildir. Katı maddeler düzgün olmasa da belli şekilleri vardır. Katıların vardır. Katıların şekilleri dışarıdan bir etki olmadıkça değişmez. Sıvı Maddeler Su, zeytinyağı, limonata gibi maddeler sıvı maddelerdir. Sıvı maddeler akışkandır, belirli şekilleri yoktur. Sıvılar konuldukları kabın şeklini alır.Bu nedenle şekilleri değişkendir.
Hangi Katılar Sıvılara Benzer Davranır? Pirinç, mercimek, toz şeker gibi katı maddeler sıvılar gibi dolduruldukları kabın şeklini alırlar. Aynı zamanda böyle küçük taneli katılar sıvılar gibi akıcılık özelliği gösterir. Resimdeki gibi paket delindiğinde toz şeker tıpkı bir sıvı gibi akar.Küçük taneli katıların sıvı gibi davranması bunların sıvı olduğu anlamına gelmez.Mercimekler doldurduğumuz kabın şeklini alıyor gibi görünse de her bir mercimeğin belli şekli vardır. Başka bir kaba doldurduğumuzda mercimek tanelerinin şekli değişmez. Ayrıca mercimek tanelerinin arasında da hava vardır.
Gaz Maddeler Soluk alıp verirken göğsümüzün ve akciğerlerimizin genişlediğini ve bunun akciğerlerimize havanın dolmasıyla gerçekleştiğini biliyoruz. Hava, gaz maddedir. Havayı göremeyiz, elimizle tutamayız. Havanın rengi ve kokusu yoktur.Soluk alırken vücudumuza giren oksijen, soluk verirken dışarı attığımız karbondioksit de havada bulunan gaz maddelerdir.
Gaz maddeler bulundukları kabı tamamen doldurur. Boş bir su şişesinin içi hava ile doludur. Sınıfımız ve odamız da hava ile doludur.Bisiklet lastiğini şişirirken hava lastiğin her yerine dolar. Lastik sadece bir taraftan şişmez. Gazların belirli bir şekli yoktur. Şişenin içine dolarak şişenin şeklini alır. Tekerleği şişirdiğimizde tekerleğin şeklini alır. Gaz maddeler akışkandır Balonu şişirdiğimizde havayı balonun içine doldururuz. Balonu herhangi bir ucundan sıktığımızda içindeki hava diğer tarafa akar.
Gaz maddeler bulundukları ortamda hızla yayılır. Balonun ağzını gevşettiğimizde içindeki hava hızla dışarı çıkar, ortama yayılır. Buharlaşan kolonyanın ya da parfümün kokusunun hissedilmesi gazların hızla yayıldığını gösterir.Gazlar çok küçük gözeneklerden kaçabilir. Şişirdiğimiz bir balonu toplu iğne ile deldiğimizde içindeki hava hızla dışarı çıkar. Bunu yüzümüze çarpan rüzgârdan ve balonun küçülmesinden anlarız.
Belirli bir şekli vardır. Akışkan değildir. Biçimlendirilebilir. MADDELER KATI SIVI GAZ Belirli bir şekli vardır. Akışkan değildir. Biçimlendirilebilir. Buğday Elma Toprak Kayaç Belirli bir şekli yoktur. Akışkandır. Biçimlendirilemez. Hava Doğal gaz Oksijen Petrol gazı Belirli bir şekli yoktur. Akışkandır. Biçimlendirilemez. Su Benzin Süt Ayran
C.MADDENİN ÖLÇÜLEBİLİR ÖZELLİKLERİ Kütle Nedir? Kütleyi Nasıl Ölçeriz? Pazarda ya da markette meyve ve sebzelerin miktarı terazi ile tartılarak belirlenir. Böylece terazi ile sebze ve meyvelerin kütlesi ölçülür. Kütle, madde miktarıdır.Terazide 1 kilogram olarak ölçülen peynirin madde miktarı belirlenmiş olur. Kütle birimi kilogram (kg) ve gram (g)dır. 1 kg = 1000 g Madde miktarı 3 kg olan bir maddenin kütlesini 3000 g olarak da ifade edebiliriz.
• Aynı büyüklükteki maddelerin kütleleri farklı olabilir • Aynı büyüklükteki maddelerin kütleleri farklı olabilir. Yukarıdaki bilyeler aynı büyüklüktedir. Bu bilyeler tartıldığında demir bilyenin en ağır, tahta bilyenin en hafif bilye olduğu görülür. Çünkü demir bilyenin madde miktarı daha fazladır. • Maddenin büyük olması madde miktarının fazla olduğu anlamına gelmez. Küçük bir taş, daha büyük pamuktan ağır gelebilir.
Sıvıların Kütlesi Nasıl Ölçülür? Sıvılar akışkan olduğu için kütlesini ölçmek katılara göre daha zordur. Kütlesi ölçülecek sıvı, bir kaba doldurularak terazide tartılır. Tartım işlemi sırası ile aşağıdaki gibi yapılır. • Önce boş kabın kütlesi tartılır. Boş kabın kütlesine dara denir. • Kaba sıvı doldurularak tekrar tartılır. Sıvı ile kabın kütlesine brüt kütle denir. • Boş kabın kütlesini yani darayı brüt kütleden çıkardığımızda sıvının kütlesini buluruz. Buna net kütle denir. Yukarıdaki şekillerde gösterilen reçelin kütlesi, 1300 g – 300 g = 1000 g = 1 kg olarak belirlenir.
Gazların Kütlesi Ölçülebilir mi? Gaz maddeler uçucu olduğu ve küçük gözeneklerden kaçabildiği için kütlelerini ölçmek sıvılara göre daha zordur. Gazların kütleleri de sıvıların kütlesini bulmak için kullanılan yöntemle bulunur. Örneğin, havası alınmış bir top terazide tartılır. Top şişirilerek tekrar tartılır. Sönük topun kütlesi şişirilmiş topun kütlesinden çıkarılarak topun içindeki havanın kütlesi bulunur. Şekildeki topun içindeki havanın kütlesi; 220 g – 200 g = 20 g bulunur.
Maddelerin Hacmini Nasıl Ölçeriz? Hacim Nedir? Maddelerin Hacmini Nasıl Ölçeriz? Maddelerin uzayda kapladığı yere hacim denir. Sıvıların hacmini dereceli silindir veya litre ile ölçeriz. Ölçüm yaparken bu kapları düz bir zemine koymalıyız. Su akışkan olduğu için eğik zemin yanlış ölçüm yapmamıza neden olabilir.Sıvıların hacmini ölçmek için litre ölçü birimini kullanırız. Litre “L” ile gösterilir. Daha az sıvı miktarlarını ölçmek için mililitre birimini kullanırız. Mililitre “mL” ile gösterilir. 1 litre 1000ml ve yarım litre ise 500ml’dir.
Katıların Hacmini Ölçebilir miyiz? Çayımıza şeker attığımızda çayın seviyesinin yükseldiğini görürüz. Şekerin de hacminin olduğunu biliyoruz. Şekerler bardağın içinde yer kapladığı için çay yükselir. Katıların hacmini ölçmek için farklı yöntemler kullanılabilir. 1. Katı madde olan bir taşın ya da silginin hacmini ölçmek için önce dereceli kaba su konulur. Suyun hacmi ölçülerek not alınır. Taş suyun içine atılır. Bu durumda su seviyesi yükselir.
• Suyun seviyesi ne kadar yükselmişse taşın hacmi o kadardır • Suyun seviyesi ne kadar yükselmişse taşın hacmi o kadardır. Örneğin, şekildeki suyun seviyesi 400 ml iken500 mL‘ ye yükselmiş. 100 ml yükseldiği için taşın hacmi 100 mL ‘dir. • Yükselen su seviyesi ölçülerek yapılan son ölçümden ilk ölçüm çıkarılır, taşın hacmi bulunur. 500 mL – 400 mL = 100 mL (taşın hacmi) 2. Düzgün şekli olmayan bir taşın hacmini ölçmek için dereceli bir kap ağzına kadar su ile doldurulur. Genişçe bir kabın içine konur.Taş su dolu kabın içine atılır. Taşan su dereceli silindire konularak ölçülür. Taşan suyun hacmi aynı zamanda taşın hacmidir.
Ölçü Birimleri Neden Değiştirildi? Cumhuriyetin ilk yıllarında kullanılan ölçü birimleri, diğer ülkelerin kullandığı ölçü birimlerinden farklıydı. Bu durum dış ülkelerle ticarette sorunlar yaşanmasına neden oluyordu. Ayrıca ülke içinde de ölçülerde birlik yoktu. Örneğin, kütle ölçüsü birimi olan okkanın ölçtüğü miktar yöreden yöreye değişebiliyordu. Alışveriş ve ticarette yaşanan sorunları ortadan kaldırmak için Atatürk, eski ölçü birimlerini kaldırdı. 1931 yılında ülkemizde uluslararası ölçü ve ölçü birimleri kullanılmaya başlandı. Böylece ülke içinde standart ölçüler kullanıldı. Alışverişlerde yaşanan sorunlar ortadan kalktı. Diğer ülkelerle ticari ilişkilerde olumlu gelişmeler oldu.
D.MADDENİN DEĞİŞİMİ Doğal, İşlenmiş ve Yapay Maddeleri Nasıl Ayırt Ederiz? Çevremizde gördüğümüz eşya ya da alet olarak kullandığımız nesnelerin yapımında çeşitli maddeler kullanılır. Bu maddeler, nesnelerin kullanım alanlarına uygun olarak seçilir. Örneğin, bina yapımında sağlam ve sert, konfor ve rahatlık için kullanılan eşyalar ise esnek ve yumuşak maddelerden yapılır. Nesnelerin yapımında ve malzeme olarak kullanılan maddeleri doğal, işlenmiş ve yapay maddeler olarak sınıflandırırız.
Doğal Maddeler:Ağaç, taş, demir, altın, sebze, meyve, pamuk gibi doğada kendiliğinden bulunan maddelere doğal maddeler denir. Doğal maddeler, çeşitli ürünleri elde ederken ham madde olarak kullanılır. Örneğin, pamuklu kumaşın ya da pamuk ipliğinin ham maddesi pamuktur. İşlenmiş Maddeler: Doğal maddelerin insanlar tarafından fabrika, atölye vb. yerlerde işlenmesiyle elde edilen maddelerdir. Pamuktan yapılan kumaş ya da iplik işlenmiş maddedir. İşlenmiş ürünlerin yapımında kullanılan maddeler malzemedir.Doğal maddenin işlenmesiyle elde edilen madde yine doğaldır. Pamuktan yapılan iplik, kumaş, bluz birer işlenmiş doğal maddedir.Pamuk ipliğinin ürünü olan kumaş ve bluz son üründür. Buğday ve unun işlenmesiyle elde edilen ekmek de son üründür. Ekmek, tatlı için kullanıldığında malzeme de olur.
Yapay Maddeler Doğal maddelerin yerine kullanılmak üzere çeşitli yollarla yapılan maddelere yapay madde denir. Ağaçtan elde edilen doğal tahta yerine kullanılan sunta yapay maddedir. Sunta, odu Paket lastiği, otomobil lastiği yapımında kullanılan kauçuk petrol katranından yapılan yapay bir maddedir. Kauçuk ağacından elde edilen doğal kauçuğun yerine kullanılır. Benzinin ham maddesi olan petrolden birçok doğal ve yapay madde elde edilir.
Petrolden Elde Edilen Doğal Maddeler Yer altından çıkarılan petrol, rafinerilere götürülerek işlenir. Burada ısının etkisiyle petrolü oluşturan maddeler birbirinden ayrılır.Petrol gazı (LPG) mutfakta (tüplü ocaklarda), taşıtlarda benzin gibi yakıt olarak kullanılır.Gaz yağı uçak yakıtlarına katılır, ısınma ve aydınlatmada kullanılır. Motorin (mazot) evlerin ısıtılmasında, fabrikalarda ve bazı taşıtlarda yakıt olarak kullanılır.
Petrolden Elde Edilen Yapay Maddeler Petrol katranından plastik, naylon,teflon, kauçuk gibi yapay maddeler elde edilir. Plastik: Plastikten leğen, kova gibi ev eşyaları, çeşitli oyuncaklar yapılır. Pencere yapımında kullanılır. Plastikten bakalit denilen sert plastik de yapılır. Bakalit tencere, tava, çaydanlık vb. saplarında, televizyon, radyo gibi ürünlerde, araba aksesuarlarında kullanılır. Naylon: Günümüzdeki giysilerin birçoğunda yün veya pamuğun yanında naylon iplik de kullanılır. Naylondan elde edilen sentetik iplikten yapılan kumaşa sentetik kumaş denir. Teflon: Tencere ve tava yapımında kullanılır. Çelik, bakır ve alüminyumdan yapılan tencereler işlenmiş doğal maddelerdir. Teflon ise yapay maddedir.
Doğal Kaynaklar Nelerdir? Doğal kaynaklar, yaşamımızı devam ettirebilmek ve kolaylaştırabilmek için kullandığımız kaynaklardır. Ağaç, su, kömür, ham petrol, demir doğal kaynaklarımızdan bazılarıdır.Doğal kaynakları kullanarak birçok ürün elde ederiz. Binaların, ev eşyalarının, otomobillerin yapımında doğal kaynaklar kullanılır.
Doğal Kaynakların Korunması İçin Neler Yapılmaktadır? Doğal kaynaklar sınırsız değildir. Birçok alanda kullandığımız için dikkatli ve tutumlu kullanmazsak kısa sürede azalır, ihtiyaçlarımızı karşılayamaz. Kâğıt, karton, demir ve cam gibi atıkların işlenerek geri dönüşümleri sağlanmaktadır. Böylece birçok ağacın kesilmesi önlenmekte, yer altı kaynaklan korunmaktadır Aynı zamanda atıklar toplandığı için çevre temiz tutulmuş, doğal denge de korunmuş olur. Su kaynaklarının temiz tutulması ve tutumlu kullanılması da birçok canlının yaşamını sürdürmesi için gereklidir.Doğal kaynakların korunması için yapılan faaliyetler ülke ekonomisine katkıda bulunmaktadır.
Doğa Olayları Maddeleri Nasıl Değiştirir? Doğa olayları, maddeleri sürükleyerek, aşındırarak ve parçalayarak yeryüzünü şekillendirir. Bunlar yağmur, rüzgâr, ani sıcaklık değişimi, akarsular ve derelerin etkisiyle gerçekleşir. • Aşırı yağmur yağınca oluşan sel, karşısına çıkan taşı ve toprağı sürükleyerek yerlerini değiştirir, parçalanmasına neden olur. • Akarsu ve dereler de taşları ve toprağı sürükler. Kıyılarındaki taşı ve toprağı kopararak da o yerin şeklini değiştirir. Vadiler, bu yolla oluşmuş yer şekilleridir. • Yağmur gibi rüzgâr da bitki örtüsünün az olduğu, kurak ve verimsiz yerlerde aşınmaya neden olur.Yağmur, akarsular ve rüzgâr özellikle yumuşak kayaçları aşındırır.
Peribacaları, yumuşak kayaçların yağmur ve rüzgârın aşındırması sonucu oluşmuştur. Yağan yağmur suları toprak ve kayaçlar arasındaki boşluklara dolar. Gündüz sıcak olan hava, gece aniden soğuyunca kayaçların arasındaki su donar. Donan su, kayacın parçalanmasına neden olur. Büyük ve sert kayaçların bu yolla parçalanması yıllar sürer. Kutuplardaki buzullar da yeryüzünün şeklini değiştirir. Erimeyen karların çukur yerlerde birikmesiyle oluşan buzul, dağın yamacından aşağıya inerken kayaçlara sürtünerek kayaçları aşındırır.
E.MADDENİN ISI ETKİSİYLE DEĞİŞİMİ 1.Isınma ve Soğuma Maddelerin hangisinin sıcak, hangisinin soğuk olduğunu anlayabilir. Fakat dokunma duygusu,sıcaklık ölçmek için yanıltıcı olabileceği gibi kesin de değildir.Sıcaklığı ölçmek için termometre adı verilen alet kullanılır. Termometre bir hazne ve ona bağlı cam borudan oluşur. Hazne içinde cıva veya renklendirilmiş alkol bulunur. . Termometrenin bulunduğu ortam ısıtılırsa haznedeki sıvı, cam boruda yükselmeye başlar; ortam soğutulduğunda ise ilk konumuna doğru geri döner.
Sıvı seviyesinin karşısındaki sayılar ölçülen sıcaklık değerlerini gösterir. Termometre “derece” denilen eşit aralıklara bölünmüştür. Termometrede ölçülen sıcaklık, derece selsiyus olarak ifade edilir ve °C sembolü ile gösterilir. Ortamın sıcaklığı erimekte olan buzdan daha düşük olduğu zaman termometredeki sıcaklığı ölçerken sıfırın altında” şeklinde okuruz. Örneğin;yandaki termometre, “sıfırın altında 10 derece selsiyus” şeklinde okunur.
Termometre ile havanın, vücudun vb. maddelerin sıcaklığını ölçebiliriz Termometre ile havanın, vücudun vb. maddelerin sıcaklığını ölçebiliriz. Sıcaklık ölçmede kullanılan çok çeşitli termometreler vardır. Bazen sıcaklığı ölçmede kullanılan termometrenin hassas olması önemlidir.Klinik termometrelerinin (hasta termometresinin)kesin ve duyarlı ölçüm yapması gerekir. Çünkü hastanın vücut sıcaklığındaki küçük bir değişim bile sağlığı açısından çok önemlidir.
2.Hal Değişimi Maddeler katı, sıvı ve gaz olmak üzere üç hâlde bulunur. Suyu ısıttığımızda açığa çıkan su buharı, suyun gaz hâlidir. Buzlukta bekletilen su, katı hâle geçerek donar.Cam, mum ve altın gibi maddeler eritilip kalıba dökülerek soğutulduklarında içinde bulundukları kabın şeklini alır. Diş hekimi, kuyumcu ve heykeltıraşlar kullandıkları malzemelere bu yöntemle şekil verirler.Örneğin kuyumcular, altını eriterek kalıba dökerler.Bir süre sonra sıvı altın donar ve kalıbın şeklini alır.Kalıbın şeklini alan altın şekillenerek kullanıma hazır hâle getirilir. O hâlde, maddeler ısı etkisiyle bir hâlden diğer hâle geçerler diyebiliriz.
3.Bozunma Çay şekeri ve un gibi katı maddeler ısıtıldıklarında sıvı hâle geçmez, bozunur.Örneğin;çay şekerini ısıttığımızda rengi ısının etkisiyle önce sar›ya sonra da kahverengiye dönüşür. Isıtmaya devam ettiğinizde şeker kömürleşir ve koku yayar. şekerin bu değişimi bozunma olarak adlandırılır.Kağıt ,ekmek gibi maddeler de ısıtıldıklarında erimeyerek tıpkı şeker gibi bozunur.
F.MADDELER DOĞADA KARIŞIK HALDE BULUNUR 1.Saf Maddeler Bakır, tek bir maddeden oluşmuştur. İçinde kendinden başka madde bulunmaz. Bu şekilde oluşan maddeler saf maddelerdir. Beton; çimento, kum ve çakıl gibi maddelerin suyla yoğrulması sonucu elde edilmiştir. Bakır, tek bir maddeden oluşur,yani saf bir maddedir. Beton ise birden çok maddeden oluştuğu için saf madde değildir. Çünkü, saf maddelerin içinde kendinden başka madde bulunmaz. Saf maddeler tek cins madde içerir.
2.Karışımlar Deniz, dağ ve toprak gibi görebildiğimiz pek çok şey karışımdır. Benzin, gaz yağı,motorin gibi maddeleri elde ettiğimiz ham petrol de bir karışımdır. Karışımlar birden çok saf maddenin bir araya gelmesiyle oluşur.Maddeler bir araya gelerek sayısız karışım oluşturabilir.Bilinen pek çok karışım türü vardır.Katılar hem kendi aralarında hem de sıvı ve gaz hâlinde bulunan maddelerle bir araya gelerek karışım oluşturabilirler. Bu durum sıvı ve gaz hâlinde bulunan maddeler için de geçerlidir.
3.Çözeltiler ve Çözünme İçtiğimiz çay bir çözeltidir. Çay, şekeri çözmüş; şeker ise çözünmüştür.Kullandığımız çay yapraklarından gelen bazı maddeler de çaya renk katmıştır.Şeker suda çözünür.Çözeltilerin çoğu sıvıdır, fakat katı ve gaz halinde bulunan çözeltiler de vardır.Çözeltilerdeki katı maddeler ,çok küçük parçalar halinde sıvının içinde dağılır.Çözeltileri hazırlamak için genellikle su kullanılır.Su ve sirke,su ve meyve şekeri,su ve süt,gazoz ve vişne suyu karıştırıldıkları zaman birer çözelti oluşturur.Bir çözelti karışımlar gibi en az iki maddenin bir araya gelmesiyle oluşur;çünkü çözeltilerde aslında birer karışımdır.
Bazı katı maddeler suyun içinde iyi çözünür Bazı katı maddeler suyun içinde iyi çözünür. Bazıları ise suda ya az çözünür ya da hiç çözünmez. Çorbaya kattığımız tuz çorbanın içinde dağılır ve görünmez olur.Çorba hazırlarken kullandığımız su, tuzu çözmüştür.Suyun tuz için iyi bir çözücü olduğu söylenebilir. Tebeşir tozu suda çözünmeyen bir maddedir, su ile bulanık bir karışım oluşturur. Demek ki bazı maddeler suda çözünür; bazıları ise çözünmez. Çözünmeye sıcaklığın da etkisi vardır. Örneğin;tuz sıcak suda, soğuk sudan daha kolay ve daha çok miktarda çözünür.
G.KARIŞIMLAR AYRILABİLİR Mİ? 1.Süzme ve Yüzdürme Karışımları oluşturan maddelerden birini diğerlerinden ayırmak için birçok yöntem kullanılır. Karışımın cinsine en uygun yöntem seçilir ve uygulanır. Karışımları ayırmak için kullanılan basit yöntemlerden bazıları; süzme, yüzdürme, mıknatısla ayırma ve buharlaştırmadır. Sıvıları içindeki çözünmemiş katılarda ayırmak için süzerek ayırma yöntemi uygulanır.Süzme işleminde katı parçaları geçirmeyen, sadece sıvıyı geçirebilen süzgeçler kullanılır.Süzmede kullanılan süzgecin gözenekleri, katı tanelerinden daha küçük olmalıdır. Böylece sıvı, katı parçacıklarından kolaylıkla ayrılabilir. Suda çözünmeyen katı maddeleri ayırmak için süzme yönteminden başka yüzdürme yöntemi de kullanılır. Bu yöntemle yüzeyde kalan madde karışımdan kolaylıkla ayrılabilir.
2.Mıknatısla Ayırma 3.Buharlaştırma Mıknatıs; demir, nikel gibi maddelerden yapılan toplu iğne, çivi vb. cisimleri çeker. Kumaş, cam, tuz, şeker, kağıt, tahta, kükürt, seramik, plastik gibi maddeleri çekmez.Karışımları oluşturan maddelerden biri, mıknatıs tarafından çekiliyorsa mıknatısla ayırma yöntemi uygun bir seçimdir. 3.Buharlaştırma Buharlaştırma yöntemi, sıvının içinde çözünen katı maddeyi ayırmak için sıvının uzaklaştırılmasıdır. Aslında buharlaşma, biz farkında olmadan meydana gelmektedir. Kurumaya bırakılan bardak, çatal, kaşık ve pencere camının yüzeylerinde bazı lekeler oluşur. Bu lekelerin nedeni, suda çözünmüş hâlde bulunan çeşitli maddelerdir.