SÖZCÜKTE ANLAM SOYUTLAMA ÇOKANLAMLILIK DEYİM AKTARMASI GERÇEK ANLAM

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük soyut addır?
Advertisements

Betül gürlek SÖZCÜKTE ANLAM.
SÖZCÜKte ANLAM.
SÖZCÜKTE GENEL VE TERİM ANLAM
DERS: TÜRKÇE KONU: ANLAM BİLGİSİ.
ÖZGE AKMAN Yan ve argo anlam.
Kelime Bilgisi Kelime (sözcük):
SÖZCÜKte ANLAM.
İsmail KAHRAMAN GERÇEK VE MECAZ ANLAM İsmail KAHRAMAN
9. Sınıf Dil ve Anlatım ŞUBAT
SÖZCÜKTE ANLAM.
TÜRKÇE SÖZCÜKTE ANLAM.
1.soru Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangisi genel anlamda kullanılmıştır? A. Fotoğraf,duvardaki yerini aldı. B. Çiçek salonumuza.
TAMLAMALAR.
İlgeçler ve bağlaçlar İlgeç:farklı tür ve görevdeki sözcükler ve kavramlar arasında anlam ilgisi kurmaya sözcüklere ilgeç (edat)denir.ilgeçlerin tek başlarına.
İlksen Uysal BOZYEL/Türkçe Öğretmeni
1.İsimler Kainattaki varlıkları karşılayan kelimelere “isim” denir. İsimler değişik yönlerden incelenir.
9. Sınıf Dil ve Anlatım MART
SÖZCÜKTE ANLAM.
ANLAMLARINA GÖRE SÖZCÜKLER.
(GERÇEK,YAN VE MECAZ ANLAM)
türkçe performans ödevi
Anlamlarına göre sözcük çeşitleri
SÖZCÜKTE ANLAM SORULAR:
ANLAM BAKIMINDAN SÖZCÜKLER Bir sonraki sayfaya geçiniz.
TAMLAMALAR.
ANLAMLARINA GÖRE KELİMELER
CÜMLENİN ÖĞELERİ ……………….
Simay Ertaş Erciyes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe öğr. Bölümü
Hangi cümlenin yüklemi isim tamlamasıdır
A:Bu yaz bolca sebze kuruttuk.
Benim adım Balerin Bebek.
TAMLAMALAR.
SÖZCÜKTE ANLAM.
SÖZCÜKTE ANLAM.
KELİME (SÖZCÜK) Cümlenin anlamlı en küçük birimlerine ya da tek başına anlamı olmadığı hâlde cümle içinde anlam kazanan anlatım birimlerine kelime denir.
SÖZCÜKLER ARASI ANLAM İLİŞKİLERİ - 2
SÖZCÜKTE ANLAM SORULAR.
GERÇEK VE MECAZ ANLAMLI KELİMELER
SÖZCÜKTE ANLAM ÖZELLİKLERİ
Hazırlayan: Rıdvan Gezici Onuncu Grup Bilgisayar I Dersi Konu Hakkında: Sözcükte anlam konusunun öğrencilere nasıl anlatılacağı. Konunun içeriği ve konu.
TÜRKÇE / Sözcükte Anlam
Kelime Bilgisi Kelime (sözcük):
TÜRKÇE Birey ve Toplum.
Eğitim Fakültesi 2. sınıf
SÖZ SANATLARI G. KORKMAZ.
SÖZCÜKTE ANLAM Duygu Şarvan 9/A.
MECAZ ANLAM Sözcükler,kimi durumlarda bir ilgi ya da benzetme sonucu gerçek anlamlarından başka bir anlam kazanır. Buna ‘’mecaz anlam’’ denir.
Kelime Bilgisi Kelime (sözcük):
İSİM TAMLAMALARI.
ANLATIMDA ANLATICININ TAVRI. Anlatımda Anlatıcının Tavrı : Bir olay, bir durum kar ş ısında ki ş inin takındı ğ ı davranı ş a tavır denir. Anlatıcı, konuyu.
KELİMEDE ANLAM VE KAVRAM. Sözcükler, farklı anlamları, anlam birimlerini içinde barındıran bir yapıdır. Bunlar sırasıyla şöyledir: Kavram: Bir varlığın.
SÖZCÜKTE ANLAM Anlamı olan ya da tek başına anlamı olmadığı halde cümle kuruluşunda görev yapan anlatım Birimlerinin en küçüğüne sözcük (kelime) denir.
İSİMLER (ADLAR) Varlıkları veya kavramları karşılayan sözcüklerdir.
MUTLUCAN1 AD(isim) AD(isim) Ali MUTLU Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni
GERÇEK ANLAM MECAZ (DEĞİŞMECE-METAFOR) ANLAM AD AKTARMASI DEYİM AKTARMASI SOMUTLAMA SOYUTLAMA YAN ANLAM (YAKIŞTIMACA) ÇOKANLAMLILIK TERİM ANLAM EŞ ANLAM.
1 D ERSİMİZ T ÜRKÇE. 2 İSİM TAMLAMALARI Aralarında anlamca ilgi bulunan iki ya da daha çok ismin belirli kurallar çerçevesinde bir araya gelmesiyle oluşan.
KONU 1: SÖZCÜKTE ANLAM.
İSİMLER Canlı cansız tüm varlık ve kavramları karşılayan kelimelere isim denir. Gül Çocuk İstanbul Masa Ev Ağaç İnsan.
SÖZCÜK ANLAMI Anlamı olan en küçük ses birliğine sözcük denir.
SÖZCÜKTE ANLAM.
SÖZCÜKTE ANLAM 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ.
HAZIRLAYAN ONUR BUĞTEKİN 5/A 232
TAMLAMALAR.
SÖZCÜKLERDE ANLAM OLAYLARI
Sözcükte Anlam Tek Anlamlılık: Tek bir kavramı karşılayan, başka anlamlar kazanmayan sözcüklerdir. Çok Anlamlılık: Bir sözcüğün temel anlamının yanında.
BAĞLAÇLAR Eş görevli sözcükleri, söz öbeklerini, cümleleri birbirine bağlayan ya da çeşitli anlam ilgileri kuran sözcük veya söz öbekleridir. İLE , VE 
İSİM (AD). Nesneleri, varlıkları ve kavramları karşılayan kelimelere isim denir.  1-) Varlıklara Verilişlerine Göre İsimler a-) Özel İsimler : Tek bir.
KELİME-SÖZCÜK NEDİR? Cümlenin anlamlı en küçük birimlerine ya da tek başına anlamı olmadığı hâlde cümle içinde anlam kazanan anlatım birimlerine kelime.
SÖZCÜKTE ANLAM SOYUTLAMA ÇOKANLAMLILIK DEYİM AKTARMASI GERÇEK ANLAM
Sunum transkripti:

SÖZCÜKTE ANLAM SOYUTLAMA ÇOKANLAMLILIK DEYİM AKTARMASI GERÇEK ANLAM KARŞIT (ZIT) ANLAM MECAZ (DEĞİŞMECE-METAFOR) ANLAM SOYUTLAMA SESTEŞ (EŞ SESLİ) SÖZCÜKLER DOLAYLAMA TERİM ANLAM AD AKTARMASI EŞ ANLAM ÇOKANLAMLILIK SOMUTLAMA DEYİM AKTARMASI YAN ANLAM (YAKIŞTIMACA)

GERÇEK ANLAM Gerçek anlam, bir sözcüğün temel anlamıdır. Buna sözcüğün ilk akla gelen anlamı da denir. “İnce” sözcüğünü ele alalım. Gerçekte “kalın karşıtı” olan, nesnelerin eni ile ilgili kullandığımız bu sözcük, “Üzerinde ince bir gömlek vardı.” cümlesinde gerçek anlamı ile kullanılmıştır. “Yaşlı kadına yer vermen ince bir davranıştı.” cümlesinde ise sözcük gerçek anlamı ile kullanılmamıştır. Bu cümlede yeni bir anlamda kullanılmıştır.

Sözcüğün gerçek anlamından uzaklaşarak kazanmış olduğu bu yeni anlam, mecaz anlamdır. İnce sözcüğü bu cümlede “beğenilen, güzel” anlamında kullanılmıştır. “Çocuğu hep ağır çantayı kaldıramadı.” “Evin camlarını kırmışlar.” “Bahçedeki kuru otları yakmış.” Yukarıdaki cümlelerde altı çizili sözcükler gerçek anlamdadır.

MECAZ (DEĞİŞMECE-METAFOR) ANLAM Bir sözcüğün gerçek anlamı dışında bir anlamla kullanılmasına "mecaz" denir. Sözcükler mecaz anlamlarıyla kullanılırken genelde soyut bir anlam kazanır Mecaz aynı zamanda edebiyatımızda yaygın olarak kullanılan bir söz sanatıdır. 1)Sözcük düzeyinde 2)Tamlama düzeyinde 3)Deyim düzeyinde 4)Atasözü düzeyinde 5)Argo düzeyinde

1)Sözcük düzeyinde mecaz: Sözcük cümle içindeki kullamında gerçek anlamının dışına taşmışsa mecaz anlam kazanmış olur. Sözcük düzeyinde mecaz dilimizde çok sık başvurulan bir anlatım yöntemidir. Mecaz anlatımda amaç sözü etkili kılmak, zenginleştirmektir. Bildiğim kadarıyla o evine bağlı bir insandır . (ailesine) Sanıyorum bu işte de onun parmağı var.(rolü, etkisi) Oturup dururken ne parlıyorsun?(Kızıp,öfkelenmek) UYARI:Mecaz anlamlı sözcüğün başka bir sözcük yerine kullanıldığı unutulmamalıdır.

ÖRNEKLER: "SIKMAK" İpleri sıkarak bağladı. (Temel anlam) Çorbaya limon sık biraz.(Suyunu, yağını, sıvı kısmını çıkarıp akıtmak) Yan anlam Çocuğu çok sıkıyorlar.(Baskı altına almak, üzmek, zorlamak)Mecaz anlam OYNAMAK" Çocuklar bahçede saklambaç oynuyorlardı.(Temel Anlam) Masanın ayaklarından biri oynuyor (Yan anlam) Ne diyeyim, talih bizimle oynuyor (Mecaz anlam)

2)Sözcük grubu düzeyinde mecaz: Takısız ad tamlamalarının ve sıfat tamlamalarının bir bölümünde görülür. Bu tür tamlamalarda somut bir ad olan tamlayan mecazlaşır, gerçek anlamının dışına çıkar. Bu acı olay hepimize derinden etkiledi. ("Acı" sözcüğü "üzücü" anlamında ...) Hayatımda onun gibi tilki bir adam görmedim.("tilki"sözcüğü"kurnaz" anlamında)

3)Deyim Düzeyinde Mecaz Bir sözcüğün başka sözcüklerle birleşip kalıplaşarak ve çoğu kez gerçek anlamını yitirmesiyle oluşan ve çekici bir anlatım özelliği taşıyan söz çekici bir anlatım özelliği taşıyan söz öbeklerine deyim denir. Babam :"Kalk, su getir." dedi; kardeşim oralı olmadı.(umursamadı) Biz ne dersek diyeyim karşı duruyor; bildiğinden şaşmıyordu.(direnmek) Hiçbir şeyi beğenmez; her şeye burun kıvırırdı. (beğenmeyip küçümsemek)

4)Atasözü Düzeyinde Mecaz: Atasözleri de deyimler gibi kalıplaşmak sözlerdir. Atasözlerinin çoğu da mecaz anlam taşır. Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz. (Hizmetinin verimlerini aldığımız kimsenin bize kazandırdığı şeylerden yararlanması gerekir.) Su testisi su yolunda kırılır. (Her şey hizmet ettiği amaç uğrunda bir kazaya uğrar.)

5)Argo Düzeyinde Mecaz: Toplumda herkesçe konuşulan dilden ayrı olarak, belirli kesimlerce kullanılan, ancak genel dilin içinde yer alan ve ondan türeyen özel dile "argo" denir. Argo sözcükler de mecaz anlam taşır. Hırsız argosu külhan beyi argosu, şoför argosu... gibi türleri vardır. çok sövmek- kolaylamak, kolayca kandırılabilen – keriz, hapishane - delik, kafes , esrar- ot, öldürmek-nallamak …

UYARI: « Bir sözcüğün mecaz anlamında kullanılabilmesi için mutlaka bir cümle veya deyim içinde kullanılması gerekir; bir sözcük yalnız başına iken hiçbir zaman mecaz anlamında kullanılamaz.» “Çocuğu ağır işlerde çalıştırmışlar.” “N'olur beni kırma, maça birlikte gidelim.” “Sınavda yüksek not alamazsam yandım.”

YAN ANLAM (YAKIŞTIMACA) Temel anlamıyla bağlantılı olarak zamanla ortaya çıkan değişik anlamlara yan anlam denir. Sözcüğün gerçek anlamının dışında, ancak gerçek anlamıyla az çok yakınlık taşıyan yeni anlamlar kazanması yan anlamı oluşturur. Bir sözcüğün yan anlam kazanmasında genellikle yakıştırma ve benzerlik ilgisi etkili olmaktadır.

Meselâ “göz” dendiğinde akla ilk gelen, kelimenin temel anlamı olan organ adıdır. Ama “iğnenin gözü”, “çantanın gözü”, masanın gözü” tamlamalarındaki anlamlar benzetme yoluyla kazandırılmış yeni anlamlardır. Bunlara da yan anlam denir. Meselâ, “düşmek” kelimesi “Meyveler tek tek yere düştü” cümlesinde temel anlamda; “Çocuğun pantolonu düşüyordu”, “Bu yılın ilk karı düştü” ve “Kavakların gölgesi yola düştü” cümlelerinde yan anlamdadır.

Gıjgıj sırtlarına ağaç dikiyorlar. (arka taraf) Gülün tomurcukları sabahleyin patlamış. Uçağın kanadı havada parçalanmış. Başı kırık bir çiviyi sökmeye uğraşıyor. Bu dalda başarılı olabileceğimi sanıyorum. Köprünün ayağına bomba koymuşlar. Şişeyi boğazına kadar doldurdu. Kapının kolunu kırınca babamdan azar işittim. Benim yetiştirdiğim öğrenciler daha başarılı. Yokuşun başına kadar koştuk.

YGS'de taban puanlar düşmüş Diyarbakır ağzı bir kültür zenginliğidir. Tarağın dişleri kırılmış. Ayakkabının burnu aşınmış. Kapıyı açmaya çalışırken dili bozmuş. Bu havada yola çıkarsak, hepimiz donarız.(işlev) Hafta sonu koltuğun yüzünü iyice silmiştim. Uçurtmanın kuyruğunun kopmasına çok üzülmüştüm. Her şeyin başı sağlıktır. Öğrenciler, yokuşun başında bekliyorlardı.

ÇOKANLAMLILIK Dildeki sözcükler sınırlı, kavramlarsa sınırsızdır. Sınırsız kavramları, sınırlı sözcüklerle anlatma zorunluluğu, bir sözcüğe birden çok anlam yüklenmesine neden olmuştur. Tek anlamlı bir sözcüğün çokanlamlılığa geçişi, zamanla yan ve mecaz anlamlar kazanmasıyla gerçekleşmiştir. "yaşamak": sağ olmak; canlılığını, hayatını sürdürmek anlamına gelir. Bazı hayvanlar soğuk iklimlerde yaşar.(Varlığını sürdürmek) Hep küçük bir sahil kasabasında yaşamak istemişimdir.(Oturmak) Bu kazançla yaşamak kolay değil.(Geçinmek) O ölmedi; içimizde hep yaşayacak.(sürüp gitmek,anımsanmak) Tatile çıkıp yaşamalı biraz.(Hoş vakit geçirmek) Anlatırken,olayı yeniden yaşıyordu.(Bir durumu yaşar gibi olmak)

DEYİM AKTARMALARI 1. SOMUTLAMA 2. SOYUTLAMA 3. DUYULAR ARASI AKTARMA 4. DOĞADAN DOĞAYA AKTARMA 5. İNSANDAN DOĞAYA 6. DOĞADAN İNSANA AKTARMA

1. SOMUTLAMA Gerçekte somut anlamlı kimi sözcükler, anlam genişlemesi yoluyla soyut anlam kazanabilir. *Bu işe atılmaya yürek ister.(Cesaret) Başarının anahtarı çalışmaktır. (sırrı, yöntemi) *Kendini yok yere ateşe atıyorsun(tehlike) Sen gerçek bir aslansın (yiğitlik, olumluluk) Babasının karşısında iyice ezildi (utanmak, çaresiz kalmak, üzülmek…) İşleri kötüye gidince adamcağız iyice çöktü.

2. SOYUTLAMA Soyut anlamlı bir kelimenin somut anlam kazanmasıdır. Somutlamanın tersidir. Adam, tam sekiz cana bakmak zorundaydı. Yürekli insanlara hayranım. Çok taş kalplisin be!...

3.DUYULAR ARASI AKTARMA Bir duyuya ait kavramın başka bir duyumuz için kullanılmasıdır. Soğuk sesler, sıcak renkler, sert bakışlar, tatlı sesler, acı bir koku, hafif sözler….

4.DOĞADAN DOĞAYA AKTARMA Doğadaki herhangi bir özelliği başka bir varlığa (insan dışındaki) aktarılmasıdır. Yırtılan dağlar, kükreyen sular….. Karlar uçuşurdu camlarda. Rüzgârlar ulurdu sabaha kadar Yüce dağların başında, salkım salkım olan bulut. (Salkım üzüme ait bir özellikken bu cümlede buluta aktarılmıştır.) Minik fare kükredi.

5.İNSANDAN DOĞAYA İnsana ait özelliklerin doğadaki diğer varlıklar için kullanılmasıdır. Kişileştirme. Yorgun sular sessiz sessiz dinleniyorlardı. Ağaçlar sonbaharın hüznünü yaşıyordu. Kızgın sular şehrin her tarafını kaplamıştı. Rüzgarın serin eli yüzümü okşadı. (el ve okşamak kavramları insana aittir. Bu cümlede rüzgara aktarılmıştır.) Tekerlekler yollara bir şeyler anlatıyor.

6.DOĞADAN İNSANA AKTARMA Doğaya ait özelliklerin insana yansıtılmasıdır, insan için kullanılmasıdır. Adam pişkin pişkin olanları seyrediyordu. Sokaklar ezilmiş, yıkılmış çocuklarla doluydu. Kemal birden bire olgunlaştı. (Olgunlaşmak meyvelere ait bir özelliktir. Bu cümlede insana aktarılmıştır.) O kızıl zafer kartalının, Çankaya'da kurulmuş yuvası.

DOLAYLAMA   Genellikle bir sözcüğü bir kavramı, şahsı birden fazla sözcükle ifade etmeye dolaylama denir. Dolaylamaların temelinde halkın benimsemesi vardır. Örneğin bizler nasıl oluştuğuna pek bakmadan “aslan” için “ormanların kralı” deriz. Çünkü insanlar arasında bu, öyle benimsenmiş, kabul görmüştür. ÖRNEKLER: Arif Nihat Asya: Bayrak Şairi , Namık Kemal: Vatan Şairi Kaleci : File bekçisi Turizm : Bacasız sanayi Kömür : Kara elmas... Sinema: Yedinci Sanat Yağmur:Ahmak Islatan Süt: Beyaz İksir Yurt :Baba Ocağı Konak:Saray Yavrusu Mutfak: Aş Damı İş:Ekmek KAPISI Televizyon: Sihirli Kutu

DOLAYLAMA Tüfek: Delikli Demir Pamuk: Beyaz Altın Baba: Evin Daireği Sinema: Beyaz Perde Haliç: Altın Boynuz Afrika: Kara Kıta Kıbrıs: Yavru Vatan Mezopotamya: Medeniyetler Beşiği İstanbul: Yedi Tepeli şehir İzmir: Egenin İncisi Mars :Kızıl Gezegen Isparta:Güller Diyarı Atatürk: Ulu Önder Zeki Müren :Sanat Güneşi Sezen Aksu: Minik Serçe Naim Süleymanoğlu: Cep Herkülü

GÜZEL ADLANDIRMA Günlük hayatta söylenmesi halk tarafından hoş karşılanmayan, kaba sayılan bazı sözlerin daha güzel ve zarif bir anlamda söylenmesidir. Hayata gözlerini yumdu, Mevlasına kavuştu, Bu dünyadan göç etti, Son Yolculuk, İyi Saatte Olsunlara Uğramış, İnce Hastalık, Sessiz Gemi,