BALIK ETİNİN İNSAN SAĞLIĞI AÇISINDAN ÖNEMİ TUNCELİ GIDA TARIM VE HAYVANCILIK İL MÜDÜRLÜĞÜ 2014 BALIK ETİNİN İNSAN SAĞLIĞI AÇISINDAN ÖNEMİ
Ülkelerin sosyo-ekonomik refah düzeyinin artmasıyla birlikte; İnsanlar dengeli ve sağlıklı beslenme konusunda daha bilinçli hale gelmektedir.
Bilindiği üzere Türkiye 3 tarafı denizlerle kaplı bir ülke olsa da balık üretimi konusunda yeterli seviyeye gelememiştir.
Yine üretimin etkisi ile dünya genellemesine baktığımızda tüketimde buna oranla azdır. Dünya üzerinde ortalama balık tüketimine baktığımızda,kişi başına ortalama 16 kg'dır.
Ülkeler bazında bakıldığında ise; Japonya'da 70-80, Norveç'de 50, Portekiz'de 60 kg civarındadır.
Ülkemize bakıldığında ise ne yazık ki 8 kg'dır. Balık ekonimideki rolü itibariyle ıslak altın,beslenmedeki rolü itibariyle de beyaz protein olarak adlandırılır.
Balık eti; Beslenme değeri ve özellikle protein kalitesi açısından yüksek bir et olup, Enerji bakımından da yüksektir. Sağlıklı yaşam için tüketilmesi gereken en önemli gıdadır.
Balık etinin; Büyüme çağındaki çocuklar, Hamile kadınlar ve Özellikle hasta insanların beslenmesindeki önemi oldukça yüksektir.
Bugün tıp dünyasını en fazla ilgilendiren konuların başında; Dengesiz beslenmeden kaynaklanan şişmanlık, Şeker, Kolesterol yüksekliği ve Bunlardan kaynaklanan hastalıklar gelmektedir. Yapılan araştırmalar, son yıllarda giderek artan kalp ve damar hastalıklarının tüketilen gıdalar ve beslenmeyle ilişkisi olduğunu ortaya koymaktadır.
Kalp ve damar hastalıklarının en önemli nedeni olan kolesterolün, balık etindeki miktarı diğer hayvansal gıdalara göre daha düşük oranda olduğundan,balık eti hayvansal yağların tüketiminden kaçınanlar için tavsiye edilen en önemli besin olma özelliğini her zaman korumaktadır. Bu hastalıkların tedavisinde, yüksek oranda doymamış yağ asidi içeren besinleri tercih etmek büyük önem taşımaktadır.
Bütün yağların ana maddesi “trigliserit” tir. Yağ Asitleri Yağ Asitlerinin Sınıflandırılması Yağ; Hidrojen, karbon ve oksijen moleküllerinden oluşan organik bir bileşiktir. Bütün yağların ana maddesi “trigliserit” tir. DOYMUŞ YAĞ ASİTLERİ TEKLİ DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİ YAĞ ASİTLERİ ÇOKLU DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİ OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİ OMEGA-6 YAĞ ASİTLERİ
Balık etinde diğer hayvanlarda bulunanlara benzer şekilde; Protein, A, B, D, E, K vitaminleri, Kalsiyum, Magnezyum, Demir, Selenyum ve Fosfor gibi insan vücudu için gerekli ve faydalı maddeler bulunur. Ancak balık etinin diğer etlerden üstünlüğü ve sağlık üzerine faydalı tesirleri, daha çok ihtiva ettiği yağın özelliğinden kaynaklanır. BALIK ETİ
Omega-3 Yağ asitleri 1976 yılında Eskimolar üzerinde yapılan bir araştırma bilim dünyasını şaşkına çevirdi. Aşırı hayvansal yağla beslendikleri halde Grönland Eskimolarının kanlarındaki kolesterol oranı çok düşüktü. Bunun üzerine Eskimoların beslenme alışkanlıkları araştırıldı ve günde ortalama 400 gr yağlı balık ve deniz ürünleri yedikleri ortaya çıktı. Etkin faktörün bu hayvanlarda bulunan Omega-3 adlı yağ asitleri olduğu anlaşıldı. 1980'lerin ortalarında balıktaki kolesterol düşürücü maddelerden birinin Omega-3 yağ asitleri olduğu kesinleşti.
Su ürünlerinde bulunan omega 3 yağ asidi vücuttaki; Biyokimyasal ve Fizyolojik bir çok olayda önemli bir rol oynar. Su ürünleriyle beslenme sonucu alınan omega 3 yağ asidinin kalp ve damar hastalıklarını iyileştirdiği araştırmalar sonucu tespit edilmiştir.
kan akışını düzenleyerek, Omega 3 yağ asidi; kan basıncını, kan akışını düzenleyerek, iltihaplanmalara karşı vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir. Balık etinin ana yapım maddesi su olup,oranı türüne mevsimlere göre değişiklik göstermekle birlikte %70-80 düzeyindedir. Protein miktarı ise %15-20 arasındadır.Yağ miktarı ise kış aylarında artarken,yaz aylarında ise azalır
Böylece balık eti; İnsanların sıcak yaz günlerinde yağ bakımından fakir, Kış aylarında ise yağca zengin olması nedeniyle insanların enerji ihtiyaçlarını karşılamada yardımcı olur. İçindeki karbonhidrat miktarı çok az olan balık eti,çeşitli vitaminler bakımında oldukça zengindir.
Balık etinde hem yağda eriyen ADEK vitaminleri ve hem suda eriyen tüm B ve C gurubu vitaminleri bulunur. 1 kg balık yemekle alınan A ve B vitamini, vitamin takviyesi için alınan bir kutu ilaçdan daha faydalıdır.
Balık bileşenindeki A,B1,B2 ve D2 vitaminleriyle,fosfor ve iyot gibi tuzlarla çocukların büyümesini hızlandırır. İçerdiği çinko,kalsiyum ve magnezyum sayesinde,günümüz insanının en önemli problemi olan stresi azaltır.
Mineral değerinin yüksek, enerji değerinin düşük olması sebebiyle özellikle; bebekler, yaşlılar, kalp hastaları, beyin kanaması geçirenler ve sindirim problemi yaşayan kişilerin balıkla beslenmesi tavsiye edilir.
ve Bebeklikte Balık Tüketimi Hamilelik ve Bebeklikte Balık Tüketimi Bebekler omega yağlarını anne sütünden alırlar. Bu nedenle annenin balık yemesi gerekli ve önemlidir. Bebekler 9. aydan sonra balık yemeye başlayabilir.
Balık; Bebeğin göz sağlığı, Sinir sistemi, Duygusal ve davranış gelişimi için önemlidir. Balık tüketen 9-10 aylık bebeklerin zihinsel yeteneklerinin arttığı gözlemlenmiştir.
Hamilelik döneminde anne adayının kalsiyum ihtiyacı artar. Bebeğin kemik oluşumunda kalsiyum etkilidir. Anne adayı yeterli kalsiyum almaz ise bebek için gerekli olan kalsiyum miktarı anneden karşılanmaya çalışılır.
ve Ergenlikte Balık Tüketimi Balık, çocuklardaki sağlıklı kemik ve diş gelişimi, vücut direncinin artması için gereklidir. Balık yiyen çocuklar sağlıklı gözlere sahip ve parlak zekalı olurlar. Çocuklukta ve Ergenlikte Balık Tüketimi
Ergenlik döneminde ise; vücut gelişimi, öğrenim savaşı, duygu karmaşalarının yoğunluğu gibi sebeplerden dolayı sağlıklı ve dengeli beslenmek çok önemlidir.
Balık yiyen çocuklar parlak zekalı, algı ve öğrenme kabiliyetleri daha fazla olmaktadır. Ergenlik döneminde öğrenme ve eğitim hayatı yoğun olduğu için balık tüketimi özellikle önemlidir.
Gelişmekte olan vücudun; kalsiyuma, vitamine ve minerale ihtiyacı artmaktadır. Kalsiyum kaynağı olan balık; sağlıklı kemik ve diş gelişimi , vücut direncinin artması ve sağlıklı gözler için gereklidir.
Balık; Beyin gelişimi ve beynin beslenmesi için çok önem arz etmektedir. Balık yiyen kişilerin hafızası daha kuvvetli olmakta, Sinir sistemleri korunmakta, Kronik yorgunluk önlenmektedir. Yetişkinlerde Balık Tüketimi Balık, Vücut direncini artırmakta, Kanser ve diyabet riskini azaltmaktadır. Hipertansiyonu önlemekte, Kalp sağlığını korumaya yardımcı olmakta ve romatizma belirtilerini de azaltmaktadır.
Balık Tüketimi Yaşlılarda Düzenli balık yiyen yaşlıların; Yaşlılık döneminin korkulu rüyası alzheimer olma riskinin azaldığı, Sinir sisteminin korunduğu, Vücut direncinin arttığı, Kronik yorgunluğun azaldığı görülmüştür.
Araştırmalara göre balık; Kanser ve diyabet riskini azaltır. Ayrıca kalp ve cilt sağlığının korunmasında da önemli rol oynar. Hipertansiyonu önler. Ayrıca romatizma semptomlarını da azaltır.
Zamanla omega 3 yağ asitlerinin azalması : Bellek kaybı Bunama Depresyon gibi sorunlara yol açar.
Pıhtılaşmasını Önlüyor Kanın Pıhtılaşmasını Önlüyor Kanın tüm vücutta dolaşmasını sağlayarak; Parmak ucu hissizleşmesini, El ve ayak parmaklarının üşümesini azaltır
Bağışıklık Sistemi Yapılan araştırmalarda balık yağlarının bağışıklık sisteminde olumlu etkilerinin bulunduğu ve hastalıklara karşı vücudun direnç kazanmasına yardımcı olduğu ortaya konmuştur. Yüksek düzeyde balık etinin tüketilmesi ile hücre duvarının sağlamlaştığı görülmüştür. Günde ortalama 120-180g civarında balık tüketmek bu etkiyi arttırmaktadır. Balık yağı ile beslenen hastalarda kanama olduğu zaman balık yağının etkisi ölçülmüş ve aspirin gibi bir etkiye sahip olduğu anlaşılmıştır.
Taze Balık- Bayat Balık Farkları Taze balığın gözleri parlak ve dışa bombeli olur. Balık tazeliğini yitirmeye başlayınca gözleri buğulanmaya başlar ve daha sonra içeri çöker. Taze Balık- Bayat Balık Farkları
Taze balığın derisi gergin ve parlak olur. Pulsuz balıklarda bayatlama başladıkça derisinin parlaklığı azalır ve özellikle karın tarafında buruşmalar meydana gelir.
Taze balığa parmakla dokununca meydana gelen çukurluk anında düzelir. Halbuki bayatlamış balıklarda bu iz kalır. Balığın parlaklığıyla yetinmemek gerekir. Çünkü tezgahtaki balıklara devamlı su serpildiği için parlak görünebilirler.
Taze balığı başından tutup kaldırınca kuyruğu aynen tepsideki gibi dimdik kalkar. Halbuki bayat balığı bu şekilde kaldırınca kuyruk kısmı aşağı doğru sarkar.
Taze balığın solungaçları canlı kırmızı olur Taze balığın solungaçları canlı kırmızı olur. Balık bayatladıkça bu renk değişir. Ancak bazı balıkçıların solungaçları kırmızı mürekkep ile boyadıklarını belirtmek lazım. Solungaçlardan aşağı doğru akan kırmızı sıvıyı çok kişi kan zannederse de aslında bu mürekkeptir.
Taze balık hemen hemen kokusuzdur. Bayatlamaya başlayınca asit kokusu yaymaya başlarlar. Pullu balıkların pulları tazeyken vücuda sıkıca yapışıktır. Elimizi kafadan kuyruğa doğru sürtünce pulların gelmemesi gerekir.
Üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen, balık tüketimi başka ülkelere ve sağlıklı bir hayat için gerekene göre az olan ülkemizde, Tüketiminin teşviki halk sağlığı açısından son derece önemli ve faydalıdır. Haftada en az iki veya üç defa balık tüketilmesi; Sağlıklı ve dengeli bir beslenme, Kalp ve damar hastalıklarından korunma, Beyin ve sinir sağlığı açısından son derece önemli görülmektedir.
Ekonomik Açıdan Önemli Bazı Balıklar ALABALIK Ekonomik Açıdan Önemli Bazı Balıklar
LEVREK
ÇİPURA
SAZAN
İSTAVRİT
HAMSİ
PALAMUT
BARBUN
SOMON
USKUMRU
KALKAN
KEFAL
MEZGİT
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN tEŞEKKÜRLER “SAĞLIĞINIZI TÜKETMEYİN BALIK TÜKETİN “….