ÇOCUKLARDA CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ
Kimliğin parçalarından biri olan cinsel kimlik kişinin ait olduğu cinsi bilme hissidir “ben kadının/ben erkeğim”. Bireyin kendi bedenini ve benliğini belli bir cinsiyet içinde algılayışı, kabullenişidir. Yani kişinin kendini erkek, kız, cinsiyetsiz ya da her iki cinsiyetli olarak algılamasıdır. Cinsel kimlik gelişimi, doğumla başlayan ve yetişkinliğe kadar devam eden bir süreçtir.
Cinsel rol, Kişinin iç cinsel kimlik duygusunun gözlenen dış davranış yansımasıdır Örneğin; Bir erkek kendini erkek olarak görür, kabul eder, vücudunu erkek olarak algılar; dışa vuran davranışlarında, toplumsal uyumunda erkeksi bir görünümü ( rolü ) benimser.
Cinsel Yönelimin Belirleyicileri Önemli bir bölümü, biyolojik yatkınlıklar, cinsel organlar, genetik yapı, hormonlar, doğum öncesi belirlenmiştir. Doğumla getirilen özellikler cinsel yönelimin tek belirleyicisi değildir. Bunun çok önemli kanıtlarından biri tek yumurta ikizlerinin daima aynı cinsel yönelime sahip olmamasıdır.
Yaşamın ilk yıllarında anne-çocuk ilişkisinin niteliği, cinsel kimliğin belirlenmesinde çok önemlidir. Aşağılayıcı ve hostil annelik cinsel sorunlara neden olabilir. Çocukluk çağındaki öğrenmeler, ilk ilişkiler ve özdeşimler cinsel kimliğin gelişmesini etkiler; ona biçim verir.
Cinsiyet hormonları; Doğal gelişimde cinsiyet kromozomlarının, doğum öncesi ve doğum sonrasında uygun cinsiyet hormonlarının yeri büyüktür.
Erkek çocuğun baba ya da baba yerinde olan bir erkek; kız çocuğun anne ya da anne yerine geçen bir kadın ile özdeşim yapma olanağı bulunması; erkek çocuğun babayı, kız çocuğun anneyi benimsemesi; onun özelliklerini benliğine sindirmesi sağlıklı cinsel kimlik gelişimi için zorunludur. Bir çok cinsel korkular, saplantılar, sapmalar bu özdeşimin yapılamayışından kaynaklanır.
İleri derecede suçlamalar, ağır günah duygusu suçüstü yakalanma endişeleri, ana- babanın çocuğun gelişmekte olan cinsel organlarıyla fazla ilgilenmeleri, aşırı denetleme, ergenlik öncesi ve sonrası çağda bir miktar gizliliğin tanınmaması, yanlış bilgi vermeler; cinsel korkular ve çekingenliklerle yüklü cinsel kimlik gelişimine yol açabilir.
Çekirdek cinsel kimlik çocukluğun ilk bir buçuk, iki yılında, Genel olarak cinsel kimlik duygusu ilk dört yılında yerleşmektedir. Bu yaştan sonra cinsel kimlikte değişme çok güç, belki de olanaksızdır.
Cinsel kimlik bozuklukları, Kişinin biyolojik cinsiyetinden ya da cinsel rolünden devamlı bir şekilde rahatsızlık duyması ile belirlenir. Başka bir deyişle kadının kendisini erkek veya erkeğin kendisini kadın gibi görmesidir. Erkeklerde, kadınlara oranla 6-30 kat fazla görülmektedir.
Cinsel kimlik bozukluklarının temel özelliği, kişinin belirlenmiş cinsiyetine ilişkin sürekli ve şiddetli rahatsızlık duyması ya da cinsiyetinin gerektirdiği cinsel rol için uygun olmadığı duyumunun olması ve karşı cinsiyetle güçlü ve sürekli bir özdeşim kurma isteği ve ısrarıdır. Genellikle fiziksel görünümlerini değiştirmek için ergen ve erişkinler tıbbi veya cerrahi girişimler isterler
CİNSELLİĞİN GELİŞİMİ 3–4 aylıktan itibâren, dış genital organların temizliği veya bezlerinin değişimi esnasında çocuklar bu bölgelerinin varlığını fark ederler. Erkek çocukların çoğunluğu 6–7 aylık olduklarında penisleriyle oynamaya başlarlar. Kız çocuklar ise çoğunlukla 10–11 aylıkken kendilerini cinsel açıdan uyarmaya başlar. Genital oyunun mastürbasyondan farkı, amaçlı olarak orgazma giden bir eylem olmamasıdır.
Bu yaşlarda ortaya çıkan genital oyun patolojik bir durum olmayıp, ruh sağlığı yerinde ve ebeveyniyle ilişkisi iyi olan çocukların keşif amacıyla yaptıkları bir eylemdir. Benzer şekilde, çocuk-ebeveyn ilişkisinin mânevî açıdan tatminkâr olmadığı çocuklarda genital oyun azalır veya tamamen kaybolur. Ancak, kendi kendini uyarma eylemi sağlıklı gelişim için şart değildir. Bu eylemi hiç yapmamış olan sağlıklı çocuklar da vardır.
Çocuğun kendisini amaçlı olarak orgazma ulaştırması hâline “mastürbasyon (istimna)” denir. Herkeste olmasa da bâzı çocuklarda iki veya üç yaşlarında, genital oyun yavaş yavaş mastürbasyona dönüşebilir. Ara ara bu eylemin yapılması sağlıklı cinsel gelişimin bir parçası olarak kabûl edilmeli, çocuklarda suçluluk duygusunu pekiştirecek bir müdahalede bulunulmamalıdır.
Mastürbasyon sayısının her gün, günde birkaç kez yapılacak kadar artması genellikle çocuğun yalnız veya uyaransız kaldığı durumlarda ortaya çıkar. Mastürbasyonla ilgili olarak çocukların azarlanmaması, eylem ânında engellenmemeleri esastır. Çocuğun çok sık bu yola başvurması durumunda, eylemden önce daha keyifli başka şeylerle meşgul etme yolu en uygun olanıdır.
İki yaşından itibâren, çocukların anne ve babalarının vücutlarına olan merakları artar. Onların vücutlarına dokunma ve keşfetme arzusu duyarlar. Ebeveynin vücuduna yönelik olan merak 6 yaşına kadar devam eder. Daha sonra ise erkek çocuklarda bu ilgi, aynı cinsiyetteki akranlarının genitallerine yönelik bir merak olarak devam eder.
Okul Öncesi Erotizmi Yaş ilerledikçe, akran ilişkileri daha ön plâna çıkar. Cinsel ilgi, genital oyun ve mastürbasyondan, “seksüel oyunlara” doğru kayar. Genital oyun ve mastürbasyon kişinin cinsel açıdan kendini tanımasını sağlarken, cinsel içerikli oyunlar kişinin kendi cinselliği ile başkaları arasındaki ilişkisini ortaya koymaya yarar.
2–3 yaşlarındaki çocuklar idrar yaparken kendilerini seyretmekten çok keyif alabilir ve bu işlemi bir oyun hâline getirebilirler. Aynı zamanda başkalarının nasıl idrar yaptıklarını da merak ederler. 2–4 yaş çocukları banyo yaparken su ve köpükle oynamaktan çok hoşlanırlar.
3–6 yaşlarında erotik ilgi, karşı cinsiyetten olan ebeveyne kayar 3–6 yaşlarında erotik ilgi, karşı cinsiyetten olan ebeveyne kayar. Kız çocuklar kıkırdayarak, eteklerini kaldırarak, dans ederek babalarına yönelik flörtöz bir tavır sergileyebilirler. Erkek çocuklar ise babalarının yerine geçip anneleriyle uyumak isteyebilirler. Anne ve babaya üreme işlevi konusunda meraklı sorular yöneltilir. Dinamik psikiyatride bu döneme “ödipal dönem” adı verilir. Sağlıklı ebeveyn çocuk ilişkisinin kurulmasıyla, kız çocuğun annesiyle erkek çocuğun ise babasıyla özdeşim yapmasıyla bu dönem başarıyla atlatılır.
Okul öncesi çocuklarında cinsel içerikli oyunlar çok popülerdir Okul öncesi çocuklarında cinsel içerikli oyunlar çok popülerdir. 4 yaşından itibâren “evcilik”, “doktorculuk” gibi oyunlar doğal bir kurgu içinde oynanır. Burada ebeveyn rolleri cinselliğe dayalı temalar üzerinden işlenir. Anne ve babalar genellikle çocukların bu yaşlarda oynadığı cinsel içerikli oyunlardan dolayı tedirgin olurlar. Burada “oyunun”, çocukların “cinselliği” kavramaları konusunda eğitici bir yeri vardır.
Ebeveynin burada yapması gereken, bu tür oyunları engellemek değil, bu oyunlar esnasında çocukları dört duvar arasında başıboş bırakmayarak, sonradan suçluluk unsuru yaratacak bir şeye yol açılmaması için çaktırmadan takip etmektir. 4–5 yaşından sonra çocuklar, seksüel aktivitenin “kirli” bir şey olduğunu düşünürler. Cinselliğe yönelik ilgilerini saklamaya başlayıp bu konu hakkında ebeveyniyle konuşmaktan kaçınırlar.
“Yalancı Homoseksüel Dönem” Okul Çağı Çocukları Erkek çocuklar bu dönemde özellikle birbirlerinin cinsel organını merak etmeye başlarlar. İdrar yaparken birbirlerini seyrederek cinsel organlarını mukayese ederler. Bâzen kim daha uzağa idrar yapabilir diye iddiaya girerler. İlk homoseksüel tecrübeler bu dönemde her iki cinsiyetteki çocuklar arasında da yaşanabilir. Bunlar, genellikle cinselliği keşfetme çabaları olup, gelip geçicidir. Hâttâ, bu döneme bu sebeple “Yalancı Homoseksüel Dönem” de denir.
Cinsel ilgileri hakkındaki utanma duygusu kız çocuklarda 4–6 yaşlarında, erkek çocuklarda ise 5–8 yaşlarında ortaya çıkar. Okula başladıktan sonra, kız ve erkek çocuklar ayrı tuvaletleri kullanmayı ve ayrı yerlerde giyinmeyi öğrenir. 4. – 5. sınıftan itibâren iç çamaşırlarının bir şekilde görünmesinden büyük rahatsızlık duymaya başlarlar. 8–9 yaşlarından itibâren karşı cinsten olan ebeveynin kendilerine banyo yaptırmalarını istemezler.
Okul döneminde cinselliğe yönelik ilgi yavaş yavaş bunu görsel olarak yaşayabileceği dergilere, internet sitelerine veya cinsel içerikli fıkralara kayar. “Seks kirli bir şeydir” düşüncesi “seks insana kendini iyi hissettirir” düşüncesiyle bir aradadır. Ön ergenlik dönemi olan 9 ilâ 10 yaşlarında, hormonların tesiriyle cinsel ve saldırganca dürtüler açığa çıkar, kız erkek ilişkileri gerilmeye başlar. Aynı cinsiyetteki arkadaşlıklar tercih edilir olur.
Erkek Çocuklarda Cinsel Kimlik Bozuklukları Cinsel kimlik bozukluğu olan erkek çocukta yoğun kız olma isteği ile erkek olduğundan dolayı yoğun ve sürekli sıkıntı duyma vardır. Nadiren bu çocuklar kendilerinin kız olduğunu da söyleyebilirler. Erkek beden yapısıyla ilgili şikayet ve kabullenmeleri, erkek cinsellik organlarının tiksinti verdiğinden hatta onların olmadığından söz etmeye, kadın cinsel organlarına özenmeye kadar varabilir.
Önceleri annenin takılarına ve elbiselerine ilgi duyan çocuklar, zamanla kendi cinslerine aykırı takı takmaya ve giyinmeye başlarlar. Örneğin, pantolon yerine etek, külotlu çorap giyerler, küpe, bilezik ve kolye takarlar. Saçlarının kesilmesine itiraz eder, makyaj yapmak isterler. Hareket ve mimiklerinde kız çocuklarına ait öğeler hakimdir. Arkadaşlarını özellikle kızlardan seçer, kız gruplarına ve oyunlarına karışmaya çalışırlar. Evcilik oyununda anne veya abla rolünü alırlar. Oyuncak olarak top, araba vs. yerine bebekleri seçerler. Diğer erkek çocuklarda olduğu gibi spora ve spor faaliyetlerine ilgileri yok denecek kadar azdır.
Cinsel kimlik bozukluğu var diyebilmek için belirtilerin ergenlikten önce başlaması gerekir. Genelde aileler bu çocuklarda karşı cinse ait davranışların 3-5 yaşlarında başladığını söylerler. Ergenlik dönemine gelindiğinde erkek çocuklarda görülen ilgi ve davranışlar gözlenmez. Vakitlerinin çoğunu kendilerini kız gibi hayal ederek geçirirler. Arkadaşları da genç kızlardır.
Annenin değişik nedenlerle bilinçli ya da bilinçsizce çocuğunun karşı cins gibi giyinmesini, oynamasını ve oyuncak seçimini teşvik etmesi. Çocuğun cinsel kimliğinin sağlıklı gelişebilmesi için çevresinde özdeşim yapabileceği aynı cinsten birinin olmaması; örneğin, babanın ölümü ya da evden uzak kalması durumlarında babanın yerine geçebilecek erkek modelinin olmaması cinsel kimlik bozukluğuna yol açabilir.
Erkek çocuğun annesi ile ilişkisinin babayla olanda daha uyumlu ve yoğun olması nedeniyle annenin özdeşim modeli olarak alınması. Babanın aşırı ilgisizliği ya da çocukla iletişimin ileri derecede bozuk olması. Anneden ayrılma endişesi ve korkusu yaşayan çocuğun anneyle özdeşim yaşaması. Annenin çökkün hali ve erkeklere karşı düşmanca tavır sergilemesi.
Kız Çocuklarda Cinsel Kimlik Bozuklukları Kız çocukta erkek olma isteği ile kız olduğundan dolayı yoğun ve sürekli sıkıntı duyma vardır. Nadiren bu çocuklar kendilerinin erkek olduğunda söyleyebilirler. Beden yapılarıyla ilgili şikayet ve kabullenmemeleri vardır. Örneğin penislerinin olduğuna ya da ileride olacağına inanırlar, ayakta idrar yapmak isterler, göğüslerinin büyümesinden ve ay halinden rahatsız olurlar.
Hareket ve mimiklerde erkeksi öğeler hakimdir Hareket ve mimiklerde erkeksi öğeler hakimdir. Kadın yerine erkek giysi ve aksesuarlarını tercih ederler. Etek yerine pantolon giyerler. Küpe, kolye ve bilezik takmayı reddederler. Saçlarını uzatmazlar erkek çocuklar gibi kısa kestirirler. Daha çok erkek çocukların bulunduğu gruplara girer, onların oyunlarına ve spor faaliyetlerine katılırlar.
Babasız büyüyen kız çocukları ise dişi rolünü benimsemekte zorlanırken, erken yaşta cinsel yönden aktifleşip daha fazla partnere sâhip olma eğilimleri vardır.
Yaşa göre çocukta cinsel ilgi ve meraklar 18 Ay Oğlan ve kız çocuklarını ayırmaksızın ikisi için de bebek deyimini kullanır. 2 Yaş Oğlan ve kız çocukları aralarındaki ayırımı giyim ve saçlarının şekli ile fark eder.
2,5 Yaş Kendi cinsel organını öğrenir, çıplakken ona dokunduğu olur 2,5 Yaş Kendi cinsel organını öğrenir, çıplakken ona dokunduğu olur. Annesinin memeleri üzerine sorular sorar. Babası gibi erkek ya da annesi gibi kadın olduğunu, yani diğer cinsten farklı olduğunu bilir. Kızlar oğlanların işeme biçimine ilgi duyarlar. Çocukları cinslerine göre ayırt etmeye başlar. Kendi cinsi sorulduğunda “Ben kız değilim” ya da “Ben oğlan değilim” gibi karşı cinsten olmadığını belirten cevaplar verir.
3 Yaş Kendisine sorulduğunda hangi cinsten olduğunu ifade edebilir 3 Yaş Kendisine sorulduğunda hangi cinsten olduğunu ifade edebilir. Cinsler arasında bedensel ayrılıklara dikkat etmeye başlar. Büyüklerin vücutlarına, bilhassa annenin göğüslerine dokunmak ve bakmak isteyebilirler. Evliliğe karşı ilgileri vardır. Baba, anne ya da bir başkasıyla evlenmek istediğini söyler. Oyun sırasında cins ayrımı yapmaz. Bebeklere karşı ilgisi vardır, bebek isteyebilir. Bebekler hakkında soru sormaya başlar. Nereden geldi? Gibi.
4 Yaş Cinsel organlarını başkalarına gösterebilir 4 Yaş Cinsel organlarını başkalarına gösterebilir. Herkesin içinde soyunur. Başkalarının nasıl işediğini merak eder ve öğrenmek ister. Bebeğin anne karnından nasıl çıktığı hakkında sorular sormaya başlar. Oyunlarında cins ayrımı yapmaya başlayıp kendi cinsinin oyunlarına yönelir.
5 Yaş Cinsler arasındaki bedensel ayrılıklara, eskiye nazaran daha az ilgi duyar, cinsel oyunlar azalır, daha utangaç bir hali vardır. Bebeklerin nereden geldiği sorusu devam eder. Eğer tatmin edici bir cevap alamazsa kendine göre bir cevap bulmaya çalışır. 6 Yaş Cinslerin beden yapılarının ayrılığını bilir. Bebeklerin dünyaya geliş şekli kadar, annenin karnında oluşumu ile ilgili sorular da sorar. Bebek isteyebilir. Bebeklere karşı ilgi duyar, onu kucağında taşımak ister.
7 Yaş Cinslerin beden ayrılığına karşı ilgi azalmıştır 7 Yaş Cinslerin beden ayrılığına karşı ilgi azalmıştır. Kız ve oğlanların cinsel rollerine ilgi duyabilir. Kız ve erkek çocuklar, birlikte oynamaktansa kendi cinsleri ile oynamayı tercih etmeye başlarlar. İlk aşk hikayeleri ve evlenme istekleri başlar.
Ailelere Tavsiyeler
Çocuğu azarlamamak, suçluluk duygusunu tetiklemeden soğukkanlı bir şekilde duruma müdahale etmek; Banyo yaptırırken veya yıkanırken çocuğa tam anlamıyla çıplak görünmemeye özen göstermek; 8 ilâ 9 yaşlarından itibâren çocuğun banyo ve tuvalet temizliğini kendi kendine yapmasını desteklemek; 8 ilâ 9 yaşlarından itibâren çocuklarla aynı yatakta uyumamaya özen göstermek; Çocuğun anlayabileceği düzeyde, pornografik detaya girmeden, kadın erkek arasındaki anatomik farklılıkları resimler, şemalar üzerinden izah etmek.
KATILIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ