Yatırım Kararları Ve Sermayenin Marjinal Etkinliği Bu bölümde uyarılmış yatırımların yapılmasında hangi faktörlerin etkili olduğunu ortaya koymak ve buna ilişkin olarak da Keynes”in ekonomi bilimine getirdiği sermayenin marjinal etkinliği kavramını inceleyeceğiz. Uyarılmış yatırımları inceliyoruz, çünkü henüz devleti bir ekonomik birim olarak dışarıda tutmaktayız ve doğal olarak da otonom yatırımlar inceleme konumuz dışındadır.
Yatırım Kararı İktisatçılar belli bir dönemde ekonomide yapılacak yatırımların hangi düzeyde gerçekleşeceğini bulmak amacıyla, konuyu genelde mikro düzeyde ele alırlar. Çünkü, ekonomik biri birimlerin bu konuda tek tek vermiş oldukları kararları zaten geneli yani makro ekonomik yaklaşımı ortaya koyacaktır. Biz de vereceğimiz örnekte mikro ekonomik analiz kullanacağız.
Bir girişimci elinde bulunan 500 bin TL ile bir yatırım yapacak, ya da mevcut işini genişletecek ise (yatırım talebi) bu işe karar verip vermeme konusunda yapacağı en basit değerlendirme, yapılması planlanan yatırımdan elde edebileceği tahmini kazanç ile aynı miktar paraya bankanın vereceği faizin karşılaştırılmasıdır. Eğer banka daha yüksek gelir vaat ediyorsa, girişimcinin söz konusu yatırımı yapması, diğer bir ifadeyle yatırım malları talep etmesi beklenemez.
Burada alternatif maliyet (fırsat maliyeti) cari faiz getirisidir Burada alternatif maliyet (fırsat maliyeti) cari faiz getirisidir. Nitekim, cari faiz getirisi girişimciyi yatırımdan vazgeçmeye yönlendirmiştir. Bu konuda başka bir alternatif maliyet durumu ise aynı miktar sermayenin başka bir konuda yapılacak yatırım sonucunda getireceği kazançla ilgilidir. Eğer yatırım yapmak istediği A üretim kesiminde karlılık oranı cari faiz oranının altında iken, B üretim kesiminde faiz oranının üstünde ise, girişimci o zaman bu alternatifi de değerlendirecektir.
Sermayenin Marjinal Etkinliği Bir girişimci, herhangi bir konuda yatırıma karar verirken, aşağıdaki üç ölçütü dikkate almak ve bunların sonucuna göre karar vermek durumundadır: Yatırım için gerekli sermaye mallarının (bina, makine, teçhizat ve diğer ekipmanın) arz fiyatı, Yatırımdan ömrü boyu getirmesi beklenen hasılat, Cari faiz oranı
İleriki dönemde elde edilecek bir hasılatın bugünkü değerini hesaplamak için aşağıdaki formül kullanılır: K = R t (1 + i) K: bugünkü değer, R: ileride elde edilecek hasılat, i: cari faiz oranı, t: dönem (yıllar) Faiz oranını %10 kabul edersek bir sene sonraki 100 AZN”nin bugünkü değeri aşağıdaki gibi hesaplanır: K = R 100 = = 90.90 AZN t t (1 + i) (1 + 0.10)
Buraya kadar yapılan açıklamalar doğrultusunda girişimci ilk olarak, yatırımdan beklenen hasılat dizisinin bugünkü değerinin (R), yatırımı için satın aldığı sermaye mallarına ödediği miktardan (A) fazla olması (hiç değilse eşit olması) durumunu dikkate alacaktır. Girişimci ilk aşamada eğer R A”dan büyük ise yatırım yapmaya karar verecektir. Tersi durumda bu aşamada zaten yatırım yapmaktan vazgeçecektir.
Keynes”in ortaya attığı sermayenin marjinal etkinliği kavramı da, bu iki büyüklüğü (yani A ile r”yi) birbirine eşitleyen ıskonto oranından başka bir şey değildir. Bir tanım verecek olursak, sermayenin marjinal etkinliği, sermaye malından ömrü boyu getirmesi beklenen hasılat dizisinin bugünkü değerini, söz konusu sermaye malının arz fiyatına eşitleyen ıskonto oranıdır. A = R1 R2 Rn + + ----------------+ n 1 2 (1+r) (1+r) (1+r) r: sermayenin marjinal etkinliği r i ise girişimci yatırım yapmayacak r i ise yatırım yapmaya karar verecektir.
Burada unutulmaması gereken şey, bulunan bu sonuç ve buna dayanılarak alınan kararın, yalnızca girişimcinin yatırım yapmak istediği üretim kesimi için geçerlidir. Konuyu ekonominin tümü açısından ele aldığımızda mekanizmanın bu şekilde çalıştığını söyleyebiliriz. Böylece, r ile i arasındaki farkın r lehine fazla olduğu sektörlere doğru girişimciler yatırım yapmak üzere akarlar ve bu akış r = i olana kadar devam eder. Her sektörde bu eşitlik kurulduğunda, ekonomi o günkü koşullarda optimum yatırım miktarına ulaşmış olur. Bu duruma ulaşan ekonomi statik bir durum arz eder. Yatırımların canlanması için r = i dengesinin r lehine bozulması gerekir.
Sermayenin Marjinal Etkinliği Eğrisi MEC O I
Şekildeki durum itibariyle sermayenin marjinal etkinliği eğrisi sermayenin marjinal etkinliği ile yatırımlar arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Yatırımlar arttıkça sermayenin marjinal etkinliğinin azalacağı şekilden gözlemlenmektedir. Bu sonucun ortaya çıkmasında şu faktörler rol oynar:
Yatırımlar arttıkça, üretimde sermayenin payı artar Yatırımlar arttıkça, üretimde sermayenin payı artar. Bu da azalan verim yasasının etkinliğini ortaya çıkarır, Eğer yatırımlar belli bir iç koluna yapılıyorsa, diğer koşullar sabitken arzın artması o kesimde üretilen malların fiyatlarını düşürecektir. Bu ise yukarıdaki formülümüzde yer alan R hasılat dizisinin düşmesi demektir. A değişmezken R”nin azalması sermayenin marjinal etkinliği katsayısının düşmesi sonucunu doğuracaktır. Yatırımlar arttıkça, yatırım mallarının fiyatları yükselecektir. Yatırım malları fiyatlarının yükselmesi, A”nın yükselmesi demektir. Formülümüzde diğer değerler sabitken A”nın yükselmesi r katsayısının düşmesine neden olacaktır.
r, i MEC r=i %25 a r=i %20 b O I I1 I MEC eğrisi cari faiz oranları ile bu faiz oranlarında yapılacak yatırım miktarları arasında ters yönlü bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Buradan hareketle I = f (i)
Yatırım Talebi Eğrisi Girişimcinin yatırım talebinin az veya çok olmasında, sermayenin marjinal etkinliğini sabit kabul edersek, cari faiz oranı önemli bir değişkendir. i İo YTE 1 İ1 YTE O Io I1 I Cari faiz oranı ile yatırım miktarı arasında, diğer koşullar sabitken ters yönlü bir ilişki vardır.
Faiz oranlar dışında bir ekonomide yatırım hacmini belirleyen diğer önemli değişkenler ise aşağıdakilerdir: - milli gelir, - girişimcinin gelecekle ilgili beklentiler vb. O halde, faiz oranları dışındaki etkenlerde ortaya çıkan değişiklikler YTE eğrisini (aynı şey olan MEC eğrisini) tümü ile sağa kaydıracaktır. İşte bu sebeplerden belli bir faiz oranında, girişimcilerin bir önceki döneme göre daha fazla yatırım yapmaları mümkün olabilecektir.
Yatırımın Faiz Esnekliği Yatırımın faiz esnekliği faiz oranlarındaki değişmeler karşısında yatırımın ne derecede duyarlılık göstereceğini ortaya koymaktadır. Ie = Yatırımlardaki oransal değişme Cari faizdeki oransal değişme I I i I I i = * = * i I i i I i Ie 1 olduğunda yatırımın faiz değişmeleri karşısında duyarlılığı fazla, Ie 1 olduğunda ise yatırımın faiz değişmeleri karşısında duyarlılığı azdır. Bu durumda ekonomi politikası organlarının faiz oranlarını düşürerek yatırımları artırma şansları çok yüksek değildir.
Milli Gelir ve Yatırım Hacmi Ekonomideki yatırımın belirleyicileri olarak cari faiz oranı ve milli gelir düzeyinin en önemli faktörler olduğundan daha önce bahsetmiştik. O halde, I = f (i, Y)”dir Bir ekonomide yapılan yatırımların bir kısmının otonom, bir kısmının da uyarılmış yatırımlar olduğunu dikkate alırsak yatırım fonksiyonu I = f (Io, a*Y) olur. Burada, Io otonom yatırımları, a marjinal yatırım eğilimini, a*Y ifadesi de uyarılmış yatırımları göstermektedir. Marjinal yatırım eğilimi ile milli gelirin çarpımı, bize milli gelir artışlarının ne miktarının yatırıma gideceğini açıklamaktadır.
Ortalama Yatırım Eğilimi (API), Marjinal Yatırım Eğilimi (MPI) Ortalama Yatırım Eğilimi (API), Marjinal Yatırım Eğilimi (MPI) mili gelirin ne kadarının yatırıma gittiğini ifade eden kavramlardır (bahsettiğimiz yatırımların uyarılmış yatırımlar olduğunu unutmayalım). Ortalama yatırım eğilimi (API), milli gelirin ortalama olarak ne kadarının yatırımlara harcandığını gösterir. API = I Y Marjinal yatırım eğilimi ise, milli gelirde meydana gelecek bir artışın ya da milli gelirin son diliminin ne kadarının yatırım harcamalarına gideceğini gösterir. MPI = I Y
I Iu A O M Y1 Y MPI = API = AY1 AY1 MY1 OY1
Yatırım Çarpanı Basit Çarpan: bir ekonomide belli bir dönemde gerçekleştirilen belli miktardaki otonom artışın (I), bir katsayı ile çoğaltılmış olarak, gelir ve istihdam düzeyinde kendisinin birkaç katı artışa (Y) yol açmasına yatırımların çoğaltan etkisi diyoruz. Y = k* I k = Bir ekonomide marjinal tüketin eğilimi ne kadar büyükse, yatırım çarpanı da o kadar büyük, marjinal tasarruf eğilimi ne kadar düşükse, yatırım öarpanı da o kadar büyük olacaktır. 1 C 1- Y 1 S Y
Şu noktaya önemle dikkat edelim: Yatırım çarpanının milli gelirde artış sağlayabilmesi ve bunun bir reel gelir artışı olabilmesi için, ekonomide işsiz insanların, talep noksanlığı nedeniyle boş üretim kapasitelerinin mevcut olması, yani ekonominin istihdamda olmaması gerekir. Aksine, tam istihdamda olan bir ekonomide, yukarıda verdiğimiz örnekteki yatırım çarpanı milli gelirde ancak nominal bir artış sağlayacak ve gerçek bir gelir artışını ifade etmeyen bu şişkinlik fiyatlar genel düzeyinin yükselmesine yol açacaktır.
Süper Çarpan Otonom yatırımların yol açtığı gelir artışına ek olarak, gelir artışının neden olduğu uyarılmış yatırımların gerçekleştirileceği gelir artışlarını da dikkate alan çarpan katsayısına süper çarpan diyoruz. k = Süper çarpanda, marjinal tüketim eğilimi yanına marjinal yatırım eğilimini de ilave ederek, bu iki oran ne kadar büyük olursa süper çarpan katsayısı da o kadar büyük olacaktır. 1 s C Iu 1 - - Y Y
Hızlandıran Bir ekonomide belli bir dönemde, bir önceki döneme göre nihai tüketim mallarına olan talepte meydana gelen artış, yatırım mallarına olan talepte çok daha fazla bir artışa yol açması Hızlandıran ilkesidir. a = It2 Ct1
Tasarruf Paradoksu Bir ekonomide yatırımlarda meydana gelecek bir artışın kendisinin birkaç katı kadar bir gelir artışı sağladığını gördük. Bu sayede ekonomi daha yüksek bir milli gelir ve istihdam düzeyinde dengeye gelme olanağına kavuşmuş olur. Oysa bu söylenenleri tasarruf açısından söylemek doğru değil. Çünkü yapılan tasarruflar ekonomide bir harcama azalmasına yol açacak, bu da gelir ve buna bağlı olarak istihdam düzeyinin düşmesine neden olacaktır. Böylece, ekononik kalkınmanın gerçekleşmesi ve refah düzeyinin yükselmesinin sağlanması amacıyla yapılan tasarruflar, ekonomide denge gelirinin azalması gibi, ilk bakışta çelişkili görülen bir sonuç doğurmuş olmaktadır. İşte iktisatçılar bu çelişkiye tasarruf paradoksu demektedirler.
I,S S1 S Io S Y Y O Y1 Yo
Deflasyonist ve Enflasyonist Açık C+I2 D3 D Deflasyonist Açık Enflasyonist Açık G E C+I1 D1 C+I D0 Deflasyonist açıkta toplam talep yeteresizliği nedeniyle harcama açığı olduğu için milli gelir tam istihdam duvarına kadar çıkartılamıyor. Enflasyonist açıkta ise harcama fazlası olmakta ve ekonomi tam istihdam duvarı zorlandığı için reel gelir artışı sözkonusu olamaz. Milli gelir ancak nominal anlamda artacaktır.