TÜRKİYE’DE EĞİTİM REFORMLARI 1933 ÜNİVERSİTE REFORMU ERALP EKREM GEÇE 050645028
Bugünkü üniversitenin temelleri esas itibariyle 1933 yılında İstanbul Darülfünun’unun kapatılması ve İstanbul Üniversite’sinin kurulması ile atılmıştır.
Genç Türkiye Cumhuriyeti yüksekokul sektöründe öncelik taşıyacak reformları kuruluşundan 10 yıl sonra yürürlüğe koyabilmiştir. 1933’te iki yerde uygulamaya konuldu. Bunlardan birisi Ankara’da Yüksek Ziraat Okulu’nun kurulması, diğeri ise İstanbul Üniversitesi’nin kurulmasıdır.
DARÜLFÜNUNLA İLGİLİ ELEŞTİRİLER
Darülfünun’a yapılan 2 önemli eleştiri vardır. Bunlardan birincisi Darülfünun’un devrimin hazırlanmasına yardımcı olmamasıdır. Hükümetin yapmaya çalıştığı bütün reformlara karşı çıkmış yada pasif kalmıştır. Diğer bir husus ise Üniversitelerin ciddi çalışmalar yapmıyor olmasıdır.
Bu kayıtsızlığı 1. 8. 1933 tarihinde dönemin Eğitim Bakanı Dr Bu kayıtsızlığı 1.8.1933 tarihinde dönemin Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip İstanbul Üniversitesi’nin açılışında yaptığı konuşmada şu şekilde eleştirmektedir:
Memlekette büyük politik ve toplumsal dalgalanmalar olmaktaydı Memlekette büyük politik ve toplumsal dalgalanmalar olmaktaydı. Üniversite (Darülfünun) bunun karşısında tarafsız bir seyirci rolünü sürdürdü. İktisat alanında önemli değişmeler olmaktaydı. Darülfünun bunlara tamamen ilgisiz göründü. Hukukta köktenci değişiklikler yapıldı. Darülfünun yalnızca yeni kanunları ders programına almakla yetindi. Yazı reformu yapılmış, dilin özleştirilmesi hareketi başlamıştı. Darülfünun bununla hiçbir surette ilgilenmiyordu. Yeni bir tarih değerlendirilmesi ulusal bir hareket anlamında bütün ülkeyi sarmıştı. Darülfünunun buna karşı ilgisini uyandırmak için, üç yıl beklemek ve çabalar sarf etmek gerekti. İstanbul Darülfünunu en sonunda sustu, kendi kabuğuna çekildi ve adeta bir ortaçağ yalıtılmışlığıyla dış dünyadan tamamen koptu.
Darülfünun’un lağvedilerek,İstanbul Üniversitesi’nin kurulmasında Türk devriminin yerleşmesinde yeterince rol oynamaması, reformlara karşı çıkması yada direnmesi, denetleme organının olmaması, bilimsel çalışmanın yapılmaması, toplumdan kopuk çalışıyor olması etkili olmuştur.
Üniversite Reform Hazırlıkları Darülfünun’un reforma tabi tutulması için ilk girişim 1931 yılında Cumhuriyet Halk partisinin Avrupa’dan bir uzman getirmek amacıyla bütçeye ödenek koydurmasıyla başlamıştır.
1932 yılında bir reform önerisi hazırlamak amacıyla Türk Hükümeti tarafından Cenevre Üniversitesi’nden Prof. Albert Malche resmen davet edilmiştir.
Malche 4 aylık çalışmaları sırasında fakülteleri, klinikleri ziyaret etti, seminerlere katıldı, kütüphaneleri gördü ve profesörlerle idari memurlarla ve öğrencilerle konuştu.
Bu görüşmelerin ve izlenimlerin ardından Malche 29. 05 Bu görüşmelerin ve izlenimlerin ardından Malche 29.05.1932 tarihinde raporunu tamamladı ve hükümete sundu.
Malche’nin raporu 3 bölümden oluşur Malche’nin raporu 3 bölümden oluşur.Birinci bölümde araştırmalarının amaç ve yöntemlerini bildiri. İkinci bölümde Darülfünun’un o günkü durumunun eleştirisel bir incelemesini verir. Sonuncu ve en önemli kısımda ise ayrıntılı reform tekliflerini ortaya koyar. Bu teklifleri 3 ana başlık altında toplar. a)Çalışma araç ve gereçleri b)Çalışma Organizasyonu c)Üniversitelerin kendi dılında açılması
Malche’nin Darülfünuna yönelik eleştirileri şu noktalarda toplanıyordu.
1-Her şeyden önce Türkçe bilimsel yayınlar eksiktir. 2-Darülfünun’un fakülteleri arasında bilimsel çalışma ortaklığını sağlayacak bağlantı yoktur. 3-Ders metodu,hiçbir şey vaat etmeyecek şekilde eskimiştir. 4-Türk öğrencilerin yabancı dil bilgisi yetersizdir.Galatasaray Lisesi’nden, Alman ve İngiliz okullarından mezun olanlar azınlıkla bulunmaktadır.
5-Öğrenci öğretici arasındaki ilişki dershane içinde bitmekte,dışarıda öğrenciler yol göstericisiz ve kendi başına kalmaktadır. 6-Basit bir tercümenin bir tez olarak kabul edilmesi,kişisel araştırma ve telif eserlerinin değerini hiçe indirmiştir.
7-Öğretim üyelerinin çoğunluğu, dışarıdaki iş ve ilişkilerinin çokluğu yüzünden Darülfünun’daki görevlerini ikinci derecede sayacak kadar kurum ile bağlarını azaltmışlardır. 8-Darülfünun öğretimi,memleketin hayatı ve çalışmaları ile bağlantıyı kaybetmiş, teorik bir içine kapanma halinde kalmıştır.
Malche’ın raporu uygun bulunarak kabul edildi ve 1933’de Darülfünun lağvedilerek İstanbul Üniversitesi kuruldu.
MALCHE’NİN RAPORUNUN SONUÇLARI Malche Raporun amacını, İstanbul Darülfünunun Milli Kültür ve modern bilim için yüksek bir kurum olarak gelişebilmesi olarak vermektedir.
Türkiye Cumhuriyeti’nde üniversite reformunun başlangıcı olan 1933’den 1943’e kadar çok büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Örneğin 1943’de 2531 sayılı kanunla İstanbul’daki “Mülkiye Mektebi”, Siyasal Bilgiler Fakültesi olmuş ve Ankara’ya taşınmıştır. Yine 1925’de kurulan Ankara Hukuk Mektebi “Hukuk Fakültesi” adını almıştır. Yine bu 10 yıllık süre içerisinde İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 14, Fen Fakültesi’nde 14, İktisat Fakültesi’nde 12 ve Hukuk Fakültesi’nde 5 olmak üzere toplam 45 enstitü kurulmuş; bu enstitülere ek olarak Tıp Fakültesi’nde 16 klinik açılmıştır.
Bu dönemde Almanya’da politik nedenlerle çalışmak istemeyen Alman profesörlerin çalışması gündeme gelmiştir. Bu amaçla Zürich’te kurulan “Yabancı Ülkelerdeki Alman Bilim Adamları İhtiyaç Birliği” ile ilişkiye geçilmiş, bu ilişkiyi uzun süren görüşmeler izlemiş ve bir çoğu dünya çapında üne sahip bir çok Alman profesör, genç Türkiye Cumhuriyeti’ne gelmiş ve üniversite reformu çerçevesinde Türkiye’de çalışmışlardır .
Bu işlemlerin gerçekleştirilmesinde İsviçreli pedagoji profesörü Malche ile Alman patoloji profesörü Schwartz büyük rol oynadılar. Sadece İstanbul Tıp Fakültesi’nde 1933 ile 1945 yılları arasında 19 Alman tıp profesörü, klinik ve enstitü direktörü olarak görev almışlardı.
Aşağıdaki istatistik sonuçlar üniversite reformunun Türkiye’ye kazandırdıklarını daha net bir şekilde ortaya koymaktadır: Yıl Kuruluş Öğretim Üyesi Sayısı Öğrenci Sayısı 1923-1924 9 307 2.914 1933-1934 17 574 5.851 1943-1944 26 1.403 18.293
Sonuç olarak 1933 Üniversite Reformunun eğitim sistemimizin şekillenmesinde çok önemli rolü bulunmaktadır.Bu reform sayesinde evrensel ölçülerde bilimsel çalışmalar yapılmaya başlanmıştır.
KAYNAKÇA Güler, A.,(1994).Türkiye’de Üniversite Reformları.Ankara:Adım Yayıncılık Widmann H., (2000). Atatürk ve Üniversite Reformu, Çev: Kazancıgil,A. ve Bozkurt,S. İstanbul: Kabalcı. Yay., Ergün M., (1982). Atatürk Devri Türk Eğitimi III, Ankara: DTC Fak. Yay. Başgöz İ., (1995) Türkiye’nin Eğitim Çıkmazı ve Atatürk, Ankara:TC Kültür Bakanlığı