ve Süreçlerinin Eğitime Yansıması

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
el ma 1Erdoğan ÖZTÜRK ma ma 2 Em re 3 E ren 4.
Advertisements

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkol
Sistem Analizi ve Planlama
T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ Arapgir Meslek YÜKSEKOKULU
Atlayarak Sayalım Birer sayalım
ÇÖZÜM SÜRECİNE TOPLUMSAL BAKIŞ
YÖNETİM VE ORGANİZASYON
BEIER CÜMLE TAMAMLAMA TESTİ
Diferansiyel Denklemler
ÖRNEKLEME DAĞILIŞLARI VE TAHMİNLEYİCİLERİN ÖZELLİKLERİ
BEIER CÜMLE TAMAMLAMA TESTİ
ALIŞVERİŞ ALIŞKANLIKLARI ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI Haziran 2001.
İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ TEKNİK ve İDARİ İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ (T.İ.İ.M) “HİZMET MEMNUNİYETİ ÇALIŞMASI” Temmuz, 2010.
KONTROL ORTAMI Defterdarlıklar İç Kontrol Eğitimi 10 Mart-27 Nisan 2013 Strateji Geliştirme Başkanlığı 1.
Yönetim Bilgi Sistemleri Şubat TAPU VE KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ.
Aşağıdaki hangisi klasik kuramcılar arasında yazarlardan yer almaz
KIR ÇİÇEKLERİM’ E RakamlarImIz Akhisar Koleji 1/A.
Eğitim İhtiyaçları Değerlendirmesi (TNA)
HİSTOGRAM OLUŞTURMA VE YORUMLAMA
HAZIRLAYAN:SAVAŞ TURAN AKKOYUNLU İLKÖĞRETİM OKULU 2/D SINIFI
ÖRNEKLEM VE ÖRNEKLEME Dr.A.Tevfik SÜNTER.
TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU
1 YASED BAROMETRE 18 MART 2008 İSTANBUL.
İL KOORDİNASYON KURULU I.NCİ DÖNEM TOPLANTISI
PERFORMANS BÜTÇE HAZIRLIK SÜRECİ
Yönetim Kuramları ve Temel Yönetimin Yaklaşımları
İşletmelerin çalışmalarının incelenmesi sonucunda, durağan çevreden çok çalkantılı çevreye kadar beş farklı çevre tür ortaya konmuştur. Aynı zamanda, “mekanik”
GRUP DAVRANIŞLARININ TEMELLERİ
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
4 X x X X X
Mukavemet II Strength of Materials II
TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ Ders Notları Eser ÇEKER (M.Sc.)
ERK İSG&İK – –
EŞGÜDÜMLEME FONKSİYONU
ANA BABA TUTUMU ENVANTERİ
1 DEĞİŞMEYİN !!!
Yedinci Bölüm İşletme YÖNETİMİNİN FONKSİYONLARI.
H.Abdullah KAYA Daire Başkanı Ankara
1 2 3 GÜVENLİK İÇİN ÖNCELİKLE RİSKİ YOK EDİLMELİDİR. RİSKİ YOK EDEMIYORSANIZ KORUNUN KKD; SİZİ KAZALARDAN KORUMAZ, SADECE KAZANIN ŞİDDETİNİ AZALTIR.
EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ
KURUM İÇİ İLETİŞİM HAZIRLAYAN HAVA GÜLER.
ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI
-İLETİŞİM- SUNUSU.
ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME
Diferansiyel Denklemler
VİZYONER LİDERLİK.
YÖNETİMİN ALT İŞLEVLERİ
ÖRGÜT KURAMININ UYGULAMADAKİ YERİ Örgüt kuramı, örgütleri etkin bir şekilde yönetebilmemiz için gelecekte ne olabileceğini olduğu kadar geçmişte.
Bölümün Amacı Bu bölümün amacı, örgütlerin peşinde koştukları hedeflerin türlerini ve yöneticilerin bu hedeflere ulaşmak için kullandıkları rekabetçi.
Türk Eğitim Sisteminin Yapısı ve Yönetimi
Kamuda İnsan Kaynakları Yönetimine Giriş
YÖNETİM SÜRECİ VE ÖZELLİKLERİ
GİRİŞİMCİLİK VE LİDERLİK
/ 501 İLETİŞİM Duygu, düşünce yada bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılmasıdır.
Klasik Yönetim ve Organizasyon Teorisi
ETKİLİ İLETİŞİM DERSİNE HOŞ GELDİNİZ Haftalar Yrd. Doç. Dr. Selim EMİROĞLU.
TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ Ders Notları
Kurumsal Kültür Yapılandırma Projesi
5.3. İLETİŞİM.
YÖNETİM SÜREÇLERİ.
Teknoloji Nedir?.
İLETİŞİM Duygu, düşünce yada bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılmasıdır / 50.
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
DERSİN AKIŞI VE TEMEL KAVRAMLAR: ÖRGÜT
SAĞLIK KURUMLARINDA KARAR VERME YÖNTEMLERİ
2) NEO KLASİK (GELENEKSEL) YÖNETİM
BEDEN EĞİTİMİNDE YÖNETİM VE ORGANİZASYON
GRUP İLETİŞİMİ.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Eğitim ve Öğretim Teknolojisi İletişim Süreci
Sunum transkripti:

ve Süreçlerinin Eğitime Yansıması Yönetim Kuramları ve Süreçlerinin Eğitime Yansıması Dersin Sorumlusu: Dr. Hülya PEHLİVAN Ders Kodu-Adı: EBB498-Türk Eğitim Sistemi ve Okul Yönetimi Hazırlayanlar: Ayşe KURT Melike KARAARSLAN

Modern toplumlarda insanların hayatının önemli bir kısmı, çeşitli örgütlerin bir üyesi olarak ya da bu örgütlerle ilişkiler içinde geçer. Modern insanın çevresi, çeşitli amaçlarla oluşturulmuş örgütler tarafından kuşatılmıştır. Örneğin:Hastane, belediye, okul, fabrika gibi yerlerin hepsi birer örgüt olarak tanımlanır.

Örgüt Kavramı: Örgüt (organizasyon/teşkilat), klasik bakış açısından yaklaşıldığında mal ya da hizmet üretmek amacıyla oluşturulmuş yapı olarak tanımlanır. Bu açıdan örgüt içinde yer alan insanlar, üretilecek mal ve hizmetlerin üretimi için gerekli araçlar; yönetici ise örgütsel üretim sürecinde; planlayıcı, kaynak sağlayıcı ve dağıtıcı, iletişim ve eşgüdüm sağlayıcı, hakem, kontrol edici vb. olarak görülür.

Yönetim Kavramı: Her ne kadar bazı yönetim bilimciler, yöneticilerin görev ve rollerini bazı kategorilere ayırmakta ise de yöneticilerin gündelik yaptıkları işler gözlendiğinde onların pek çok görevi yerine getirdikleri ortaya çıkar. Yöneticilere yüklenen roller zaman içinde değişebilir. Bir sınıflamaya göre okul yöneticilerin okulda gösterdikleri davranışlar, insanlar arası ilişkilerle ilgili, bilgiyle ilgili ve kararlarla ilgili olmak üzere üç başlıkta toplanmıştır.

Yönetim Kavramı: Başka bir sınıflamada yöneticilerin başlıca rolleri, on başlıkta toplanmaktadır. Bunlar; Başkanlık, Liderlik, İşbirliği sağlama (diğer yöneticilerle dikey olarak), Bilgi merkezi olma (birey ve birimler arası), Dağıtıcılık (bilgi ve değerlerin paylaşılması),

Yönetim Kavramı: Sözcülük, işletme sahipliği, Ara buluculuk, Kaynak dağıtıcılık, Temsilcilik ya da müzakerecilik rolleridir (Mintzberg, 1973).

Yönetim Kavramı: Örgüt ve yönetim, disiplinler arası ortak bir çalışma alanıdır. Her bilim alanı, örgüt ve yönetim kavramlarını farklı açılardan çözmeye çalışır. Örgüt ve yönetimle ilgili farklı teorilere göre de bu kavramların çözümlenmesi farklılaşır.

Örneğin; Rasyonel açıdan örgüt, bir üretim aracı olarak görülürken; Politik açıdan bir güç, egemenlik ve çatışma alanı; İnsani açıdan insanların beklenti ve ihtiyaçlarının karşılandığı bir yaşam alanı; Kültürel ve sembolik açıdan da bir anlamlar ve semboller sistemi olarak tanımlanır.

Formal ve İnformal Örgüt: Sosyal örgüt, formal örgüt, informal örgüt gibi kavramlar birbirinden farklı kavramlaştırmalardır. Örneğin; aile, sosyal bir örgüt olarak tanımlanırken bir hastane ve bir fabrika, aynı zamanda formal bir örgüt olarak görülür. Formal örgüt içindeki insanların çeşitli ilgi ve amaçlar çevresinde oluşturdukları gruplar da informal örgüt olarak nitelendirilir.

Kültürlerarası Farklılaşma ve Yönetim: İleri toplumlarda örgütsel yaşamı şekillendiren temel kavramlar, para/çıkar, otorite, kurallar, rol, unvan, statü, bağımsızlık, nesnellik gibi kavramlardır. Dolayısıyla bu toplumlarda, örgüt, daha çok mekanik ve rasyonel özellikleriyle algılanır. Batılı ülkelerde geliştirilen örgüt ve yönetimle ilgili yaklaşım ve modeller, aynı zamanda onların kültürel arka planını yansıtır.

Kültürlerarası Farklılaşma ve Yönetim: Örgütler, gözle görülen fiziksel nesneler olmalarının ötesinde aynı zamanda insanlar tarafından oluşturulan ve insanlardan meydana gelen sosyal sistemlerdir.

ÖRGÜT VE YÖNETİME İLİŞKİN BAKIŞ AÇILARI Rasyonel Açıdan Örgüt ve Yönetimi İnsani Açıdan Örgüt ve Yönetim Politik Açıdan Örgüt ve Yönetim Sembolik-Kültürel Açıdan Örgüt ve Yönetim

Rasyonel Açidan Örgüt ve Yönetimi: Rasyonel açıdan örgüt, belirlenmiş amaçları gerçekleştirmek için oluşturulmuş bir yapıdır. Rasyonellik, örgütler açısından amaçların en üst düzeyde etkili bir biçimde gerçekleştirilmesini ifade eder. Bu bakış açısından temel varsayımlar şunlardır: Örgütler, önceden belirlenmiş bazı amaçları gerçekleştirmek için vardır. Örgüt yapısı, amaç, strateji, çevre, teknoloji ve insan öğeleriyle uyumlu olmalıdır.

Rasyonel Açidan Örgüt ve Yönetimi: Örgütte uzmanlaşma ve bireysel performans önemlidir. Örgütsel sorunların esas kaynağı, uygun olmayan örgütsel yapı ve sistemlerdir. Örgütsel etkililiği sağlamak için kontrol ve eşgüdüm önemlidir. Örgütte kontrol ve eşgüdüm, otorite, kurallar, politikalar, standart işlemler, prosedürler, bilgi sistemleri, toplantılar gibi yollarla sağlanır.

Rasyonel açidan yönetici nedir? Bahsedilen konu ve kavramlar üzerinde yoğunlaşarak örgüt amaçlarının gerçekleştirilmesine çalışan kişidir. Bu açıdan yönetici, amaçları gerçekleştirecek rolleri, görevleri, kaynakları dağıtan; iş bölümünü yapan, insanları performansları ölçüsünde ödüllendiren kişidir.

İnsani Açidan Örgüt ve Yönetim: İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak içindir. Örgüt içindeki insanlarla örgüt arasındaki karşılıklı bağlılık ve uyum önemlidir. Bu bakış açısından temel varsayımları şunlardır: Örgütler, esas itibariyle insanların ihtiyaçlarını karşılamak için vardır. Örgüt ve içinde yer alan insanlar, karşılıklı olarak birbirine muhtaçtır.

İnsani Açidan Örgüt ve Yönetim: Örgüt ile çalışanlar arasındaki uyum, her ikisinin de yararınadır. Örgütte, öncelikle çalışan insanların ihtiyaçları karşılanmalıdır. Örgütteki insanlar, işten ve örgütten doyum sağlarlarsa, örgüt için daha yararlı ve verimli olurlar.

İnsani açıdan yaklaşıldığında yönetici nedir? Öncelikle insani konularda bazı yeterliliklere sahip olmalı, insan ihtiyaçlarının farkında olmalı, örgüt içinde yer alan insanların fiziksel, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarının karşılanması üzerinde durulmalıdır.

Politik Açıdan Örgüt ve Yönetim: Bu açıdan örgüt, farklı amaç ve çıkarlara sahip insanlardan oluşan gevşek yapılı ve karmaşık bir sistemdir. Burada üzerinde durulan temel kavramlar; iktidar, çıkar, çatışma, koalisyon, toplu sözleşme, kaynakların dağılımı gibi konulardır. Bu bakış açısı, örgütsel rasyonelliğe karşı olup yönetici de dahil olmak üzere hiç kimsenin tarafsız olamayacağını ileri sürer.

Politik Açıdan Örgüt ve Yönetim: Bu bakış açısının temel varsayımları şunlardır: Örgütler, çeşitli yönlerden farklı bireyler, bölümler, ilgi grupları, meslek grupları, cinsiyetler, etnik gruplar arasında oluşturulan koalisyonlardır. Bunların her birinin inançları, değerleri, niyetleri, bilgi düzeyleri, gerçeği anlayış biçimleri, referansları farklıdır.

Politik Açıdan Örgüt ve Yönetim: Örgütsel kararların çoğu, örgütteki kaynakların dağılımıyla ilgilidir. Örgütlerde çatışma, kaçınılmaz bir olgudur. Örgütlerde güç, önemli kaynaktır. Örgütsel amaçlar, temel aktörlerin etkileşimiyle oluşur.

Politik Açıdan yönetici nedir? Bu açıdan yönetici; amaçları, ilgileri, çıkarları farklı olan bu insanlar arasında koalisyonu sağlayan kişidir. Örgütler, güç ve iktidara sahip olma konusunda kavgaların verildiği yerler ( çalışma alanları) olup böyle bir ortamda yöneticinin temel görevi, amaçları, ilgileri, ve çıkarları farklı olan insan ve insan grupları arasında uzlaşma ve koalisyonu sağlamak ve sürdürmektir.

Sembolik-Kültürel Açıdan Örgüt ve Yönetim Örgüte bilişsel ve sembolik açıdan yaklaşır. İnsan, anlam ve sembol üreten bir varlık olarak görülür. Bu açıdan bir örgüt, tiyatro, oyun yeri, drama, karnaval, kültür olarak tanımlanır. Üzerinde durulan temel kavramlar, sembol, kültür, anlam, inanç, değer, norm, ritüel, mit, efsane gibi kavramlardır.

Sembolik-Kültürel Açıdan Örgüt ve Yönetim Bu bakış açısının temel varsayımları şunlardır: Örgütte ne olduğu değil, olup bitenlerin insanlar için ne anlam ifade ettiği önemlidir. Örgütsel olaylar, değişik bireyler için farklı anlamlar ifade eder. Belirsizlik, problem çözme ve karar vermede rasyonelliği zorlaştırır.

Sembolik-Kültürel Açıdan Örgüt ve Yönetim Belirsizliklerle karşılaşan insanlar, çatışmayı çözmek, kestirimi artırmak ve yön tayin etmek için semboller oluştururlar. Semboller, örgütle ilgili bazı durumları açıklar, sorunları çözer, önemli olanı vurgular, bütünleşmeyi sağlar, eylemlere meşruiyet kazandırır, geçmişle bağ kurar, sosyalleştirir, belirsizliliği giderir ve istikrarı sağlar.

Sembolik-Kültürel Açıdan yönetici nedir? Anlamların yönetimidir. Yönetici, kültürel ve sembolik bir lider olarak örgütsel anlamların ve kültürün oluşmasında önemli bir role sahiptir. Mevcut bazı alışkanlık ve değerleri değiştirebilmek için öncelikle yöneticilerin insanların düşünce, beklenti, alışkanlık ve anlayışlarının nasıl oluşup geliştiğini bilmesi gerekir.

Yönetim nedir? İşletmeler ve örgütler açısından yönetim, üretim faktörlerinden biri olarak görülür. Yönetimin sosyal ve insani bir bilim alanı olarak kabul edilmesi ve gelişmeye başlamasıyla birlikte bu alanla ilgili çeşitli kavram, ilke, teori ve modeller geliştirilmeye başlanır.

Yönetim nedir? Yönetim, bir yönüyle insan davranışıyla ilgili uygulamalı bir alandır. İnsan ise, çeşitli bilim alanlarının inceleme konusudur. İnsan, biyoloji, psikoloji, sosyoloji, siyaset bilimi, iktisat, din, antropoloji, felsefe, tarih ve benzeri birçok alanın konusudur. İnsan, mekanik bir varlık değildir. Bu nedenle insan davranışlarının önceden kestirilmesi, bunlara ilişkin temel ilkelerin belirlenmesi zordur.

ÖRGÜT VE YÖNETİMLE İLGİLİ TEORİLER Geleneksel sınıflama biçimlerinden biri olarak örgüt ve yönetimle ilgili teoriler, üç başlıkta ele alınarak açıklanmıştır. Bunlar; Klasik, Neo-klasik (insan ilişkileri ve davranışsal) Çağcıl yaklaşımlardır.

Klasik Örgüt ve Yönetim Teorileri Bu başlık altında birbiriyle ilişkili çeşitli yaklaşımlar yer alır. Bunlar, geçen yüzyılın başlarında ortaya çıkmış olup genel olarak; Bilimsel yönetim (F.W.Taylor), Yönetim süreçleri (H. Fayol), Yönetim teorisi (L.Gulick ve L.Urwick), Bürokrasi (M. Weber) gibi başlıklar altında toplanır (bursalıoğlu, 1978;1999).

Bilimsel Yönetim: Taylor’un yaklaşımı, “bilimsel yönetim” olarak nitelendirilir. Bilimsel yönetimin etkileri, yirminci yüzyılın başlarından 1930’lara, hatta günümüze kadar uzanır. Taylor, fabrikalarda bazı üretim sorunlarını gözleyerek işlerin daha verimli ve etkili bir biçimde nasıl yapılması gerektiği konusunda düşünmüş, birtakım olumsuzluklara dikkati çekmiştir.

Bilimsel Yönetim: Gözlemlerine dayalı olarak bilimsel yönetimin ilkelerini belirlemeye çalışmıştır. Temel amaç, çalışanların verimliliğini arttırmaktır. Taylor’a göre yöneticiler, işleri bilimsel olarak tanımlamalı, görevleri en iyi şekilde yapılabilmesi için işin en iyi yapılış yolunu bulmalıdır.

Bilimsel Yönetim: İşler parçalara bölünmeli, tanımlanmalı, her görev için uygun insan seçilmeli, işin gereklerine uygun biçimde eğitilmelidir. Yöneticilerin temel sorumluluğu, amaç belirleme, planlama ve denetim olmasına karşılık çalışanların temel görevi, verilen emir ve görevlerin yerine getirilmesidir.

Yönetim Süreçleri Akımı: Klasik örgüt teorisi içinde yer alan kitaplardan biri, endüstri mühendisi olan Henri Fayol tarafından 1916 tarihinde yazılan Genel ve Endüstriyel Yönetim adlı kitaptır. Onun geliştirdiği yaklaşım, Yönetim Süreçleri olarak bilinir. O, örgütler ve yönetimle ilgili 14 temel ilke geliştirmiştir.

Bu ilkeler şunlardır: İş bölümü, Otorite ve Sorumluluk, Disiplin, Emir-Komuta Birliği, Yön Birliği, Örgütsel Çıkarların Bireysel Çıkarların Önünde Tutulması,

Adil Bir Ücret ve Ödül Sistemi, Merkeziyetçilik, Hiyerarşi, Düzen, Eşitlik, Örgüte Bağlılık, İnisiyatif, Birlik Ruhu.

Yönetim Teorisi: Klasik yaklaşımlar içinde yer alan çalışmalardan biri de Luther Gulick ve Lyndall Urwick’in 1937’de yayımlanan Bilimsel Yönetim Üzerine Makaleler adlı çalışmadır. Fayol’dan etkilenerek, etkili bir yönetim için üst yöneticilerin POSTCORB biçiminde formüle edilen aşağıdaki işleri yapmaları gerektiğini belirtmişlerdir. Bunlar, planlama, örgütlenme, kadrolama, emir verme, eşgüdüm, raporlama ve bütçelemedir.

İdeal Bürokrasi: Klasik örgüt teorileri içinde yer alan yaklaşımlardan biri de Max Weber’in İdeal Bürokrasi yaklaşımıdır. Weber’e göre, bürokrasinin temel ilkeleri şunlardır: İşlerin bölünmesi ve uzmanlaşma, Kişisel tercihlerden uzak durma, Otoriteye dayalı hiyerarşi, Kurallar ve düzenlemeler, Belgecilik.

İdeal Bürokrasi: Weber’in bürokrasi modelinde üzerinde önemle durulan kavramlar şunlardır: Kurallar, hiyerarşi, işlerin bölümlenmesi, belgecilik, rasyonellik, nesnellik, işbölümü, uzmanlaşma, işe göre insan seçimi, çalışanların eğitimi, örgütte bireysel tercihlere yer verilmemesi, statüye dayalı ücret, performansa göre ödül, makam gücü ve meşru güçtür.

Neoklasik Örgüt ve Yönetim Teorileri Bu başlık altında toplana yaklaşımlar, İnsan İlişkileri Yaklaşımı, Davranışsal Yaklaşımlar, Çevresel Yaklaşımlar gibi farklı başlıklar altında inceler. Bu teoride, klasik teorilerde göz ardı edilen insan unsuruna, örgüt içi ve dışı çevreyle ilişkili ve etkileşime dikkat çekilmiştir. Neoklasik yaklaşımlarda insan, öncelikle sosyal bir varlık olarak ele alınmıştır.

Neoklasik Örgüt ve Yönetim Teorileri İnsanların karşılanması gereken birtakım sosyal ve psikolojik ihtiyaçları vardır. İnsan, sadece ekonomik, rasyonel bir varlık değil, aynı zamanda sosyal bir varlıktır. İşyerinde arkadaşlık ilişkileri, insanların grupla ilişkilerini güçlendirir. Çalışan insanlar, birlikte oldukları çalışma gruplarından etkilenirler (Şişman ve Turan, 2003).

Neoklasik Örgüt ve Yönetim Teorileri Neoklasik yaklaşımlar içinde yer alan yaklaşımlardan biri “sosyal sistem” yaklaşımıdır. Sosyal sistem yaklaşımıyla ilgili farklı modeller geliştirilmiştir. Bu konuda ilk modellerden biri Jakob Getzels ve Egon Guba tarafından geliştirilmiş olup Getzels- Guba Modeli (1957) olarak bilinir. Bu modelin iki temel öğesi vardır. Bunlar, kurum boyutu ve birey boyutudur.

Neoklasik Örgüt ve Yönetim Teorileri Modele göre, kurum boyutu, rol ve beklentilerden oluşurken birey boyutu da kişilik ve ihtiyaçlardan meydana gelir. Modele göre sosyal davranış, rol ve kişiliğin etkileşimini bir işlevi olarak açıklanır. Buna göre sosyal davranışın anlaşılabilmesi için kurum ve birey etkileşiminin çözümlenmesi gerekli görülür.

Sosyal Sistemde Yapı Boyutu: Bu boyutu oluşturan temel kavramlar, kurum, kurumsal roller ve beklentilerdir. Beklenti, kurumsal açıdan tanımlanmış herhangi bire rolün yerine getirilmesine ilişkin beklentileri ifade eder. Sosyal Sistemde Birey Boyutu: Bu boyutta temel kavramlar, birey, kişilik ve ihtiyaçlardır.

Çağcıl Örgüt ve Yönetim Teorileri Çağcıl yönetim düşüncesinde birbirinden farklı görüşler ve yaklaşımlar gözlenmektedir. Bunlar, amaçlara göre yönetim, yeni kuramsalcılık, olumsallık teorisi, yöneylem araştırması gibi farklı başlıklar altında toplanmaktadır. Bu yaklaşımların bir kısmı (Karar Teorisi, Yöneylem Araştırması) matematik, istatistik ve bilgisayar alanlarından uzmanların geliştirmeye çalıştığı nicel modellerdir. Son yıllarda, post modern örgüt ve yönetim teorileri de söz konusu edilmeye başlanmıştır.

Yeni Kurumsalcılık Teorisi: Bu teoriye göre; bir kurum, bireylerin kendilerini bazı çıkar ve değerlere adadıkları bir yapı olarak tanımlanır. Burada vurgu yapılan temel kavram,’ değerler’ olup bir örgütte tarihsel süreç içinde gelişen değerlerin korunup güçlendirilmesi, kurumsalcılığın özünü oluşturur.

Değerlere Dayalı Yönetim: 20. Yüzyılın sonlarına doğru ‘değerlere dayalı yönetim’ akımı gelişti. Bu süreçte yönetimde özerklik, esneklik, bağımsızlık, profesyonellik, yaratıcılık gibi kavramlar ön plana çıktı. Değerler, örgüt kültürünün de önemli öğesidir. Bir örgütte yararlılık, üretkenlik ve kalite, temel değerler olarak görülürse, örgütteki gündelik davranış, eylem ve faaliyetlere de bunlar yol gösterecektir. Dolayısıyla değerler örgütten örgüte değişebilir.

Z KURAMI: Her örgütün başlı başına farklı bir yaşama alanına ve kültür olduğu, dolayısıyla örgüt ve yönetimin doğasını açıklamada evrensel bakış açılarının yetersiz kaldığıdır. Örgütler, benzer insanlardan oluşan yerler olmayıp ilgileri, çıkarları, değerleri, dünyayı algılayışları ve yorumlayışları farklılaşan insanlardan oluşabilir(Şişman,2002).

YÖNETİM SÜREÇLERİ Yönetim süreçleri; karar verme, planlama, örgütleme, iletişim, etkileme, koordinasyon ve değerlendirme biçiminde sınıflanmıştır. Bu süreçlerden bir kısmı kısaca şöyle açıklanmıştır: Karar Verme: Bir problem durumuyla ilgili gerçekleştirilecek eylemlerin belirlenmesine dönük zihinsel bir faaliyettir. Karar verme, yönetim sürecinin merkezinde yer alır.

YÖNETİM SÜREÇLERİ Rasyonel Karar Verme Süreci: Amaçları tanımlama, Problemleri tanımlama, Öncelikleri belirleme, Olası nedenleri belirleme, Alternatifleri belirleme ve değerlendirme, Çözüm biçimini oluşturma ve karar verme, Seçilen çözüm biçimini uygulama, Uygulamayı izleme ve sonuçları değerlendirme, Yeni problemleri tanımlama.

YÖNETİM SÜREÇLERİ Bireysel ya da Grupla Karar Verme: Karar verme sürecinde, geçmişteki uygulamalardan, başka örgütlerin uygulamalarından, uzman kişilerden, kıdemli personelden, üst yöneticilerden yararlanılabilir. İyi Bir Kararın Özellikleri: Karar, olabildiğince insanları motive edici, uzlaştırıcı ve koordine edici olmalıdır.

Planlama: Önceden belirlenmiş kurumsal amaçları gerçekleştirmek için yapılması gereken işlerin belirlenmesi ve izlenecek yolların seçilmesi sürecidir. Planlama; geleceği tahmin etmeyi, gelecekteki fırsat, risk ve tehditleri görmeyi, seçenekler arasından tercih yapmayı, öncelikleri belirlemeyi gerektirir.

İLETİŞİM Bireyler arasında duygu, düşünce, niyet ve bilgilerin paylaşılması süreci olarak tanımlanır. Çift yönlü işleyen, anlam üzerine kurulu bir süreçtir. Bir iletişim sürecinde yer alan öğelerin anlamı şöyledir:

İLETİŞİM Kaynak: İletişim sürecinin başlatıcısı, anlamın ileticisi Mesaj: Göndericinin paylaşmak istediği görüş veya deneyim, Kodlama: Mesajı belirli semboller içine yerleştirme, Ortam: Mesajı taşıyıcılar, Alıcı: Anlamın iletildiği muhatap, Kod açma: Mesajın alıcıya ulaşması ve alıcı tarafından sembollerin yorumlanması, dönüştürülmesi, Engeller: Mesajın ulaşmasına etki eden faktörler,

İLETİŞİM Geribildirim: Alıcının mesajı gönderene tepkisi (Lunenbug 1995) Üstten aşağıya doğru iletişim: Geleneksel anlamda üstten alta doğru iletişim emirlere ve talimatlara dayanır. Bu yolla üst yönetimin politikaları, talimatları, resmi bilgiler, astlara aktarılır.

İLETİŞİM Aşağıdan yukarıya doğru iletişim: Bu tür iletişimde alt kademedekiler üst kademelere öneri ve şikâyetlerini iletirler. Bu tür bir süreç, iletişimden çok bilgilendirme olarak tanımlanır. Çapraz iletişim: Bu tür iletişim, örgütte farklı düzeylerde yer alan birimler arasında gerçekleşen iletişimdir. Yatay İletişim: Aynı düzeydeki birey ve birimler arasında gerçekleşen iletişimdir.

İLETİŞİMİN AMACI VE İŞLEVİ: İletişimin başlıca işlevleri şöyle sıralanabilir: İnsan davranışını etkilemek ve değiştirmek, Örgütte haber ve bilgi akışı ağı kurmak, Birey ve gruplar arasındaki ilişkileri geliştirmek, Koordinasyonu sağlamak, Örgütsel görevleri gerçekleştirmek, Örgüt üyelerini bilgilendirmek, İnsanlara emir vermek ve onları yönlendirmek.

İLETİŞİM YOLLARI VE BİÇİMLERİ: İletişim, sözlü iletişim, yazılı iletişim, sözsüz iletişim (beden dili,jestler ve mimikler) olarak sınıflandırılır. En etkili iletişim yüz yüze iletişimdir. İletişimde kullanılan kanallar arttıkça iletişimin gücü ve etkisi artar. Başlıca iletişim kanalları, yüz yüze konuşmalar, telefon, faks, mektup ve yazı, el kitapları, bültenler,raporlar, e-mail, video konferans, sesli mail vb. olarak sıralanabilir.

İLETİŞİM ENGELLERİ: Bireysel faktörler: Bireyin psikolojik durumu,önyargıları, duyguları, saplantıları vb. Algıda seçicilik: Bireyin mesajı bilerek ya da bilmeyerek farklı biçimde algılaması. Seçici dinleme: Bireyin işine geleni dinlemesi, gelmeyenleri savsaklaması. Kaynağın güvenirliği: Mesajı alanın kaynağa olan güven düzeyi.

İLETİŞİM ENGELLERİ: İletişim yükü: İletişimin kapsamının fazla ya da düşük düzeyde olması. Fiziksel faktörler: Gürültü, uzaklık, iletişim araçlarındaki teknik arızalar. Dil ve anlamla ilgili faktörler: Mesajı oluşturan sembollerin farklı algılanması. Hiyerarşiye bağlı faktörler: Bireyler arası alt-üst ve statü farklılıkları. Kültürel faktörler: İletişimde bulunan bireyler arsasındaki kültürel farklılıklar.

İLETİŞİMDE YÖNETİCİNİN ROLÜ: İletişimi iyileştirmek için, mesajları basit olarak düzenlemek, anlaşılır kavram ve sözcükler kullanmak, alıcının mesajı tam olarak algılayıp algılamadığını bilmek, gerekirse mesajı tekrar etmek gerekir. Kanalları iyi seçmek, çoklu kanla kullanmak gerekir.

KOORDİNASYON Ortak amaçlar doğrultusunda planlı etkinliklere katılan bireyleri, birbirlerini davranış ve eylemlerinden bilgi sahibi olmaları sürecidir. Koordinasyon Araçları: Koordinasyonun sağlanabilmesi için öncelikle bireylerin ortak amaçlar doğrultusunda çalışmaya istekli olması gerekir. Başlıca koordinasyon sağlama araçları olarak, yasalar, gelenekler, bilgi, beceri ahlaki ilkeler, çıktılar, iş standartları, denetim gibi mekanizmalar sayılabilir.

Koordinasyonun Sonuçları: Örgütün ve örgütsel işlevlerin sürekliliğini sağlama, Üyeler arasında yardımlaşma ve işbirliği sağlama, Kaynakların etkili ve verimli kullanılmasını sağlama, Kararların uygulamaya yansıtılmasını sağlama, Üyelerin birbirinden ve yaptıklarından haberdar olmalarını sağlama.

Değerlendirme Değerlendirme, örgütsel açıdan yukarıdaki süreçlere bağlı olarak verilen kararlar, yapılan planlamalar, sağlanan koordinasyon ve iletişim sonunda ulaşılan sonuçların gözden geçirilmesi, örgütsel amaçların gerçekleşme düzeyinin belirlenmesi sürecidir.

Değerlendirme Amaçları: Bir örgütte değerlendirme, örgütün işleyiş biçiminin, örgütün amaçlara ulaşma düzeyinin, üretimi öngörülen ürünün\hizmetin önceden belirlenen standartlara uygunluğunun ve örgütsel uygulamaların başarı düzeyinin belirlenmesi vb. amaçlarla yapılabilir.

Değerlendirme Konuları: Çalışanların örgütün amaçlarını anlama ve yorumlama durumunu belirleme, Çalışanların başarı ve performansını belirleme, Kullanılan araç-gereç ve yöntemlerin amaca uygunluğunu belirleme, Üretilen ürünün\hizmetin amaca\standartlara uygunluğunu belirleme, Üretilen ürünün\hizmetin beklentileri karşılama düzeyini belirleme, Örgütün fiziki alt yapısının yeterlik düzeyini belirleme.

Değerlendirmede Cevaplanacak Sorular: Ne\neler değerlendirilecek?(değerlendirmeye konu olan boyut, başarı, performans vb.) Kim\kimler tarafından değerlendirilecek? (yönetici, öğretmenler kurulu, denetçi vb.) Nasıl değerlendirilecek? (değerlendirmede kullanılacak yöntem ve teknikler) Nelere göre değerlendirilecek? (değerlendirmede kullanılacak ölçütler, standartlar) Hangi verilere göre değerlendirilecek? (sınav sonuçları, okula devam oranı, suç oranı vb.) gibi sorulardır.

Değerlendirme Aşamaları: Değerlendirme süreci, ardışık aşamalardan meydana gelir. Bu süreçte öncelikle değerlendirme için standartların belirlenmesi, daha sonra gerçekleşen durumun ölçülmesi, standartların ve gerçekleşen durumun karşılaştırılması ve son olarak da düzeltici bildirim ve önlemlerin alınması gereklidir.

Değerlendirme Aşamaları: Değerlendirmede başlıca örgütsel araçlar olarak kişisel gözlemler, görüşmeler, araştırmaların sonuçları (anketler, testler), istatistikler, raporlar ve dokümanlar vb. kullanılabilir.

Bizi Dinlediğiniz İçin Teşekkür Ederiz