ADI :ZEYNEP SOYADI :YILMAZ NUMARASI :860 SINIFI :5-B
ORUÇ İBADETİNİN TEMEL BİLGİLERİ
Oruç Nedir? Oruç: Tanyerinin ağarmasından (imsak vaktinden), akşam güneşi batıncaya kadar yememek, içmemek ve cinsi ilişkide bulunmamaktır.
Oruç Kimlere Farzdır? Müslüman, akıllı ve ergenlik çağına girmiş olan kişilere farzdır.
Orucun farzları nelerdir? 1- Niyet etmek. 2- Niyeti, ilk ve son vakitleri arasında yapmak. 3- İmsak vaktinden güneşin batmasına kadar olan zaman içinde, orucu bozan her şeyden sakınmaktır.
Orucun sünnetleri nelerdir? Ramazan orucu ile ilgili Peygamber Efendimizin (asm) tavsiyelerine uymak bize hem sünnet-i seniyye sevabı kazandırır, hem Peygamber Efendimizin (asm) şefaatini hak etmemizi sağlar, hem de orucun daha kolay tutulmasını temin eder ve bize tahammül gücü verir. 1- Sahura kalkmak sünnettir. Sahura kalkmakla hem sünneti ihyâ etmiş oluruz, hem tutulacak oruç için güç ve kuvvet toplamış oluruz, hem de seher vaktinin feyiz, fazîlet ve bereketinden istifâde etmiş oluruz. Peygamber Efendimiz (asm): “Sahura kalkın. Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır” buyurmuştur.1 2- Sahur yemeğini mümkün mertebe sahurun son vaktine getirmeye çalışmak sünnettir. Ancak imsak girmeden, yani ikinci fecirden önce kesmeye dikkat etmelidir. Sahur yemeğini şüpheli vakte kadar uzatmamalı, ezan okunmaya başladığında derhal kesmelidir.
3- İftarı vakit girer girmez yapmak sünnettir 3- İftarı vakit girer girmez yapmak sünnettir. Eğer namaz kılınacaksa, oruç, su veya hurma ile açılmalıdır. İftar namazdan önce yapılabilir; ancak namaz fazla geciktirilmemelidir.
4- Oruç açılırken dua etmek ve orucu hurma veya su ile açmak sünnettir 4- Oruç açılırken dua etmek ve orucu hurma veya su ile açmak sünnettir. İftar açılırken şu duâ okunur: “Allahümme leke sumtü ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkike eftartü.” Meali şudur: “Allah’ım! Senin için oruç tuttum. Sana inandım. Sana tevekkül ettim. Senin verdiğin rızk ile orucumu açtım. Ey lütuf ve keremi bol olan Rabb’im, benim günahlarımı bağışla! Beni, annemi, babamı ve bütün müminleri hesap gününde affet! Âmin!”
5- Fakirlere, akrabalara, komşulara ikram etmek, iftar yemeği vermek veya yemek göndermek. Muhtaç, kimsesiz ve yetimlere müşfik davranmak, yardımcı olmak, sadaka vermek, yemek yedirmek. Peygamber Efendimiz (asm), “Oruçluya iftar ettiren kimse, oruçlunun sevabında bir eksilme olmaksızın, oruçlunun alacağı sevap kadar sevap alır” buyurmuştur.2
6- Haramlardan sakınmak; gıybet ve dedi kodu yapmamak, çirkin ve kırıcı sözler sarf etmekten, yalan söylemekten, yalan şahitliği yapmaktan uzak durmak. Peygamber Efendimiz (asm), “Hiçbiriniz oruçlu iken kötü söz söylemesin. Bağırıp çağırmasın. Kendisine ağır sözler söyleyen birisine dahi sadece, ‘Ben oruçluyum!’ desin” buyurmuştur.
7- Kur’ân okumak, Kur’ân üzerinde tefekkür yapmak, mümkün mertebe yeni bilgiler öğrenmeye çalışmak, Allah’ı zikretmek, çokça salavât getirmek.
Kaç çeşit oruç vardır? 1) Farz oruç: Ramazan orucunun edası ve kazası farzdır. Keffaret oruçlarının tutulması da farzdır. 2) Vacip oruç: Adak oruçları ile bozulan nafile orucun kaza edilmesi vaciptir. 3) Sünnet oruç: Kamerî aylardan Muharrem ayinin 9-10 veya 10-11. günlerinde oruç tutmak sünnettir. 4) Müstehap oruç: Kameri ayların 13. 14. 15. günleri ile her haftanın Pazartesi ve Perşembe günleri, Sevval ayında 6 gün oruç tutmak müstehaptir.
5) Mekruh oruç: İki türlü mekruh oruç vardır: A.) Muharrem ayinin sadece 10. günü, yalnız Cuma veya Cumartesi günleri oruç tutmak, iki orucu iftar etmeksizin birbirine eklemek veya senenin tamamını oruçlu geçirmek “TENZÎHEN MEKRUH”tur. B.) Ramazan bayramının birinci günü ile Kurban Bayramının 4 günü oruç tutmak “TAHRÎMEN MEKRUH”tur.
Oruca niyet ne zaman yapılır? Orucun sahih olması için niyet şarttır. Niyetsiz oruç kabul olmaz. Ramazan orucuna akşamdan itibaren kuşluk vaktine kadar niyet edilir.
Orucun Faydaları nelerdir? Bütün ibadetlerin bir genel faydası, bir de her birine mahsus özel faydaları vardır. Orucun genellikle ibadetlerde bulunan faydası, oruç sayesinde insanın yaratılış amacını gerçekleştirmesi, Allah rızasını elde etmesi, ahiret sermayesi demek olan sevap kazanması, onu Allah’a yakınlık vesilesi kılmasıdır.
Oruca mahsus bulunan fayda ve özellikleri de şöylece sıralamak mümkündür: Oruç bir irade terbiyesidir. İnsan, aklı ve iradesiyle insandır. Ondaki güdüler, heyecanlar, duygular, arzular aklı perdeler veya aklın hükmünün işlemesini engeller. Aklın, dinin, ahlâkın doğrularını, güzellerini hayata geçirebilmek için güçlü bir iradeye ihtiyaç vardır.
Güçlü irade eğitimle elde edilir, oruç da çok uygun bir “irade terbiyesi aracıdır.’’ Oruç kesintisiz bir ibadet olduğu ve beşerî ihtiyaçlar sebebiyle devamlı olarak kendisini hatırlattığı için bir “huzur maallah” vesilesidir. Huzur maallah’tan maksat, kulun kendini Allah ile beraber, O’nun huzurunda, Allah’ı yanında hissetmesi, böyle düşünmesi ve buna göre yaşamasıdır.
Oruç -diğer ibadetlerden farklı olarak- kendini dışa vurmayan bir ibadettir. Söylemedikçe bir kimsenin oruçlu olduğu bilinemez. Bu sebeple de orucun, göstermek ve işittirmek maksadıyla yapılması zordur. Bir ibadetin, başkaları bilsin, görsün, değerlendirsin diye değil de sırf Allah rızası için yapılması “ihlâs”tır. Dini hayatın can damarı olan ihlâs eğitimi bakımından da oruç müstesna bir ibadettir.
Oruç, Hz. Peygamber’in (s. a. v Oruç, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) yiyip içme konusundaki sünnet ve tavsiyelerine uygun hareket etmek şartıyla insan sağlığına olumlu etki yapar, fazlalıkların erimesini, sindirim organlarının dinlenmesini sağlar. Dilimizde “Tok, acın halinden ne anlar!” diye bir söz vardır. Her istediğini önünde bulan, alıp yemeye gücü yeten insanlar, bundan mahrum olanların, açlık, yokluk ve yoksulluk içinde yaşayanları halini anlayamazlar. Oruç, toplum içindeki yoksulların, aç ve açıkta olanların haliyle hallenmeyi, onları anlamayı, acımayı ve yardım elini uzatmayı sağlar.
Kimler oruç tutamaz? Dinimiz, insana yapamayacağı isleri yüklememiştir. İbadetlerde her türlü kolaylığı göstermiştir. Meselâ hasta, hastalığı artacak ise, hâmile kadın, süt veren kadın, harbeden asker zayıf olursa, oruç tutmaz. İyi olunca kaza eder. Sefere çıkan, yani üç günlük yola [104 km’ye] gitmek için niyet ederek yola çıkan, seferi olur. Böyle misafir, orucunu ertesi gün bozabilir ve Ramazandan sonra kaza eder ise de, zarar etmezse, tutması efdaldır.
Yolda ve on beş günden az kalacağı yerde tuttuğu orucu bozarsa, keffâret lazım olmaz. Misafirliği bitip evine gelince veya gittiği yerde on beş gün kalmaya niyet edince, tutmadığı günleri kaza eder.
Hasta, hastalığının artmasından veya iyi olmasının gecikmesinden veya şiddetli ağrı gelmesinden korkar ise, oruç tutmayıp sonra kaza eder. Bu, Tabîb-i müslim-i hâzik’in söylemesi ile anlaşılır. Hâzik, mütehassis, uzman olmak demektir. Kâfir ve fâsik, yani büyük günah işlediği bilinen tabîbe muâyene ve tedavi, zarûrî hâllerde caizdir. Fakat bunların sözleri ile ibadet bozulmaz. Orucunu bozarsa, keffaret lâzım olur.
Bazı ağır hastalar hariç hemen hemen her hasta oruç tutabilir Bazı ağır hastalar hariç hemen hemen her hasta oruç tutabilir. Yıllarca oruç tutturulmayan birçok hastaya, yakinen tanıdığımız dahiliye mütehassisi bir doktor, oruç tutturdu. İlâçların dozlarını oruç vaktine, yani sahura ve imsaka göre ayarlardı.Hastaların en ufak bir sıkıntısı olmadı. Yeter ki doktor, hastasının oruç tutmasını istesin. Peşin hükümlü olmasın. Tedaviyi ona göre ayarlar. Bu olmayacak bir iş değildir. Bunun için dinimiz, her doktorun değil, o branşta mütehassis olma şartını ve müslüman olması şartını getirmiştir. Mütehassisi olmazsa yanlış karar verebilir. Salih müslüman değilse, dinin emir ve yasaklarına önem vermeyeceği için, bunun sözünü de ölçü kabul etmemiştir.
İhtiyar olup, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kazaya kalmış oruçlarını tutamayacak kimse ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, oruç tutmaz, fakat gizli yer. Böyle kimse zengin ise, her gün için bir fitra, yani bin yedi yüz elli gr buğday veya un veya kıymeti kadar altın veya gümüş parayı, bir veya birkaç fakire verir. Ramazanın başında veya sonunda toptan hepsi bir fakire de verilebilir. Fidye verdikten sonra hasta iyileşirse, Ramazan oruçlarını ve kaza oruçlarını tutar.
Orucu bozan şeyler nelerdir? Ilmihal kitaplarında orucu bozan ve keffaret gerektiren hâller için genel kaide bildirilmiştir. Gıda veya deva yani ilaç olarak, faydalı bir şey yemek, içmek, zevk, keyif veren bir şeyi ağızdan almak ve cima’ orucu bozar. Orucu bozan bu şeyler, bilerek yapılınca hem kaza hem keffaret gerekir.
Orucu bozup hem kazayı, hem keffareti gerektiren haller nelerdir? 1- Ramazan ayında oruçlu olduğunu bildiği hâlde ve imsaktan önce niyetli iken, gündüz faideli bir şey yiyip içmek. 2- Sigara içmek. 3- Kan aldırmak ve giybet etmek gibi orucu bozmadığı iyi bilinen bir şeyden sonra, orucu bozuldu sanarak bile bile yemek. 4- Ramazanın bir gününde, kaza lazım olan bir şeyi yaparak orucunu bozan kimse, başka gününde de bu şeyi kasten yine yaparsa keffaret de lazım olur.
5- Ağzına giren kar, yağmur ve doluyu isteyerek yutmak. 6- Toprak yeme alışkanlığı olan kimsenin, yenmesi adet olan toprak ve kil yemesi. 7- Oruçlu olduğunu unutarak yiyen kimse, oruçlu olduğunu hatırladıktan sonra orucu bozulmadığını bildiği hâlde, yine yiyip içerse orucu bozulur. Hem kaza hem de keffaret lazım olur.
Orucu bozup sadece kaza gerektiren hâller nelerdir? 1- Hata ile meselâ, abdest alırken boğaza su kaçması. 2- Kulağa yas, ilaç damlatmak, derideki yaradan içeri girecek ilaç koymak. 3- Vücuda, iğne ile ilâç ve aşı şırınga etmek. 4- Kağıt, pamuk, ot, pişmemiş pirinç, darı, mercimek tanesi gibi ilâç ve gıda olmayan bir şeyi yutmak. 5- Zorlayarak ağız dolusu kusmak.
6- Dişlerin kanamasında, yalnız kanı veya tükürükle aynı miktardaki karışık kanı yutmak. 7- İmsâk vaktinden sonra, daha gece zannederek yiyip içmeye devam etmek. 8- Güneş battı, ezan okundu zannederek, iftar vakti gelmeden yemek yemek. 9- Oruçlu olduğunu unutup, yiyip içtikten sonra, orucum bozuldu diyerek, yiyip içmeye devam etmek. 10- Istimna, (mastürbasyon) yapmak. [Uykuda iken ihtilâm olmak orucu bozmaz.]
11- Taharetlenirken içeri su kaçırmak. 12- Lavman yaptırmak, orucu bozar. Kadınların, kadın hastalıklarından muayenelerinde oruç bozulabilir. 13- Zorla orucu bozdurulmuş olmak. 14- Burna sıvı ilaç damlatmak. 15- Burna kolonya çekmek.( Burna çekmeyip sadece koklarsa bir zararı olmaz.) 16- Başkalarının içtiği sigara dumanını isteyerek çekmek.
17- Diş çektirmek için uyuşturucu iğne vurdurmak. 18- Astım hastalarının, kriz hâlinde ilâçlı sprey kullanmaları orucu bozar. İlâçsız oksijen gazı bozmaz. 19- Hastaların, dil altından, yutmasa da ilâç alması orucu bozar. Kalp rahatsızlığı için sağlam deri üzerine konan ve derinin gözeneklerinden emilerek kalbe fayda veren ilâç, sağlam deri üzerine konulduğu için orucu bozmaz. 20- Kadınların ve erkeklerin ilâç olarak fitil kullanmaları orucu bozar. Fakat guslü gerektirmez.
Orucu bozmayan şeyler nelerdir? 1- Oruçlu olduğunu unutarak yiyip içmek. 2- Ihtilâm olmak. 3- Tentürdiyot ve yas sürünmek ve sürme çekmek. (Bunların rengi, kokusu tükürükte, idrarda belli olsa bile orucu bozmaz.) 4- Giybet etmek. (Giybet orucu bozmaz ise de, haramdır orucun sevabını azaltır.) 5- İstemeyerek ağız dolusu kusmak. 6- İsteyerek, zorlayarak, biraz kusmak. 7- Kulağına su kaçmak.
8- Ağzına, burnuna, boğazına toz, duman ve sinek kaçmak. 9- Oksijen gazi tüpü ile suni hava verilmek. (Gazin içine ilâç konmuş ise bozar.) 10- Başkalarının içtiği sigaranın dumanı, sakındığı hâlde ağzına burnuna girmek. 11- Ağzını yıkadıktan sonra, ağzında kalan yaşlığı tükürük ile yutmak. 12- Gözüne ilâç koymak. 13- Diş çukuruna ilâç koymak. (Tadı boğazda duyulsa bile bozmaz.)
14- Yutmadan yemeğin tadına bakmak. 15- Çiçek, kolonya koklamak. Kolonyayı burnuna iyice çekerse bozulur. 16- Dişleri arasında sahur vaktinden kalan, nohuttan küçük şeyi yutmak. 17- Gelen kusuntunun geri gitmesi. 18- Orucu bozmaya niyet edip de bozmamak. 19- Diş çektirmek. [Diş çekmek için morfin vurulması orucu bozar.]
20- Diş çektirince gelen kani tükürmek veya tükürükten az ise yutmak da orucu bozmaz. 21- Arinin kendiliğinden sokması.
Orucun keffareti nedir, nasıl tutulur? Keffâret, Ramazan ayının hürmet perdesini yırtmanın, yani Ramazan orucunu bile bile bozmanın cezasıdır. Oruç keffâreti için ard arda altmış bir gün oruç tutmak lâzımdır. Ramazan günü özürsüz, bir orucu bozmanın cezası, altmış gün, bir gün kazası ile 61 gün oruç tutmaktır. Bunun için keffârete halk arasında “61″ denmektedir. Keffâret sadece Ramazanda kasten bozulan orucun cezasıdır. Başka oruçlar bozulduğunda keffâret gerekmez.
Birkaç Ramazanda keffâretleri olan veya bir Ramazanda iki gün keffâreti olan kimse, birinci keffâreti yapmamış ise, ikisi için yalnız bir keffâret yapar. Birinci keffâreti yapmış ise, ikinci keffâreti de ayrıca yapması lazımdır. Keffâret orucu, hastalık, yolculuk gibi bir özür ile veya bayram günlerine rastlamak sebebi ile bozulursa veya Ramazana rastlarsa, yeniden altmış gün tutmak lâzım olur. Kadınlar özür sebebiyle bozunca, yeniden başlamaz. Özrü bitince geri kalan günleri tutarak, altmşaa tamamlar.
Devamlı hasta veya yatağa bağlı olup altmış gün oruç tutamayan kimse, bir fakiri, bir günde iki defa doyurmak üzere altmış gün yedirir. Altmış fakirin her birine 1750 gr buğday veya un, yahut bunların kıymeti kadar ekmek, başka mal veya altın, gümüş vermek veya bunları bir fakire altmış gün vermek de caiz olur. Doyurmak için kağıt para da verilir. Oruç tutabilen kimsenin fakirleri doyurmak suretiyle keffâretten kurtulmaya çalışması caiz değildir.
Sahur ne demektir? Sahur: Oruç tutmak için sabah namazından önce sahur vaktinde yemek yenir. Geceleyin kalkılan zamana "sahur", bu zamanda yenilen yemeğe de "sahur yemeği" denir.
Sahur yemeğini yedikten neler yapmalıyız? Sahur yemeği zevk ve neşe içinde yenir. Sahur yemeği oruca dayanma gücünü artırır. Böylece oruç ibadetinin daha kolay yerine getirilmesine katkı sağlar. Yemek bitince eller yıkanır, dişler fırçalanır. Oruç için hazırlanılır ve niyet edilir. Oruç tutmak için niyet şarttır. Niyet, akşam ya da sahurda yemek yedikten sonra "Allah rızası için ramazan orucunu tutmaya niyet ettim" diyerek edilir. Mutlaka bu cümleyi söylemek şart değildir. Zihinden geçirmekle de niyet olur. Sahura kalkmak da ayrıca bir niyettir. Sevgili Peygamberimiz "Sahurda yemek yiyiniz., çünkü sahur yemeğinde bereket vardır." (Buhari) buyurarak sahura kalkmayı öğütlemiştir.
İmsak ne demektir? İmsak: Sözlük anlamı, tutmaktır. Yemek yemenin yasaklandığı, orucun başlama zamanına imsak vakti denir. Sabah şafak sökmeden önceki vakit olan imsak vakti, aynı zamanda sabah namazının başlangıcıdır. İmsak vaktinin başlamasından itibaren orucu bozacak davranışlardan sakınmak gerekir. Orucun vakti akşam gün batıncaya kadar devam eder.
İftar ne demektir? İftar: Orucun sona erdiği vakit olan güneşin battığı ve akşam namazının vaktinin girdiği zamana denir. İftar yemeğini yiyerek o günkü orucumuzu
İftar Duası Peygamberimizin iftar yaptığı dualardan biri şöyledir: "Allah'ım, senin için oruç tuttum. Sana inandım. Sana güvendim. Senin verdiğini yiyeceklerle orucumu açıyorum. Verdiğin nimetlere şükürler olsun." İftar duasını bu şekilde yapmak şart değildir. İsteyenler içinden geldiği gibi istedikleri şekilde dua edebilirler. Orucumuzu açtığımız zaman olan iftar vakti, Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için bütün gün aç ve susuz geçiren oruçlunun en duygulu olduğu andır. Kendisi için akşama kadar oruç tutarak ibadet eden kimsenin duygularını en iyi bilen ve duyan Allah'tır. İftar vaktinde içten yapılan duaları kabul eder. tamamlamış oluruz.
Ramazan ayında iftarın birlik ve beraberliğimize katkısı nedir? Ramazanda oruç açma vaktinin ayrı bin neşesi vardır. Bütün aile bireyleri hep birlikte sofraya oturur, oruç açma vaktini gelmesini bekleriz. Ezan veya top sesinin duyulmasıyla birlikte orucumuzu dua ile açarız. Yemeğimizi yedikten sonra dua ederek Allah'a şükrederiz. Sonra akşam namazını kılar ve teravih namazı için hazırlıklara başlarız. Bu ayda camiler dolar taşar. Bu durum Müslümanlar arasında sevgi, saygı, hoşgörü, yardımlaşma ve dayanışmanın artmasına neden olur.
Oruç sevaptır !
Bittiiiii !