Bakara Sûresi: 190- Kur’ân Buluşmaları: 79 ÜMİT ŞİMŞEK
Bakara: 190 وَقَاتِلُوا ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِ الَّذ۪ينَ يُقَاتِلُونَكُمْ وَلَا تَعْتَدُواۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُحِبُّ الْمُعْتَد۪ينَ Sizinle savaşanlara (ve savaşacak olanlara) karşı siz de Allah yolunda savaşın, fakat haddi aşmayın. Çünkü Allah haddi aşanları sevmez. Bakara, 2:190
Bakara: 190 | savaş Savaş âyetleri: Savaşa izin vermeyen âyetler (Mekke dönemi) Savaşa izin veren âyetler (Medine dönemi) Savaşı emreden âyetler (Medine dönemi)
Bakara: 190 | savaş Savaşa izin vermeyen âyetlere örnek: Sabret; Allah’ın vaadi gerçektir. Günahın için bağışlanma dile ve akşam sabah Rabbini hamd ile tesbih et. Mü’min, 40:55 Onların söylediklerine senin üzüldüğünü Biz biliyoruz. Gerçekte onlar seni yalanlamış olmuyorlar; o zalimler, Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar. . / ..
Bakara: 190 | savaş Senden önce de nice peygamberler yalanlandı. Yalanlanmalarına ve eziyete uğramalarına karşılık, onlar Bizim yardımımız kendilerine erişinceye kadar sabrettiler. Allah’ın vaadini değiştirebilecek kimse yoktur. Nitekim sana peygamberlerin haberlerinden bir kısmı ulaşmış bulunuyor. Onların yüz çevirmesi sana ağır geliyorsa, onlara bir mucize getirmek için yapabiliyorsan yerin dibine bir tünel aç veya göğe bir merdiven kur! Eğer Allah dileseydi, onların hepsini doğru yolda birleştirirdi. Onun için sakın cahillerden olma. En’âm, 6:33-35
Bakara: 190 | savaş Savaşa izin veren ilk âyet: Kendilerine savaş açılan mü’minlere, zulme uğramaları yüzünden, savaş izni verildi. Hiç şüphe yok ki Allah onları muzaffer etmeye kadirdir. Hac, 22:39 Savaşı emreden ilk âyet: Bakara, 2:190
Bakara: 190 | savaş Bu âyette vaad edilen emir: Kitap Ehlinden birçoğu, imanınızdan sonra sizi tekrar inkâra döndürmek ister. Bu, kendilerine hak apaçık göründükten sonra içlerinden gelen kıskançlık yüzündendir. Allah emrini getirinceye kadar siz hoşgörün, bağışlayın. Şüphesiz ki Allah herşeye kadirdir. Bakara, 2:109
Bakara: 190 | savaş الذين يقاتلونكم Sizinle savaşmakta olanlar / savaşacak olanlar muzari fiil: şimdiki zaman + gelecek zaman harb edemeyecek durumda olanlarla savaşmayın / kadın, çocuk, din adamı... Ey iman edenler! Yakınınızdaki kâfirlerle savaşın ki sizde sertlik bulsunlar. Şunu da bilin ki Allah takvâ sahipleriyle beraberdir. Tevbe, 9:123
Bakara: 190 | savaş fî sebîlillâh “Haddi aşmayın” Savaşın meşruiyet şartı: Allah yolunda olmalı “Haddi aşmayın” savaşı başlatan taraf olmak barış antlaşması mevcut iken saldırmak işkence yapmak öldürülmeyecek olanları da öldürmek / kadın, çocuk, yaşlı, din adamı, zimmî... sizinle savaşmayan ve savaşmayacak olanı öldürmek
Bakara: 190 | savaş Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı iyi ve temiz nimetleri kendinize haram ederek haddi aşmayın. Çünkü Allah haddi aşanları sevmez. Maide, 5:87 Rabbinize için için yakararak dua edin. Çünkü O haddini aşanları sevmez. A’râf, 7:55
Bakara: 190 | savaş Üzerine Allah’ın adı anılmış olan şeylerden ne diye yemeyeceksiniz? Zarurete düştüğünüz haller dışında size neyi haram ettiğini Allah açıkça size bildirmiştir. Fakat çokları, birşey bilmedikleri halde, kendi hevesleriyle insanları saptırıyorlar. Rabbin ise haddi aşanları pek iyi biliyor. En’âm, 6:119
Bakara: 190 | savaş Resulullah’ın (s.a.v.) bir birliğe komutan tayin ettiğinde, Aziz ve Celil olan Allah’tan korkmasını ve beraberindeki Müslümanlara iyi davranmasını emrettikten sonra ona söyledikleri: Allah yolunda, Allah’ın ismiyle gazâ edin. Allah’ı inkâr edenlerle savaşın. Gazâ edin, ama ganimet malına ihanet etmeyin. Ölülere müsle yapmayın (uzuvlarını kesmeyin). Çocukları öldürmeyin. Müslim, Cihad ve Siyer: 3
Bakara: 190 | savaş Resulullah (s.a.v.) bir kadının öldürülmüş olduğunu görünce, kadın ve çocukların öldürülmesini yasakladı. Bir gazvede öldürülmüş bir kadının başında insanlar toplanmıştı. Resulullah “Bu kadın savaşmıyordu ki” buyurdu. İbni Mâce, Cihad: 30 Allah her işte ihsanı emretmiştir. Öldürmeyi de güzel yapın. Müslim, Sayd: 57; Ebû Dâvud, Dahâyâ: 10, 11
Bakara: 190 | cihad cehd: Cihadın ele alınışı çaba harcamak, bir işi başarmak için bütün imkânları kullanmak İslâmı yaşamak için gayret göstermek nefse karşı cihad düşmana karşı cihad / ekonomik – kültürel – silâhlı savaş (kıtal) Cihadın ele alınışı kelâm, mezhepler, ahlâk ilmi açısından: emr-i bi’l-ma’ruf ve nehyi ani’l-münker çerçevesinde fıkıh ilmi açısından: savaş hükümleri yönüyle
Bakara: 190 | cihad Cihadın önemi Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah’a ve Resulüne iman ederler, sonra da asla şüpheye düşmez, malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad ederler. İşte onlar özü sözü doğru olanların tâ kendileridir. Hucurât, 49:15
Bakara: 190 | cihad Ey iman edenler! Acı bir azaptan kurtaracak bir ticaretin yolunu size göstereyim mi? Allah’a ve Resulüne iman eder, malınızla ve canınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Bir bilseniz, bu sizin hakkınızda daha hayırlıdır. O zaman Allah sizin günahlarınızı bağışlar, sizi altlarından ırmaklar akan Cennetlere ve Adn Cennetlerindeki çok güzel meskenlere yerleştirir. İşte asıl büyük bahtiyarlık budur. . / ..
Bakara: 190 | cihad . / .. Ve hoşlanacağınız birşey daha: Allah’ın yardımı ve yakın bir fetih. Müjdele o mü’minleri! Ey iman edenler, Allah’ın yardımcıları olun. Nasıl ki İsa Havârilere “Allah yolunda bana yardım edecek kim var?” diye sormuş, Havâriler de “Allah’ın yardımcıları biziz” demişlerdi. Böylece İsrailoğullarından bir zümre iman etti, bir zümre ise kâfir oldu. Biz de iman edenleri düşmanlarına karşı destekledik ve onlar üstün geldiler. Saf, 61:10-14
Bakara: 190 | cihad Resulullah’a (s.a.v.) soruldu: “Hangi amel daha faziletlidir?” “Allah’a ve Resulüne iman” buyurdu. “Sonra hangisi?” diye soruldu. “Allah yolunda cihad” buyurdu. “Hacc-ı mebrur” buyurdu. Buharî, İman: 18; Müslim, İman: 135
Bakara: 190 | cihad Cihadın türleri Müşriklere karşı mallarınızla, canlarınızla ve dillerinizle cihad edin. Ebû Dâvud, Cihad: 18 Ellerinizle, dillerinizle ve mallarınızla cihad edin. Nesâî, Cihad: 48 Mü’min kılıcıyla ve diliyle cihad eder. Müsned, 3:456
Bakara: 190 | cihad Kim gazâ etmeden ve gönlünde gazâ arzusu taşımadan ölürse, bir tür nifak üzere ölmüştür. Müslim, İmâre: 158 Allah yolunda (cihada dair) bir iz taşımadan ölen kimse kıyamet gününde kendisinde bir eksiklik bulunarak Allah huzuruna çıkar. İbni Mâce, Cihad: 5
Bakara: 190 | cihad Savaş anlamında cihad Hoşlanmasanız da, savaş size farz kılındı. Belki de sizin hoşlanmadığınız şey, hakkınızda hayırlı olur; hoşlandığınız şey ise sizin için bir şer olur. Allah bilir, siz bilmezsiniz. Bakara, 2:216 . . . Müşrikler sizinle nasıl topluca savaşıyorlarsa, siz de onlarla topluca savaşın. Şunu da bilin ki, Allah takvâ sahipleriyle beraberdir. Tevbe, 9:36
Bakara: 190 | cihad Kolay da gelse, zor da gelse, hafif veya ağırlıklı olarak hep birlikte savaşa çıkın; Allah yolunda mallarınız ve canlarınızla cihad edin. Bir bilseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Tevbe, 9:41 Allah, mü’minlerden, canlarını ve mallarını, karşılığında onlara Cenneti vermek üzere satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürür ve öldürülürler. Bu Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’ân’da Allah’ın hak olarak verdiği bir sözdür. Sözüne Allah’tan daha vefalı kim var? Onunla yapmış olduğunuz bu alışveriş size kutlu olsun. Asıl büyük bahtiyarlık işte budur. Tevbe, 9:111
Bakara: 190 | cihad Allah yolunda yaralanan kişi, kıyamet gününde yarası kanar halde Allah’ın huzuruna gelir. Rengi kan rengi, kokusu ise mis kokusudur. Buharî, Cihad: 10; Müslim, İmâre: 105 Bir adam “Yâ Resulallah, cihada denk gelecek bir ameli bana göster” dedi. Resulullah (s.a.v.) “Öyle birşey bulamıyorum” buyurdu. Sonra şöyle devam etti: “Mücahid yola çıktığında sen mescide kapanıp hiç fasılasız namaz kılmaya ve hiç iftar etmeden oruç tutmaya güç yetirebilir misin? Buharî, Cihad: 1
Bakara: 190 | cihad Cihada hazırlık Onlara karşı gücünüzün yettiği her türlü kuvveti ve savaş için eğitilmiş atları hazırlayın—tâ ki, bunlarla Allah’ın düşmanını ve sizin düşmanınızı ve bunlardan başka Allah’ın bildiği, sizin ise bilemediğiniz düşmanlarınızı korkutasınız. Siz Allah yolunda ne harcarsanız, hiçbir haksızlık yapılmadan onun karşılığı size ödenir. Enfâl, 8:60
Bakara: 190 | cihad Düşmana karşı elinizden geldiği kadar kuvvet hazırlayın. Haberiniz olsun, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır, kuvvet atmaktır. Müslim, İmâre: 167; Ebû Dâvud, Cihad: 23; Tirmizî, Tefsir 8:5; İbni Mâce, Cihad: 19 Yakında size birçok memleketin fethi nasip olacak. Allah size kâfdir; onun için sizden hiç kimse oklarıyla talim yapmaktan usanmasın. Müslim, İmâre: 168
Bakara: 190 | cihad Kim Allah’a iman etmiş olarak ve Onun vaadini tasdik ederek Allah yolunda bir at beslerse, o atın yediği, içtiği, gübresi ve bevli , kıyamet gününde onun mizanında olacaktır. Buharî, Cihad: 45
Bakara: 190 | cihad Cihad karşısındaki tavırlar Batı’nın tavrı: Açıktan İslâm aleyhinde: “İslâm savaş dinidir” Görünürde İslâm taraftarı: “İslâm savaş istemez” Batı’dan destek alan sapıklıklar: Kadıyanilik ve Bahailik maddi cihadı reddeder Savaşın sadece savunmaya münhasır olduğunu ileri sürenler Zamanımızdaki benzer anlayışlar
İnternet adresleri iman_ilmihali@googlegroups.com utesav.org.tr facebook.com/yazarumitsimsek