E.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Türkiye 1. Zeytinyağı ve Sofralık Zeytin Sempozyumu TEAE & TARİŞ 2 - 3 Ekim 2003 TÜRKİYE’DE ZEYTİNYAĞI VE SOFRALIK ZEYTİN SEKTÖRÜNÜN ÜRETİM ÖNCESİ SORUNLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME Prof. Dr. Osman GÖKÇE E.Ü. Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü
1.GİRİŞ Konunun Önemi Toplam 4 milyon tarım işletmesinin 324 bini yani %8’i zeytincilik yapmaktadır. Toplam tarım alanlarının %2’si, toplam bağ bahçe alanlarının ise %22’si zeytinliktir. Toplam tane üretiminin %70.6’sı yağlık, % 29.4’ü sofralık zeytin olarak değerlendirilmektedir. Çalışmanın Amacı Zeytinyağı ve sofralık zeytin sektörünün içinde bulunduğu sorunlardan üretim öncesi nedenlerden kaynaklananlarını sistematik bir biçimde incelemek ve çözüm önerileri üretmektir. Çalışma ikincil kaynaklara dayalı olarak hazırlanmıştır.
2.SORUNLAR A- Üretim Öncesi (Hammadde) Sorunları 1.Sermaye Sorunu 2.Yeterli, Güvenli ve Düzenli Girdi Temini Sorunu 3. Kaliteli Girdi Temini Sorunu 4. Uygun Fiyatlı Girdi Temini Sorunu 5. Sektör İşletmelerinin Yapısal Sorunları 6. Mevzuat Sorunu 7. Örgütlenme Sorunu 8. Diğer Sorunlar B- Üretim Süreci Sorunları C- Üretim Sonrası Sorunları
Yeterli, Güvenli ve Düzenli Girdi Temini Sorunu Ortalama hammadde üretimi ~ 1 milyon ton Fabrika Sayısı 850 Toplam Kapasite 270 bin ton Ortalama Kapasite Kullanımı = % 50 Ortalama Yağ Üretimi ~ 100 bin ton Sonuç olarak hammadde yetersizdir. Daha çok taze zeytin temininin yolu nedir? 1- Üretim Alanlarının Attırılması 2- Verimin Arttırılması 3- Dışalım
Zeytin Üretim Alanları Arttırılabilir mi? Ağaç sayısı 1936’da 26 437 000 2002’de 93 450 000 Dönemsel Artış 67 013 000 Dönemsel Artış Oranı % 353 Yıllık Ortalama Artış Oranı %5.3 Alan 1951’de 352 bin ha 2002’de 600 bin ha Dönemsel Artış 248 bin ha Dönemsel Artış Oranı %170 Yıllık Ortalama Artış Oranı % 3.3
Dönemsel Artış/Azalış Oranları 1960 – 1970 %33.4 “ 1970 – 1980 % 11.2 “ 1980 – 1990 % 6.5 “ 1990 – 1994 % 1.7 “ ( Tepe noktası 881 bin ha ) 1994 – 2002 % 31.9 Azalış
Zeytin Alanlarının Artış Yönü Marjinal Alanlara Doğrudur. Ülkeler Dünya Zeytin Alanı İçindeki Pay Dünya Zeytin Üretimi İçindeki Pay TÜRKİYE %7 %4 Yunanistan %10 %15 İtalya %16 %21 İspanya %30 %37
Elden Çıkan Zeytin Alanları Amaç Dışı Kullanımlara ve Daha Karlı Ürünlere Doğrudur. Ara Sonuç Böyle işleyen bir süreçle ülkemizdeki zeytin alanları arttırılamaz. Dolayısıyla zeytinyağı ve sofralık zeytin sektörünün hammadde yetersizliğine bağlı bir sorunu varsa bu sorun zeytin alanlarını arttırarak çözümlenemez.
Tane Zeytin Verimi Arttırılabilir mi? Zeytin Alanı Artış Oranı (1961 – 2002 ) % 45.8 Üretim Artış Oranı “ % 114.5 Verim Artış Oranı “ % 50.1 Ham Zeytin Verimi (kg/ha) Dünya 1776.0 Yunanistan 2841.7 İtalya 2476.6 İspanya 2149.5 Fransa 1330.9 TÜRKİYE 1034.5
Verimi Etkileyen Değişkenler Ekolojik Ekonomik Sosyolojik Politik Göçmen Çiftçi Yetersiz Zeytin Karmaşa Ağaç Devlet Kayıtsız yetiştiricilerinin Kararsızlık ZEYTİN % 60’ı en yoksul çiftçi % 20’si varsıl çiftçi % 20’si kentli Ekolojik Değişkenler: Deliceliğin denizden yükseklik üst sınırı zeytin üst sınırından 210 m daha yüksek Ege zeytinliklerinin ortalama eğimi %28 Denizden 180 m yükseklikte verim 19.4 kg/ağaç, 500 m yükseklikte 9.1 kg/ağaç, 619 m yükseklikte 0 kg/ağaçtır. Zeytinliklerin % 30’u, %26 meyilden daha yüksek meyildedir. Eğim % 0’dan %30’a çıktığında verim %33 oranında düşmektedir.
Tane Zeytin Dışalımı Düşünülebilir mi Tane Zeytin Dışalımı Düşünülebilir mi? Hammadde Akışı Güvenli ve Düzenli mi? Var/Yok yıllarındaki Üretim Değişimi ( 1961 - 2002 ) Yunanistan Ortalama % 21.8 En Büyük % 69.2 İtalya Ortalama % 32.8 En Büyük % 70.5 İspanya Ortalama % 46.1 En Büyük % 46.6 TÜRKİYE Ortalama % 128.8 En Büyük % 249.4 Karamürsel – su çeşidinde % 43.4 periyodisite eğilimi Çelebi çeşidinde % 12.8 “
Ham Zeytin Üretimi ile Zeytinyağı Üretimi Arasındaki İlişki Ham Zeytin Üretimi İçinde Zeytinyağı üretim Oranı İspanya % 19.6 İtalya % 18.6 Yunanistan % 18.5 TÜRKİYE % 10.4 Toplam ham zeytin yerine yağlık zeytinde Türkiye için bu oran var yılları ortalaması % 15.4 yok yılları ortalaması % 13.9
Kaliteli Girdi (Tane Zeytin)Temini Sorunu Kalite = f ( Ekoloji, Çeşit, Dikim Sıklığı, Sürüm, Sulama, Budama, İlaçlama, Gübreleme, Hasat, vs.) Örneğin çeşitlere göre meyvelerin birbirlerinden 100 tane ağırlığı 3.1 et- meyve oranı 2.0 ve çekirdek ağırlığı da 3.6 kat farklı olabilmektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER Bu çalışmada, zeytin yağı ve sofralık zeytin sektörünün üretim öncesi yani ham zeytin üretimi ve temini aşamasındaki bazı sorunları incelenmiş ve burada ele alınan sorunların sektörün gelişmesini önemli oranda ve olumsuz yönde etkileyebilecek sorunlar olduğu ve bunlar çözümlenmeden de sektörün özlenen gelişmeyi gösteremeyeceği sonucuna ulaşılmış ve bu sonuç da dikkate alınarak, şu önerilerde bulunulmuştur :
1) Hammadde üretimini artırmak için zeytin alanlarını genişletmek gerçekçi bir yaklaşım değildir. Açıklanan bilgiler ışığında, bunun mümkün olamayacağı da anlaşılmaktadır. Konu ile ilgili çabaların, eldeki zeytinlikleri onarmak, iyileştirmek ve verimini uluslar arası düzeye çıkarmak yönünde yoğunlaştırılması daha akılcı ve daha doğru olur. Daha çok inek, daha çok ağaç, daha çok çocuk vb. gibi niceliksel çokluklar yerine niteliksel çokluklara gereksinim vardır. Örneğin, verimi Yunanistan düzeyine çıkarırsak üretimimiz bugünkünün 2.5 katına çıkacaktır. Yine örneğin, hammadde kalitesini iyileştirerek (ham zeytin üretimi)/(zeytin yağı üretimi) oranını İspanya düzeyine çıkarırsak, bugünkü düzeydeki bir hammadde üretimi ile bile, zeytin yağı üretimimiz yaklaşık 2 katına yükselecektir.
2) Var olan ve göreceli olarak daha üstün özellikler taşıyan zeytinliklerin amaç dışı kullanımlarla elden çıkmasını önlemek için daha etkin bir karşı koyma kampanyasına girişilmelidir. Verimli zeytinliklerin yok edilmesi, geçim derdine düşmüş yoksul köylüler tarafından değil de okumuş-yazmış varsıl kentliler tarafından yapıldığı için bu işle mücadelenin oldukça zor bir mücadele olacağı düşünülmektedir. Çünkü bunların kapı gibi üniversite diplomaları, Karun kadar servetleri ve dağ gibi siyasal arkaları vardır. Bu nedenle karşı koyma kampanyasının stratejisi de bu gerçekler göz önüne alınarak seçilmelidir.
3) Zeytincilik konusunda, her ne kadar 1937’den beri faaliyet gösteren çok değerli bir araştırma kurumumuz ve üniversitelerimiz yine çok değerli araştırmalar yapmışlar ve yapıyorlarsa da yine de çok önemli bilimsel bilgi boşlukları bulunmaktadır. Örneğin, Türkiye zeytincilik yayılış alanlarının ekolojik ve ekonomik optimumları yeterince bilinmemektedir. Bu nedenle, konu ile ilgili araştırmalar yoğunlaştırılmalı ve desteklenmelidir.
TEŞEKKÜR EDERİM