BEYİN GÜCÜNÜZÜ KEŞFEDİN Neden beyin potansiyelimizin çok azını kullanmaktayız? Acaba potansiyelimizin daha çoğunu kullanmak ve beynimizden daha fazla verim almak mümkün müdür? Şimdi dilerseniz birlikte beynin daha verimli kullanımını sağlayacak olan etkin bir yolculuğa çıkalım.

BEYİNİMİZİ NASIL KULLANIYORUZ?

Ezbersiz eğitimin duayeni Amerikalı Psikolok Auher, olumsuz olarak gösterilen insani özelliklerin yani “kuşkuculuk, çekingenlik”, “ya-pamam” duygusunun ve korkunun engel olduğu insanların, beyninin sadece sol kısmını kullananlar ol-duğunu vurguluyor. Beynin sağ ve sol taraflarının beraber çalışması, bir öğrencinin ders çalışma ve soru çözme performansını nasıl etkiler? Ders çalışma motivasyonunuzu ve perfor-mansınızı zirveye çıkarmak istiyorsanız; beyninizin sol tarafına verdiğiniz önem kadar, sağ tarafını da önemseyin. Hayallerinizi kontrol altına alın ve onları enerjiye çevirin

İÇİNİZDEKİ GÜCÜ UYANDIRMAK VE BEYNİNİZİ BAŞARIYA PROGRAMLAMAK İÇİN ÖZEL TEKNİKLER İSTEKLERİNİZİ NET OLARAK BELİRLEYİN Belirlediğiniz hedefleri tam olarak netleştirin. Örneğin : “Üniversite sınavını kazanmak istiyorum” yerine “Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ ni kazanmak istiyorum” “Çok bilgili ve kültürlü olmak istiyorum” yerine “Her hafta bir kitap bitirmeliyim”. Bu durum beynin hedefe daha iyi konsantre olmasını sağlar. İstek-lerinizi net olarak tanımladığınız za-man amaçlarınıza ulaşmanız daha ko-lay olur.

HEDEFLERİNİZİ ALGILAMA MERKEZLERİNİZLE TANIŞTIRIN Beynimizin; görüntü, konuşma, hissetme merkezleri olmak üzere üç ayrı algılama merkezi vardır. Başarılı insanlar hedeflerine doğru ilerlerken beyinlerini önce anlam yönünden şartlandırır, daha sonra da bütün algılama merkezlerini yapısal olarak şartlandırırlar.

DAİMA BAŞARIYA ODAKLANIN Beyin yapısı gereği negatiften çok pozitif olanı tercih eder. “Neden mutsuzum?” “Bu sıkıntılar ne kadar sürecek?” “Üzüntüden nasıl kurtulabilirim.” gibi sorular üretirseniz beyninizi sürekli olumsuz koşullara yönlendirmiş olursunuz. Yaptığınız işlerde sürekli başarısızlığa uğruyorsanız, “Neden hep başarısız oluyorum?”, “Başarısızlıktan nasıl kurtulabilirim” diye düşünmeniz yanlış olur. Bunun yerine, “Başarılı olmak için neler yapmalıyım?”, “Başarılı insanlar neler yapıyor?”, gibi olumlu düşünmek daha akıllıca olacaktır. Çünkü beyin tersine konsantre olmaz. Örneğin; “Başarısız bir insan olmak istemiyorum” ifadesi beyin için doğru bir hedef olamaz. “Başarılı bir insan olmak istiyorum” ifadesi ise hem doğru hem de olumlu bir ifade olur. Çünkü beynimiz başarısızlık gibi bir kavramı düşününce zihin iklimi negatife dönecektir.

POZİTİF SORULAR SORUN “Bu sene istediğim bölümü kazanmak için ne kadar çalışmalıyım?” “Başarmak için günde kaç saat çalışmalıyım?” Şeklinde sorular ürettiğimiz zaman beynimizi pozitif bir düşünce sürecine odaklamış oluruz. İçinde bulunduğunuz koşullar ne kadar kötü olursa olsun “Bu koşullarda yapabileceğim en güzel ve en yararlı şey ne olabilir? Şeklinde güçlendirici sorular sorun. Unutmayın ki her sorunun bir çözümü ve her engelin bir çıkış noktası vardır.

KARARLILIKLA İSTEYİN VE TUTARLI OLUN En büyük zaman hırsızı kararsızlıktır. C. Floru Beyin enerjisini boşa harcamanın yollarından birisi isteklerde tutarsızlık ve kararsızlıktır. Beyninize istekleriniz ile ilgili zıt mesajlar vermeyin. Bazen bir şeyi çok isteriz fakat içimizden bir his “Acaba bu isteklerim doğru mu?” der ve bir iç çatışma ve kararsızlık yaşanır. Örneğin; Üniversite sınavını kazanmak istiyorsunuz, ama diğer taraftan ders çalışmak istemiyorsunuz... www.turkpdr.com

BEYİN GÜCÜNÜZÜ KORUYUN Beyin performansını daime zirvede tutmanın en iyi yolu her gün en az on beş dakika ağır dille yazılmış bir fikir kitabı okumak ve bunun üzerine beyin fırtınası estirmektir. Beyninizi hızlı bir şekilde köreltmenin en etkili yolunun televizyon olduğunu biliyor muydunuz? İki saat televizyon seyretmek suretiyle beynin uyarımdan yoksun bırakılmasının beyinde oluşturduğu tembelliği gidermek için 1 hafta zihin egzersizi yapmak gerekir.

BEYİNİNİZİN İHTİYAÇLARINA KULAK VERİN Beynimizin en fazla ihtiyaç duyduğu şey oksijendir. Vücudumuzun toplam ağırlığının sadece %2’ sini oluşturmasına rağmen alınan tüm oksijenin %25’ ini beynimiz kullanmaktadır. Beyin performansımızın en düşük olduğu anlardan birisi yemek sonralarıdır.

BEYİNİNİZİ ETKİLEMEK İÇİN FİZYOLOJİNİZİ KULLANIN Fizyolojinizi kullanarak bütün duygularınızın komuta merkezi olan beyninizi kontrol altına alabilirsiniz. Neşeli bir insan mı olmak istiyorsunuz, öyleyse fizyolojinizi neşeli insanların kullandığı gibi kullanın. Yaşadığınız her duygunun ve durumun fizyolojik bir karşılığı muhakkak vardır.

GÜLÜMSEMENİN GÜCÜNÜ KEŞFEDİN Gülümseyin; Öyle samimi ve sıcak olun ki her sıktığınız ele ruhunuzu da katın. Dale CARNEGIA Vücudun strese tepkisi olan kortizonu azaltır ve sakinleşmemizi sağlar Beynin salgıladığı endorphini artırıp vücudu rahatlatır Beynin üretkenlik merkezini harekete geçirir ve böylece; Yeniliklere, belirsizliklere, değişikliklere karşı hoşgörülü yaklaşır. Geniş fikirli olur Sorunları çözümlemede ilerleme kaydeder Risk almaya yatkınlaşır

OLAYLARA YENİ BİR ANLAM VERİN Bizim dışımızda her gün meydana gelen olayların bizi etkileme derecesi o olayların ne olduğundan çok bizim onlara ne anlam verdiğimize bağlıdır. Anlamı değiştirdiğimizde otomatik olarak etkileri de değişecektir.

NEREDEN BAŞLADIĞINIZ ÖNEMLİ DEĞİL İnsanlar her zaman bir şeyler dilerler; “Zengin olmayı, başarılı olmayı, sigarayı bırakmayı” ama hiçbir çaba göstermeden. Bu tip şeyler dilek ve temenniden öteye geçmez. Oysa ki gerçek manada istiyorsanız, gereken çabayı göstermek zorundasınız. Bir çoğumuz, istediğimiz başarıyı yakalayamayınca mazeretlerin arkasına sığınırız. “Aslında ailem gereken desteği verseydi bu işin altından kalkabilirdim.” “ Babam beni bir kez daha dershaneye gönderseydi üniversite sınavını kesin kazanırdım.”

NEREDEN BAŞLADIĞINIZ ÖNEMLİ DEĞİL BİZLER HER GÜN ÜRETTİĞİMİZ SAYISIZ MAZERETLERLE FARKINDA OLMADAN KENDİ POTANSİYELİMİZİ SINIRLAMAKTAYIZ.

BİLİNÇALTINIZI YÖNLENDİRİN Bilinçaltını harekete geçiren, bilinçli olarak verdiğimiz emirlerdir. Örneğin; Zihninizde sürekli “Ben beceriksizim, başarısızım, hiç sempatik değilim, sakarın tekiyim” gibi olumsuz inançlar besleyen biri iseniz, bilinçaltınız beyninizdeki bu inanışlara yönlenir ve kısa zamanda herkesi şaşırtacak kadar beceriksiz, başarısız ve sakar olmaya başlarsınız.

BAŞARINIZI ÖNCE ZİHNİNİZDE CANLANDIRIN Hedeflerinizi başarmış gibi önceden zihninizde yaşayın ve başarınızı gözlerinizde canlandırın...

BAŞARACAĞINIZA İNANIN Bir şeyin imkansız olduğuna inanırsanız aklınız bunun neden imkansız olduğunu ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyin yapılabileceğine inandığımızda, gerçekten inandığımızda aklınız onu yapmak üzere çözüm bulmanıza yardım etmek için çalışmaya başlar. Dr. Davit J. SCHWART NEYE İNANIYORSANIZ ONU YAŞARSINIZ...

KONSANTRE OLUN GÜCÜNÜZÜ AÇIĞA ÇIKARIN “Konsantrasyon, bezginlik duymadan fiziksel ve zihinsel enerjiyi tek bir noktaya sürekli uygulama yeteneğidir.” İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ ANA ODAKLANIN DUYGULARINIZI KESKİNLEŞTİRİN “Çok çalıştığım halde tam olarak konuları öğrenemiyorum, yoksa benim algılama yeteneğim mi zayıf?” Ders çalışırken konsantrasyonunuzun dağılmasını önleme için şunlara dikkat edin; Bir çalışma odanız olsun Kesinlikle bir çalışma planınız olsun, hangi saatlerde hangi dersleri çalışacağınızı önceden bilin

Genellikle masada çalışın Genellikle masada çalışın. Çalışma masanızı başka işler için kullanmayın. Masanız dağınık olmasın. Çalışmaya başlamadan önce derin nefes egzersizleri yapın. Bu sayede üzerinizdeki gerginliği atıp, zihninizi öğrenmeye hazırlanmış olursunuz. Yemekten hemen sonra çalışmayın. Çalışma odanızı yeteri kadar havalandırın. Konsantrasyon ve dikkat sürenizi uzatmak için kullanabilece-ğiniz en iyi yollardan birisi de kitap okuma alışkanlığı edinmektir.