Kur’ân Buluşmaları: 5 Bakara Sûresi: 3 ÜMİT ŞİMŞEK
الذين يؤمنون بالغيب ويقيمون الصلوة ومما رزقناهم ينفقون Bakara: 3 بسم الله الرحمن الرحيم الذين يؤمنون بالغيب ويقيمون الصلوة ومما رزقناهم ينفقون Onlar gayba / gaybî olarak iman edenler, namazlarını ikame edenler, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak edenlerdir.
Bakara: 3 | gayb GAYB Duyularla idrak edilemeyen şeyler / varlıklar / âlemler Geçmiş ve gelecek zamana ait haberler
Bakara: 3 | gayb Ve İsrailoğullarını denizden geçirdik. Firavun ve askerleri de zulüm ve düşmanlıkla onların peşine düştü. Boğulacağını anlayınca, Firavun “İsrailoğullarının inandığından başka bir tanrı bulunmadığına inandım; ben de Ona teslim olanlardanım” dedi. Şimdi inandın demek! Oysa sen daha önce isyan etmiştin ve bozguncunun biriydin! Yunus, 10:90-91
Bakara: 3 | gayb Allah katında makbul tövbe, kötülükleri işleyip durduktan sonra ölüm gelip çattığında “Ben şimdi tövbe ettim” diyen kimsenin veya kâfir olarak ölenlerin tövbesi değildir. Öyleleri için Biz acı bir azap hazırladık. Nisâ, 4:18
Bakara: 3 | gayb Ey iman edenler! Görmediği halde Allah’tan korkanları ayırt etmek için, Allah sizi, elinizin ve mızraklarınızın erişeceği bir avla sınayacak. Bundan sonra kim bu hükümleri çiğnerse, onun için acı bir azap vardır. Mâide, 5:94
Bakara: 3 | gayb Adn Cennetleri ki, Rahmân onu kullarına görmedikleri halde vaad etmiştir. Onun vaadi ise yerini bulacak bir vaaddir. Meryem, 19:61
الذين يخشون ربهم بالغيب وهم من الساعة مشفقون Bakara: 3 | gayb الذين يخشون ربهم بالغيب وهم من الساعة مشفقون O takvâ sahipleri ki, görmedikleri halde Rablerinden korkarlar ve kıyametten de tir tir titrerler. Enbiyâ, 21:49
Bakara: 3 | gayb Görmedikleri halde Rablerinden korkanlara gelince, onlar için bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. Mülk, 67:12 Sen ancak Kur’ân’a uyan ve görmediği halde Rahmân’dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte onu bağışlanma ile ve ardı arkası kesilmeyecek, pek değerli bir ödülle müjdele. Yâsin, 36:11
Bakara: 3 | gayb Hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez. Yükü ağır bir günahkâr, yükünü taşımak için yardım isteyecek olsa, hiç kimse o yükten birazını olsun üstüne almaz — isterse kendi akrabası olsun. Sen ancak görmedikleri halde Rablerinden korkan ve namazı dosdoğru kılan kimseleri uyarabilirsin. Arınan, kendisi için arınmış olur. Sonunda herkesin dönüşü Allah’adır. Fâtır, 35:18
Bakara: 3 | gayb Onlar, görmedikleri halde Rahmân’dan korkan ve Ona yönelmiş bir kalple huzuruna gelen kimselerdir. Kaf, 50:33 Biz peygamberlerimizi apaçık delillerle gönderdik ve onlarla beraber kitabı ve ölçüyü indirdik ki, insanlar adaleti ayakta tutabilsinler. Bir de demiri indirdik ki, onda çetin bir güç ve insanlar için yararlar vardır. Bütün bunları, görmedikleri halde Allah’a ve peygamberlerine yardım edenleri ortaya çıkarmak için Allah size verdi. Zira Allah Kavîdir, Azîzdir. Hadîd, 57:25
Bakara: 3 | namaz SALÂT: 1. Dua 2. Namaz Tesbih – Tahmid – Tekbir: namazın esası
Bakara: 3 | namaz Göklerde ve yerde olanların ve kanat çırpan kuşların Onu tesbih ettiğini görmedin mi? Onların hepsi duasını (salât) da bilir, tesbihini de. Allah ise onların yaptıklarını bilir. Nur, 24:41
Bakara: 3 | namaz Akşama erdiğinizde ve sabaha çıktığınızda Allah’ı tesbih edin. Göklerde ve yerde hamd Ona aittir. Gündüzün sonuna doğru ve öğleye eriştiğiniz zaman da Onu tesbih edin. Rum, 30:17-18 Onların söylediklerine sabret; güneş doğmadan önce ve batmadan önce Rabbini hamd ile tesbih et. Gecenin bazı saatlerinde ve gündüzün etrafında da tesbih et ki Allah’ın hoşnutluğuna erişesin. Tâhâ, 20:130
Bakara: 3 | namaz Namazı kıldıktan sonra da Allah’ı hem ayaktayken, hem otururken, hem de yatarken anmaya devam edin. Tehlikeden emin olduğunuzda namazı tam olarak kılarsınız. Çünkü namaz mü’minlere belirli vakitlerde kılınmak üzere farz olarak yazılmıştır. Nisâ, 4:103
Bakara: 3 | namaz Ailene namazı emret; sen de onda sebat et. Biz senden rızık istemiyoruz; seni rızıklandıran Biziz. Hayırlı son ise takvâdadır. Tâhâ, 20:132
Bakara: 3 | namaz Oğlum, namazı dosdoğru kıl, iyiliği tavsiye et, kötülükten sakındır, başına gelene sabret. İşte bunlar, uğrunda azmedilmeye değer işlerdendir. Lokman, 31:17
Bakara: 3 | namaz Gündüzün iki yanında, gecenin de yakın saatlerinde namaz kıl. İyilikler kötülükleri giderir. İşte bu güzelce düşünenler için bir öğüttür. Hûd, 11:114
Bakara: 3 | namaz Sana vahyolunan kitabı oku; namazı dosdoğru kıl. Hiç şüphe yok ki namaz fuhşiyattan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak ise en büyük iştir. Ve Allah bütün işlediklerinizi bilir. Ankebut, 29:45
Bakara: 3 | namaz Büyük günahlardan sakınıldığı müddetçe beş vakit namaz ile iki Cuma ve iki Ramazan, bunların aralarında işlenen küçük günahlara kefaret olur. Müslim, Tahâret: 14, 16 Sizden birinin kapısının önünde bir dere aksa, o kimse de her gün bu derede beş defa yıkansa, vücudunda kir kalır mı? Beş vakit namaz da böyledir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder. Buharî, Mevâkît: 6; Müslim, Mesâcid: 283
Bakara: 3 | namaz İslâm beş temel üzerine bina edilmiştir: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resulü olduğuna şahitlik etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekâtı vermek, Beytullahı haccetmek, Ramazan orucunu tutmak Buharî, İman: 1, 2; Müslim, İman: 19-22
Bakara: 3 | namaz Kişi ile şirk ve inkâr arasında namazın terki vardır. Müslim, İman: 134 Kıyamet gününde kulun ilk olarak hesaba çekileceği ameli, onun namazıdır. Eğer namazı iyi çıkarsa kurtulmuş ve kazanmış, kötü çıkarsa kaybetmiş ve ziyana düşmüştür. Tirmizî, Mevâkît: 188
Bakara: 3 | namaz İKAME Namazı vaktinde, eksiksiz, şartlarına riayet ederek, devamlı kılma
Bakara: 3 | namaz Onlar namazlarında huşû içindedirler. ... Onlar namazlarını gözetir ve korurlar. Mü’minûn, 23:2, 9 Onlar namazlarını devamlı kılarlar. Meâric, 70:23, 34
Bakara: 3 | namaz Onlar Âdem’in soyundan, Nuh ile beraber gemide taşıdıklarımızdan, İbrahim ile Yakub’un ve hidayet verip seçkin kıldığımız kimselerin soyundan, Allah’ın nimetlerine erişmiş peygamberler idi. Onlara Rahmân’ın âyetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanırlardı. Onların ardından namazı zâyi eden ve şehvetlerinin peşine düşen bir nesil geldi ki, onlar da azgınlıklarının cezasını bulacaklar. Ancak tövbe ederek iman eden ve güzel işler yapan kimseler müstesnadır; onlar, hiçbir haksızlığa uğramadan Cennete girerler. Meryem, 19:58-60 zayi etmek: terk etmek, vaktinde kılmamak, şartlarına riayet etmemek, inkâr etmek, camileri âtıl halde bırakmak...
Bakara: 3 | namaz “Şuayb,” dediler, “yoksa atalarımızın ibadet ettiği şeyleri terk etmemizi veya kendi malımız hakkında dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana namazın mı emrediyor? Oysa sen yumuşak huylu ve aklı başında bir adamdın.” Hûd, 11:87
Bakara: 3 | namaz Sabır ve namazla yardım isteyin. Ancak bu, huşû sahiplerinden başkasına pek ağır gelir. Bakara, 2:45
Bakara: 3 | namaz Münafıklar güya Allah’ı aldatıyorlar! Oysa Allah onların hilelerini başlarına geçiriyor. Namaza kalktıklarında da onlar üşenerek ve insanlara gösteriş olsun diye kalkarlar; Allah’ı ise pek seyrek hatırlarına getirirler. Nisâ, 4:142
Bakara: 3 | namaz De ki: Allah yolunda gönülden de harcasanız, gönülsüzce de harcasanız, bu sizden kabul edilmeyecektir. Çünkü siz yoldan çıkmış bir güruhsunuz. Onların bağışlarının kabulüne engel olan şey, Allah’ı ve Resulünü inkâr etmiş olmaları, namaza üşenerek kalkmaları ve bağışlarını gönülsüzce yapmalarıdır. Tevbe, 9:53-54
Bakara: 3 | namaz Mücrimlere sorarlar: “Sizi Sakar’a ne attı?” Derler ki: Biz namaz kılmazdık. Yoksulları doyurmazdık. Bâtıla dalanlarla biz de dalıp gitmiştik. Hesap gününü de yalanlıyorduk. Müddessir: 74:41-46
Bakara: 3 | zekât “Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden infak ederler.” rızık olarak: mal, para, ilim, sağlık, ... her türlü nimet verdiğimiz: nimetler kendilerinin değil, minnet altında bırakmaya hakları yok infak: harcamak (Allah yolunda, Allah’ın emrettiği yerlerde)
Bakara: 3 | zekât Namaz ile zekâtın beraberce geçtiği âyetler Enbiyâ, 21:73 Hac, 22:41 Nur, 24:37, 56 Neml, 27:3 Lokman, 31:4 Bakara, 2:43, 83, 110, 177, 277 Ahzâb, 33:33 Fussılet, 41:7 Nisâ, 4:77,162 Mâide, 5:12, 55 Mücadele, 58:13 Müzzemmil, 73:20 Tevbe, 9:5, 11, 18, 71 Beyyine, 98:5 Meryem, 19:31, 55
Bakara: 3 | zekât Onlar zekât için çalışırlar. Mü’minûn, 21:4 İnsan hırslı ve tez canlı yaratılmıştır. Kendisine kötülük dokunduğunda feryattadır. Hayır eriştiğinde ise cimrileşir. Ancak namaz kılanlar müstesnadır. Onlar namazlarında devamlı olanlardır. Mallarında da belirli bir pay vardır: İsteyen ve istemeyen yoksullar için. Meâric, 70:19-25
Bakara: 3 | zekât Takvâ sahipleri ise Cennet bahçelerinde, pınar başlarındadır. Rablerinin onlara verdiklerini almaktadırlar. Çünkü onlar daha önce iyiliği ilke edinmiş kimselerdi. Geceleri biraz uyurlardı. Seher vakitlerinde Allah’tan af dilerlerdi. Mallarında, isteyen ve istemeyen yoksullar için bir pay vardı. Zâriyât, 51:15-19
Bakara: 3 | zekât Allah’ın kitabını okuyan, namazı dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve açık bağışta bulunan kimseler, hiç ziyan ihtimali olmayan bir ticareti ümit edebilirler. Fâtır, 35:29
Bakara: 3 | zekât Sevdiğiniz şeylerden bağışta bulunmadıkça hayra ermiş olmazsınız. Sizin hayır için harcadığınız herşeyi ise Allah bilir. Âl-i İmrân, 3:92 O takvâ sahipleri ki, bollukta da, darlıkta da Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar, insanların kusurlarını bağışlarlar. Allah ise o muhsinleri sever. Âl-i İmrân, 3:134
Bakara: 3 | zekât Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak vermiş bir taneye benzer ki, herbir başakta da yüz tane vardır. Allah, dilediğine böyle kat kat verir. Çünkü Allah’ın lütfu geniştir, ilmi ise herşeyi kuşatır. Bakara, 2:261
İnternet adresleri iman_ilmihali@googlegroups.com utesav.org.tr facebook.com/yazarumitsimsek