Yasama ve Yargı Etiği Alanındaki Gelişmeler Uluslararası Konferansı Yasama ve Yargı Etiği Alanındaki Gelişmeler Uluslararası Konferansı Ankara/18 Şubat.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Prof. Dr. Muhammet ÖZEKES
Advertisements

Zinde İSG Etiği DRUZ.
Geçmişten günümüze “BİRLİK GRUBU”. Cemiyetten Birlik Grubu’na Ülkemizde bilimsel diş hekimliğinin, ilk fakültemizin kuruluşuyla (1908) başlamasından kısa.
Felsefenin Neliği Yrd. Doç. Dr. Cenk Akbıyık.
Etik ve Meslek Etikleri
AHLAK FELSEFESİ.
Temel Kavramlar: Öğrenme İlkeleri
TARİHİ GELİŞİMİ İLE AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİN ÇIKMAZI
Felsefe Nedir? Aristoteles'in ünlü yapıtı Metafizik
İŞYERİNDE ETİK (AHLAK)
MESLEK ETİĞİ Öğr. Gör. Alev UYSAL.
GENEL OLARAK MAHKEMELER
(İstanbul Araştırma ve Eğitim Vakfı) TIP VE AHLAK ÇALIŞMA GRUBU.
Bilimsel Araştırmada Etik Bilim Nasıl Etik Olur?
HAZIRLAYAN: İSMAİL SÜNDÜK 4-B
Türkiye Adalet Akademisi HMK Toplantısı
DÜNÜ, BUGÜNÜ VE YARINI SOSYAL HİZMETLERİN Doç.Dr.Ertan Kahramanoğlu
KOÜ HUKUK FAKÜLTESİ «Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz.»
İdealist Eğitim Felsefesi
GAZİ ÜNİVERSİTESİ PATENT DESTEK BİRİMİ İstanbul, 07 Haziran 2010.
BİLAL ERYILMAZ 25 Mayıs 2012, Dedeman, Ankara. ÜÇ TEMEL ALAN ETİK DAVRANIŞ İLKELERİNİN BELİRLENMESİ ETİK İNCELEMELER ETİK KÜLTÜRÜN GELİŞTİRİLMESİ.
ETİK NEDİR?.
VERGİ HUKUKUNUN GENEL ESASLARI
MÜGENUR BAŞÇOBAN 162 6/B.
İCRA TEŞKİLATI Doç. Dr. Mustafa ÇEKER Çukurova Üniversitesi
TÜRKÇE / Düşünce Yazıları (Biyografi-Otobiyografi)
YÜKSEK YARGIDA YARGILAMA SÜREÇLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
AVUKAT 1.AVUKAT KİMDİR 2.AVUKATIN GÖREVLERİ NELERDİR
İstanbul Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi
Ahlak Gelişimi.
SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni.
Etik İle İlgili Temel Kavramlar
Kamuda Memur Disiplini ve Ahlakı
 Sorun dışsal bir olaya verilen içsel bir tepki sonucunda ortaya çıkan fiziksel, ruhsal, davranışsal olumsuz semptomlardır.
BÖLÜM 7 AHLAKİ GELİŞİM, DEĞERLER ve DİN. BÖLÜM 7 AHLAKİ GELİŞİM, DEĞERLER ve DİN.
Yrd Doç Dr Mehmet KARATAŞ Tıp Tarihi ve Etik AD
1 Hukuk kuralları hangi şekillerde ortaya çıkmaktadır?
Bilişim Etiği Kuramlar.

Tarih Sosyolojisi-4- Yöntem-1- Tarihsel Materyalizm.
SUNUMU HAZIRLAYAN:STJ.AV.DENİZ GÖMRÜKÇÜ. Güncel Türkçe Sözlük’te “sır” sözcüğünün Arapça bir sözcük olduğu belirtilip, “Varlığı veya bazı yönleri açığa.
IV. Ünite Ahlak Felsefesi ETİK.
VII. Ünite SİYASET FELSEFESİ
İŞ VE İŞLETME AHLAKI.
20. KÖKENKÖKEN “Etik” terimi Yunanca ethos "töre" sözcüğünden türemiştir. Ancak tarihi süreç içerisinde töre sözcüğünden farklı anlamda kullanılmaya.
KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ
Temel Eğitimde Değerler Eğitimi
DEONTOLOJİ Eski Yunanca “deontos” “gereklilik, zorunluluk”
Zinde Eğitim Kurumu İSG Etiği AHMET YİĞİTALP ZİNDE.
Sosyal Hizmet Etiği Doç.Dr. Elif Gökçearslan Çifci
Sosyal Hizmet Etiği Dersine Giriş Etik Nedir Ne Değildir?
Ronald dworkin.
NESNELLİK KONUSU.
Zinde Eğitim Kurumu İSG Etiği AHMET YİĞİTALP ZİNDE.
KAMU YÖNETİMİNDE ETİK.
HUKUKUN KAYNAKLARI Hukukun kaynakları, asıl kaynaklar ve yardımcı kaynaklar olarak ikiye ayrılır. Asıl kaynaklar: Yazılı ve yazısız kaynaklar Yardımcı.
ETİK KAVRAMI VE TÜRLERİ
Test 1.
HUKUK BAŞLANGICI 14.
I. Anayasa Mahkemesi’nin Yapısı
Temel Bilgi Teknolojileri
TEST 1.
Yargıtay Genel Sekreter Yardımcısı
HUKUKUN AHLAKİLİĞİ.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
AHLAK KANITI -Bu kanıtın çeşitli türleri vardır.
MÜHENDİSLİK ETİĞİ.
DİN FELSEFESİ VI. Ünite.
Sunum transkripti:

Yasama ve Yargı Etiği Alanındaki Gelişmeler Uluslararası Konferansı Yasama ve Yargı Etiği Alanındaki Gelişmeler Uluslararası Konferansı Ankara/18 Şubat 2009 Doç. Dr. Muhammet ÖZEKES Dokuz Eylül Ünv. Hukuk Fak. © © Bu bir eğitim materyali olup, yazarından izinsiz kullanılamaz. Atıf yapılarak, kaynak belirtilerek içeriğinden yararlanılabilir. ÜLKEMİZDE YARGI ETİĞİ SORUNLARINA ÖRNEKLERLE BİR BAKIŞ

Doç. Dr. Muhammet ÖZEKES2 ETİK NEDİR? 1. Ahlak felsefesi. 2. Felsefenin ‘ödev’, ‘yükümlülük’, ‘sorumluluk’ ve ‘erdem’ gibi kavramları analiz eden, ‘doğruluk’ veya ‘yanlışlık’ ile ‘iyi’ veya ‘kötü’yle ilgili ahlaki yargıları ele alan, ‘ahlaki eylem’in doğasını soruşturan ve iyi bir yaşamın nasıl olması gerektiğini açıklamaya çalışan dalı. Dgr.: Yun. ethics 3. Ahlâkın belirli bir alanda (özellikle meslek alanlarında) kurallaştırılmış, yükümlülüklere dönüştürülmüş, daha somut hali

Doç. Dr. Muhammet ÖZEKES3 SORUNA YAKLAŞIM VE YÖNTEM Etik, ahlâkın belirli bir alanda kurallaştırılmış, yükümlülüklere dönüştürülmüş ve somutlaştırılmış görüntüsü olduğundan, ülkemizdeki yargı etiği sorunlarını anlamak için somut örnekler üzerinden gitmek, bu konudaki farklı davranış ve görüşleri ortaya koymak daha uygun olacaktır.

Doç. Dr. Muhammet ÖZEKES4 Geçmişten İki Örnek Örnek yılında Erzurum’da sulh mahkemesinde geçen gerçek bir olay. Anlatan, o tarihteki sulh hukuk hâkimi H. Basri Berk ( Adalet Edebiyatı Antolojisi, İstanbul 1950, s. 78 ). En alt dereceli yerel bir mahkemede, Türkiye’nin nisbeten az gelişmiş bir ilinde, toplumun ahlâken en altında olduğu sanılan (tarafımızca öyle kabul edilmediğini belirtmek isteriz) bir insan davranışı örneği. Örnek yılında Yargıtay’da geçen gerçek bir olay. Anlatan, o tarihte stajyer, daha sonra Yargıtay Daire Başkanı Olan İsmail Doğanay ( Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Ankara 1996, s ). Türkiye’nin başkentinde, Yargıtay’da, Anadolu’dan gelen bir köylünün hak arayışı ve en üst yargı organının etik davranışı.

Doç. Dr. Muhammet ÖZEKES5 Günümüzden Bazı Örnekler Örnek 1 En üst seviyede norm olan Anayasa hükmü karşısındaki davranış. Örnek olarak AY m. 153/I ve Anayasa Mahkemesinin davranışı. Örnek 2 Anayasa’dan sonra gelen norm olan Kanun karşısındaki davranış. Örnek olarak İİK m. 14/II ve Yargıtay’ın davranışı. Örnek 3 Yerel mahkemelerdeki davranışlara ilişkin, yeni hukuk fakültesine başlayan öğrencilerin bazı gözlemleri. Hukuk fakültesi 1. sınıf öğrencilerine 2007 yılında hukuk başlangıcı dersinde verilen adliye inceleme raporu çerçevesinde bazı öğrencilerin ilginç gözlemleri.

Doç. Dr. Muhammet ÖZEKES6 KARŞILAŞTIRMA VE TESPİT 1945 yılından verilen örneklerde, en alt seviyedeki mahkemeden en üst yargı organına kadar, keza yine toplumun en alt katmanındaki insandan en üstte yer alan hâkimine kadar hukuk ve adalet karşısında gösterilen titizlik göze çarpmaktadır. Günümüzden verilen örneklerde ise, en üst yargı organlarından en alt seviyedeki yargı organlarına kadar, bizzat kendilerini ilgilendiren kurallar karşısındaki duyarsızlık somut ve inkâr edilemez şekilde görülmektedir. Bugün, en üst yargı organlarından en alt seviyedeki yargı organlarına kadar, kuralları görmemezlikten gelme, adaletin ve hakkın muhatabının insan olduğunu unutma davranışıyla karşı karşıya bulunmaktayız. Bunlar için bir çok bahane bulmak mümkündür, ancak adalet bahane kaldırmayacak kadar hassastır. Mahkemelere gelip gidenler dosyalar, kağıtlar değil, insanlardır; kararlar sadece birer kağıt değil, insanların ve belki de toplumların kaderini değiştiren belgelerdir. Berlin’de hâkimler var sözü boşuna söylenmemiştir.

Doç. Dr. Muhammet ÖZEKES7 ORTAYA ÇIKAN ETİK SORUNUN KAYNAĞI Basit insan davranışlarındaki özensizlik, bir süre sonra en aşağısından en üst seviyeye kadar etik değerlerin zedelenmesi sonucunu doğurmaktadır. En basitten, toplumun tümüne ve devlet organlarına kadar yayılan davranışlara, bu olumsuzluğu anlamak için iki değerli gazetecinin tespitlerine bakmak yeterlidir:   Murat YETKİN ( Radikal, 15 Haziran 2008 )   Umur TALU ( Sabah, 6 Mayıs 2008 )

Doç. Dr. Muhammet ÖZEKES8 NEDEN VE SONUÇ İLİŞKİSİ   Sorunun temeli eğitimden başlamaktadır. İnsanların adalet hissi uyuşmuş ve uyuşturulmuştur. En üstten en alta kadar adalete olan inanç zayıflamıştır.   Hukuk fakülteleri sıradan fakülteler haline getirilmiştir.   Avukatlık sıradan bir ticarete dönüşmüş, avukatlık sıradanlaştırılmıştır. Dünyada en kolay avukat olunan ülkelerin başında Türkiye gelmektedir.   Mahkemeler sıradan devlet daireleri haline getirilmiş, hâkimler sıradan memurlara dönüştürülmüştür.   Türkiye bugün dünyada ekonomik gelişmişlikte ilk 20 arasında yer alırken, toplumsal temizlikte sıralar arasında gidip gelmektedir. Bu bir tesadüf değildir.

Doç. Dr. Muhammet ÖZEKES9 SON SÖZ “Hukukçu egemen güçlerin buyruğunda olmayacağı gibi, egemen dünya görüşünün (herhangi bir politikanın) sözcüsü de olamaz; o yalnızca, soyut ve genel olan adalet değerinin hizmetindedir; bilim ve felsefe yoluyla (ideoloji kritiği yaparak) ona içerik kazandırma çabasını sürdürmekle yükümlüdür. Bu çabasında hukukçu her şeyden önce ve özellikle, yasaların insan için ne anlam taşıdığına bakmaksızın onları sözcüklerine göre, bu sözcüklere sıkı sıkıya bağlı kalarak, adeta softaca mantık cambazlığı içinde bir yorum ve uygulama yapmaktan kaçınmakla yükümlüdür. Çünkü, hukuk adaletin buyruğundadır ve hukukçu da onun somutlaşması olan hakkaniyete göre düşünmek zorundadır. Adalet ise minimum (en az) bir etik (bir ahlak) olmakla (yalnızca düzenle ilgili olmakla) insanın diğer bütün yüksek amaçlarının gerçekleşmesine bir zemin ve olanak hazırlar; bu bakımdan hukukçu da hukukun insanın bu amaçlarının gerçekleştirilmesine engel olmaması kaygısını taşımalıdır.”(Vecdi ARAL,Toplum ve Adaletli Yaşam, İstanbul 1983,IX ). Hukukçu, hakikatin (veritas) ve adaletin (justitia) peşinde olan kişidir. Bunun için, hem bilgi hem de değer sahibi olmalıdır. Etik değerleri koruyamayan bir hukukçu kendini koruyamaz, kendini koruyamayan hukukçunun adaleti koruması mümkün değildir. Adalet korunamayınca toplum düzeni de korunamaz.