EDEBİYAT BİLGİ VE TEORİLERİ II VİZE ÖDEVİ İRSAL-İ MESEL AHMET KEMAL CEYLAN
Edebiyatımızda söz sanatlarının yeri oldukça geniştir Edebiyatımızda söz sanatlarının yeri oldukça geniştir. Anlatımı zenginleştirmek ve kaideyi manalı bir biçimde sunabilmek için kullanılan bir çok söz sanatı içerisinde önemli bir yere sahip olan irsal-i mesel; atasözleri kullanılarak yapılan bir söz sanatıdır. Türk edebiyatında Rağıp Paşa, Nâbî, Ziyâ Paşa ve Sâbit gibi şairler bu sanata çokça başvurmuşlardır. 1 2
Kelime anlamı olarak irsal;(A. ) gönderme ve mesel;(A Kelime anlamı olarak irsal;(A.) gönderme ve mesel;(A.) örnek, özlü söz, öğretici hikayedir. Şiirde anlamı pekiştirmek ve anlaşılır kılmak için esere konuyu kapsayan bir atasözünü alıntı olarak veya ona yakın bir şekilde kullanılarak uygulanır. Bu sözler aynı zamanda esere güç katmak ve zenginleştirmek içinde kullanılır ve genelde duygulara hitap ederek bir hikmeti ortaya koyar. Meselin manasından da anlaşıldığı üzere özlü söz niteliğindedirler. 3
İrsal-i mesel sanatında ortaya konulan söz kesin olarak atasözü değildir. Atasözü değerinde doğruluğu herkes tarafından kabul gören, üzerinde tartışılmayacak kadar açık, net olan sözlerdir. 4
Ey güzellik göğün de hurşid olan yakma beni Yerde kalmaz çün bilirsin dud-i âhı kimsenin Necati fâilâtün/fâilâtün/fâilâtün/fâilün dud-i âh:(A.) ah dumanı mana: ey güzelliği gökyüzünde güneş olan sevgili, beni yakma çünkü kimsenin ah dumanı yerde kalmaz.
İnsana sadakat yaraşır görse de ikrâh Yardımcısıdır doğruların Hazreti Allah Ziya Paşa mef’ûlu/mefâîlü/mefâilü/feûlün ikrâh:(A.) tiksinme iğrenme. Şiirdeki anlamı ise kötülük. mana: kötülük görse bile insana doğruluk yakışır(sadakat). Hazreti Allah doğruların yardımcısıdır.
Tok olanlar bilemez çektiğini aç kalanın Sırtı pek kimseye ahval-i şita görünür. Sami fe(fâ)ilâtün/feilâtün/feilâtün/feilün ahval-i şita: kış durumu. mana: tok insanlar açların halini bilemezler. Sıkı giyinmişlere kış sadece manzara görünür.
Kirpikleri uzundur yarin hâyale sığmaz Meşhûr bir meseldir mızrak çuvala sığmaz Hevai mef’ûlü/mefâîlü/mefâîlü/feûlün mana: sevgilinin kirpikleri hayale sığmayacak kadar uzundur, şöyle meşhur bir söz vardır: mızrak çuvala sığmaz.
Aç turre-i ham-der-hamım gûş görünsün Bin halka-i dide ana mengûş görünsün Vecdî mef’ûlü/mefâîlü/mefâîlü/feûlün turre:(A.) saç büklesi ham:(F.)eğri, bükük der:(F.) kapı gûş:(F.) kulak dide:(F.)göz mana: büklüm büklüm olan saçını aç da o güzel kulağın görünsün, binlerle o göz halkası o kulağa küpe olsun.
Yine girdin ey dost rakibin evine Çün bilirsin ki melek girmez it olduğu yere Nizami mef’ûlu/mefâîlü/mefâilü/feûlün mana: ey dostum yine girdin rakibin evine, halbuki sende bilirsin ki melek it olan yere girmez.
Hat gelince ârız-ı dildâre hiç etmem nigâh Mihre hengâm-ı küsûfunda nazar meş’ûmdur. Eşref Paşa mef’ûlü/fâilâtü/mefâîlü/fâilün arız:(F.) yanak dildâr:(F.) gönül tutan, sevgili nigah:(F.) bakış hengam:(F.) vakit, zaman küsûf:(F.) güneş tutulması mana: sevgilinin yanağındaki ayva tüyü çıkınca dönüp bakmam, çünkü tutulmuş güneşe bakmak uğursuzluk getirir.
Balık baştan kokar bunu bilmemek Seyrani gâfilin ahmaklığındandır Aşık Seyrani Elbet bu halimden yarin haberi var Çünkü kalpten kalbe yol var
Çağır Karac’oğlan çağır Taş düştüğü yerde ağır Gönül sevdiklerinden soğur Görülmeyi görülmeyi Karacaoğlan
Kaynakca www.wikipedia.org/irsalimesel İskender Pala Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü. 235 ŞİİRİ ve XIX. YÜZYIL HALK ŞİİRİNDE GÜZEL TASVİRİ Dr. Doğan KAYA