EGEMENLİK ANLAYIŞI. EGEMENLİK ANLAYIŞI Millî Egemenliğin en kısa tanımı şudur; “Egemenliğin tek meşru kaynağı ve sahibi Millettir.” Millet iradesi,

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Hazırlayan :İ.Durak Sınıf Öğretmeni
Advertisements

Amasya Görüşmesi’nde kabul edilen tek maddeydi.
1881’de Selanik’te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım, babası Ali Rıza Efendi’dir. Sırasıyla, Mahalle Mektebi, Şemsi Efendi Okulu, Selanik Mülkiye Rüştiyesi,
SLAYT GEÇİŞLERİ OTOMATİKTİR… LÜTFEN TIKLAMAYINIZ…
ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI TARİHİ
BAYRAMLARIMIZ Biz Türk’üz.Geleneklerimize bağlı bir milletiz.
Erzurum Kongresi Koray Özcan
CUMHURİYET BAYRAMI HAZIRLAYAN VE SUNAN TALAT TANJU ŞENTÜRK
GENELGELER VE KONGRELER
CUMHURİYET’E NASIL KAVUŞTUK?
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI
TBMM’NİN AÇILIŞI ve SAKARYA SAVAŞI
BAYRAMLARIMIZ.
MİSAK-I MİLLİ (28 OCAK 1920).
GENCLER! CUMHURİYETİ BİZ KURDUK,
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.B.M.M.’nin Açılması
Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi (27 Aralık 1919) Birinci Dünya savaşının bitmesiyle birlikte yurdumuz savaşta yenik sayıldı. Sevr Antlaşmasıyla ülkemizi.
MİLLİ MÜCADELE (KURTULUŞ SAVAŞI).
CUMHURİYET BAYRAMI.
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük CUMHURİYET’İN İLANI
1924 ANAYASASI.
Karşı koyanlar: Kuva-yı Milliye
CUMHURİYET DÖNEMİ DEVLET TEŞKİLATINDA GELİŞMELER
AMASYA GÖRÜŞMELERİ VE MİSAKIMİLLÎ
Cumhuriyete Nasıl Kavuştuk?
ATATÜRK İLKELERİ.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi-I
Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum halinde yaşatır, ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder. M.Kemal ATATÜRK.
CUMHURİYET FAZİLETTİR
Hazırlayan: Şenel Akbaş
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
Mondros Ateşkesinden Sonra Kurulan Yararlı Cemiyetler
SİVAS KONGRESİ EYLÜL 1919 AMASYA GENELGESİ doğrultusunda YURT GENELİ’nde SEÇİMLER YAPILMIŞ ve her ilden 3 ‘er TEMSİLCİ ‘ nin,bu kongreye katılımı.
Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı nasıl başlattığını anlatalım
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ (23 NİSAN 1920)
DEMOKRATİK YÖNETİM Demokrasi halk idaresi anlamına gelmektedir. Demokrasinin olmadığı toplumlarda insan hakları, eşitlik, özgürlük gibi değerler korunamaz.demokratik.
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük CUMHURİYETÇİLİK
SİVAS KONGRESİ SONRASI MİLLİ MÜCADELE
DEMOKRASİNİN SERÜVENİ
KAZANIMLARIMIZ Bireyde var olan adalet bilincini geliştirebilme.
ERZURUM KONGRESİ 23 Temmuz 1919
SALTANATIN KALDIRILMASI
Saltanatın kaldırılmasına. Cumhuriyetin ilanına.
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Erzurum Kongresi
İNKILAP PERFORMANS ÖDEVİ
1921 ANAYASASI.
SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKİLAPLAR
AMASYA GÖRÜŞMELERİ 22 Ekim 1919
SOSYAL BİLGİLER 5. SINIF DERS KİTABI 7
GENELGE VE KONGRELERİN ÖNEMLERİ
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI
ATATÜRKÇÜLÜK.
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI.
  Egemenlik yönetme yetkisidir. Ulusal egemenlik; yönetme yetkisinin ulusta olmasıdır. Osmanlı imparatorluğu döneminde egemenlik padişahta idi. Padişah.
TBMM ‘NİN AÇILMASI 16 Mart 1920 –İstanbulun İşgali
KUVAYIMİLLİYE ?? Türk milletinin bağımsız yaşama isteğinin ve vatanseverlik duygusunun eseri olarak ortaya çıkan bu direniş azmine denir. Milletimizin.
MİLLİ BAYRAMLARIMIZ Milli bayramlarımız, ulusça kutladığımız, birlik beraberliğimizi pekiştiren sevinçli günlerimizdir.
ERZURUM KONGRESİ.
AİT Ders çalışma notları. Amasya Görüşmeleri sonunda İstanbul hükümeti aşağıdakilerden hangisinin varlığını tanımıştır? A. TBMM hükümetinin varlığını.
AİT Ders çalışma soruları.
100. YIL MAŞI VE ANADOLUNUN SESİ
Eğitimdir ki, bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum halinde yaşatır, ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder. M.Kemal ATATÜRK.
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR.
Milli Birlik, Vatan Sevgisi Ve Cumhuriyetin Önemi.
EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR.
20-22 Ekim 1919 Engin DEMİRCİ MALATYA 2016.
ATATÜRK’ÜN YAPTIĞI HİZMETLER
Engin DEMİRCİ Malatya 2016.
MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
Sunum transkripti:

EGEMENLİK ANLAYIŞI

Millî Egemenliğin en kısa tanımı şudur; “Egemenliğin tek meşru kaynağı ve sahibi Millettir.” Millet iradesi, fertlerin iradelerinin bir araya gelmesinden ve kaynaşmasından oluşmaktadır. Millî egemenlik, milletin bölünmez iradesini temsil eder. MİLLİ EGEMENLİK

MİLLİ EGEMENLİK

Atatürk, “Türküm” diyen her insanın vatan toprakları üstünde ayrıcalıksız ve kaynaşmış bir Türk ulusunu temsil ettiğini özellikle vurgulamıştır. “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Ulusun Olacaktır” ilkesi doğrultusunda hiç bir güç, hiç bir iç ve dış kuvvet bu hakkı ulusun elinden alamaz. Ulusumuz, en kutsal varlığı olan bağımsızlığını gerektiğinde canı pahasına korumuştur ve her zaman da koruyacaktır. MİLLİ EGEMENLİK

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ulusal sınırları içinde bir “ulus devlet”dir. Bu sınırlar, kurtuluş savaşının ardından “Misâk-ı Millî” ile tespit edilen vatan topraklarının bütününü ifade eder. MİSAK-I MİLLİ

Birinci Meclis’in temeli; “Müdafaa-i Hukuk”tur Birinci Meclis’in temeli; “Müdafaa-i Hukuk”tur. Müdafaa-i Hukuk’un özü ise “Ulusal Egemenlik ve Tam Bağımsızlık”tır. Tam bağımsızlık, Kuvâ-yi Millîye anlayışı ile ruh bulur. “Ulusal Güçler” demek olan Kuvâ-yi Millîye ise, Türk Milleti’nin onurunu temsil eder. MİSAK-I MİLLİ

Milletten alınan gücü esas kabûl eden ve Türk Milleti’nin bağımsızlık mücadelesine önderlik eden Mustafa Kemâl’e göre Kongreler ve Meclis demek, ulus demektir. Bu amaçla 1919’da Samsun’dan başlattığı halk hareketinin ardından gerçekleştirdiği Amasya, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile halkın iradesini Mustafa Kemâl filizlendirmiştir. KONGRELER

1919 Amasya Bildirisi ile ilân olunan, "Milletin istiklâlini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" parolası, Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde de benimsenmiş ve kurulacak olan Büyük Millet Meclisi’nin temel dayanağını oluşturmuştur. KONGRELER

Mustafa Kemâl’in Anadolu’da toplanmasını istemesine karşın, 12 Ocak 1920’de İstanbul’da toplanan Meclis, Erzurum ve Sivas Kongreleri’nin esaslarını Misak-ı Millî ilkesi doğrultusunda kabûl ve ilân etmiştir. 16 Mart 1920’de İstanbul’un İtilâf Devletleri tarafından fiilen işgali edilmesi üzerine Meclis dağılmış ve Milletvekillerinin bir kısmı İngilizler tarafından tutuklanmıştır. Bunun üzerine Mustafa Kemâl, valiliklere ve kolordu komutanlıklarına tâlimat vererek, Ankara’da toplanacak fevkalâde yetkilere sahip bir meclise yeni temsilciler seçmelerini bildirmiştir. İLK MECLİS

Artık Türk Milleti’nin iradesi, kararları ve sesi, onun yegâne temsilcisi olan Büyük Millet Meclisi aracılığıyla bütün dünyaya duyurulmuş olmaktaydı. Büyük Millet Meclisi ile Türk Milleti, varlığını ve kaderi üzerindeki hâkimiyetini resmen ilân etmiştir. Millî mücadele, Türk ulusunun bağımsızlığına olan düşkünlüğünün ve zafere duyduğu sarsılmaz inancın tam desteğiyle, Birinci Meclis’in önderliğinde kazanılmıştır. İLK MECLİS

Bu çağrının neticesinde, 23 Nisan 1920’de yurdun her bölgesinden gelen millet temsilcileriyle Ankara’da Büyük Millet Meclisi açıldı. Mustafa Kemâl, millet iradesini ve egemenliğini temsil eden bu Meclis’e başkan seçilerek, artık Türk bağımsızlık mücadelesinin her bakımdan, askeri, siyasi ve sosyâl lideri olmuştur. Egemenliğin padişaha, bir sınıf veya zümreye değil, Türk Milleti’ne ait olduğu gerçeğini devlet hayatımıza kazandıran Atatürk’tür. İLK MECLİS

20 Ocak 1921 tarihinde hazırlanan ilk Anayasamız’da da, hakimiyetin kayıtsız şartsız milletin olduğu ilkesi esas kabûl edilmiştir. Halkın kendi kaderini kendisinin tayin etmesi en tabi hakkıdır. Kanun yapmak ve yürütmek yetkileri, milletimizi temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde toplanmış ve buradan tecelli etmiştir. 1921 Anayasası ile, Amasya genelgesinden itibaren gelen ve yerleşen maneviyat ve kanaat resmî bir nitelik kazanmış ve bu Anayasa metni ile artık hukuki hüvviyete bürünmüştür. İLK MECLİS

Cumhuriyet’e sahip olmaktan ziyade asıl önemli olan, Cumhuriyet’in ilkelerine lâyık olmaktır. Bağımsızlığın, millî egemenliğin ve demokrasinin kıymetini bilen, erdemli ve özverili Cumhuriyet gençlerine sahip olmak, Türkiye’nin en büyük hazinesidir. Şehitlerimiz pahasına, yokluklar ve acılar pahasına savaş alanlarında kazanılan zaferler; siyasi, ekonomik ve kültürel zaferlerle pekiştirilmelidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ebedi ilerleyiş yolu işte bu noktadan geçmektedir. CUMHURİYET

Millî hakimiyetin tesis edilmesini takiben, sıra, yeni kurulan Türk Devleti’nin sağlam, demokratik ve çağdaş temeller üzerine oturtulmasına gelmişti. 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet’in ilân edilmesinin ardından Atatürk, en kısa zamanda bunun gereği olan demokrasiye geçilmesini öngörmekteydi. Büyük önder Atatürk'ün bundan yıllarca evvel Cumhuriyet’e dair ifade ettiği düşünceler, bugün halâ bazı batılı ülkelerin ulaşmaya çalıştıkları ideâlleri temsil etmektedir. CUMHURİYET