EDATLAR (DEVAM).

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KELİME TÜRLERİ ZARFLAR.
Advertisements

KÜÇÜK İTFAİYECİ lütfen sesi açıp Tıklayınız..
Bunu okursanız iyi olur
Cümlede , fiillerin anlamını etkileyen kelimelere ne ad verilir?
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
Cümlenin Öğeleri Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına “cümlenin öğeleri”denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki.
…Bu sunuda anlatılan olaylar gerçekten yaşanmıştır…
ZARFLAR (BELİRTEÇLER)
A) Zilin çalmasıyla yarışma başladı.
Bir süre önce, başka bir kadınla çıkmaya başladım ve bu aslında
Malazgirt savaşından sonra Türklerin Anadolu’ya
ANNE BEN NASIL DOĞDUM? Ooo! Hayır tatlım, sen benim içimde büyüdün. Sonrada…… Anne ben bu yumurtadan mı çıktım?
ZÜBEYDE HANIM ANAOKULU
ZAMİRLER.
NOKTALAMA İMLERİ.
Türkçe Öğretmenliği 2. Sınıf (Gündüz)
Türk Dili I Bölüm - 14.
(BELİRTEÇ) ZARF.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
1/10 Zamir A B C D Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir olan kelime, nesne görevindedir? Bahçede hepimiz oturuyorduk. Sınıfta kimseyi bulamadı. Hayatı.
Hazırlayan: Zeynep Adsoy Türkçe Öğretmenliği/2 No:
ÇOCUK MASALLARI HAZIRLAYAN: SİBEL KIRMACI
4 KARE.
9. Sınıf Dil ve Anlatım ŞUBAT
TIKANDI BABA Seval KEMERTAŞ tarafından düzenlenmiştir.
ZAMİRLER.
1/20 Zamir A B C D Aşağıdaki cümlelerin hangisinde şahıs ( kişi ) zamiri vardır? Akşam dayımlar geldiğinde uyuyordum. Durmadan yağan kar çocukları heyecanlandırdı.
ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE ÖĞRETMENLİĞİ 2 AYŞE DARICI
11-14 yaş arasına yöneliktir. AYŞE GÜL 2010
GAYRET EDEN BAŞARIR ,BAŞARAN KAZANIR
Bir zamanlar bir ağaç varmış
Bir yaz günü üçgen tek başına parkta oynuyordu.
DiŞ DOKTORU Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın:
TÜRKÇECİNİN AŞKI Sevgilim( ) Zamirlerin isminin yerini tutamayacağı bir gecedeyim( ) Her şey karanlık ve darmadağın. En kral yapıbilimci gelse yine de.
Ömer Hayyam Rubailer BÖLÜM-2
…Bu sunuda anlatılan olaylar gerçekten yaşanmıştır…
ZAMİRLER (ADILLAR). ZAMİRLER (ADILLAR) Bu konuda seni uyarmıştım. Şunları bahçeye bırakır mısın? Aşağıdaki cümlelerdeki zamirleri bularak türlerini.
GÖREVLİ KELİMELER: EDATLAR
ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSU …
Ömer Hayyam rubailer Ömer Hayyam
TÜRKÇE / Şiir Türleri ve Söz Sanatları
Sen hangisini seçerdin?
YAZIM KURALLARI.
ZARFLAR (BELİRTEÇ).
Şiddetle itiraz ettim: "Ama ben seni seviyorum!!!"
SORULAR.
KARAGÖZ İLE HACİVAT MEKTUP HÜSEYİN ÖZDEMİR 6/B 1230.
ZARFLAR (BELİRTEÇ) Burak SÖKÜCÜ
Hangi cümlenin yüklemi isim tamlamasıdır
KELİME TÜRLERİ 1. İSİM ( AD ) 7. ÜNLEM 2. SIFAT 8. FİİL
„ Baba, politika gerçekten nedir ?“
BİR ÖYKÜ.
CÜMLEDE ANLAM 1.SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde küçümseme anlamı vardır? A.Bütün gün uğraştım ,ödevlerimi hala bitiremedim B.İnsanlara zor zamanlarında.
TUTUNMAK Birinci Bölüm.
EDATLAR.
CÜMLEDE DE ’NİN YAZIMI.
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
KÜL KEDiSi-SINDRELLA Hazırlayan: Emine KOÇAK- 7/A
TEŞEKKÜR EDERİM Cem Yurtsev
1 CANSAN İLKÖĞRETİM OKULU. 2 “Dünyanın en güzel insanlarına” Sevgili anneme ve babama mektup.
II. FİİLLERDE ÇEKİMLİLİK GRAMER KATEGORİSİ
CANIN KUŞLARI Can, o gün annesine ne kadar çok sıkıldığını anlatıyordu: — Neden oyuncaklarınla oynamıyorsun? diye sordu annesi. — Ama onlar benimle oynamıyorlar.
‘’-Kİ’’ EKİ VE ‘’Kİ’’ SÖZCÜĞÜNÜN (BAĞLACININ) YAZIMI
Çocuklar gibi sevindi kadıncağız. (durum zarfı) Nermin gibi güzel bir kızım var benim de. (sıfatın zarfı) Küçük kızım dün hasta gibiydi. (yüklem) Senin.
ZAMİRLER HAZIRLAYAN UMUT ÖZBEY TÜRKÇE ÖĞRETMENİ. 1- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir kullanılmamıştır? A) Onları geçen gün gördüm. B) Bu soruyu kim.
 Adların yerini çeşitli yönlerden tutan sözcüklerdir. İzmir’de doğdum; ama yıllardır oraya gitmedim. Bu cümlede, “İzmir” adını tekrar etmemek için, bu.
GENEL TEKRAR - 6 CÜMLE ÖĞELERİ - VURGU – ARASÖZ FEM DERSHANELERİ
İLGEÇ (EDAT).
Bir zamanlar, birbirine bitişik iki çiftlikte yasayan iki erkek kardeş vardı. Günlerden bir gün bu iki kardeş arasında bir anlaşmazlık baş gösterdi. İki.
GÖREVLİ KELİMELER: EDATLAR
Sunum transkripti:

EDATLAR (DEVAM)

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Görevlerine göre edatları şöyle sınıflandırmak mümkündür: 1. Anlam ilişkisi kuran veya aitlik belirten edatlar: аit, dair, ilişkin, üzerine, vb. Örnekler: Bana ait sözcükler olsun isterdim. (/-A/ ait) İçimde dosdoğru cehenneme gideceğime dair sarsılmaz bir inanç var. (/-A/ dair) Genç Çavuş susuyor, onun, neyin nesi olduğuna ilişkin bir laf etmiyordu. (/-A/ ilişkin) Bu söz üzerine köpekler çevresine üşüştü, sevinçle havlıyor, kuyruklarını sallıyorlardı. (/-Ø/ üzerine)

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Semantik yön belirten edatlar: aşağı, dek, kadar, değin, doğru, karşı, taraf, sıra, yana, vb. Örnekler: Boğazından aşağı bir yudum şarap inecek olsa, ne kadar sevinirdi. (/-DAn/ aşağı) Hava iyice kararıncaya dek sudan çıkmadılar. (/-A/ dek) Kaç defa, elime bir sopa alıp, bunları önüme katarak kendi ormanlarına doğru sürmek arzusunu duymuşumdur. (/-A/ doğru) Ben Kemal Paşa'dan yana olmam da, kimden yana olurum? (/-DAn/ yana)

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Semantik farklılık veya zıtlık belirten edatlar: başka, gayri, ha... ha..., hayır, hele, maada, peki, vb. Örnekler: Bunlardan başka, yazmaya değer önemli bişey olmadı. (/-DAn/ başka) Senden, benden gayri kimse yok. (/-DAn/ gayri) Hayata ha biz son vermişiz, ha kendi son bulmuş, hepsi bir; ha eceline koşmuş insan, ha beklemiş onu... Hayır, dedi Çele, gelemem, saat altıda evde olmam gerekiyor. Mutlak surette emniyet, hele ticarette asla mümkün değilken tehirlerle iş çıkmaza bir girer ki, oradan kurtulamaz. “Peki, karı, o tellerden isterim derse ne yapacaksın?” diye sordu.

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Semantik benzerlik veya eşitlik belirten edatlar: evet, gibi, he, misali, oldu, olur, üzere (üzre), vb. Örnekler: Evet, diye karşılık verdiler hep bir ağızdan. Genç kız, onu dinlerken hak verir, yaptıklarından utanır gibi görünürdü. Gıı, nesi var herifın, he desene? (he = evet) Öyle görür görmez aç kurt misali saldırmazlar bizimkiler gibi... Bunu yapacaksın! - Oldu. (oldu = evet) Gazeteyi okur musun? - Olur. (olur = evet) Büyük tatilde İstanbul'da görüşmek üzere, iyilik ve esenlikler dilerim. (/-mAk/ üzere)

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Semantik görecelik veya açıklama belirten edatlar: göre, mesela, nazaran, oranla, örneğin, söz gelimi, söz gelişi, üzere, yani, vb. Örnekler: Fitil makinelerinden gelen pamuk kolonları bankolarda istenilen numaraya göre incelir ve masuralara sarılırdı. (/-A/ göre) Ulan, dayım mesela değil mi, koskoca bir dokumahane ustası... Öbür varlıklara oranla, biz daha zekiyiz. (/-A/ oranla) Yalnızca usulü biraz vurgulayın, örneğin şöyle... Herkes gelsin istiyorum, yani gelmek isteyen herkes. Akıllı olduğunu sandığımız başka bir hayvan da, söz gelişi bir turna da canlı varlıkları bölümlere ayıracak olsaydı, senin gibi bölerdi.

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Semantik neden veya amaç belirten edatlar: için, işte, dolayı, ötürü, vb. Örnekler: Bu deyimin Budapeşte okul çocukları için önemli bir anlamı ve yeri vardır. (ie + için) Eh işte, böyledir insanlar. O sıralar Kopernik, ilmî çalışmalarından dolayı Papa tarafından küfürle itham edilmişti. (/-DAn/ dolayı) Anlattığın olaydan ötürü duyduğun üzüntüye katılıyorum. (/-DAn/ ötürü)

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Semantik birliktelik veya vasıtalık bildiren edatlar: ile, birlikte, beraber, yanı sır, vb. Örnekler: Ve böylece Danny, katır sürücülüğü ile Texas'a gitti. (/-Ø/ + ile; ie + ile) Benimle birlikte oturur musun? (/-lA/ birlikte) Şimdi, annesiyle beraber Fındıklı'da oturuyordu. (/-lA/ beraber) Seyrani'nin bu yergici, taşlamacı yanı sıra içtenlikli, duyarlılıklı bir yanı olduğu da görülüyor. (/-Ø/ + yanı sıra; /-İn/ + yanı sıra)

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Semantik miktar veya derece bildiren edatlar: kadar, derece, denli, aşkın, vb. Örnekler: Okuduğunuz yüzeyi gözlerinizden 30 cm kadar uzakta tutunuz. Aslında, bu derece geniş bir hayatta hemen her zaman pek az bir manevi derinlik vardır. Bu denli acımasız olabileceğini hiç düşünmezdim doğrusu. Üç ay içinde bin kişiyi aşkın bir gücü silahlandırabildiler. (/-İ/ aşkın)

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Semantik kıyaslama belirten edatlar: karşı, karşılık, mukabil, rağmen, karşın, vb. Örnekler: Gittiği zamankinden daha uzun, daha solgun, daha kemikliydi ve sıla özlemine karşı direnmenin ilk belirtilerini göstermeye başlamıştı. (/-A/ karşı) Buna karşılık bütün sevincim bitti... (/-A/ karşılık) İhtiyar memur, yüreğindeki sıkıntıya, başındaki şaşkınlığa rağmen, bir an içinde anladı ki, karşısındaki insan, senelerden beri yaptığı hayalden büsbütün başka bir insandır... (/-A/ rağmen) Ne var ki, Keşiş, bütün zorlamalara karşın dinsel ayrılığın böyle bir birleşmeye kesinlikle engel olması gerektiği inancında olduğu için Aslı'ya sihirli bir giysi giydirir. (/-A/ karşın)

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Semantik zaman belirten edatlar: önce, evvel, karşı, kelli (sonra), sıra, sonra, beri, itibaren, vb. Örnekler: Sabahtan beri onu izliyoruz, bayım. (/-DAn/ beri) Evinden çıktığı sıra, karşısında onu gördü. (ie + sıra) 1862 yılında doğmuş 39 yaşındayken, babasından önce, 1901 yılında ölmüştür. (/-DAn/ önce) Sana elden evvel düşman paradır... (/-DAn/ evvel) Sabaha karşı, kadında da uluyacak ses ve takat kalmadı. (/-A/ karşı) Sabah dokuzdan sonra da geceyarısına kadar evde muhasebe işleri yapıyordu. (/-DAn/ sonra) Bundan sonraki yaşamınızın sağlığı için, dünyadan kaçırılışınızdan itibaren bütün yaşadıklarınızı bilincinizden silmeyi öneriyoruz. (/-DAn/ itibaren)

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Semantik tahmin veya şüphe belirten edatlar: mİ ki. Örnekler: Başınız darda kalmayınca beni adam yerine koyduğunuz var mı ki? Birinin isteğine uyup ötekine ihanet ettiğiniz zaman o dostunuz bilmez mi ki, aynı ihaneti kendisine de yapabilirsiniz? Şimdiye kadar oldu mu ki? Etme be, Emine, o kadar büyüdü mü ki?

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Pekiştirme veya abartma (mübalağa) belirten edatlar: dA, dahi, bile, ki. Örnekler: Hepsinin de ağızbirliğiyle beni suçlamalarından öyle canım sıkıldı ki... Haklı dahi olsanız başkalarına yüklenmekle ne kazanabilirsiniz. Psikolojiye girildiği zaman bile evrensel boyutlara ulaşıldığı söylenemez. Demek ki, yine en iyi ev, bizim kendi evimizdir. Geçen mektubunda Hüseyin için yazdıklarına öyle üzüldüm ki, senin yazdıklarından hiç sözetmeden, gönül alıcı bir mektup yazmıştım ona.

GÖREVLERİNE GÖRE EDATLAR Soru edatı: mİ. Örnekler: Yoksa hırsız mı? İnsan yıllarca beraber yaşadığı bir kimsenin nereye gittiğini, ne olduğunu bilmez mi? Neşe size geldi mi? Bir şey buldun mu? Ne bileyim Sadık, sonu iyi mi olur, kötü mü?

Aşağıdaki cümlelerde edatları bulunuz ve görevlerini söyleyiniz: Ülkemizde kitabın itibarının iade edilmesi için aradan yılların geçmesi gerekecekti. Benim geceleri bu konakta ağlayabileceğimi düşündün mü hiç, aklına bile gelmedi değil mi? Hizmetçi kutunun hanımına ait olduğunu söyledi. Simitçi kumraldı, saçları dökülmüştü, evet basbayağı keldi adam. Demek ki bulmaları gereken sekiz tablet kalmıştı. Belki yarım saati aşkın bir süredir bitmez tükenmez bir enerjiyle onu darmadağın etmiş olmalarına rağmen hâlâ duracak gibi değillerdi.

Aşağıdaki cümlelerde edatları bulunuz ve görevlerini söyleyiniz: Akıllı olduğunu sandığımız başka bir hayvan da, söz gelişi bir turna da canlı varlıkları bölümlere ayıracak olsaydı, senin gibi bölerdi. O günlerin gazetelerinde Poe'nun ve eşmin yoksulluk ve hastalık içinde süründüklerine ilişkin haberler yer almaktadır. Bu isteğin tuhaflığına rağmen, damat adayının alafrangalığı ve serveti, bunun kabul edilmesini sağladı. Peki en büyük taşocağının tükenmek üzere olduğu doğru değil mi?

Aşağıdaki cümlelerde edatları bulunuz ve görevlerini söyleyiniz: Hem gönlünü almak, hem de belki okumaya tekrar başlar da rahat ederim ümidiyle İstanbul'dan kendisine hediye etmek üzere bir İngilizce Shakespeare getirtmeyi düşündüm. Ameliyat ekibinde bulunan genç doktorlar da uğrayıp şakalaşarak yaşlı kadının korkusunu yatıştırıyorlardı. Polis bize seslenince müfettişle birlikte dışarı fırlamış, Johnnie'yi tamamıyla unutmuştum. İş dünyası giyimde klasik çizgiden ve biraz da kendi tarzını yaratmaktan yana tavır koydu.

Aşağıdaki cümlelerde edatları bulunuz ve görevlerini söyleyiniz: Assolisti izleyen ilk bir-iki sanatçı da şöhret bakımından assolistten aşağı kalmazdı. Yahya Kemal'le talebesi olduğum zamandan itibaren birçok gezintilerimiz olmuştu. İçimdeki sezgiden başka ve orda bur-da kokusu çıkan birkaç gösterge dışında kanıtım yok. Mümtaz, "Önümüzde bir hafta olduğuna göre, Emirgan'a gidemez miyiz?" diye sordu. Genç kız ile adamı ilk kez görüyordu, ama barmeni çoktan beri tanıyordu.

Aşağıdaki cümlelerde edatları bulunuz ve görevlerini söyleyiniz: Bakarsın unun yanı sıra başka şeyler de imal etmeye başlarız. Bizim padişahımızın emrindeki kral ve sultan sayısı az mı ki? Gözündeki damlalardan dolayı odaklanmakta zorluk çekti.

BUGÜNLÜK BU KADAR.