► Fiziksel aktivitede azalma ► Beslenme alışkanlıkları ► Yaş ► Cinsiyet(kadın) ► Irksal faktörler ► Eğitim düzeyi ► Evlilik ► Doğum sayısı ► Sigarayı bırakma ► Alkol ► Psikolojik bozukluklar ► Metabolik ve hormonal bozukluklar
Şişmanlıkta uzun süren bir enerji dengesizliği söz konusudur. Fazla yemek yeme Fiziksel hareket azlığı Psikolojik bozukluklar Metabolik ve hormonal bozukluklar
Yenilen yiyeceklerin enerjisi değerleri konusunda bilgi sahibi olmama Damak zevki Maddi yetersizlik sonucu karbonhidratlı gıdaların fazla tüketilmesi
Vücut ağırlığı arttıkça hareketlerin kısıtlanması İş ortamı nedeniyle sürekli oturuluyor olması Yürüyüş alışkanlığının kazanılmaması Çocukluk döneminde spor yapma alışkanlığının kazanılmaması
Depresyon, Kendine güvensizlik, yalnızlık, beğenilmeme korkusu Kilo fazlalığı nedeniyle alay edilme Aile ve arkadaş çevresince sürekli eleştirilme
Bozulmuş glikoz toleransı Diyabet Hipotroid Polikistik over sendromu
Yapılan araştırmalara göre; normal ağırlıkta olan anne ve babanın çocukları arasındaki şişmanlık oranı % 8-9 iken, anne babadan biri şişman olan çocuklarda bu oran % 40 olmaktadır.
Bireyin boy ve ağırlık ölçülerinin bununla ilgili standartlarla kıyaslanması sonucu kilo ölçütü bulunur. BKİ(Beden Kitle İndeksi): Ağırlık(kg) Boy(m)2
BEDEN KİTLE İNDEKSİ DURUM 18.5 kg/m2’nin altında iseZayıf kg/m2’nin arasında iseNormal kilolu kg/m2’nin arasında iseHafif şişman (fazla kilolu) kg/m2’nin arasında iseOrta derece şişman(1.derece) kg/m2’nin arasında iseAğır derece şişman(2.derece) 40 kg/m2Çok ağır derece obez
Örnek:1.60 m boyunda olan bir kadının ideal kilosu ne olmalıdır ? Ağırlık=Standart değer x Boy (m) 20 veya 25 x (1.60) ² Ağırlık= kg
Kişi bu halinden memnun olabilir ancak, bulunan değerin normal sınırların altında olduğu ve bunun da kendi sağlığı açısından risk olduğu unutulmamalıdır. Kişi sağlığına ve beslenmesine dikkat etmek durumundadır.
Dengeli beslenmeden bahsedilebilir. Yapılan egzersizler kişinin ideal kiloda olmasında etkilidir. Aynı şekilde devam edilmesi önerilir. Ancak beden kitle indeksinin 25 civarında olması bir ikaz olarak algılanmalıdır. Bir şeylerin yanlış gittiğinin kanıtıdır. Kişinin kontrolü elden bırakmaması gerekir.
Derhal harekete geçilmelidir. Fazla kilolu olmak, kişiyi rahatsız etmiyor olabilir, ancak unutulmamalıdır ki vücutta birikmiş yağlar tehlikenin habercisidir. Bir çok hastalık sinsice tetikte bekliyor olabilir. Beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerekir.
Ben halimden memnunum denmemelidir. Zira kişi bazı sorunlarının farkında olmayabilir. Hekim ve beslenme uzmanlarından destek alınarak bilinçli bir beslenme rejimi uygulanmalıdır.
Şişmanlık, dünya sağlık örgütü tarafından hastalık olarak kabul edilmektedir. Zira şişman bireylerde, metabolik sendrom riski daha fazla olmaktadır.
Şişmanlık; kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon ve kanser gibi hastalıklara zemin hazırlar. Kazalara neden olur. Hareket sınırlandığı için yaşam kalitesini düşürür. Yaşam süresini kısaltır.
Şişmanlamak kolay, zayıflamak zordur. Şişman çocuk sağlıklı çocuk demek değildir. Çocuklukta alınan kiloları yetişkinlikte vermek çok daha zordur. Dengeli beslenme alışkanlıkları çocuklutan itibaren kazandırılmalıdır.
Kiloyla ilişkili metabolik hastalık riskini Kan basıncını Kan glikoz düzeyini Kandaki kolesterol ve trigliseritleri ve Erken ölüm riskini AZALTIR.
Egzersiz Diyet Davranış değişikliği İlaç tedavisi Cerrahi tedavi
Bireyin tedaviyi istiyor olması, Bireye uzun sürede yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığının kazandırılması Bilinçli ve sabırlı olması, Zayıflama süresinin doğru saptanması ve Sık aralıklarla beslenmesi gerekir.
Rutin kan kontrolleri ve troid fonksiyon testleri yapılmalı Bireyin bazal metabolizma hızı hesaplanmalı Bireye, harcadığı enerjiden daha az enerji içeren dengeli beslenme programı hazırlanmalı Besinler, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve minerallerce yeterli olmalı Doyurucu ve bireyin beslenme alışkanlıklarına uygun besinler seçilmeli Fiziksel aktivite arttırılmalıdır.
Şeker, tatlı, pilav, makarna ve börek gibi yiyeceklerin miktarı azaltılmalı Yemeklere eklenen yağ miktarı azaltılmalı, etli yemeklere yağ ilavesi yapılmamalı Kızartılmış yiyecekler tercih edilmemeli Yemekten önce su ve yağsız salata tüketilmeli Kepekli, çavdar veya tam tahıllı ekmek tercih edilmeli Çay ve kahve şekersiz tüketilmeli İçecek olarak su, maden suyu ve ayran tercih edilmeli Kuru baklagiller ve bulgur daha çok tüketilmeli Meyve suyu yerine meyve tüketilmeli
Hızlı zayıflayan kişi verdiği kiloları kısa sürede geri alır. Unutulmamalıdır ki zayıflamada hedef süre değil, kaybedilen ağırlığın uzun süre korunmasıdır. Bu nedenle haftada kg veya ayda 3-4 kg dan fazla kilo verilmemelidir. KİLO VERME UZUN VADEYE YAYILMALIDIR.
Obezite ile mücadele, birkaç hafta veya birkaç ay ile sınırlı “mucize diyetler” ile ya da “gelin sizi 15 günde tığ gibi yapalım” merkezleri ile başarılabilecek bir iş değildir. Başarı; sadece kişinin kendi isteği ve beslenme uzmanlarının desteği ile, yaşamınızda yapacağınız küçük ama önemli değişikliklerle sağlanabilir.
Besin miktarını azaltarak Aralarda atıştırmaktan kaçınarak Düzenli yiyip,öğün atlamayarak Şekerli ve yağlı besinlerden kaçınarak Yiyecekleri yavaş yiyerek İyi çiğneyerek Yemek tabağınızı küçülterek Salata tabağınızı büyüterek Her öğün öncesi iki bardak su içerek Alkollü içki ve hazır meyve suları yerine su,ayran ve maden suyu tercih edilerek Aktiviteyi arttırarak
Ağrı kesicilerin bile yan etkisini düşünecek olursak, zayıflama ilaçları kullanılmamalıdır. Sıvı ile birlikte alınarak uzun süre tokluk hissi veren diyet lifleri kullanılabilir. Omega 3 yağ asidi içeren tabletler kullanılabilir. Keten tohumu, ceviz, kepek ve yulaf kepeği kullanılabilir.