GÜNÜMÜZDE TÜRKİYE'DE YAPILAN ARAZİ DÜZENLEME ÇALIŞMALARI İLKER DEMİR 091206021
Giriş Hızla artan nüfus ve bu nüfusun beslenmesi sorunları, günümüzün en önemli problemlerinden biridir. Besin ihtiyacımızın büyük çoğunluğunu karşıladığımız tarım arazileri, işletme bütünü içerisinde çeşitli nedenlerle parçalanarak küçülmekte ve bu küçülme, tarım arazilerindeki faaliyetlerin teknik ve ekonomik optimumlardan uzaklaşmasına, ayrıca küçülen parsellerdeki hatalı ve yanlış kullanımlarla arazi ve toprakların özellikleri bozularak hızla yok olmalarına yol açmaktadır.
Arazi Toplulaştırması ve Amacı NEDİR? Arazi Toplulaştırması; tarımsal üretimin arttırılması amacıyla, küçük parseller halinde birden fazla parçaya bölünmüş, değişik yerlere dağılmış veya elverişsiz biçimde şekillenmiş arazilerin; modern tarım işletmeciliği esaslarına göre ve sulama hizmetlerinin getirilmesine en uygun bir şekilde birleştirilmesi, şekillendirilmesi ve düzenlenmesi işlemine denir.
Arazi Toplulaştırmasının amaçları şu şekilde sıralanabilir; Dağınık, parçalanmış ve düzgün bir görünüme sahip olmayan tarım arazilerinin uygun şekilde birleştirilmesi Kırsal alandaki üretim ve çalışma koşullarını iyileştirmek, dolayısıyla tarımsal verim arttırmak ve böylece tarım kültürünü geliştirmek Tarım topraklarını ve doğayı korumak Kırsal alanda tarımdan başka farklı uğraş çalışma alanlarının oluşturulması (küçük sanayi vb) Kırsal alandaki sosyal ve kültürel yaşamı iyileştirmek Eğer varsa tarihi dokuyu ve kültür varlıklarını korumak ve bunları turizme kazandırmak Köy yenileme ve altyapı hizmetleri ile kırsal gelişimi başlatmak sürdürmek ve geliştirmek Dinlenme ve serbest zamanı değerlendirme yerleri yapma
Arazi Toplulaştırmasının Önemi ve Faydaları Artan nüfus ve beslenme ihtiyacı, daha fazla tarımsal ürün elde etme gereği doğurmuştur. Toprak kaynakları sınırlı olması nedeniyle, aynı alandan daha fazla ürün elde etme imkanlarını aramamız gerekmektedir. Birim alandan sağlanan verimin artırılması; birtakım yeni buluşlar, kullanılan tohum, gübre, ilaç, sulama vb. girdilerin miktarı ve kalitesinin artırılması ve tarımsal bünye ile yakından ilgilidir. Tarımsal bünyedeki yapısal bozukluklar, verimi azaltıcı tesirlerde bulunduğu gibi, verimi artırıcı tedbirlerin alınmasını da engellemektedir. Bu nedenle tarımsal bünyenin ıslah edilmesi hususu ön plana çıkmaktadır. Tarımsal bünyenin ıslahı ile alınabilecek tedbirlerin başlıcaları: Mülkiyet ve tasarruf rejiminin ıslahı, arazi ıslahı, toprak muhafaza tedbirlerinin alınması, drenaj ve sulama çalışmaları gibi tedbirlerdir. Bu tedbirler demetinin tamamı geniş anlamda Arazi Toplulaştırması veya Arazi Düzenlemesi adını verdiğimiz hizmetler kapsamı dahilinde bulunmaktadır.
Arazi Toplulaştırmasının faydaları başlıklar halinde şu şekilde sıralanabilir; Nüfus artışı, miras, alım-satım, kiracılık, ortakçılık gibi nedenlerle ortaya çıkan arazi parçalılığı ve dağınıklılığını ortadan kaldırarak işletmelerin uygun büyüklüğe getirmektedir. Çok parçalı oluşun ortaya çıkardığı tarla sınırı, yol ve su arklarından doğan arazi kayıplarını azaltmaktadır. Küçük parsellerde, ekim esnasında tarla sınırına fazla yaklaşılmama nedeniyle doğacak ürün kayıplarını azaltmaktadır. Toplulaştırmadan sonra, parseller daha büyük ve şekilleri daha düzgün olduğundan, makineli tarım daha kolay yapılmakta ve giderlerde önemli oranda azalmalar olmaktadır. Sulama projelerinin uygulanmasında; eski, dağınık ve şekilsiz parsellerin sınırlarına bağlı kalma zorunluluğu olmayacağından, yatırım giderlerinden tasarruf sağlanmaktadır.
Her parselin yola ve kanala sınırı olacağından sulama ve ulaşım randımanı artmaktadır. Parsellerde müştereklikten doğan huzursuzluklar giderilmektedir. Köy sınırları sabit noktalara dayandırılarak, köyler arasındaki sınır ihtilafları ortadan kalkmaktadır. Varsa, dağınık ve müşterek haldeki hazine arazisi birleştirilerek dağıtıma hazır hale getirilmektedir. Kırsal alana yönelik olarak: Çevre koruma, erozyonu önleme, ağaçlandırma, köy yenilemesi, her türlü yolların planlaması, köy imar planlarının yapılması, arazi kullanım planlarının hazırlanması gibi tüm hizmetler; toplulaştırma projeleri ile birlikte planlanıp uygulanabilmektedir. Proje alanlarındaki sulama projeleri gibi kamu yatırımları için gerekli araziler, proje alanına giren parsellerden uygun şekilde kesinti yapılmak suretiyle kamulaştırma yapılmaksızın karşılanabilmektedir.
Türkiye’de Günümüzde Yapılan Düzenleme Çalışmaları Ülkemizde, 1950 yılında 2.2 milyon olan işletme sayısı 1990 yılında 3.9 milyona çıkmıştır. Buna paralel olarak 1950 yılında 100 dekar olan ortalama işletme büyüklüğü 1990 yılı itibarı ile 59 dekara düşmüştür. 2001 tarım sayımı sonuçlarına göre ise ortalama işletme büyüklüğü 61 dekar tespit edilmiştir. Ülkemizde; 21.5 milyon parça tarım alanı bulunmakta ve işletme başına ortalama yedi parça arazi isabet etmektedir. Tarımsal işletmelerde verimliliği büyük ölçüde düşüren arazi parçalanmasını; miras ve intikal, hisseli ve bölünerek yapılan satışlar, kiracılık ve ortakçılık, muhtelif amaçlarla yapılan kamulaştırmalar, tarım kesimindeki yüksek nüfus yoğunluğu gibi faktörler etkilemektedir.
Ortalama İşletme Büyüklüğü Yıllara göre işletme büyüklükleri Yıllar Toplam Nüfus (milyon) Tarım Nüfusu (%) Tarım İşletmesi (Milyon) Ortalama İşletme Büyüklüğü (hektar) 1950 20.8 75 2.2 10 1991 56.5 41 3.9 5.9 2001 62.0 36 3.1 6.1
Toplulaştırma Öncesi ve Sonrası Çakırköy
Öncesi Sonrası
DENİZLİ İli ACIPAYAM İlçesi DODURGA Köyü Toplulaştırma Öncesi Görünüm Toplulaştırma Sonrası Görünüm
Mevcut tarımsal yapı ile ilgili problemler aşağıdaki şekilde sıralanabilir; İşletme büyüklükleri yetersiz, Parsellerin büyük çoğunluğu ulaşım ve sulama ağından yoksun. olması Çok parçalı, şekilsiz ve dağınık parsel yapısı (işletmelerin ortalama parsel sayısı 7)
Türkiye’de Günümüzde Yapılan Arazi Düzenleme Çalışmaları 3083 SAADDTRK TARIM REFORMU GEN. MÜD. ATT KÖY HİZMETLERİ 5403 TK VE AKK TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
Günümüzde Yürütülen Kırsal Toprak Düzenleme Çalışmalarında Hedefler 3083 ATT Köy gelişme alanını düzenleme Araziyi toplulaştırma Araziyi iyiliştirme Arazi toplulaştırma Topraklandırma Toprak tahsisini düzenleme Araziyi iyileştirme 5403 Ülke topraklarının verimli şekilde kullanımını sağlama
3083 Sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu Yasa’nın amacı Yeni teknoloji kullanımıyla tarım arazilerinin etkin bir şekilde kullanımını sağlamak, Birim alandan azami verim alınmasını sağlamak, Tarımsal üretimde iş istihdamının artırılmasını, Az topraklı ve topraksız çiftçiye hazine arazilerinin dağıtımı, Parçalanmış tarım arazilerinin toplulaştırılmasının sağlanması, Arazilerin korunması ve geliştirilmesi için gerekli önlemlerin alınması, Yeni yerleşme yerleri kurmayı, mevcut yerleşme yerlerine eklemeler yapmak.
Uygulama alanı olarak seçilecek yerlerin tespitinde; Tapu ve kadastro durumu Sulama durumu Hazine arazisi varlığı Mera arazisi miktarı Arazi parçalılığı, ıslah durumu gibi ölçütler göz önüne alınmaktadır.
3083 sayılı yasaya göre sadece arazi toplulaştırma amaçlı çalışma pek yürütülmemektedir. 3083 sayılı yasanın en çok uygulanma şansı yakalanan hedefleri yerleşim yeri gelişme alanı çalışmalarıdır. Bu çalışmalardan köy yerleşim yeri gelişme alanı oluşturma çalışmaları mevcut hazine veya mera alanlarından yer tahsis edilerek parselasyon çalışması yapılması ve sonuçta da parsellerin tahsisi şeklinde ele alınmaktadır. Yerleşim birimlerinin altyapı imkanlarına kavuşturulması ve mevcut şartlarını kısa vadede değiştirici davranışlar pek gösterilmemektedir. 3083 sayılı yasanın uygulanmasında, dağıtılacak toprağın kaynağı gündeme gelmektedir. Doğaldır ki dağıtılacak topraklar genellikle hazine arazileri ve bir gerekçe ile vasfı değiştirilen mera alanlarıdır.
Bu aşamada şu olumsuzluk ve endişeler gündeme gelmektedir; Hazine ve mera arazilerinin bütünlüğü parçalanmakta bundan ötürü toplulaştırmada hedef sapması yaşanmaktadır Bölgede bulunan mera arazilerinde kolaylıkla vasıf değişikliği yapılıp tarım arazileri olarak dağıtılmaktadır 4342 sayılı Mera Kanunu soruna çare gibi düşünülse de idareye vasıf değişikliği yapma imkanı verecek maddeler yasada mevcut bulunmaktadır. Kadastral çalışmalarda 3402 sayılı yasaya kadar mecbur kalınmadıkça özel mülkiyete konu olmayan alanların tespiti dahi yapılmamıştır
ATT’nin 3083’e göre farklı olan tarafı; çiftçinin topraklandırılması, kamulaştırma işlemleri, köy yerleşim yeri ayrılması ve en önemlisi de tarım arazilerinin diğer amaçlara tahsisi çalışmalarıdır. Bu hedeflere ilişkin yapılan çalışmalarda bir çok olumlu veya olumsuzluk diye tarif edebileceğimiz oluşumlar yaşanmaktadır.
1-Derecelendirme çalışmaları farklı yapılmaktadır; 3083 sayılı “Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunu” ile 5403 sayılı “Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu”nda Arazi Toplulaştırma Konusundaki Farklılıklar; 1-Derecelendirme çalışmaları farklı yapılmaktadır; 3083 sayılı kanun uygulamalarında Derecelendirme; Parsel Birim Değeri=(Toprak Endeksi+ Rayiç Bedel Puanı)/2 Formülüne göre derecelendirme yapılmaktadır. 5403 sayılı kanıun kapsamında Arazi Toplulaştırma Tüzüğüne göre derecelendirme çalışmaları ise; Parsel Endeksi=Toprak Endeksi * %70 +Verimlilik Endeksi + Konum Endeksi Formülüne göre yapılmaktadır.
2-İsteğe bağlı arazi toplulaştırma şartları farklıdır; 3083 sayılı Kanuna göre;Arazinin yarısından çoğuna malik bulunan ve sayıca maliklerin 2/3 fazlasını oluşturanların muvafakati üzerine isteğe bağlı, 5403 sayılı Kanuna göre ise;Arazinin yarısından çoğuna malik bulunan ve sayıca maliklerin yarısından fazlasını oluşturanların muvafakati üzerine isteğe bağlı Arazi Toplulaştırması yapılmaktadır.
3-Ortak tesislere katılım payı hesaplarında kısmi farklılıklar bulunmaktadır; 3083 sayılı Kanuna göre Ortak tesislere Katılım Payı: (Ek fıkra: 23/02/2001 - 4626 S.K./1. md.)Toplulaştırma alanlarında gerçek kişilerle kamu ve özel hukuk tüzel kişilerine ait araziden projenin özelliğine göre, yol ve kanal gibi kamunun ortak kullanacağı yerler için %10‘a kadar katılım payı kesilir. 5403 sayılı Kanuna göre Ortak tesislere Katılım Payı; Toplulaştırma sonucu oluşturulan parsellerin alanı ve arazi özellikleri birlikte değerlendirilir ve gerçek kişilere, kamu ve özel hukuk tüzel kişilere ait toplulaştırmaya konu arazilerden yol, kanal, tahliye kanalı gibi kamunun ortak kullanacağı yerler için en fazla yüzde onu kadar ortak tesislere katılım payı düşülür.
ATT’ye Göre Yapılan Çalışmalar Mülge medeni kanununun 678.maddesine göre Türkiye’de ATT’ye dayalı arazi düzenleme çalışmaları TMK’nın 678. sayılı maddesine dayalı olarak “Arazi Tevhidi Tüzüğüne “ göre başlatılmıştır. Bakanlar kurulu kararıyla yürürlüğe girmiş olup, bugünkü uygulamalar ( 24.07.2009 tarihine kadar ) il özel idaresi tarafından bu tüzüğe göre sürdürülmektedir. Arazi Toplulaştırma Tüzüğüne göre yapılan çalışmalarda yol ve sulama hizmetleri ile salt arazi çalışmalarında bunun yanı sıra yöresel bazda erozyonla mücadele de yapılmaktadır
5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu: 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu 03/07/2005 tarihine yürürlüğe girmiştir. Amaç Bu Kanunun amacı; toprağın doğal veya yapay yollarla kaybını ve niteliklerini yitirmesini engelleyerek korunmasını, geliştirilmesini ve çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak, plânlı arazi kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektir. Kapsam Bu Kanun; arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak belirlenmesi, sınıflandırılması, arazi kullanım plânlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına ilişkin sorumluluk, görev ve yetkilerin tanımlanması ile ilgili usul ve esasları kapsar.
Arazi Mülkiyet Hakkının Kullanımı ve Toprak Koruma Kurulu Arazi mülkiyet hakkı:Kanuna göre Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan araziler ile kamu kurumlarına, gerçek ve tüzel kişilere ait olan arazilerin mülkiyet hakkı kullanılırken toprağın; bitkisel üretim fonksiyonu, endüstriyel, sosyo-ekonomik ve ekolojik işlevlerinin tamamen, kısmen veya geçici olarak engellenmemesi amacıyla araziyi kullananlar, bu Kanunun öngördüğü tedbirleri almakla yükümlüdür. Toprak koruma kurulu:Her ilde, valinin başkanlığında, ildeki tarımdan sorumlu birim amiri tarafından başkan yardımcılığı ve sekretarya hizmetleri görevi yürütülmek üzere, ilde plân yapma yetkisine sahip kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerden, üç birimin ve Maliye Bakanlığının ildeki üst düzey temsilcisi ile plânlama ve/veya toprak koruma konularında ulusal ölçekte faaliyette bulunan kamu kurumu niteliğini haiz meslek kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının yerel temsilcilerinden üç kişi olmak üzere Kurul oluşturulur. Kurulun gündeminde bulunan araziler özel kanunlarla koruma altına alınmış alanlar, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün proje alanı veya 22.11.1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununa göre uygulama alanı ilân edilen yerlerden ise bu alanlarda uygulama yapan birimin yetkili temsilcisi de Kurula dâhil edilir.Kurulun kuruluşu, çalışma usul ve esasları Bakanlık tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenir .
Arazi kullanılan tüm faaliyetlerde, arazinin korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılmasına yönelik inceleme, değerlendirme ve izleme yapmak, ortaya çıkan olumsuzlukları belirlemek, toprak korumayı ve bununla ilgili sorunları giderici önlemleri almak, geliştirmek, uygulanmasını sağlamak için görüş oluşturmak. Arazi kullanımını gerektiren tüm girişimleri yönlendirmek üzere, yerel plân veya projelerin uygulanması amacıyla takibini yapmak. Toprak koruma önlemlerinin yerine getirilmesi sürecini yerel ölçekte izlemek, değerlendirmek ve çözümleyici öneriler geliştirmek, hazırlanacak toprak koruma ve arazi kullanım plânları doğrultusunda, yerel ölçekli yıllık iş programları için görüş oluşturmak ve uygulamaya konulmasının takibini yapmak. Ülkesel, bölgesel veya yerel ölçekli yapılan plânlar arasındaki uyumu denetlemek. Kanunda yer alan konularla ilgili başvuruları almak ve ilgililere aktarmak. Kanunla verilen diğer görevleri yapmak.
Toprak ve Arazi Varlığının Belirlenmesi Tarım arazileri; doğal özellikleri ve ülke tarımındaki önemine göre, nitelikleri Bakanlık tarafından belirlenen mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ve marjinal tarım arazileri olarak sınıflandırılır. Ayrıca Bakanlık tarım arazilerinin korunması, geliştirilmesi ve kullanımı ile ilgili farklı sınıflandırmalar yapabilir. Belirlenen parsel büyüklüğü; mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde 0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde 2 hektardan küçük olamaz. Tarım arazileri bu büyüklüklerin altında ifraz edilemez, bölünemez veya küçük parsellere ayrılamaz. Ancak çay, fındık, zeytin gibi özel iklim ve toprak istekleri olan bitkilerin yetiştiği yerler ile seraların bulunduğu alanlarda, yörenin arazi özellikleri daha küçük parsellerin oluşmasını gerekli kıldığı takdirde, Bakanlığın uygun görüşü ile daha küçük parseller oluşturulabilir.
Toprakların Kullanımı ve Arazi Kullanımı Toprakların korunması, Arazi kullanım planlarının yapılması, Toprak koruma projelerinin hazırlanması Tarımsal amaçlı plan ve projelerinin hazırlanması Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı, Tarımsal potansiyeli yüksek büyük ovaların belirlenmesi ve korunması, Erozyona duyarlı alanların belirlenmesi ve korunması, Toprak kirliliğinin izlenmesi ve önlenmesi Arazi toplulaştırması ve dağıtımı , Kanunun ana hatlarını oluşturmaktadır. Tüzük ve Yönetmelikler, Değiştirilen, Geçici ve Son Hükümler Bu Kanunun uygulanmasına dair tüzükler Bakanlar Kurulu tarafından, yönetmelikler ise ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Bakanlık tarafından; Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde yürürlüğe konulur.
Uygulama Yönetmeliği Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu Amaç Bu Yönetmeliğin amacı; 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda öngörülen toprak ve arazi varlığının belirlenmesi, arazi kullanım planlarının yapılması, tarımsal amaçlı arazi kullanım ile toprak koruma plan ve projelerinin hazırlanması, erozyona duyarlı alanların, yeter büyüklükteki tarımsal arazi parsel büyüklüğünün tespiti ve toprak koruma kurulunun çalışmalarına ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Kapsam Bu Yönetmelik, toprak koruma kurulunun teşekkülü, görevleri, çalışma usul ve esasları, toprak ve arazi varlığının belirlenmesi, tarımsal arazi parsel büyüklüklerinin belirlenmesi, arazi kullanım plânlarının yapılması, tarımsal amaçlı arazi kullanım plân ve projelerinin hazırlanması, toprak koruma projelerinin hazırlanması, erozyona duyarlı alanların belirlenmesi ve korunmasına ilişkin hususları kapsar.
Sonuç ve Değerlendirme Ülkemizde toprak ve tarım reformu uygulamaları değişen şartlar ve ihtiyaçlara göre şekillenmiştir. Bu bağlamda oluşturulan kanunlar, 1945 yılında çıkarılan 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu, 1973 yılında çıkarılan 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Kanunu ve 1984 yılında çıkarılmış olan 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlemesine Dair Tarım Reformu Kanunlarıdır. Söz konusu kanunlar ilk kabul edildikleri hali ile oldukça kapsamlı kamulaştırmalar yapılmasını öngören ve mülkiyet hakkının küçük çiftçiler ile tarım işçileri lehine düzenleyen, toprak reformuna odaklanmış yasalardır. 3083 sayılı yasanın adı Tarım Reformu olmakla birlikte, sahibine bırakılacak arazi başlığı altındaki 5. maddesi ile toprak reformunu da içermektedir. Yasaların tümünü, genel olarak tarımsal altyapı ve tarımsal mülkiyetten kaynaklanan problemleri çözmek amacıyla çıkarılmış yasalar olarak değerlendirmek mümkündür.
Özel iyeliğin güvence altına alındığı demokratik yönetimlerde doğrudan kamulaştırmaya dayalı toprak reformu uygulamaları beklenen sonuçları verememektedir. Kamulaştırma yerine; vergilendirme, vergi muafiyeti, teşvik, kredilendirime, destekleme alımları, sübvansiyon uygulamaları gibi ekonomik araçların kullanılması çok daha etkili olabilecektir. Toprak reformuna dayalı her üç yasada da kamulaştırma, toplulaştırma, dağıtım ve tahsis uygulamaları önerilmiş olmasına karşın uygulamalarında ülkemizde amaca ulaşılamamıştır.
Kaynaklar Mesleki Uygulama Esasları – 2011 Erdi, A., Çay, T., Özkan, G., Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yıl Sempozyumu,16-18 Ekim 2002, Konya H Erkan .Arazi Toplulaştırma., Ders Notları, 1990, Konya. Z.Demirel, F Z Gülsever, Türkiye’de Toprak Reformu ve Uygulamaları T.Çay, T.Ayten, H.Çağla, F.İşcan. Arazi Toplulaştırma Kanun Tasarısında Bir İnceleme E.Işıl Demirtaş, Mustafa Sarı,. Arazi Toplulaştırılması Z. Boyraz, Ö. Üstündağ University of Firat zboyraz@firat.edu.tr ounstundag@firat.edu.tr Elazığ-Turkiye ,. Kırsal Alanda Arazi Toplulaştırma Çalışmalarının Önemi Doç. Dr. Tayfun ÇAY,. I. Konya Kent Sempozyumu Konya İl Koordinasyon Kurulu 26-27 Kasım 2011 Konya Bölgesinde Yapılan Kırsal Alan Düzenlemelerinde Karşılaşılan Problemler Mesleki Uygulama Esasları – 2011 Fatma Tüz Zehra Gülsever Şaban ,. Türkiye’de Toprak Reformu ve Uygulamaları