CUMHURİYET DÖNEMİNDE EKONOMİ
Ekonomi, üretim, ticaret, dağıtım ve tüketim, ithalat ve ihracattan oluşan insan aktivitesidir. ‘Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner.’
Yeni Türk devleti 1923 yılında Osmanlı İmparatorluğu’ndan ağır ekonomik sorunlar devralmış durumdaydı. Osmanlı’nın son döneminde çok zayıf bir sanayi sektörü vardı.
Osmanlı Devleti’nin son dönemini iyi analiz eden Cumhuriyet’in kurucu kadrosu politikalarının merkezine ekonomiyi yerleştirmişlerdir. İzmir İktisat Kongresinin açılış konuşmasında Atatürk; “Türk tarihi incelenirse gerileme ve çöküntü nedenlerinin iktisadi sorunlara bağlı olduğu görülür. Kazanılmış zaferlerin ve uğranılmış başarısızlıkların tümü iktisadi durumla ilgilidir”
Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomiye ne derece önem verdiğini ortaya koymuştur. İlk ciddi hamlelerin iktisadi alanda yapılacağı fikrini ortaya koyan Mustafa Kemal ve kurucu kadro memleketin iktisadına yeni bir rota belirlemek adına iktisadi hayatın aktörlerini, milli mücadele zaferinin noktalandığı İzmir’de toplama kararı almıştır.
İZMİR İKTİSAT KONGRESİ (17 ŞUBAT-4 MART 1923) 23 Nisan 1920 de Ankara'da toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2 Mayıs 1920'de 11 bakandan oluşacak hükümet kuruldu. Bu hükümette bir de İktisat Bakanlığı bulunmaktaydı.
Hükümetin programında mali ve ekonomik meseleler üzerinde önemle durulacağı da belirtilmişti. Ancak 1920-1922 yıllarında Türkiye, Kurtuluş Savaşı içinde bulunduğundan, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin bu dönemdeki başlıca amacı yurdu istiladan kurtarmaktı.
Savaşın gerektirdiği nedenlerle de, hükümet o sıralarda üretim ve endüstriye yatırım yapacak durumda değildi. Ancak yönetici kadro zaferden sonra prensip olarak siyasi ve ekonomik bağımsızlığı öngörmüştü.
Lozan Konferansına ara verildiği sırada, İzmir İktisat Kongresi 1135 delege ile 17 Şubat - 4 Mart 1923'de toplandı. İzmir İktisat Kongresinde, Yeni Türkiye'nin ekonomik sorunları tartışıldı.
Ayrıca, Lozan'da devamı istenen kapitülasyonlar ve diğer imtiyazların kabul edilmeyeceği ifade ediliyordu. Bu kritik devrede, ekonomik sorunları düzenlemek için kararlar alan İzmir İktisat Kongresinde savaşlardan yorgun çıkan halka, ekonomik yön vermek ve harap olan yurdu kalkındırmak için yapılması gerekenleri tespit etmek amaçlanıyordu.
İzmir İktisat Kongresi sonunda; kongreye katılanlar oybirliği ile Misak-ı İktisadı kabul ederek, modern ve müreffeh Türkiye için canla başla çalışmaya and içti.
Kongrede ; Hammaddesi yurt içinde olan endüstri kollarının kurulmasına, Özel Girişimcilerin Desteklenmesine, Yatırımcılara kredi sağlayacak bankaların kurulmasına, Günlük tüketim mallarına öncelik verilmesine,
Önemli kuruluşların millileştirilmesine, Sanayii teşvik edici yasaların çıkarılması, özellikle gümrük tarifelerinin milli sanayinin kalkınma ihtiyaçlarına göre değiştirilmesi, Yerli malların karada ve denizde ucuz tarife ile taşınması Gibi maddeler yer alıyordu.
26 Ağustos 1924′te Türkiye İş Bankası Bankacılıkla ilgili ilk önemli girişim, ilk ulusal ticaret bankamız olan, Türkiye İş Bankası ile başlamıştır. Türkiye İş Bankası 26 Ağustos 1924'de 1 milyon TL sermayeli, anonim şirket şeklinde kurulmuştur. Sermayenin ilk %25'lik kısmı Mustafa Kemal Atatürk tarafından ödenmiştir.
19 Nisan 1925′te Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası Banka, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulmuş olan Feshane Yünlü Dokuma, Beykoz Deri ve Kundura ile Hereke ipekli ve Yünlü Dokuma Fabrikalarını devralarak işletmeye başlamıştır.
Görevleri; kendisine devredilen devlet fabrikalarını, özel sektöre devredilinceye değin işletmek, özel sektörle ortaklıklar kurmak, tek başına ya da ortaklıkları aracılığıyla, maden ayrıcalığı almak ve bunları özel sektörle ortaklık yoluyla işletmek sanayi ve madencilik alanlarında etkinlikte bulunan özel girişimcilere kredi açmak ve bankacılık işlemleri yapmaktır.
1 Temmuz 1926′da, Kabotaj Kanunu yürürlüğe girdi. Kabotaj Kanunu 19 Nisan 1926 tarihinde TBMM'de kabul edildi ve 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe girdi. ''Kurtuluş Savaşı'nın denizlerdeki zaferi'' olarak nitelenen düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle yabancıların deniz ticaretindeki hakimiyeti son buldu
1926 yılında İstatistik Genel Müdürlüğü kuruldu 1926 yılında İstatistik Genel Müdürlüğü kuruldu. Osmanlı Devleti’nden kalma demiryolları yabancılardan satın alınarak yeni demiryolları yapıldı.
17 Şubat 1925′te Aşar vergisi kaldırıldı Cumhuriyet döneminde de bir süre uygulamada kalan aşar, 17 Şubat 1925'te kaldırıldı. Kaldırılmadan bir yıl önce, 1924 yılında, 27.5 milyon lira ile bütçenin dörtte birini oluşturuyordu. Aşarın bu önemli katkısına rağmen kaldırılmasının nedeni, verginin köylü ve tarım ürünleri üzerinde yoğunlaşan aşırı yükünü azaltmak ve tahsilinden doğan bir takım haksızlıkları engellemekti.
28 Mayıs 1927′de TBMM tarafından Teşvik- Sanayi Kanunu kabul edildi. Sanayi Teşvik Kanunu, sanayi yatırımı yapacak işletmelere muafiyet, imtiyaz ve teşvik sağlamayı amaçlayan yasadır.
1931 yılında para piyasasını düzenlemek fiyat istikrarını sağlamak üzere Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kuruldu.
1933 - 1938 yılları arasında, İzmir İktisat Kongresi’nde alınan Misak-ı İktisadi kararlarının temel amacı olan özel girişimciyi sanayi alanına çekmek mümkün olmadı.
1927 yılında çıkartılan Teşvik-i Sanayi Kanunu’nun başarılı olamaması üzerine, sanayileşmenin devlet eliyle yürütülmesine karar verildi.
1933 Sümerbank kuruldu Sanayi Bakanlığı’na bağlı, İktisadi Devlet Teşekkülü olarak 1933 yılında kuruldu. O dönem verimlilik ve karlılık ilkelerini göz önünde tutarak, imalat sanayii kurdu. İşletmecilik, sınai mamullerini pazarlama, bankacılık işleriyle meşgul oldu.
1933 yılında Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı hazırlandı. Bu dönemde, Sümerbank önderliğinde büyük bir dokuma sanayi kuruldu.
1935′te Maden Tetkik Arama Enstitüsü kuruldu.
1936 yılında İkinci Beş yıllık Sanayi planı hazırlandı. Bu dönemde; madencilik, elektrik santralleri, gıda, kimya, deniz ulaşımı, makina sanayi, deri sanayi gibi alanlarda birtakım planlar yapıldı.
1937′de Etibank önderliğinde Türkiye’nin ilk demir çelik fabrikası Karabük’te açıldı.
Esnaf ve sanatkarların kredi ihtiyacının karşılanması amacıyla kurulan Halk Bankası 1938’de faaliyete geçti.
1938′de başlayan İkinci Dünya Savaşı nedeniyle İkinci Beş Yıllık Sanayi planı tamamlanamadı
Atatürk ‘ün ekonomi alanında sözleri Ekonomisi zayıf bir ulus, yoksulluktan ve düşkünlükten kurtulamaz; güçlü bir uygarlığa, kalkınma ve mutluluğa kavuşamaz; toplumsal ve siyasal yıkımlardan kaçamaz.
» Ekonomik kalkınma, Türkiye’nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.
» Tam bağımsızlık, ancak mali bağımsızlık ile mümkündür » Tam bağımsızlık, ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan yoksun olunca, o devletin bütün hayat ışıklarında bağımsızlık felç olur. » Tüketici yaşamak iyi değildir. Üretici olalım.
» Yeni Türkiye Devleti temellerini süngüyle değil, süngünün de dayandığı ekonomi ile kuracaktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır.
İzmir İktisat Kongresi’nde; - ham maddesi yurt içinde yetiştirilebilen sanayi dallarının kurulması, - yerli malının kullanılmasına özen gösterilmesi - yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılması ve milli bakanların kurulması kararları alınmıştır. Bu kararların ortak amacının aşağıdakilerden hangisi olduğu söylenebilir? A) Tarımın geliştirilmesi B) Ulusal ekonominin geliştirilmesi C) Doğu ve batı ticaretinin geliştirilmesi D) Meclisin güçlendirilmesi E) Toplumsal hayatın laikleştirilmesi