KADINA YÖNELİK ŞİDDETE Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KADININ ŞİDDETTEN KORUNMASINDA BAŞVURU REHBERİ VE AİLENİN KORUNMASI HAKKINDA 4320 SAYILI KANUN Ailenin korunmasıd.
Advertisements

KADINLAR NEDEN ŞİDDETE KATLANIRLAR?
SAĞLIK PERSONELİNE YÖNELİK ŞİDDETİN HUKUKSAL BOYUTU
Türk Ceza Kanunu’nda Bilişim Suçları
3. Oturum Çocuk cinsel istismarı ile ilgili yasal mevzuat
BİLİŞİM ALANINDA SUÇLAR
Acil Olguya İlk Yaklaşım
KADIN ve SOSYAL YAŞAM Prof.Dr. Gönül BUDAK Dokuz Eylül Üniversitesi
Prof. Dr. Nevzat Alkan Ebelik Kongresi, Kasım 2013
Şİddet Muhammet GÜLER.
Yrd. Doç. Hatice DEMİRBAŞ G.Ü.Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü
ÇOCUK İSTİSMARINA BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM
ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİ
ONKOLOJİ ECZACILIĞINA DOKTOR BAKIŞI
T.C.K.'da meslek mensubuna uygulanabilecek cezai yaptırımların irdelenmesi Bekir BAYKARA Avukat.
HEKİMLERİN YASAL SORUMLULUKLARI
Tanrının en değerli armağanı olan hayat, çok defa hemşirenin ellerine terk edilmiştir. FLORENCE NİHGTİNGALE.
Okullarımızda Yaygın Bir Sorun:
AİLE İÇİ ŞİDDET.
9.Sınıf Tıbbi Etik ve Meslek Tarihi
ACİL PSİKİYATRİ; YASAL İLKELER, GÜVENLİK VE HEKİMİN GENEL TUTUMU
TRAVMA SONRASI ÇOCUĞUN YAŞAMI
Depresyon Hastalarında Belirti Şiddeti ve Umutsuzluğun İntihar Davranışı Üzerindeki Etkisi Ülkü Kural
ÇALIŞAN HAKLARI VE GÜVENLİĞİ
MEB – ÇİM İŞBİRLİĞİ SAMSUN ÇOCUK İZLEM MERKEZİ.
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Pratisyen Hekimlerin Hukuksal Sorunları  Her ne kadar sağlık hizmeti denildiğinde ilk aklımıza gelen hasta ve hekim ilişkisi olsa da bu ilişkide;  Devlet.
GRUP SEMPTOM Konu : Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine Başvuran Hasta ve Hasta Yakınlarının Sağlık Hizmetleri Hakkındaki Bilgi ve Yararlanma.
Kadına Şiddet İlk Görüşme
FİZİKSEL VE CİNSEL İSTİSMARIN YASAL BİLDİRİMİ
G R U P ANGE R D.
BURSASAĞLIKMÜDÜRLÜĞÜBURSASAĞLIKMÜDÜRLÜĞÜ AİLE İÇİ ŞİDDET.
ACİL SERVİS HİZMETLERİNDE ADLİ RAPOR UYGULAMALARI MODEL FORM ÖNERİSİ
ŞİDDET VE YARDIM SINIRLARIMIZ
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
5. Oturum Olası güçlükler ve çözüm yolları
AİLE İÇİ ŞİDDET.
FOTOĞRAF & TCK.
5. Oturum Olası güçlükler ve çözüm yolları
AİLE İÇİ ŞİDDET.
3. Oturum Çocuk Cinsel İstismarı İle İlgili Yasal Mevzuat
AİLE İÇİ ŞİDDET ve ÇOCUK İSTİSMARI
ŞİDDET NEDİR???.
BÖLÜM 3 DOĞUM ÖNCESİ GELİŞİM. BÖLÜM 3 DOĞUM ÖNCESİ GELİŞİM.
SOSYAL HİZMET UZMANLARI DERNEĞİ
KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU
8. ADIM: AİLE İÇİ ŞİDDETİN ÖNLENMESİ Prof. Dr. Zeynep ŞİMŞEK Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı SAĞLIKLI YAŞAMANIN ADIMLARI;
SAĞLIK HİZMET SEKTÖRLERİ Sağlık hizmetleri dediğimiz sağlık bakım sistemleri incelendiğinde, dünyanın hemen her ülkesinde başlıca üç sektörün sağlık hizmeti.
TEKİRDAĞ BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU
SALDIRIYA KARŞI DESTEK BİRİMİ
MEMUR SUÇLARI 3628 Kanun Kapsamındaki Suçlar
ŞİDDETİ TANIMA MEB HİZMET-İÇİ EĞİTİM 2007.
ÇOCUK VE SUÇ.
KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ
6284 SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUNUN UYGULANMASI.
Farklı Özellikleriyle Farklı Dezavantaj Grupları Doç. Dr. Yunus Emre Özer.
Av. Bilge Aydın Temiz BİLGE AYDIN TEMİZ
Türkiye’de Cinsel İstismar Bildirimi Nasıl Yapılmalı?
AİLE İÇİ ŞİDDET.
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü
TRAVMADA ADLİ SORUMLULUK
 Çocuk cinsel istismarının tanımını yapabilmek  Çocuk cinsel istismarının boyutunu ve önemini kavramak  İstismara uğrayan çocuğu fark edebilmek (istismarı.
KADINA ŞİDDET. Şiddet Nedir?  Şiddet, insanlığın var olmasından itibaren her dönemde ve her toplumda tanıklık ettiğimiz bir olgudur.
Kadın Suçluluğu - Aile İçi Şiddet
ESRA ÇELİK 12/A Şiddet, bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması.
SALDIRIYA KARŞI DESTEK BİRİMİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
Çocuk İhmal ve İstismarı
Sunum transkripti:

KADINA YÖNELİK ŞİDDETE Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ACİL SERVİSTE KADINA YÖNELİK ŞİDDETE YAKLAŞIM Prof. Dr. Birol DEMİREL Doç. Dr. Taner AKAR Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı

Kadına yönelik şiddet dünyada çok yaygın olan fakat en az bilinen bir insan hakları istismarı türüdür. Birleşmiş Milletlerin yaptığı bir araştırmaya göre dünyada her yıl 3-4 milyon kadın şiddetle karşı karşıya kalmaktadır. Bir araştırmaya göre İngiltere’de evli çiftlerin %16’sında kadınlar dayak yemektedirler. ABD’de yapılan bir araştırmada, acil servise başvuran kadınların %17’sinin eşleri yada partnerleri tarafından dövüldükleri belirtilmektedir. Kadınlara şiddeti genellikle tanıdığı, bildiği ve en yakınındaki erkekler uygulamaktadır. Şiddetin en sıklıkla mutfakta uygulandığı, en ağır şiddet olaylarının yatak odalarında meydana geldiği bildirilmektedir.

Kadına yönelik şiddeti de kapsayan kadın istismarını dört grupta tanımlamak mümkündür: 1) Fiziksel İstismar: Kadının eşi yada partneri tarafından fiziksel saldırıya maruz kalması şeklinde gerçekleşir. Bazı olgularda bu durum psikolojik istismar, cinsel şiddet yada evlilik içi ırza geçme ve öldürme tehditleri ile birlikte görülebilmektedir. Genellikle fiziksel istismara maruz kalmış kadınlar ciddi bir sorun olmadığı sürece acil servise yada hekime başvurmazlar. Başvurduklarında da bazı yaralanmaları ve oraya geliş nedenlerini saklamaya çalışırlar. Bu tür yaralanmaları açıklamak için bir yerlere çarptıklarını yada düştüklerini söylerler. Geliş nedenleri ne olursa olsun genellikle hekime yanlış bilgi verirler. Bu tür olaylarda tüm yaralanmaları, lezyonları tek tek tanımlamak ve dökümante etmek gerekir. Bu tür olaylarda dikkati çeken özellik kadınların ayrılmanın getireceği maddi problemler ve sosyal sorunlarla başa çıkamama korkusuyla susma ve olayları saklama eğiliminde olmalarıdır. Bunun yanında ayrılmaya karar veren yada ayrılan kadınların çoğunun tekrarlayan şiddete, tehditlere maruz kaldıkları hata bazı olgularda öldürüldüklerinin görülmesidir.

Eşini istismar eden erkeklerin özellikleri: Bu nitelikteki erkeklerin ortak bazı özelliklerinden söz edilmekte ve adeta bu özellikler şiddetin uygulanmasına bahane olarak ileri sürülmektedir. Bunlar; işsizlik, madde ve / veya alkol kullanımı, çocukluğunda aile içi şiddet yaşamış olma, eğitim düzeyinin düşüklüğü, çocuklarına da şiddet uygulama olarak sayılabilir. Ancak son zamanlarda değişik kültürel değerler ve ekonomik yapıdaki ülkeler ve katmanlarda yaşayan erkeklerin de şiddet uygulayıcısı olabildiklerinin ortaya konmasından sonra toplumsal cinsiyet rollerinin en önemli faktör olduğu yönündeki yaklaşım geniş taraftar bulmuştur. Bu olaylara maruz kalan kadınların pasif ve aile içindeki şiddetten dolayı sürekli kendini suçlayan bir davranış içinde olduğu görülür. İntihara teşebbüs sıklıkla gözlenir. Ayrıca istismara uğrayan kadınların bir kısmında kişilik bozuklukları, depresyon ve şizofrenik eğilimler gözlenir.

2) Cinsel İstismar: Bu tip olaylar genellikle kadının rızası olmadan ilişkiye zorlanması şeklinde gerçekleşir. Fiziksel istismarla birlikte görülmektedir. Pek çok kadında psikosomatik semptomlar vardır. Somatik şikayetler baş ağrıları, sırt ve pelvik ağrıları, gastrointestinal problemler, uzun süreli ağrı kesici, trankilizan kullanma hikayesi ancak buna rağmen şikayetlerin geçmemesi, hamilelerde düşük yada erken doğum yapma öyküleri bulunur. 3) Duygusal İstismar: Fiziksel yada cinsel istismarla birlikte duygusal istismar da yaşanmaktadır. Tek başına da görülebilir. Çoğunlukla aşağılama, bağırma, yetersiz olduğunu söyleme, hiçbir şey beceremediğini, çocuklarına bakamadığını söyleme, hiçbir şey beceremediğini, çocuklarına bakamadığını söyleme, patolojik düzeyde kıskançlık, korkutma, gizliliği bozma, batıl inançlar veya paranoya düzeyinde inanmama, ne yaptığını araştırma şeklinde kendini gösterir. 4) Ekonomik İstismar: Çalışan kadının parasını elinden alma, ekonomik anlamda onu kullanma şeklinde gözlenmektedir. Özellikle erkeğin çalışmadığı durumlarda çok fazla gözlenmektedir.

Bu tip olgularla karşılaşıldığında ilk ve en önemli adımlardan birisi çok iyi bir anamnezin alınmasıdır. İyi bir anamnez ile bu tip olayların atlanmaması ve olgularda ne gibi bir strateji saptanması gerektiği konusunda yönlendiricilik sağlanır. Anamnezde yaralanmanın nasıl meydana geldiği sorulduğunda yapılan açıklamanın yaralanmayı açıklamakta olup olmadığı da önemli kriterdir. Vücudun farklı yerlerinde ekimoz alanları olması ve başka zamanlarda meydana gelmiş yaralanmaların sekellerinin bulunması daha önceden veya sistematik olarak bu kişinin şiddete maruz kaldığını göstermesi açısından önem taşır. Fiziksel olarak yaralanmaların önemi büyüktür. Yaraların tipi, büyüklüğü ve vücuttaki konumu konu hakkında bilgili olan doktoru uyarıcı görev görür. En sık yaralanan bölgelere baktığımızda baş, boyun, göğüs, memeler ve batında yaralanmalar olduğunu görürüz. Hamilelik sırasında tipik olarak göğüslere, batına ve genital bölgeye vurulduğu dikkati çeker. Bu tip olaylarda düşük yapma veya prematüre doğum olduğu görülmektedir.

Sağlık Hizmeti Sağlayanlar Mağdur Kadına Nasıl Yardım Edebilir? Şiddet olgularında tedavi edici hekimlik kadar Adli Tıp hizmetinin verilmesi de önemlidir. Hatta uzun dönemde ele alındığında Adli Tıp hizmetleri daha da önem taşımaktadır. Çünkü bu tip olaya maruz kalan bir kadının daha sonraki aşamalarda kanuna başvurduğunda onun dayak yediğini, kendisine şiddet uygulandığını gösterecek temel belge olaydan hemen sonra aldığı adli rapor’ dur. İş görmezlik raporu şiddete maruz kalan kişinin şiddetten ne denli fiziksel zarar gördüğünü, resmi olarak ispatlayan belgedir.

TÜRK CEZA KANUNU MADDE 280: SAĞLIK MESLEĞİ MENSUPLARININ SUÇU BİLDİRMEMESİ (1) Görevini yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Sağlık mesleği mensubu deyiminden tabip, diş tabibi, eczacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişiler anlaşılır.

KAMU GÖREVLİSİNİN SUÇU BİLDİRMEMESİ TÜRK CEZA KANUNU MADDE 279: KAMU GÖREVLİSİNİN SUÇU BİLDİRMEMESİ Kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal eden veya bu hususta gecikme gösteren kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun, adli kolluk görevini yapan kişi tarafından işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.