ZAMİRLER MÜSTETİR BARİZ MUNFASIL MUTTASIL NOTLAR MANSUP - MECRUR MERFU MANSUP MUTTASIL MANSUP - MECRUR Fiil-i müzaride Müfredat-ı Hamse; يَكتُب تَكتب تكتبُ اكتب نكتب Emr-i hazır; اكتُب , Fiil-i mazide كَتبَ - كتبَتْ NOTLAR GERİ
MUNFASIL ZAMİRLER MANSUP MUNFASIL MERFU MUNFASIL الجمع المثنى المفرد هُمْ هُمَا هُوَ الغائب هُنَّ هِيَ الغائبة اَنْتُمْ اَنْتُمَا اَنْتَ المخاطب اَنْتُنَّ اَنْتِ المخاطبة نَحْنُ اَنَا المتكلم Cümlede genelde mübteda olurlar. Cümlede genelde meful olurlar. رجوع
MUTTASIL ZAMİRLER لَهُ - قَلمُهُ -اسمُكَ نصَرنَا اللّهُ الجمع المثنى المفرد هُمْ هُمَا هُ الغائب هُنَّ هَا الغائبة كُمْ كُمَا كَ المخاطب كُنَّ كِ المخاطبة نَا يِ المتكلم MERFU MANSUB MECRUR Şuralarda kullanılır: Fiil-i muzaride M. Hamse dışında, Fiil-i mazide كَتبَ - كتبَتْ dışında, Emirlerde أكتُبْ dışında لَهُ - قَلمُهُ -اسمُكَ Mecrur muttasıllar iki şekilde gelir ya muzzafün ileyh ya da harf-i cerli olarak. نصَرنَا اللّهُ Mansup muttasıllar cümlede genelde meful olarak bulunur. رجوع
NOTLAR ذهبتُ انا وصَدِيقِي Zamirler cümlede sıfat ve mevsuf olmaz. Fiillere mütekllim ya (ي)’ sı geldiğinde araya Nun-u vikaye gelir. Ör: نَصَرَنِي Zamirler kendisinden sonra gelen ismin yerini tutmazlar mercileri her zaman önce gelirler. Zamirin öne geçerse bu zamire ZAMİRU'Ş ŞAN denir. Muttasıl zamire atıf yapıldığı zaman munfasıl zamirle te’kit yapılır. ذهبتُ انا وصَدِيقِي وَقُلْنَا يَا اٰدَمُ اسْكُنْ اَنْتَ وَزَوْجُكَ الْجَنَّةَ ZAMİR-İ FASILA: رجوع
ZAMİRU'Ş ŞÂN (KISSA) رجوع Zamiru'ş Şân : Gâib zamiridir ve bir cümleye tekaddüm eder. Cümlenin önünde gelen gâib zamir, müzekker olduğunda Şân Zamiri diye isimlendirilir ve müennes olduğunda ise Kıssa zamiri diye isimlendirilir. Şân zamiri, kendisinden sonra zikredilen cümle ile tefsir edilir. Şan ve kıssa hem muttasıl olur, hem de munfasıl olur. Muttasıl olduğu zaman ise, âmillerin gerektirdiği duruma göre (a) müstetir olur, (b) bâriz olur. Yani üç çeşittir: haber + mübteda + هُوَ ) ) gibiyse merfu munfasıl Şân zamiri olur. Örnek terkib: هُوَ زَيْدٌ قَائِمٌ )) haber + mübteda + كَانَ ) ) gibiyse merfu müstetir muttasıl Şân zamiri olur. "Takdir edilen âmilin" gerektirdiği duruma "huve veya hiye" dir. Örnek terkib : كَانَ زَيْدٌ قَائِمٌ )) haber + mübteda + إِنَّهُ ) ) gibiyse merfu bâriz muttasıl Şân zamiri olur. Örnek terkib : إِنَّهُ زَيْدٌ قَائِمٌ )) Zamiru'ş Şân (kıssa) merfudur. قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌ Buradaki zamir zamir-i şandır. رجوع
ZAMİR-İ FASILA İsim cümlelerinde haber genelde nekra gelir. İsim cümlesinde haberi marife yapmak istersek ism-i işaretten sonrfa bir ayırıcı zamir getiririz. Bu zamire zamir-i fasıla denir. Bu kitaptır.: هذا كِتابٌ Bu kitap…: هذا الكِتابُ Bu kitaptır.: هذا هو الكِتابُ Zamiru'l fasl : Bir görüşe göre Zamiru'l fasl, mübtedadır ve kendisinden sonra gelen de onun haberidir. Diğer görüşe göre: Zamiru'l faslın i'rabtan mahalli yoktur. Zamiru'l faslın gelme şartı: Haber marife ise, gelir. العِلمُ هو الابُ والتّقوَى هي الامُّ Haber bir sıfat ise, gelir. Haber olarak mı geldi? yoksa sıfat olarak mı geldi? sorusunu düşündürmek için, gelir. Kendisinden sonra gelen cümle أَفْعَلَ مِنْ كَذَا ) ) cinsinden ise, gelir. رجوع