İkinci Dünya Savaşı Sonrası İç Politika

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Avrupa Birliği.
Advertisements

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
1940’lar Türkiye’si Prof. Dr. Turgut Göksu.
TÜRKİYE’DE ÇAĞCIL DEMOKRASİ, DEMOKRATİK KÜLTÜR VE OLGUNLUK
Erdoğan’a kızmaya ne hakkınız var... Özay ŞENDİR HaberTürk.
EKONOMİ ALANI’NDA YAPILAN İNKİLAPLAR
C)CUMHURİYET'İN BEKÇİLERİNE...
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II
1950’lerde Türkiye Prof. Dr. Turgut Göksu.
1 Hububat ve Çeltik Alım ve Satış Esaslarına İlişkin Uygulama Yönetmelikleri İle Gelen Yenilikler
HAZIRLAYANLAR YUSUF ŞEFLEK EMRE ÇİMEN EMİN DAĞYIKAN.
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük TÜRK DIŞ POLİTİKASI
Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I
1950’de Mersin’de ilk kadın belediye başkanımız seçilmiştir
Erkan AĞRİKLİ Tarih Öğretmeni
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük İNKILAPLARIN TEMEL KAYNAĞI
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük T.B.M.M.’nin Açılması
İNKILAPLAR.
1930’lar Türkiye’si Prof. Dr. Turgut Göksu.
Tarihte hiçbir zaman mutlak gerçek yoktur...
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük CUMHURİYET’İN İLANI
1924 ANAYASASI.
MİLLİ GÜVENLİK Hazırlayan : Kudret Uğurlu EMİNSOY.
Ülkemizde Uygulanan Ekonomik Politikaların Temel Amacı -Doğal ve beşeri kaynakları en iyi şekilde değerlendirebilmek.
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi
SAVAŞTA VE BARIŞTA TÜRK ORDUSU
DEMOKRASİ YOLUNDA TÜRKİYE
MUSTAFA KEMAL’ E SUİKAST GİRİŞİMİ BİR DEVRİN ANALİZİ: NUTUK
TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ SÜRECİ
Türkiye Siyasi Tarihi.
Kopenhag Kriterleri Ümit Boynukalın.
SİYASİ PARTİ NE DEMEKTİR?
ULU ÖNDER ATATÜRK ’DEN GÜNÜMÜZE EĞİTİM
SİYASİ ALANDA YAPILAN İNKİLAPLAR
MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI
HARF İNKILABINDAN MİLLET MEKTEPLERİNE MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZ AYDINLANIYOR
MİLLİ BAYRAMLARIMIZ.
SOSYAL BİLGİLER 5. SINIF DERS KİTABI 7
SİYASİ HUKUKİ EĞİTİM ve KÜLTÜR TOPLUMSAL EKONOMİ
27 Mayıs 1960 Darbesi.
MEHMET KÜÇÜKYILMAZ TARİH ÖĞRETMENİ.
Erdoğan GÜL SOSYALBİLGİEVİ 2014.
ULS1040 Türk Sİyasal HayatI - I
HAZIRLAYANLAR MERVE ERDOĞAN SİMGE AKYILDIRIM
EKONOMİ ALANINDA YAPILAN YENİLİKLER
27 Mayıs İhtilali’ni kim, neden, nasıl yapmıştır, sonuçları nelerdir?
 Lozan Barış Antlaşması’nda çözüme kavuşmayan sorunlardan birisi de Musul sorunu ve Irak sınırıydı.Misakımilli sınırları içinde yer alan ve halkının.
SOSYALİZM NEDİR? Kara dayalı sistemindeki özel mülkiyet yerine ortak mülkiyetin, sermayeyi elinde tutan azınlık kitlenin kendi istekleri doğrultusunda.
SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE TÜRKİYE
AB Avrupa’nın siyasi ve ekonomik bütünleşmesini insan hakları ile hukukun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde sağlamak amacındaki demokratik Avrupa ülkelerinden.
1929 BUHRANI VE türkİye ekonomisi üzerİne etkİleri
Geçmişten geleceğe.
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR.
ATATÜRK’ÜN HAYATININ KRONOLOJİSİ 1893:Askeri Rüştiye'ye girdi ve Kemal adını aldı.1893:Askeri Rüştiye'ye girdi ve Kemal adını aldı. 1895:Selanik Askeri.
SSCB’NIN KURULUŞU VE BOLŞEVİK İHTİLALİ
Fahri Korutürk’ün Hayatı Fahri Korutürk’ün Hayatı Cumhurbaşkanlığı Dönemi ( ) Cumhurbaşkanlığı Dönemi ( ) Demokrasi ve Siyaset Algısı.
2017 OCAK-NİSAN AYLARI TÜRKİYE VE MALATYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER
Temel HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA
ÜLKEMİZDE NÜFUS / Nüfusumuzun Özellikleri
Uzun vadeli kredilerin döviz kompozisyonu
İLETİŞİM VE İNSAN İLİŞKİLERİ / Anadolu’dan Haber Var
Uzun vadeli kredilerin döviz kompozisyonu
SHB-221 TÜRKİYE’NİN TOPLUMSAL VE EKONOMİK YAPISI
Demokrat Parti ( ) Dönemi Basını
ÇOK PARTİLİ HAYAT DENEMELERİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
İNKILAPLAR. Siyasi Alanda Yapılan İnkılaplar  Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922)  Ankara’nın başkent olması(13 Ekim 1923)  Cumhuriyetin ilanı (29.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
DEMOKRASİ YOLUNDA TÜRKİYE
Sunum transkripti:

TÜRKİYE’DE ÇOK PARTİLİ SİYASAL YAŞAMA GEÇİŞ SÜRECİ VE DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ

İkinci Dünya Savaşı Sonrası İç Politika Türk siyasetinde önemli dönüm noktalarından biri, çok partili siyasal yaşama geçiş sürecidir. İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesiyle birlikte tüm dünyada siyasal gelişmeler yeni boyutlar kazanırken, Türkiye de bu sürecin içinde yer almış, çeşitli iç ve dış dinamiklerin etkisiyle demokratikleşme yolunda İnönü tarafından önemli adımlar atılmıştır.

DÖRTLÜ TAKRİR 07 Haziran 1945 tarihinde CHP Meclis Grubu Başkanlığına Adnan Menderes, Celal Bayar, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan gibi CHP Milletvekilleri tarafından sunulan takrirde özetle şu ifadeler yer almıştır; Kuruluşundan itibaren Türkiye Cumhuriyeti’nin ve CHP’nin en esaslı ilkesini meydana getiren demokrasi prensiplerine inanmış ve Türk milletinin ancak bu ilkelerin tümüyle uygulanması sonucunda refah ve saadete kavuşacağı kanısına bağlanmış olan vatandaşların bütün ülkede ve özellikle partimiz üyeleri arasında en büyük çoğunluğu oluşturduğu şüphesizdir. İşte bu kanıyladır ki; ulusça özlenen bu amacın gerçekleşmesi için gerekli gördüğümüz tedbirleri partimizin meclis grubuna arz ve teklif etmeyi borç bildik.

Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ’ nün 2 Kasım 1945 tarihli Meclis Açış Konuşması

Demokrat Parti (07 Ocak 1946) KURUCULAR 1.Celal Bayar 2. Adnan Menderes 3. Fuat Köprülü 4. Refik Koraltan PROGRAM Siyasi alanda DEMOKRASİ’ yi savunacağını ifade eden DP, ekonomik ve toplumsal yaşamda LİBERALİST bir politika izleyeceğine programında yer vermiştir.

21 Temmuz 1946 Milletvekili Seçimleri Özellikleri İlk çok partili seçimler İlk tek dereceli seçimler Açık oy - gizli tasnif Seçim Sonuçları CHP 395 Milletvekili DP 64 Milletvekili Bağımsız 6 Milletvekili

14 Mayıs 1950 Milletvekili Seçimleri Özellikleri Tek dereceli Çok partili Gizli oy – açık tasnif Çoğunluk sistemi Seçim Sonuçları DP 408 Milletvekili CHP 69 Milletvekili MP 1 Milletvekili Bağımsız 9 Milletvekili

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ 1950 - 1960

Demokrat Parti’nin Altın Yılları (1950 – 1954) Cumhurbaşkanı: Celal Bayar Başbakan: Adnan Menderes TBMM Başkanı: Refik Koraltan Dışişleri Bakanı: Fuat Köprülü

İlk Faaliyetler Büyük umutlarla başlayan DP dönemi, demokrasi açısından ele alındığında daha en başından itibaren zayıf başladığını söylemek mümkündür. İktidar partisi DP ile ana muhalefet partisi CHP arasındaki ilişkiler daha ilk andan sağlam temellere oturtulamamış ve bu durum 1950 – 1960 yılları arasında DP’nin on yıllık iktidarı boyunca bu doğrultuda işlemiştir.

DP’nin ilk faaliyetleri olarak yaşanan gelişmeler ise; 16 Haziran 1950’de Arapça ezan yasağını kaldırması 14 Temmuz 1950’de genel af ilan etmesidir. Böylece CHP döneminde işlenen bütün suçlar affedilmesi Ağustos 1951’de Halkevleri ve Halkodaları Kamulaştırılması 15 Aralık 1953’te CHP’nin bütün mal varlığı haksız kazanç olarak nitelendirilmesi ve hazineye aktarılması Şubat 1954’te Köy Enstitüleri kapatılarak, Öğretmen Okullarına dönüştürülmesi şeklinde özetlenebilir…

Demokrat Parti’nin Ekonomi Politikaları Muhalefet yıllarında anti-devletçi görüşlerle halk kitlelerini sürükleyen DP, iktidara geldikten sonra, devletin ekonomiye müdahalelerinin asgariye indirileceği vurgularken Devlet sektörünün daraltılacağı ve özel teşebbüsün destekleneceği üzerinde durmuştur. Ayrıca Cumhuriyet döneminin en büyük projelerinden biri olan demiryolu yapımından vazgeçileceği ve bunun yerine karayollarının yaygınlaştırılacağı üzerinde durulmuştur.

Demokrat Parti’nin bu süreç boyunca temel amacı tüm yurt çapında ekonomik kurumsallaşmayı gerçekleştirmek şeklinde kendini göstermiştir. Bu bilgiler ışığında DP döneminde üç temel ekonomi politikasının ortaya çıktığını söylemek mümkündür. Bunların; Birincisi ;tarım sektörüne öncelik, İkincisi ; sanayileşmeyi özel sektöre bırakmak, Üçüncüsü de dış ticarette liberalizmdir.

TARIM İkinci Dünya Savaşı yıllarında ihmal edilen kırsal kesim ve tarım alanları DP’nin iktidar olmasıyla birlikte birtakım önlemlerin alınması sonucu canlanmaya başlamıştır. Yeni toprakların tarıma açılmasının sağlandığı bu dönemde, çiftçinin çıkarlarına öncelik verilerek çiftçiye ucuz kredi imkânı sağlanmıştır. Aynı zamanda tarım ürünleri de Toprak Mahsulleri Ofisi sayesinde çiftçilerden dünyadaki fiyatlarının üstünde alınmıştır. Diğer taraftan Marshall yardımları sayesinde başta traktör olmak üzere tarım aletlerinin sayısında da önemli bir artış yaşanmış ve tarımda makineleşme büyük bir oranda gerçekleşmiştir.

SANAYİ Özel sektöre dayalı bir sanayileşmeyi öngören DP, bir yandan yabancı sermayenin ülke sınırları içinde yatırım yapmasını sağlamak amacıyla 1951 ve 1954’te yabancı sermayeye elverişli koşular sunan kanunlar çıkarırken bir yandan da önceki dönemlerde olduğu gibi devlet eliyle özel sektörü destekleme stratejisini devam ettirmiştir. 1950’de kurulan ve 1951’de faaliyete geçen Türkiye Sınaî Kalkınma Bankası da özel sektöre kredi sağlamak gibi bir görev üstlenmiştir.

Çeşitli devlet yatırımlarının da söz konusu olduğu DP döneminde; Makine Kimya Endüstri Kurumu (1950) Denizcilik Bankası (1951) Et ve Balık Kurumu (1952) Devlet Malzeme Ofisi (1954) Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (1954) Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikaları (1955) Ereğli Demir Çelik Fabrikaları(1960) gibi devlet işletmeleri de açılmıştır.

Ancak özellikle 1957’den sonra dış yardımların da kesilmesinin etkisiyle, ekonomide istenilen hedefe ulaşılamadığı gibi tehlike çanları da çalmaya başlamıştır. Bu gelişmeler üzerine çeşitli önlemler almaya başlayan DP, bir yandan İthal Malları Fiyat Kontrol Dairesi gibi ihdas ettiği yeni bir kurumla piyasayı denetlemeye çalışmış, bir yandan da karaborsacıları ve stokçuları cezalandırmak için 6 Haziran 1956’da Milli Korunma Kanunu’nu çıkarmıştır. Ancak bu girişimler Türkiye’nin dışarıya olan bağımlılığını kıramadığı gibi Türk Lirasının değer kaybetmesinin de, dış borç miktarının artmasının da önüne geçememiştir.

EĞİTİM POLİTİKALARI Halkevleri ile Halkodalarını Ağustos 1951’de kapatan DP, Köy Enstitüleri’ni de Şubat 1954’te kapatarak Öğretmen Okulları’na dönüştürmüştür. Ancak bunlarlada kalınmamış ve hem ilk hem de ortaöğretimde okul ve öğretmen sayılarında önemli artışlar yaşanan Demokrat Parti döneminde; 1957’de Orta Doğu Teknik Üniversitesi 1958’de de Erzurum Atatürk Üniversitesi açılmıştır.

2 Mayıs 1954 Milletvekili Seçimleri Seçim Sonuçları Yapılan seçimler sonucunda da iktidar partisi DP, oyların % 59’unu alarak daha da güçlenmiş ve mecliste 503 milletvekili gibi rekor bir sayıyla yerini almıştır. Böylece DP, 1954 seçimlerinden Sonra daha güçlü bir şekilde iktidarını devam ettirmiştir. İktidar – muhalefet İlişkilerinin oldukça gergin olduğu bir dönemde (CHP’nin mallarının hazineye devredildiği ve basın organı Ulus gazetesinin kapandığı, aynı zamanda gazeteciler ve basının geneli üzerinde yoğun baskıların söz konusu olduğu bir dönemde) 1954 milletvekili seçimleri yapılmıştır.

27 Ekim 1957 Milletvekili Seçimleri İktidar-muhalefet ilişkilerin çıkmaza girdiği sıralarda 1958’de yapılması gereken milletvekili seçimleri DP’nin aldığı karar gereğince 1957’de yapılmıştır. Seçim Sonuçları İktidar partisi DP’nin % 11 civarında oy kaybederek Mecliste 421 milletvekili ile İktidarı elinde tutmaya devam ettiği 1957 sonrası hem DP açısından hem de Türk Demokrasi Tarihi açısından farklı bir döneme girilmiştir.

27 Mayıs Askeri Müdahalesi’ne Doğru 1957 seçimlerinde güç kaybeden DP, ekonomik sıkıntıları gidermeye çalışırken oldukça zor bir dönem geçirmekteydi. Başbakan Adnan Menderes’in politikaları hem muhalefet partileri hem de basın ile karşı karşıya gelmesine neden olmuştur.Yaşanan bu süreçte Muhalefet partileri ve basın Demokrat Parti iktidarının kendilerine baskı yaptığını iddaa etmeye başlamışlardır.

Süreç bu şekilde devam ederken DP iktidarının sonunu hazırlayan gelişmelerin en önemlisi kuşkusuz 18 Nisan 1960’ta, başlarında Ahmet Hamdi Sancar’ın bulunduğu DP milletvekillerinden oluşan 15 kişilik bir Tahkikat Komisyonu’nun kurulmasıdır. Geniş yetkilere sahip olan bu komisyon, başta CHP olmak üzere meclis içi ve dışı bütün muhalif kanatları siyasi faaliyetleri konusunda kontrol edecektir. Kısa bir süre sonra olağanüstü yetkiler tanınan komisyona her türlü yayın ve muhalif faaliyeti yasaklama yetkisi verilmekle birlikte komisyon kararlarına uymayanlara da bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilmesi öngörülmüştür.

Demokrat Parti’ye Karşı Tepkilerin Artması Demokrat Parti’ye Karşı Tepkilerin Artması Tahkikat Komisyonu’nun DP iktidarının sonunu getireceğinin ilk işareti üniversite öğrencilerinin harekete geçmesi olmuştur. 27 Mayıs Askeri müdahalesinin ilk işareti olarak kabul edilen ve İstanbul ve Ankara Olayları olarak da bilinen gösteriler 27 Nisanda İstanbul’da öğrencilerin sokağa dökülmesiyle başlamıştır. Sonraki gün Ankara’da buna benzer olaylar patlak vermiştir. 21 Mayısta da Ankara’da Harp Okulu öğrencileri bir yürüyüş gerçekleştirmiş ve iktidarın karşısında yer aldıklarını göstermişlerdir. Bu gelişmeler üzerine DP, Ankara ve İstanbul’da sıkıyönetim ilan ederek gösteri ve yürüyüşleri yasaklamış, gece sokağa çıkma yasağı koymuştur

Ortamın oldukça gergin olduğu bu günlerde Başbakan Menderes, Gazi Üniversitesi’ne yaptığı bir ziyaret sırasında üniversite öğrencileri tarafından protesto edilmiştir. Ardından 5 Mayıs 1960’ta 555K Olayı olarak bilinen ve Ankara Kızılay meydanında gerçekleşen protesto’da vatandaşın Menderes İstifa sesleri yükselmiştir. Hemen ardından, 25 Mayıs 1960’ta Eskişehir’e giden Başbakan Menderes, burada da hava subaylarının tepkisiyle karşılaşmış ve konuşmasını yaparken hoparlörün telleri subaylarca kesilerek protesto edilmiştir.

27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi ve Demokrat Parti İktidarının Sonlanması

27 Mayıs 1960 sabahı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne mensup genç subaylar, Milli Birlik Komitesi (MBK) isminde bir grup kurarak radyoda yayınladıkları bir bildiriyle yönetime el koyduklarını ilan etmişlerdir. Yönetime el koymanın amaçlarını belirtmesi açısından dikkate değer olan ve Alparslan Türkeş tarafından okunan bu bildiride, demokrasinin içine düştüğü çıkmaz ve son zamanlarda yaşanan üzücü gelişmeler dolayısıyla, aynı zamanda kardeş kanı dökülmesine engel olmak için ülkenin idaresine el konulduğu, en kısa zamanda da seçimlere gidilerek, idarenin kazanan partiye devredileceği ifade edilmiştir. Bildirinin bir diğer özelliği, NATO ve CENTO gibi Türkiye’nin dâhil olduğu bütün antlaşmalara bağlı olunduğunun vurgulanmış olmasıdır.

Yassıada Yargılamaları Kara Kuvvetleri komutanı olan Cemal Gürsel’in başkanlığında 38 kişiden oluşan Milli Birlik Komitesi’nin direktifleri doğrultusunda hükümet üyeleri ve DP’li birçok milletvekili tutuklanmış böylece Yassıada’daki yargılama süreci de başlamıştır.

14 Ekim 1960’tan 15 Eylül 1961’e kadar devam eden Yassıada yargılamalarında 592 kişi yargılanmıştır. Çeşitli cezaların öngörüldüğü Yassıada mahkemelerinde 15 kişiye idam cezası verilmiş ancak bunların sadece üçü MBK tarafından onaylanmıştır. Onay gereği de DP dönemi Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan 16 Eylül 1961’de, Başbakan Adnan Menderes de 18 Eylül 1961’de İmralı’da idam edilmiştir. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın idam cezası ise yaşından dolayı hapis cezasına çevrilmiş ve 11 Kasım 1964’te sağlık sorunları nedeniyle serbest bırakılmıştır.