TÜRKÇE ÖĞRETİMİ
Bilgi çağını yaşayan dünyamızda yaşam boyu öğrenmenin ve gelişmenin en önemli anahtarı dildir. Okuma, yazma, anlama, sorgulama, düşünme, sorun çözme gibi işlemler dille gerçekleştirilmektedir.
gibi süreçlerde dilin önemli bir yeri vardır. İletişim kurma, duygu ve düşünceleri ifade etme, etkileşme, dış dünya ile bütünleşme, kültürü aktarma
Bilginin yazı ile nakledilmeye başlanması, insan gelişiminin en önemli noktasını oluşturmuştur. Bundan sonra yazı, soyut fikirlerin kullanılması bakımından da son derece önemli bir konuma gelmiştir.
Toplumların kendi iletişim biçimlerini belirleyen alfabe, kültür aktarımını sağlamak için herkesin üzerinde anlaştığı semboller olup okuma eyleminin gerçekleşmesi için çözülmesi gereken simgelerdir. VE ALFABE
Okumak düşünmeyi, yorum yapmayı beraberinde getirmiştir. Bilgi toplumları, bilgiye en kısa yoldan okuma yolu ile ulaşmaktadır. Okuma, kişinin kendini yenilemesi, sınırlarını zorlaması, evrenselliğe ulaşması için vermiş olduğu basit ama ulvi bir mücadeledir.
Okuma, anlamanın en önemli basamaklarından biridir. Diğer dil becerilerini de içinde barındırmasından ötürü, okuma eğitimi daha çok önemsenmekte ve bu alanda yoğun çalışmalar yapılmaktadır.
Okumanın zorla kazandırılacak bir alışkanlık olmadığı, aksine temel bir ihtiyaç olarak anlaşıldığı takdirde, süreklilik arz ettiği görülmektedir.
AYRICA Okuma, bilgi edinmenin altyapısını oluşturmakla birlikte, eleştirel düşünme, yorum yapma gücünün de temelini teşkil eder. Ön bilgisi olmayanın bir yorum yapamayacağı bilinmektedir. Yorum yapmak için bilgi sahibi olmaya, bilgi sahibi olmak için de okumaya ihtiyaç vardır.
YAPILAN BAZI ARAŞTIRMALAR Thorndike, sözcük dağarcığı fazla olan çocukların sınavlarda, hatta diğer derslerde daha başarılı oldukları sonucuna varmıştır. Mayda, kelime bilgisinin anlama yeteneğini % 50 oranında artırdığını vurgulamıştır. Bamberger’in yaptığı araştırmada da okuma alışkanlığının bireyin eğitimdeki başarısını % 30 artırdığı görülmüştür.
ÇARPICI BİR ARAŞTIRMA
Uluslar Arası Eğitim Başarıların Belirleme Kuruluşu (IEA). Uluslararası Okuma Becerilerinde Gelişim Projesi (PIRLS) çerçevesinde, 35 ülkede, ilköğretim 4. sınıf öğrencileri arasında bir araştırma yaptırdı. Bu araştırma kapsamında Türkiye’de 62 ilde 154 ilköğretim okulunda toplam 5390 öğrencinin okuma yeterlilikleri tespit edildi.
HALA O ÇARPICI ARAŞTIRMA araştırmada Türkiye, 35 ülke arasında 28. sırada yer almaktadır. Okuma deneyiminde İsveç birinci, İngiltere ikinci sırada yer alırken, İngiltere’yi Hollanda, ABD ve Bulgaristan takip etmektedir.
SİZCE NEDENİ NE OLABİLİR?
Türkiye’nin bu kadar geri durumda bulunmasının ana nedenleri arasında, okuma eğitiminin daha çok ders kitaplarında bulunan metinlere dayalı olarak yapılıyor olması sayılabilir.
BİR BAŞKA ÇARPICI ARAŞTIRMA Pisa (Programme for International Student Assessment)’nın 2003 yılında otuzu OECD üyesi, on biri, diğer ülkelerden olmak üzere toplam 41 ülkeyi kapsayan araştırmasında, okuduğunu anlama alanında Türkiye 'nin ortalamasının 441 puan olduğu ortaya çıkmıştır. Bu puanla Türkiye projeye katılan ülkeler arasında, Uruguay ve Tayland'dan farklı olmayan bir performans sergilemiştir.
PISA 2012 uygulamasına 34’ü OECD üyesi olmak üzere 65 ülke katılmıştır. OECD Üyesi Ülkeler: Almanya, Amerika, Avustralya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Japonya, Kanada, Kore, Lüksemburg, Macaristan, Meksika, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovak Cumhuriyeti, Slovenya, Şili, Türkiye, Yeni Zelanda, Yunanistan. Diğer Ülkeler: Arjantin, Arnavutluk, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Bulgaristan, Çin (Hong Kong), Çin (Makau), Çin (Şanghay), Çin (Tayvan), Endonezya, Güney Kıbrıs, Hırvatistan, Karadağ, Katar, Kazakistan, Kolombiya, Kosta Rika, Letonya, Lihtenştayn, Litvanya, Malezya, Peru, Romanya, Rusya, Sırbistan, Singapur, Tayland, Tunus, Uruguay, Ürdün, Vietnam.
PISA 2012 Uygulamasına Katılan Öğrenci Sayıları PISA en az 7 yıl öğrenim görmüş olması koşuluyla 15 yaş öğrencilerine uygulanır. Bu yaştaki öğrenciler, birçok ülkede geçerli olan zorunlu öğrenim süresini doldurmak üzere olduklarından 15 yaş, PISA tarafından öğrenciliğin ardından yetişkin bir vatandaşlığın başlayabileceği en küçük yaş olarak kabul edilir. PISA 2012 uygulamasına, 65 ülkeden15 yaşında yaklaşık 28 milyon öğrenciyi temsilen 510 bin civarında öğrenci katılmıştır. Türkiye’de PISA 2012 çalışmasına katılan öğrencilerin yaklaşık %65’i 10. Sınıf öğrencisidir. PISA 2012 çalışmasına Türkiye’den 4848 öğrenci katılmıştır. Bu öğrencilerin sınıf seviyesi 7. sınıftan 12. sınıfa kadar değişmektedir. Bu sınıf seviyelerindeki öğrenci yüzde oranları sırasıyla şöyledir: %0.5, %2.2, %27.6, %65.4, %4.0 ve %0.3
PISA 2012 Ülke Ortalamaları Türkiye’nin her 3 alandaki ortalama başarısı giderek artmaktadır. MATEMA TİK OKUMAFEN OECD ORTALAM ASI PUAN SIRA (*) Yunanistan, Sırbistan, Romanya, Güney Kıbrıs, Bulgaristan İsrail, Hırvatistan, İzlanda, İsveç, Slovenya, Litvanya, Yunanistan, Rusya Slovak Cumhuriyeti, İsrail, Yunanistan (*) Ortalama başarısı Türkiye’den istatistiksel olarak anlamlı şekilde farklı olmayan ülkeler
PISA 2012 Türkiye Analizi / Bölgeler Arası Farklılık PISA matematik test ölçeğinde ortalama olarak 41 puanın yaklaşık bir yıllık okul öğrenimine denk geldiği hesaplanmaktadır. Bu durumda Batı Marmara ile Ortadoğu Anadolu arasındaki 84 puanlık farkın yaklaşık 2 yıllık bir okul süresine işaret ettiği söylenebilir. Geçmiş yıllarla karşılaştırıldığında, bölgeler arasında farkın kapandığı görülmektedir.
Öğrenciler Okulda Mutlu mu? Türkiye’de öğrencilerin yaklaşık %83’ü okulda mutlu olduğunu belirtmiştir
OKUMUYOR OLUŞUMUZUN ALTYAPISINDA NELER VAR? a) Kültürel sürecin ardışıksızlığı ve bireysel gelişimin gecikmesib) Okuryazar oranıc) Matbaa sorunud) Matbaada basılacak kitapların seçiminde yapılan hatalare) Şiir dilinin nesir dilinden çok üstün olması ve dil sorunuf) Çocuk edebiyatına gereken önemin verilmemesi